52210 - TR Türkiye’de Enerji Tasarrufu Potansiyelini Kullanmak Ocak 2011 Sürdürülebilir Kalkınma Bölümü (ECSSD) Avrupa ve Orta Asya Bölgesi (ECA) Dünya Bankası Dokümanıdır Bu dokümanın dağıtımı sınırlıdır ve alıcıları tarafından sadece resmi görevlerinin yerine getirilmesinde kullanılabilir. Ġçeriği Dünya Bankası‘nın onayı olmadan açıklanamaz. KISALTMALAR AB: Avrupa Birliği ADNKS: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi AGID: Aydınlatma Gereçleri Ġmalatçıları Derneği AMPD: AlıĢveriĢ Merkezleri ve Perakendeciler Derneği BDT: Bağımsız Devletler Topluluğu BĠB: Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı BOTAġ: Boru Hatları ile Petrol TaĢıma Anonim ġirketi BYAO: BileĢik Yıllık ArtıĢ Oranı CDM: Temiz Kalkınma Mekanizması CFL: Kompakt Florasan Lamba CO2: Karbondioksit COP: Taraflar Konferansı ÇOB: Çevre ve Orman Bakanlığı DPT: Devlet Planlama TeĢkilatı EAF: Elektrik Ark Fırını ECĠD: Elektronik Cihazlar Ġmalatçıları Derneği EÇT: Entegre Çelik Tesisi EĠE: Elektrik ĠĢleri Etüt Ġdaresi Genel Müdürlüğü EĠGM: Elektrik ĠĢleri Genel Müdürlüğü EPC: Enerji Performans SözleĢmesi ESCO: Enerji Hizmet ġirketi ETKB: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı EÜAġ: Elektrik Üretim Anonim ġirketi EV: Enerji Verimliliği EVKK: Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu GA: Gönüllü AnlaĢma GEF: Küresel Çevre Fonu GHG: Sera Gazı GSYĠH: Gayrisafi Yurt Ġçi Hasıla IBRD: Uluslararası Ġmar ve Kalkınma Bankası (Dünya Bankası) IEA: Uluslararası Enerji Ajansı IPCC: Uluslararası Ġklim DeğiĢikliği Paneli IZODER: Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Ġ-D: Ġletim ve Dağıtım ĠSKĠD: Ġklimlendirme Soğutma Klima Ġmalatçıları Derneği JI: Ortak Uygulama KDV: Katma Değer Vergisi KOBĠ: Küçük ve Orta Büyüklükteki ĠĢletmeler LNG: SıvılaĢtırılmıĢ Doğal Gaz LPG: SıvılaĢtırılmıĢ Petrol Gazı LULUCF: Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı DeğiĢikliği ve Ormancılık MAED: Enerji Talebi Analiz Modeli NPV: Net Bugünkü Değer OECD: Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma TeĢkilatı PV: Fotovoltaik SAGP: Satın Alma Gücü Paritesi STB: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı STK: Sivil Toplum KuruluĢu TEDAġ: Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi TEĠAġ: Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi TNET: Toplam Nihai Enerji Tüketimi TPEA: Toplam Primer Enerji Arzı TTY: Talep Tarafı Yönetimi TÜĠK: Türkiye Ġstatistik Kurumu UETM: Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi UNDP: BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı UNFCCC: BirleĢmiĢ Milletler Ġklim DeğiĢikliği Çerçeve SözleĢmesi VER: Gönüllü Emisyon Azaltımı ÖLÇÜ BĠRĠMLERĠ W vat kWh. kilovat saat MWh: megavat saat GWh: gigavat saat TWh: teravat-saat MW: megavat GW: gigavat $/ton: metrik ton baĢına ABD doları ºC: selsius derece bcm: milyar (106) metreküp btu: Ġngiliz ısı birimi K: Kelvin derece kcal/m2: metrekare baĢına kilokalori kWh/m2: metrekare baĢına kilovat saat kcal: kilokalori kcal/kg: kilogram baĢına kilokalori kcal/kWh: kilovat saat baĢına kilokalori kt: 1000 ton KEP: kilogram eĢdeğer petrol TEP: ton eĢdeğer petrol kTEP: bin ton eĢdeğer petrol mTEP: milyon ton eĢdeğer petrol kWe: kilovat elektrik mcm milyon metreküp m2: metrekare m3: metreküp MJ milyon jul mt: milyon ton mtcs: milyon ton karbon çeliği MWe: megavat elektrik MWth. megavat termik tCO2 ton karbondioksit TÜRKĠYE TÜRKĠYE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ DEĞERLENDĠRMESĠ ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖNSÖZ .............................................................................................................................................. i YÖNETĠCĠ ÖZETĠ ........................................................................................................................... ii 1. ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ – TÜRKĠYE ĠÇĠN NEDEN ÖNEMLĠ? ............................................ 1 2. ENERJĠ TÜKETĠMĠNĠN DURUMU VE EĞĠLĠMLER .......................................................... 7 3. SANAYĠDE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ .................................................................................... 14 4. BĠNA SEKTÖRÜNDE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ ................................................................... 32 5. ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠNĠ ARTTIRMAYA YÖNELĠK ÇERÇEVE .................................... 50 EK 1: TÜRKĠYE‘DE ENERJĠ SEKTÖRÜ REFORMLARI VE POLĠTĠKASI ........................... 61 EK 2: ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ POLĠTĠKASI ............................................................................... 71 EK 3: SON KULLANICI ANKETĠNĠN ÖZETĠ ........................................................................... 80 EK 4: ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ VERĠ VE GÖSTERGELERĠNĠN LĠSTESĠ ................................ 85 ġEKĠLLER ġekil 1-1: Enerji Tüketim, Üretim ve Ġthalatındaki GeliĢmeler, 1980-2007 ........................................ 1 ġekil 1-2: Türkiye Elektrik Sisteminin Elektrik Yedek Marjı (1995-2017) ......................................... 3 ġekil 1-3: Arz ve Talep Projeksiyonları (2009-18)............................................................................... 4 ġekil 1-4: 2007 Toplam KiĢi BaĢına Primer Enerji Arzı ...................................................................... 5 ġekil 1-5: 2007 Enerji Yoğunluğu ........................................................................................................ 5 ġekil 2-1: Kaynaklara Göre Nihai Enerji Tüketimi (2003-07) ............................................................. 7 ġekil 2-2: Sektörlere Göre Nihai Enerji Tüketimi (2003-07) ............................................................... 8 ġekil 2-3: 1973-20 Sektörlere Göre Toplam Nihai Tüketim ................................................................ 8 ġekil 2-4: Sanayide Enerji Tüketimi ve Sanayi Enerji Fiyatları ........................................................ 10 ġekil 2-5: Konut Enerji Tüketimi ve Enerji Fiyatları ......................................................................... 11 ġekil 2-6: Seçilen ülkelerde konut tüketicileri için uygulanan elektrik fiyatları ................................. 12 ġekil 2-7: Seçilen Ülkelerde Konut DıĢı Tüketicilere Uygulanan Elektrik Fiyatları, ........................ 13 ġekil 3-1: Türkiye‘de Seçilen Alt Sektörlerin Enerji Verimliliği Potansiyeli .................................... 16 ġekil 3-2: Alt Sektörlere Göre 2007 Yılındaki Sanayi Enerji Tüketimi ............................................. 17 ġekil 3-3: 2007 Sanayi Enerji Tüketimi / Maliyet Payları .................................................................. 17 ġekil 3-4: Türkiye‘de Çelik Fabrikalarının Yerleri, 2008 .................................................................. 19 ġekil 3-5: Ham Çelik Üretim Kapasitesi, 1980-2008 ......................................................................... 19 ġekil 3-6: Seçilen Ülkelerde Demir-Çelik Sektörlerinin Enerji Verimliliği, 1990-04 ...................... 20 ġekil 3-7: Türkiye‘deki Entegre DÇ Tesislerinin Enerji Verimliliği ................................................. 21 ġekil 3-8: Türkiye‘deki Çimento Tesislerinin Coğrafi Dağılımı, 2008 .............................................. 22 ġekil 3-9: Seçilen Ülkelerde Çimento Sektörünün Enerji Verimliliği, 1990-04 ................................ 24 ġekil 3-10: Seçilen Ülkelerde Cam Sektörünün Enerji Verimliliği, 1990-2004 ................................. 26 ġekil 3-11: Seçilen Ülkelerde Kağıt Sektöründe Enerji Verimliliği, 1990-04 ................................... 28 ġekil 3-12: Seçilen Ülkelerde Tekstil Sektöründeki Enerji Yoğunluğu, 1990-2004........................... 29 ġekil 4-1: Nihai Enerji Tüketiminde Binaların Payı, 1970-2007 ....................................................... 33 ġekil 4-2: Abone BaĢına Elektrik Tüketimi, 1990-07 (KWh) ............................................................ 34 ġekil 4-3: Yakıt Türüne Göre Binalarda Enerji Tüketimi .................................................................. 35 ġekil 4-4: Türkiye‘de Bina Tabanının GeliĢimi, 2000-08 .................................................................. 36 ġekil 4-5: 2000 ve 2007 Yıllarında Kategoriye Göre Bina Sayıları (‗000) ........................................ 36 ġekil 4-6: 2000 ve 2007 Yıllarında Kategoriye Göre Bina Yüzölçümleri (milyon m2) ..................... 37 ġekil 4-7: Birim Enerji ve Elektrik Tüketimi, 2000-07 ..................................................................... 38 ġekil 4-8: 2000-07 Birim Enerji ve Elektrik Tüketimi ....................................................................... 38 ġekil 4-9: Dört Ġklim Bölgesi .............................................................................................................. 39 ġekil 5-1: Garantili Tasarruf SözleĢme Modeli .................................................................................. 56 ġekil 5-2: PaylaĢılan Tasarruf SözleĢme Modeli ................................................................................ 56 ġekil A1- 1: Enerji Tüketiminde, Üretiminde ve Ġthalatında GeliĢmeler, 1980-2007 ......................... 63 ġekil A1- 2: Aylara Göre Elektrik Talebindeki GeliĢmeler, GWh, 2001-09....................................... 65 ġekil A1- 3: Türkiye Elektrik Sisteminin Elektrik Yedek Marjı (1995-2017) .................................... 66 ġekil A1- 4: Arz ve Talep Projeksiyonları (2009-2018)...................................................................... 67 ġekil A1- 5: Sera Gazı Emisyonları ġekil A1- 6: Sektörel Sera Gazı Emisyonları ....................... 69 TABLOLAR Tablo 1-1: Sanayi ve Bina Sektörlerindeki Enerji Verimliliği Potansiyelinin Özeti ............................ iv Tablo 1-1: Puant Yük ve Elektrik Tüketimi, 1999-08 ........................................................................... 2 Tablo 2-1: Sektörlere Göre Elektrik Tüketimindeki Yıllık ArtıĢ, 2001-07 ........................................... 9 Tablo 2-2: Seçilen Ülkelerin Enerji Göstergeleri, 2007 ........................................................................ 9 Tablo 2-3: TEDAġ Tarifeleri ve Arz Maliyeti .................................................................................... 11 Tablo 3-1: Türkiye‘de Seçilen Sektörlerdeki Enerji Verimliliği Potansiyeli ...................................... 16 Tablo 3-2: Sektörlerin Enerji Verimliliği/Yoğunluğu Verileri, 2004 .................................................. 18 Tablo 3-3: Proses Türüne Göre Ham Çelik Üretimi, 2000-2008......................................................... 20 Tablo 3-4: Türkiye‘de Demir-Çelik Sektöründe Enerji Tasarruf Potansiyeli ..................................... 22 Tablo 3-5: Bölgelere Göre Çimento Üretimi, 2002-08 (Milyon Ton) ................................................. 23 Tablo 3-6: Türkiye Çimento Sektöründe Tasarruf Potansiyeli ............................................................ 24 Tablo 3-7: Türkiye‘de Çimento Alt Sektörünün Yatırım Gereksinimleri ........................................... 25 Tablo 3-8: Türkiye Cam Sektöründe Enerji Tasarruf Potansiyeli ....................................................... 27 Tablo 3-9: Türkiye‘de Kağıt Sektöründe Enerji Tasarrufu Potansiyeli ............................................... 28 Tablo 3-10: Türkiye Tekstil Sektöründe Enerji Tasarrufu Potansiyeli ................................................ 30 Tablo 4-1: Binalar için Enerji Tasarruf Potansiyeli ............................................................................. 32 Tablo 4-2: Binalarda Elektrik Tüketimi, 1990-2008 ........................................................................... 34 Tablo 4-3: Bina ve Konut Büyüklüğüne ĠliĢkin Alternatif Veri Kaynakları ....................................... 37 Tablo 4-4: Türkiye‘de ve Seçilen Ülkelerde Azami Isı Ġletim Katsayıları (W/m2 K) ........................ 40 Tablo 4-5: Konut Binalarının Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli – Elektrik Tüketimi ............... 41 Tablo 4-6: Isı Yalıtımı Yoluyla Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli * .......................................... 42 Tablo 4-7: Konut Binaları için Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli - Toplam ............................. 43 Tablo 4-8: Tasarruflu Ampullere GeçiĢten Sağlanacak Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli ........ 45 Tablo 4-9: Dayanıklı Tüketim Malı Sahiplik Oranları, 2002 ve 2006 ................................................ 45 Tablo 4-10: Ürün Türüne Göre Dayanıklı Tüketim Mallarının Yurt Ġçi SatıĢ Rakamları ................... 46 Tablo 4-11: Isı Yalıtımı ile Enerji Tasarrufu Potansiyeli .................................................................... 47 Tablo 4-12: Türkiye‘nin Seçilen Ġllerinde Kamu Binalarının Enerji Tüketimleri ............................... 47 Tablo 4-13: Yalıtım Faktörlerine Göre Kamu Binalarının Enerji Tüketimi ........................................ 48 Tablo 5-1: Türkiye‘de Sanayi ve Bina Sektörlerinde Enerji Verimliliği Potansiyelinin Özeti .......... 50 Tablo 5-2: Enerji Verimliliği ile ilgili AB ve Türkiye Mevzuatının UyumlaĢtırılmasına ĠliĢkin Hedefler................................................................................................................................................ 55 Tablo 5-3: Türkiye‘de Enerji Verimliliğine Yönelik Mevcut Kurumsal Düzenleme .......................... 57 Tablo 5-4: Enerji Verimliliği Uygulaması için Kurumsal Modeller .................................................. 60 Tablo A1- 1: 2007 Primer Enerji Üretimi ve Arzı ............................................................................... 63 Tablo A1- 2: Kurulu Kapasite (MW) ve Elektrik Üretimi (GWh) ...................................................... 64 Tablo A1- 3: Türkiye Enerji Sistemi: Puant Yük ve Elektrik Tüketimi, 1999-08 .............................. 65 Tablo A1- 4: Seçilen elektrik üretim tesislerinin verimlilik düzeyleri, 2004 ...................................... 68 Tablo A3- 1: Sanayide Enerji Verimliliği Yatırım Anketi Sonuçları .................................................. 80 Tablo A3- 2: Çelik Üretiminde Potansiyel Enerji Tasarrufu Projeleri ................................................ 81 Tablo A3- 3: Enerji Verimliliği Önlemlerinin Ortalama Özgül Isı ve Elektrik Tasarrufları ve Yatırım Maliyetleri ............................................................................................................................................ 82 Tablo A3- 4: Enerji Verimliliği Önlemlerinin Ortalama Özgül Isı ve Elektrik Tasarrufları ve Yatırım Maliyetleri ............................................................................................................................................ 83 ÖNSÖZ Bu çalıĢma, Shinya Nishimura liderliğindeki Dünya Bankası ekibi (ECSS2) tarafından hazırlanmıĢtır. Ekip, Ashok Sarkar (ESMAP), Tülin Keskin (DanıĢman), David Tonge (IBS AraĢtırma), Feza ġanlı (IBS AraĢtırma), Ceren Uzdil (IBS AraĢtırma), Sameer Shukla, Alexander Sharabaroff, Claudia Ines Vasquez Suarez (ECSS2) ve Bonita Brindley (ECSSD)‘den oluĢmuĢtur. ÇalıĢmanın bağımsız değerlendirmesi Feng Liu (ESMAP), Robert Taylor (EAS) ve Peter Johansen (ECSS2) tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. Ekip, bu çalıĢmanın hazırlanması sırasında gösterdikleri yakın iĢbirliği sebebiyle Elektrik ĠĢleri Etüt Ġdaresi‘ne (EĠE) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘na (ETKB) teĢekkür eder. Bu çalıĢma, Dünya Bankası‘nın Türkiye‘de enerji sektörü reformu ile ilgili Hükümet stratejisini desteklemeye yönelik programının bir parçasını oluĢturmaktadır. Geçtiğimiz on yılda, Dünya Bankası bir dizi teknik yardım programı ve kilit altyapı yatırımları yoluyla reform programının tasarımında ve uygulamasında Türkiye‘ye yardım etmiĢtir. Bu çaba kapsamında, Dünya Bankası, Hükümet‘in enerji arz güvenliğini sağlamaya ve enerji verimliliği önlemlerini arttırmaya yönelik stratejisini güncellemesine yardımcı olacak girdiler sağlamayı amaçlayan Elektrik Sektörü Reform Stratejisi Desteğini baĢlatmıĢtır. Bu çalıĢma, Türkiye‘de özellikle dikkat edilmesi gereken talep tarafı enerji verimliliği önlemlerini değerlendirmeye yönelik sektörel ve analitik çalıĢma üzerinde odaklanmaktadır. ÇalıĢma; EĠE, ETKB, diğer hükümet kurumları, kamu ve özel sektör kuruluĢları, sivil toplum kuruluĢları (STK), araĢtırma kuruluĢları, uluslararası kuruluĢlar ve donörler tarafından hazırlanmıĢ çalıĢmaların ve raporların bir incelemesinden elde edilen bilgilere dayalı olarak potansiyel Hükümet stratejileri hakkında öneriler sunmaktadır. Ayrıca, enerji yoğunluğu ve tüketimi seviyeleri göz önünde bulundurularak seçilen dört sanayi alt sektöründe –çelik, kağıt, çimento ve tekstil- kısa bir anket gerçekleĢtirilmiĢtir. Ankete 19 Ģirket cevap vermiĢtir ve her bir sektörün enerji verimliliği potansiyeli ile ilgili değerli bilgiler sağlamıĢtır. i YÖNETĠCĠ ÖZETĠ Enerji verimliliğini arttırmak Türkiye için bir önceliktir ve Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamasına, büyümeyi sürdürmesine, çevreyi korumasına ve iklim değişikliğini azaltmasına yardımcı olacaktır. Enerji verimliliğinin arttırılması ayrıca Türkiye‘nin Avrupa Birliği‘ne tam üyelik süreci ve Kyoto Protokolünün bir sonraki aĢamasının geliĢtirilmesi sürecine katılımı bakımından da önem arz etmektedir. Hükümet enerji verimliliğinin teĢvik edilmesine yönelik politika ve düzenleyici hususları ele almaya baĢlamıĢtır ve Ģu anda enerji verimliliği yatırımlarını arttırmak için hazırlıklar yapmaktadır. Enerji verimliliği Türkiye için neden önemlidir? Talepteki hızlı artış sebebiyle enerji arz güvenliği risk altındadır. Elektrik talebi son beĢ-altı yıl içerisinde yıllık yaklaĢık yüzde 7.0 – 8.0 artmıĢtır ve ekonomi mevcut küresel mali krizden çıktıktan sonra tekrar hızlı bir Ģekilde artmaya devam etmesi beklenmektedir. Tahminler, talepteki azalma sebebiyle arz güvenliği risklerinin kısa vadede daha düĢük olduğunu göstermesine rağmen, orta-uzun vadede risklerin devam edeceğini, hatta ilave üretim tesislerinin devreye alınmasında gecikmeler yaĢanması ve/veya mevcut tesislerin emreamadelik düzeylerinin düĢük olması halinde bu risklerin artabileceğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, Türkiye için sadece enerji arzını arttırmak değil aynı zamanda arz istikrarını sağlamak amacıyla talep tarafında enerji verimliliğini arttırmak kritik öneme sahiptir. Enerji verimliliğindeki artışlar Türkiye’nin rekabetçiliği ve uzun vadeli sürdürülebilir ekonomik büyümesi için hayati öneme sahiptir. DüĢük enerji verimliliği iĢletmeler için yüksek maliyet anlamına gelir, dolayısıyla enerji verimliliğinde sağlanacak iyileĢmeler Türkiye sanayisinin küresel ekonomide rekabetçiliğini koruyabilmesi için temel bir gerekliliktir. Verimsiz enerji kullanımı aynı zamanda daha fazla kamu enerji harcaması ve ulusal bütçeden enerji harcamaları için daha fazla pay aktarılması anlamına gelir. Ayrıca, Türkiye‘nin zaten yüksek olan cari açığını daha da arttıracak olan ve Türkiye ekonomisini ithalat uygunluk kısıtları ve fiyat volatilitesi sebebiyle dıĢ Ģoklara maruz kalma riskini arttıracak olan daha fazla enerji ithalatı anlamına gelir —2008 yılında enerji ithalatı toplam 48 milyar ABD$‘na ulaĢmıĢtır. İklim değişikliğinin etkisini azaltmak bir politika önceliğidir ve Hükümet’in bir taahhüdüdür. KiĢi baĢına düĢen sera gazı emisyonları hala düĢük olmasına rağmen, Türkiye‘deki toplam sera gazı emisyonları artıĢ oranı BirleĢmiĢ Milletler Ġklim DeğiĢikliği Çerçeve SözleĢmesi (UNFCCC) Ek-1 ülkeleri arasındaki en yüksek orandır. 1990-2007 döneminde, sera gazı emisyonları yüzde 119 artmıĢtır ve 2007 yılında enerji sektörü yüzde 77 ile sera gazı emisyonlarına en fazla katkıda bulunan sektör olmuĢtur. Enerji talebi arttıkça, emisyon artıĢlarının kontrol altına alınması Türkiye‘deki politika yapıcılar için büyük bir zorluk haline gelmiĢtir. UNFCCC‘ye sunulan birinci Ulusal Bildirimde, Hükümet enerji verimliliğinin emisyonları yönetmek için maliyet etkin bir yol olduğu yönünde doğru bir tespitte bulunmuĢtur. Türkiye enerji mevzuatı ve düzenlemesi alanlarında güçlü baĢlangıç adımları atmıĢtır ve artık enerji verimliliği alanındaki güçlü potansiyeli kullanmak üzerinde odaklanmalıdır. ii Enerji verimliliğini teşvik etmeye yönelik düzenleyici ve kurumsal çerçevelerin oluşturulması bakımından önemli başarılar elde edilmiştir. Ulusal Enerji Verimliliği Stratejisi enerji verimliliği yatırımlarının tespit edilmesi ve uygulanması için kurumsal ve mali destek sağlanmasına yönelik bir politika ortaya koymaktadır. Enerji Verimliliği Kanunu ve ikincil mevzuatı, enerji denetçileri gibi enerji hizmet Ģirketlerinin (ESCO) kurulması ve iĢletilmesi ve enerji tasarrufu yatırımlarını teĢvik etmeye yönelik Gönüllü AnlaĢma programları da dahil olmak üzere enerji verimliliği artıĢlarını teĢvik etmeye ve desteklemeye yönelik yasal dayanağı ve önlemleri sunmaktadır. Enerji için maliyet esaslı fiyatlandırma mekanizmaları kısa süre önce uygulamaya konulmuştur ve bu daha enerji etkin bir ekonomiye geçiş için önemli bir adımdır . Türkiye‘nin enerji fiyatlandırması maliyetleri yansıtmıyordu, dolayısıyla kısa süre önceye kadar enerji verimliliği için uygun sinyaller sağlamıyordu. 2002-07 döneminde üretim maliyetlerinde önemli artıĢlar yaĢanmasına rağmen, perakende elektrik fiyatları çok az değiĢmiĢtir. Bununla birlikte, 2008 yılında gerçekleĢtirilen önemli bir fiyatlandırma reformundan sonra, Türkiye‘deki elektrik fiyatları Batı Balkan ve Orta Avrupa ülkeleri ile aynı düzeylere gelmiĢtir. Hükümet, maliyetleri yansıtan tarifelerin ve düzenli fatura tahsilatlarının, tüketicilerin enerji tasarrufu ve ekonomik açıdan sürdürülebilir enerji verimliliği yatırımları için uygun teĢvikler sağladığını kabul etmektedir. Türkiye ekonomisi enerji yoğun bir ekonomidir. Türkiye‘de kiĢi baĢına düĢen toplam primer enerji arzı (TPES) düĢük olmasına rağmen —2007‘de Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma TeĢkilatı (OECD) ortalaması kiĢi baĢına 4.64 TEP iken, Türkiye‘de kiĢi baĢına 1.35 TEP1- Türkiye ekonomisi nispeten enerji yoğundur. 2007 yılında, ekonomi GSYĠH‘nın her 1.000 ABD$‘ı (2000 ABD$ bazında) 2 için 0.273 TEP enerjiye ihtiyaç duymuĢtur –bu rakam 0.18 olan OECD ortalamasının üzerindedir. Diğer OECD ülkelerine göre Türkiye enerji verimliliği girişimini daha yeni başlatmıştır . Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) istatistikleri, 2000-06 döneminde toplam enerji yoğunluğunun OECD‘de yüzde 9.0 düĢerken, Türkiye‘de yüzde 6.0 düĢtüğünü göstermektedir. Sanayideki enerji yoğunluğu OECD ülkelerinde ortalama yüzde 10 düĢerken, Türkiye‘de yüzde 6.0 düĢmüĢtür. OECD, Bulgaristan, Romanya, Polonya ve Macaristan‘daki enerji verimliliği iyileĢmelerinden yararlanmıĢtır. Veriler Türkiye‘nin de kullanabileceği önemli enerji tasarrufu potansiyeli olduğunu teyit etmektedir. Sanayi ve bina sektörleri enerji verimliliği artıĢı için en fazla fırsatı sunuyor. Bu rapor için yapılan bir analize göre, sanayi ve bina sektörleri, yıllık 15 milyon TEP’lik elektrik tüketiminin üzerinde veya toplam tüketimin yüzde 14’ü kadar toplam enerji tasarrufu potansiyeli sunuyor 4 . Sanayi sektörü toplam nihai tüketimin yaklaĢık yüzde 39‘unu oluĢturuyor ve Türkiye‘deki en büyük enerji tüketicisi konumundadır. Bina sektörü 1 ―Önemli Dünya Enerji Ġstatistikleri 2009‖, Uluslararası Enerji Ajansı; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre kiĢi baĢına 1,524 TEP. 2 Nominal bazda 2000 ABD$‘na dayalı olarak – yani satın alma gücü paritelerine göre uyarlanmamıĢtır 3 GSYĠH serilerinin hazırlanmasında OECD ve Türkiye‘nin resmi istatistikleri arasındaki metodolojik farklar sebebiyle, Türkiye‘de enerji yoğunluğuna iliĢkin resmi rakam 0,2 TEP/000 $‘dır. Ayrıca, satın alma gücü paritesi kullanıldığında, Türkiye‘nin enerji yoğunluğu OECD ortalamasının altına düĢmektedir. 4 Enerji verimliliği potansiyeli, EĠE ve IBS AraĢtırma tarafından gerçekleĢtirilen uluslararası karĢılaĢtırma uygulamalarına dayalı olarak hesaplanmıĢtır. Ayrıca, dört sektörden 19 t esis arasında kısa bir anket gerçekleĢtirilmiĢtir. Anket, mevcut enerji verimliliği potansiyeli ve yatırım fırsatları hakkında nitel bilgiler sağlamıĢtır. (ayrıntılar için bakınız Ek-3). iii ise toplam nihai tüketimin yaklaĢık yüzde 30‘unu oluĢturmaktadır (2007, kamu/konut/ticari binalar). Bu iki sektör aynı zamanda en yüksek öngörülen enerji talep artıĢına da sahiptir. Dolayısıyla, enerji tasarrufu için en büyük potansiyeli sunmaktadırlar ve bu durum enerji verimliliği yatırımlarının teĢviki açısından bu sektörleri öncelikli sektörler halin e getirmektedir. Sanayi sektöründe, Türkiye yıllık 3.0 milyar ABD$ civarında bir enerji tasarruf potansiyeline sahiptir; bu potansiyel sanayide yıllık yaklaşık 8.0 milyon TEP enerjiye veya sektörde 2007 yılındaki enerji tüketim seviyesinin yüzde 25’ine karşılık gelmektedir. Sanayide enerji yoğun endüstriyel alt sektörler hakimdir —enerji maliyetleri toplam üretim maliyetlerinin yüzde 20 ile 50 arasında bir oranını oluĢturmaktadır. Demir-çelik sektörü yüzde 22 ile en büyük sınai enerji tüketim payına sahiptir. Bu sektörü yüzde 19 ile metal dıĢı alt sektör (çimento, cam, seramik, tuğla) ve yaklaĢık yüzde 3 ile bir baĢka enerji yoğun sanayi olan cam alt sektörü takip etmektedir. Bu alt sektörler aynı zamanda en büyük enerji, verimliliği kazanım potansiyeline sahiptir (bakınız Tablo 1-1). Kimyasallar alt sektöründen5 sonra, ikinci en büyük tasarruf potansiyeline sahip olan sektör yıllık 1.4 milyon TEP ile demir-çeliktir ve bunu her biri yıllık 1.1 milyon TEP‘lik tasarruf potansiyeline sahip olan çimento ve tekstil sektörleri takip etmektedir. Büyük Ģirketler küresel rekabetçiliklerini korumak için halihazırda bazı enerji verimliliği iyileĢtirmeleri ve yatırımları gerçekleĢtirmiĢ durumdadır. Ancak yatırımları önceliklendirmeye ve özendirmeye yönelik sistematik bir çaba ülke için ilave enerji verimliliği faydaları sağlayabilir. Ülkedeki bina stokunda gerçekleĢen önemli artıĢ ile birlikte, yaĢam standartlarında ekonomik büyüme ile bağlantılı olarak gerçekleĢen yükselme (beyaz eĢya ve klima kullanımındaki artıĢ gibi) sebebiyle, konutlardaki enerji talebi 1990 yılından bu yana üç katına çıkmıĢtır. Bu rapor için yapılan analize göre, sektördeki tasarruf potansiyeli yaklaĢık yüzde 30 veya yıllık 7 milyon TEP‘in üzerindedir. Binalarda ısıtma enerji tüketiminin yüzde 80‘ini oluĢturmaktadır. Dolayısıyla, enerji tasarruf potansiyelinin büyük bir kısmı ısı kaybını önlemeye yönelik ısı yalıtım uygulamalarının yaygınlaĢtırılması ile iliĢkilidir. Binalarda enerji verimliliğinin arttırılması için, binalar için daha yüksek enerji verimliliği gerektiren 2008 tarihli bina yönetmeliklerinin uygulanması bir önceliktir. Artık yeni inĢaatların ve büyük çaplı yenilemelerin AB‘nin ısı yalıtımı ve enerji tüketim standartlarına uyması gerekmektedir. Klimalar ve buzdolapları gibi elektrikli ev gereçleri ile ampullere yönelik yeni enerji verimliliği standartları artık Türkiye‘de satılan tüm ürünlerin AB etiketleme ve enerji verimliliği gerekliliklerinin karĢılamasını gerektirmektedir. Buradaki temel zorluk düzenleyici hükümlerin uygun ve düzenli izleme yoluyla uygulanmasını sağlamaktır. Tablo 1-1: Sanayi ve Bina Sektörlerindeki Enerji Verimliliği Potansiyelinin Özeti Tasarruf Potansiyeli, Tasarruf % Potansiyeli, ‘000 TEP/yıl Elektrik Yakıt Sanayi %25 8.015 Demir-Çelik 21 19 1.402 Çimento 25 29 1.124 Cam 10 34 261 Kağıt 22 21 206 Tekstil 57 30 1.097 5 Kimyasallar alt sektörü yıllık yaklaĢık 2.3 milyon TEP tasarruf potansiyeline sahiptir. Ancak, enerji tüketimi veya verimliliği verilerine açık bir Ģekilde ulaĢılamadığı için, bu raporda söz konusu sektörü analiz etmek mümkün olmamıĢtır. iv Gıda 18 32 891 Kimyasal 18 64 2.283 Diğer yok yok 729 Bina %30 7.160 Konut 29 46 5.655 Kamu ve Ticari 29 20 1.505 Toplam 27 % 15.152 Kaynak: EĠE, ETKB, TÜĠK, IBS tahminleri Ancak, bu enerji tasarrufu potansiyelinin gerçekleştirilebilmesi için Türkiye’de şu anda mevcut olan çeşitli piyasa engellerinin aşılması gerekmektedir. Bu konuda çeĢitli çabalar sarf edilmesine rağmen, hala düzensiz olan ve çoğu durumda tutarsızlıklar sergileyen veri toplama süreci sebebiyle veriler mevcut değildir. Zaman dilimleri ve ekonominin sektörleri arasında tutarlı veriler olmadıkça, politikaları ve yatırımları değerlendirmek ve önceliklendirmek güç olacaktır. Böyle kapsamlı verilerin olmayıĢı ve özellikle bilinç düzeyini arttırmaya yönelik geçmiĢteki çabalar sınai ve kurumsal kitleler yerine genel kamuoyunu hedeflediğinden dolayı enerji verimliliği yatırımlarının maliyet ve faydaları ile ilgili bilinç düzeyinin düĢük kalmasına yol açmaktadır. Enerji verimliliği projelerinin hazırlanmasına ve uygulanmasına yardımcı olacak enerji denetimlerini ve fizibilite etütlerini gerçekleĢtirmek için yeterli bilgi ve deneyime sahip nitelikli Ģirketlerin ve danıĢmanların azlığından dolayı enerji verimliliği yatırımlarının işlem maliyetleri genellikle daha yüksektir. Yukarıda açıklanan bilgilendirme eksikliğine ek olarak, yüksek iĢlem maliyetleri finansman eksikliğine yol açmaktadır. Bu çoğu ülkede enerji verimliliği yatırımları için temel bir piyasa engelidir, ancak orta ve uzun vadeli finansman eksikliğinin enerji verimliliği yatırımları için daha düĢük öncelik anlamına geldiği Türkiye için özellikle geçerlidir. Hükümet‘in mevcut uluslararası standartlar ile uyumlu politika ve düzenlemelerine rağmen, enerji verimliliği yatırımlarının ve önlemlerinin uygulanmasına yönelik kaynakların ve desteği eksikliği yukarıda belirtilen piyasa engellerini daha da ağırlaĢtırmaktadır. Enerji verimliliğine ayrılan kaynaklar EĠE gibi kamu kurumlarının veri toplama ve düzenlemelere uyumu sağlama kapasitesini arttıracaktır; öte yandan, özel sektöre sağlanan teĢvikler Kanun ile öngörülen uyumun ötesinde verimlilik iyileĢtirmeleri teĢvik edebilir. Sonraki Adımlar: Türkiye Enerji Verimliliğini Nasıl Arttırabilir? Hükümet desteğinin artık bir enerji verimliliği piyasasını, kurallarını, özel sektör sermayesine yönelik standartları ve enerji verimliliğini önceliklendirmeye yönelik teknik kapasiteyi geliştirmek için uygun ortamın yaratılması üzerinde odaklanması gerekmektedir. Hükümet enerji sektörüne yönelik düzenleyici ve kurumsal çerçeveleri oluĢturmuĢtur. GeliĢmekte olan enerji verimliliği piyasalarındaki uluslararası deneyimler bundan sonra atılması gereken adımların; enerji verimliliği için açık politika amaçlarının ve hedeflerinin sağlanması, enerji verimliliğine özgü bilgi altyapısının ve kurumsal altyapının oluĢturulması ve muhtemelen baĢlangıçtaki iĢlem maliyetlerinin düĢürülmesini amaçlayan baĢlangıç finansal desteğinin sunulması olduğunu göstermektedir. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi bir yandan hazırlanırken, Hükümet bu doğrultuda adımlar atmaya baĢlamıĢtır. AĢağıda Hükümet‘in enerji verimliliği hizmetleri için sürdürülebilir bir piyasa yapısının oluĢturulmasına yardımcı olmak için Strateji Belgesindeki uzun vadeli reform gündemi kapsamında düĢünebileceği bazı ilave politika seçeneklerinin bir tartıĢması yer almaktadır . Önerilen politika seçenekleri üç temel direk üzerinde odaklanmaktadır – daha iyi veri v toplama, enerji hizmet Ģirketlerinin geliĢtirilmesine yönelik destek ve EĠE‘nin kurumsal güçlendirmesi: (I) Enerji verimliliği veri toplama ve izleme için sürekli bir program geliştirmek Enerji verimliliği zorluğunu üstlenen diğer ülke örnekleri, düzenli ve tutarlı bir esasa dayalı veri toplamanın baĢarılı bir enerji verimliliği programının kilit bir bileĢeni olduğunu göstermektedir. Verilerin sektörler arasında tutarlı bir yöntem ve zaman dilimi ile toplanması gerekmektedir. Veri toplama çabaları tüm sektörler için beĢ ortak gösterge üzerinde odaklanmalıdır; (i) Ekonomik oranlar – enerji tüketimini, Enerji Yoğunluğu gibi bir makroekonomik değiĢken ile iliĢkilendirir (TEP/ Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYĠH)), (ii) Teknik-Ekonomik Oranlar - enerji tüketimini, belirli bir prosese yönelik Enerji Verimliliği gibi fiziksel bazda faaliyet göstergesi ile iliĢkilendirir (TEP/üretilen ton), (iii) Enerji Tasarrufu – gerçekte tasarruf edilecek enerjiyi değerlendirir, (iv) Kıyaslama – en iyi performans sergileyen ülkelere dayalı olarak iyileĢme potansiyelini gösterecek hedef göstergeler, (v) Yayılım Göstergeleri – enerji verimliliği teknolojilerinin piyasaya giriĢlerini ölçer (satılan tüm yeni elektrikli ev gereçleri arasında A sınıfı veya daha yüksek sınıf ev gereçlerinin yüzdesi). AB‘deki EUROSTAT ve ODYSEE gibi veri tabanları, politika yapıcıların enerji verimliliği politikalarını planlayabilmeleri, değerlendirebilmeleri ve ilerlemeyi izleyebilmeleri için tutarlı zamansal veriler sağlarlar ve Türkiye için bir model tasarlanırken de düĢünülebilir. EĠE‘nin sanayide enerji verimliliğini analiz etme yönündeki geçmiĢ çabaları değerli veriler sağlamıĢtır, ancak artık daha kapsamlı ve sistematik bir veri toplama gerekmektedir. EĠE ayrıca veri ile ilgili çalıĢmalarını Ġç ĠĢleri Bakanlığı gibi kamu kurumları, sanayi dernekleri yoluyla özel sektör ve STK‘lar ile koordine etmesi gerekmektedir. EĠE‘nin uygulayacağı kapsamlı bir enerji verimliliği veri toplama ve izleme programı için aĢağıdaki hususlar düĢünülebilir:  Tutarlı ölçüm protokollerinin ve ölçülerinin geliĢtirilmesi (enerji verimliliği göstergelerinin nasıl tanımlanacağı, hesaplanacağı ve yorumlanacağı);  UyumlaĢtırılmıĢ kriterlere dayalı olarak verilerin toplanması;  Özel sektör (özellikle sanayi) ile teknik koordinasyonun sağlanması ve veri birleĢtirmeyi ve transferini kolaylaĢtırmak için kapasite oluĢturmaya yardımcı olunması;  Veri birleĢtirme ve dağıtım iĢlemlerine yardımcı olacak araçların geliĢtirilmesi (örneğin internet)  Sonuçların ulusal düzeyde dağıtılması. (II) ESCO iş modelinin geliştirilmesi için mevcut mevzuat ve düzenlemenin desteklenmesi Yasal ve düzenleyici çerçeveler geniĢ anlamda Avrupa Birliği ile uyumludur. Enerji verimliliği ile ilgili olarak, AB direktifleri ile uyumlaĢtırılmayı bekleyen sadece dört yönetmelik bulunmaktadır. Bu dört yönetmelikten üçünün 2010 sonuna kadar uyumlaĢtırılması planlanmaktadır. Türkiye‘nin Enerji Verimliliği Kanunu gönüllü anlaĢmalar ve destek programları gibi enerji verimliliği yatırımlarını teĢvik etmeye yönelik mekanizmalar sunmaktadır. vi Ancak, bunlar küçük ölçekli yatırımları hedeflemektedir ve küçük miktarlıdır (azami miktar 336.000 ABD$ eĢdeğeridir); dolayısıyla bu düzenlemeler yatırımları daha büyük ölçekli yatırımlar haline dönüĢtürmeyi veya enerji verimliliği teknolojileri ve hizmetleri için bir piyasanın geliĢtirilmesini teĢvik etmemektedir. Diğer ülkelerdeki deneyimler, bunlara ilave olarak bir enerji hizmet Ģirketi (veya ESCO) yaklaĢımının genellikle bu çabaları tamamlamada yararlı olduğunu göstermektedir. Hükümet, ESCO modeli yoluyla ―Verimlilik Arttırıcı Projelerin‖ uygulanmasını teĢvik etmek için mevcut yasal çerçevenin desteklenmesini düĢünebilir. ESCO‘lar, enerji verimliliği yatırımlarının tespiti ve uygulanması amacıyla, sözleĢmede belirtilen enerji tasarrufuna dayalı bir ücret karĢılığında son kullanıcılar ile sözleĢme imzalarlar – genellikle aynı zamanda finansman da sağlarlar. ESCO‘lar bu Ģekilde enerji verimliliği yatırımlarını ve önlemlerini tespit etmek ve uygulamak için gerekli kapasiteye sahip olamayabilecek Ģirketler için bu teknik boĢluğu doldururlar. ESCO‘lar aynı zamanda küçük ölçekli enerji verimliliği yatırımları için birere birleĢtirici iĢlevi görebilirler ve bu Ģekilde finansal kaynaklara ve verimliliğe eriĢimi arttırabilirler.. Enerji Verimliliği Kanunu kapsamındaki mevcut ESCO sözleĢme modeli sadece ―Garantili Tasarruf Modeli‖ öngörmektedir; burada enerji tasarrufları önceden sözleĢmeye bağlanmaktadır ve bu son kullanıcılar için yeterli koruma sağlamaktadır. Ancak, model anlaĢmaya bağlanan enerji tasarrufları ile ilgili ihtilaflara dayalı olarak ücret ödemelerinin yapılmaması riskini ESCO‘lara yüklemektedir ve bu durum tüm ESCO iĢini riske atmaktadır. Tasarrufların gerçekleĢmesi ile ilgili ihtilafların çözümü için ESCO‘lara ve müĢterilerine yönelik açık bir yasal baĢvuru veya tahkim mekanizmasının oluĢturulması bu riskin bir nebze azaltılmasında yararlı olacaktır. Mekanizma ESCO‘ların maruz kaldığı teknik riskleri açıklığa kavuĢturacak ve sınırlayacaktır. Bu durum piyasaya yeni giriĢleri teĢvik edecek ve iĢ modeli için mevcut finansmanı arttıracaktır. Ayrıca, ESCO‘lar ile son kullanıcılar arasında alternatif sözleĢme modellerinin bulunması ESCO piyasasını ve bunların hizmetlerini geniĢletebilir. Örneğin, Çin gibi geliĢmiĢ ESCO piyasasının bulunduğu diğer ülkelerde kullanılan ―PaylaĢılan Tasarruf Modeli‖nde, enerji tasarrufunun kendisi değil, ESCO‘ya ücret olarak ödenec ek olan enerji tasarrufunun yüzdesi önceden kararlaĢtırılmaktadır. Bu model müĢteriler için riskleri azaltmaktadır (çünkü ücret ödemeleri ancak enerji tasarrufu gerçekleĢtiğinde ve orantısal olarak yapılır) ancak ölçüm ve doğrulama için ilave gereklilikler sebebiyle maliyetleri arttırabilir. Ancak bu aksi halde bir sözleĢmeye girmek istemeyebilecek Ģirketler için cazip bir alternatif olabilir. (III) EİE’nin enerji verimliliğini koordine ve teşvik edebilmesi için kurumsal düzenlemelerinin güçlendirilmesi Diğer ülkelerden edinilen deneyimler, enerji verimliliğini teĢvik etmek, izlemek ve politika giriĢimlerini uygulamak için güçlü, iyi düzenlenmiĢ ve görev alanları açık bir Ģekilde belirlenmiĢ bir kuruma sahip olmanın önemli olduğunu göstermektedir. Bunu sağlamaya yönelik bir yaklaĢım, EĠE‘nin kurumsal yapısını yeniden odaklandırmak ve politika amaçlarını enerji verimliliği kanununda verilen kurumsal görevlere uygun olarak açıklığa kavuĢturmak olabilir. EĠE‘nin baĢlangıçtaki kurumsal görev alanı vii hidro, termik ve yenilenebilir gibi enerji tedarik teknolojileri hakkında araĢtırmalar yapılmasını içeriyordu ve EĠE 1992 yılında Ulusal Enerji Tasarruf Merkezi (UETM) olarak atanmıĢtı. ġu anda EĠE‘nin ilave olarak genel enerji verimliliğini programını yönetmesi ve destek ve gönüllü anlaĢma programlarını uygulaması gerekmektedir. EĠE‘nin enerji verimliliği ile ilgili görevlerini etkili ve etkin bir Ģekilde yerine getirebilmesi için teĢkilat yapısının yeniden odaklandırılması gerekmektedir. Bu bağlamda, EĠE‘nin kurumsal yapısında enerji verimliliği için özel bir daire veya birimin oluĢturulması özellikle önemli olabilir. 2009 yılında, EĠE yönetiminin aldığı bir kararla, Enerji Kaynakları AraĢtırma Dairesi enerji verimliliğinin arttırılması ile ilgili çalıĢmaları yapacak özel birim olarak belirlenmiĢtir. Enerji verimliliği fonksiyonları için yeterli ve sadece bu amaca yönelik kurumsal ve mali kaynakların tahsis edilebilmesi teĢkilat ve bütçede yapısında yeniden odaklama yapılması düĢünülebilir. Birimin yapılan çalıĢmaları ve ilerlemeyi izleyebilmesi için, özellikle enerji verimliliği için açıkça ölçülebilir ve nicelenebilir hedefler belirlenebilir. Sadece bu konuda çalıĢacak personelin bulunması da kaynakların daha iyi bir Ģekilde tahsis edilmesini ve enerji verimliliği alanında kapasitenin ve yetkinliğin arttırılabilmesine yönelik eğitimlerin yapılabilmesini sağlayacaktır. Ek olarak, diğer ülkelerdeki ADEME (Fransa) ve Çek Enerji Ajansı gibi benzer kurumlarda görüldüğü gibi, EĠE‘nin iklim değiĢikliği konularında Çevre Bakanlığı ve DSĠ gibi diğer kamu kurumları ile daha yakın bir koordinasyon sağlaması önemli olacaktır. Temiz enerji gündemi için lider kuruluĢ olarak, EĠE ekonominin tüm sektörlerinde enerji verimliliğinin teĢvik edilmesinin yanı sıra karbon emisyonları ve su kullanımı gibi konularda baĢ rol oynayabilir. Bu amaçla uyumlu olarak, Enerji Tasarrufu Koordinasyon Kurulu‘nun iĢlevinin güçlendirilmesi gerekebilir. Bu geniĢ politika unsurlarına ek olarak, enerji verimliliği için bir piyasa geliĢtirme sürecini baĢlatmak için aĢağıda belirtilen iki kısa vadeli eylem düĢünülebilir – enerji tasarrufu hedeflerinin belirlenmesi ve enerji verimliliği yatırımlarına yönelik finansmanı arttırmak için mekanizmalar oluĢturulması: Hükümet’in enerji verimliliğini arttırma niyetini açıkça ortaya koymak için, enerji tasarrufuna yönelik ulusal hedefler ve sektör hedefleri belirlenebilir. Hedefler politika amaçlarını açıklığa kavuĢturacaktır ve enerji verimliliği önlemlerinin ve yatırımlarının değerlendirilmesinde kullanılacak karĢılaĢtırma ölçütleri oluĢturacaktır. Politika amaçlarının açıklığa kavuĢturulması Hükümet desteğinin ve finansmanının sağlanmasına yönelik bir çerçeve oluĢturacaktır ve bu aynı zamanda bilinç düzeyini yükseltecektir. 2020 yılına kadar primer enerji tüketiminin yüzde 20 azaltılması olarak belirlenen Avrupa Komisyonu hedefine oldukça benzer Ģekilde, Hükümet tarafından bir hedefin belirlenmesi aynı zamanda özel sektör yatırımları, uluslararası kuruluĢlar ve STK‘lar da dahil olmak üzere çeĢitli paydaĢların ilgisini çekebilir. Bu enerji verimliliği hizmetleri ve yatırımları piyasasının geniĢletilmesini kolaylaĢtırabilir. Daha önce de belirtildiği gibi, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Ģu anda EĠE tarafından hazırlanmaktadır ve 2010 sonuna kadar tamamlanacak olan bu belgede belirli ulusal ve sektörel hedeflerin belirlenmesi beklenmektedir. Ayrıca, Enerji Verimliliği yatırımlarının uygulanabilmesi için kamu kaynaklı destek ve finansman sağlamak için kullanılabilecek farklı finansal mekanizmaların uygulanabilirliğinin belirlenmesi de önemli olabilir. Yukarıda tartıĢılan hususlara ek olarak, uluslararası deneyimler uygun Ģekilde tasarlanmıĢ finansman mekanizmalarının baĢlangıçtaki piyasa viii geliĢtirme/dönüĢtürme sürecinde ve enerji verimliliğini arttırma yönündeki politika amacına ulaĢılmasında önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Kamu finansmanı yatırım olanakları Bulgaristan‘da ve Polonya‘da enerji verimliliği hizmetleri ve yatırımları piyasasının geliĢtirilmesinde ve geniĢletilmesinde bir katalizör iĢlevi görmüĢtür (bakınız Bölüm 5). Diğer piyasalarda enerji verimliliği yatırımları için kullanılan ve dikkate alınabilecek diğer finansman mekanizmaları arasında kredi garantileri, kısmi kredi garanti programları ile vergi indirimleri ve sübvansiyonlu finansman gibi teĢvik programları yer almaktadır. Bununla birlikte, sektör yapısı ve finansal piyasanın derinliği bu araçların etkililiğini etkileyeceği nden dolayı, enerji tasarrufu potansiyelinden tam olarak yararlanılabilmesi için Türkiye‘nin durumuna en uygun finansman mekanizmasının bulunması gerekecektir. Dünya Bankası Ģu anda yenilenebilir enerjiyi ve enerji verimliliğini desteklemek üzere yerel finansal aracı yoluyla bir proje uygulamaktadır; projeden çıkarılan dersler bu alanda gelecekteki çabaları desteklemek için kullanılabilir. ix 1. ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ – TÜRKĠYE ĠÇĠN NEDEN ÖNEMLĠ? 1. Hükümet, Türkiye‘nin artan elektrik talebini etkin ve sürdürülebilir bir Ģekilde karĢılamayı amaçlayan enerji sektörü serbestleĢtirme ve reform sürecinde önemli ilerleme kaydetmiĢtir. Bu süreçte, sıkı arz ve talep sebebiyle, ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi ve özellikle iklim değiĢikliği ile ilgili olarak çevresel etkilerin azaltılması bakımından, enerji verimliliği enerji sektöründeki en önemli gündem maddelerinden birisi olarak ortaya çıkmıĢtır. 1.1 Enerji Arz ve Talebi Primer Enerji 2. Türkiye‘nin önemli düzeyde yerli enerji kaynakları bulunmamaktadır ve primer enerjisinin yüzde 73‘ünü ithalat yoluyla karĢılamaktadır (doğal gaz, petrol ve biraz kömür). Bu oranının daha da artması Türkiye ekonomisinin arz veya fiyat volatilitesinden kaynaklanabilecek dıĢ risklere karĢı kırılganlığını arttıracaktır. 3. BaĢlıca yerli kaynaklar arasında kömür (özellikle linyit), hidroelektrik (Ģu anda toplam elektrik tüketiminin yaklaĢık yüzde 20‘sini karĢılamaktadır; yıllık yüzde hidrolojik koĢullara göre değiĢkenlik göstermektedir) ve petrol (toplam petrol tüketiminin yaklaĢık yüzde 5‘ini karĢılamaktadır) yer almaktadır. Türkiye, Hazar Denizi‘nden ve Orta Doğu‘dan Avrupa‘ya uzanan ve giderek daha fazla önem kazanan petrol ve gaz transit güzergahları üzerindeki konumu sebebiyle kritik bir stratejik role sahiptir. 4. Türkiye‘nin primer enerji tüketimi 2007 yılında 107.6 milyon TEP‘e ulaĢmıĢtır ve 2010 yılında bu rakamın 105.8 milyon TEP‘e düĢmesi öngörülmektedir.6 2007 yılındaki yerli primer enerji üretimi 27.5 milyon TEP olmuĢtur. (ġekil 1.1) Şekil 1-1: Enerji Tüketim, Üretim ve İthalatındaki Gelişmeler , 1980-2007 120000 Bin ton eĢdeğer petrol 100000 80000 60000 40000 20000 0 1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 Üretim Net ithalat Tüketim Kaynak: ETKB 6 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 1 Elektrik 5. Önemli düzeylerde ithalat için yakın vadedeki seçenekler sınırlı olduğu için, Türkiye temel olarak yerli elektrik üretimine güvenmektedir. Dolayısıyla, Hükümet‘in enerji verimliliği ile ilgili stratejisi elektrik arz güvenliği ile ilgili ciddi endiĢelere dayanmaktadır. 6. 2009 yılında,yerli kurulu kapasite 44.8 GW‘a ulaĢmıĢtır ve Ģunlardan oluĢmaktadır: linyit ve kömür yakıtlı 10.9 GW; gaz ve petrol yakıtlı 18.3 GW; hidro 14.6 GW; ve rüzgar, jeotermal ve biyogaz 1.0 GW. Ancak gerçekte emreamade kapasite daha düĢüktür, çünkü; (i) linyit yakıtlı santrallerin çoğu eskidir ve nominal kapasitede üretim yapamamaktadır; (ii) bazı santraller bakımsızlık sebebiyle devre dıĢıdır; ve (iii) bazı büyük hidroelektrik santrallerde iyileĢtirilmesi yapılması gerekmektedir. 7. 2008 yılında, Türkiye aĢağıdaki tüketici kategorilerinde 161.95 milyar kWh elektrik tüketmiĢtir: sanayi yüzde 45; konut yüzde 24.4; ticarethane yüzde 14; diğer yüzde 16.6. Ayrıca, iç tüketim ve kayıplar 36.14 milyar kWh‘e ulaĢmıĢtır. Yıllık net tüketim kiĢi baĢına yaklaĢık 2.264 kWh‘tır. 8. 1999-2008 döneminde, elektrik tüketiminde bileşik bazdaki yıllık artış (BYAO) yüzde 5.9 olmuştur (Tablo 1-1.) 2003-07 döneminde ve 2008 yılının büyük bir bölümünde, elektrik tüketimi yaklaĢık yüzde 7-8 artmıĢtır ve bu artıĢ oranı GSYĠH büyüme oranının yukarısında olmuĢtur. Özellikle son çeyrek olmak üzere, 2008 yılında küresel mali kriz Türkiye sanayiinde bir yavaĢlamaya sebep olmuĢ ve elektrik tüketimini düĢürmüĢtür. 2009 yılında elektrik tüketimi yüzde 2.4 daha düĢmüĢtür, ancak önümüzdeki on yılda yıllık elektrik tüketiminin yüzde 6-7 oranında artması beklenmektedir. Bu durum, arz güvenliğinin sağlanabilmesi için önemli yeni kapasiteye ihtiyaç duyulduğuna ve elektrik tüketimindeki artıĢın kontrol altına alınması gerektiğine iĢaret etmektedir. Tablo 1-1: Puant Yük ve Elektrik Tüketimi, 1999-08 Elektrik Puant Yük ArtıĢ Tüketimi ArtıĢ (MW) (%) (GWh) (%) 1999 18.939 6.4 118.485 3.9 2000 19.390 2.4 128.276 8.3 2001 19.612 1.1 126.871 -1.1 2002 21.006 7.1 132.553 4.5 2003 21.729 3.4 141.151 6.5 2004 23.485 8.1 150.018 6.3 2005 25.174 7.2 160.794 7.2 2006 27.594 9.6 174.637 8.6 2007 29.249 6.0 190.000 8.8 2008 30.517 4.3 198.085 4.2 Kaynak: Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Kapasite Projeksiyonu, TEĠAġ, Temmuz 2009 9. Mayıs 2009‘da, Hükümet Türkiye‘nin artan elektrik talebini etkin ve sürdürülebilir bir Ģekilde karĢılayabilmek amacıyla ulusal elektrik stratejisini güncellemiĢtir. Strateji, hidrolik kaynakları daha da geliĢtirerek ve iddialı bir rüzgar enerjisi programı uygulayarak 2023 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin payını yüzde 30‘a (2008‘deki yüzde 17 düzeyinin neredeyse iki katı) çıkarmayı hedeflemektedir (hedef: 2023 yılına kadar 20.000 MW rüzgar). Strateji, sosyal ve ekonomik kalkınma hedeflerini etkilemeden elektrik tüketiminde verimliliği arttırmaya yönelik önlemler içermekte ve elektrik üretim, iletim ve 2 dağıtım kayıplarını ve kaçakları azaltmayı öngörmektedir. Enerji verimliliği ile ilgili olarak, Strateji Belgesinde Ģunlar belirtilmektedir:  ―5927 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu çerçevesinde, elektrik enerjisinin etkin kullanılması, elektrik enerjisi israfının önlenmesi, elektrik enerjisi maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevresel etkilerin azaltılması sağlanacaktır.‖  ―… Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından asgari verimlilik standartları belirlenecek ve bu standartları sağlamayanların satıĢına izin verilmemesine yönelik düzenleme yapılacaktır.‖  ―Elektrik enerjisi üretim tesisleri ile iletim ve dağıtım Ģebekelerinde enerji verimliliğinin arttırılmasına, talep tarafı yönetimine, açık alan aydınlatmasına, yüksek verimli kojenerasyon uygulamalarının yaygınlaĢtırılmasına iliĢkin düzenlemeler Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yapılacaktır.‖ 10. Son zamanlarda, puant ve normal talep ve elektrik üretimi arasındaki fark kapanmaktadır ve bu durum puant talep mevsimlerinde enerji açığı olasılığına iĢaret etmektedir. Ayrıca, yüksek elektrik talep artıĢ oranları, mevcut termik santrallerin nispeten düĢük emreamadelik düzeyi (son iyileĢmelere rağmen) ve olumsuz hidrolojik koĢullar sebebiyle, elektrik arzı yedek marjı düĢmektedir. (ġekil 1-2) Şekil 1-2: Türkiye Elektrik Sisteminin Elektrik Yedek Marjı (1995-2017) % Yedek Marjı 70 Kapasite 60 Fazlası 50 Normal ĠĢletme Aralığı 40 30 GeçmiĢteki Durum 20 TEĠAġ çözüm I-A Kapasite TEĠAġ çözüm I-B Açığı 10 TEĠAġ çözüm II-A TEĠAġ çözüm II-B 0 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 2017 Kaynak: TEĠAġ ve IBS 11. TEĠAġ önümüzdeki birkaç yıl içinde elektrik arzında açık riskleri ile ilgili ayrıntılı bir analiz gerçekleĢtirecektir;7 bu analizde, bir dizi GSYĠH büyüme varsayımlarına karĢılık gelen yüksek/düĢük elektrik tüketim senaryoları ile kuru yıl elektrik arz projeksiyonlarına dayalı olarak arz/talep dengesizliklerinin ortaya çıkabileceği olası en erken yıl belirlenecektir. Yüksek talep senaryosunda, tahmin edilen elektrik tüketimi 2016 yılından itibaren öngörülen güvenli arzı geçecektir; düĢük talep senaryosunda ise, ilk dengesizliğin 2017 yılında ortaya 7 Son zamanlarda yapılan ve çeĢitli senaryoları inceleyen birkaç çalıĢmada, yakın zamanda olası arz -talep dengesizliklerinin gerçekleĢeceği tahminleri yapılmıĢtır (TEĠAġ tarafından Temmuz 2009‘da EPDK‘ya sunulan 2009 -2018 Elektrik Üretim Kapasite Projeksiyonu, Tablo 32). 3 çıkması olasıdır. Ayrıca, yüksek talebin düĢük hidro üretim ile devam etmesi halinde, 2013 yılında önemli bir arz/talep dengesizliği yaĢanabilir. 2008 ortalarında elektrik talep artıĢında yaĢanan yavaĢlama ve 2008‘in sonları ile 2009‘un baĢlarında yaĢanan talep düĢüĢü Türkiye‘nin üretim kapasitesine ve enerji verimliliğine daha fazla yatırım çekebilmesi için bir fırsat penceresi sunmuĢtur. Yedek marjları rahatlamıĢtır ve son TEĠAġ tahminlerine göre 2013-15 dönemine kadar normal iĢletme aralığında kalacaktır. (ġekil 1-3) Şekil 1-3: Arz ve Talep Projeksiyonları (2009-18) GWh 400000 İnşaat halindeki özel II İnşaat halindeki özel I İnşaat halindeki kamu 350000 Mevcut Düşük Senaryo Yüksek Senaryo 300000 250000 200000 150000 100000 50000 0 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Kaynak: TEĠAġ (2009 verileri) 12. Ġlave üretim tesislerinin iĢletmeye alınmalarındaki potansiyel gecikmeler ile iliĢkili arz belirsizlikleri —ve/veya mevcut santrallerin emreamadeliklerinin düĢük olması—arz- talep dengesizliği riskini arttırmaktadır. 2007 yılındaki olumsuz hidrolojik koĢullar ve iklim değiĢikliğinin etkileri ile ilgili son çalıĢmalar Türkiye‘de kuraklık riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir ve bu durum elektrik arz ve talebindeki dengesizliklerinin daha erken ve daha büyük boyutlu olması riskini arttıracaktır. 1.2 Ekonomik Büyümenin Sürdürülebilirliği 13. Benzer ekonomiler ile karşılaştırıldığında, Türkiye ekonomisi nispeten daha enerji yoğundur. KiĢi baĢına düĢen toplam primer enerji arzı (TPEA), kiĢi baĢına 4.64 TEP olan OECD ortalaması ile karĢılaĢtırıldığında oldukça düĢüktür —2007 yılında kiĢi baĢına 1.35 TEP8. Ancak Türkiye ekonomisi nispeten daha enerji yoğundur (ġekil 1.6 ve 1.7). 2007 yılında, Türkiye‘nin GSYĠH rakamları (1998 baz yılına göre güncellenmiĢtir)9 0.18 TEP olan OECD ortalamasının üzerindedir.10 (2006 yılında dünya ortalaması 0.31 TEP idi). Türkiye ekonomisi büyüdükçe, yakın vadede enerji tüketim verimliliği arttırılmaz ise primer enerji 8 ―Önemli Dünya Enerji Ġstatistikleri, 2009‖, Uluslararası Enerji Ajansı; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre kiĢi baĢına 1.524 TEP. 9 Türkiye‘nin rakamlarına göre (yeni GSYĠH serisi), ekonomi GSYĠH‘nın her 1.000 ABD$‘ı (2000 ABD$ bazında) için 0,2 TEP‘e ihtiyaç duymuĢtur. 10 Eski Türkiye GSYĠH serisinin kullanıldığı OECD rakamlarına göre, ekonomi GSYĠH‘nın her 1.000 ABD$‘ı (2000 ABD$ bazında) için 0.27 TEP‘e ihtiyaç duymuĢtur (OECD ortalaması 0.18 TEP). 4 tüketiminin (toplam ve kiĢi baĢına) artması –ve bunun da enerji yoğunluğunu önemli ölçüde arttırması- olası görünmektedir. Şekil 1-4: 2007 Toplam Kişi Başına Primer Şekil 1-5: 2007 Enerji Yoğunluğu Enerji Arzı (TEP/'000 GSYİH, 2000 ABD$) (TEP/kişi) Macaristan 0.43 ABD 7.75 Türkiye 0.27 Hollanda 4.91 ABD 0.2 OECD ort. 4.64 Ġspanya 0.2 Fransa 4.15 Almanya 4.03 Yunanistan 0.19 Japonya 4.02 OECD Top. 0.18 Avusturya 3.99 Fransa 0.18 Ġng. 3.48 Almanya 0.16 OECD Avrupa ort. 3.36 Ġspanya 3.21 Ġtalya 0.15 Ġtalya 3 Avusturya 0.15 Yunanistan 2.88 Ġngiltere 0.12 Macaristan 2.66 Japonya 0.1 Türkiye 1.35 0 1 2 3 4 5 6 7 8 0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8 TEP/kiĢi Source : IEA – Energy Balances of OECD Countries , 200 9 Kaynak: OECD Ülkelerinin Enerji Dengeleri, 2009. Kaynak: OECD Ülkelerinin Enerji Dengeleri, 2009 14. Türkiye‘nin enerji yoğunluğu OECD‘nin enerji yoğunluğundan yüzde 10 daha yüksek, Almanya ve Ġtalya‘dan ise yüzde 25 ve 33 daha yüksektir; bu durum enerji verimliliği iyileĢtirmeleri için potansiyel bulunduğunu göstermektedir. 11 Ayrıca, IEA istatistikleri12, GSYĠH serileri kullanıldığında, Türkiye‘deki endüstriyel enerji yoğunluğunun 2000-07 döneminde yüzde 6 düĢtüğünü, öte yandan OECD ülkelerinde ise ortalama yüzde 20‘lik bir düĢüĢ olduğunu göstermektedir. OECD‘deki bu ilerleme kısmen enerji yoğunlukları yüksek olan Bulgaristan, Macaristan, Polonya ve Romanya gibi ülkelerdeki iyileĢmelerden kaynaklanmıĢtır. Veriler, Türkiye‘nin gerçekleĢmemiĢ enerji tasarrufu potansiyelinden önemli kazanımlar elde edebileceğini göstermektedir. 15. Ayrıca, Türkiye halihazırda primer enerjisinin yüzde 73‘ünü ithal etmektedir ve ithal edilen enerji miktarının arttırılması, enerji küresel olarak ticareti yapılan bir mal olduğu için, Türkiye ekonomisinin enerji arz veya fiyat volatilitesi ile iliĢkili dıĢ Ģoklara karĢı kırılganlığını arttıracaktır. 1.3 Ġklim DeğiĢikliği Etkilerinin Azaltılması 16. Türkiye sera gazı emisyonları nispeten düĢüktür, ancak hızlı ekonomik büyümesi göz önüne alındığında, ülkenin emisyonları kontrol altına almak için olası tüm önlemleri alması gerekmektedir. 2004 yılında Türkiye BirleĢmiĢ Milletler Ġklim DeğiĢikliği Çerçeve SözleĢmesi‘ne (UNFCCC) katılmıĢtır. Türkiye Ek-1‘deki 40 sanayileĢmiĢ ülke arasındadır, ancak bir gözlemci statüsündedir ve sanayileĢmesi nispeten erken aĢamalarda olduğundan dolayı oldukça olumlu koĢullara sahiptir. 17. 2006 yılında, Türkiye Ek-1 ülkeleri arasında en düĢük kiĢi baĢına emisyon düzeyine sahiptir; Türkiye‘nin kiĢi baĢına düĢen emisyonları 3.5 ton CO2 eĢdeğeridir (tCO2) ve bu rakam kiĢi baĢına 9.3 tCO2 olan AB27 ortalamasının çok altındadır. Ancak 1990-2005 döneminde, Türkiye‘nin sera gazı emisyonları yüzde 95‘lik bir artıĢla 126 milyon ton CO 2 11 Veri kaynağı – Eurostat. 12 OECD Ülkelerinin Enerji Dengeleri, Uluslararası Enerji Ajansı, 2009. 5 eĢdeğerinden 256 milyon ton CO2 eĢdeğerine çıkmıĢtır. 13 AB‘de kiĢi baĢına emisyon emisyonlardaki eğilim durağan olmasına rağmen, Türkiye‘deki emisyonlar Ek-1 ülkeleri arasında en yüksek artıĢ oranına sahip olmuĢtur ve gelecekte de yükselmeye devam etmesi beklenmektedir. 2006 yılında, Türkiye‘nin toplam emisyonları Ek-1 ülkeleri arasında en yüksek 12., dünyada ise 23. sıradadır —küresel emisyonlara yaklaĢık yüzde 0.8 katkıda bulunmaktadır. 18. Türkiye‘nin hızlı ekonomik büyümesinin yol açtığı artan enerji talebi, sanayileĢme, istikrarlı nüfus artıĢı ve ülkenin fosil yakıtlara olan bağımlılığı sebebiyle, emi syon artıĢ oranlarının hızlı bir Ģekilde yükselmesi beklenmektedir. 2020 yılına kadar olan dönemde Türkiye‘nin toplam CO2 emisyonlarının önemli bir ölçüde yükseleceği ve bunda elektrik ve sanayi sektörlerinin baĢı çekeceği öngörülmektedir. Normal senaryoda, elektrik sektöründeki emisyon eğilimleri, elektrik talebinin etkisi ile öngörülen yıllık emisyon artıĢının yüzde 7.1‘in 14 üzerinde olacağını –ki ortalama enerji talep artıĢ oranlarını geçmeye devam edecektir- ve katı yakıtlara olan bağımlılığın devam edeceğini göstermektedir. 19. Daha düşük karbonlu bir kalkınma yörüngesi sağlayabilmek için, Türkiye enerji, verimliliğini ve yenilenebilir enerjiyi enerji sektöründe öncelikler olarak tespit etmiştir. Gerçekten de, enerji verimliliği projeleri karbon emisyonlarının azaltılmasında oldukça maliyet etkin olduğundan dolayı, enerji verimliliği Hükümet‘in emisyon azaltım senaryolarında temel bir unsur olarak belirlenmiĢtir. 20. Ġklim değiĢikliği, Hükümet‘in politika önceliklerinden birisidir. Devlet Planlama TeĢkilatı‘nın (DPT) sürdürmekte olduğu çalıĢmalar emisyon azaltım senaryolarını ve bunların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerinin belirlenmesini amaçlamaktadır. Dünya Bankası iklim değiĢikliği ile ilgili politika diyaloguna katkıda bulunmaktadır ve karbon emisyonları ile çevresel etkilerin azaltım asına yönelik politikaların uygulanmasını desteklemek üzere Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü Kalkınma Politikası Kredisini (DPL) hazırlamaktadır. 13 2005 yılında Türkiye‘nin kiĢi baĢına emisyonu 3 .5 ton CO2 eĢdeğeri (tCO2) idi, ki bu kiĢi baĢına 9.3 tCO2 olan AB-27 ortalamasının çok altındadır. Ancak AB‘de kiĢi baĢına emisyon düzeyleri sabit kalırken, Türkiye‘deki emisyonlar 1990‘da ki 2.5 tCO2 düzeyinden 3.5 tCO2 düzeyine çıkmıĢtır ve yükselmeye devam edeceği öngörülmekt edir. 14 1. Ġklim DeğiĢikliği Ulusal Bildirimi, Türkiye Cumhuriyeti, 2007 6 2. ENERJĠ TÜKETĠMĠNĠN DURUMU VE EĞĠLĠMLER 21. Toplam enerji tüketim verileri artan enerji talebi eğiliminin uzun vadede devam edeceğini göstermektedir. Maliyetleri yansıtan tarifelerin doğru teĢvikleri sağlaması beklenmesine rağmen, Türkiye‘de enerji arzının sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini sağlamak için enerji verimliliğinin teĢvik edilmesi ve sürdürülebilir tarife rejimi kritik öneme sahiptir. 2.1 Türkiye’de Enerji Tüketimi 22. 2003-07 döneminde, Türkiye‘nin primer enerji tüketimi 84 milyon ton eĢdeğer petrolden (mTEP) 108 mTEP‘e çıkmıĢtır15 - bu yüzde 6.4‘lük bileĢik yıllık artıĢ oranına (BYAO) karĢılık gelmektedir. 23. 2007 yılında, elektrik üretimindeki ve rafinerilerdeki kayıpları da içeren nihai enerji tüketimi toplam 83 milyon TEP olmuĢtur ve 2003-07 döneminde yüzde 36‘lık bir pay ile yüzde 6.22‘lik bir bileĢik yıllık artıĢ oranında artmıĢtır; petrol temel nihai enerji kaynağı olurken, bunu yüzde 19 ile doğal gaz ve yüzde 16 ile elektrik takip etmiĢtir. (ġekil 2-1) Şekil 2-1: Kaynaklara Göre Nihai Enerji Tüketimi (2003-07) TÜRKĠYE’DE NĠHAĠ ENERJĠ TÜKETĠMĠ '000 TEP 90,000 80,000 BYAO: %6.22 70,000 60,000 50,000 40,000 30,000 20,000 10,000 0 2003 2004 2005 2006 2007 Pet.l D. Gaz Elektrik TaĢ Kömürü Odun Linyit Diğer* * Diğer; asfaltit, ikincil kömür, petrokok, rüzgar, atık, jeotermal ve güneş enerjisini içermektedir. Kaynak: ETKB 2.2 Sektörlere Göre Enerji Tüketimi 24. 2007 yılında, sanayi sektörü toplam nihai enerji tüketiminin yüzde 39‘una sahip iken, onu yüzde 30‘ar ile konut ve ticarethane sektörleri; yüzde 21 ile ulaĢtırma sektörü, yüzde 5 ile enerji-dıĢı amaçlar ve yüzde 5 ile ―diğer‖ sektörler (kamu sektörü ve tarım dahil) takip etmiĢtir (ġekil 2-2). 15 Her sonbaharda ETKB bir önceki yılın enerji dengelerini yayınlamaktadır; bu çalıĢma sırasında 2008 rakamları henüz yayınlanmamıĢtı. 7 Şekil 2-2: Sektörlere Göre Nihai Enerji Tüketimi (2003-07) 000 TEP 90,000 80,000 BYAO: %6.22 70,000 60,000 50,000 40,000 30,000 20,000 10,000 0 2003 2004 2005 2006 2007 Sanayi Konut ve Ticarethane UlaĢtırma Tarım Enerji DıĢı Amaçlar* Kaynak: ETKB * Endüstriyel süreçlerde hammadde olarak kullanılan. 25. Hacim ve oranda üstsel bir artıĢ beklendiğinden dolayı (ġekil 2-3), sanayi ve konut/ticarethane sektörlerinde enerji verimliliğinin teĢvik edilmesi enerji verimliliği arttırma programlarının baĢarısı için çok önemlidir. Şekil 2-3: 1973-20 Sektörlere Göre Toplam Nihai Tüketim Sanayi UlaĢtırma Diğer* Konut Kaynak: IEA Türkiye 2005 Gözden Geçirmesi * Ticarethane, kamu hizmeti ve tarım sektörlerini içerir 26. Son zamanlarda, özellikle elektrik tüketimi olmak üzere enerji tüketimindeki yüksek artıĢlar konut, ticarethane ve kamu sektörlerinde de yaĢanmıĢtır (Tablo 2-1). Buna katkıda bulunan faktörler arasında Ģunlar bulunmaktadır: (i) ekonomik büyüme ile bağlantılı olarak yükselen yaĢam standartları; (ii) ulusal bina stokunda yaĢanan yüzde 50‘lik yıllık artıĢ; ve (iii) elektrikli ev aletlerinin, ofis ekipmanlarının ve klimaların kullanımındaki artıĢ. 8 Tablo 2-1: Sektörlere Göre Elektrik Tüketimindeki Yıllık Artış, 2001-07 Kamu Konut Ticarethane Sektörü Sanayi Diğer Toplam % % % % % % 2001 -1 6 6 -4 1 -1 2002 0 10 5 7 10 6 2003 7 18 -1 9 4 9 2004 10 22 -1 8 -2 8 2005 12 18 3 5 0 8 2006 11 9 30 9 3 10 2007 6 14 15 8 4 8 Ortalama % (2001-07) 6 14 8 6 3 7 Kaynak: TEDAġ 27. Önemli bir etkiye sahip olabilmesi için, enerji verimliliğini arttırmayı amaçlayan bir talep yönetimi programının sanayi ve bina sektörlerini ele alması gerekir. Sanayi sektöründe, bu rapor birleĢik tüketimi toplam sanayi sektörü enerji tüketiminin yüzde 48‘ini oluĢturan dört sektör üzerinde odaklanmaktadır. Enerji tüketimleri veya verimlilikleri hakkında açık bir Ģekilde ulaĢılabilecek verileri bulunmamasından dolayı, seramik ve kimyasallar gibi bazı enerji yoğun sektörler çalıĢma kapsamı dıĢında tutulmuĢtur. Tablo 2-2: Seçilen Ülkelerin Enerji Göstergeleri, 2007 Bölge/Ülke Nüfus GSYĠH TPEA TPEA/Nüfus Enerji Yoğunluğu (Milyon) (Milyar (mTEP) (TEP/kişi) (TEP/ 000 ABD$) ABD$) DÜNYA 6.609 39.493 12.029 1.8 0.30 OECD 1.185 30.110 5.459 4.6 0.18 TÜRKĠYE 73.9 372 100 1.35 0.27 Bulgaristan 7.6 18 20 2.65 1.10 Romanya 21.6 56 39 1.81 0.70 Çin 1.319.94 2.388 1.956 1.48 0.82 Finlandiya 5.3 151 36 6.90 0.24 Belçika 10.6 266 57 5.37 0.21 ABD 302 11.468 2.340 7.75 0.20 Portekiz 10.6 122 25 2.4 0.21 Ġspanya 44.9 734 144 3.21 0.2 Hollanda 16.4 440 80 4.9 0.18 Fransa 63.6 1.506 264 4.15 0.18 Yunanistan 11.2 170 32 2.88 0.19 Lüksemburg 0.5 27 4 8.79 0.16 Almanya 82.3 2.065 331 4.63 0.16 Avusturya 8.3 221 33 3.99 0.15 Ġtalya 59.3 1.184 178 3.00 0.15 Ġngiltere 60.8 1.766 211 3.48 0.12 Danimarka 5.5 179 20 3.60 0.11 Ġrlanda 4.4 142 15 3.46 0.11 Japonya 127.8 5.205 514 4.02 0.10 Not: Tüm ABD$ tutarlar 2000 fiyatlarına dayalıdır. TPEA: Toplam Primer Enerji Arzı Kaynak: IEA, Kilit Dünya Enerji İstatistikleri, 2009 9 2.3 Enerji Fiyatları 28. Arz maliyetinin tamamını yansıtacak Ģekilde elektrik fiyatlarının değiĢtirilmesi enerji tasarrufu için doğru teĢvikleri sağlayacaktır ve ekonomik olarak sürdürülebilir enerji verimliliği yatırımlarını özendirecektir. Elektrik tüketim fiyatlarını arttırmanın tam olarak etkisi bilinmemekle birlikte, son çalıĢmalar Türkiye‘de konutların elektrik tüketiminin fiyat artıĢlarına nispeten duyarlı olduğunu göstermektedir. Konut sektörü elektrik talebinin uzun vadeli fiyat esnekliği -0.52 ile - 6.316 arasında tahmin edilmiĢtir ve bu yüzde 10‘luk bir fiyat artıĢının tüketimde yüzde 5.7 ile 6.3 arasında bir azalma sağlayacağı anlamına gelmektedir. Sonuçlar fiyat artıĢlarına olan tepkinin Azerbaycan (-0.2‘lik tahmini fiyat esnekliği)17gibi ülkelerden daha yüksek olduğunu ve Ġngiltere ve ABD (-0.5‘lik tahmini fiyat esnekliği) 18 gibi diğer sanayileĢmiĢ ülkelere daha yakın olduğunu göstermektedir. Enerji fiyatlandırması tüm enerji projeleri için önemlidir – ancak bu bulgular enerji verimliliği için doğru teĢviklerin sağlanması bakımından bunun özellikle geçerli olduğunu göstermektedir. 29. 1999-2007 döneminde, sanayi ve konut enerji fiyatları, yakıt türüne bağlı olarak yüzde 20 ile 25 arasında bir bileĢik yıllık artıĢ oranında artmıĢtır.19 2007 yılında, özellikle petrol ürünleri olmak üzere yakıt fiyatları artmıĢtır; küresel petrol fiyatları 2008 ortasına kadar yükselmeye devam etmiĢtir. 2008 ortasından itibaren petrol fiyatları ile paralel olarak yakıt fiyatları düĢmeye baĢlamıĢ ve Aralık 2008‘de düĢük bir düzeye inmiĢtir. 30. 2008 yılında, sanayide enerji tüketimi yüzde 23 düĢmüĢtür (ġekil 2.4)20 Bunun temel sebebi, imalat çıktılarını azaltan ekonomik yavaĢlama ile birlikte talebin düĢmesi olmuĢtur. Şekil 2-4: Sanayide Enerji Tüketimi ve Sanayi Enerji Fiyatları 000 $ / TEP 000 TEP 35,000 2.5 30,000 2.0 25,000 1.5 20,000 15,000 1.0 10,000 0.5 5,000 0 0.0 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Sanayide Enerji Tüketimi LPG - Toptan Elektrik Mazot Fuel Oil 6 Doğal Gaz Linyit Not 1: Fiyatlar yıl sonu Ġstanbul fiyatlarıdır. Not 2: 2008 tüketim rakamı geçici rakamdır. Kaynak: ETKB, Doğal Gaz Dergisi 16 Halıcıoğlu, ―Türkiye‘de Konutların Elektrik Talebi Dinamikleri‖, Energy Economics 29 (2007) 199–210, ve Bahçe ve Taymaz, ―Türkiye‘de elektrik piyasası serbestleĢmesinin etkileri: ―Serbest tüketici‖ ve dağıtım tekeli örnekleri,‖ Energy Economics 30 (2008) 1603-1624. 17 Lampietti ve arkadaĢları, ―Avrupa ve Orta Asya‘da Ġnsan ve Elektrik Sektörü Reformları ve Yoksullar‖, Dünya Bankası, 2007. 18 Türkiye‘de bir tarife değiĢimi, baz tüketimin daha düĢük olduğu Azerbaycan gibi diğer geliĢmekte olan ülkelere göre tük etimde daha fazla düĢüĢe yol açacaktır. GeliĢmiĢ ülkeler daha yüksek bir tüketim seviyesi ile baĢlamaktadır ve bu durum onları daha esnek hale getirmektedir. 16 2003-08 döneminde Türk Lirası bazında sabit kalan elektrik fiyatl arı dıĢında. 20 Yakıt fiyatları bölgelere göre farklılık göstermektedir. Bu analiz için Ġstanbul fiyatları kullanılmıĢtır. 10 31. Yakıt fiyatları arttığında, konut tüketicileri pahalı yakıttan daha ucuz bir yakıta geçer ve bu Ģekilde sanayi tüketicilerinden daha fazla fiyat duyarlılığı sergilerler; bunun toplam enerji tüketimi üzerinde sınırlı bir etkisi vardır. Şekil 2-5: Konut Enerji Tüketimi ve Enerji Fiyatları 000 TEP 000 $ / TEP 35,000 2.5 30,000 2.0 25,000 1.5 20,000 15,000 1.0 10,000 0.5 5,000 0 0.0 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Konut Enerji Tüketimi Mazot LPG - Tüp Elektrik Fuel Oil Hafif Doğal Gaz Ġthal Kömür Not 1: Fiyatlar yıl sonu - Ġstanbul fiyatlarıdır. Not 2: 2008 tüketim rakamı geçici rakamdır. Kaynak: ETKB, Doğal Gaz Dergisi 32. ġekil 2-5, Türkiye‘deki diğer primer enerji türlerinin fiyatlandırması ile karĢılaĢtırıldığında elektrik fiyatlandırmasının maliyet yansıtıcı olmadığını göstermektedir. Örneğin, üretim maliyetlerinde önemli artıĢlar olmasına rağmen, perakende elektrik fiyatları 2002-07 döneminde neredeyse sabit kalmıĢtır. Ancak, kömür, elektrik ve gaz için maliyet esaslı fiyatlandırma mekanizmalarının kısa süre önce onaylanması, daha enerji verimli bir ekonomiye yönelik önemli bir adımdır. YaklaĢık beĢ yıllık bir aradan sonra, Ocak, Temmuz ve Ekim 2008‘de üç önemli tarife artıĢı uygulanmıĢtır; böylelikle ortalama perakende tarifeleri yüzde 50 yükselmiĢtir ve maliyetlerin tam olarak karĢılanması sağlanmıĢtır. (Tablo 2-3). Tablo 2-3: TEDAŞ Tarifeleri ve Arz Maliyeti Yıl 2005 2006 2007 2008 SatıĢ (GWh) 92.800 107.300 126.100 142.700 Arz Maliyeti (TL/kWh) 0.118 0.131 0.135 0.158 1Ç: 0.137 2Ç: 0.139 Ortalama Perakende Tarife 0.120 0.121 0.119 3Ç: 0.170 (TL/kWh) 4Ç: 0.186 Ort.: 0.159 ĠĢletme Karı (Milyar TL) 0.18 -1.11 -1.95 0.02 33. Sonuç olarak, tüketicilere uygulanan sanayi ve konut elektrik fiyatları artık diğer Batı Balkan ve BDT ülkeleri ile karĢılaĢtırıldığında yüksektir. Dolar bazında, 2008 yılının dördüncü çeyreğinde konut tüketicileri için uygulanan elektrik fiyatları (12.8 ABD$ cent/KWh) Batı Balkanlardaki fiyatlardan daha yüksektir (9.057 ABD$/cent/KWh) ve BDT ortalamasından çok daha yüksektir (4.8 ABD$/cent/KWh). Diğer Orta Avrupa ülkeleri ile karĢılaĢtırıldığında, çoğu konut tüketicisi için uygulanan fiyatlar orta aralıktadır (ġekil 2.6). 11 Şekil 2-6: Seçilen ülkelerde konut tüketicileri için uygulanan elektrik fiy atları 2008 Dördüncü Çeyrek Karadağ Slovakya Macaristan Bosna Hersek Polonya Türkiye Letonya Kosova Hırvatistan Arnavutluk Litvanya Makedonya Bulgaristan Romanya Gürcistan Sırbistan Estonya Ukrayna Azerbaycan Ermenistan Kazakistan Rusya Kırgızistan 0 5 10 15 20 25 ABD$/KWh Kaynak: ERRA tarife veri tabanı 34. Benzer Ģekilde, Türkiye‘de konut dıĢı tüketicilerin çoğu için uygulanan elektrik tarifeleri (temel olarak sanayi ve hizmet), BDT, Orta ve Güneydoğu Avrupa‘daki diğer ülkelerin tarifelerine göre yüksekti (bakınız ġekil 2.7). 2008‘in dördüncü çeyreğinde, BDT‘deki konut dıĢı tüketicilerin elektrik tarifeleri Türkiye‘deki tüketicilere göre kWh elektrik baĢına ortalama yüzde 60 daha düĢüktü. Aynı dönemde, Türkiye‘deki tarifeler (12.6 ABD$/cent/KWh), Batı Balkanlar ve Orta Avrupa‘daki tüketicilere uygulanan ortalama fiyatlara neredeyse eĢitti (12.7 ABD$/ cent/KWh). 12 Şekil 2-7: Seçilen Ülkelerde Konut Dışı Tüketicilere Uygulanan Elektrik Fiyatları, 2008 Dördüncü Çeyrek Slovakya Macaristan Polonya Türkiye Letonya Hırvatistan Bosna Hersek Karadağ Romanya Litvanya Bulgaristan Arnavutluk Estonya Gürcistan Kosova Sırbistan Ermenistan Makedonya Azerbaycan Kazakistan Rusya Ukrayna Kırgızistan 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 ABD$/KWh Kaynak: ERRA tarife veri tabanı 35. Türkiye AB-27 ile karĢılaĢtırıldığında durum keskin bir Ģekilde değiĢmektedir. EUROSTAT verilerine göre, Türkiye‘de sanayi tüketicilerine uygulanan elektrik tarifeleri hala daha düĢük aralıktadır; AB‘de uygulanan ortalama fiyattan yaklaĢık yüzde 50 daha düĢüktür. Bu fark konut tüketicileri için yaklaĢık yüzde 60 daha yüksektir. 13 3. SANAYĠDE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ 36. Bu rapor, sanayi ve bina sektörleri üzerinde odaklanmaktadır —Türkiye ekonomisinin sadece en fazla enerjiyi tüketen değil aynı zamanda enerji talep artıĢının en fazla olduğu iki sektörü . UlaĢtırma sektörü nihai enerjinin yüzde 21‘ini tüketmesine rağmen, potansiyeli veya tasarrufun nasıl sağlanabileceğini analiz etmeyi güçleĢtiren veri eksikliği sebebiyle bu raporda ele alınmamaktadır. Bu durum Türkiye‘deki birçok sektör için ortak bir sorundur (daha sonra açıklanacağı gibi) ve politikaların hedeflenebilmesi ve izlenebilmesi içim bu sorunun ele alınması gerekmektedir. 37. Ayrıca, enerji tasarruf potansiyelini göstermek için raporda kullanılan ölçü birimlerinin açıklamaları için aĢağıdaki metin kutusuna bakınız: Enerji Verimliliği ve Enerji Yoğunluğu: Enerji verimliliği ekonomideki çeĢitli üretim faaliyetleri arasında enerji kullanımının verimliliğini karĢılaĢtırmak için kullanılan genel bir kavramdır —sanayi, bina, aydınlatma, ev gereçleri, vs. Enerji verimliliğinin genel olarak kabul gören tanımı belirli bir hizmet (ısıtma, aydınlatma, vs.) veya faaliyet düzeyi için kullanılan enerjiyi azaltmaktır.1 Enerji verimliliğini ölçmek için iki ana gösterge kullanılır —ekonomik katma değer veya fiziksel çıktı ölçüleri. Enerji yoğunluğu toplam enerji girdisinin (örneğin TEP, kWh, vs.) ekonomik katma değer birimine (örneğin GSYĠH‘nın katma değeri) oranı olarak tanımlanır. Bu gösterge eğilim analizinde ve ülkeler ile sektörler arasındaki uluslararası karĢılaĢtırmalarda yararlıdır. Satın Alma Gücü Paritesine (SAGP) dayalı Enerji Yoğunluğu ülkeler arasında enerji yoğunluğu endeksini karĢılaĢtırmak için piyasa döviz kurları karĢısında ekonomik değer birimini (örneğin GSYĠH‘nın katma değeri) bir SAGP endeksi ile ayarlar. Her ülkede belirlenen ve eĢdeğer bir değeri temsil ettiği varsayılan belirli bir mal ve hizmet sepeti için GSYĠH değerine ayarlama yapılmasına izin verdiği için, SAGP‘nin daha iyi bir yaklaĢım olduğu savunulmaktadır. Ancak, ara malların fiyatlarından daha çok perakende fi,yatları yansıttığından dolayı, SAGP‘nin de gerçek tahminlerinde sorunlar vardır. Ayrıca, büyük miktarlarda enerji tüketen ara üretim süreçleri göz ardı edilmektedir. GeliĢmekte olan ülkeler geliĢmiĢ ülkelere göre sanayi sektöründe genellikle daha düĢük üretkenlik sergilediğinden dolayı, SAGP oranları geliĢmekte olan ülkeler için Enerji Verimliliğini daha yüksek tahmin edebilir. Enerji yoğunluğu enerji tüketimi ile bağlantılı olmasına rağmen, GSYĠH‘daki yapısal değiĢiklikler veya ticaret koĢullarındaki değiĢiklikler gibi değiĢkenler bir ülkenin veya sektörün gerçek enerji verimliliği düzeyini maskeleyebileceğinden dolayı enerji verimliliğinin bir ölçüsü olarak kullanımı güçtür. Bununla birlikte, enerji, verimliliği göstergelerini toplamak ve birleĢtirmek çok daha zordur, çünkü ; (a) fiziksel enerji verimliliğinin ölçülmesi, ancak kapsamlı değerlendirmeler ve araĢtırmalar sırasında toplanabilecek düzeyde ayrıntılı veri gerektirir; (b) sektörler ve ülkeler arasındaki çıktıların ve ölçü birimlerinin çeĢitliliği aynı sektörde dahi verilerin kolaylıkla birleĢtirilmesine izin vermez. Türkiye‘de enerji verimliliğini ölçme, izleme ve teĢvik etme görevi EĠE‘ye verilmiĢ olmasına rağmen, Türkiye sanayiinde enerji tüketim verilerinin toplanması Ģu anda dağınık bir yapı sergilemektedir. Kalkınma kuruluĢlarının yardımı ile birlikte, EĠE seçilen sektörler ve uygulamalar için enerji verimliliği anketleri uygulamıĢtır ancak toplanan bilgiler sektörler arasında farklılık göstermektedir ve çok nadir bir Ģekilde güncellenmektedir. 1 - ―Energy Efficiency Policies around the World: Review and Evaluation‖, World Energy Council, 3.1 Sanayide Enerji Tasarrufu Potansiyeli 38. Bu rapor için yapılan bir karĢılaĢtırma uygulamasına göre, Türkiye tahmini olarak yıllık 3 milyar ABD$ tutarında bir enerji tasarrufu potansiyeline ulaĢabilir —yaklaĢık 8.0 milyon TEP veya sektördeki 2007 enerji tüketim düzeylerinin yaklaĢık yüzde 25‘i. 14 39. Bu rakamlar, Türkiye sanayii EĠE uzmanları tarafından seçilen ―en iyi uygulama‖ ülkelerindeki enerji verimliliği düzeyleri ile karĢılaĢtırılarak hesaplanmıĢtır (bakınız aĢağıdaki metin kutusu). Ancak, farklı teknolojiler ve ürün bileĢimleri, sanayi alt sektör süreçleri tüm dünyada benzer olsa bile sınır ötesi karĢılaĢtırmadan çıkarılan sonuçların doğruluğu ile sınırlamalar belirtmektedir. 40. Kapsamlı bir enerji performans analizi ayrıntılı sektör ve tesis bilgileri gerektirmektedir ve bu da Ģirket rekabetçiliği ve veri gizliliği ile ilgili sorunları ortaya çıkarmaktadır. Bu durum göz önüne alındığında, karĢılaĢtırma, ilgili büyüklüklerin sıralamasını ve politika yapıcıların kazançları ve maliyet etkinliği en üst düzeye çıkarabileceği alanları göstermek için en pratik alternatiftir. Yakın vadeye yönelik bir tavsiye bir sektör çalıĢması yapılması ve düzenli veri toplama ve analize dayalı olarak daha sistemik göstergelerin kullanılmaya baĢlanmasıdır (bakınız ayrıca Bölüm 5). Sanayi için Veri Kaynakları Türkiye özellikle küçük ve orta ölçekli iĢletmelerde fakat aynı zamanda seramik ve kimyasallar gibi bazı büyük ölçekli sektörlerde enerji verimliliği ve tüketimi ile ilgili kapsamlı ve yakın tarihli sektörel verilere sahip değildir. EĠE, diğer kalkınma kuruluĢlarının yardımı ile enerji yoğunluğunu ve enerji tasarrufu potansiyelini incelemiĢtir. BaĢka bazı kuruluĢlar da çeĢitli zaman dilimleri arasında çeĢitli sektörel sınıflandırmaları kullanarak enerji tüketim verileri toplamaktadır. EĠE‘nin tüm sektörleri kapsayan ve sanayinin genel bir tablosunu ortaya koyan son verileri 2004 yılına aittir ; EĠE‘nin münferit alt sektörlere iliĢkin çalıĢmaları devam ediyor olmasına ve daha yakın tarihli olmasına rağmen, her bir alt sektör zaman dilimleri arasında bağımsız olarak incelenmektedir ve bu durum da tüm sektörlerin kapsamlı analizini engellemektedir. Bu çalıĢma için kullanılan kaynaklar aĢağıda özetlenmektedir: • Enerji tüketimi: ETKB enerji dengesi rakamlarına dayalı veri dizisi. ETKB sektörel sınıflandırması yetersiz kaldığında, IBS alt sektör enerji tüketim seviyelerini tahmin etmek için ETKB enerji dengesi rakamlarını TÜĠK enerji istatistikleri ve BOTAġ‘ı sanayiye arzları ile uyumlaĢtırmıĢtır. • Enerji yoğunluğu: Enerdata ve EĠE çalıĢmaları kullanılmıĢtır; Enerdata rakamları ülkelere göre yoğunluk verilerini içermektedir. • Enerji tasarruf potansiyeli: Seçilen sektörlerin karĢılaĢtırmasına dayalı olarak EĠE tarafından belirlenen enerji tasarruf potansiyelleri. EĠE çalıĢmaları, EĠE uzmanlarının piyasa koĢullarını, ürün hatlarını ve süreç bileĢimlerini dikkate alarak yaptığı ayarlamalar ile birlikte, her bir alt sektörün elektrik ve yakıt yoğunluğunu ODYSEE veri tabanından alınan AB -15 ülke verileri ile karĢılaĢtırmaktadır. Her bir alt sektörün yakıt ve elektrik tüketimi için tasarruf potansiyeli yüzde olarak verilmiĢtir . IBS, tasarruf potansiyelini TEP/yıl olarak tahmin etmek için 2007 enerji tüketim tahminlerini ve TÜĠK istatistiklerini kullanmıĢtır. • Enerji yatırım gereksinimi: EĠE, sektör dernekleri ve üniversite enstitülerinin mevcut raporları kullanılmıĢtır. 41. Tablo 3-1 baĢlıca alt sektörler için çalıĢma bulgularından çıkarılan analizleri özetlemektedir. EĠE kimyasallar sektörünün en yüksek tasarruf potansiyeline sahip olduğunu tespit etmiĢtir — yaklaĢık 2.3 milyon TEP/yıl— ancak enerji tüketimi veya verimliliği ile ilgili veri kısıtları bu rapor için kimyasallar sektörünü analiz etmeyi imkansız kılmıĢtır. Ġkinci en yüksek tasarruf potansiyelinin olduğu sektör 1.4 milyon TEP/yıl ile demir-çelik sektörüdür ve bu sektörü 1.1 milyon TEP/yıl potansiyel ile çimento ve tekstil sektörleri takip etmektedir. 42. Türkiye‘nin kağıt sektörünün uluslararası enerji verimliliği düzeyleri ile uyumlu olduğu görülmektedir ancak geleneksel olarak enerji yoğun bir sektör olduğundan dolayı enerji verimliliği kazanımlar için fırsatlar sunabilir. Tekstil sektöründeki durum daha karmaĢıktır. Türkiye ve Çin AB‘nin en büyük iki tekstil ürünleri tedarikçisidir ve bu durum Türkiye‘nin tekstil sektörünün genel anlamda verimli olduğunu göstermektedir. Ancak tekstil sektörü çeĢitlilik arz eder ve ülkeler geniĢ yelpazeli ürün ve süreç bileĢimleri sunarlar; dolayısıyla, enerji tasarrufu potansiyelini belirlemek için AB ile karĢılaĢtırma yapmak geçerli bir yaklaĢım olmayabilir. 15 Tablo 3-1: Türkiye’de Seçilen Sektörlerdeki Enerji Verimliliği Potansiyeli Toplam, Demir- (diğer Çelik Çimento Cam Kağıt Tekstil Gıda Kimyasal dahil) Baz Yıl 2000 2000 2005 2005 2004 2004 2004 Türkiye Elektrik yoğunluğu, TEP/ton* 0.050 0.008 0.031 0.090 0.223 0.052 0.142 Yakıt yoğunluğu, TEP/ton* 0.310 0.085 0.274 0.190 0.193 0.149 0.600 En Ġyi Uygulama Elektrik yoğunluğu, TEP/ton* 0.040 0.006 0.028 0.070 0.096 0.043 0.116 Yakıt yoğunluğu, TEP/ton* 0.250 0.060 0.180 0.150 0.135 0.101 0.216 Tasarruf Potansiyeli, % Elektrik 21 25 10 22 57 18 18 Yakıt 19 29 34 21 30 32 64 Toplam Tasarruf Potansiyeli, 000 TEP/yıl ** 1.402 1.124 261 206 1.097 891 2.283 8.015 Yatırım Gereksinimleri, milyon ABD$ *** yok 787 yok yok 331 yok yok * Tekstil, gıda ve kimyasal alt sektörleri için KEP/100 €. ** IBS tahmini. *** Yatırım Gereksinimleri sadece konu hakkında ayrıntılı çalıĢmaların yapıldığı sektörler için verilmiĢtir . Kaynak: EĠE, IBS tahminleri. Şekil 3-1: Türkiye’de Seçilen Alt Sektörlerin Enerji Verimliliği Potansiyeli TEP/tcs 0.816 0.50 0.45 SP: 1,097 TEP/yıl 0.40 SP: 1,425 TEP/yıl SP: 2,283 TEP/yıl 0.35 SP: 261 TEP/yıl 0.30 SP: 206 TEP/yıl 0.25 SP: 891 TEP/yıl 0.20 30% 0.15 0.10 SP: 1,124 TEP/yıl 0.05 0.00 Demir-Çelik Çimento Cam Kağıt Tekstil Gıda Kimyasal Türkiye _Elektrik Yoğunluğu Türkiye yakıt yoğunluğu En Ġyi Uygulama _ Elektrik Yoğunluğu En Ġyi Uygulama _Yakıt Yoğunluğu Kaynak: EĠE, IBS tahminleri 16 3.2 Sanayide Enerji Tüketimi ve Yoğunluğu 43. Türkiye‘nin sanayisinde demir-çelik ve metal dıĢı madenler (çimento, seramik, cam) gibi enerji yoğun sanayi alt sektörlerinin ağırlığı vardır. Demir-çelik sektörü yüzde 22 ile sanayide enerji tüketiminin en büyük payına sahiptir. Demir-çelik sektörünü yüzde 19 ile metal dıĢı madenler (çimento, cam, seramik, tuğla) alt sektörü takip etmektedir. Bir baĢka enerji yoğun sektör olan kağıt sektörü ise yüzde 3‘lük bir tüketim payına sahiptir. Diğer önemli enerji tüketen sektörler arasında yüzde 12 ile kimyasallar ve yüzde 9 ile gıda ve tekstil sektörleri yer almaktadır. ġekil 3-2 sanayide enerji tüketiminin 2007 yılındaki dağılımını göstermektedir. Şekil 3-2: Alt Sektörlere Göre 2007 Yılındaki Sanayi Enerji Tüketimi Diğer, %17 Cam, %13 Tekstil EAF, %22 Gıda %9 Seramik, %25 %9 Entegre Çelik Tes., Çimento, %62 Metal %58 Demir-Çelik DıĢı %22 Ürünler %19 Kağıt %3 Fabrikasyon Metaller Diğer Kimyasal %2 %21 %12 Diğer, %42 Demir DıĢı Metaller Petrokimya, %58 %2 Toplam Sanayi Tüketimi = 32 milyon TEP Kaynak: ETKB, TÜĠK, IBS tahminleri 44. ġekil 3-3 enerji maliyetlerinin toplam alt sektör üretim maliyetlerindeki payını ve bunların nispi enerji tüketim hacmini göstermektedir. Şekil 3-3: 2007 Sanayi Enerji Tüketimi / Maliyet Payları 10,000 D-Ç (ort) 9,000 EAF‘ları EÇT‘ler 8,000 2007 Enerji Tüketimi, 000 TEP 7,000 6,000 5,000 Çimento 4,000 Tekstil 3,000 Gıda 2,000 Cam Kağıt 1,000 0 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% Enerji Maliyeti/Toplam Maliyet, % Kaynak: DPT, sektör dernekleri ve odalar 17 45. Türkiye‘nin sanayi alt sektörlerine ait enerji verimliliği/yoğunluğu ile ilgili son verilerin AB verilerinden düĢük olduğu görülmektedir: Tablo 3-2: Sektörlerin Enerji Verimliliği/Yoğunluğu Verileri, 2004 Alt Sektör Türkiye Seçilen AB Ülkeleri AB-15 Birim Demir-Çelik 0.31 0.14-0.37 0.30 TEP/ton Çimento 0.09 0.07-0.12 yok TEP/ton Cam 0.30 yok yok TEP/ton Tekstil 0.42 0.09-0.18 0.12 TEP/100 € Kağıt 0.31 0.44-0.60 0.37 TEP/ton Gıda 0.25 0.11-0.21 0.14 TEP/100 € Kimyasal 0.88 0.11-0.84 0.27 TEP/100 € Kaynak: Enerdata, EĠE 3.3 Demir-Çelik Genel Bakış 46. Demir-çelik alt sektörü en enerji yoğun alt sektörler arasındadır —enerji maliyetleri toplam maliyetlerin yüzde 20-30‘unu oluĢturmaktadır; tahmini enerji tasarruf potansiyeli 1.4 milyon TEP/yıl‘dır. Türkiye‘de dünyadaki demir-çelik üreticileri arasında onbirinci, Avrupa‘da ise üçüncü sırada yer almaktadır —ham çelik üretim miktarları bakımından. 2008 sonu itibariyle ham çelik üretim kapasitesi 34.1 milyon ton idi ve 2008 yılında gerçekleşen üretim 26.8 milyon ton olmuĢtur; bu üretim hacminde 26.1 milyon ton ile Türkiye‘nin 19 elektrik ark fırını (EAF) büyük bir ağırlığa sahiptir. Üç entegre demir-çelik tesisi (ISP) -Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (Erdemir); Ġskenderun Demir Çelik Fabrikaları (Ġsdemir) ve Karabük Demir Çelik Fabrikaları (Kardemir)- 8.0 milyon tonluk bir kapasiteye sahiptir. Entegre demir çelik tesisleri çeliği demir ve kok gibi temel hammaddelerden üretmektedir; elektrik ark fırınları ise çeliği birim çıktı baĢına daha az enerji tüketerek hurda metalden üretmektedir. 47. Türkiye ilk entegre demir-çelik tesisi olan Kardemir‘i (Karabük Demir Çelik Fabrikaları) Karabük‘te 1930 yılında kurmuĢtur. Ġkinci tesis olan Erdemir (Ereğli Demir Çelik Fabrikaları) yassı çelik ürünleri sağlamak üzere 1960‘ların baĢlarında kuruldu. Üçüncü entegre tesis olan Ġsdemir (Ġskenderun Demir Çelik Fabrikaları) ise 1970‘lerde kurulmuĢtur. 1960‘larda özel sektör tarafından kurulmaya baĢlanan elektrik ark fırınlarının aksine, bunların hepsi birer kamu kuruluĢu olarak geliĢmiĢtir. 1980‘lerde EAF kapasitesinde hızlı bir büyüme meydana gelmiĢtir. Erdemir ve Ġsdemir 2006 yılında özelleĢtirilmiĢtir. Sadece bir EAF kamuya aittir ve yıllık 60.000 ton ham çelik kurulu kapasiteye sahiptir. 18 Şekil 3-4: Türkiye’de Çelik Fabrikalarının Yerleri, 2008 Kaynak: DÇÜD (Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 48. 2000 yılında, Türkiye‘nin ham çelik üretim kapasitesi 14.3 milyon ton iken, 2008 yılında kapasite 26.8 milyon tona çıkmıĢtır –yüzde 8‘lik bir bileĢik yıllık artıĢ oranı ile; toplam üretimin yüzde 74‘ü EAF‘lardan sağlanmaktadır. Proses türüne göre ham çelik kapasite artıĢı için bakınız ġekil 3-5 ve yıllık ham çelik üretimi için bakınız Tablo 3-2. Şekil 3-5: Ham Çelik Üretim Kapasitesi, 1980-2008 HAM ÇELĠK ÜRETĠM KAPASĠTESĠ ARTIġI (000 Ton) 35,000 30,000 25,000 20,000 15,000 10,000 5,000 0 1980 1985 1990 1995 2000 2008 EAF Toplam Entegre Toplam : DÇÜD (Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Kaynak: Kaynak: DÇÜD (Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği). 19 Tablo 3-3: Proses Türüne Göre Ham Çelik Üretimi, 2000-2008 000 Ton 2000 2005 2006 2007 2008 Toplam 14.325 20.964 23.437 25.754 26.806 Elektrik Ark Fırını 9.096 14.847 17.252 19.362 19.771 Entegre Çelik Tesisi 5.229 6.117 6.185 6.392 7.034 Erdemir 2.388 3.095 3.135 3.128 3.124 Ġsdemir 1.965 2.055 2.019 2.238 2.851 Kardemir 875 967 1.030 1.027 1.059 Kaynak: DÇÜD Enerji Verimliliği 49. Demir-çelik alt sektörü toplam sanayi enerji tüketiminin yüzde 24‘ü ile sanayide en fazla enerji tüketen alt sektördür ve aynı zamanda en fazla enerji yoğun sektörlerden birisidir; toplam üretim maliyetleri içinde enerji maliyetlerinin payı EAF‘larda yüzde 1521 olmasına rağmen entegre demir-çelik tesislerinde yüzde 25‘tir22. 50. Enerdata/EĠE verilerine göre, Türkiye demir-çelik sektörünün toplam enerji verimliliği diğer Avrupa ülkeleri ile benzer düzeylerdedir. 2004 yılında, toplam verimlilik Türkiye‘de 0.31 TEP/ton iken AB-15 ülkelerinde 0.30 TEP/ton idi. ġekil 3-6 Avrupa ülkelerindeki demir-çelik sektörlerinin enerji verimliliği düzeylerini karĢılaĢtırmaktadır. Şekil 3-6: Seçilen Ülkelerde Demir-Çelik Sektörlerinin Enerji Verimliliği, 1990-04 TEP /ton 0.45 0.40 0.35 0.30 0.25 0.20 0.15 0.10 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Belçika Almanya Ġtalya Hollanda Ġspanya Ġngiltere AB-15 Türkiye Kaynak: Enerdata, EĠE 51. Bununla birlikte, daha az enerji yoğun olan EAF prosesi dünya ortalamasında yaklaĢık yüzde 35‘i oluĢtururken Türkiye‘de demir-çelik sektörünün yüzde 70‘ten fazlasını oluĢturmaktadır ve bu durum Türkiye‘nin genel oranının uluslararası ortalamaların oldukça altında olması gerektiği anlamına gelmektedir. Gerçekten de, Türkiye‘nin entegre demir-çelik tesislerinin karĢılaĢtırması, 2004 yılında bu tesislerin enerji verimliliğinin küresel en iyi uygulamaya nazaran nispeten yüksek 21 Demir ve Çelik Üreticileri Derneğinin Enerji Verimliliği Konferansındaki sunumu, Ocak 2008. 22 Sanayide Enerji Verimliliği, Süleyman Eldem, Makine Mühendisleri Odası, Ocak 2009 20 olduğunu, dolayısıyla enerji tasarrufu için önemli bir potansiyelin bulunduğunu ortaya koymaktadır (ġekil 3-7).23. Şekil 3-7: Türkiye’deki Entegre DÇ Tesislerinin Enerji Verimliliği ve Dünya Ölçütleri TEP/tcs 1.00 0.90 0.80 0.70 0.60 Dünya Ölçütü 1990 0.50 0.40 Dünya Ölçütü 2004 0.30 0.20 0.10 0.00 1990 2004 Erdemir Isdemir Kardemir Kaynak: Birinci UNFCC Ulusal Bildirim alt raporu 52. 1990‘lardan bu yana entegre demir-çelik tesisleri rekabetçiliklerini arttırmak için önemli enerji verimliliği iyileĢtirmeleri gerçekleĢtirmiĢtir ancak daha fazlası yapılabilir. Daha iyi bir performansa sahip olan Erdemir için bile geçerli olmak üzere, bu tesislerin uluslararası rekabetçiliklerini koruyabilmeleri için sürekli verimlilik artıĢları gereklidir. AĢağıda bu hususların bir özeti yer almaktadır:  Erdemir fırın, kazan ve atık ısı geri kazanımı yatırımlarını, yan ürün gazlarının kullanımını, sürekli dökümü ve yakıt sistemlerini içeren bir enerji verimliliği iyileĢtirme planı baĢlatmıĢtır ve böylelikle 2004 yılına kadar ton karbon çelik (tcs) baĢına enerji tüketimi 0.67 TEP‘den 0.51 TEP/tcs‘ye inmiĢtir. Bu performans, yatırım planlarının baĢlatıldığı 1990‘larda bildirilen 0.53 TEP/tcs‘lik en iyi uygulama düzeyine benzerdir. Ancak, 2004 yılına gelindiğinde baĢta gelen entegre demir-çelik tesisleri 0.33 TEP/tcs düzeylerine ulaĢmıĢtır. 2005 yılında, 2005-2014 döneminde toplam 106 milyon ABD$ tutarında enerji ve çevre yatırımları yapmayı planladığını duyurmuĢtur.24  Ġsdemir ve Kardemir‘in enerji tüketim oranları uzun süredir küresel ortalamanın oldukça üzerindeydi. Dolayısıyla, Ġsdemir enerji tüketim oranını yüzde 23 düĢüren bazı enerji verimliliği iyileĢtirmeleri yaptı. 2005 yılında, Ġsdemir toplam tutarı 80 milyon ABD$ olan üç yıllık bir enerji ve çevre yatırım programı baĢlattı. Mülkiyeti ve iĢletmesi çalıĢanlarına ait olan Kardemir de performansını iyileĢtirdi ancak 2004 yılına kadar ancak Erdemir‘in 1990‘da ulaĢtığı düzeye ulaĢabildi. O zamandan bu yana Kardemir daha enerji verimli bir prosesten yararlanmaktadır (açık ocak fırın sisteminden bazik oksijen fırını prosesine geçiĢ yapmıĢtır) ve enerji kullanımının ve karbon emisyonlarının azaltılabilmesi için gaz geri kazanımını amaçlamaktadır. Tasarruf Potansiyeli 23 Enerji Verimliliğinin Arttırılmasına ve Türkiye Çimento ve Demir-Çelik Sektörlerinin Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılmasına Yönelik Önlemlerin Ekonomik Analizi, Proje Liderleri: Yücel Ercan, Süleyman SarıtaĢ Çimento Grubu: Y. Ercan, A. Durmaz, M. Çürüksulu, ġ. Daloğlu; Demir-Çelik Grubu: S. SarıtaĢ, Durlu, M. Übeyl, E. Tekin 24 2005‘teki özelleĢtirme ihalesinde teklif sahiplerine bu rakam ve daha sonraki Ġsdemir rakamı verilmiĢtir. 21 53. Demir-çelik alt sektöründe, EĠE 2000 yılı için elektrikte yüzde 21‘lik ve yakıtta yüzde 19‘luk bir tüketim tasarruf potansiyeli tespit etmiĢtir. Küresel en iyi uygulamaların Türkiye‘deki verimlilik artıĢları ile paralel bir iyileĢme seyri izlediği varsayıldığında, 2007 yılında da benzer bir potansiyel söz konusudur ve yıllık 1.4 milyon TEP‘lik bir tasarruf potansiyeline karĢılık gelmektedir. Tablo 3-4: Türkiye’de Demir-Çelik Sektöründe Enerji Tasarruf Potansiyeli Elektrik Yakıt Kaynak Yoğunluk, TEP/ton Türkiye 0.05 0.31 EĠE En Ġyi Uygulama* 0.04 0.25 EĠE Tasarruf Potansiyeli, % - a %21 %19 EĠE Üretim sürecinde kullanılan enerji türüne göre %– b %11 %89 TÜĠK 2001 2007 Enerji Tüketimi,‗000 TEP – c 7.297 IBS tahmini Tasarruf Potansiyeli, ‗000 TEP /yıl (=a*b*c) 1.402 IBS tahmini Kaynak: EĠE ve IBS. Enerji tüketimi çelik haddeleme ve ilave iĢlemleri içerir * Benzer piyasa koĢulları, ürün hatları ve proses bileĢimleri dikkate alınarak EĠE uzmanları tarafından belirlenmiĢtir. 3.4 Çimento Sektöre Genel Bakış 54. Çimento üreticileri Türkiye‘deki en büyük enerji tüketicileri arasındadır. 2009 ortası itibariyle, Türkiye‘de 45 entegre çimento tesisi hem klinker hem de çimento üretmekte, 19 tesis ise baĢka tesisler tarafından üretilen klinkeri öğütmektedir.25 2008 sonunda, Türkiye‘deki tesisler yıllık 56.8 milyon ton klinker ve 94.3 milyon ton çimento kapasitesine sahipti. Son üç yılda kapasite yüzde 40‘ın üzerinde artmıĢtır; Türkiye Batı Avrupa‘daki en büyük çimento üretim kapasitesine sahiptir. 2007 yılında dünyadaki yedinci büyük çimento tüketicisi olmuĢtur. Şekil 3-8: Türkiye’deki Çimento Tesislerinin Coğrafi Dağılımı, 2008 Entegre Tesisler Öğütme Tesisleri Kaynak: Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) 25 Klinker, çimento üretmek amacıyla toz haline öğütülen bir ara üründür. 22 55. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği verilerine göre, 2008 yılında klinker üretimi 44.7 milyon ton olmuĢtur, toplam çimento üretimi ise 51.4 milyon ton olmuĢtur. 2002-08 döneminde, çimento üretiminde bileĢik yıllık artıĢ oranı yüzde 7.8 olmuĢtur —en büyük artıĢ yıllık yüzde 12.6 ilke Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaĢanmıĢtır— ve bunun temel sebebi özellikle Irak olmak üzere Orta Doğu‘ya yapılan ihracatlar olmuĢtur. Tablo 3-5: Bölgelere Göre Çimento Üretimi, 2002-08 (Milyon Ton) BYAO, % 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2002-08 Ege 4.3 4.9 5.3 5.4 6.0 5.9 5.7 4.8 Karadeniz 3.9 4 4.5 5.2 5.7 5.7 5.8 6.8 Ġç Anadolu 5.4 5.8 6.4 7.5 8.3 8.4 8.5 7.9 Doğu Anadolu 1.6 1.7 1.8 1.9 2.1 2.1 2.4 7.0 Marmara 9 9.8 10.8 11.8 13.8 14.5 14.6 8.4 Akdeniz 5.8 5.6 6.2 6.6 6.7 7.0 8.4 6.4 Güneydoğu Anadolu 2.9 3.3 3.8 4.4 4.8 5.7 5.9 12.6 Toplam 32.8 35.1 38.8 42.8 47.4 49.3 51.4 7.8 Kaynak: Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği 56. 2008 yılında, Türkiye‘nin toplam çimento satıĢının yüzde 21‘i ihraçtır. 2002 yılından bu yana, artan talep ve yaptırımların sona ermesi ile birlikte Irak‘a olan ihracat hızlı bir Ģekilde artmıĢtır ve bu durum Türkiye‘nin Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden yapılan ihracatı arttırmıĢtır. Diğer önemli ihracat pazarları Rusya, Suriye, Ġspanya, Ġtalya ve Fransa‘dır. Enerji Verimliliği 57. Çimento, demir-çelik sektöründen sonra yüzde 12 ile en fazla sınai enerji tüketimi olan ikinci sektördür. Çimento enerji yoğun bir sektördür ve enerji maliyetleri toplam üretim maliyetlerinin yüzde 50‘sini oluĢturmaktadır.26 BaĢlıca enerji kaynakları kömür, petrokok, fuel oil ve elektriktir.27 Hem iç piyasada hem de uluslararası piyasalarda giderek daha fazla rekabet ile karĢılaĢtıklarından dolayı Türkiye‘deki üreticiler zamanla daha iyi enerji verimliliği önlemleri almaya baĢlamıĢtır (ġekil 3-7) ve bu önlemlerin uygulanması maliyetlerin düĢürülmesine yardımcı olmuĢtur. Türkiye‘deki üreticilerin enerji verimliliği performansı 1990-04 döneminde düzensiz bir seyir izlemiĢtir, ancak baĢta gelen Avrupalı üreticiler ile karĢılaĢtırıldığında yine de makul bir düzeyde kalmıĢtır. (ġekil 3-9) 26 Enerji Verimliliği Konferansında yapılan TÇMB sunumu, Ocak 2008. 27 http://www.EIE.gov.tr/duyurular/EV/EV_etkinlik/2008_bildiriler/01-OTURUM_SANAYiDE_ENERJi_VERiMLiLiGi/0102.pdf 23 Şekil 3-9: Seçilen Ülkelerde Çimento Sektörünün Enerji Verimliliği, 1990-04 TEP /ton 0.13 0.11 0.09 0.07 0.05 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Belçika Fransa Almanya Ġtalya Ġspanya Ġngiltere AB15 Türkiye Kaynak: Enerdata, EİE 58. ĠyileĢmelere rağmen, Türkiye çimento sektörü küresel en iyi uygulamaya göre daha kötü bir görünüm sergilemektedir; bu durum önemli düzeyde ekonomik olarak uygulanabilir enerji verimliliği potansiyelinin mevcut olduğunu göstermektedir. Mevcut son verilere göre, Türkiye‘deki, çimento tesislerinin (klinker üretimi dahil) enerji verimliliği 0.083 TEP/ton ile 0.109 TEP/ton arasında değiĢmektedir ve ortalaması 0.09 TEP/ton‘dur. 28 2004 yılında, AB çimento sektörünün enerji verimliliği ortalaması 0.075 TEP/ton olmuĢtur. Tasarruf Potansiyeli 59. KarĢılaĢtırma yaklaĢımı kullanılarak yapılan EĠE analizinin verileri, çimento alt sektöründe elektrikte yüzde 25‘lik ve yakıt tüketiminde yüzde 29‘luk bir tasarruf potansiyeli olduğunu göstermektedir (2000 rakamları). Türk Ģirketleri o zamandan bu yana enerji verimliliği yatırımları yapmıĢtır ancak Türkiye‘deki sektörü karĢılaĢtırmak için kullanılan sektördeki paralel iyileĢtirmeler göz önüne alındığında, bu oranların geçerli olmaya devam ettiği varsayılabilir. Bu varsayıma dayalı olarak, enerji tasarrufu potansiyeli yıllık 1.1 milyon TEP olarak tahmin edilmektedir. Tablo 3-6: Türkiye Çimento Sektöründe Tasarruf Potansiyeli Elektrik Yakıt Kaynak Yoğunluk, TEP/ton Türkiye 0.008 0.085 EĠE En Ġyi Uygulama* 0.006 0.060 EĠE Tasarruf Potansiyeli, %** 25 29 EĠE Üretim prosesinde kullanılan enerji türüne göre % 12 88 TÜĠK 2001 2007 Enerji Tüketimi, 000 TEP 3.893 IBS tahmini Tasarruf Potansiyeli,, 000 TEP /yıl 1.124 IBS tahmini * Benzer piyasa koĢulları, ürün hatları ve proses bileĢimleri dikkate alınarak EĠE uzmanları tarafından belirlenmiĢtir. ** 2007 EĠE çalıĢmasında belirtildiği gibi 28 2004, EĠE EĢleĢtirme Projesi kapsamında Didier Bosseboeuf, ADEME ve Bruno Lapillonne, Enerdata sunumu. http://www.eie.gov.tr/turkce/en_tasarrufu/uetm/twinning/sunular/EE_tahmin/TREE_Pres_Act2- 3_May06_DataBase_followup_Bosseboeuf_Lapillonne_v2.pdf 24 Tablo 3-7: Türkiye’de Çimento Alt Sektörünün Yatırım Gereksinimleri Türkiye Çimento ve Demir-Çelik Sektörlerinin Enerji Verimliliğinin Arttırılmasına ve Sera Gazı Emisyonlarının Çimento Alt Sektöründe En Azaltılmasına Yönelik Önlemlerin ÇalıĢma Ġyi Teknolojiler Ekonomik Analizi Yazar EĠE Gazi ve TOBB Üniversiteleri ÇalıĢma Yılı 2007 2006 Tasarruf Potansiyeli Elektrikte %25 %29 Yakıtta %29 Dönem 2004-2020 Gerekli Yatırım 787 Milyon $ 800 Milyon $ Kaynak: EĠE, 3.5 Cam Sektöre Genel Bakış 60. 2008 yılında Türkiye 2 milyon tonun üzerinde cam üretmiĢtir; ülke Avrupa‘nın önde gelen cam üreticileri arasında yer almaktadır ve önemli bir cam ürünleri ihracatçısıdır. ġiĢecam Grubu sektörde ağırlığa sahiptir ve Türkiye‘nin 2.9 milyar ABD$ tutarındaki yıllık cam sektörü satıĢının yarısına sahiptir. ġirketin yıllık 490 milyon ABD$‘lık yatırımının bir kısmı enerji verimliliğinin arttırılması için ayrılmıĢtır. ġiĢecam Grubu‘nun bağlı ortaklıkları arasında dünyanın üçüncü en büyük cam eĢya üreticisi olan PaĢabahçe Cam; önde gelen bir düz cam üreticisi olan Trakya Cam; önde gelen bir cam ambalaj üreticisi olan Anadolu Cam; soda külü ve krom kimyasalları üreten Soda Sanayii ve izolasyon amaçlı cam elyaf üreten Cam Elyaf yer almaktadır. 61. ġiĢecam Grubu‘nun 2008 Yıllık Raporu, Trakya Cam‘ın ulusal medya kampanyaları ve doğrudan tanıtım yoluyla enerji tasarruflu ürünlerin kullanımını nasıl teĢvik ettiğini açıklamaktadır. Grup, Avrupa‘da güneĢ enerjisi üretimi için kullanılan fotovoltaik paneller için düĢük demirli desenli cam sağlamak amacıyla bir düĢük demirli desenli enerji cam fırınına ve enerji camı iĢleme tesisine yatırım yapmaktadır. Enerji Verimliliği 62. Cam sektöründe enerji tüketimi toplam sanayi tüketiminin yaklaĢık yüzde 3‘ünü oluĢturmaktadır. Üretim enerji yoğundur —üretim maliyetlerinin yüzde 15-20‘si enerji maliyetidir. Türkiye cam sektörünün enerji verimliliği 2004 yılında 0.03 TEP/ton olmuĢtur ve bu rakam seçilen Avrupa ülkelerinden oldukça yüksektir. ġekil 3-10 Türkiye‘deki ve seçilen Avrupa ülkelerindeki cam alt sektörü enerji verimliliği eğilimlerini göstermektedir. 25 Şekil 3-10: Seçilen Ülkelerde Cam Sektörünün Enerji Verimliliği, 1990-2004 TEP/ton 0.40 0.35 0.30 0.25 0.20 0.15 0.10 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Fransa Almanya Ġtalya Ġsveç Türkiye Kaynak: Enerdata, EĠE. 63. Cam üretimi sadece enerji yoğun bir iĢlem değildir, aynı zamanda fosil yakıtlar kullanılır . ġiĢecam Grubu, yeni teknolojilere; eritme, rafinaj ve homojenleĢtirme proseslerini hızlandıran tekniklere; daha etkili sensörlere ve kontrol sistemlerine; atık ısı geri kazanımına (örneğin kırık cam ön ısıtma yoluyla); daha dayanıklı refraktörlere; ve fırınların faydalı ömürlerinin uzatılmasına yönelik yatırımlar yapmaktadır. Bu projelerden bazıları konsorsiyumlar ve/veya AB çerçeve sözleĢmeleri kapsamında gerçekleĢtirilmektedir. ġiĢecam Grubu‘nun 2008 Yıllık Raporuna göre, Ģirketin yukarıda açıklanan enerji verimliliği yatırımları önemli tasarruflar sağlamıĢtır. Yenilenen ve yeni fabrikalardaki enerji tüketimi bir kg cam baĢına 6.800 Mj‘dur ve ortalama yıllık tüketim 2006 yılında 9.150 MJ/kg iken 2008 yılında 8.600 MJ/kg‘a düĢmüĢtür. Ġlave yatırımların ortalamayı çok daha düĢürmesi beklenmektedir. Tasarruf Potansiyeli 64. Türkiye‘deki cam üretiminde EĠE 2005 baz yılı için elektrikte yüzde 10‘luk ve yakıtta yüzde 34‘lük tasarruf potansiyeli tespit etmiĢtir. Bu rakamlara ve 2007 enerji tüketim varsayımlarına dayalı olarak, yıllık tasarruf potansiyeli 261.000 TEP olarak tahmin edilmektedir (Tablo 3-8). 26 Tablo 3-8: Türkiye Cam Sektöründe Enerji Tasarruf Potansiyeli Elektrik Yakıt Kaynak Yoğunluk, TEP/ton Türkiye 0.031 0.274 EĠE En Ġyi Uygulama* 0.028 0.18 EĠE Tasarruf Potansiyeli, % %10 %34 EĠE Üretim prosesinde kullanılan enerji türüne göre % %15 %85 TÜĠK 2001 2007 Enerji Tüketimi, ‗000 TEP 851 IBS tahmini Tasarruf Potansiyeli, ‗000 TEP/yıl 261 IBS tahmini * Benzer piyasa koĢulları, ürün hatları ve proses bileĢimleri dikkate alınarak EĠE uzmanları tarafından belirlenmiĢtir. 3.6 Kağıt Sektöre Genel Bakış 65. Türkiye 2.1 milyon ton üretimi ile dünyadaki kağıt ve mukavva üreticileri arasında 25. sıradadır ve yıllık 4-4.5 milyon ton tüketimi ile toplam tüketimde 18. sıradadır. Türkiye kağıt ürünlerinde net bir ithalatçı durumundadır. 66. Yıllık mukavva üretim kapasitesi yaklaĢık 2.8 milyon tondur. Selüloz ve Kağıt Sanayii Vakfı verilerine göre, beyaz kağıt üreticileri hammadde olarak ithal kağıt hamuruna dayanmaktadır, ambalaj kağıdı üreticileri geri dönüĢümlü elyaf kullanmaktadır ve atık kağıtların yaklaĢık yüzde 40‘ı her yıl geri dönüĢtürülmektedir. Kilit alt sektörlerden birisi, kağıt ve mukavva tüketiminin yaklaĢık üçte birini oluĢturan oluklu mukavvadır ve yıllık toplam satıĢı 1.4 milyon ton olan 100 faal Ģirket bulunmaktadır. Bu Ģirketlerin çoğu küçük ölçeklidir ve enerji verimliliği düzeyleri düĢüktür, ancak Türkiye kağıdının çoğunu düĢük enerjili bir proses olan atık kağıtların geri dönüĢümü yoluyla üretmektedir. Enerji Verimliliği 67. Kağıt üretimi enerji yoğun bir iĢlemdir —enerji maliyetleri toplam üretim maliyetlerinin yaklaĢık yüzde 25‘ini oluĢturmaktadır. Kağıt sektörü enerji tüketiminin toplam sanayi enerji tüketimi içinde yüzde 3-4 paya sahip olduğu tahmin edilmektedir. Kağıt üretiminin toplam enerji verimliliği 2004 yılında 0.31 TEP/ton olmuĢtur ve bu rakam 0.37 TEP/ton olan AB-15 ortalamasının çok altındadır. ġekil 3-11 Türkiye‘deki ve seçilen Avrupa ülkelerindeki enerji verimliliği eğilimini göstermektedir. Grafikte yer alan ülkeler, selülozdan kağıt üretimine göre daha enerji yoğun bir proses olan kağıt hamurundan kağıt üretmektedir. 27 Şekil 3-11: Seçilen Ülkelerde Kağıt Sektöründe Enerji Verimliliği, 1990-04 TEP/ton 0.75 0.70 0.65 0.60 0.55 0.50 0.45 0.40 0.35 0.30 0.25 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Finlandiya Norveç Ġsveç AB15 Türkiye Kaynak: Enerdata, EĠE. Tasarruf Potansiyeli 68. ġekil 3-11 Türkiye‘yi enerji verimliliği bakımından en iyi uygulama olarak göstermektedir; bunun sebebi belki de Türkiye‘deki kağıt fabrikalarının çoğunun düĢük enerji yoğunluklu bir proses olan geri dönüĢümlü kağıt ve elyaf kullanmasıdır. Ancak, kağıt hamurun dan üretilen kağıt hamur iĢleme ve kurutma sırasında enerji verimliliğini arttırma fırsatları sunmaktadır. EĠE‘nin sektördeki en iyi uygulama ile karĢılaĢtırma uygulaması, kağıt alt sektöründe elektrik için yüzde 22‘lik ve yakıt için yüzde 21‘lik bir tasarruf potansiyeli ortaya koymaktadır ve bu potansiyel yılda 206.000 TEP‘e karĢılık gelmektedir. Tablo 3-9: Türkiye’de Kağıt Sektöründe Enerji Tasarrufu Potansiyeli Elektrik Yakıt Kaynak Yoğunluk, TEP/ton Türkiye 0.09 0.19 EĠE En Ġyi Uygulama* 0.07 0.15 EĠE Tasarruf Potansiyeli, % 22 21 EĠE Üretim prosesinde kullanılan enerji türüne göre yüzde 10 90 TÜĠK (2001) 2007 Enerji Tüketimi, ‗000 TEP 974 IBS tahmini Tasarruf Potansiyeli, ‗000 TEP /yıl 206 IBS tahmini * Benzer piyasa koĢulları, ürün hatları ve proses bileĢimleri dikkate alınarak EĠE uzmanları tarafından belirlenmiĢtir. 28 3.7 Tekstil Sektöre Genel Bakış 69. Tekstil alt sektörü, endüstriyel kalkınmada Türkiye‘nin bir baĢarı öyküsüdür. AB‘ye giysi ve ev tekstili tedarikinde Türkiye Çin ile rekabet etmektedir. Türkiye‘nin tekstil sektörü tamamen entegredir —iplik, dokuma, boyama, apreleme ve hazır giyim üretimi— ve büyük bir küresel sentetik lif üreticisidir. Enerji Yoğunluğu 70. Süreçlerin çeĢitliliği sebebiyle, sektöre ait mevcut tek toplu veri enerji yoğunluğuna dayalı verileridir– parasal çıktı baĢına enerji tüketimi. Tekstil üretimi enerji yoğun bir faaliyet olmamasına rağmen, toplam sanayi tüketimindeki yüksek payı —yüzde 9.0— potansiyel enerji verimliliği fırsatları için bu sektörü iyi bir aday yapmaktadır. AB ülkeleri ile karĢılaĢtırıldığında, Türkiye tekstil sektörünün enerji yoğunluğu yüksektir ve hızla artan bir eğilim izlemektedir. 2004 yılındaki enerji yoğunluğu 0.42 KEP/00 €‘dur ve bu 0.12 KEP/00 € olan AB-15 ortalamasının 3.5 katıdır. Bunun temel sebebi AB ve Türkiye üretimlerinin katma değerleri arasındaki farktır; yani Ġtalya daha pahalı moda kıyafetleri üretmektedir. ġekil 3-12 tekstil sektöründeki enerji yoğunluğu eğilimini göstermektedir. Şekil 3-12: Seçilen Ülkelerde Tekstil Sektöründeki Enerji Yoğunluğu , 1990-2004 KEP/100 € 0.45 0.40 0.35 0.30 0.25 0.20 0.15 0.10 0.05 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Ġtalya Portekiz Ġspanya Ġngiltere AB15 Türkiye Kaynak: Enerdata, EĠE. Tasarruf Potansiyeli 71. Süreç teknolojilerinin, endüstriyel faaliyetlerin ve ürünlerin çeĢitliliği Türkiye‘de enerji verimliliği verilerinin toplanmasını ve bu alt sektördeki enerji verimliliği fırsatlarının tespit edilmesini ve değerlendirmesini güçleĢtirmektedir. Süreç teknolojilerindeki ve ülkeler arasındaki katma değer farklılıklarını göz önünde bulundurarak, EĠE alt sektör en iyi uygulamasını belirlemiĢ ve elektrikte yüzde 57‘lik, yakıt tüketiminde ise yüzde 30‘luk bir tasarruf potansiyeli hesaplamıĢtır (Tablo 3-9). EĠE çalıĢmasının baz yılı 2005 olmasına rağmen, EĠE rakamlarının hala geçerli olduğu varsayılarak ve alt sektörde 2007 yılındaki tahmini enerji tüketimi esas alınarak, sektör için tahmin edilen tasarruf potansiyeli yıllık 1.1 milyon TEP olarak tespit edilmiĢtir. 29 Tablo 3-10: Türkiye Tekstil Sektöründe Enerji Tasarrufu Potansiyeli Elektrik Yakıt Kaynak Yoğunluk, TEP/ton Türkiye 0.22 0.19 EĠE En Ġyi Uygulama* 0.10 0.14 EĠE Tasarruf Potansiyeli, % 57 30 EĠE Türe göre enerji tüketim % ‗si 30 70 TÜĠK (2001) 2007 Enerji Tüketimi, 000 TEP 2.878 IBS tahmini Tasarruf Potansiyeli, 000 TEP /yıl 1.097 IBS tahmini * Benzer piyasa koĢulları, ürün hatları ve proses bileĢimleri dikkate alınarak EĠE uzmanları tarafından belirlenmiĢtir. 72. EĠE‘nin 2006 yılında yaptığı ―Tekstil Sektöründe En İyi Teknolojiler‖ çalıĢmasına göre, potansiyel tasarrufları gerçekleĢtirebilmek için 331 milyon ABD$ tutarında bir yatırıma ihtiyaç duyulmaktadır. 3.8 Türkiye’deki Diğer Sanayi Alt Sektörleri 73. Enerji verimliliği potansiyelinin bulunduğu baĢka sektörler de mevcuttur, ancak bunlarla ilgili bilgiler ya bulunmamaktadır ya da çok dağınıktır. Dolayısıyla, ayrıntılı sektör çalıĢmalarının yapılması, sistematik olarak veri toplanması ve bunların enerji verimliliklerinin analizinin yapılması tavsiye edilmektedir. AĢağıda kısa sektör değerlendirmeleri sunulmaktadır: Kimyasallar 74. 2007 itibariyle, kimyasallar alt sektörü sanayi enerji tüketiminin yaklaĢık yüzde 10‘una sahiptir. 2004 Enerdata/EĠE rakamlarına göre, bu alt sektörün ortalama enerji yoğunluğu AB-15 ülkelerinde 0.27 KEP/00 € iken Türkiye‘de 0.88 KEP/00€ ile çok daha yüksektir. Kimyasallar alt sektörü rafineri, lastik, plastik ve suni/sentetik elyaf gibi çok çeĢitli Ģirketler ve ürünler içermektedir. Çıktıların, kullanılan proseslerin, kimyasal kategorilerinin ve Ģirket türlerinin çeĢitliliği karĢılaĢtırmaları güçleĢtirmektedir. EĠE çalıĢmasında 2004 yılı baz yıl olarak alınmıĢtır ve elektrikte yüzde 18‘lik, yakıt tüketiminde ise yüzde 64‘lük bir tasarruf potansiyeli öngörülmüĢtür; ancak veri eksikliği sektör çapında bir analiz yapılmasını engellemektedir. Gıda 75. Enerji yoğun olmamakla birlikte, gıda alt sektörü önemli bir endüstridir ve toplam sanayi enerji tüketiminin yaklaĢık yüzde 9‘una sahiptir. Tekstil ve kimyasal alt sektörlerinde olduğu gibi, çıktı ve proseslerdeki çeĢitlilik sektör çapında bir değerlendirmeyi güçleĢtirmektedir. Ayrıca, bu alt sektördeki Ģirketlerin çoğu KOBĠ‘dir ve bu durum veri toplamayı ve sistematik desteği karmaĢıklaĢtırmaktadır. 2004 yılının baz yıl olarak alındığı EĠE çalıĢması, elektrikte yüzde 18‘lik ve yakıt tüketiminde yüzde 32‘lik bir tasarruf potansiyeli olduğunu belirtmektedir. 76. Bu alt sektörde, temel olarak Ģeker pancarının iĢlendiği Ģeker endüstrisi özellikle enerji yoğundur. EĠE, 2006 yılını baz yıl olarak alarak Ģeker sektörünü ayrı olarak incelemiĢtir ve elektrikte yüzde 31 ve yakıt tüketiminde yüzde 58‘lik bir tasarruf potansiyeli olduğunu belirtmiĢtir; 2006 yılında EĠE tarafından hazırlanan “Şeker Sektöründe Enerji Verimliliği� raporunda Ģeker sektöründe tasarruf potansiyelinin kullanılabilmesi için gerekli yatırımın yaklaĢık 147 milyon ABD$ olacağı belirtilmektedir. 30 Seramik 77. Türkiye‘nin seramik sektörü baĢarılı bir alt sektördür ve Türkiye AB‘ye ve diğer ülkelere vitrifiye ürünleri ihracatında baĢı çekmektedir. Seramik enerji yoğun bir alt sektördür ve toplam sanayi tüketiminin yaklaĢık yüzde 4-5‘ine sahiptir. Bu alt sektör çıktı ve değer bakımından çeĢitlilik arz etmektedir; ancak çok az uyumlu veri mevcuttur dolayısıyla sektör analizi güçtür. 31 4. BĠNA SEKTÖRÜNDE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ 4.1 Binalarda Enerji Tasarrufu Potansiyeli 78. Türkiye‘de yapılan çeĢitli çalıĢmalarda, EĠE binalarda yüzde 20-50 gibi ağır bir tasarruf potansiyeli olduğunu tahmin etti. Bu rakam, bu rapor için yapılan ayrıntılı analiz ile uyuĢmaktadır. Daha sonra da belirtildiği gibi, gerçekleĢen verilere veya diğer mevcut tahminlere dayalı olarak yapılan bir tasarruf potansiyeli tahmini de yüzde 30‘luk bir toplam enerji tasarrufu potansiyeli ortaya koymaktadır. Bu rakam 7 milyon TEP‘ten fazlaya veya Türkiye‘deki toplam enerji tüketiminin yüzde 7‘sine karĢılık gelmektedir. 79. Isıtma, binalardaki enerji tüketiminin yüzde 75‘ini oluĢturmaktadır. Dolayısıyla, enerji tasarrufu potansiyelinin büyük bir kısmı ısı kaybını önlemeye yönelik ısı yalıtımının daha yaygın kullanımı ile iliĢkilidir. Türkiye‘deki binaların çoğu 2000 yılında ısı yalıtımı ile ilgili düzenlemeler uygulanmaya baĢlamadan önce yapılmıĢtır; dolayısıyla, tasarruf potansiyelinin gerçekleĢtirilmesinde binaların ısı yalıtımı en büyük katkıda bulunan önlem olacaktır. Bu raporda kabul edilen varsayım, 2000 yılından önce inĢa edilen binaların ısı yalıtımı yapılması halinde yüzde 40‘lık bir tasarruf potansiyeline sahip olacaklarıdır. 29 Genel olarak, Türkiye‘deki bina stokunun hesaplanmasında zorluklar mevcuttur. Daha sıkı yalıtım gereklilikleri kapsamında daha fazla konut inĢa edildikçe, tasarruf potansiyelinin enerjinin ısıtma amaçlı daha verimli kullanımından son yıllarda olağanüstü bir hızla artan elektrik tüketimine kayması beklenmektedir.(4.2 Binalarda Enerji Tüketimi). Tablo 4-1: Binalar için Enerji Tasarruf Potansiyeli (aĢağıdaki hesaplamaların özeti) Parametre Konut Ticarethane Toplam ve Kamu Elektrik DıĢı Enerji Tüketimi ('000 TEP 2007) 14.774 3.451 18.225 Tasarruf Potansiyeli, % 29 29 29 Enerji Verimliliği Potansiyeli GerçekleĢtikten Sonraki Tüketim ('000 10.553 2.465 13.018 TEP 2007) Elektrik Enerjisi Tüketimi ('000 TEP 2007)* 3.144 2.593 5.737 Tasarruf Potansiyeli, % 46 20 34 Enerji Verimliliği Potansiyeli GerçekleĢtikten Sonraki Tüketim ('000 1.710 2.074 3.785 TEP 2007) Toplam Enerji Tüketimi ('000 TEP 2007) 17.918 6.044 23.962 Tasarruf Potansiyeli, % 32 25 30 Enerji Verimliliği Potansiyeli GerçekleĢtikten Sonraki Tüketim 12.263 4.539 16.802 ('000 TEP 2007) Tasarruf Potansiyeli ('000 TEP 2007) 5.655 1.505 7.160 *: Bu uygulamadaki elektrik tüketim rakamları TEDAġ‘ın Türkiye toplam tüketim rakamlarına dayanmaktadır; yani dağıtım iĢletmelerinin faaliyetleri ile sınırlı değildir. TEDAġ‘a göre, mesken, ticarethane ve resmi dairelerin toplamı 5.737 TEP‘dir. 29 EĠE ve ĠZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) tarafından gerçekleĢtirilen pilot projede, kamu binalarında yüzde 50-60 enerji tasarrufu potansiyeli olduğu bulunmuĢtur. (Sedat Arıman, 15 -16 Ocak 2009‘da gerçekleĢtirilen Enerji Verimliliği Forumu‘ndaki ―Enerji Verimliliği Politikaları ve Programları‖ sunumu). Ayrıca, EĠE‘nin 1999 yılında kamu binaları ile ilgili olarak yaptığı çalıĢmada, seçilen kamu binalarında toplam yüzde 63‘lük enerji tasarrufu potansiyeli belirtilmiĢtir. Dolayısıy la, kamu ve özel sektör binaları arasındaki fark dikkate alındığında bile, 1999 yılından önce inĢa edilen binalar için yüzde 40‘lık enerji tasarrufu potansiyeli, ihtiyatlı bir tahmin olarak düĢünülmektedir. 32 Binalar ile ilgili Veri Kaynakları Veriler, tahminler ve varsayımlar, EĠE, proje ortakları, STK‘lar , TÜĠK, TEDAġ ve ETKB gibi kaynaklardan derlenmiĢtir. Aynı zamanda yüksek oranda kayıt dıĢı (yasa dıĢı olmasa da) binaya hizmet sağladığından dolayı TEDAġ Türkiye‘deki bina ve konut sayısı hakkında iyi bir bilgi kaynağıdır . Türkiye‘deki binalarda enerji verimliliği potansiyeli hakkındaki geliĢmeleri daha doğru bir Ģekilde tahmin ve takip edebilmek için, ilgili parametrelerin olduğu bir bina envanterine ihtiyaç duyulmaktadır . Bunun için, kamu organlarına ve STK‘lara yönelik olarak tek bir metodoloji kapsamında verilerin nasıl toplanacağı, ölçüleceği ve sınıflandırılacağı hakkında açık kılavuzların hazırlanması ve yayınlanması gerekmektedir. 4.2 Binalarda Enerji Tüketimi 80. 2007 yılında, konutlarda ve ticarethanelerdeki enerji tüketimi, 24.6 mTEP ile Türkiye‘nin nihai enerji tüketiminin yüzde 30‘unu oluĢturmuĢtur. 1980 yılından bu yana, enerji tüketimi iki katına çıkmıĢtır ve artmaya devam etmesi beklenmektedir. Şekil 4-1: Nihai Enerji Tüketiminde Binaların Payı, 1970-2007 30,000 60% 51% 47% 47% 25,000 44% 50% 37% 35% 20,000 33% 40% 32% 30% 15,000 30% 10,000 20% 5,000 8,656 11,099 12,833 14,439 15,358 17,596 20,058 22,923 24,623 10% 0 0% 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Binaların Tüketimi "000 TEP Toplam Nihai Tüketimde Binaların Payı Kaynak: ETKB 81. Türkiye’nin hızlı sanayileşmesi, sanayinin ardından ikinci sırada yer alan binaların enerji tüketiminde de kendini göstermektedir. 2007 yılı itibariyle, tüketimin yüzde 31‘ini oluĢturan doğal gaz ana enerji kaynağıdır. Doğal gazı yüzde 26 ile elektrik ve yüzde 25 ile yenilenebilir enerji kaynakları —yüzde 62 odun, yüzde 18 biyokütle, yüzde 15 jeotermal ve yüzde 5 güneĢ enerjisi- takip etmektedir. Konutların ve ticarethanelerin elektrik tüketimindeki artıĢ dikkat çekmektedir. 1990 ile 2008 yılları arasında, binalardaki elektrik tüketimi beĢ kattan fazla artıĢ göstermiĢ ve toplam tüketimin yüzde 28‘inden yüzde 44‘üne çıkmıĢtır. Elektrik abonesi tabanı nüfusun yüzde 26‘sından yüzde 42‘sine çıkmıĢtır ve bina baĢına tüketim üç kat artmıĢtır. Tablo 4.2 bu büyümede ticarethanelerdeki artıĢın önemli bir rol oynadığını, 1990‘da elektrik tüketimindeki payı yüzde 5 iken 2008‘de yüzde 15‘e çıktığını göstermektedir. 33 Tablo 4-2: Binalarda Elektrik Tüketimi, 1990-2008 1990 2000 2007 2008 Türkiye Toplam Tüketimi (GWh) 46.820 98.296 155.135 161.948 Konut Tüketimi (GWh) 9.162 23.888 36.476 39.584 Ticarethane Tüketimi (GWh) 2.558 9.339 23.141 23.903 Resmi Daire Tüketimi (GWh) 1.463 4.108 6.933 7.344 Toplam Bina Tüketimi (GWh) 13.183 37.335 66.550 70.831 Toplam Tüketimde Binaların % Payı 28 38 43 44 Nüfus 56.473.000 67.804.000 70.586.256 71.517.100 KiĢi BaĢına Konut KWh Tüketimi 162 352 517 553 Kaynak: TEDAŞ Şekil 4-2: Abone Başına Elektrik Tüketimi, 1990-07 (KWh) 42,460 29,663 13,967 6,194 3,189 713 1,198 1,478 1,390 Konut Ticarethane Resmi Daire 1990 2000 2007 Kaynak: TEDAġ. 82. ġekil 4-2 en fazla artıĢın ticarethane elektrik tüketiminde görüldüğünü göstermektedir:  Tüketim/mesken abonesi 2000 yılından bu yana yüzde 20, 1990‘dan bu yana yüzde 107 artmıĢtır.  Tüketim/ ticarethane abonesi 2000 yılından bu yana yüzde 94, 1990‘dan bu yana yüzde 346 artmıĢtır.  Tüketim/resmi daire abonesi 2000 yılından bu yana yüzde 43, 1990‘dan bu yana yüzde 204 artmıĢtır. 83. Elektrik tüketimindeki artıĢın devam etmesi beklenmektedir. ETKB, EÜAġ ve TEĠAġ tarafından hazırlanan 2006 Enerji Sektörü Modellemesi Nihai Raporu binalarda kullanılan ana yakıt olarak elektriğin doğal gazın yerini alacağını öngörmektedir. 34 Şekil 4-3: Yakıt Türüne Göre Binalarda Enerji Tüketimi Doğal Gaz 31% 23% 26% Elektrik 35% Yenilenebilir 25% 19% Linyit/Asfaltit 9% 2% 7% Petrol Ürünleri 6% TaĢ Köürü/Kok 2% 15% 2007 2020 Kaynak: 2007 yılı için ETKB, 2006 yılın için EÜAġ ve TEĠAġ‘ın Enerji Sektörü Modellemesi Nihai Raporu; 2020 yılı için Konut Sektörü Referans Senaryosu. 84. Daha önce de belirtildiği gibi, binalardaki enerji tüketiminin yaklaĢık yüzde 75‘i ısıtma amaçlıdır. Dolayısıyla, bina sektöründe enerji verimliliğinin arttırılabilmesi için ısı yalıtımı bir önceliktir. Isıtma amaçlı kullanılan yakıt türleri doğal gaz ve elektrik ile birlikte çeĢitlenmiĢtir, ancak özellikle konut tüketicileri için odun ve biyokütle hala enerji kaynaklarının yüzde 21‘ini oluĢturmaktadır. Doğal gaz tüketimi artarken, yerli ve ithal kömürün payı düĢmüĢtür. Hava kirliliğini azaltmak amacıyla belediyeler ve il çevre müdürlükleri kömürden doğal gaza geçiĢi teĢvik etmiĢtir —Türkiye‘deki 80 ilden 61‘i doğal gaz Ģebekesine bağlıdır. Elektrik ıĢıklandırma, ev ve ofis ekipmanları, bina hizmetleri ve klimalar için kullanılmaktadır. 85. 2000 Bina Sayımı sonuçlarına göre, Türkiye‘de 7.8 milyon bina bulunmaktadır; sanayi binaları hariç tutulduğunda bu rakam 7.7 milyondur. Sayımda konut ve ticarethane binalarının toplam yüzölçümünün 913 milyon m2 olduğu, bunun yaklaĢık 400 milyon m2‘sinin ısıtıldığı tespit edilmiĢtir. 2000 ile 2007 sonu arasında verilen inĢaat ruhsatlarına göre, 30 sanayi dıĢı binaların sayısı yüzde 7 artıĢla 8.3 milyona, yüzölçümleri 1.427 milyon m2‘ye çıkmıĢtır; 2008 yılında da artıĢlar devam etmiĢtir. Bu artıĢ oranları bina sektöründe enerji tasarrufu önlemlerinin öneminin ve aciliyetinin altını çizmektedir. Bu rakamlar, toplam bina stoku yüzölçümünün üçte birinin 2000 yılından sonra inşa edildiğini, dolayısıyla uluslararası standartlara uyum için Mayıs 2008’de revize edilen TS 825 yalıtım standardına uyumlu olması gerektiğini göstermektedir.. 30 Daha geniĢ bir bina tabanını kapsadığından dolayı yapı kullanma izinlerinin yerine inĢaat ruhsatları kullanılmıĢtır. 35 Şekil 4-4: Türkiye’de Bina Tabanının Gelişimi, 2000-08 8.60 1,800 1,524 8.40 1,427 1,600 1,313 1,198 1,400 8.20 1,100 997 1,038 1,200 913 964 8.00 1,000 7.80 800 600 7.60 400 7.40 7.70 7.77 7.81 7.86 7.93 8.04 8.16 8.26 8.35 200 7.20 0 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Bina Sayısı (milyon) Yüzölçümü (milyon m2) Kaynak: TÜĠK. Şekil 4-5: 2000 ve 2007 Yıllarında Kategoriye Göre Bina Sayıları (‘000) 8,259 7,695 7,240 6,736 589 630 305 75 83 296 Konut(%7 artıĢ) Ticarethane ve Sağlık, Eğitim, Diğer (%3 artıĢ) Toplam (%7 artıĢ) Resmi Daire (%7 HaberleĢme, artıĢ) Sosyal ve Kültürel (%10 artıĢ) 2000 2007 Kaynak: TÜĠK 36 2 Şekil 4-6: 2000 ve 2007 Yıllarında Kategoriye Göre Bina Yüzölçümleri (milyon m ) 1,427 1,157 913 739 160 95 37 61 42 49 Konut (%56 artıĢ) Ticarethane ve Sağlık, Eğitim, Diğer (%17 Toplam (%56 artıĢ) Resmi Daire (%70 HaberleĢme, artıĢ) artıĢ) Sosyal ve Kültürel (%62 artıĢ ) 2000 2007 Kaynak: TÜĠK. 86. Yakın zamanda Bina Sayımı için bir plan bulunmamaktadır. Bunun yerine, TÜĠK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemini (ADNKS) kullanarak konut amaçlı kullanılan bina anketi yapmayı planlamaktadır. Bu veri tabanı TÜĠK tarafından geliĢtirilmiĢtir ve belediyeler ile ortaklaĢa yürütülmek üzere Ġç ĠĢleri Bakanlığı‘na aktarılmıĢtır. Yeterli verilerin mevcut olduğu durumlarda yeni anket örneklemeye dayalı olacak, verilerin yetersiz olduğu durumlarda ise saha araĢtırmalarına dayalı olacaktır. Tablo 4-3: Bina ve Konut Büyüklüğüne İlişkin Alternatif Veri Kaynakları ADNKS* Elektrik Aboneleri Konutlar 26.265.108 25.697.113 Özel ĠĢyerleri, Sanayi dahil 4.159.475 4.189.336 Okullar 292.956 Ġbadethaneler 70.906 Sağlık 72.841 Yurtlar 23.572 Belediyeler 14.896 Resmi Daireler 19.455 Kamu, Diğer dahil 517.715 168.333 Kaynak: ADNKS için TÜĠK, elektrik aboneleri için TEDAġ 87. Konut rakamları için, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde (ADNKS) yer alan veriler elektrik abonelerinin verileri ile oldukça uyumludur. Bu durumda, ADNKS kapı numaralarını kullanmak yerine yaĢanabilir her bir meskeni saymaktadır. Resmi binalar için, ADNKS binaya verilen kapı numaralarının miktarlarına dayanmaktadır; resmi binalara birden fazla kapı numarası verilebilmektedir ve bu durum yukarıdaki tabloda görülen farkları ortaya çıkarmaktadır. 88. Bayındırlık Bakanlığı Ģu anda AB ile uyumlaĢma Ulusal Programı kapsamında 2010 yılı için planlanan bir bina envanteri projesini koordine etmektedir. Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında, Bakanlık bir bina envanterinin tutulmasından sorumludur 6 milyon €‘luk proje bütçesinin 1.5 milyon €‘luk kısmını sağlamaktadır. Ancak, bu envanter projesi enerji verimliliği değil deprem riskini azaltma çalıĢmalarını desteklemek için veri oluĢturmaktadır. 37 89. BirleĢmiĢ Milletler Ġklim DeğiĢikliği Çerçeve SözleĢmesi (UNFCCC) yükümlülükleri kapsamında, Türkiye‘nin binalar ile ilgili verileri takip etmesi ve sağlaması beklenmektedir. Buradaki baĢlıca veri sınırlamaları aĢağıda belirtilmiĢtir:  Kayıt dıĢı binaların sayısı ile ilgili olarak bir tahmin veya sayımın yapılabilmesine olanak tanıyacak herhangi bir mekanizma bulunmamaktadır. Kayıt dıĢı binalar ile ilgili tahminler elektrik-su-gaz abonelik sayılarına dayanmaktadır; bu da kayıt dıĢı binaların Ģu anda büyük Ģehirlerdeki bina stokunun yüzde 60 kadarını oluĢturduğunu göstermektedir.  Bazı bina sahipleri, vergi kaçırmak için yapı kullanım izni almaktan kaçınmaktadır. Ancak, bu durum bu binaların bina yönetmeliğine uymadığı anlamına gelmemektedir. 90. 2000-07 dönemine ait veriler binaların enerji tüketiminde aĢağıdaki eğilimleri göstermektedir:  Elektrik tüketim artıĢı, toplam enerji tüketimindeki artıĢtan daha fazladır. Bina baĢına elektrik tüketimi yüzde 60‘ın üzerinde artmıĢtır.  Elektrik tüketimi/abone artıĢı durağandır, ancak elektrik tüketimi yüzde 50 artmıĢtır.  Enerji tüketimi/bina m2‘si düĢüyor; elektrik tüketimi/m2 artıyor. Şekil 4-7: Birim Enerji ve Elektrik Tüketimi, 2000-07 60,767 66,550 8.1 54,141 7.5 47,806 6.7 42,621 37,335 37,835 39,007 6.0 5.4 4.9 4.9 5.0 22,923 23,860 24,623 20,058 18,122 18,463 19,634 20,252 2.8 2.9 3.0 2.6 2.4 2.5 2.6 2.3 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Binaların Toplam Enerji Tüketimi ('000 TEP) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Binaların Toplam Elektrik Tüketimi (GWh) Bina baĢına TEP Bina baĢına MWh Şekil 4-8: 2000-07 Birim Enerji ve Elektrik Tüketimi 2.2 2.3 45.2 46.3 46.6 2.0 43.5 40.9 41.1 1.8 39.2 39.1 1.6 1.6 1.7 1.6 0.87 0.84 0.86 0.86 22.0 0.76 0.75 0.77 0.76 18.8 18.5 18.9 18.4 19.1 18.2 17.3 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Bina Elektrik Abonesi baĢına TEP Bina Elektrik Abonesi baĢına MWh '000 m2 baĢına TEP '000 m2 baĢına MWh Kaynak: TÜĠK, 2000 Bina Sayımı, ETKB, TEDAġ, CC sistemi sınıflandırması öncesi toplanan 2001 inĢaat ruhsatı verileri.31 91. Birim tüketim rakamlarını aĢağıdaki faktörler etkilemektedir: 31 Yeni CC sisteminin kullanılması halinde sonuçlar değiĢecekti: Her bir sınıflandırma sistemi için 2002 -04 verileri mevcuttur ve bunlar önemli ölçüde değiĢiklik göstermektedir. Yeni CC sistemi yeni binaların eski binalara ilave olduğunu, eskilerinin yerini almadığını varsaymaktadır. Sanayi binaları ve sanayi tüketimi dahil edilmemiĢtir. 38  Mevcut bina stokunun üçte biri 2000 yılından sonra inĢa edilmiĢtir yani yeni yalıtım yönetmeliklerine uygun olması, dolayısıyla birim enerji tüketimini düĢürüyor olması gerekmektedir.  Ruhsat alan binaların payındaki değiĢiklikler birim tüketim parametrelerini etkileyebilir; ancak bu değiĢiklikleri nicelemek güçtür.  Yeni inĢa edilen konutların büyük bir kısmı satılmamıĢ durumdadır. Ġstanbul Emlak MüĢavirleri Derneği 0.4 milyon yeni binanın satılık olduğunu tahmin etmektedir. Bunlar konut stokunu arttırmakta ve enerji tüketimi/m2 oranındaki düĢüĢler için yanıltıcı rakamlar ortaya çıkarmaktadır.  Özellikle klima olmak üzere elektrikli aletlerin kullanımındaki artıĢ elektrik tüketiminde ani artıĢlara yol açmaktadır. 4.3 Isı Yalıtımı Yönetmeliği ve Uluslararası KarĢılaĢtırma 92. ―Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği‖ binalarda enerji verimliliği ile ilgili ana düzenlemedir. 32 Yönetmelik, yalıtım malzemeleri için azami ısı kaybı standartlarını, ısıtma sistemlerinin verimli kullanımı ile ilgili standartları ve ısı hesaplama yöntemlerini belirlemektedir. Yönetmelik ısı yalıtımı standartlarını belirlemek için Türkiye‘yi dört iklim bölgesine ayırmaktadır ve yeni binaların yıllık enerji tüketimini, daha önceki uygulamanın neredeyse yarısı olan 200-250 kWh/m2 ile 100-120 kWh/m2 arasında sınırlamaktadır. Her bir binanın ısı gereksinimlerini belirleyen bir enerji sertifikası olması gerekmektedir. Şekil 4-9: Dört İklim Bölgesi Sıcak (1.) Ilık (2) Soğuk (3.) Çok Soğuk (4.) 93. Yönetmeliğin Mayıs 2008‘den önceki versiyonunda yer alan yeni binaların enerji verimliliği ile ilgili standartlar, revize edilen standartlara göre ısıtma için en az yüzde 50 daha fazla enerji gerektirecekti. Artık uluslararası standartlar ile uyumlaĢtırılmıĢ olmasına rağmen, Mayıs 2008 öncesindeki standartlara göre inĢa edilmiĢ olan binalar, mevcut bina stokunun enerji tüketiminin ve verimliliğinin hesaplanması konusunda zorluklar doğurmaktadır. 32 Bakınız ayrıca Ek 2. 39 33 Tablo 4-4: Türkiye’de ve Seçilen Ülkelerde Azami Isı İletim Katsayıları (W/m2 K ) U-Pencere U-Duvar U-Tavan U-Taban Avusturya 1.70 0.35 0.20 0.40 Danimarka 1.80 0.30 0.15 0.20 Finlandiya 1.80 0.28 0.22 0.22 Fransa 2.45 0.28 0.20 0.37 Almanya 1.65 0.50 0.22 0.35 Yunanistan 3.50 0.60 0.60 0.60 Ġrlanda 3.30 0.45 0.25 0.45 Ġtalya 2.75 0.58 0.75 0.74 Norveç 1.60 0.22 0.15 0.15 Portekiz 4.20 0.95 0.75 0.75 Ġsveç 1.60 0.22 0.15 0.15 Ġngiltere 2.20 0.35 0.25 0.25 Türkiye-1. Bölge 2.40 0.70 0.45 0.70 Türkiye-2. Bölge 2.40 0.60 0.40 0.60 Türkiye-3. Bölge 2.40 0.50 0.30 0.45 Türkiye-4. Bölge 2.40 0.40 0.25 0.40 Türkiye – I. Bölge (Mayıs 2008 öncesi) 2.80 0.80 0.50 0.80 Türkiye – II. Bölge (Mayıs 2008 öncesi) 2.60 0.60 0.40 0.60 Türkiye – III. Bölge (Mayıs 2008 öncesi) 2.60 0.50 0.30 0.45 Türkiye – IV. Bölge (Mayıs 2008 öncesi) 2.40 0.40 0.25 0.40 Kaynak: İZODER 94. KiĢi baĢına yalıtım standartları ABD‘de 1.0 m3, Avrupa‘da 0.6 m3 ve Türkiye‘de 0.1 m3‘tür. Avrupa‘nın çoğu ülkesinde, pencerelerin yüzde 50‘si çift camlıdır; Finlandiya‘da yüzde 100‘ü; Danimarka ve Ġrlanda‘da yüzde 80‘i ve Türkiye‘de yüzde 12‘si çift camlıdır. 95. GeçmiĢteki eğilimlere dayalı olarak, yıllık 100.000‘in üzerinde yeni bina inĢaatı beklenebilir ve bunlar yeni enerji verimliliği düzenlemelerine tabi olacaktır. Bir sektör kuruluĢu olan ―Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (ĠZODER)‖ yalıtım kalınlığı ile ilgili DIN standartlarına dayalı olan TS 825 yalıtım standardı hükümlerini yeterli görmektedir. 96. Uyumun izlenmesi genellikle zaman alıcı ve emek yoğun bir iştir. Türkiye‘de, sorumlulukların çalıĢması sebebiyle uygulama karmaĢıklaĢmaktadır. Bayındırlık Bakanlığı‘nın KuruluĢu ve Görevleri hakkındaki 209 sayılı kanunun 32. maddesi, belediyelerin mevcut yalıtım standartlarının uygulanmasının denetlenmesine iliĢkin sorumluluklarını düzenlemektedir. Ancak, 19 ilde ―Bina TeftiĢ Kurumları‖ kurulmuĢtur ve bu teftiĢleri yapmak üzere Bayındırlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiĢtir. 33 Fark derecesi baĢına her bir metre kare için iki yüzey arasında iletilen ısı. 40 4.4 Konut Binalarında Enerji Verimliliği Yoluyla Enerji Tasarrufu Potansiyeli Tüketici Bilinci Enerji verimliliği popüler hale gelmekte olmasına rağmen, enverIPAB projesi kapsamında EĠE tarafından baĢlatılan Türkiye enerji verimliliği bilinci araĢtırmasına göre tüketicilerin enerji verimliliğinin önemi hakkındaki bilinç düzeyinin yükseltilmesi konusunda daha çok yol kat edilmesi gerekmektedir.  AraĢtırmaya katılanların yüzde 58‘inin evlerinde enerji tasarruflu ampul bulunmaktadır . Kullandığı ampul türünü isimlendirebilenler arasında, yüzde 86 enerji tasarruflu ampul kullandığını, yüzde 29 akkor flamanlı lamba kullandığını (AB tarafından giderek yaygın bir Ģekilde yasaklanmaktadır) ve yüzde 1 kompakt florasan lamba (CFL) kullandığını bildirmiĢtir (CFL) (çoklu cevaplar kabul edilmiĢtir)  Katılımcıların sadece yüzde 46‘sı evde enerji tasarruflu eĢyalar kullanmaya dikkat ettiğini bildirmiĢtir.  Sadece yüzde 38‘inin evinde bulaĢık makinesi mevcuttur.  Sadece yüzde 28‘i eĢyalarının enerji verimliliği derecesini bilmektedir . Bu grup içinde, yüzde 75 A sınıfı buzdolabı, yüzde 71 A sınıfı çamaĢır makinesi, yüzde 49 A sınıfı bulaĢık makinesi ve yüzde 18 A sınıfı klima kullanmaktadır .  Katılımcıların yüzde 76‘sı yalıtımsız binalarda yaĢamaktadır.  Katılımcıların yüzde 58‘i çift camlı pencereye, yüzde 39‘u tek camlı pencereye ve yüzde 6‘sı yalıtımlı cama sahiptir.  Katılımcıların yüzde 49‘u soba ile; yüzde 29‘u doğal gaz veya kömür yakıtlı merkezi ısıtma sistemi ile, yüzde 9‘u elektrikli ısıtıcı ile ısınmaktadır; yüzde 8‘i klima kullanmaktadır ve yüzde 5‘i doğal gazlı ocak ile yemek piĢirmektedir.  Katılımcıların yüzde 33‘ü televizyon gibi elektronik eĢyaları tamamen kapatmak yerine stand-by modunda bırakmaktadır. Kaynak: enverIPAB projesi için gerçekleĢtirilen tüketici araĢtırması. Not: Soba ile ısınmaya iliĢkin rakamlar diğer kaynaklardan farklılık göstermektedir. 97. Bu bölüm, en son kapsamlı veriler olan 2007 rakamları kullanılarak konut sektöründeki enerji tasarrufu potansiyelini ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu bölüm EĠE‘nin enerji verimliliği ölçümleri ve STK‘ların ürettiği tahminler gibi çeĢitli verilere dayanmaktadır. Tablo 4-5: Konut Binalarının Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli – Elektrik Tüketimi Hanehalkı Tüketim Tasarruf Tasarrufun Tüketimindeki Dağılımı Potansiyeli GerçekleĢmesi Sonrası Yüzdelik Payı (2007, GWh) % Tüketim (GWh) Buzdolabı ve dondurucu 31.1 11.344 68.5 3.577 ÇamaĢır makinesi 8.5 3.100 31.6 2.121 BulaĢık makinesi 3.5 1.277 36.0 817 Kurutucu 3.2 1.167 14.7 995 Televizyon 6.7 2.444 58.4 1.017 Aydınlatma 11.7 4.268 72.8 1.161 Isıtıcı 9.3 3.392 66.7 1.131 Klima34 15.0 5.471 0.0 5.471 Diğer 11.0 4.012 11.5 3.550 Hanehalklarının Toplam 100.0 36.476 45.6 19.841 Elektrik Tüketimi (HH)** Kaynak: Tüketimdeki pay ve potansiyel tasarruf oranları için EĠE EĢleĢtirme ÇalıĢması; 2008 tüketimi için TEDAġ. ** Bu uygulama tüketim rakamlarına dayanmaktadır. Tahmini olarak 16 milyon elektrikli ev aleti 10 yaĢın üzerindedir; bunların enerji tasarruflu modeller ile değiĢtirilmesi yıllık yaklaĢık 2.5 milyon MWh tasarruf sağlayabilir.35 34 Klimaların enerji verimliliklerindeki farklılıklar tasarruf potansiyelinin hesaplanmasını güçleĢtirse de, aĢağıdaki senaryo olası tasarrufları hesaplamamıza olanak tanımaktadır. Satılan klimaların çoğu 2,7 ile 3,6 kW arasında bir kapasiteye sahiptir. Her bir klima için A ve D sınıfları arasındaki enerji tüketimi farkı 2,7 kW kapasiteli klimalar için 0,195 kWh, 3,6 kW kapasiteli klimalar için 0,260 kWh‘dur. Bir A sınıfı klima D sınıfı klimaya göre yüzde 23 daha az enerji tüketmektedir. 2006 yılında satılan 1,2 milyon klimanın yaklaĢık yüzde 25‘i veya 300.000 klima A sınıfıdır. Klima kullanımı ile ilgili yukarıdaki varsayıma dayalı olarak, her yıl yaklaĢık 1,2 milyon kWh enerji tasarrufu yapılabilir —veya satılan tüm klimaların A sınıfı verimliliğe sahip olması halinde yılda 50 milyon kWh. 41 Tablo 4-6: Isı Yalıtımı Yoluyla Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli * Parametre Yalıtımlı Yalıtımsız Toplam Yalıtımlı ve yalıtımsız binaların yüzdelik payı ** 40 60 - Yalıtımdan önceki mevcut birim tüketim (ısı tüketiminin yüzde 60 40‘ı kadar tasarruf)*** (=100-40) 100 Enerji verimliliği önlemleri öncesindeki mevcut toplam tüketim 24 60 84 Yalıtım sonrası birim tüketim (ısı tüketiminin yüzde 40‘ı kadar tasarruf)*** 60 60 Yalıtım sonrası toplam tüketim 24 36 60 Enerji verimliliği artıĢ potansiyeli, % 29 (=60/84) * Elektrikli aletler ile ısıtma ve elektrik dıĢı yakıtların ısıtma dıĢı kullanımları dikkate alınmamıĢtır ** TÜĠK‘in inĢaat ruhsatı verileri, 2000 yılından sonra inĢa edilen mevcut bina stokunun, 2008 sonu itibariyle toplam bina stokunun sayı olarak yüzde 8‘ini yüzölçümü olarak yüzde 40‘ını oluĢturduğunu göstermektedir. 2000 yılında önce iyi yalıtımlı Ģekilde inĢa edilen binaların 2000 yılından sonra inĢa edilen kötü yalıtımlı binaları dengelediği varsayılmıĢtır; dolayısıyla yüzde 40-60 dağılımı tüm bina stokunu temsil etmektedir. *** EĠE web sitesinde ısı yalıtımı ile yüzde 25-50 tasarrufun mümkün olabileceği belirtilmektedir. 35 Ocak 2009 Enerji Verimliliği Forumu: Oğuz AkgümüĢ‘ün sunumu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 42 Tablo 4-7: Konut Binaları için Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli - Toplam Parametre Kaynak/ Not Rakam Binaların Toplam Enerji Tüketimi ('000 TEP, 2007) ETKB 24.623 Bina Tüketiminde Elektrik DıĢı Yakıtların Payı (2007) ETKB %74 Binaların Elektrik DıĢı Enerji Tüketimi ('000 TEP, 2007) ETKB 18.225 Toplam Bina Alanında Konutların Payı (2007) TÜĠK Bina Sayımı ve inĢaat ruhsatları %81 Konut Binalarının Elektrik DıĢı Enerji Tüketimi ('000 TEP, Konut ve konut dıĢı binaların yüzölçümü 14.774 2007) dağılımının, elektrik dıĢı tüketimin iyi bir tahmini olduğu varsayılmıĢtır. Yalıtımsız binaların oranının, konut segmentinde, toplamdaki ile aynı olduğu varsayılmıĢtır. Yalıtımla Tasarruf Potansiyeli Tüm elektrik dıĢı tüketimin ısıtma amaçlı %29 olduğu, bina stokunun üçte birinin 2000 yılından sonra TS 825 düzenlemesi sonrasında inĢa edildiği ve yalıtımın yüzde 40‘lık bir tasarruf sağladığı varsayılmıĢtır. Yalıtım Sonrasında Konut Binalarının Elektrik DıĢı Enerji Hesaplanmıştır 10.553 Tüketimi ('000 TEP) Konutların Elektrik Tüketimi ('000 TEP, 2007) Not: Bu veriler elektrik tüketimi için konut 3.144 binalarının payının daha düĢük olduğunu göstermektedir. Enerji Verimliliği ÇalıĢmaları ile Tasarruf Potansiyeli Yukarıdaki tabloda hesaplanmıştır %46 Enerji Verimliliğinin GerçekleĢmesi Sonrasındaki Elektrik Hesaplanmıştır 1.710 Tüketimi ('000 TEP) Enerji Verimliliği Öncesi Konut Binalarının Toplam Enerji Hesaplanmıştır 17..918 Tüketimi ('000 TEP) Enerji Verimliliği Sonrası Konut Binalarının Toplam Enerji Hesaplanmıştır 12.263 Tüketimi ('000 TEP) Konut Binalarının Enerji Verimliliği Potansiyeli Hesaplanmıştır %32 Enerji Tasarrufu Potansiyeli ('000 TEP) Hesaplanmıştır 5.655 Türkiye’nin Toplam Enerji Tüketiminde Konut Tasarruf Hesaplanmıştır. Her ikisi de konut yalıtım %7 Potansiyelinin Payı kazanımı bileşenine sahip olduğundan dolayı , bu rakam ile daha önce hesaplanan yalıtım tasarrufları örtüşmektedir. Not: Bu hesaplamada kullanıcıların tüm elektrikli aletleri ve ampulleri hızlı bir Ģekilde enerji tasarruflu modeller ile değiĢtirdiği varsayılmaktadır. Aslında, stok yenileme süresinin 8-10 yıl olduğu görülmektedir. (SatıĢların tahmini stoka oranı penetrasyon bakımından olgunlaĢmıĢ bir ürün olan buzdolaplarında tutarlı bir Ģekilde yüzde 12 olmuĢtur. ÇamaĢır makineleri ve bulaĢık makineleri yüzde 12-15 yıllık yenileme oranlarına sahiptir). Sektör derneği olan BESD yeni satıĢların yüzde kaçının B, A veya A+ sınıfı olduğuna iliĢkin veri tutmamaktadır. Binalarda Enerji Tüketim Alanları 1. Isıtma ve Sıcak Su 98. Tipik olarak, Türkiye‘de evlerdeki enerji tüketiminin yüzde 85‘i ısıtma ve sıcak sudan kaynaklanmaktadır – bu oran AB çapında geçerli olan yüzde 60-80 aralığından daha yüksektir.36 Genellikle, eski binaların çok az çatı yalıtımı (mevcut binaların sadece yüzde 10‘u) ve çift camlı penceresi (pencerelerin sadece yüzde 12‘si) mevcuttur. Ġlk zorunlu yalıtım standardı uygulaması Temmuz 2000‘de getirilmiĢtir ve (yüzölçümü esasına göre) mevcut bina stokunun sadece yüzde 40‘ına uygulanmıĢtır; Mayıs 2008‘e kadar yalıtım standartları düĢüktü. 36 Seppo Silvonen, enver-IPAB EĠE EĢleĢtirme Projesi‘nin ekip lideri. 43 99. Ayrıca, eski veya kalitesiz soba kullanımı verimsiz yakıt tüketimi anlamına gelmektedir. 2000 Bina Anketine göre, Türkiye‘deki binaların yaklaĢık yüzde 87‘si soba ile ısınmaktadır. Gaz dağıtım Ģebekesinin geniĢletilmesi kullanıcıları daha verimli merkezi ısıtma sistemleri kullanmaya teĢvik ettiğinden dolayı bu oranda hafif bir düĢüĢ meydana gelmiĢtir. 37 Ancak, TÜĠK yapı kullanım izni verileri 2002-08 döneminde konutlar verilen izinlerin yüzde 62‘sinin soba ile ısınan evler için verildiğini göstermektedir. Tahmin edilen mevcut soba oranı yaklaĢık yüzde 85‘tir. 100. Yeni yönetmelikler, yeni binaların yatılım ve verimlilik bakımlarından AB standartlarına uyumlu olmasını gerektirmektedir. Bununla birlikte, mevcut konut bina stoku için uyumun sağlanması ve enerji verimliliğini arttırmaya yönelik iyileĢtirmelerin uygulanması güçtür. Bina sayısının çok fazla olması ve nispeten küçük bireysel yatırımlar sebebiyle, standartların uygulanması ve izlenmesi zordur ve maliyetlidir. Dolayısıyla, bina stokunun yenilenmesi süreci ilerlemesine rağmen, ısı yalıtımı yakın vadede binalarda enerji verimliliğini arttırma çabaları için ana hedef olmaya devam edeceği görülmektedir. 2. İç Mekan Aydınlatması 101. Aydınlatma, perakende zincirlerinin elektrik tüketiminin yüzde 30‘unu, iĢyerlerinin tüketiminin yüzde 40‘ını ve evlerin tüketiminin yüzde 12‘sini oluĢturmaktadır. 38 Türkiye‘de satılan aydınlatma armatürlerinin çoğu, kompakt florasan lambalardan yüzde 80 daha az verimli olan akkor flamanlı ampullerdir. Türkiye Aydınlatma Gereçleri Ġmalatçıları Derneği (AGĠD) tarafından gerçekleĢtirilen bir müĢteri anketine göre, Türkiye‘de tahmini olarak 123 milyon evsel aydınlatma noktası bulunmaktadır ve bunların 1000 milyonunda akkor flamanlı ampul ve 20-30 milyonunda kompakt florasan lamba kullanılmaktadır. 102. Türkiye piyasasında daha verimli lamba kullanımında üç önemli sıçrama noktası olmuĢtur. Bunlardan birincisi küresel ısınma ile ilgili kampanyalardan kaynaklanmıĢtır; ikincisi Ocak 2008‘de yapılan elektrik fiyat artıĢlarından sonra gerçekleĢmiĢtir; üçüncüsü ve en çarpıcısı ise mevcut ekonomik yavaĢlama 2008-09 kıĢ aylarında bütçeleri etkilemeye baĢladıktan sonra gerçekleĢmiĢtir. 103. Yapılan bir demonstrasyon projesinde, Ġstanbul‘daki 1000 haneye dört kompakt florasan lamba verilmiĢtir ve Ġstanbul Üniversitesi Enerji Enstitüsü tarafından yapılan ölçümlere göre bu hanelerin elektrik tüketimlerinde yıllık yüzde 9‘luk tasarruf sağlanmıĢtır.39 104. Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi (TEĠAġ) de benzer bir çalıĢma gerçekleĢtirmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda, 3 milyon hanehalkının kompakt florasan lambaya geçiĢ yapması halinde, haftada 45 saatlik bir aydınlatmaya dayalı olarak sağlanacak tasarrufun elektrik enerjisi olarak yıllık 688 milyon kWh, kapasite olarak 125 MW kadar olabileceği bildirilmiĢtir.40 Tablo 4-8 TEĠAġ analizini özetlemektedir. 37 Bazı çalıĢmalar, bazı merkezi ısıtma sistemi kazanlarının kötü tasarımlı olduğunu ve bunun da verimlilik kayıplarına yol açtığını savunmaktadır; örneğin, Enerji Verimliliği ve Türkiye, Müslüme Narin/ Gazi Üniversitesi, Sevim Akdemir/Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi. 38 15-16 Ocak 2009 tarihinde Ġstanbul‘da gerçekleĢtirilen Enerji Verimliliği (EnVer) Forumunda Osram tarafından yapılan ―Akıllı Aydınlatma ile Enerji Tasarrufu‖ sunumu. 38 Evler için, kaynak EĠE EĢleĢtirme çalıĢmasıdır. Bu rakam düĢük görünmektedir. Ticari binalar ve oteller için enerji performansı değerlendirme yöntemlerinin geliĢtirilmesi, bina aydınlatması ve hanehalkı enerji yönetimi konularında Ġstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü‘nde lisansüstü tez çalıĢmaları yapılmaktadır. 40 Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu (2008 -17), TEĠA, Temmuz 2008. 44 Tablo 4-8: Tasarruflu Ampullere Geçişten Sağlanacak Enerji Verimliliği Tasarruf Potansiyeli HANEHALKI AYDINLATMA AYDINLATMADAN KAPASİTE TASARRUF TÜRKİYE’NİN TOPLAM NET (SAYI) TÜKETİMİ TASARRUF TASARRUFU SONRASI NET TÜKETİMİ TÜKETİM (GWh) (GWh) AYDINLATMA (GWh) İÇİNDE TÜKETİMİ TASARRUFUN (GWh) PAYI (%) 24.055.682 6.893.2 5.514.6 1.002.6 1.378.6 137.555.9 3.85 15.000.000 4.298.3 3.438.6 625.2 859.7 139.631.9 2.40 12.000.000 3.438.6 2.750.9 500.2 687.7 140.319.6 1.92 9.000.000 2.579.0 2.063.2 375.1 515.8 141.007.3 1.44 6.000.000 1.719.3 1.375.5 250.1 343.9 141.695.0 0.96 3.000.000 859.7 687.7 125.0 171.9 142.382.8 0.48 Kaynak: TEĠAġ 3. Dayanıklı Tüketim Malları (soğutucular ve klimalar dahil) 105. Türkiye Avrupa‘da dayanıklı tüketim malları üreticileri arasında ikinci sırada yer almaktadır ve dayanıklı tüketim malları Türkiye‘nin ana ihracat kalemlerinden birisidir. Türkiye de dahil olmak üzere ev aletlerinin enerji verimliliğini arttırmaya yönelik olarak AB çapında bir program uygulanmıĢtır. 1990‘daki modeller ile karĢılaĢtırıldığında bugün en verimli buzdolapları yüzde 75 daha az enerji tüketmektedir; çamaĢır makineleri ve bulaĢık makineleri ise yüzde 40 daha verimlidir. Verimlilik artıĢları, enerji tasarruflu ev aletlerinin üreticilerine ve tüketicilerine devlet desteklerinin sağlandığı bir program olan etiketleme ve verimlilik düzenlemelerine atfedilmektedir. 106. AB standartları ile uyumlaĢtırma çerçevesi içerisinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı buzdolapları (Mart 2002); çamaĢır makineleri, kurutucular, bulaĢık makineleri ve ev tipi ampuller (Ağustos 2002) ve ev tipi elektrikli fırınlar (ġubat 2003) için enerji verimliliği etiketleme standartları yayınlamıĢtır. Bu düzenlemeler enerji tasarruflu ürünlerin tüketicilerini bilgilendirmeyi, etkilemeyi ve üreticileri enerji tasarruflu ev aletleri üretmeye teĢvik etmeyi amaçlamaktadır. Son zamanlarda enerji tasarruflu ev aletlerinin piyasaya giriĢi hızlanmıĢtır. 2007 yılında en fazla satan elektrikli ev aletleri A sınıfı veya daha üst sınıftakiler olmuĢtur (buzdolapları yüzde 61; çamaĢır makineleri yüzde 85; bulaĢık makineleri yüzde 83; elektrikli fırınlar yüzde 53, ve klimalar yüzde 20). 41 Enerji verimli ev aletlerinin teĢvik edilmesi ve bunların maliyet tasarrufu faydalarının tanıtılabilmesi için pazarlama ve halk eğitimi çok önemlidir. Tablo 4-9: Dayanıklı Tüketim Malı Sahiplik Oranları, 2002 ve 2006 2002 Sahiplik 2006 Sahiplik Oranı, % Oranı, % Buzdolabı 15.862.474 96 17.427.101 99 Derin Dondurucu 958.778 6 822.762 5 ÇamaĢır Makinesi 12.240.582 74 15.789.411 89 BulaĢık Makinesi 3.293.264 20 4.532.228 26 Klima 440.151 3 1.235.678 7 Televizyon 15.659.484 95 17.354.332 98 DVD/ VCD 1.933.466 12 7.263.443 41 KiĢisel Bilgisayar 1.257.252 8 3.299.982 19 Toplam Hanehalkı 16.446.644 17.689.552 Kaynak: TÜĠK. 41 TÜRKBESD, EnverIPAB Forumu‘nda Rıfat ÖztaĢkın‘ın sunumu. 45 Tablo 4-10: Ürün Türüne Göre Dayanıklı Tüketim Mallarının Yurt İçi Satış Rakamları 2004 2005 2006 2007 2008 Buzdolabı* 2.003.525 2.092.728 2.109.663 1.940.274 1.906.573 ÇamaĢır Makinesi* 1.916.831 1.827.998 1.778.523 1.575.269 1.452.735 BulaĢık Makinesi* 525.645 631.827 838.722 1.054.100 1.107.602 Split tip klima ** 753.375 1.117.613 1.269.217 1.211.230 1.106.357 Fırın* 598.687 636.581 726.408 785.911 699.858 KiĢisel Bilgisayar*** 880.000 1.830.000 2.450.000 2.960.000 3.400.000 Televizyon*** 2.938.200 3.344.000 3.000.000 2.214.269 1.847.541 DVD/VCD*** 664.000 980.000 950.000 950.000 940.000 * Kaynak: BESD, Beyaz EĢya Sanayicileri Derneği. ** Kaynak: ISKID, Ġklimlendireme Soğutma Klima Ġmalatçıları Derneği. Split Klimaların dahili üniteleri. Veriler üyeler ile sınırlıdır - üretimin yüzde 90‘ını ve ithalatın yüzde 70‘ini temsil etmektedir. Diğer küçük ürünler dikkate alınmamıĢtır. ***Kaynak: DPT‘nin 9. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı, Elektronik Sektörü Raporu. Televizyon ve DVD/VCD için, 2004 ve 2005 yıllarına ait gerçekleĢen veriler; diğer yıllar için tahmin. Televizyon için, 2007 ve 2008 yıllarına ait veriler Elektronik Cihazlar Ġmalatçıları Derneği‘nden (ECĠD) alınmıĢtır. 107. Türkiye‘de gelir düzeyleri arttıkça ve yaĢam tarzları değiĢtikçe elektriklik ev aletlerinin satıĢları artmaktadır. SatıĢlardaki bu artıĢ konut elektrik tüketiminin ana etkenidir ve bunda toplam konut elektrik tüketiminin yüzde 32‘sine sahip olan buzdolapları baĢı çekmektedir. 42 Ekonomik kalkınma ve artan gelirler klima satıĢlarında hızlı bir artıĢa yol açmıĢtır; ĠSKĠD verilerine göre bugün altı-yedi milyon klima kullanılmaktadır.43 Konut ve turizm sektörlerinde klima kullanımındaki hızlı artıĢ puant elektrik talebinin geleneksel puant ayı olan Aralık‘tan Temmuz-Ağustos‘a kaymasına sebep olmuĢtur (bakınız Ek 1). As AB standartlarının kabul edilmesi süreci kapsamında, klimaların ithalat için 2010 yılına kadar yurt içinde üretilen birimler için ise 2014 yılına kadar enerji verimli olması gerekmektedir. Ancak, potansiyel tasarrufların gerçeğe dönüĢtürülebilmesi için, bilgilendirme ve enerji tasarruflu birimlerin teĢvik edilmesi çok önemlidir. 4.5 Ticari Binalarda ve Kamu Binalarında Enerji Tasarrufu Potansiyeli 108. Tablo 4-11 daha iyi yalıtım ile sağlanabilecek enerji tasarrufu potansiyeli özetlenmektedir. 42 Beyaz EĢya Sanayicileri Derneği‘nin(BESD), Nisan 2008‘de Ankara‘da gerçekleĢtirilen EnverIPAB Konferansındaki sunumu. 43 Klima birim kapasitesinin 3 kW olduğu ve yılda üç ay boyunca günde dört saat çalıĢtırıldığı varsayıldığında, klimalara atfedilebilecek toplam elektrik tüketimi yılda toplam 6,5 milyar kWh veya 2008 yılındaki toplam elektrik üretiminin yüzde 3,3‘üdür. 46 Tablo 4-11: Isı Yalıtımı ile Enerji Tasarrufu Potansiyeli (Tablo 4.6’nın devamı) Parametre Kaynak/ Not Rakam Binaların Toplam Enerji Tüketimi ('000 TEP, 2007) ETKB 24.623 Bina Tüketiminde Elektrik DıĢı Yakıtların Payı (2007) ETKB %74 Binaların Elektrik DıĢı Enerji Tüketimi Hesaplanmıştır 18.225 ('000 TEP, 2007) Toplam Bina Alanında Ticari Binaların ve Kamu Binalarının TÜĠK Bina Sayımı ve inĢaat ruhsatları %19 Payı (2007) Ticari Binaların ve Kamu Binalarının Elektrik DıĢı Enerji Konut ve konut dıĢı binaların yüzölçümü 3.463 Tüketimi ('000 TEP, 2007) dağılımının, elektrik dıĢı tüketimin iyi bir tahmini olduğu varsayılmıĢtır. Yalıtımsız binaların oranının, konut dıĢı segmentinde, toplamdaki ile aynı olduğu varsayılmıĢtır. Yalıtım ile Tasarruf Potansiyeli, % Tablo 4.6 ile aynı 29 Ticari Binalarda ve Kamu Binalarında Yalıtım ile Tasarruf Elektrikli aletler ile ısıtma ve elektrik dıĢı 986 Potansiyeli ('000 TEP, 2007) yakıtların ısıtma dıĢı kullanımları dikkate alınmamıĢtır Ticari Binalarda ve Kamu Binalarında Elektrik Tüketimi TEDAġ 30.074 GWh (veya 2.593.000 TEP) Ticari Binaların ve Kamu Binalarının Elektrik Enerji Tahmin APMD çalıĢmasında (aĢağıda %20 Verimliliği Potansiyeli değinilmiĢtir) alıĢveriĢ merkezleri için (veya 518.523 belirtilen yüzde 20‘lik tasarruf potansiyeline TEP) dayanmaktadır, ki bu EĠE‘nin Türkiye‘deki binalarda yüzde 20-50 tasarruf potansiyeli bulunduğuna dair genel ifadesi ile uyumludur. Ticari Binalarda ve Kamu Binalarında Toplam Tasarruf 1.505 Potansiyeli ('000 TEP, 2007) Türkiye’nin Toplam Enerji Tüketiminde Yalıtım Tasarruf 1.8 Potansiyelinin Yüzdelik Payı Kamu Binalarındaki ve Ticari Binalardaki Tüketim Alanlarına İlişkin Çalışmalar 1. Isıtma 109. Tablo 4-12, EĠE‘nin 1999 yılında Türkiye‘nin yedi ilinde 2.307 kamu binasında enerji tüketimi ve tasarruf potansiyeli ile ilgili olarak yaptığı çalıĢmanın sonuçlarını göstermektedir. Söz konusu çalıĢma binaların yüzde 28‘inin çatı yalıtımı olduğunu, yüzde 38‘nin çift camlı veya daha iyi pencereye sahip olduğunu ve yüzde 20‘sinin klimaya sahip olduğunu göstermiĢtir. Tablo 4-12: Türkiye’nin Seçilen İllerinde Kamu Binalarının Enerji Tüketimleri Tüketim DD Esasına Göre Tüketim kWh/m2 kWh/m2-DD Bina Sayısı Ġl Elektrik Yakıt Toplam Yakıt Toplam 1. Bölge 209 36 186 222 232 268 2. Bölge 926 34 263 297 203 237 3. Bölge 810 28 265 293 148 176 4. Bölge 362 22 308 330 132 154 Kaynak: EİE Kamu Binaları Anketi, 1999. 47 110. Yukarıda da belirtildiği gibi, 1999 yılında, kamu binalarının tüketilen enerji/m2 oranı TS 825‘te öngörülen orandan (100-120 kWh/ m2) oldukça yüksekti); bu durum enerji verimliliği güçlendirmesi ve iyileĢtirmeleri için önemli bir fırsat olduğunu göstermektedir. 111. Aynı çalıĢma, çatı yalıtımı ve/veya çift camlı penceresi olan binaların yakıt tüketimlerinde ortalama yüzde 25-30 azalma olduğunu göstermiĢtir ve ilave güçlendirmelerin ve iyileĢtirmelerin yüzde 50‘ye kadar enerji tasarrufu potansiyeli yaratabileceği sonucuna varmıĢtır (Tablo 4-13). Tablo 4-13: Yalıtım Faktörlerine Göre Kamu Binalarının Enerji Tüketimi Çatı Yalıtımı Bina Sayısı Bina Yakıt Tüketimi Not Yüzdesi kWh/m2-DD Yalıtımsız 12.870 72 205 %38 daha fazla harcıyor Yalıtımlı 4.950 28 149 Baz TOPLAM 17.820 100 - - Pencere Türü Bina Sayısı Bina Yakıt Tüketimi Not Yüzdesi kWh/m2-DD Tek Cam 8.593 62 212 %51 daha fazla harcıyor Çift Cam 4.980 36 141 Baz Tek + Çift Cam 320 2 132 %6 daha az harcıyor TOPLAM 13.893 100 - - Kaynak: EİE Kamu Binaları Anketi, 1999. 112. Diğer bulgular arasında Ģunlar bulunmaktadır:  Yalıtımlı inĢaat malzemelerinin kullanımı sadece yüzde 3‘tür.  Isıtma sistemlerinin sadece yüzde 17‘si bir otomatik kontrol sistemine sahiptir.  Klima kullanımı yüzde 20‘dir.  TSE 825‘e göre bölgesel ısıtma enerji değerleri dikkate alınarak değerlendirme sonuçlarından yapılan bir genelleme, tüm kamu binaları için yüzde 50‘ye kadar bir enerji tasarrufu potansiyeli olduğunu ortaya koymaktadır. 2. İç Mekan Aydınlatması ve Elektrikli Aletler 113. Ağustos 2008‘den bu yana, bir Hükümet genelgesi uyarınca çoğu resmi daire daha verimli ampullere geçmiĢtir. O tarihten bu yana, 1.8 milyon akkor filamanlı ampul kompakt florasan lamba ile değiĢtirilmiĢ ve yıllık tahmini 41 milyon TL‘lik tasarruf sağlanmıĢtır. Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı‘nın verilerine göre, 2008 yılında Türkiye‘deki 80.013 camide 961.247 akkor flamanlı ampul 895.390 enerji tasarruflu lamba ile değiĢtirilmiĢtir ve camilerin elektrik maliyetlerinde yüzde 65‘lik bir azalma sağlanmıĢtır. BaĢkanlık kıĢ aylarında sıcaklığın 20º C‘nin altında tutulmasını gerektiren ısıtma politikaları geliĢtirmiĢtir. Benzer bir politika okullardaki sıcaklık için uygulamaya konulmuĢtur. 2008 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında yapılan ortak bir protokol ile ilköğretim okullarına 2.8 milyon enerji tasarruflu ampul sağlanmıĢ ve 1.8 milyon akkor flamanlı ampul değiĢtirilmiĢtir. Bu giriĢimler TBMM Çevre Komisyonu tarafından desteklenmiĢtir ve komisyon için bu konuda bir rapor hazırlayan Prof. Mustafa Oktay tarafından belgelenmiĢtir. 48 114. Buzdolapları ve klimalar gibi elektrikli aletlerin kullanımı ile ilgili veriler konut ve konut dıĢı olarak ayrıĢtırılmıĢtır. Kamu binalarına iliĢkin potansiyel tasarruflar konut enerjisi bölümüne dahil edilmiĢtir. Enerji Verimliliği Potansiyeli Tespit Etmeye Yönelik Genel ÇalıĢmalar ĠZODER ile iĢbirliği içerisinde,. EĠE tarafından kamu binaları ile ilgili olarak geliĢtirilen değerli bir proje, SHÇEK‘e bağlı yurtların enerji tasarrufu önlemlerinin uygulanmasında dikkate alınmıĢtır. Bu örnek proje yüzde 63‘lük bir enerji tasarrufu sağlamıĢtır. Son zamanlarda alıĢveriĢ merkezleri Türkiye‘de çok popüler hale gelmiĢtir. AlıĢveriĢ Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD), EĠE ile bir pilot proje uygulayarak perakende sektörünün yüzde 20‘lik bir enerji tasarrufu potansiyeli olduğunu ve bunun yılda 1 .5 milyar ABD$‘na karĢılık geldiğini ortaya çıkarmıĢtır. AMPD verilerine göre, 2008 sonu itibariyle Türkiye‘de toplam alanı 5 milyon m2 olan 202 alıĢveriĢ merkezi bulunmaktadır. Ocak 2009 itibariyle, 82 yeni alıĢveriĢ merkezi daha yapılmaktadır. AlıĢveriĢ merkezleri iklimlendirme ve aydınlatma için önemli miktarlarda elektrik tüketmektedir. Benzer bir çaba kapsamında, Ġstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü bir ―Türkiye Bina Envanteri‖ veri tabanı geliĢtirmektedir. Veri tabanı tasarımına yardımcı olmak amacıyla 35 ticari binanın enerji tüketimi incelenmiĢtir. 49 5. ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠNĠ ARTTIRMAYA YÖNELĠK ÇERÇEVE 5.1 Özet 115. Türkiye enerji verimliliğini teşvik etmeye yönelik düzenleyici ve kurumsal çerçevelerin oluşturulması bakımından önemli sonuçlar elde etmiştir. Ulusal Enerji Verimliliği Stratejisi enerji verimliliği yatırımlarının tespit edilmesi ve uygulanması için kurumsal ve mali destek sağlanmasına yönelik bir politika ortaya koymaktadır. Enerji Verimliliği Kanunu ve ikincil mevzuatı, enerji denetçileri gibi enerji hizmet Ģirketlerinin (ESCO) kurulması ve iĢletilmesi ve enerji tasarrufu yatırımlarını teĢvik etmeye yönelik Gönüllü AnlaĢma programları da dahil olmak üzere enerji verimliliği artıĢlarını teĢvik etmeye ve desteklemeye yönelik yasal dayanağı ve önlemleri sunmaktadır. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Ģu anda hazırlanmaktadır ve 2010 sonuna kadar tamamlanacak olan bu belgede enerji verimliliği artıĢlarına yönelik ulusal ve sektörel hedeflerin belirlenmesi beklenmektedir. 116. Hükümet‘in oluĢturduğu bu temeli esas alarak, Türkiye‘deki sanayi ve bina sektörü, bu raporun daha önceki bölümlerinde yer alan özet verilerde (bakınız Tablo 5-1) belirtildiği gibi önemli bir enerji verimliliği potansiyelini uygulayabilir ve gerçeğe dönüĢtürebilir. Sektörler arasında potansiyel enerji verimliliği kazanımları farklılıklar sergilemesine rağmen, sanayide önemli miktardaki enerji tüketimi bu sektörü enerji verimliliği yatırımlarının teĢvik edilmesi için öncelikli hedef sektör yapmaktadır. Diğer taraftan, bina sektöründe Ģu ana kadar çok az Ģey yapıldığından dolayı bu sektörde daha yüksek bir verimlilik artıĢı potansiyeli mevcuttur. Bina yönetmeliklerinde gerekli revizyonlardan bazıları yapılmıĢ olmasına ve bir etiketleme yönetmeliği yayınlanmıĢ olmasına rağmen, mevcut bina stoku ve kurulu elektrikli eĢya tabanı Ģu anda kullanılmayan büyük bir enerji verimliliği potansiyeli sunmaktadır. Tablo 5-1: Türkiye’de Sanayi ve Bina Sektörlerinde Enerji Verimliliği Potansiyelinin Özeti Tasarruf Tasarruf Potansiyeli, % Potansiyeli, ‘000 TEP/yıl Elektrik Yakıt Sanayi %25 8.015 Demir-Çelik 21 19 1.402 Çimento 25 29 1.124 Cam 10 34 261 Kağıt 22 21 206 Tekstil 57 30 1.097 Gıda 18 32 891 Kimyasal 18 64 2.283 Diğer yok yok 729 Bina Sektörü %30 7.160 Konut 29 46 5.655 Kamu ve Ticari 29 20 1.505 Toplam %27 15.152 Kaynak: EĠE, ETKB, TÜĠK, IBS tahminleri 117. Çelik, çimento ve kağıt gibi alt sektörlerde enerji verimliliğini arttırmaya yönelik çabalar devam etmektedir. Ancak bunlar hala iĢletmelerin bireysel olarak kendi çabalarına dayalıdır ve ulusal düzeyde yatırımcılara teĢvik sağlamak için uyumlu bir çaba mevcut değildir. Enerji verimliliği önlemlerini uygulayan Ģirketler kaynak ve teknik kapasite bakımından büyük 50 Ģirketlerdir ve bu olanaklar gerekli önlemleri ve yatırımları dahili olarak tespit etmelerine, değerlendirmelerine ve uygulamalarına olanak tanımaktadır. Daha az kaynağa ve kapasiteye sahip küçük Ģirketler ise potansiyel enerji verimliliği kazanımlarını gerçeğe dönüĢtürememiĢtir. 5.2 Enerji Verimliliğini Arttırmanın Önündeki Engeller AĢağıda, Türkiye‘de enerji verimliliği yatırımlarını yaygınlaĢtırmanın önünde tespit edilen bazı piyasa önlemleri açıklanmıĢtır: 118. Veri Eksikliği. Veriler elde edilinceye kadar, politikalar geliĢtirmek, yatırımları önceliklendirmek veya teĢvikler sağlamak mümkün olmayacaktır. Enerji verimliliği verilerinin toplanması, bu amaca yönelik sürekli kaynak akıĢını gerektiren zaman alıcı bir süreçtir. Doğru ve toplulaĢtırılmıĢ enerji verimliliği bilgileri birçok piyasa engelinin aĢılmasını sağlayacaktır. Veriler politika geliĢtirme ve enerji verimliliğini arttırmaya yönelik etkili ve etkin teĢviklerin ve desteklerin tasarımı, seçilmesi ve sağlanması bakımlarından çok önemlidir. Enerji Verimliliği Kanunu EĠE‘nin bir ―ulusal enerji bilgi yönetim merkezi‖ kurmasını açık bir Ģekilde öngörmektedir, ancak bunu destekleyici faaliyetler ve kaynaklar belirtilmemiĢtir. 119. DüĢük Bilinç Düzeyi. Enerji verimliliğinin faydaları hakkında bilgi eksikliği, özellikle orta ve büyük ölçekli Ģirketler olmak üzere iĢletmelerin enerji verimliliği projelerini yüksek ön sermaye gereksinimleri sebebiyle yüksek riskli projeler olarak görmelerine yol açmaktadır. Bu durum çelik veya cam gibi büyük ölçekli sektörlerde özellikle geçerlidir. Doğru bilgi olmadan, teknik riskler ve enerji verimliliği yatırımının finansal getirileri hakkında yanlıĢ algılamalar ortaya çıkmaktadır. Enerji verimliliği teknolojilerinin ve süreçlerinin çeĢitliliği, en iyi uygulamalar ve enerji tasarrufu yatırımlarının finansal getirileri hakkında aĢinalık olmaması, sanayi iĢletmeleri arasında yanlıĢ bir yüksek risk algılaması doğurmuĢtur. Bilinçlendirme faaliyetlerinin çoğu sanayi ve Ģirket kitleleri yerine genel kamuoyuna yönelik olduğundan dolayı, bu faaliyetler yanlıĢ algılamaları ortadan kaldıramamıĢtır. Enerji yöneticilerine yönelik gereklilikler ve eğitim bu konuda yardımcı olacaktır, ancak enerji verimliliği yatırımlarını uyum gerekliliklerinin ötesinde teĢvik etmek için yetersiz kalacaktır. 120. Yüksek ĠĢlem Maliyetleri ve Yetersiz Kapasite. Enerji denetimleri ve fizibilite etütleri, iĢletmelerin kapanmasını, rehabilitasyon uygulamasını veya parça değiĢtirmesini gerektirecek ise yüksek iĢlem maliyetlerine yol açabilir. Nitelikli Ģirket veya enerji verimliliği projelerini tespit etmek ve hazırlamak için yeterli bilgi ve deneyime sahip danıĢman arzının yetersiz olması halinde iĢlem maliyetleri daha da artabilir—hem sanayi hem de finansal sektör için. Bunlar, özellikle küçük ölçekli projeler ve KOBĠ‘ler için olmak üzere finansman kaynaklarının yetersizliğine yol açabilir. Potansiyel proje sponsorları ve finansörleri arasında enerji verimliliği projelerini değerlendirme ve uygulama kapasitesinin yetersiz olması, enerji verimliliğinin geliĢimi bakımından bir baĢka önemli kısıttır. Enerji Verimliliği Kanunu enerji hizmet Ģirketlerinin kurulmasını ve ruhsatlandırılmasını ve evrimlilik artıcı projelerin gerçekleĢtirilmesini öngörmesine rağmen, enerji hizmetleri sektörünün geliĢtirilmesi ve bu piyasaya girecek tarafların teĢvik edilmesi için bir politikaya ihtiyaç duyulmaktadır. YetiĢmiĢ ve nitelikli profesyonellerin azlığı uygulanabilecek yatırımların ölçeğini ve sayısını sınırlamaktadır. 121. Finansman Eksikliği. Enerji verimliliği ile ilgili bilgi, bilinç ve kapasite düzeyi düĢük olduğundan dolayı, enerji verimliliği yatırımlarının geliĢtirilmesi ve uygulanması için kullanılabilecek finansal kaynaklar da azdır. Enerji verimliliği projelerini değerlendirmeye yönelik teknik kapasite eksikliği, finansal kurumların enerji verimliliği sektörünü yüksek riskli bir sektör olarak görmesi anlamına gelmektedir ve potansiyel borçlular genellikle projelerinin 51 bankalar için kabul edilebilirliğini gösterememektedir. Türkiye‘de, mevcut finansmanın çok kısa vadeli ve yüksek maliyetli olması finansman kısıtlarını daha da ağırlaĢtırmaktadır. Bankalar maliyetleri ve verimsizlikleri azaltan projeler yerine üretkenliği veya kapasiteyi arttıran yatırımları tercih etmektedir – finansal sonucun olumlu etkileri aynı olmasına rağmen. 122. Kaynakların ve Desteklerin Yetersizliği. Uluslararası standartlar ile uyumlu bir düzenleyici çerçeve mevcut olmasına rağmen, Enerji Verimliliği Kanunu ve ikincil mevzuatının getirdiği yeni gereklilikler ile uyumun sağlanabilmesi için Hükümet‘in enerji verimliliği programlarını uygulama kapasitesinin arttırılması gerekmektedir. Enerji verimliliği yatırımlarının Kanunun öngördüğü asgari gerekliliklerinin ötesinde teĢvik edilebilmesi için açık teĢviklere ve destekleyici kaynaklara ihtiyaç vardır. Enerji verimliliğini teĢvik etmek için kaynakların ve kapasitenin sürdürülebilir bir Ģekilde geliĢtirilmesi için, teĢvikler ve destekler hem EĠE gibi kamu kurumları hem de enerji hizmet Ģirketleri ve bankalar gibi özel sektör için önemlidir 5.3 Gelecekteki Politika Seçenekleri ve Kurumsal Düzenlemeler 123. Düzenleyici ve kurumsal çerçevenin büyük bir kısmı hazır olduğuna göre, Hükümet yeni, düzenlemeler ile uyum sağlamak ve enerji verimliliği yatırımlarını arttırmak için kurumsal ve teknik kapasiteyi geniĢleterek ve geliĢtirerek özel sektör katılımı için uygun bir ortam yaratmak üzerinde odaklanmalıdır. Hükümet kaynaklarını en üst düzeye çıkarmak ve harekete geçirmek için, özel sektör sermayesini ve kapasitesini çekmeye yönelik olarak enerji verimliliği hizmetleri ve yatırımları için bir piyasanın teĢvik edilmesi ve geliĢtirilmesi gerekmektedir. 124. Hükümet, enerji verimliliği yatırımları için özel sektör sermayesini ve kapasitesini çekmek amacıyla, destekleri enerji verimliliği için önemli bir talep ve piyasa geliĢtirmeye yönlendirebilir. Polonya‘da (bakınız aĢağıdaki metin kutusu), enerji verimliliği yatırım fırsatları hakkında bilgi sağlanması, teknik kapasitenin geliĢtirilmesi ve piyasa geliĢtirme ve daha düĢük iĢlem maliyetleri için baĢlangıç mali desteklerinin aktarılması enerji verimliliği yatırımlarının arttırılmasında önemli faktörler olmuĢtur. Özel sektör Ģirketleri ve ticari bankalar hükümet kaynaklarının daha iyi tahsis edilmesini harekete geçirilmesini sağlarlar ve enerji verimliliği yatırımları ile iĢletmelerin ticari açıdan sürdürülebilir bir iĢ modeli olmasına yardımcı olurlar. Bulgaristan ve Polonya: Enerji Verimliliğinin Finansmanında Özel Sektör Katılımının Sağlanması Geçtiğimiz beĢ yıl içerisinde, Bulgaristan AB katılım çabalarının desteği ve enerji verimliliği üzerindeki ulusal odaklanmanın artması ile orta-uzun vadeli enerji verimliliği stratejileri, mevzuat ve eylem planları uygulamaya koymuĢtur. Ticari finansal kuruluĢlar da dahil olmak üzere önemli düzeydeki özel sektör katılımı, piyasanın baĢlangıçta donör programları ve devlet bütçesi ile finanse edilen teĢvik rejimine cevap verdiğini göste rmektedir. Bulgaristan aynı zamanda Bulgar Enerji Verimliliği Fonu ve bu amaca özel kredi hatları gibi kamu -özel sektör ortaklıkları da geliĢtirmiĢtir. Bulgaristan Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Kredi Hattı (BEERECL), enerji verimliliği projelerinin finanse edilmesi için yerel bankalar yoluyla ticari finansmanın harekete geçirilmesine yönelik baĢarılı bir yaklaĢımın örneğini teĢkil etmektedir. 2004 yılından bu yana, BEERCL toplam tutarı 150 milyon € olan 157 enerji projesi için 93 milyon €‘luk kredi kullandırmıĢtır. Polonya da piyasa tabanlı mekanizmalar kullanarak tüm ekonomik sektörlerde önemli enerji verimliliği artıĢları sağlamıĢtır. 1996 ile 2006 arasında, enerji yoğunluğu sanayi sektöründe yüzde 55 ve konut sektöründe yüzde 28 düĢmüĢtür. Hükümet‘in enerji verimliliğini arttırmaya yönelik stratejisi kapsamında; (i) doğrudan düzenleme (standartlar); (ii) piyasa teĢviki (ekonomik ve mali); ve (iii) destekleyici araçlar (bilgilendirme, eğitim, araĢtırma ve geliĢtirme) yoluyla enerji verimliliği için bir çerçeve oluĢturulmuĢtur. Sonuç olarak, enerji, verimliliği yatırımlarını teĢvik etmeye yönelik birçok program enerji verimliliği hizmetlerine yönelik piyasanın geliĢmesini hızlandırmıĢ ve 52 önemli düzeyde bir özel sektör katılımı sağlamıĢtır. Bir enerji verimliliği programının iyi bir örneği, en büyük ulusal enerji verimliliği destek programlarından birisi olan Termo-Modernizasyon Fonu‘dur. Fon, binalarda ısı yalıtımı iyileĢtirmelerini finanse etmek için kullanılan kredilerin yüzde 20‘sine kadarını karĢılayan bir prim (katılımcı finansal kuruluĢlar yoluyla devlet tarafından geri ödenen) yoluyla finansal destek sağlamaktadır . 2008 yılında, Termo-Modernizasyon Fonu 15 ticari banka yoluyla 80 milyon € hibe sağlamıĢtır ve böylelikle 320 milyon €‘luk özel sermaye ve ticari finansmanı harekete geçirmiĢtir. 125. Uluslararası deneyimlere dayalı olarak enerji verimliliği hizmetlerine yönelik sürdürülebilir bir piyasa altyapısının geliĢtirilmesine yönelik uzun vadeli çabalar kapsamındaki ilave politika seçenekleri aĢağıda üç baĢlık altında özetlenmektedir – kapsamlı veri toplama sisteminin geliĢtirilmesi, enerji hizmet Ģirketi piyasasını geliĢtirmeye yönelik yasal destek, ve EĠE‘nin kurumsal geliĢimi: (I) Enerji verimliliğinin ölçülmesine ve izlenmesine yönelik kapasite geliştirilmesi 126. Türkiye‘de enerji verimliliği ile ilgili verilerin çoğu geçicidir ve zaman içinde tutarsız hale gelmektedir; bu durum enerji verimliliği potansiyelini değerlendirmeyi ve yatırımlardan veya politikadan kaynaklanan verimlilik artıĢlarını izlemeyi güçleĢtirmektedir. AB‘de EUROSTAT ve ODYSEE gibi veri tabanları politika yapıcıların enerji verimliliği politikalarını planlayabilmeleri, değerlendirebilmeleri ve ilerlemeyi izleyebilmeleri için tutarlı zamansal veriler sağlamaktadır. EĠE, enerji verimliliği için kapsamlı bir veri tabanının tutulabilmesi için verilerin toplanması ve koordinasyonu konusunda görevlendirilmelidir ve bu amaçla sürekli bütçe kaynakları sağlanmalıdır. Bu, politika yapıcıların enerji verimliliği artıĢları için açık hedefler belirlemesine ve hedeflere ulaĢmak için eylem planları geliĢtirmesine olanak tanıyacaktır. Veri toplama ve izlemeye iliĢkin uluslararası deneyimler eğitilmiĢ uzmanların ve finansmanın baĢarılı izleme programlarının geliĢtirilmesi için çok önemli olduğunu göstermiĢtir. 127. Uluslararası deneyimlere dayalı olarak, sektörel veri toplama beĢ tür gösterge üzerinde odaklanmalıdır:  Enerji tüketimini veya CO2 emisyonlarını makroekonomik değiĢkenler ile iliĢkilendiren ekonomik oranlar (« enerji yoğunlukları, karbon yoğunlukları») ;  Enerji tüketimini veya CO2 emisyonlarını fiziksel olarak ölçülen bir faaliyet göstergesi ile iliĢkilendiren teknik-ekonomik oranlar (« birim» veya «özgül tüketim »): ton eĢdeğer petrol veya ton çimento baĢına ton CO2; alet veya konut baĢına kWh veya gram CO2, vs;  Tasarruf edilen enerji miktarlarını veya CO2‘yi mutlak değerlerle (örneğin mTEP) veya nispi bazda değerlendiren enerji tasarrufu veya CO2 azaltım göstergeleri;  En iyi performansa sahip ülkelere dayalı olarak potansiyel iyileĢmeyi sektörlere göre gösteren karĢılaĢtırma/hedef göstergeleri; ve  Enerji tasarruflu teknolojilerin (satılan tasarruflu ampul sayısı; yeni elektrikli alet satıĢlarında A veya A++ etiketli olanların yüzdesi) ve uygulamaların piyasaya giriĢini; yolcu taĢımacılığının toplu taĢıma modlarına, motorsuz modlara göre yüzdesini; demiryolu ile, kombine demiryolu-karayolu ile taĢınan yüklerin yüzdesini; sanayideki verimli proseslerin yüzdesini; ve yenilenebilir kaynakların son kullanımını (güneĢ enerjili su ısıtma sistemlerinin sayısı, ısıtma amaçlı kullanılan odun yakıtlı kazanların yüzdesi, biyo-yakıtların yüzdesi) izlemeye yönelik yayınım göstergeleri. Bu göstergelerin izlenmesi, son kullanıcı tüketim verilerinin mevcudiyetine dayalı enerji verimliliği göstergelerine göre daha kolaydır ve daha hızlı bir Ģekilde güncellenebilirler. 53 128. Örneğin, ODYSEE veri tabanındaki sektörel veriler ve göstergeler Ek-4‘te sunulmuĢtur. 129. EĠE‘nin sanayideki enerji verimliliğini analiz etmeye yönelik çalıĢmaları devam etmelidir, ancak bu kapsamlı ve sistematik bir veri toplama çalıĢması çerçevesinde gerçekleĢtirilmelidir. EĠE bu çalıĢmaları örneğin Ġç ĠĢleri Bakanlığı‘nın bina stoku verileri gibi diğer kamu kurumları ile koordine edebilir; bu, Türkiye‘nin enerji verimliliği durumu ile ilgili kapsamlı bir veri tabanı oluĢturma sürecini baĢlatabilir. Özel sektörden veri toplamaya yönelik eriĢim programları da bu çabanın önemli bir bileĢeni olacaktır. Enerji verimliliği fırsatları ve gerekli kapasite/sermaye özel sektörde bulunduğu için, enerji verimliliği verilerinin toplanması ve eğilimlerin izlenmesi, enerji verimliliği iyileĢtirme hedeflerinin ve öncelikli önlemlerin veya yatırımların belirlenmesi için çok önemli bilgiler sağlayacaktır. Enerji verimliliği ile ilgili bilgilerin birleĢtirilmesi aynı zamanda politika yapıcılara, Ģirketlere ve kamu kurumlarına faaliyetlerinin verimliliğini karĢılaĢtırmaları ve değerlendirmeleri için imkan tanıyacaktır. Bu, birçok tarafın enerji verimliliği önlemlerinin veya yatırımlarının faydalarını ve maliyet tasarrufu potansiyelini kolaylıkla değerlendirmesini sağlayacaktır. 130. ġirketlerin sayısı, çeĢitli sektörlerde uygulanan proseslerin ve teknolojilerin çeĢitliliği ve bilgi gizliliği ile ilgili sorunlar özel sektörden veri toplanmasını güçleĢtirmektedir. Halihazırdaki veri toplama faaliyetleri diğer uygun kuruluĢlara yaptırılabilir. Akademik kuruluĢlar ve STK‘lar gibi baĢka kuruluĢlar düĢünülebilir. Bunun için yine de Ģirketler ile kuruluĢlar arasında gizlilik anlaĢması yapılması gerekecektir; ancak tüm anketlerin ve verilerin anonim bir Ģekilde derlenmesi yoluyla hukuki dorunlar azaltılabilir. Özellikle enerji yoğun olanlar olmak üzere, sektörlerin çoğu için, sektör dernekleri enerji tüketimi ve verimliliği verilerine toplulaĢtırılmıĢ bazda zaten sahiptir. Sektör derneklerinden toplulaĢtırılmıĢ verilerin toplanması gizlilik sorunun aĢılmasını sağlayacaktır, ancak bireysel verilerin doğrulanmasını daha da güçleĢtirecektir. Her halükarda, EĠE‘nin (i) kullanılacak yöntemi ve toplanacak verileri belirlemek, (ii) verileri toplulaĢtırmak ve bunları göstergeler altında yeniden düzenlemek, ve (iii) bilgileri dağıtmak için özel bir stratejiye ve eylem planına sahip olması gerekecektir. 131. Özet olarak, EĠE için kapsamlı bir enerji verimliliği verileri toplama ve izleme programı geliĢtirilmesi amacıyla takip edilecek adımlar aĢağıdakileri içerecektir:  Tutarlı ölçüm protokolleri ve ölçüleri üzerinde uzlaĢı geliĢtirilmesi ve oluĢturulması (Enerji Verimliliği göstergelerinin tanımlanması, hesaplanması ve yorumlanması);  UyumlaĢtırılmıĢ kriterlere dayalı olarak verilerin toplanması;  Özel sektör (özellikle sanayi) ile teknik koordinasyonun sağlanması ve veri birleĢtirmeyi ve transferini kolaylaĢtırmak için kapasite oluĢturmaya yardımcı olunması;  Veri birleĢtirme ve dağıtımına yardımcı olacak araçların geliĢtirilmesi (örneğin internet)  Sonuçların ulusal düzeyde duyurulması. (II) Enerji verimliliğini yaygınlaştırmaya yönelik spesifik kanunlar ve yönetmelikler 132. Mevcut yasal ve düzenleyici çerçeveler, katılım sürecine yönelik AB düzenlemelerine uyum bağlamında büyük ölçüde uyumludur (bakınız Ek 2). Kabul edilmesi veya uyumlaĢtırılması gereken sadece birkaç düzenleme kalmıĢtır ve bunların çoğunun 2010 yılında kadar tamamlanması planlanmaktadır (bakınız aĢağıdaki Tablo 5 – 2). 54 Tablo 5-2: Enerji Verimliliği ile ilgili AB ve Türkiye Mevzuatının Uyumlaştırılmasına İlişkin Hedefler Durum AB Mevzuatı Taslak Türkiye Mevzuatı Yayınlanma Tarihi Ağustos 2009 Elektrikli Ev Aletlerinin Etiketlenmesi Hakkındaki 94/2/AT sayılı Direktif Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 2009 Bekliyor Yönetmelik 2002/91/AT ve 2006/32/AT sayılı Milli Eğitim Bakanlığı‘na Bağlı Okullarda Enerji 2009 Tamamlandı Direktifler Yönetimi Hakkında Yönetmelik 2005/32/AT sayılı Direktif Enerji Tüketen Ürünlerin Eko-Tasarımı Hakkında 2009 Bekliyor Yönetmelik 2003/30/AT sayılı Direktif Biyoyakıt Kanunu > 2011 Bekliyor Kaynak: 3. Ulusal Program 133. Enerji verimliliği yatırımlarının arttırılmasını teĢvik etmeye yönelik mekanizmalar mevcut yasal çerçevede sunulmaktadır: gönüllü anlaĢmalar, destek programı ve Verimlilik Arttırıcı Projeler (ESCO modeli) (Ek 2). Ancak, ESCO modelini hazırlamak ve uygulamak için çok az rehberlik sağlanmıĢtır. Dolayısıyla, teknik hizmetleri satın almak ve uzun vadeli finansal sözleĢmeler yapabilmek için gerekli bilgi birikimine ve kaynaklara sahip olduklarından dolayı büyük sanayi Ģirketleri enerji verimliliği yatırımlarını uygulayan tek Ģirketlerdir. Eğitim ve destek programı haricinde, enerji tasarrufu için önemli potansiyele sahip olabilecek ancak bu fırsattan yararlanma kapasitesine sahip olmayan diğer kamu ve özel sektör kuruluĢları için çok az destek mevcuttur.. 134. Hükümet, ESCO sektörünü daha da geliştirmeye ve desteklemeye yönelik mevzuatı kabul etmeyi düşünmelidir. Enerji hizmet Ģirketleri enerji verimliliği yatırımlarını tespit etmek ve uygulamak için son kullanıcılar ile çalıĢırlar. Enerji hizmet Ģirketleri finansal verimliliği arttırmak için küçük ölçekli enerji verimliliği yatırımlarını birleĢtirirler; bu enerji verimliliği teknolojilerinin ve yatırımlarının uygulamaya konulabilmesi için bir katalizör iĢlevi görebilir. BaĢarılı olduklarında, enerji verimliliği piyasasının geliĢimi için etkin bir araç olabilirler. 135. Mevcut enerji verimliliği kanunları ve yönetmelikleri enerji hizmet Ģirketlerinin ve proje yoluyla enerji tasarruflarının gerçekleĢmesini garanti altına alan hizmet sözleĢmeleri kapsamında uygulanan Verimlilik Arttırıcı Projelerin lisanslandırılmasını kapsamaktadır. Kanun ayrıca hizmet sözleĢmeleri kapsamında garanti edilen tasarrufları gerçekleĢtiremeyen enerji hizmet Ģirketleri için bir yaptırım mekanizması öngörmektedir. Ancak, enerji hizmet iĢine yeni girecekleri teĢvik etmek için çok az veya sıfır destek sunmaktadır. 136. Enerji hizmet Ģirketleri genellikle finansman ve uzmanlık bilgisi ile uygulama kapasitesi sağladığından dolayı, enerji verimliliği yatırımlarının uygulama risklerinin çoğunu üstlenmektedirler. Bununla birlikte, enerji hizmet Ģirketlerine ücret ödemelerinin yapılmadığı durumlar için açık bir baĢvuru veya tahkim mekanizması bulunmamaktadır. Genellikle enerji verimliliği yatırımları için finansman da sağladıklarından dolayı, bu Ģirketlerin finansal sağlığı ölçülen enerji tasarruflarına dayalı olarak ücret ödemelerinin zamanında yapılmasına bağlıdır. Sağlanan tasarruflar ile ilgili ihtilaflar enerji hizmet Ģirketleri ve finansörleri için önemli bir risk doğurmaktadır. Dolayısıyla, enerji hizmet Ģirketleri için iĢ risklerini açıklığa kavuĢturacak ve 55 sınırlayacak Ģeffaf bir ihtilaf çözüm süreci oluĢturmak amacıyla, enerji hizmet Ģirketleri ile müĢterileri arasında bir tahkim mekanizması düĢünülebilir. 137. Ayrıca, alternatif hizmet sözleĢmesi modelleri (Enerji Performans SözleĢmeleri veya EPC) düĢünülebilir. ġu anda, ikincil mevzuat sadece Garantili Tasarruf SözleĢmeleri gibi ―garantili tasarruf‖ modelini öngörmektedir (ġekil 5.1). Yönetmeliğe bir baĢka EPC modeli – PaylaĢılan Tasarruf Model- dahil edilebilir. Bu model, son kullanıcıların, gerçekleĢen enerji tasarrufuna dayalı olarak, enerji maliyeti tasarrufunun önceden belirlenen yüzdelerine göre hesaplanan bir ücret ödemesini gerektirmektedir (bakınız ġekil 5.2). Model son kullanıcılar için EPC sözleĢmesi riskini azaltmaktadır, ancak gerçekleĢen tasarrufları izleme ile iliĢkili maliyetleri ve kapasite gereksinimlerini arttırmaktadır. Bu model, enerji tüketimlerini takip edebilen Ģirketlere hitap edebilir. SözleĢme modelindeki esneklik enerji hizmet Ģirketleri ve bunların hizmetleri için daha geniĢ bir piyasa sağlayabilir. 138. Şekil 5-1: Garantili Tasarruf Sözleşme Modeli Finansal Kuruluş Finansmanın düzenlenmesi EPC’ye göre fonlar Kredi ile geri ödeme Proje Geliştirme ve Uygulama Son Kullanıcı ESCO EPC’ye göre hizmetler için yapılan ödeme Tasarruf garantisi Şekil 5-2: Paylaşılan Tasarruf Sözleşme Modeli Finansal Kuruluş Tasarruf payının belirlenen Kredi bölümünden geri ödeme Proje geliştirme, finansman ve uygulama ESCO Son Kullanıcı Tasarruf Payına dayalı ödeme Kaynak: ―Enerji Verimliliğinin Finansmanı‖, Dünya Bankası. 56 (iii) EİE’nin Öngörülen Rolü ve Kurumsal Düzenlemesi 139. Enerji verimliliği uygulama düzenlemeleri üç bölüme ayrılabilir —yönetiĢim, program yönetimi ve hizmet sunumu. (bakınız aĢağıdaki tablo) 140. Hükümet, enerji verimliliği çerçevelerinin, politikalarının, düzenlemelerinin, stratejilerinin (bakınız yukarıdaki bölüm) geliĢtirilmesinde ve uygulamada öncü rolü üstlenmiĢtir; bu iĢlevler ETKB, düzenleyici ve EVKK tarafından üstlenilmiĢtir. Kurumsal yapıda program yönetimi ikinci seviyeyi oluĢturmaktadır ve ETKB‘ye bağlı bir kuruluĢ olan EĠE tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Dolayısıyla, enerji verimliliği program yönetimi ve EĠE yönetiĢi,mi doğrudan hükümet tarafından değil ETKB aracılığıyla gerçekleĢtirilmektedir. Son olarak, enerji verimliliği mal ve hizmetlerinin sunumu da dahil olmak üzere program uygulamasının EĠE ve çeĢitli kamu veya özel sektör paydaĢları tarafından gerçekleĢtirileceği öngörülmektedir. Tablo 5-3: Türkiye’de Enerji Verimliliğine Yönelik Mevcut Kurumsal Düzenleme YönetiĢim/Gözetim - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı - Düzenleyici - Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu Program yönetimi EĠE Hizmet sunumu - EĠE - Sanayi - Özel enerji hizmet Ģirketleri - Finansal aracılar - Ekipman (cihaz) imalatçıları veya perakendecileri, vs. 141. EĠE‘nin mevcut kurumsal çerçevesi Tablo 5-4‘teki 2. kategoriye girmektedir -temel olarak temi,z enerji üzerinde odaklanan bir kamu kurumu. EĠE görevi enerji verimliliğini artırmak olarak belirlenen kurum olmasına rağmen, aynı zamanda yenilenebilir enerjiye ek olarak hidro ve termik gibi geleneksel enerjinin geliĢtirilmesi ve araĢtırılması görevi de bulunmaktadır. 142. Bu düzenlemenin açık bir avantajı daha eĢgüdümlü bir yaklaĢım olması ve ulusal enerji verimliliği ve diğer temiz enerji politikalarının iliĢkilendirilmesidir. Ancak bu modelde düĢünülmesi gereken bazı sorunlar bulunmaktadır:  EĠE, enerji konuları ile ilgili daha geniĢ bir yelpazeden sorumlu daha büyük bir kurumun bünyesinde yer almaktadır ve gerekli bütçe kaynaklarının elde edilmesi ve karar vericilere veya kanun yapıcılara eriĢim konularında güçlükler yaĢamıĢtır.  Zayıf kurumsal pozisyon ve sınırlı mali kaynaklar sonucunda, 44 enerji verimliliği ile görevler, 2009 yılına kadar özellikle enerji verimliliği üzerinde çalıĢan bir birim olmayan Enerji Kaynakları AraĢtırma Dairesine verilmiĢtir. Bu durum, EĠE‘nin Türkiye gibi büyük bir ülkede görevlerini yerine getirebilmesi için yapması gereken çok fazla iĢ düĢünüldüğünde daha da ağırlaĢmaktadır.  EĠE‘nin 200-2013 Stratejik Planı‘nda enerji verimliliği için hiçbir politika hedefi bulunmamaktadır. Eğitim katılımcıları için bir hedef belirtilmiĢ olmasına rağmen, enerji verimliliği planında herhangi bir nicelenebilir ve ölçülebilir hedef veya amaç yer 44 Türkiye: 2005 Gözden Geçirmesi, IEA. 57 almamaktadır. Bununla birlikte, Ģu anda enerji verimliliği için bazı hedefleri içermesi beklenen yeni bir stratejinin hazırlanması düĢünülmektedir. 143. Yukarıdaki hususlar göz önünde bulundurulduğunda, aĢağıdaki tavsiyelerin düĢünülmesi gerekmektedir: i. Enerji verimliliği için açık hedeflerin tanımlanması: EĠE tarafından hem ulusal düzeyde hem de alt sektör düzeyinde enerji tasarrufu için açık hedeflerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu, EĠE‘nin ulaĢmak zorunda olduğu politika amacı üzerinde odaklanılmasını sağlayacak ve aynı zamanda ilerlemeyi izlemesine olanak tanıyacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Ģu anda EĠE tarafından hazırlanmaktadır ve 2010 sonuna kadar tamamlanacak olan bu belgede belirli ulusal ve sektörel enerji tasarrufu hedeflerinin belirlenmesi beklenmektedir. ii. Enerji verimliliği için bu amaca özel birimin kurulması ve kaynakl arın sağlanması için yeniden örgütlenme: Enerji verimliliği, elektrik üretiminden veya yenilenebilir enerjiden tamamen farklı konular içermektedir. Enerji Kaynakları AraĢtırma Dairesine verilen görevin sadece enerji verimliliğinin teĢvik edilmesi olarak 2009 yılında değiĢtirilmesi bir ilerlemedir. Strateji belgesinde bu birime yönelik olarak sağlanması gereken enerji verimliliği iyileĢtirmeleri için spesifik hedefler ve ele alınması gereken engeller (örneğin bilgi ve bilinç sorunları, müĢteri faktörleri, finansman sorunları, vs.) belirtilmelidir, ancak aynı zamanda hedeflere ulaĢılması ve birime verilen görevlerin yerine getirilmesi için sadece bu alanda çalıĢacak personel ve kaynaklar tahsis edilmelidir. iii. Kapasite ve yetkinliklerin oluĢturulabilmesi için yeterli kaynakların sağlanması : EĠE aĢağıdaki fonksiyonları yerine getirmek için gerekli çekirdek yetkinliklerin oluĢturulması üzerinde yoğunlaĢabilir:  Ulusal enerji politika yapıcılarına liderlik etmek ve yol göstermek.  Enerji verimliliği ile ilgili paydaĢları sürece dahil etmek ve onlarla eĢgüdüm ve iĢbirliği içerisinde çalıĢmak. Enerji verimliliği hizmetlerinin karlılığını göstermek ve bilinç yaratmak (örneğin, bina sektöründe özellikle yalıtım ve aydınlatma konusundaki bilinç düzeyini yükseltmek),  Enerji verimliliği uygulamalarına özel sektör katılımını sağlamak.  Kamu hizmet Ģirketleri ve enerji hizmet Ģirketleri de dahil olmak üzere enerji mal ve hizmet sağlayıcılarını etkilemek.  Hem makro düzeyde hem de bireysel sektör düzeyinde enerji verimliliği sonuçlarını ölçmek, izlemek ve doğrulamak için güvenilir bir sistem ve prosedürleri uygulamaya koymak. iv. Politika koordinasyon rolünün güçlendirilmesi: Benzer görev alanlarına sahip diğer kuruluĢlar ve Ġsveç‘teki ADEME ve Çek Enerji Ajansı gibi kuruluĢlar, çevresel etkilerin azaltılması ve iklim değiĢikliği gibi sektörler arası sorunların ele alınması konusunda ilgili bakanlıklar ile yakın bir Ģekilde iĢbirliği yapmaktadır. Enerji iklim değiĢikliği gündeminin önemli bir bileĢeni olduğundan dolayı, Çevre Bakanlığı ve DSĠ gibi kurumlar ile daha fazla eĢgüdüm, enerji verimliliğinin temiz enerji alanındaki lider rolünü yerine getirmesine katkıda bulunacaktır. Ayrıca, ilgili tüm bakanlıklar burada temsil edildiğinden dolayı, Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu‘nun fonksiyonu da daha geniĢ politika konularına iliĢkin görevleri yerine getirebilmesi için güçlendirilmelidir. 58 144. Bu üç başlık altında açıklanan seçeneklerin katkıda bulunabileceği politika amacını açıklığa kavuşturmak için, Hükümet enerji verimliliği politikası için hedef göstergeleri olarak ulusal ve sektörel hedefler belirlemeyi düşünebilir. Hedefler politika amaçlarını açıklığa kavuĢturacak ve enerji verimliliği önlemlerinin ve yatırımlarının değerlendirilmesinde kullanılabilecek karĢılaĢtırma ölçütleri belirleyebilir. AB‘nin, 2020 yılına kadar primer enerji tüketimini yüzde 20 azaltmak olarak belirlediği enerji tasarrufu hedefi iyi bir örnektir. Böyle bir enerji tasarrufu hedefi, yukarıda belirlenen üç temel direk de dahil olmak üzere Hükümet desteği ve finansmanı ile sağlanan çerçeve için bir esas oluĢturacaktır. Halihazırda enerji verimliliği hedeflerinin olmaması, özel sektör yatırımlarının hükümet ve uluslararası kuruluĢlar tarafından desteklendiği yenilenebilir enerjide hükümet tarafından belirlenen hedefler ile açık bir tezat oluĢturmaktadır. Türkiye‘de yenilenebilir enerjide ve AB‘de görüldüğü gibi, hedef belirleme, hükümet kurumlarından, özel sektörden, uluslararası kuruluĢlardan ve STK‘lardan çeĢitli paydaĢların katılımını teĢvik edecektir. Bu, enerji verimliliği gündemindeki genel artıĢa ek olarak enerji verimliliği hizmetleri ve yatırımları için bir piyasa geliĢtirilmesi sürecini kolaylaĢtırabilir. Daha önce belirtilen Strateji Belgesi bu hedefleri ve bu hedeflere ulaĢmak için uygulanacak eylem planlarını ortaya koymalıdır. 145. Ayrıca, kamu finansmanlı desteği ve finansmanı sağlamaya yönelik optimal mekanizmaların belirlenmesi de önemlidir. Yukarıda belirtilen üç temel direğe ek olarak, finansman desteği ve teĢvikleri, baĢlangıçtaki piyasa geliĢiminde/dönüĢümünde ve enerji verimliliğini arttırma yönündeki politika amacına ulaĢmada önemli bir rol oynamıĢtır. Finansmana eriĢimin olmayıĢı, birçok ülkede enerji verimliliği yatırımlarının önündeki önemli bir piyasa engelidir. Bu durum orta ve uzun vadeli finansman eksikliğinin enerji verimliliği yatırımları için daha düĢük öncelik anlamına geldiği Türkiye için özellikle geçerlidir. Hem Bulgaristan‘da hem de Polonya‘da (bakınız yukarıdaki metin kutusu), hükümetin sağladığı yatırım kaynakları enerji hizmetleri ve yatırımları için bir piyasanın geliĢtirilmesinde ve geniĢletilmesinde bir katalizör iĢlevi görmüĢtür. Enerji verimliliği yatırımlarına dönük diğer finansman mekanizmaları arasında, Polonya, Çin ve Macaristan‘da baĢarılı bir Ģekilde uygulanan kredi garantileri ve kısmi kredi garanti programları yer almaktadır. Vergi indirimleri ve sübvansiyonlu finansman gibi finansal teĢvikler, geliĢmiĢ ülkeler de dahil olmak üzere birçok piyasada kullanılmıĢtır; bu programlar aynı zamanda enerji verimliliği ürünlerini ve teknolojilerini teĢvik etmek için de etkili bir Ģekilde kullanılmıĢtır. Ancak, politika amaçl arına ulaĢmak için kullanılabilecek optimal aracı belirlemek amacıyla, her bir finansman aracının fizibilitesi desteklerin nasıl etkili bir Ģekilde sağlanabileceği konusunda yol gösterici olabilir ve Türkiye bağlamında teĢvikler de düĢünülmelidir. Dünya Bankası, yerel finansal aracılar yoluyla yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını desteklemek amacıyla 2009 yılında Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesini baĢlatmıĢtır. Projeden çıkarılan dersler gelecekteki benzer çalıĢmalar için bilgi girdisi sağlayabilir. 59 Tablo 5-4: Enerji Verimliliği Uygulaması için Kurumsal Modeller Model Avantajları Sınırlamaları Enerji verimliliği, kaynaklar ve yönetimin ilgisi için diğer enerji PaydaĢlar nezdinde daha fazla güvenilirlik. 1. GeniĢ enerji sorumluluklarına sahip programları ile rekabet etmek zorundadır. kamu kurumu Kamu kurumları kamu finansmanına eriĢime sahiptir. Bürokrasinin fazlalığı karar vermeyi engelleyebilir. Enerji verimliliğini daha geniĢ sektör amaçları ile bütünleĢtirebilir. Personeli çekmek ve tutmak zordur. Kurum odağı enerji verimliliği ile tutarlıdır. Daha dar odak etki alanını daraltır. 2. Özellikle enerji verimliliği/ Temiz enerji Ģemsiyesi altında teknolojilerin (EV, YE) rekabet etmesi Bu amaca yönelik personeli çekmek daha kolaydır. yenilenebilir enerji/temiz enerji üzerinde olasılığı. odaklanan kamu kurumu Özellikle ―temiz enerji‖ konusunda çalıĢan kurum sektör politikasında daha fazla söz sahibidir ve bu amaca yönelik kaynaklara eriĢebilir . Enerji verimliliğine yönelik kurum kültürü oluĢturmak için bir fırsat sunar . Daha dar odak etki alanını daraltır Bu amaca yönelik personeli çekmek daha kolaydır ve dinamik bir yönetim söz 3. Tamamen enerji verimliliği üzerinde BaĢarı büyük ölçüde etkili bir üst yönetime bağlıdır. konusudur. odaklanan kamu kurumu Diğer kaynakları harekete geçirme potansiyeli (örneğin GEF, donörler). Kurum daha geniĢ enerji politikası gündeminde ayrılamayabilir. Kurumun kaynaklar için rekabet etmesi gerekir. Bağımsızlık operasyonel takdir yetkisini kolaylaĢtırır. Kurum değeri marjinal olarak görülebilir – ana akım dıĢında. 4. Enerji verimliliği üzerinde odaklanan DıĢarıdan danıĢmanlık ve desteğe eriĢim esnekliği. ISA ve kamu kurumları arasında potansiyel rekabet . bağımsız yasal kurum (ISA) ISA‘lar yönetim ve personel iĢe alımı konusunda esnekliğe sahiptir. ISA‘ların kamu finansmanına doğrudan eriĢimi daha azdır. ISA‘lar kaynak yaratma ve karar verme konusunda esnekliğe sahiptir. DeğiĢen kapsam mevzuat gerektirebilir. Bağımsızlık operasyonel takdir yetkisini kolaylaĢtırır. Bağımsız Ģirketlerin kamu finansmanına doğrudan eriĢimi daha azdır. 5. Enerji verimliliği üzerinde odaklanan Bağımsız Ģirketler özel sektör becerilerine ve teknik kapasitesine eriĢebilir. Kurul seçimi ve bileĢimi etkililiği belirleyicidir. bağımsız Ģirket Ortak giriĢimler ve bağlı ortaklıklar oluĢturabilir. Kurum değeri marjinal olarak görülebilir – ana akım dıĢında. Hisselerin halka arzı da dahil olmak üzere dıĢarıdan girdi ve kaynak sağlama Bağımsız Ģirket ile kamu kurumları arasında potansiyel rekabet mevcuttur. esnekliği. Ortaklıklar özel sektör girdileri (ve belki de finansmanı) sağlayabilir. Kamu ve özel sektör perspektifleri arasında potansiyel çatıĢmalar. 6. Enerji verimliliği üzerinde odaklanan kamu/özel sektör ortaklığı Bağımsızlık kararlarda daha fazla özgürlük ve esneklik sağlar. Ortaklıkların kamu finansmanına doğrudan eriĢimi daha azdır. STK‘ların kamu finansmanına doğrudan eriĢimi daha azdır, daha az Kon uya özel personelin ve yönetimin çekilmesini ve tutulmasını sağlar. 7. Enerji verimliliği üzerinde odaklanan etkilidirler. sivil toplum kuruluĢu. STK’lar bazı Enerji verimliliği odağı çekirdek yeteneklerin oluĢturulmasına yardımcı olur. STK‘lar kamu ve özel sektör paydaĢlarının gözünde güvenilirliğe sahip paydaĢlar nezdinde daha fazla olmayabilir güvenilirliğe sahiptir. DıĢarıdan girdi ve finansman sağlama esnekliği. STK yönetiĢim yapısı baĢka sınırlamalara yol açabilir. Kaynak: Enerji Verimliliği Uygulaması için Kurumsal Çerçevelerin bir Analitik Ġncelemesi , ESMAP, 200X. 60 EK 1: TÜRKĠYE’DE ENERJĠ SEKTÖRÜ REFORMLARI VE POLĠTĠKASI I Sektör Reformları 1. Türkiye elektrik sektöründe rekabetçi bir piyasaya özel sektör katılımını arttırmayı ve elektriği etkili ve maliyet etkin bir Ģekilde sağlamayı amaçlayan kapsamlı bir reform v e yeniden yapılandırma süreci yaĢanmaktadır. Bu reformlar geniĢ anlamda AB müktesebatı ile uyumludur ve aĢağıdakileri içermektedir: (a) sektörün ayrı iĢ faaliyetleri Ģeklinde ayrıĢtırılması (iletim, üretim, dağıtım, toptan ticaret ve perakende arz); (b) Mevcut kamu teĢekküllerinin bağımsız Ģirketler olarak yeniden yapılandırılması ve satıcıların ve alıcıların çeĢitlendirilmesi; (c) bağımsız bir enerji sektör düzenleyicisinin oluĢturulması (EPDK) ve bir düzenleyici çerçevenin ve lisanslandırma rejiminin uygulanması; (d) kamuya ait dağıtım ve üretim iĢletmelerinin özelleĢtirilmesi; ve (e) rekabetçi toptan satıĢ ve perakende elektrik piyasalarının oluĢturulması. Türkiye reform gündeminin uygulanmasında önemli ilerleme kaydetmiĢtir. 2. Elektrik piyasasının serbestleĢtirilmesi 2001 tarihli Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında baĢlatılmıĢtır ve kademeli olarak uygulanmıĢtır. Ekim 2001‘de Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca eski entegre üretim ve iletim Ģirketi olan TEAġ bir üretim Ģirketi (EÜAġ), bir ticaret Ģirketi (TETAġ) ve bir iletim Ģirketi (TEĠAġ) olarak yeniden yapılandırılmıĢtır Kamuya ait dağıtım Ģirketi olan TEDAġ TEAġ‘ın selefi olan TEK‘ten daha önce ayrılmıĢtı. 2004 yılında TEDAġ özelleĢtirmeye hazırlık olarak ayrı bölgesel dağıtım Ģirketleri olarak yeniden yapılandırılmıĢtır. 3. Elektrik Piyasası Kanunu ayrıca bir düzenleyici kurum olan Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu‘nun (EPDK) kurulmasını öngörmüĢtür. EPDK‘nin görev alanı lisanslandırmayı, piyasa kurallarının ve yönetmeliklerinin onaylanmasını, tarife belirleme ve müĢteri hizmetleri konularını kapsamaktadır. Bir ikili sözleĢme piyasası oluĢturulmuĢtur. Yıllık tüketimi 0,1 GWh‘u geçen tüketiciler kendi tedarikçilerini seçebilmektedir. Bir dengeleme ve uzlaĢtırma sistemi oluĢturulmuĢtur ve TEĠAġ tarafından iĢletilmektedir. Nisan 2009‘da EPDK toptan satıĢ piyasasının iĢleyiĢini iyileĢtirmek amacıyla yeni dengeleme ve uzlaĢtırma yönetmeliği yayınlamıĢtır. Buna göre, saatlik ölçüm ve saatlik uzlaĢtırma olanakları uygulamaya konulmuĢtur ve Piyasa Mali UzlaĢtırma Merkezi (PMUM) Aralık 2009‘da saatlik uzlaĢtırmaya geçmiĢtir. 4. Enerji gündeminin temel direklerinden birisi sektöre özel sektör yatırımcılarının katılımını teĢvik etmektir. Dağıtım özelleĢtirme programı baĢarılı bir Ģekilde uygulanmaktadır. ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı 2008 yılında dört dağıtım Ģirketinin ihalelerini tamamlamıĢtır. Yedi dağıtım Ģirketi daha 2009 yılında ihaleye çıkarılmıĢtır ve ihaleler tamamlanmıĢtır. Ayrıca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı, EPDK ve Enerji Bakanlığı kısa süre önce elektrik üretim özelleĢtirmesine yönelik stratejiyi de belirlemiĢtir. Hükümet Programı ve Stratejisi 5. Türkiye‘nin orta vadeli ekonomik kalkınma politikası 1 Temmuz 2006 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanan ve Türkiye‘nin sürdürülebilir kalkınma vizyonunu ortaya koyan Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007-2013) belirtilmiĢtir. Kilit uzsun vadeli kalkınma hedefleri arasında ülkenin ekonomik ve sosyal yapısının etkili bir bölgesel ekonomik güç haline gelecek Ģekilde dönüĢtürülmesi; sağlık ve eğitim düzeyinin yükseltilmesi; gelir 61 dağılımının iyileĢtirilmesi; bilimsel ve teknik kapasitenin güçlendirilmesi; altyapı hizmetlerinde etkililiğin arttırılması ve çevrenin korunması yer almaktadır. Ortaya konulan vizyon, modern ve laik bir katılımcı demokrasi, Avrupa Birliği ile tam entegrasyon, bölgede kritik bir rol oynamak ve ihracata dönük, teknoloji yoğun bir üretim yapısına sahip olmaktır. Türkiye AB‘ye katılım sürecini uluslararası normlar ve standartlar ile uyum için önemli bir fırsat olarak görmektedir. 6. Mayıs 2009‘da, Hükümet Türkiye‘nin artan elektrik talebini etkili ve sürdürülebilir bir Ģekilde karĢılayabilmek için ulusal elektrik stratejisini güncellemiĢtir. Yeni “Elektrik Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi�, Dokuzuncu Kalkınma Planının, bir yandan enerji arz güvenliğini sağlarken diğer yandan çevresel etkileri azaltmak ve enerjide dıĢarıya bağımlılığı azaltmak amacıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını teĢvik etmek amacı ile tutarlıdır. Bölüm 1.1’de açıklandığı gibi, strateji, enerji kullanımında verimliliğin arttırılmasına önem vermektedir. 7. Yeni stratejide, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği enerji arz güvenliğini arttırmaya yönelik politika öncelikleri olarak ortaya çıkmıĢtır. Strateji ilkeleri arasında aĢağıdakiler bulunmaktadır: (a) piyasa yapısının ve piyasa faaliyetlerinin oluĢturulması ve sürdürülmesi; (b) enerji politikalarının iklim değiĢikliğini ve çevresel etkileri dikkate almasını sağlamak; (c) kaynak çeĢitlendirmesi için teĢvikler sağlanması ve yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan yeni teknolojilerin özendirilmesi; (d) enerjide yerel yatırımları arttırmak; (e) elektrik üretim, iletim, dağıtım ve tüketiminde kayıpları en aza indirgemek ve verimliliği arttırmak. 8. Türkiye‘nin kısa-orta vadeli stratejisi elektrik arz/talep dengesizliklerini piyasa odaklı bir Ģekilde ele almaktadır. Elektrik arz ve tüketiminde verimliliği arttırmaya ve arz/talep dengesizliklerini gidermeye yönelik önlemler arasında Ģunlar bulunmaktadır: (a) tarifeler; (b) kaçakların azaltılması ve tahsilat oranının arttırılması; (c) iletim ve dağıtım Ģebekelerine yeterli yatırım yapılmasının sağlanması; (d) mevcut üretim tesislerinin rehabilite edilmesi; (e) dağıtım Ģebekelerinin ve seçilen üretim tesislerinin özelleĢtirilmesi. Primer Enerji 9. Türkiye önemli miktarlarda yerli enerji kaynaklarına sahip değildir ve enerji ihtiyacının %70‘ini ithalat yoluyla karĢılamaktadır (temel olarak doğal gaz, petrol ve biraz da kömür). BaĢlıca yerli kaynaklar arasında; kömür (temel olarak linyit), hidroelektrik (yıllık hidrolojik koĢullara dayalı olarak toplam elektrik tüketiminin yaklaĢık yüzde 20‘sini karĢılamaktadır) ve petrol (toplam petrol tüketiminin yaklaĢık yüzde 5‘ini karĢılamaktadır) yer almaktadır. Türkiye, Hazar Denizi ve Orta Doğu ile Avrupa arasında giderek daha fazla önem kazanan petrol ve gaz transit güzergahları üzerinde yer alan konumu itibariyle primer enerjide önemli bir stratejik role sahiptir. 10. 2008 yılında, Türkiye‘nin primer enerji tüketimi 108 milyon TEP‘e ulaĢmıĢtır ve yerli primer enerji üretimi 27.5 milyon TEP olmuĢtur. Primer enerji tüketiminin 2010 yılında 105.8 milyon TEP düzeyine inmesi beklenmektedir.45 45 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) 62 Tablo A1- 1: 2007 Primer Enerji Üretimi ve Arzı Doğal Yenilenebilir (1.000 TEP) Kömür Linyit Petrol Gaz ve Diğer TOPLAM Primer Enerji Üretimi 1.089 13.372 2.241 827 9.925 27.454 Primer Enerji Tüketimi 17.193* 13.444 33.310 33.953 9.727 107.627 * Ġkincil kömür ve petrokok dahil. Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ġekil A1- 1: Enerji Tüketiminde, Üretiminde ve Ġthalatında GeliĢmeler, 1980-2007 120000 Bin ton petrol eĢdeğeri 100000 80000 60000 40000 20000 0 1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 Üretim Net ithalat Tüketim Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 11. 2008 yılında, net petrol ve petrol ürünleri ithalatı 29.99 mTEP; doğal gaz 33.6 mTEP ve kömür 12.7 mTEP olmuĢtur. 2006 yılında toplam enerji ithalatı maliyeti 29 milyar ABD$, 2006 yılında 34 milyar ABD$, ve 2008 yılında 48 milyar ABD$ olmuĢtur (Türkiye‘nin toplam ihracatının sırasıyla yüzde 34, 31 ve 36‘sı). Enerji ithalatlarının önemli bir bölümü özellikle doğal gaz olmak üzere elektrik üretimi için kullanılmaktadır. 63 II Elektrik 12. Yakın vadede önemli düzeyde ithalat seçenekleri sınırlı olduğundan dolayı, Türkiye temel olarak yerli elektrik üretimine dayanmaktadır. Yerli kurulu kapasite 2009 itibariyle yaklaĢık 44.9 GW‘tır: linyit ve kömür yakıtlı 10.9 GW; gaz ve petrol yakıtlı 18.3 GW; hidrolik 14.6 GW; rüzgar, jeotermal ve biyogaz 1.0 GW (bakınız Tablo 1.2). Çoğu linyit yakıtlı santral eski ve bakımsız olduğundan ve düĢük yağıĢ düzeyleri hidroelektrik tesislerinin emreamadeliğini düĢürdüğünden dolayı, emreamade kapasite tahminleri daha düĢüktür —yaklaĢık 33 GW. 13. Hükümet‘in elektrik stratejisi özellikle hidrolik kaynakların geliĢtirilmesi ve iddialı bir rüzgar enerjisi programının uygulanması (2023 yılına kadar 20.000 MW rüzgar enerjisi hedefi) yoluyla yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin payının 2023 yılına kadar yüzde 30‘a çıkarılmasını (2008‘deki yüzde 17 düzeyinden) öngörmektedir. Tablo A1- 2: Kurulu Kapasite (MW) ve Elektrik Üretimi (GWh) 2006 2007 2008 Kurulu GerçekleĢen Kurulu GerçekleĢen Kurulu GerçekleĢen Kapasite Üretim Kapasite Üretim Kapasite Üretim Kömür 1.986 15.136 1.986 15.474 2.391 16.596 Linyit 8.211 38.295 8.111 41.943 8.199 39.090 Fuel Oil 1.772 6.470 1.745 9.282 1.651 4.440 Dizel, LPG, Nafta 228 57 228 1.762 48 364 Doğal Gaz 11.647 95.025 11.746 95.627 11.825 96.095 Çoklu Yakıt * 3.384 0 3.722 0 5.138 0 Biyogaz– Atık 43 214 47 129 87 340 Termik l (alt toplam) 27.271 155.197 27.585 164.216 29.339 156.923 Hidroelektrik 13.395 35.851 13.829 33.307 14.553 35.958 Jeotermal 23 156 30 98 77 436 Rüzgar 146 355 373 797 792 1.495 TOPLAM 40.835 191.559 41.817 198.419 41.817 198.419 Kaynak: TEĠAġ (*) GerçekleĢen üretim kullanılan yakıta göre dağıtılmıĢtır. 14. 2008 yılında Türkiye 161.95 milyar kWh elektrik tüketmiĢtir ve kurulu kapasite 41.817 MW‘a ulaĢmıĢtır. Tüketimin dağılımı Ģu Ģekilde olmuĢtur: sanayi yüzde 45; konut yüzde 24.4; ticari yüzde 14; diğer yüzde 16.6. KiĢi baĢına düĢen yıllık net tüketim yaklaĢık 2.264 kWh‘dur. 15. 1999-08 döneminde, elektrik tüketiminde bileĢik yıllık artıĢ oranı (BYAO) yüzde 5.9‘a yükselmiĢtir. (Tablo A1-3) 2008 yılında, özellikle son çeyrekte, küresel mali kriz Türkiye sanayiinde yavaĢlamaya sebep olmuĢtur ve bu durum elektrik tüketimini düĢürmüĢtür. 2009 tüketim tahminleri yüzde 2.4‘lük bir düĢüĢ ortaya koymaktadır, ancak önümüzdeki on yılda yüzde 7-8 gibi önemli bir bileĢik yıllık artıĢ oranı beklenmektedir; bu da arz güvenliğini sağlamak için önemli düzeyde yeni kapasiteye ihtiyaç duyulacağı anlamına gelmektedir. 64 Tablo A1- 3: Türkiye Enerji Sistemi: Puant Yük ve Elektrik Tüketimi, 1999-08 Enerji Puant Yük ArtıĢ Tüketimi ArtıĢ (MW) (%) (GWh) (%) 1999 18.939 6.4 118.485 3.9 2000 19.390 2.4 128.276 8.3 2001 19.612 1.1 126.871 -1.1 2002 21.006 7.1 132.553 4.5 2003 21.729 3.4 141.151 6.5 2004 23.485 8.1 150.018 6.3 2005 25.174 7.2 160.794 7.2 2006 27.594 9.6 174.637 8.6 2007 29.249 6.0 190.000 8.8 2008 30.517 4.3 198.085 4.2 Kaynak: Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu, TEĠAġ, Temmuz 2009 16. Son zamanlarda, puant ve normal talep ile elektrik üretimi arasındaki fark kapanmaktadır; bu durum, artan klima kullanımı Ağustos ayında elektrik talebini yükseltmesi sebebiyle Ağustos ve Aralık aylarındaki puant mevsimlerde enerji açığı olasılığına iĢaret etmektedir (ġekil 1.5). Bu sisteme ilave bir yük getirmektedir konut, ticaret ve sanayi sektörleri için elektrik açıkları olasılığını arttırmaktadır. ġekil A1- 2: Aylara Göre Elektrik Talebindeki GeliĢmeler, GWh, 2001-09 20000 18000 2009 16000 2008 2007 14000 2006 2005 2003 12000 2001 10000 8000 Oca ġub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Kaynak: TEİAŞ, Ağustos 2009 17. Son zamanlarda, elektrik talebindeki hızlı artıĢ, mevcut termik santrallerin nispeten düĢük emreamadelik düzeyi (son iyileĢtirmelere rağmen) ve olumsuz hidrolojik koĢullar sebebiyle elektrik arzı yedek marjı düĢmektedir. (ġekil 1.6) 65 ġekil A1- 3: Türkiye Elektrik Sisteminin Elektrik Yedek Marjı (1995-2017) Yedek Marjı 70% Kapasite 60% fazlası 50% Normal iĢletme 40% aralığı 30% GeçmiĢteki Durum 20% TEĠAġ Çözüm I-A Kapasite TEĠAġ Çözüm I-B açığı 10% TEĠAġ Çözüm II-A TEĠAġ Çözüm II-B 0% 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 2017 Kaynak: TEĠAġ ve IBS 18. Önümüzdeki birkaç yılda elektrik arz açığı riskini değerlendiren bazı çalıĢmalar yapılmıĢtır.46 Dünya Bankası tarafından yapılan bir çalıĢmada, arz/talep dengesizlerinin en erken hangi yılda ortaya çıkabileceği araĢtırılmıĢtır. Analizde, bir dizi GSYĠH artıĢ varsayımına karĢılık gelen yüksek ve düĢük elektrik tüketim senaryoları ve bir ku rak yıla karĢılık gelen elektrik arz projeksiyonları kullanılmıĢtır. Yüksek talep senaryosunda, öngörülen elektrik tüketimi öngörülen güvenli arzı 2016 yılından itibaren aĢarken, düĢük senaryoda ilk dengesizliğin 2017 yılın dan itibaren ortaya çıkması olasıdır. Analizde ayrıca düĢük hidroelektrik üretimi durumunda, yüksek talebin devam etmesi halinde 2013 yılına kadar önemli bir arz/talep dengesizliğinin meydana gelebileceği bulunmuĢtur . Elektrik talep artıĢında 2008 ortasında yaĢanan yavaĢlama ve 2008 sonunda ve 2009 baĢında yaĢanan talep düĢüĢü Türkiye‘ye daha fazla üretim kapasitesi ve elektrik verimliliği yatırımının çekilmesi için bir fırsat penceresi sunmaktadır. Yedek marjları rahatlamıĢtır ve TEAġ‘ın son tahminlerine göre 2013-2015‘e kadar normal iĢletme aralığında kalacaktır. (ġekil 1.8) 46 Bir dizi senaryonun incelendiği son çalıĢmalar, yaklaĢan olası arz/talep dengesizlikleri ile ilgili tahminler sunmuĢtur (örneğin, bakınız TEĠAġ tarafından Temmuz 2009‘da EPDK‘ya sunulan 2009 -2018 Üretim Kapasitesi Projeksiyonu‘ndaki Tablo 32). 66 ġekil A1- 4: Arz ve Talep Projeksiyonları (2009-2018) GWh 400000 İnşa halinde, Özel II İnşa Halinde, Özel I İnşa Halinde Kamu 350000 Mevcut Düşük Senaryo Yüksek Senaryo 300000 250000 200000 150000 100000 50000 0 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Kaynak: TEĠAġ, 2009 19. Ġlave üretim tesislerinin devreye alınmasındaki potansiyel gecikmeler ile iliĢkili arz belirsizlikleri ve/veya mevcut tesislerin emreamadeliklerinin düĢük düzeyi arz/talep dengesizliği risklerini arttırmaktadır. 2007 yılındaki olumsuz hidrolojik koĢullar ve son iklim değiĢikliği çalıĢmaları Türkiye‘de kuraklık riskinin daha büyük olduğunu göstermektedir; böyle bir durum elektrik arz ve talebinde daha erken ve daha büyük çaplı dengesizlik riskini arttıracaktır. 20. Türkiye Ģu anda primer enerji ihtiyacının yüzde 73‘ünü ithal etmektedir; ithalat oranının daha da artması Türkiye ekonomisinin enerji arz veya fiyat volatilitesinden kaynaklanabilecek dıĢ risklere karĢı kırılganlığını arttıracaktır. Elektrik Sektöründe Enerji Verimliliği Türkiye elektrik sektöründe enerji verimliliğini arttırmak için önemli bir kapasiteye sahiptir, ancak bu alan bu raporun kapsamı dıĢında kalmaktadır. Kurulu kapasitesinin yaklaĢık yüzde 10‘u kombine ısı ve elektrik sistemleri (CHP) ile donatılmıĢ olmasına rağmen, üretimin sadece yüzde 4‘ü CHP olarak gerçekleĢtirilmektedir. 2020 yılına kadar olan resmi CHP tahminleri yüzde 8 ile 12 arasında değiĢmektedir (PIMS 3367, 2006: Birinci Ulusal Bildirim Projesi). Yeni enerji piyasası strateji belgesi yüksek verimli kojenerasyon sistemlerinin daha fa zla kullanılmasını öngörmektedir. Türkiye‘de birim baĢına yakıt tüketimi nispeten yüksektir; termik santraller MWh baĢına 214 m2 doğal gaz; kWh baĢına 1.570 gram linyit ve KwH baĢına 393 gram kömür kullanmaktadır. Tablo A1-4, farklı yakıtlar kullanan üretim tesislerinin verimlilik aralıklarını ve çeĢitli eski tesislerin verimlilik artıĢı potansiyellerini göstermektedir. AĢağıda listelenen tesislerin kurulu kapasitesinin ağırlıklı ortalama verimliliği doğal gaz için yüzde 53.7 ve linyit ve kömür için yüzde 33.9‘dur; bu rakamlar yeni yatırımlardan beklenen verimlilik düzeylerinden önemli ölçüde daha düĢüktür. 67 Tablo A1- 4: Seçilen elektrik üretim tesislerinin verimlilik düzeyleri, 2004 Tesis Yakıt Türü Kurulu Kapasite (MW) Ortalama Isıl Değer (kcal/kg) Verimlilik % Çatalağzı B TaĢ Kömürü 300 3200 33.9 Ġsken Ġthal Kömür 1.516 6000 36.5 Çan Linyit 320 2600 45.0 Orhaneli Linyit 210 2350 37.1 Elbistan B Linyit 1.376 1050 36.6 Yeniköy Linyit 420 1647 35.6 Kemerköy Linyit 630 1689 35.1 Çayırhan Linyit 620 1184 33.3 Seyitömer Linyit 600 1750 32.7 Yatağan Linyit 630 1906 32.7 Soma B Linyit 1.032 2300 31.9 Tunçbilek Linyit 366 2350 31.8 Kangal Linyit 456 1300 31.5 Elbistan A 1-4 Linyit 1.356 1050 31.3 Bot Doğal Gaz 1.450 8347 55.1 Bursa Doğal Gaz 1.432 8347 55.0 Bo Doğal Gaz 4.753 8347 55.0 Otop-Ipp DG Doğal Gaz 4.681 8347 55.0 Ambarlı DG Doğal Gaz 1.350 8383 48.9 Hamitabat Doğal Gaz 1.120 8116 45.6 Kaynak: TEĠAS, 2004 ve IBS III Diğer İlgili Hükümet Politikaları ve Stratejileri AB düzenlemeleri ve hedefleri ile uyumlaşma 21. Türkiye enerji sektörü düzenlemelerini ve sektör kalkınma hedeflerini uluslararası en iyi uygulamalar ve AB tarafından kabul edilen yaklaĢım ile uyumlaĢtırmada önemli ilerleme kaydetmiĢtir. Aralık 1999‘da yapılan Helsinki Zirvesi‘nde Türkiye AB‘ye katılım için bir aday olarak kabul edilmiĢtir ve Türkiye-AB iliĢkilerinde yeni bir çağ baĢlamıĢtır. Aralık 2004‘te, Avrupa Konseyi Türkiye‘nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğini kararlaĢtırmıĢ ve AB 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile AB katılım müzakerelerini baĢlatmıĢtır. Türkiye, AB‘ye katılım ile ilgili kısa ve orta vadeli politika eyleml erini ve yapısal reform önceliklerini ayrıntılandıran yıllık AB Katılım Öncesi Ekonomik Programları hazırlamaktadır. Aralık 2007‘de, 2008-2010 dönemini kapsayan Katılım Öncesi Program AB Komisyonu‘na sunulmuĢtur. 22. AB enerji politikası amaçları arasında; piyasa rekabetinin arttırılması, enerji arz güvenliğinin sağlanması ve enerji verimliliği hedeflerini vurgulayarak ve iklim değiĢikliği sorunlarını ele alarak çevre koruma önlemlerini uygulamak yer almaktadır. AB, Üye Devletlerin Enerji müktesebatına uymasını zorunlu kılmaktadır —rekabet ve devlet sübvansiyonları (kömür sektörü dahil olmak üzere), dahili enerji piyasası (elektrik ve gaz piyasalarının açılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teĢvik edilmesi), enerji verimliliği, nükleer enerji, nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma ile ilgili kurallar ve prosedürler. Bu bakımdan, Türkiye enerji sektörü, serbestleĢme ve iklim değiĢikliği 68 konularını Türkiye‘deki mevcut politikalarından daha fazla vurgulayan AB enerji ve çevre politikaları ile yakınlaĢma yoluyla dönüĢtürülecektir. Ekim 2006‘da, AB Komisyonu, sera gazı emisyon azaltım hedeflerini belirlemenin yanında Üye Devletlerin primer enerji tüketimlerini 2020 yılına kadar yüzde 20 azaltılmasını öngören “Enerji Verimliliği Eylem Planı: Potansiyelin Gerçeğe Dönüştürülmesi� belgesini kabul etmiĢtir. İklim Değişikliği Gündemi 23. Hükümet bir politika önceliği olarak iklim değiĢikliği üzerindeki odağını arttırmıĢtır. Türkiye Enerji Verimliliği ve Ġlgili Çevresel Hususlar Hakkındaki Enerji ġartı AnlaĢmasını ve Enerji ġartı Protokolünü ve BirleĢmiĢ Milletler Ġklim DeğiĢikliği Çerçeve SözleĢmesini (UNFCCC) sırasıyla 2000 ve 2004 yıllarında imzalamıĢtır. Türkiye 5 ġubat 2009 tarihinde de Kyoto Protokolünü onaylamıĢtır. Bu uluslararası taahhütlere ek olarak, son iklim değiĢikliği çalıĢmaları ve 2007 yılındaki hidrolojik koĢullar Türkiye‘de kuraklık riskinin arttığını, dolayısıyla elektrik arz/talep dengesizliklerinin daha erken ve daha büyük ölçekte yaĢanması riskinin de arttığını göstermektedir. Ġklim değiĢikliği Türkiye için önemli bir enerji sektörü gündem maddesi olarak ortaya çıkmaktadır. 24. Türkiye‘nin sera gazı emisyonları hızlı bir Ģekilde artmaktadır. Toplam sera gazı emisyonları 1990 yılında 170 milyon ton karbondioksit (CO2) eĢdeğeri iken, 2007 yılında 373 mtCO2 eĢdeğerine yükselmiĢtir (Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım DeğiĢikliği ve Ormancılık (LULUCF) dıĢında, CO2 emisyonları tutarlı olarak toplam emisyonların yüzde 81.7‘sini ve 304 mtCO2 eĢdeğerini oluĢturmaktadır). Bu dönemde enerji sektörü emisyonları en hızlı artıĢ gösteren emisyonlar olmuĢtur ve enerji sektörü Türkiye‘nin sera gazı emisyonlarının yüzde 77‘sini oluĢturmaktadır. Hükümet‘in Ocak 2007‘de UNFCCC‘ye sunduğu 1. Ġklim DeğiĢikliği Ulusal Bildiriminde sunulan Referans Durum senaryosunda, 2007 yılında 304 mtCO2 olan CO2 emisyonlarının 2020 yılında 604 mtCO2 düzeyini geçeceği öngörülmektedir. ġekil A1- 5: Sera Gazı Emisyonları ġekil A1- 6: Sektörel Sera Gazı Emisyonları 400 400 350 350 300 300 250 in Tg CO2 equivalent in Tg Tg olarak CO2 eĢdeğeri CO2 eĢdeğeri 250 200 equivalent 200 150 olarak 100 Tg CO2 150 50 100 0 50 -50 0 -100 1990 1994 1995 1998 1999 2002 2003 2004 2007 1991 1992 1993 1996 1997 2000 2001 2005 2006 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 CO2 CH4 N20 F-gases Enerji Enerji Energy Industrial Processes Endüstriyel Prosesler Tarım Agriculture Atık Waste LULUCF Kaynak: UNFCCC.int 25. Referans Senaryo, Türkiye‘nin sera gazı emisyon düzeylerini normal senaryoya göre yüzde 11 düĢüreceğini varsaymaktadır. Referans senaryodaki azaltım aĢağıdaki 69 varsayımlara dayanmaktadır: (a) yenilenebilir enerji üretimi iki kattan daha fazla artacak; (b) elektriğin yüzde 5‘i nükleer güçten sağlanacak; (c) ulaĢtırmada modlar arası geçiĢler meydana gelecek. Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarının daha agresif kullanımı ve enerji verimliliği önlemleri yoluyla daha agresif ve hızlı bir emisyon azaltım senaryosu gerçekleĢtirebilir (normal senaryo ile karĢılaĢtırıldığında sera gazı emisyon azaltım düzeyinin yüzde 31‘i kadar). Sanayide enerji ve elektrik tüketiminin yüzde 15, konutlarda enerji ve elektrik tüketiminin yüzde 10 azaltılması gerekecektir. Bu enerji verimliliği iyileĢtirmeleri, Türkiye‘nin iklim değiĢikliği ile mücadele sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır ve sera gazı emisyonlarının azaltımı için maliyet etkin bir çözümdür. 26. Ulusal Ġklim DeğiĢikliği Bildiriminde sunulan talep tarafı yönetimi (TTY) senaryosu, sanayi elektrik tüketiminde yüzde 15‘lik ve konut elektrik tüketiminde yüzde 10‘luk bir azalmanın etkilerini analiz etmektedir. Uluslararası deneyimler, bu gibi önlemleri uygulamanın ekonomi ve çevre için oldukça yararlı olacağını göstermektedir. 2020 yılında, Türkiye‘nin CO2 emisyonları normal senaryonun 75 mtCO2 (yüzde 11) altında olacak, toplam kümülatif CO2 emisyonları ise yaklaĢık yüzde 7.1 azaltılacaktır. 70 EK 2: ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ POLĠTĠKASI 27. Enerji verimliliği, enerji güvenliği risklerini ve ithalata bağımlılığı azaltmak ve iklim değiĢikliği sorunlarını ele almak önemli olduğundan dolayı ulusal enerji politikasının ayrılmaz bir parçasıdır. Birbirini takip eden hükümetler, enerji tüketimini azaltmak ve enerji verimliliğini arttırmaya yönelik teĢvikler sağlamak için kanunlar ve yönetmelikler yürürlüğe koymuĢtur. Hükümetler ayrıca enerji verimliliği ile ilgili kamuoyunu bilinci oluĢturmak ve enerji tasarruflarını teĢvik etmek amacıyla kamuoyu bilgilendirme kampanyaları ve eğitim programları baĢlatmıĢlardır. 28. Türkiye‘nin politikası Avrupa Birliği politikaları ile büyük ölçüde uyumludur. Türkiye AB ile tam üyelik müzakerelerine Aralık 2005‘te baĢlamıĢtır ve Ģu anda enerji verimliliği de dahil olmak üzere çok geniĢ bir yelpazeye yayılan AB Direktiflerinin karĢılanmasına yönelik düzenlemeler, içeren üçüncü Ulusal Programını uygulamaktadır. A. Enerji Verimliliği Politikası ve Stratejisi 29. EĠE‘nin ülkenin ilk enerji tasarrufu planlarını baĢlattığı 1981 yılında Türkiye‘de ciddi enerji tasarrufu çalıĢmaları baĢlatılmıĢtır. 1993 yılında EĠE kapsamlı ve etkin enerji tasarrufu faaliyetleri gerçekleĢtirmek üzere bir Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi (UETM) kurmuĢtur. UETM ―Sanayide Enerji Tasarrufu‖ ve ―Binalarda ve UlaĢtırmada Enerji Tasarrufu‖ adında iki bölüme sahiptir. Sanayide Enerji Tasarrufu bölümü enerji yönetimi eğitimi, sanayide enerji denetimi ve tanıtım faaliyetleri gerçekleĢtirmiĢtir. Bölümün görev alanında uluslararası projeler geliĢtirmek ve gerçekleĢtirmek yer almaktaydı. Bu projeler arasında aĢağıdakiler yer almaktadır: � UNIDO, 1980: Demir-çelik, cam, alüminyum ve tekstil sektörlerinde gerçekleĢtirilen enerji denetimlerinde 274.000 TEP‘lik bir enerji tasarrufu potansiyeli tespit edilmiĢtir. � Dünya Bankası I, 1982-84: Proje kapsamında, beĢ enerji yoğun sektörden –demir-çelik, cam, kağıt hamuru ve kağıt, tekstil, elektrik üretimi- seçilen 11 tesiste tasarruf potansiyeli tespit edilmiĢ ve enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik tavsiyelerde bulunulmuĢtur. � Dünya Bankası II, 1988-91: Bu kapasite oluĢturma projesi ile UETM kurulmuĢtur ve proje kapsamında bir ekip eğitilmiĢ ve son teknolojik geliĢmeler ile donatılmıĢtır. � JICA I, 1995-96: Japon mühendisler ile iĢbirliği içerisinde gerçekleĢtirilen ―Türkiye‘de Sanayide Enerjinin Rasyonel Kullanımı‖ projesi kapsamında, farklı sektörlerden beĢ sanayi tesisinin enerji denetimleri yapılmıĢ ve enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik tavsiyelerde bulunulmuĢtur. � JICA II, 2000-05: Bu proje kapsamında enerji yöneticileri için bir eğitim merkezi olarak pilot bir ―örnek‖ fabrika oluĢturulmuĢtur; 2006-10 döneminde enerji verimliliğinde yüzde 10‘luk bir artıĢ sağlanması amaçlanmıĢtır. � Fransız ADEME kurumu ve Hollandalı SENTERNOVEM kurumu ile oluĢturulan bir konsorsiyum ile birlikte gerçekleĢtirilen bir AB EĢleĢtirme Projesi. Proje, enerji tasarrufu uygulamaları ve politikaları bakımından EĠE yapılarının Avrupa‘daki modele uygun olarak geliĢtirilmesi amaçlanmaktadır. 30. 2004 yılında, danıĢmanlar AB Mali ĠĢbirliği Programı çerçevesinde Türkiye için bir Ulusal Enerji Verimliliği Stratejisi hazırlamıĢtır. Strateji, sanayi, konut, ulaĢtırma ve belediye sektörlerinde enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik önlemlerin ve bir yol haritasının tanımlanmasını amaçlamaktadır. Stratejide belirlenen temel amaçlar Ģunlardır: 71 • Hedefli/entegre bir enerji verimliliği politikasının tanımlanmasında ve uygulanmasında kamu idarelerini ve belediyeleri desteklemek. • Etkili araçlar yoluyla –bilgilendirme, danıĢmanlık hizmetleri, uygun koĢullu krediler (yumuĢak krediler)- son kullanıcılara ve sanayi kuruluĢlarına teknik/mali yardım sağlamak ve böylelikle son kullanıcıların enerji verimliliğini arttırmaya yönelik önlemleri uygulamalarını sağlamak. • Mevcut kurumsal yapıyı ve yasal ortamı geliĢtirmek. • Yasal ve kurumsal düzenlemelerin geliĢtirilmesini ve enerji verimliliği faaliyetlerinin finansmanını/eĢ finansmanını desteklemek için AB ve diğer donör kuruluĢlar ile iĢbirliğini arttırmak. 31. 2004 yılından bu yana, Hükümet yasal düzenlemeleri güçlendirmiĢtir (bakınız aĢağıdaki bölüm) ve 2008‘i Enerji Verimliliği Yılı olarak ilan etmiĢtir. 2008 Enerji Verimliliği Yılında, BaĢbakanlık ilgili düzenlemeler, eğitim programları, teĢvikler ve enerji verimliliği kamuoyu bilinçlendirme kampanyası ile birlikte bir ―Ulusal Enerji Verimliliği Kampanyası‖ baĢlatmıĢtır. 2009 yılı özellikle enerji verimliliği yılı olarak belirlenmemiĢ olmasına rağmen, bilinçlendirme kampanyası uzatılmıĢtır. B. Enerji Verimliliği Mevzuatı ve Düzenlemeleri 32. Enerji verimliliği ile ilgili ana kanun Mayıs 2007‘de çıkarılan ve bazı yönetmelikler ve tebliğler ile tamamlanan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu‘dur. 33. 2001 yılında çıkarılan, 4703 sayılı Ürünlere ĠliĢkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun, elektrikli ev aletlerinin etiketlenmesine iliĢkin hükümler içerdiğinden dolayı enerji verimliliği ile de ilgilidir. AĢağıdaki tabloda enerji verimliliğine iliĢkin ana kanun ve yönetmelikler sıralanmıĢtır: ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ MEVZUATI Yürürlüğe Mevzuat Sorumlu Kurum GiriĢ Tarihi Enerji Verimliliği Kanunu (5627 sayılı kanun) ETKB Mayıs 07 Enerji Kaynaklarının Ve Enerjinin Kullanımında ETKB Ekim 08 Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik Ġlgili Yönetmelikler Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği Aralık 08 Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı UlaĢımda Enerji Verimliliğinin Arttırılmasına ĠliĢkin UlaĢtırma Bakanlığı Haziran 08 Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik KOSGEB Destekleri Yönetmeliğinin DeğiĢtirilmesi KOSGEB Ekim 08 Hakkında Yönetmelik Milli Eğitim Bakanlığı‘na Bağlı Okullarda Enerji Milli Eğitim Bakanlığı Nisan 09 Yöneticisi Görevlendirilmesine ĠliĢkin Yönetmelik Ürünlere ĠliĢkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Haziran 01 Uygulanmasına Dair Kanun (4703 sayılı kanun) Sıvı Ve Gaz Yakıtlı Yeni Sıcak Su Kazanlarının Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Haziran 08 Yönetmelikler Verimlilik Gereklerine Dair Yönetmelik Ev Tipi Klimaların Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Haziran 07 Ġlgili Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Ev Tipi Klimaların Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Aralık 06 Yönetmelik 72 Ev Tipi Elektrikli Buzdolapları, Dondurucular Ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Aralık 06 Kombinasyonlarının Enerji Verimlilik ġartları Ġle Ġlgili Yönetmelik Florasan Aydınlatma Balastların Enerji Verimlilik Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Aralık 06 ġartları Ġle Ġlgili Yönetmelik Diğer Binalarda Isı Yalıtımına ĠliĢkin Yönetmelik Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı Ekim 08 Merkezi Isıtma Ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma Nisan 08 Ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin PaylaĢtırılmasına ĠliĢkin Yönetmelik Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı Tanıtma Ve Kullanma Kılavuzu Uygulama Esaslarına Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ekim 07 Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik Kaynak: EĠE Enerji Verimliliği Kanunu (5627 sayılı Kanun) 34. Türkiye Büyük Millet Meclisi Enerji Verimliliği Kanununu Mayıs 2007‘de kabul etmiĢtir. Kanunun amaçları Ģunlardır: (i) enerjinin verimli kullanımını sağlamak; (ii) enerji kayıplarını azaltmak; (iii) enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünü hafifletmek; (iv) enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliği arttırmak; ve (v) çevreyi korumak. Söz konusu kanun, sanayi tesislerine, binalara, hizmetlere, elektrik üretimine ve elektrik iletim ve dağıtım Ģebekelerine yönelik yönetmelikler ve teĢvikler ile desteklenmektedir. 35. Kanunun enerji verimliliği teknolojileri ve hizmetleri için uygun bir ortamın yaratılmasına yardımcı olması beklenmektedir. Kanun aĢağıdakiler için yasal dayanak sağlamaktadır:  Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu‘nun oluĢturulması  EĠE‘nin görev ve yetki alanlarının belirlenmesi  Sanayi tesisleri ile toplam inĢaat alanı 20.000 m2 ve üzeri olan veya yıllık enerji tüketimi 5.000 TEP olan sanayi bölgelerinde ve toplam inĢaat alanı 10.000 m2 ve üzeri olan veya yıllık enerji tüketimi 250 TEP veya üzeri olan kamu binalarında görevlendirilecek Enerji Yöneticilerinin görev ve sorumluluklarının belirlenmesi.  Enerji verimliliğinin teĢvik edilmesine yönelik sübvansiyonların ve desteklerin sağlanması  Uyumsuzluk için para cezalarının ve yaptırımların belirlenmesi  Enerji verimliliği ile ilgili yönetmeliklerin uygulanması Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Arttırılmasına Dair Yönetmelik 36. Ekim 2008‘de, ETKB Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Arttırılmasına Dair Yönetmeliği yayınlamıĢtır. Yönetmelik Enerji Verimliliği Kanununun uygulanmasına ve Enerji Verimliliği projelerinin ve programlarının nispeten küçük ölçekleri, yüksek iĢlem maliyetleri, yatırımcıların ve finansörlerin risk algılamaları, bilinçsizlik, teĢviklerin olmaması vs. gibi sebeplerle çoğu ülkede (Türkiye de dahil olmak üzere) karĢılaĢtığı engellerin aĢılmasına iliĢkin yaklaĢımları ve prosedürleri ortaya koymaktadır. 37. Yönetmeliğin baĢlıca hükümleri Ģunlardır:  Enerji Verimliliği hizmetlerinin teĢvik edilmesi: 73 o üniversitelerin, sektör derneklerinin ve mühendis odalarının Enerji Yönetici eğitimleri vermek üzere yetkilendirilmesi o Enerji hizmet Ģirketlerinin Enerji Yöneticisi eğitimleri ve enerji denetimleri gerçekleĢtirmek üzere yetkilendirilmesi o Eğitim programlarının yetkilendirme kriterlerinin ve kapsamının belirlenmesi  Sanayide Enerji Verimliliği Önlemleri o Yıllık toplam enerji tüketimi 1.000 TEP ve üzeri olan endüstriyel iĢletmelerin Enerji Yöneticisi görevlendirilmesi ve yıllık enerji tüketimi 1.000 TEP‘ten az olan endüstriyel iĢletmelere teknik destek sağlamak üzere organize sanayi bölgelerinde Enerji Yönetim Birimi kurulması. o Bedeli 500.000 TL‘ye kadar ve geri ödeme süresi beĢ yıla kadar olan enerji verimliliği projeleri için, proje maliyetinin yüzde 20‘sine kadar mali destek sağlanması: EĠE bünyesinde oluĢturulan bir komisyon enerji potansiyelinin ve öngörülen geri ödeme süresinin bir incelemesine dayalı olarak projeleri seçecektir. o Endüstriyel iĢletmeler ile Gönüllü AnlaĢmaların uygulanması. EĠE tarafından yönetilen anlaĢmalar kapsamında, üç yıllık bir dönem içinde enerji yoğunluklarını yıllık ortalama yüzde 10 düzeyinde düĢüren iĢletmelere, anlaĢmanın ilk yılındaki enerji maliyetinin yüzde 20‘si geri ödenecektir (100.000 TL‘yi veya 65.000 ABD$‘nı geçmemek üzere).  Binalarda ve Elektrikli Ev Aletlerinde Enerji Verimliliği Önlemleri o Toplam inĢaat alanı 20.000 m2 veya üzeri olan veya yıllık enerji tüketimi 500 TEP olan ticari binalar veya kamu binaları için Enerji Yöneticisi görevlendirme yükümlülüğü. Kamu binaları için, toplam inĢaat alanı 10.000 m2 ve üzeri olan binalar için Enerji Yöneticisi görevlendirilmesi zorunludur. o Kamu binalarında zorunlu enerji verimliliği önlemlerinin uygulanması o Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (TOKĠ) maliyeti toplam proje maliyetinin yüzde 10‘unu geçmemesi kaydıyla toplu konut projelerinde kojenerasyon, ısı pompası ve güneĢ enerjisi sistemlerini uygulamasının zorunlu kılınması. o Elektrikli ev aletlerinin enerji tüketimlerinin etiketlendirilmesi  Elektrik Üretiminde Enerji Verimliliği Önlemleri o Kurulu gücü 100 MW ve üzeri olan elektrik üretim tesislerinde Enerji Yöneticilerinin görevlendirilmesi o Tüm üretim lisansı sahibi tüzel kiĢilerin yıllık enerji tüketimlerini EĠE‘ye bildirme yükümlülüğünün getirilmesi o ETKB, termik santraller için yıllık asgari enerji verimliliği düzeylerini ilan edecektir. o Termik santrallerde atık ısı kullanımı ile ilgili analiz yapılması o Üretim, iletim ve dağıtımda kullanılan tüm ekipmanların uluslararası standartlara uygun olma Ģartının getirilmesi o Sokak aydınlatmasının iyileĢtirilmesi o Ar-Ge çalıĢmaları yapan kamu kuruluĢlarının yenilenebilir enerji projelerine öncelik vermesi  Enerji Verimliliği Bilinci o Her yıl Ocak ayının ikinci haftasının Enerji Verimliliği Haftası olarak ilan edilmesi ve büyükĢehir belediyelerinin ve yerel eğitim yetkililerinin bilinçlendirme programları uygulamasının zorunlu kılınması o Kamu sektörü eğitim ve bilinçlendirme programları yürütecektir. o EĠE enerji verimliliği bilincini arttırmak için yarıĢmalar düzenleyecektir. 74  Bilgi Verme Yükümlülüğü o Enerji Yöneticisi görevlendirme yükümlülüğü olan endüstriyel tesislerin, elektrik santrallerinin ve kamu ve özel sektör binalarının sahipleri, yıllık enerji tüketimlerinin EĠE‘ye bildirmekle yükümlüdür. 5627 sayılı Kanun kapsamında, bina ve tesis sahipleri yanlıĢ bilgi verme halinde 12.006 TL, bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde 60.032 TL para cezasına çarptırılır. o Enerji hizmet Ģirketleri veya dıĢarıdan harici kurumlar vasıtasıyla enerji verimliliği önlemlerini uygulayan endüstriyel iĢletmeler, ticari haklarının korunmasını sağlarlar. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği 38. Aralık 2008‘de, Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı, toplam bina enerji tüketiminin hesaplanmasına ve değerlendirilmesine iliĢkin esasları belirleyen Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğini yayınlamıĢtır. Yönetmelik yeni inĢa edilen binalar için veya önemli ölçüde tadilat yapılan mevcut binalar için uygulanmaktadır. Yönetmelik ayrıca enerji performansı için bina sınıflandırmasına ve bölgesine göre değiĢen asgari gereklilikler belirlemektedir. 39. Yönetmelik, bir sonraki bölümde açıklanan TS 825 gibi diğer bina kodlarına ve yönetmeliklerine atıfta bulunmakta ve bunlar tarafından desteklenmektedir. Yönetmelik ayrıca ısı kayıpları, yalıtım, hava sirkülasyonu, ısıtma ve soğutma sistemleri, havalandırma ve iklimlendirme, sıhhi sıcak su hazırlama ve dağıtımı, otomatik kontrol, elektrik tesisatı ve aydınlatma sistemi, yenilenebilir enerji ve kojenerasyon kullanımı, bakım, enerji kimlik belgesi ile ilgili asgari gereklilikleri ve uyumsuzluk halinde uygulanacak ceza ve yaptırımları belirlemektedir.. Binalarda Isı Yalıtımına İlişkin Yönetmelik 40. Aralık 2008‘de, kapsamlı bir kamuoyu istiĢare sürecinin ardından ―Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği‖ yayınlanmıĢtır; Yönetmelik Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı tarafından EĠE ve Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte hazırlanmıĢtır. Yönetmelik binaların enerji tüketimini yüzde 50 azaltmayı amaçlamaktadır.47 Enerji Performansı Yönetmeliği Aralık 2009‘dan bu yana yürürlüktedir ve Nisan 2010‘da değiĢtirilmiĢtir. 41. Yönetmelik, 24‘ü EN veya ISO ile uyumlu olan 32 standart ile desteklenmektedir. Bunlardan en önemlisi, 1970 yılında yayınlanan ve en son Mayıs 2008‘de revize edilen TS 825 – Binalarda Isı Yalıtımı‘dır. 2000 yılından bu yana, yeni binalarda ısı yalıtımı zorunludur. 4703 Sayılı Kanun: Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun 42. 2001 yılında kabul edilen bu Kanun genellikle etiketleme kanunu olarak bilinmektedir; Kanun Türkiye‘nin mevzuatını AB Enerji Etiketlemesi Çerçeve Direktifi (92/75/EEC) ve uygulama direktifleri ile uyumlaĢtırmayı amaçlamaktadır. 2002 yılından bu yana, elektrikli ev aletlerinin enerji etiketlemesine iliĢkin yönetmelikler ve tebliğler yayınlanmaktadır. Bu yönetmelikler ürün verimliliği ve zorunlu enerji performansı etiketlemesi ile ilgili standartları belirlemektedir. 43. Mevcut yönetmelikler ve tebliğler Ģunlardır: Yönetmelikler Tarih Sıvı Ve Gaz Yakıtlı Yeni Sıcak Su Kazanlarının Verimlilik Gereklerine Dair Yönetmelik Haziran 08 Ev Tipi Klimaların Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına 47 Yönetmelik, daha önce kısmen yerini tutan 1999 tarihli ―Isı Yalıtımı Yönetmeliği‘nin yerine yürürlüğe konulmuĢtur . Enerji Verimliliği Kanunu Madde 7/c AB‘nin 2002/91/EC sayılı Direktifine karĢılık gelen bir yönetmeliğin hazırlanmasını öngörmektedir. 75 Dair Yönetmelik Haziran 07 Ev Tipi Klimaların Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Yönetmelik Aralık 06 Ev Tipi Elektrikli Buzdolapları, Dondurucular Ve Kombinasyonlarının E nerji Verimlilik ġartları Ġle Ġlgili Yönetmelik Aralık 06 Florasan Aydınlatma Balastların Enerji Verimlilik ġartları Ġle Ġlgili Yönetmelik Aralık 06 Tebliğler Tarih Ev Tipi Ampullerin Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Tebliğ ġubat 02 Ev Tipi ÇamaĢır Makinelerinin Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Tebliğ Mart 02 Ev Tipi BulaĢık Makinelerinin Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Tebliğ Nisan 02 Ev Tipi ÇamaĢır Kurutma Makinelerinin Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Tebliğ Mayıs 02 Ev Tipi Kurutmalı ÇamaĢır Makinelerinin Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Tebliğ Haziran 02 Ev Tipi Elektrik Fırınlarının Enerji Etiketlemesine ĠliĢkin Tebliğ Ocak 03 C. Enerji Verimliliğine Yönelik TeĢvik Programları Enerji Verimliliği Yatırımlarına Yönelik Teşvikler 44. Enerji Verimliliği Yönetmeliği endüstriyel iĢletmelerde enerji verimliliğini arttırmayı amaçlayan ve geri ödeme süresi beĢ yıla kadar azami tutarı da 500.000 TL‘ye kadar olan projelerin EĠE tarafından yönetilen bir program kapsamında yatırım maliyetlerinin yüzde 20‘sine kadar bir hibeden yararlanabileceğini belirtmektedir. Endüstriyel iĢletmelerin bu program kapsamında hibe baĢvurularını her yıl Ocak ayında sunmaları gerekmektedir: enerji tasarrufu daha büyük ve geri ödeme süreleri daha kısa olan projelere öncelik verilecektir. 45. Hazine MüsteĢarlığı, ―Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar‖ 48 çerçevesinde yüksek verimli kojenerasyon tesisleri gibi yatırım bedeli 500.000 TL‘yi geçen projeler için destek sağlayabilmektedir. Söz konusu Karar yatırım teĢvik belgeleri kapsamında yatırımcılara gümrük vergisi muafiyeti, Katma Değer Vergisi istisnası ve faiz desteği gibi olanakl arın sağlanmasını öngörmektedir. Gönüllü Anlaşmalar 46. 2008 yılında, Hükümet enerji verimliliği yatırımlarını teĢvik etmek için yeni bir program baĢlatmıĢtır. Program kapsamında, yatırımcılar EĠE ile Gönüllü AnlaĢma imzalamaktadır ve AnlaĢmanın ilk üç yılı içerisinde enerji yoğunluklarını yıllık ortalama yüzde 10 düĢürmeleri kaydıyla anlaĢmanın ilk yılındaki enerji maliyetlerinin yüzde 20‘si kadar bir h ibe alabilmektedirler. Ödeme belirtilen süre sonunda yapılmaktadır ve 100.000 TL‘yi (65.000 ABD$ eĢdeğeri) geçememektedir. 47. Bu Yönetmelik ileri yenilenebilir enerji teknolojilerinin kullanımını ve enerji verimliliğini arttırmak amacıyla ilave teĢvikler sağlamaktadır. ĠĢletmeler, (i) modern atık yakma tekniklerinin kullanıldığı CHP, (ii) verimlilik düzeyi yüzde 80‘in üzerinde olan yurt içinde üretilmiĢ kojenerasyon tesislerinden; veya (iii) hidro, rüzgar, jeotermal, güneĢ veya biyokütle enerjisinden üretilen enerji tüketimleri için sadece tek bir kredi alabilmektedir. KOBİ’ler için Kapasite Oluşturma 48. Hükümet, enerji verimliliği ve enerji denetimleri ile ilgili eğitimler için KOBĠ‘lere kaynak sağlamaktadır. Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeleri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı (KOSGEB) denetim öncesi etütler, enerji denetimleri, müĢavirlik hizmetler, ve eğitim için yapılan giderlerin yüzde 70‘ini karĢılayacaktır —denetim öncesi etütler için 1.000 TL‘ye kadar, 48 06 Ekim 2006 tarihli ve 26311 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan 28 Ağustos 2006 tarihli ve 2006/10921 sayılı Karar. 76 enerji denetimleri için 20.000 TL‘ye kadar ve müĢavirlik hizmetleri için 10.000 TL‘ye kadar. Bu ödemeler KOSGEB Destekleri Yönetmeliğinde belirtilmektedir. D. Kurumsal Çerçeve 49. Enerji verimliliği önlemlerini uygulamakla ve teĢvik etmekle görevli kurumlar aĢağıda açıklanmaktadır: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) ETKB, enerji verimliliği de dahil olmak üzere enerji politikasının uygulanmasından sorumlu ana kuruluĢtur. Enerji ĠĢleri Genel Müdürlüğü (EĠGM) ETKB bünyesindeki ana politika organıdır ve doğal gaz ve elektrik sektörü reform programları da dahil olmak üzere enerji politikası önlemlerinin koordinasyonundan sorumludur. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) ETKB‘ye bağlı bir kurum olan Elektrik ĠĢleri Etüt Ġdaresi Genel Müdürlüğü (EĠE) enerji verimliliği ile ilgili araĢtırmaların yapılmasından ve enerji verimliliğinin arttırılmasından sorumludur. EĠE‘nin temel görevi, enerjinin rasyonel kullanımını sağlamak ve ilgili kuruluĢlar ile uyumlu ve entegre iĢbirliği içerisinde enerji verimliliğine olan talebi arttırmaktır. 1980 yılından bu yana, EĠE son kullanıcı sektörlerinde enerji verimliliği etütleri gerçekleĢtirmekte, enerji yoğun sektörlerde enerji denetimleri yapmakta ve eğitim, kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları ile politika ve mevzuat alanında çalıĢmalar yapma sorumluluğunu üstlenmektedir. 1992 yılında, sanayide enerji verimliliğini arttırmaya yönelik önlemler hakkında yayınlanan 11 Kasım 1995 tarihli yönetmeliği uygulamak üzere EĠE bünyesinde Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi (UETM) kurulmuĢtur. Enerji verimliliğini arttırmaya yönelik olarak Avrupa Birliği, Japon Uluslararası ĠĢbirliği Ajansı (JICA), UNIDO ve Dünya Bankası ile birlikte gerçekleĢtirilen çalıĢmalarda EIE ana muhatap kuruluĢ olmuĢtur. 2009 yılında, EĠE yönetimi tarafından alınan bir karar ile, Enerji Kaynakları AraĢtırma Dairesi enerji verimliliğinin geliĢtirilmesi ile ilgili çalıĢmaları yürütecek özel birim olarak atanmıĢtır. Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu (EVKK) Enerji Verimliliği Kanunu, enerji verimliliği ile ilgili tüm bakanlıkların, STK‘ların ve özel sektörün üst düzey temsilcilerinden oluĢan merkezi bir organın –Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu- kurulmasını öngörmüĢtür. Kurul‘un baĢlıca katılımcıları arasında Ģunlar bulunmaktadır: ĠçiĢleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı, UlaĢtırma Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı; Devlet Planlama TeĢkilatı ve Hazine MüsteĢarlıkları; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği ve Türkiye Belediyeler Birliği. EVKK‘nun baĢkanlığını ETKB MüsteĢar Yardımcısı yapmaktadır. EVKK‘nun temel görevleri enerji verimliliği stratejilerini hazırlamak, enerji verimliliği politikalarını belirlemek ve gerçekleĢtirilecek eylemler için kurumları görevlendirmektir. E. AB Mevzuatı ile UyumlaĢma 50. Türkiye‘nin enerji verimliliği mevzuatı AB mevzuatı ile büyük ölçüde uyumludur; 2008 yılında hazırlanan AB Ġlerleme Raporu‘nda Türkiye‘nin EĠE‘yi güçlendirmesi ve ulusal enerji verimliliği hedefleri yayınlaması istenmiĢtir. Türkiye‘nin, Müktesebatın Kabulüne ĠliĢkin 2008 77 Ulusal Programı 49 atılacak sonraki adımları ve bunların bir takvimini içermektedir. AĢağıda, uyumlaĢtırılması gereken mevzuatın bir listesi sunulmuĢtur: ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ ĠLE ĠLGĠLĠ AB VE TÜRKĠYE MEVZUATININ UYUMLAġTIRILMASINA ĠLĠġKĠN HEDEFLER AB Mevzuatı Taslak Türkiye Mevzuatı Yayınlanma Tarihi Ağustos 2009 Elektrikli Ev Aletlerinin Etiketlenmesi Hakkındaki 94/2/AT sayılı Direktif Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 2009 Bekliyor Yönetmelik 2002/91/AT ve 2006/32/AT sayılı Milli Eğitim Bakanlığı‘na Bağlı Okullarda Enerji 2009 Tamamlandı Direktifler Yönetimi Hakkında Yönetmelik 2005/32/AT sayılı Direktif Enerji Tüketen Ürünlerin Eko-Tasarımı Hakkında 2009 Bekliyor Yönetmelik 2003/30/AT sayılı Direktif Biyoyakıt Kanunu > 2011 Bekliyor Kaynak: 3. Ulusal Program 51. Program aynı zamanda uyumlaĢtırma programı kapsamında yürürlüğe konulan yönetmeliklerin uygulanması için gerekli eylemleri de kapsamaktadır. Bunlar hükümet organlarının yapılandırılmasını içermektedir. SORUMLU KURULUġLARIN YAPILANDIRILMASINA ĠLĠġKĠN GEREKLĠLĠKLER KuruluĢ Gereklilik Tarih Sanayi ve Ticaret Bakanlık personelinin 2005/32/AT sayılı Bakanlığı Direktif konusunda eğitilmesi 2009 Bakanlık bünyesinde, binaların enerji performansı ile ilgili mevzuatın hazırlanması Bayındırlık ve Ġskan ve denetiminden sorumlu olacak bir birimin Bakanlığı oluĢturulması 2010 Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinin uygulanmasını sağlamak üzere kapasite oluĢturma 2010 Binalarda enerji performansı ile ilgili Ar -Ge, eğitim ve analiz çalıĢmalarının yapılacağı bir laboratuarın kurulması 2010 ETKB-EĠE Ġdari ve kurumsal yapının güçlendirilmesi 2010 Bakanlık bünyesinde, UlaĢımda Enerji Verimliliğinin Arttırılmasına ĠliĢkin Usul ve UlaĢtırma Bakanlığı Esaslar Hakkında Yönetmeliğin uygulanması konusunda veri toplama ve değerlendirme çalıĢmaları yapacak bir birimi,n kurulması >2011 Kaynak: 3. Ulusal Program 52. Program yukarıdaki hedeflere ulaĢılabilmesi için 43 milyon €‘luk bir bütçe öngörmektedir; bu bütçenin 18 milyon €‘luk bölümü AB kaynaklarından, 25 milyon €‘luk bölümü ise Hükümet tarafından sağlanacaktır. UYUMLAġTIRMA PROGRAMININ BÜTÇESĠ 49 Topluluk Müktesebatının Kabul Edilmesine ĠliĢkin Ulusal Program (NPAA) Mart 2001‘de hazırlanmaya baĢlamıĢtır ve katılım sürecinde AB ile uyumlaĢmaya iliĢkin taahhütler içermektedir. Birinci Ulusal Program 2001 yılında, ikincisi 2003 yılında ve üçüncüsü 2008 yılında yayınlanmıĢtır. 78 000 € AB Ulusal Bütçe Kaynakları Toplam Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 0 20 20 Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı 3.675 16.800 20.475 ETKB-EĠE 21.370 720 22.090 UlaĢtırma Bakanlığı 20 120 140 Toplam 25.065 17.660 42.725 Kaynak: 3. Ulusal Program 79 EK 3: SON KULLANICI ANKETĠNĠN ÖZETĠ 53. Bu raporun hazırlanması sırasında, mevcut enerji tasarrufu potansiyeli ve yatırım gereklilikleri ile ilgili bilgileri güncellemek amacıyla hedef sektörlerde bir son kullanıcılar anketi yapılmıĢtır. Ġmalat sektöründe mevcut tasarruf ve ilgili yatırım potansiyelini araĢtırmak amacıyla büyük sektör derneklerine bir anket formu gönderilmiĢtir. Rapor hazırlama döneminde gerçekleĢtirilen kısa bir sanayi sektörü incelemesi, 19 tesiste yapılacak 219 milyon ABD$ tutarında bir yatırım ile 178 milyon ABD$ tutarında bir enerji tasarrufu potansiyelinin gerçekleĢebileceğini göstermiĢtir. Anket verileri sektör çapında nicel bir analiz yapmak için yetersizdir, ancak bu sektörlerde ihtiyaç duyulan yatırımlar ile ilgili yeterli açıklayıcı bilgi sağlamaktadır. Anket verilerine dayalı olarak, tespit edilen yatırımlardaki enerji tasarrufu potansiyeli ile ilgili kaba tahminler hazırlanmıĢtır: 128 milyon m3 doğal gaz ve 1.5 milyar kWh elektrik tasarrufu – sanayide elektrik ve doğal gaz tüketiminin her biri için neredeyse yüzde 2‘si (Tablo A3-1). Tablo A3- 1: Sanayide Enerji Verimliliği Yatırım Anketi Sonuçları SEKTÖR/ ankete cevap Toplam veren tesis Doğal Gaz Tasarruf Elektrik Tasarruf Maliyet Yatırım sayısı (*) Potansiyeli Potansiyeli Tasarrufu Tutarı m3/yıl US$/yıl KWh/yıl US$/yıl ABD$ ABD$ Çelik- 2 112.336.050 42.840.019 1.483.797.909 126.051.065 168.891.084 197.432.000 Kağıt -3 1.574.545 2.582.489 1.424.000 153.660 2.736.149 12.955.300 Çimento-1 0 0 3.518.125 365.885 365.885 737.706 Tekstil -13 14.061.707 4.545.680 10.702.660 981.155 5.526.835 7.607.729 127.972.303 49.968.188 1.499.442.694 127.551.765 177.519.953 218.732.735 (*) Tesisler tarafından bildirilmeyen rakamlar toplamlara dahil edilmemiĢtir. Çelik 54. Ankete iki Entegre Çelik Tesisi cevap vermiĢtir. Tespit edilen enerji verimliliği yatırımları, yaklaĢık 170 milyon ABD$ tutarında maliyet tasarrufu göstermektedir. Bu sektörde önemli enerji verimliliği potansiyelleri mevcuttur, ancak 1 ile 150 milyon ABD$ arasında değiĢen yatırım sermaye maliyetleri bu projeleri Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında sağlanan proje desteklerinden yararlanmalarını engellemektedir. Örneğin, toplam yatırım gereksinimi 197.4 milyon ABD$ olan bir Ģirket, iki yıllık bir geri ödeme süresi ile 99 milyon ABD$ gibi yüksek bir maliyet tasarrufu potransiyeline sahiptir, ancak finansman mümkün değildir. En yüksek yatırım gereksinimi 150 milyon ABD$‘dır ve bu yatırımın yıllık 112 milyon m 3‘lük doğal gaz ve 572 milyon kWh‘lik elektrik tasarruf getirisi sağlayacağı öngörülmektedir –bu tasarruf rakamları bir bütün olarak Türkiye enerji sektöründe önemli bir iyileĢme sağlanması için yeterince yüksektir. 80 55. Tablo A3-2, çelik sektöründe enerji verimliliği ile iliĢkili enerji tasarrufu örneklerini göstermektedir. Tablo A3- 2: Çelik Üretiminde Potansiyel Enerji Tasarrufu Projeleri Elektrik Tasarrufu Önlemleri Yakıt Tasarrufu Önlemleri ĠĢletme alanında, buhar kaybının önlenmesi ve geri Kok ve kömür neminin izlenmesi kazanılan buharın elektrik üretimi amacıyla Entegre Çelik Tesislerine Yönelik kullanımı. Kojenerasyon tesislerinin rasyonel bir Ģekilde Kok gazı ve yüksek fırın gazı gibi yan ürün gazından Önlemler/Yatırımlar iĢletilmesi yoluyla kazanlarda yüksek fırın gazının yararlanmak için buhar kazanlarının iyileĢtirilmesi ve ve çelik gazının kullanımının arttırılması fuel oil tüketiminin azaltılması Yaz aylarında kojenerasyon tesislerinde ısı Haddehanede paralel çalıĢan hidrolik pompa kazanlarının verimliliğinin arttırılması. motorlarının gereksiz ısı kazanlarının durdurulması Kazanlarda hava kaçaklarının önlenmesi Kok yerine pulverize kömür enjeksiyonlarının kullanılması Yakma verimliliğinin arttırılması ve gaz emisyonlarının kontrol altına alınması DeğiĢken hız tahrik üniteleri olan toz toplama Haddehanede hidrolik pompa motorlarının gereksiz fanlarının kullanılması yere paralel çalıĢmasının durdurulması Kalitenin arttırılması için hurdaların toplanması, Slab fırınlarının sıcak gazlarının ve atık ısılarının geri Elektrik Ark Fırınlarına Yönelik Önlemler/Yatırımlar yıkanması ve zenginleĢtirilmesi kazanımı Hurda ön ısıtma sisteminin kurulması Sürekli dökümde otomatik soğutma suyu yoluyla su tüketiminin kontrol altına alınması Ark fırınında jet yakıcıların kimyasal enerji kullanımını arttırarak döküm süresinin azaltılması Ark fırınında elektrotlara enerji sağlayan iletim sistemlerinin modern alüminyum kollar ile değiĢtirilmesi suretiyle döküm süresinin azaltılması Eritme sürecinde, oksijen tüketiminin arttırılmasına ek olarak karbon enjekte edilmesi Elektrik ark fırınında elektrik tüketiminin azaltılması Erime süresini etkileyen dönüĢtürme gücünün arttırılması Ġki yükleme arasında enjeksiyon kömürünün kullanılması Eritme sıcaklığının düĢürülmesi Haddehanede soğutma ünitesinde yüksek basınçlı düĢük verimli pompaların, yüksek verimli pompalar ile değiĢtirilmesi Kaynak: Bu rapor için yapılan son kullanıcı anketi Çimento 56. Ankete cevap veren bir çimento üreticisi, iki yıldan kısa bir geri ödeme süresi ile yıllık elektrik maliyetlerini 365.885 ABD$ azaltacak 3.518 MWh‘lik bir elektrik tasarrufu sağlayacak toplam 737.706 ABD$ tutarında bir yatırım tespit etmiĢtir —bu bariz Ģekilde cazip bir yatırımdır. 57. Anketin tespit ettiği potansiyel enerji verimliliği yatırımları; özgül ısı ve elektrik tasarruflarını, yatırımları ve Türkiye‘nin toplam üretim kapasitesinin uygulanabilirlik oranlarını gösteren Tablo A3-3‘te sunulmuĢtur. 81 Tablo A3- 3: Enerji Verimliliği Önlemlerinin Ortalama Özgül Isı ve Elektrik Tasarrufları ve Yatırım Maliyetleri Özgül Isı Özgül Elektrik Özgül Önlem Tasarrufu Tasarrufu Yatırım (GJ/ton) (kWh/ton) Maliyeti (ABD$/ton- kapasite) Farin Hazırlama ile ilgili Önlemler Verimli Nakil Sistemlerinin Kullanımı 0 2.25 6.61 Verimli Farin Homojenizasyon Sisteminin 0 1.79 8.16 Kullanımı Sürekli Homojenizasyon Sisteminin 0 0.5 3 Kullanımı Ezici Pres ve Valsli Değirmen Kullanımı 0 4.55 11.68 Yüksek Verimli Separatör Kullanımı 0 1.75 4.41 Klinker Üretimi ile ilgili Önlemler Fırın Yakma Sistemi ĠyileĢtirmeleri 0.052 0 1.21 Fırın Yüzeyi Isı Kayıplarının Azaltılması 0.15 0 0.31 0.10 0 1.23 Atık Yakıtların Kullanımı (%3 atık. %6 0.21 0 1.23 atık ve %12 atık alternatifleri ile) 0.42 0 1.23 Modern Izgaralı Soğutuculara DönüĢüm 0.3 -3 0.74 Elektrik Üretimi için Isı Geri Kazanımı 0 20 (sadece yaĢ proseste uzun fırınlar için) Ön Isıtıcılı, Ön Kalsinatörlü Fırınlar ile YaĢ 2.8 -10 92.59 Prosesten Kuru Prosese DönüĢüm Kuru Proseste Çok Kademeli Siklon Tipi 0.9 0 24.69 Ön Isıtıcılara DönüĢüm Kuru Proseste DüĢük Basınç Kayıplı. Çok Kademeli Siklon ve Süspansiyonlu Ön 0 4 3.70 Isıtıcılara DönüĢüm Izgaralı Soğutucularda Isı Geri 0.08 0 0.25 Kazanımının Optimizasyonu Uzun Kuru Fırından, Çok Kademeli Ön Isıtıcılı ve Ön Kalsinatörlü Fırına GeçiĢ 1.3 0 34.57 (Kuru Proses) Ön Isıtıcılı Fırına Ön Kalsinatör Ġlavesi 0.4 0 5.92 Çimento Öğütme ile ilgili Önlemler Verimli Nakil Sistemlerinin Kullanımı 0 2 3.70 Bilyeli Değirmenden Önce Ezici Pres Ön 0 8 3.09 Öğütücüsünün Kullanımı Bilyeli Değirmenden Horomile DönüĢüm 0 27 4.94 Yüksek Verimli Separatör Kullanımı 0 2.5 2.78 Değirmen Ġç Donanımlarının ĠyileĢtirilmesi 0 2 0.86 Genel Enerji Tasarrufu Önlemleri Önleyici Bakım (Yalıtım, basınçlı hava 0.05 3 0.12 kayıplarının azaltılması, önleyici bakım, vs) Proses Kontrolü ve Enerji Yönetimi 0.2 4 1.85 Yüksek Verimli Motor Kullanımı 0 1 0.25 DeğiĢken Hızlı Tahrik Ünitesine Sahip Fan 0 4 0.12 Kullanımı Kaynak: EĠE, Bu rapor için yapılan son kullanıcı anketi 82 58. Yukarıdaki çalıĢmada tespit edilen potansiyel enerji verimliliği yatırımları; özgül ısı ve elektrik tasarrufları. yatırımları ve toplam üretim kapasitesi için uygulanabilirlik oranları ile birlikte Tablo A3-4‘te sunulmuĢtur. Tablo A3- 4: Enerji Verimliliği Önlemlerinin Ortalama Özgül Isı ve Elektrik Tasarrufları ve Yatırım Maliyetleri Özgül Isı Özgül Özgül Önlem Tasarrufu Elektrik Yatırım (GJ/ton) Tasarrufu Maliyeti (kWh/ton) (ABD$/ton -kapasite) Farin Hazırlama ile ilgili Önlemler Verimli Nakil Sistemlerinin Kullanımı 0 2,25 6.61 Verimli Farin Homojenizasyon Sisteminin 0 1.79 8.16 Kullanımı Sürekli Homojenizasyon Sisteminin Kullanımı 0 0.5 3 Ezici Pres ve Valsli Değirmen Kullanımı 0 4.55 11.68 Yüksek Verimli Separatör Kullanımı 0 1.75 4.41 Klinker Üretimi ile ilgili Önlemler Fırın Yakma Sistemi ĠyileĢtirmeleri 0.052 0 1.21 Fırın Yüzeyi Isı Kayıplarının Azaltılması 0.15 0 0.31 0.10 0 1.23 Atık Yakıtların Kullanımı (%3 atık, %6 atık 0.21 0 1.23 ve %12 atık alternatifleri ile) 0.42 0 1.23 Modern Izgaralı Soğutuculara DönüĢüm 0.3 -3 0.74 Elektrik Üretimi için Isı Geri Kazanımı 0 20 (sadece yaĢ proseste uzun fırınlar için) Ön Isıtıcılı, Ön Kalsinatörlü Fırınlar ile YaĢ 2.8 -10 92.59 Prosesten Kuru Prosese DönüĢüm Kuru Proseste Çok Kademeli Siklon Tipi Ön 0.9 0 24.69 Isıtıcılara DönüĢüm Kuru Proseste DüĢük Basınç Kayıplı, Çok Kademeli Siklon ve Süspansiyonlu Ön 0 4 3.70 Isıtıcılara DönüĢüm Izgaralı Soğutucularda Isı Geri Kazanımının 0.08 0 0.25 Optimizasyonu Uzun Kuru Fırından, Çok Kademeli Ön Isıtıcılı ve Ön Kalsinatörlü Fırına GeçiĢ (Kuru 1.3 0 34.57 Proses) Ön Isıtıcılı Fırına Ön Kalsinatör Ġlavesi 0.4 0 5.92 Çimento Öğütme ile ilgili Önlemler Verimli Nakil Sistemlerinin Kullanımı 0 2 3.70 Bilyeli Değirmenden Önce Ezici Pres Ön 0 8 3.09 Öğütücüsünün Kullanımı Bilyeli Değirmenden Horomile DönüĢüm 0 27 4.94 Yüksek Verimli Separatör Kullanımı 0 2.5 2.78 Değirmen Ġç Donanımlarının ĠyileĢtirilmesi 0 2 0.86 Genel Enerji Tasarrufu Önlemleri Önleyici Bakım (Yalıtım, basınçlı hava 0.05 3 0.12 kayıplarının azaltılması, önleyici bakım, vs) Proses Kontrolü ve Enerji Yönetimi 0.2 4 1.85 Yüksek Verimli Motor Kullanımı 0 1 0.25 DeğiĢken Hızlı Tahrik Ünitesine Sahip Fan 0 4 0.12 Kullanımı Kaynak: EĠE, Bu rapor için yapılan son kullanıcı anketi 83 Kağıt 59. Selüloz ve kağıt sektöründen ankete cevap veren üç katılımcı, 2.7 milyon ABD$ maliyet tasarrufuna karĢılık gelen 1.5 milyon m3 doğal gaz ve 1.4 milyar kWh elektrik tasarrufu sağlaması öngörülen 7.6 milyon ABD$ tutarında yatırım tespit etmiĢtir. Gerekli yatırım, bir tesisteki, yatırım maliyetleri bakımından uzak gözlem olarak kabul edilen bir kojenerasyon tesisi projesi sebebiyle 13 milyon ABD$‘dır. Tekstil 60. Tekstil sektöründen ankete cevap veren 13 katılımcı, potansiyel olarak 5.5 milyon ABD$‘na karĢılık gelen 14 milyon m3 doğal gaz ve 10.7 milyon kWh elektrik tasarrufu sağlayabilecek enerji verimliliği yatırımları tespit etmiĢtir. Yatırım portföyünün toplam sermaye maliyeti 7.6 milyon ABD$‘dır. Bu küçük ölçekli yatırımların finansmanı daha kolaydır, ancak buradaki zorluk bu gibi çeĢitli proseslerin teĢvik edilmesidir. 84 EK 4: ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ VERĠ VE GÖSTERGELERĠNĠN LĠSTESĠ (ODYSEE veri tabanına dayalıdır) Sanayi veri ve göstergeleri Ġçerik Açıklama Sanayi Tüketimi kömür, petrol, gaz, ısı, elektrik, biyokütle, toplam Ġmalat enerjiye göre *Tüm Kimyasallar enerjiye göre - Kimyasallar enerjiye göre - Kauçuk, Plastik enerjiye göre *Birincil Metaller enerjiye göre -Çelik enerjiye göre -Demir DıĢı Metaller enerjiye göre *Metal DıĢı Madenler enerjiye göre -Çimento enerjiye göre -Cam enerjiye göre *Kağıt, Matbaacılık enerjiye göre -Selüloz, Kağıt enerjiye göre VERĠLER *Gıda enerjiye göre *Tekstil ve Deri enerjiye göre *Ekipman ve Mallar enerjiye göre -Makine enerjiye göre -UlaĢtırma Ekipmanları enerjiye göre - Fabrikasyon Metal Ürünleri enerjiye göre *Diğer Sektörler enerjiye göre Madencilik enerjiye göre Sınai Üretim Endeksi branĢa göre Katma Değer branĢa göre Fiziksel Üretim çelik, alüminyum, kağıt, çimento, cam Enerji Fiyatları ortalama, elektrik CO2 Emisyonları branĢa göre Enerji Yoğunluğu toplam, branĢa göre UyarlanmıĢ enerji yoğunluğu yapıdan uyarlanmıĢ GÖSTERGELER Enerji verimliliği endeksi Birim tüketim çelik, alüminyum, kağıt, çimento, cam CO2 yoğunluğu branĢa göre (doğrudan veya toplam*) 85 Konut veri ve göstergeleri Ġçerik Açıklama Toplam Tüketim kömür, petrol, gaz, ısı, elektrik, biyokütle, toplam, iklim düzeltmeleri ile birlikte toplam -mekan ısıtma enerjiye göre *Tek aile konutları enerjiye göre *Çok aileli konutlar enerjiye göre -su ısıtma enerjiye göre -yemek piĢirme enerjiye göre -elektrikli aletler / aydınlatma Konut stoku toplam, evler, daireler, merkezi ısıtmalı, oda VERĠLER ısıtmalı - yeni konut stoku Konutların taban alanı ortalama, evler, daireler (mevcut konutlar, yeni konutlar) Elektrikli ev aleti stoku, buzdolabı, dondurucu, çamaĢır makinesi, bulaĢık makinesi, televizyon cihaz oranı Enerji fiyatları elektrik, ortalama Derece gün Hane baĢına birim toplam, mekan ısıtma, yemek piĢirme, su ısıtma, konut baĢına, m2 baĢına, iklimsel düzeltmeleri ile, tüketim faydalı enerji olarak Enerji verimliliği endeksi Yeni konutların özgül evler, daireler GÖSTERGELER tüketimi Elektrikli ev aletlerinin buzdolabı, dondurucu, çamaĢır makinesi, bulaĢık makinesi, televizyon özgül tüketimi CO2 emisyonları doğrudan ve toplam *: konut baĢına, mekan ısıtma için 86