Rapor No 48627-TR Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması “Yaşam Fırsatları� Konulu Rapor Şubat, 2010 Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Beşeri Kalkınma Bölümü Bu Rapor Dünya Bankası Dökümanıdır Rapor No: 48627-TR Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 1 “Yaþam Fýrsatlarý” konulu rapor Þubat 2010 Dünya Bankasý Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Beþeri Kalkýnma Bölümü World Bank 1 Yaþam Fýrsatlarý �ngilizce “Life Chances” teriminin Türkçe çevirisi olarak kullanýlmýþtýr. ã 2010 Uluslararasý �mar ve Kalkýnma Bankasý Dünya Bankasý 1818 H Street, NW Washington, DC 20433 Tüm Haklarý Saklýdýr. Dünya Bankasý, Evrensel Telif Haklarý Sözleþmesi’’nin 2. Protokolü çerçevesinde bu belge üzerinde telif hakkýna sahiptir. Bu belge, yalnýzca Dünya Bankasý üye devletlerinde araþtýrma, eðitim ya da bilimsel amaçlarla çoðaltýlabilir. Bu rapordaki bilgiler revizyona tabidir. Kur Eþdeðerleri (11 Aralýk 2009 �tibariyle Geçerli Döviz Kuru Oraný) Para Birimi = TL (Türk Lirasý) 1 Amerikan Dolarý = 1.49 TL Kýsaltmalar AÇEV Anne Çocuk Eðitim Vakfý AÇEP Anne Çocuk Eðitim Programý BADEP Baba Destek Programý DPT Devlet Planlama Teþkilatý EÇG Erken Çocuk Geliþimi ERG Eðitim Reformu Giriþimi GSS Genel Saðlýk Sigortasý GSY�H Gayrýsafi Yurt �çi Hasýla HBA Hanehalký Bütçe Anketi KEDV Kadýn Emeðini Deðerlendirme Vakfý LITS Life in Transition Survey (Geçiþ Ülkelerinde Yaþam Anketi) MEB Milli Eðitim Bakanlýðý NADFG Nesiller Arasý Düþük Fýrsat Grubu NAYFG Nesiller Arasý Yüksek Fýrsat Grubu ODTÜ Orta Doðu Teknik Üniversitesi OECD Ekonomik �þbirliði ve Kalkýnma Teþkilatý PISA Uluslararasý Öðrenci Deðerlendirme Programý PRONOEI El Programa No Escolarizado de Educacion Inicial (Okul Dýþý Baþlangýç Eðitimi Programý) STK Sivil Toplum Kuruluþu SHÇEK Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu SGK Sosyal Güvenlik Kurumu SYDGM Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Genel Müdürlüðü ÞNT Þartlý Nakit Transferi TAPV Türkiye Aile Saðlýðý ve Planlamasý Vakfý TNSA Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý TEÇGE Türkiye Erken Çocukluk Geliþim Ekolojileri TL Türk Lirasý TÜ�K Türkiye �statistik Kurumu UNICEF Birleþmiþ Milletler Çocuk Fonu UNDP Birleþmiþ Milletler Kalkýnma Programý WDI Dünya Kalkýnma Göstergeleri Baþkan Yardýmcýsý : Philippe H. Le Houerou Ülke Direktörü : Ulrich Zachau Sektör Direktörü : Tamar Manuelyan Atinc Görev Ekibi Lideri : Jesko Hentschel Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý �çindekiler Önsöz ve Teþekkür................................................................................................................................................... vii Genel Bakýþ............................................................................................................................................................... ix 1. Giriþ: Yaþam Fýrsatlarý ........................................................................................................................................ 1 2. Eþitlik Temennisi ................................................................................................................................................. 2 3. Türkiye’de Fýrsat Eþitliðinin Durumu.................................................................................................................. 4 4. Çocuk Geliþimi ve Çocuklarýn Karþýlaþtýðý Riskler ............................................................................................ 11 5. Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý: Erken Çocukluk Geliþimi Politikalarý ve Programlarý............. 16 6. Deðerlendirmeler ................................................................................................................................................ 26 Kaynaklar................................................................................................................................................................. 28 Teknik Notlar ........................................................................................................................................................... 31 Grafikler Grafik A : Nesiller Arasý Fýrsat Grubuna Göre Çocuk Yoksulluðu ve Büyüme Geriliðinde Görülen Nispi Risk Oraný, 2004 Grafik B : Türkiye’de Yaþ Grubuna Göre Kiþi Baþýna Düþen Sosyal Harcamalar (Hükümet, Sosyal Güvenlik Katký Paylarý hariç, 2008), ‘000 TL Grafik C : Kadýnlarýn �þgücüne Katýlýmýndaki Artýþýn Toplam Geliri Arttýrýcý ve Yoksulluðu Azaltýcý Etkileri Grafik 1 : Farklý Dönemlere Göre 5 Yaþ Altý Ölüm Oranlarý (1960-2006) Grafik 2 : Türkiye’de Zenginler ile Yoksullar Arasýndaki Uçurum Azaltýlmalý mýdýr? Grafik 3 : Bugün Türkiye’de Muhtaç Durumda �nsanlar Olmasýnýn Temel Sebebi Nedir? Grafik 4 : Cinsiyete Göre �þgücüne Katýlým Oranlarý Grafik 5 : Hanehalkýnýn Varlýk Durumu, Daðýlýmý ve Koþullar, 2004 Grafik 6 : Türkiye’de Varlýk Daðýlýmýnda Fýrsat Eþitsizlikleri Grafik 7 : En Avantajlý ve En Dezavantajlý Nüfus Gruplarý için Fýrsat Profili, 2004 (yüzde) Grafik 8 : NADFG ve NAYFG için Yaþa Göre Boy Ölçüleri Grafik 9 : Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarýna Göre Çocuk Yoksulluðu ve Büyüme Geriliðinde Görülen Nispi Risk Oraný, 2004 Grafik 10 : Yaþ Grubuna Göre Nispi Yoksulluk Riski, 2003 ve 2006 Grafik 11 : Yaþ Grubuna Göre, Yoksullukta �lave Artýþ Oranlarýnýn Tahmini Daðýlýmý, 2009-2010 Grafik 12 : Çocuk Geliþimi Ölçüm Çerçevesi Grafik 13 : Türkiye’de 36-47 Aylýk Çocuklar için Hanehalký Düzeyinde Biliþsel Geliþim Girdileri Grafik 14 : Türkiye’de 36-47 Aylýk Çocuklarýn Biliþsel Geliþim Puanlarý Grafik 15 : Fýrsat Grubuna ve Toplumsal Cinsiyete Göre Okullaþma-Yaþ Profilleri, (2004) Grafik 16a : 5 Yaþ Altý Ölüm Oraný (Verilerin mevcut olduðu en son yýl itibariyle, 1.000 canlý doðum baþýna) Grafik 16b : Nitelikli Personel Eþliðinde Gerçekleþen Doðumlar (Verilerin mevcut olduðu en son yýl itibariyle, yüzde cinsinden) Grafik 17 : Türkiye’deki Çeþitli EÇG Programlarýnýn Yaþ Kategorisine Göre Kapsama Oranlarý Grafik 18 : 2008 için 36-72 Ay Yaþ Grubunda �lköðretim Öncesi Okullaþma Oranlarý (Brüt, Yüzde olarak) Grafik 19 : Sosyoekonomik Duruma ve Kentsel/Kýrsal Ayrýma Göre Okul Öncesi Eðitime ve Kreþlere Eriþim (2008) Grafik 20 : �llere Göre Okul Öncesine Kayýt Oraný ve �nsani Geliþim Endeksi (�GE) Grafik 21 : Türkiye’de Sosyal Harcamalarýn Yaþ Gruplarýna Göre Daðýlýmý (2008) Grafik 22 : Türkiye’de Yaþ Grubuna Göre Kiþi Baþýna Düþen Sosyal Harcama (Hükümet, Sosyal Güvenlik Primleri Hariç, 2008), ‘000 TL Grafik 23 : Kadýnlarýn �þgücüne Katýlýmýndaki Artýþýn Toplam Geliri Arttýrýcý ve Yoksulluðu Azaltýcý Etkileri Tablolar Tablo 1 : Çocuklar için Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarý Tablo 2 : Yüzde olarak, Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarý ve Çocuklarýn Halihazýrda Yaþadýðý Yerler Tablo 3 : Yüzde olarak, Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarý ve Büyükanne-Büyükbaba ve Anne-Babanýn Eðitim Düzeyleri Tablo 4 : 2004 için Yüzde olarak, Fýrsat Durumuna Göre Çocuk Geliþiminde �mkanlara Eriþim ve Sonuç Göstergeleri Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý vii Önsöz ve Teþekkürler Bu Rapor, Devlet Planlama Teþkilatý ile Dünya Bankasý’nýn Bu Rapor’un hazýrlanmasýnda saðladýklarý iþbirliðinden iþbirliði içinde yürüttüðü geniþ kapsamlý Refah ve Sosyal dolayý Devlet Planlama Teþkilatý’ndaki ortaklarýmýza ve Politika çalýþmasý gündeminin bir parçasýný oluþ- Sayýn Müsteþar Kemal Madenoðlu’na, Sosyal Sektörler turmaktadýr. Çalýþma gündemi içinde, kadýnlarýn ve Koordinasyon Genel Müdürü Sayýn Yýlmaz Tuna’ya iþgücüne katýlýmýna iliþkin belirleyici faktörlerin incelen- ve Sosyal Politikalar Daire Baþkaný Sayýn �lyas Çelik- mesinden yoksulluk eðilimlerinin analizine ve eþitliðe oðlu’na ve ekiplerine þükranlarýmýzý sunuyoruz. Özellikle, iliþkin belirleyici faktörlerin deðerlendirilmesinden Hande Palancýoðlu, Alper Yatmaz, Yýldýz Yapar, Serdar yoksulluk, istihdam yaratma ve büyüme arasýndaki Polat ve Gökhan Güder’in teknik bilgilerinden ve baðlarýn irdelenmesine kadar bir dizi konuda ortaklaþa rehberliðinden raporun hazýrlanma süreci boyunca kavramsallaþtýrýlmýþ ve kýsmen ortak gayretlerle kaleme faydalandýk. Ayrýca, Türkiye �statistik Kurumu’ndan alýnmýþ analitik çalýþmalar bulunmaktadýr. Çalýþma gün- Sayýn Enver Taþtý’nýn baþkanlýðýndaki Sosyal �statistikler deminde, �nsani Geliþme Diyaloðu (Human Develop- Dairesi çalýþanlarýndan, Milli Eðitim Bakanlýðý Okul ment Dialogue) Programý da yer almakta, bu kapsamda Öncesi Eðitim Genel Müdürlüðü çalýþanlarýndan ve uluslararasý uzmanlar ve uygulayýcýlar sosyal politika Saðlýk Bakanlýðý Temel Saðlýk Hizmetleri Genel Müdür- reformlarý konusundaki deneyimlerini Türk Hükümeti, lüðü ve Ruh Saðlýðý birimi çalýþanlarýndan önemli teknik akademik çevreler ve sivil toplum ile paylaþmaya davet destek ve bilgiler aldýk. Bunun yanýsýra, Koç Üniversi- edilmektedir (www.iged-tr.net). tesi’nden Prof. Nazlý Baydar ve araþtýrma ekibine de, Erken Çocukluk Geliþimi Ekolojileri (TEÇGE) araþtýr- Bu Raporun temel amacý, Türkiye’deki ortaklar ile olan masýný bizimle paylaþtýklarý ve veri analizinde destek bu diyalog ve iþbirliði mantýðý çerçevesinde, toplumda olduklarý için teþekkürlerimizi sunuyoruz. Reza Hossaini eþitlik ve sosyal politika ile ilgili kamuoyu tartýþmasýna (UNICEF), genel çalýþma gündeminin uygulanma süreci- katkýda bulunmaktýr. Raporda, eþitlik ve sosyal politika nin tamamýnda büyük destek saðlamýþtýr. Özellikle Anne alanýnda muhtelif reformlar tartýþýlýrken esas alýnabilecek ve Çocuk Eðitim Vakfý’ndan (AÇEV) Sayýn Ayla Göksel geniþ kapsamlý bir takým bulgular ve düþünceler yer ve KEDV’den Sayýn Þengül Akçar olmak üzere, Tür- almaktadýr. kiye’deki Erken Çocukluk Geliþimi alanýndaki çalýþma Bu Rapor Jesko Hentschel’in liderliðinde (Dünya arkadaþlarýmýza bizimle paylaþtýklarý saha deneyimleri Bankasý uzmanlarý) Meltem Aran, Raif Can, Francisco ve deðerli bilgiler için teþekkür ederiz. Ferreira, Jeremie Gignoux, Elif Yonca Yükseker ve Ar- zu Uraz tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Ayrýca Martha Llanos Tüm süreç boyunca bize sürekli geri bildirim ve öneriler (danýþman) tarafýndan Türkiye’de Erken Çocukluk Geli- sunan Orta Doðu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) Prof. þimi konusunda hazýrlanan bir teknik not da çalýþmalarda Dr. Sencer Ayata’ya özellikle teþekkür ediyoruz. ODTÜ esas alýnmýþtýr. Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Politika Programý bünyesinde düzenlediði bir dizi diyalog toplantýsý ve bu Dünya Bankasý bünyesinde, Juan Diego Alonso, Diego çalýþma programý ile akademik camiada saðladýðý Angel-Urdinola, Christian Bodewig, Wendy Cunningham etkileþim için kendisine müteþekkiriz. Son olarak, Boðaziçi (eleþtirmen), Ariel Fiszbein (eleþtirmen) ve Jaime Üniversitesi, Koç Üniversitesi, ODTÜ ve Sabancý Üni- Saavedra’nýn (eleþtirmen) deðerlendirmelerinden de versitesi’nde ortak çalýþma programýnýn hazýrlanmasý yararlanýlmýþtýr. Gordon Betcherman, Tamar Manuelyan sürecinde gerçekleþtirilen seminerler ve Türkiye’deki Atýnç ve Ulrich Zachau raporun hazýrlanmasý sürecinde Birleþmiþ Milletler çalýþanlarý ile yürütülen çalýþmalar genel destek ve rehberlik saðlamýþtýr. da son derece yararlý olmuþtur. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý ix Genel Bakýþ 1. Marmara depremi ve 2001 krizinden 2008 ortala- ülkenin geleceði olan bugünün çocuklarýnýn yaþam rýndaki küresel ekonomik durgunluðun baþlangýcýna fýrsatlarý üzerine - odaklanmaktadýr. Ulaþtýðýmýz sonuçlara kadar, Türkiye sosyal geliþme ve beþeri kalkýnma göre, Türkiye’deki insanlarýn sahip olduðu yaþam fýrsatlarý bakýmýndan önemli ilerlemeler kaydetmiþtir. Beþ yaþ arasýnda büyük farklar bulunmakla birlikte, en dezavan- altý ölüm oranlarýnda on yýldýr devam eden önemli düþüþ tajlý çocuklar baþta olmak üzere gelecek nesillere daha trendi sürmüþ ve 2008 yýlýnda (bin canlý doðumda) fazla fýrsat saðlanmasý durumunda, Türkiye’nin sosyal 2 23,9’a düþmüþtür. Ülkedeki sosyal kalkýnma göster- ve ekonomik geliþme potansiyelinde ciddi ilerleme gelerinin zayýf bir noktasý olarak görülen ortaöðretimde kaydedebileceði deðerlendirilmiþtir. net okullaþma oranlarý hýzlý bir yükseliþle yüzde 51’den (2002) yüzde 59’a (2008) çýkmýþtýr. Benzer bir þekilde, 4. Fýrsatlarýn baþarýya dönüþtürülmesi bir kiþinin 2002 yýlýnda yüzde 27 olan yoksulluk 2007 yýlýnda kendi inisiyatifine, çabasýna ve bazen de þansýna yüzde 19’a düþmüþtür, 2008 ortalarýna kadar daha fazla baðlýdýr. Ancak fýrsatlar, bir bireyin kesinlikle hiçbir þekilde düþüþün gerçekleþmiþ olmasý muhtemeldir. Yoksulluk- deðiþtiremeyeceði faktörlerce de belirlenebilmektedir: taki bu düþüþ sadece ekonomideki güçlü büyüme söz gelimi, bireyin hangi ailede ve nerede dünyaya performansý ile deðil ayný zamanda toplumsal eþitsiz- geldiði; anne-babanýn eðitim durumu ve zenginlik likteki ciddi azalma sayesinde mümkün olmuþtur: 2003 durumu; ailede konuþulan dil veya kiþinin cinsiyeti gibi ile 2006 arasýnda, tüketim eþitsizliði yüzde ondan fazla faktörler örnek olarak sayýlabilir. Bu tür faktörler, veya azalmýþtýr. John Roemer’in ifadesiyle koþullar, bir kiþinin kendi tercihleri ve çabalarýndan tamamen baðýmsýzdýr. 2. 2006’da gerçekleþtirilen bir kamuoyu anketinde etraflýca ortaya konulduðu gibi, bu iyileþmeler oldukça 5. Dolayýsýyla, vatandaþlarýna eþit fýrsatlar sunan olumlu karþýlanmakla birlikte, hala Türk halkýnýn bir toplum, sosyoekonomik aile geçmiþi veya doðum beklentilerinin gerisindedir. Söz konusu anket, Türk yeri gibi tüm bu koþullarýn yaþam fýrsatlarý üzerindeki halký arasýnda daha eþitlikçi bir toplum için güçlü bir etkisinin çok az olduðu veya hiç olmadýðý bir talep olduðunu ortaya koymuþtur. Yetiþkin nüfusun toplumdur. Ülkenin uzak ve yoksul bir bölgesinde yüzde 85’i toplumda zenginler ve yoksullar arasýndaki örgün öðrenim görmemiþ bir anne-babanýn çocuðu uçurumun azaltýlmasý gerektiðini ifade etmiþtir –bu sayý olarak dünyaya gelen bir kýz çocuðunun, �zmir’in Doðu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin yer aldýðý merkezinde zengin ve eðitimli birer anne-babanýn oðlu 3 uluslararasý bir kýyaslamada en yüksek orandýr. Ayný olarak dünyaya gelen bir çocukla, iyi bir yaþam sürme ankette, Türkiye’deki her üç yetiþkinden ikisi ülkede konusunda ayný olasýlýða sahip olduðu bir toplumdur. yoksulluðun olmasýnýn temel sebebinin “toplumdaki adaletsizlik” olduðunu belirtmiþ ve tüm katýlýmcýlarýn 6. Burada kullanýlan eþitlik (hakkaniyet) kavramý neredeyse dörtte üçü yoksullarýn içinde bulunduklarý ile, tek baþýna sonuçlardan ziyade fýrsatlar vur- durumdan sorumlu tutulamayacaðýný ifade etmiþtir. gulanmaktadýr. Sonuçlardaki eþitlik, tüm çocuklarýn on beþ yaþýndaki okuma puanlarýnýn ayný derecede Türkiye’de Fýrsat Eþitliðinin �çinde Bulunduðu olmasý, zenginliðin homojen bir þekilde daðýlmasý, veya Durum ortalama yaþam süresinin toplumdaki herkes için ayný olmasý gerektiðini ima edebilir. Ancak bu gibi sonuçlar 3. Bu rapor, söz konusu ifadelerin altýnda yatan ayný zamanda büyük ölçüde kiþinin kendi çabalarýna, gerçeklikleri incelemekte ve Türk toplumunda fýrsat inisiyatiflerine ve þansýna baðlýdýr. Ayrýca yenilikçilik eþitliðinin mevcut durumu üzerine – en önemlisi de ve ilerlemenin saðlanmasý için toplumlarda (öðrenme, 2 (2008) Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasýna dayalý ilk sonuçlar. 3 Veriler (2006) Geçiþ Ülkelerinde Yaþam Anketi’nden alýnmýþtýr. Bakýnýz Ferreira ve diðerleri (2009) ve Zaidi ve diðerleri (2009). Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý x eðitim ve çalýþma yönünde) gayretlerin ödüllendirilmesi Dededen Toruna de gereklidir. 10. Türk toplumunun bugünkü sosyal ve ekonomik 7. Bugün Türkiye’de yaþam fýrsatlarýnýn belirlen- hayatý ile kýrk veya elli yýl önceki halini karþýlaþtýrdý- mesinde koþullarýn önemli olduðunu tespit ediyoruz. ðýmýzda, gerek kentsel ve kýrsal yaþam gerekse geçim Raporda iki sonuçla baðlantýlý olarak (ekonomik baþarý imkanlarý açýsýndan çok büyük dönüþümlerin yaþan- ve eðitim baþarýsý), fýrsat eþitsizliði hakkýnda niceliksel dýðýný görmekteyiz. Ancak bu tür dönüþümlere raðmen, tahminler sunulmaktadýr. Ekonomik fýrsat hanehalký büyük babalarýn - büyük annelerin -yaklaþýk kýrk veya varlýðý ile ölçülürken, eðitim fýrsatý niteliksel baþarý elli yýl önce aldýklarý eðitim düzeyi ile ölçülen- sosyoeko- (standart testlerdeki performans) ile deðerlendirilmek- nomik durumu ile torunlarýnýn refahlarý ve yaþam tedir . fýrsatlarý arasýnda güçlü bir bað olduðu bu Rapor ile 5 tespit edilmiþtir. 8. 2004 yýlýnda hanehalký varlýðýnýn daðýlýmýný incelerken, bu daðýlýmdaki eþitsizliðinin en az üçte 11. Bunu daha net bir þekilde göstermek için, Rapor- birinin ülkedeki fýrsat eþitsizliðinden kaynaklandýðýný da, nesiller arasý fýrsat profili açýsýndan, mekansal 4 tespit ettik. Türkiye’de fýrsatlarý belirleyen en önemli ve eðitimsel özelliklere göre iki grup belirlenmiþtir: koþullar doðum yeri ve ebeveyn eðitimidir. Bu iki koþul, Nesiller Arasý Düþük Fýrsat Grubu (veya NADFG) ve Türkiye’de hanehalklarýnýn varlýk daðýlýmý ile iliþkili Nesiller Arasý Yüksek Fýrsat Grubu (veya NAYFG). fýrsat eþitsizliðinin üçte ikisine denk gelmektedir. Diðer ülkeler için yapýlmýþ olan ve Türkiye’yi uluslararasý 12. Söz konusu nesiller arasý fýrsat gruplarý, günü- düzeyde karþýlaþtýrmamýza olanak tanýyan analizler sýnýrlýdýr; müz çocuklarýnýn refahý ile yakýndan iliþkilidir. En kabaca bir gösterge olarak, Türkiye uzun süre eþitsizliklerle çarpýcý sonuç, 2004 yýlýnda çocuk yoksulluðu ile nesiller ön plana çýkan Latin Amerika ülkelerinin içinde nispeten arasý fýrsat gruplarý arasýndaki yakýn iliþkidir: Bu yýl daha eþit olan ülkelerle karþýlaþtýrýlabilmektedir. içinde NADFG grubundaki çocuk yoksulluðu oraný yüzde 78 idi ve bu oran Grafik A’da görüldüðü gibi 9. Türkiye’deki 15 yaþ grubu çocuklarýn eðitim çocuk yoksulluk oranýnýn yaklaþýk yüzde 5 olduðu baþarýlarýna baktýðýmýzda, (2006 PISA sonuçlarý ile ölçüldüðü üzere) koþullar ile sonuçlar arasýnda NAYFG grubundan neredeyse yirmi kat fazlaydý. benzer þekilde güçlü bir baðlantý ortaya çýkmaktadýr. Varlýk daðýlýmý ile ilgili sonuçlarda olduðu gibi, genel 13. Benzer þekilde, NADFG grubundaki çocuklarýn eðitim eþitsizliðinin dörtte biri ila üçte birinin, altta dörtte birinden fazlasý, yetersiz beslenmenin uzun yatan fýrsat eþitsizlikleri ile açýklanabileceðini tespit vadeli etkilerini ölçen bir gösterge olan büyüme geri- ettik. Varlýk daðýlýmýnda da olduðu gibi, bu gençlerin liði belirtileri göstermiþtir, öte yandan NAYFG gru- yetiþtikleri ailelerin sosyoekonomik yapýlarý, bu fýrsat bunda yüz çocuktan sadece dört çocukta büyüme geriliði eþitsizliklerinin büyük bir kýsmýnýn altýnda yatan faktördür. görülmüþtür. NADFG grubundaki çocuklarýn yüzde Mekansal deðiþkenler daha ziyade kýrsal/kentsel ayrýmýnda 80’inden fazlasýnda çocuk geliþimi sürecinde zeka olduðu gibi önemini korumakta, bu da kaliteli eðitime geriliðinin ilk sebeplerinden biri olan iyot eksikliði eriþim konusundaki eþitsizliklere iþaret etmektedir. görülürken, NAYFG grubunda bu eksikliðin görülme Okullaþmanýn kilit belirleyicilerinden birisi olan cinsiyet oraný yaklaþýk yüzde 20 olarak tespit edilmiþtir. ile baþarý arasýnda önemli bir baðýntý bulunmamaktadýr – yani, kýzlar okula devam edebildiklerinde, baþarý 14. Büyüme geriliði ve iyot eksikliði, ülkeler arasý testlerinde erkekler ile benzer hatta daha yüksek araþtýrmalara göre çocuklarýn biliþsel geliþim potan- performans göstermektedir. siyeline tam olarak ulaþmalarýný engelleyen önemli 4 Tahminler, saha çalýþmalarý Aralýk 2003 ile Mayýs 2004 arasýnda gerçekleþtirilen, Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý’na dayanmaktadýr. Analizimiz Türkiye’deki hanehalklarýnýn yüzde 80’inden fazlasýný kapsamasýna raðmen, inceleyebildiðimiz koþul deðiþkenleri sadece hanehalkýnda daha önce evlenmiþ kadýnlar ile ilgilidir. Bakýnýz Teknik Not 1. 5 Veri kaynaklarý (bakýnýz Teknik Not 1) dikkate alýndýðýnda, bu raporda anne tarafýndaki büyükbaba-büyükannenin eðitimi ile torunlarýnýn sonuçlarý arasýndaki iliþkiyi inceliyoruz. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý xi akut risk faktörleri arasýnda bulunmaktadýr. Dolayýsýyla, 17. Nesiller arasý fýrsat profili ile çocuk yoksulluðu çalýþmamýzda fýrsat eþitsizliðinin nesilden nesile intikal arasýndaki örtüþme dikkate alýndýðýnda, bugünün ettiði ve bugün Türkiye’de dezavantajlý çocuklarýn çocuklarýnýn ileride yaþam fýrsatlarýna dair önemli geliþim potansiyelini ciddi ölçüde etkilediði sonucuna göstergelerden birisinin yoksulluk durumlarý olduðu ulaþýlmýþtýr. anlaþýlmaktadýr. Hanehalký düzeyinde gerçekleþmesi ve çocuklarýn hanehalklarýnýn gelir veya varlýk (refah) 15. Fýrsatlarýn nesilden nesile geçiþinden özellikle durumuna katkýda bulunmamasý nedeniyle yoksulluk; kýzlarýn etkilendiði görülmektedir. Nesiller Arasý gerçekten küçük yaþtaki çocuklar için önemli bir Düþük Fýrsat Grubunda, küçük kýzlarýn erken yetersiz koþuldur. beslenme belirtileri gösterme olasýlýðý erkeklere göre çok daha yüksektir: kýzlarýn büyüme geriliði oranlarý yüzde 30’un üzerindedir ve bu oran erkek kardeþlerinin 18. 2006 yýlýnda, Türkiye’de çocuk yoksulluðu diðer büyüme geriliði oranlarýndan (yüzde 23) üçte bir tüm yaþ gruplarýndaki yoksulluktan yüksektir. Hem oranýnda daha yüksektir. Çocuk geliþimi örüntüleri küçük (0 – 5 yaþ arasý) hem de ileri yaþ grubundaki (6 – cinsiyete göre farklýlýk göstermeye devam etmektedir: 14 yaþ arasý) çocuklar, tüm yaþ gruplarý arasýnda en yüksek þöyle ki, NADFG yani Nesiller Arasý Düþük Fýrsat yoksulluk oraný ile öne çýkmaktadýr; zira çocuklarýn dörtte grubunda, 7-15 yaþ arasý kýzlarýn okula gitme oraný birinden fazlasý yoksuldur. 2006 yýlý itibariyle Türkiye’deki yüzde 68 iken, bu oran erkekler arasýnda neredeyse tüm yoksullarýn yüzde 40’ýndan (veya beþ milyondan) yüzde 90’dýr. Dolayýsýyla, eþitsizliðin nesilden nesile fazlasý on dört yaþýndan küçük çocuklardý. Bunlarýn yaklaþýk geçiþ zincirinin kýrýlmasý çabalarýnda, bugünkü Türk 1,8 milyonu bebek veya beþ yaþ altýndaki küçük çocuklardýr. toplumunda yer alan dezavantajlý kýzlarýn desteklenmesi 2003 ile 2006 arasýnda genel yoksulluk oranlarý düþmesine üzerinde özellikle odaklanýlmasý gerekmektedir. raðmen, çocuklar bu iyileþmelerden en az faydalanan grup olmuþtur. Bu Rapor için hazýrlanan tahminlere göre, Çocuk Geliþimi ve Çocuklarýn Karþýlaþtýðý Riskler Türkiye’nin bugün yaþadýðý ekonomik durgunluk sebebiyle 16. Eþitsizliðin nesilden nesile geçiþinin Türkiye’nin yoksulluða düþenlerin en büyük payýný oluþturan nüfus en genç neslini büyük ölçüde etkilediði yönündeki grubu yine çocuklardýr. bulgumuz dikkate alýndýðýnda, çocuklarýn fýrsatlarýnýn küçük yaþlardan itibaren nasýl geliþtiðini ve dýþsal 19. Erken çocukluk geliþimi araþtýrmalarýndan elde koþullarýn yaþam fýrsatlarý üzerindeki etkisini azaltmaya edilen verilere göre, çocuklarýn geliþim potansiyellerine katkýda bulunabilecek politikalarýn olup olmadýðýnýn ulaþmasýný engelleyebilecek etkenlerin çok boyutlu araþtýrýlmasý gerekmektedir. fýrsat eþitsizliði olduðu vurgulanmaktadýr. Dolayýsýyla, çalýþmamýzda hem çocuk yoksulluðu boyutunda hem Grafik A: Nesiller Arasý Fýrsat Grubuna Göre Çocuk Yoksulluðu ve de nesiller arasý fýrsat grubu boyutunda, temel çocuk Büyüme Geriliðinde Görülen Nispi Risk Oraný, 2004 geliþimi sürecinde (kaynaklara) eriþim düzeylerini (girdi Nesillerarasý göstergeleri) ve sonuçlarýný inceledik. düþük fýrsatlar grubu Nesillerarasý 20. Toplumda eþitsizliðin büyük oranda nesilden nesile yüksek fýrsatlar grubu aktarýldýðý düþünüldüðünde, çocuk geliþimi sürecinin kilit girdilerinin, çocuk yoksulluðuna ve fýrsat duru- muna göre hýzlý bir þekilde deðiþtiðini görmek þaþýrtýcý olmamýþtýr. Genel olarak, düþük fýrsat ortamlarýndaki yoksul çocuklar temel saðlýk fonksiyonlarýna eriþim bakýmýndan diðer gruplara göre oldukça kötü durumdadýr ve bu durum çocuklar daha doðmadan önce baþlamaktadýr, çünkü düþük fýrsatlarýn olduðu ortamlardaki yoksul annelerin üçte ikisi hamilelikleri sýrasýnda gereken asgari Not: 5 yaþ ve altý tüm çocuklardaki ortalama insidansa göre risk doðum öncesi saðlýk hizmetlerini alamamaktadýr. Benzer Kaynak: Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasýna (2004) dayanarak personel tarafýndan yapýlan hesaplamalar þekilde, düþük fýrsatlarýn olduðu ortamlardaki yoksul Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý xii çocuklarýn yüzde 90’ýndan fazlasý yeterli iyot içeren besin oraný, nitelikli saðlýk personeli eþliðinde doðum ve 5 yaþ alamamakta ve beþte dördü bir yaþýný doldurmadan önce altý ölüm oraný gibi sonuç göstergeleri karþýlaþtýrýldýðýnda, tavsiye edilen altý aþýdan oluþan programdan yararlana- Türkiye’nin gelir düzeyi açýsýndan benzer ülkelere göre mamaktadýr. Koç Üniversitesi’nden elde edilen yeni veriler biraz daha düþük performans sergilediði görülmektedir. çocuklarýn biliþsel geliþimi için gerekli girdilerin sosyo- ekonomik katmanlara göre önemli derecede deðiþtiðini Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Geniþletilmesi göstermektedir. 24. Toplumda fýrsat eþitsizliklerini azaltacak kamu 21. Çocuk yoksulluðu ve fýrsat gruplarýna göre politikalarý, geniþ anlamda insanlarýn sorumlu geliþim sonuçlarýnda görülen farlýlýklar da kýsa süre tutulamayacaðý koþullar (imkanlar) ile (ulaþtýklarý) içinde ortaya çýkmaktadýr. Düþük doðum aðýrlýðý, sonuçlar arasýndaki baðlarý zayýflatmaya yönelik düþük fýrsat ortamlarýndaki yoksul çocuklarýn dörtte politikalardýr. Bu politikalar, dezavantajlý gruplar için birini etkilemekte ve bu durum beyin geliþiminin kritik beceri edindirme ve yaþam boyu öðrenme fýrsatlarý bir döneminde fetal beslenmedeki kýsýtlarý göstermek- sunulmasý yoluyla beþeri sermayenin geliþtirilmesi; üretken tedir. Bunun da sebebi büyük ölçüde annelerin yetersiz bir þekilde varlýk yaratmalarýna destek olunmasý, sermaye beslenmesi ve geçirdiði enfeksiyonlardýr. Benzer þekilde, piyasasýnda eksikliklerin giderilmesi veya baþlangýçtaki büyüme geriliðindeki yüksek oranlar, daha iyi fýrsat dezavantajý telafi edecek gelir transferleri yoluyla geleceðe ortamlarýndaki yoksul çocuklar için de anlamlý düzeyde yönelik sosyal sermayenin yaratýlmasýnýn desteklenmesi gibi geniþ bir politika yelpazesinden oluþabilir. Bu tarz olmakla birlikte, NADFG grubundaki yoksul çocuklar politikalar, coðrafi yoksulluk çýkmazýný aþmak için, kamu arasýnda yoðunlaþmaktadýr. Bu durum, akut risk altyapý yatýrýmlarý yoluyla insanlarýn pazarlarla baðlantýsýný faktörlerinin, anne-babanýn daha iyi eðitim seviyesine kurarak ve bireyleri daha yüksek fýrsat alanlarýna taþýyýp sahip olduðu yoksul hanehalklarýnda da geliþebileceðini bu alanlardan faydalandýrarak fýrsat yaratan politikalar da göstermektedir. Koç Üniversitesi’nin gerçekleþtirdiði olabilir. ve devam etmekte olan bir araþtýrmaya göre, erken dönem sonuç göstergelerinden biri olan biliþsel geliþim 25. Eþitsizliðin nesilden nesile geçiþ zincirini kýrarak puanlarý, çocuklarýn büyüdüðü ailelerin sosyo-ekonomik eþitliði saðlamayý amaçlayan önemli politikalardan biri durumuna göre geliþimin erken dönemlerinde kýsa süre de, erken çocukluk geliþimi (EÇG) programlarý içinde farklýlýk göstermektedir. üzerinde odaklanmaktadýr. Çocuðun henüz doðmadýðý dönemde baþlayan erken çocukluk geliþimi önemlidir; zira 22. Oldukça farklý olan bu girdiler ve erken dönemde ilk aylardaki ve yýllardaki beyin geliþimi yaþamýn geri sonuçlarda görülen bu farklýlaþma, okula devam kalan kýsmýndaki fiziksel saðlýðý, öðrenmeyi ve sosyal ve okulu tamamlama durumlarýna yansýmakta ve davranýþý etkiler. Dolayýsýyla, erken çocukluk geliþiminin bu þekilde fýrsat eþitsizliðinin nesilden nesile geçiþ zin- iyileþtirilmesi, sadece yoksulluða darbe vurmakla kalmaz, cirini tamamlamaktadýr. Bu açýdan bakýldýðýnda, hem ayný zamanda eþitsizliklerin nesilden nesile geçiþinin fýrsat grubuna göre hem de -biraz daha belirgin þekilde- engellenmesi konusunda da kilit bir rol oynar. EÇG prog- cinsiyet daðýlýmýna göre keskin farklýlýklar ortaya çýk- ramlarý, küçük çocuklarýn yaþamlarýnýn ilerleyen dönem- maktadýr. Eðitime eriþimdeki bu toplumsal cinsiyet lerinde ihtiyaç duyacaklarý tüm biliþsel, fiziksel ve sosyo- farký, hanehalklarýnýn fýrsat durumunun da ötesine duygusal becerileri geliþtirebilmeleri için saðkalým, büyüme geçmekte ve bir kez daha Türkiye’nin önündeki kilit ve geliþme durumlarýný iyileþtirmeyi amaçlar. kalkýnma zorluklarýndan biri olarak karþýmýza çýkmak- tadýr. 26. Geçtiðimiz yýllarda, Türkiye temel çocuk geliþimi göstergelerini yükseltmek için iddialý hedefler 23. Yukarýda açýklanan temel çocuk geliþimi gös- belirlemiþtir. Bu hedefler doðrultusunda, büyümenin tergeleri ve risk faktörleri, ülkenin þu anda çocuk ge- izlenmesi ve aile destek sistemlerinin deðerlendirilmesi liþimine verdiði önemi vurgulamaktadýr. Bu durum konusunda aile hekimlerinin oynadýðý merkezi rol de Türkiye’yi uluslararasý ölçekte karþýlaþtýrdýðýmýz zaman dahil olmak üzere, çocuklar üzerinde odaklanan yenilikçi da belirgin bir þekilde ortaya çýkmaktadýr: zira aþýlama reformlar uygulanmaktadýr. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý xiii 27. Bugün Türkiye’de çocuklara çok az kamu kay- 29. Bugün Türkiye’deki çocuklarýn önündeki fýrsatlarý naðý ulaþmaktadýr. Türkiye’de Erken Çocukluk Geliþimi arttýrmak, önemli ekonomik ve sosyal faydalar sað- politikalarýna ve programlarýna saðlanan finansman kade- layacaktýr. Ortak kuruluþlar tarafýndan kapsamlý EÇG meli olarak artmasýna raðmen, kiþi baþýna düþen kamu politikalarýnýn potansiyel maliyetlerinin deðerlendirilme- kaynaklarýnýn çok az bir oranýnýn (yaklaþýk yüzde 6,5) sý- si için çok sayýda çalýþma yapýldýðýndan, bu Rapor daha fýr-altý yaþ arasý çocuklara yönlendirildiðini görüyoruz. ziyade fayda tarafý üzerinde durmaktadýr. Kiþi baþýna ve yaþ grubuna göre (sosyal güvenlik sistemi katkýlarý hariç) merkezi bütçe harcamalarýnýn ortalamasýna 30. Seçilen EÇG politikalarýnýn potansiyel faydalarýný 6 baktýðýmýzda, 44 yaþ üzeri nüfusa düþen kiþi baþý deðerlendirmek için iki simülasyon modeli kullandýk. harcamanýn, yüksek emeklilik maaþlarýnýn da büyük etki- �lk olarak, Raporda, Türkiye’de okul öncesi eðitimin/çocuk siyle, çocuklara aktarýlan harcamanýn iki buçuk katý oldu- bakým imkanlarýnýn, çocuklarýn eðitim düzeyleri üzerin- ðunu hesaplýyoruz (Grafik B). deki etkilerini inceleyen kontrollü deneylerin sonuçlarý kullanýlmýþtýr. Bugün 20-39 yaþ grubunda olan neslin altý 28. Özellikle dezavantajlý çocuklarýn Erken Çocukluk yaþýndayken okul öncesi/çocuk bakým programlarýna Geliþimi hizmetlerinin çoðuna eriþimi kýsýtlýdýr. katýlmýþ olmalarý halinde yoksulluðun, gelirin ve kadýnlarýn Hamilelik izleme ve aþýlama konusunda kapsama oraný iþgücüne katýlýmýnýn bugünkünden ne ölçüde farklý ola- yüksektir ve 48-72 aylýk çocuklarýn yaklaþýk yüzde 30’u caðýný inceleyen bir model kullandýk. Meslek seçimi, okul öncesine kayýtlýdýr. Fakat diðer EÇG hizmetlerinin doðurganlýðýn etkileri ve daha uzun süreli eðitimden kay- çoðu çocuklarýn yüzde 10’undan azýna ulaþmaktadýr. naklanan kazanç artýþlarý gibi çeþitli etki kanallarýný Ayrýca, çoklu kaynaklardan elde edilen kanýtlar, en önem- inceledik. Sadece bu kanallarý dikkate aldýðýmýzda bile, li programlardan biri olan kamu ana okullarý ve kreþ imkan- bu programlarýn söz konusu nesil için önemli tesirleri larýnýn yoksullardan çok zengin ailelere ulaþtýðýný göster- olacaðýný ortaya koyduk, þöyle ki, gelirler neredeyse yüzde mektedir. Bu bakýmdan, muhtelif sivil toplum ve kamu 8 daha yüksek, yoksulluk oraný yüzde 11 daha düþük ve giriþimlerinin en yoksul ve en dezavantajlý çocuklara erken kadýnlarýn iþgücüne katýlýmý yüzde 9 daha yüksek olacaktý. aþamada ulaþma konusunda etkili ve olumlu bir performans Bu simülasyonlar, (erken biliþsel geliþim gibi) diðer EÇG sergilediði düþünüldüðünde, Türkiye’nin bu çabalarýný programlarýný, eðitim getirilerindeki deðiþimleri veya kolaylaþtýracak ciddi bir birikimi vardýr. iþgücüne olan talebi dikkate almadýðýndan eksiksiz simülasyonlar deðildir. O nedenle bahsi geçen sonuçlar Grafik B: Türkiye’de Yaþ Grubuna Göre Kiþi Baþýna Düþen Sosyal alt sýnýr (asgari) tahminler olarak görülebilirler ve faydalarý Harcamalar (Hükümet, Sosyal Güvenlik Katký Paylarý hariç, 2008), ‘000 YTL burada yazýlandan daha fazla olabilir. 31. ‘Türkiye’nin geleceðine yapýlan bu yatýrýmlarýn’ bazýlarý çok kýsa vadede gerçekleþebilir. Kadýnlarýn iþgücüne katýlýmý ile ilgili olarak Dünya Bankasý ve Devlet Planlama Teþkilatý tarafýndan hazýrlanan bir karþýlaþtýrma raporunda (Dünya Bankasý 2009a), özellikle kentlerde yaþayan yoksul kadýnlarýn isteseler bile çalýþamayabilecekleri tespit edilmiþtir, zira çocuk bakýmýnýn getirdiði maliyetler kadýnlarýn gelir getirici faaliyetlere girmesini engellemektedir. Dolayýsýyla, ana okulu ve kreþ hizmetlerine eriþimi arttýrmanýn saðlayacaðý Not: Dünya Bankasý hesaplamalarý. Açýklamalar için, bakýnýz Not 9. bir yayýlma etkisi ile, kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýnda 6 Her iki model de sadece doðrudan etkilerin deðerlendirilmesi üzerinde odaklanmaktadýr, dolayýsýyla baþka birçok davranýþsal iþlevi içermesi gereken genel etkileri deðerlendirmemektedir. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý xiv gerçekleþecek eþzamanlý bir artýþ, büyüme ve verimliliðin 33. Rapor, kamuoyundaki sosyal politika tartýþmalarýna hýzlý bir þekilde artmasýný saðlayacaktýr: kadýnlarýn dair birkaç deðerlendirme ile sona ermektedir. �lk iþgücüne katýlým oranýnýn yüzde 29’a (Hükümet’in 2013 olarak, toplumda eþitliðin arttýrýlmasý için, dezavantajlý yýlý için belirlediði hedefe uygun olarak) yükseltilmesi çocuklarýn fýrsatlarýnýn arttýrýlmasý gerekecektir; bu da ile, yoksullukta yüzde 15’in üzerinde bir azalmanýn Türkiye refah devletinin halihazýrdaki iþleyiþinin ve saðlanabileceðini ve Türkiye’deki tüm hanehalklarý için finansmanýnýn gözden geçirilmesini gerektirecektir. toplam gelirdeki artýþýn yüzde 7 civarýnda olabileceðini Kamunun sosyal sigorta primleri dýþýndaki mevcut tahmin ediyoruz; bu da ailelerin ‘yoksulluktan kendi harcamalarýnýn ufak yaþtaki çocuklara aktarýlan kýsmý iþgücü imkanlarýyla çýkmalarýný’ destekleyebilecek sýnýrlýdýr. Dezavantajlý çocuklara yönelik programlarýn yaygýnlaþtýrýlmasýna olanak tanýyacak mali kapasiteyi önemli bir artýþtýr (Grafik C). oluþturmak için, yaþlýlýk sigortasýna aktarýlan finans- Grafik C: Kadýnlarýn �þgücüne Daha Yüksek Oranda Katýlýmýnýn Toplam manýn ve (vergi finansmanlý) sosyal transferlerin gözden Geliri Arttýrýcý ve Yoksulluðu Azaltýcý Etkileri geçirilmesi gerekecektir. 34. �kinci olarak, Türkiye’nin dayanýþma aðlarý her ne kadar güçlü olsa da, kýz çocuklarý baþta olmak üzere zor koþullarda doðan çocuklarýn dezavantaj- larýný telafi edemediði görülmektedir. Türkiye, toplumsal iþleyiþin temel direklerinden biri olarak tanýmlanan geleneksel ve güçlü bir toplumsal ve aile içi dayanýþmaya sahiptir. Ancak burada gözlemlediðimiz üzere, eþitsizliðin nesiller arasýnda büyük oranda intikal ettiði göz önüne alýndýðýnda, bu toplumsal ve geleneksel baðlarýn, en dezavantajlý çocuklara yönelik bütünlükçü Kaynak: Dünya Bankasý incelemeleri (bakýnýz, Teknik Not 11). ve kapsayýcý bir sosyal politika ile tamamlanmasý gere- kecektir. Kamu Politikasý Üzerine Tartýþmalarla �lgili Görüþler 35. Üçüncü olarak, uluslararasý deðerlendirmelere göre, koþullarýn fýrsatlar üzerindeki etkisini 32. Özetlemek gerekirse bu Rapor genel anlamda bazý azaltmanýn en etkili yolu öncelikle en dezavantajlý bulgular sunmaktadýr. Bugün Türkiye’de hem varlýk çocuklara etkili destek saðlamaktýr. Bu raporda daðýlýmýnýn hem de eðitim sonuçlarýnýn açýklanmasýnda, kullanýlan fýrsat eþitliði kavramý, sadece (imkanlara) fýrsat eþitsizliði önemli bir faktördür. Bu eþitsizliðin nesiller eþit eriþim saðlamanýn da ötesinde bir anlama sahiptir, burada kastedilen en dezavantajlý çocuklarýn ilk eriþilen arasýnda intikal ettiðini, çocuk yoksulluðu ve büyüme grup olmalarý gerektiði ve bu çocuklara –ilerde yaþam geriliðinin, büyükanne-büyükbabanýn sosyo-ekonomik fýrsatlarýný arttýrmak için- daha az dezavantajlýlardan geçmiþi ile yakýndan iliþkili olduðu bu rapor içerisinde daha yoðun bir þekilde ulaþýlmasý gerektiðidir. Eðer tespit edilmektedir. Böylesi düþük fýrsat ortamlarýndaki bu kavram Türkiye’de karþýlýk bulursa, yaygýnlaþtýrma çocuklara daha yakýndan baktýðýmýzda, geliþim sürecinde stratejisinin en dezavantajlý çocuklarýn kaç tanesine imkanlara eriþim/girdiler açýsýndan bariz dezavantajlar ve nasýl ulaþýlacaðý ile ilgili hedeflerin belirlenmesi olduðu gözlenmektedir. Bu dezavantajlar neticesinde, gerekecektir. Þu anda, beslenme desteði, saðlýk kontrolü çocuklarýn fiziksel ve biliþsel geliþim bakýmýndan erken ve biliþsel uyarým gibi yaþamsal çocuk hizmetlerinden, aþamalarda geride kaldýklarý görülmektedir. Türkiye, en (kendi koþullarýna göre deðerlendirildiklerinde) yaþam genç nesil için bugün nispeten az harcama yapmaktadýr fýrsatlarý zaten daha yüksek olan ve daha avantajlý ve erken çocukluk geliþimi hizmetlerinin çoðunun özellikle çocuklar yararlanmaktadýr. “Dezavantajýn” tanýmý ile dezavantajlý çocuklara ulaþtýrýlmasýnda, karþýmýza düþük ilgili bir tartýþmaya ihtiyaç duyulacaktýr, ancak bu rakamlar çýkmaktadýr. Simülasyonlarýmýzdan bazýlarýnýn Rapor, çocuk yoksulluðunun ve ebeveyn eðitiminin gösterdiði gibi, aslýnda bunlar bir ülkenin geleceðine fýrsatlarý belirleyen kilit faktörler olduðunu göster- yapýlan getirisi en yüksek yatýrýmlar olabilir. mektedir. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý xv 36. Son olarak, sivil toplum giriþimlerinin ve özel çocuk sayýsý ihtiyaç sahibi çocuklar içinde çok düþüktür. giriþimlerin, en dezavantajlý çocuklara yönelik En dezavantajlý çocuklarý desteklemeye yönelik bir hizmetlerin yaygýnlaþtýrýlmasýnda devletin çabalarýný toplumsal uzlaþý, özel, kamu, ve sivil toplumsal aktörler tamamlayýcý bir rol oynamasý gerekecektir. Türkiye’nin arasýnda ortak bir anlayýþ ve çalýþma gerektirecektir. Bu sivil toplum kanallarý yoluyla EÇG hizmet sunumundaki ortak anlayýþ ve çalýþma Türkiye’de dezavantajlý çocuklara yenilikçi deneyimleri, tüm dünyada büyük bir takdir yönelik kaliteli sosyal aðýn ve desteðin saðlanmasý için ile izlenmektedir. Bunun yanýnda, bu hizmetlerin ulaþtýðý son derece önemlidir. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 1 1. Giriþ: “Yaþam Fýrsatlarý” 1. Bu Rapor bugünkü Türk toplumunun ve en önemlisi dörtte birdir, bir baþka deyiþle Mehmet’in düþük doðum gelecek nesil olan bugünün çocuklarýnýn yaþam fýrsatlarýný aðýrlýðý ile doðma riskinin dört katýndan fazladýr. Bu gi- incelemektedir. Bu raporda sunulan sonuçlar, halihazýrda bi farklýlýklar okul çaðý boyunca da devam etmektedir. Ay- yaþam fýrsatlarýnýn ciddi farklýlýklar sergilediðini ancak þe’nin birinci yaþýný doldurduðunda tüm aþýlarýný yaptýr- Türkiye’nin söz konusu fýrsatlarý en üst düzeye çýkarmasý mýþ olma olasýlýðý, Mehmet’in üçte biri oranýndadýr (yüzde durumunda beþeri ve ekonomik geliþim potansiyelini 24’e karþý yüzde 72). Ayrýca Ayþe’nin büyüme geriliðinden, büyük ölçüde yükseltebileceðini göstermektedir. yani çocuklarýn büyüme eksikliði sergilediði kronik yetersiz beslenmenin belirtisi olan durumdan, etkilenme olasýlýðý 2. Bunu daha somut bir þekilde görmek için, ayný Mehmet’ten on kat fazladýr (yüzde 30’a karþý yüzde 3). günde fakat birbirinden çok farklý iki ortamda doðmuþ Benzer þekilde, iki çocuðun eðitim akýþýnýn da keskin bir olan bir kýz çocuðu (Ayþe) ile bir erkek çocuðunu þekilde farklýlaþma olasýlýðý yüksektir. Þöyle ki, Ayþe’nin 7 (Mehmet) düþünün: Kýz çocuðunun anne babasý yoksul ortaöðrenimi tamamlama þansý çok az iken (yaklaþýk beþte ve gýda, giyim, okul, ulaþým ve diðer temel ihtiyaçlar bir), Mehmet’in ortaöðrenimi tamamlama ve üniversite için ailede fert baþýna aylýk 80 TL harcayabiliyor. Ayþe eðitimine devam etme olasýlýðý oldukça yüksektir. On beþ Türkiye’nin doðusunda, Erzurum ve Aðrý illeri arasýnda yaþýna gelindiðinde, öðrenme, okuma ve anlama bakýmýn- uzak bir köyde dünyaya gelmiþ. Ayþe’nin anne ve dan temel farklýlýklarýn olmasý oldukça muhtemeldir. Haya- babasýnýn hayvancýlýkla uðraþtýðýný, en büyük ablasýnýn týn daha sonraki aþamalarýnda ise, bu farklýlaþan eðitim ailenin küçük bebeðine ve diðer kardeþlerine baktýðýný baþarýlarý, Ayþe ve Mehmet’in kendi çocuklarýna iyi bir düþünün. Kerpiçten yapýlmýþ küçük evinde çok az eþya yaþam sürme imkaný sunmalarýný saðlayacak iyi iþler bulma var; ailenin televizyonu, çamaþýr makinesi veya arabasý ve yüksek kazançlar elde etme fýrsatlarýnda da büyük fark- yok. Öbür yanda, �zmir’in iyi semtlerinden birinde, lýlaþmalara yol açacaktýr. hanede kiþi baþýna aylýk 1.000 TL’nin üzerinde harcama yapabilecek oldukça varlýklý bir ailede büyüyen Meh- 4. Bu Rapor, Türkiye’de farklýlýklar gösteren yaþam met’i düþünün. Mehmet’in üniversite mezunu olan fýrsatlarý hakkýnda bazý sorulara cevap bulma arayýþý anne-babasý kendi mesleklerinde çalýþýyorlar. Mehmet ile yola çýkmýþtýr. Türkiye’de fýrsatlar doðum yeri, modern kent yaþamýnýn sunduðu tüm olanaklara sahip ebeveynin eðitim ve varlýk durumu, hatta çocuklukta büyük bir apartman dairesinde büyüyecek. konuþulan dil gibi yukarýda bahsedilen çevresel özel- likler tarafýndan mý þekillendiriliyor? Eðer öyle ise, bu 3. Bu iki hayali çocuðun on beþ yaþýna kadar yaþam- özelliklerden en önemlileri hangileridir? �yi bir yaþam larýnýn nasýl ilerlediðinin kýyaslanmasý bize her þeyi sürme olasýlýðýnýn anlaþýlmasý bakýmýndan, Ayþe ve anlatacaktýr. �yi bir yaþam sürme olasýlýðý doðumda, Mehmet’in büyükanne ve büyükbabalarýnýn eðitimi gibi hatta daha önceden, farklýlaþmaya baþlar: Gözlenen son çok daha gerilere uzanan faktörler gibi baþka önemli modellere dayalý olarak, Ayþe’nin annesinin hamilelik faktörler de var mýdýr? Son olarak, bu gibi zayýf fýrsat- sýrasýnda düzenli doðum öncesi saðlýk kontrolü yaptýrma lardan (fýrsatsýzlýklardan) etkilenen çocuk sayýsý kaçtýr olasýlýðý sadece yüzde 45 iken, Mehmet’in annesinin ve toplum bu çocuklarýn kendi beþeri potansiyel- bu kontrolleri yaptýrmýþ olma olasýlýðý neredeyse yüzde lerine tam olarak ulaþabilmeleri için onlarý nasýl des- yüzdür. Ayþe’nin düþük doðum aðýrlýðý ile doðma riski tekleyebilir? 7 �ki çocuðun çevresi ve sahip olduðu þanslarý, parasal deðerler 2009 fiyatlarýna göre ayarlanarak, 2004 Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý’nýn incelenmesinden türetilmiþtir. Parasal deðerler sadece gösterge niteliðindedir ve örnekler bu Raporda tanýtýlan nesiller arasý fýrsat gruplarý sýnýflandýrmasýna girmektedir. Bakýnýz Teknik Not 1. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 2 5. Bu sorulara aþaðýdaki þekilde ýþýk tutmayý amaçlýyoruz. arasýndaki iliþkiyi inceliyoruz. Dördüncü Bölüm’de çocuk Arka plan bilgisi olarak, Türkiye’de geçmiþ yýllarda refahý ve çocuklarý etkileyen risk faktörlerini inceliyoruz. yoksulluk ve sosyal kalkýnmadaki eðilimleri kýsaca ince- Son olarak, Beþinci Bölüm’de ise baþka birçok Raporda liyoruz ve bu geliþmeleri kýsa bir süre önce gerçekleþtirilen olduðu gibi, dezavantajlý çocuklarýn tam geliþim ve Türk toplumunun talepleri hakkýnda önemli ipuçlarý potansiyeline ulaþmasýna yardýmcý olabilecek en etkili veren bir kamuoyu anketi ile karþýlaþtýrýyoruz. Üçüncü politikalar üzerinde durulmaktadýr, aslýnda Türk Hükümeti Bölüm’de fýrsat eþitliði kavramýný tanýtýyoruz ve bunu de bu konuda iddialý hedefler belirlemiþtir: mesela varlýk ve eðitim sonuçlarýný incelemek için uyguluyoruz. dezavantajlý çocuklarý ve ailelerini yaþamlarýnýn en erken Daha sonra, en önemlisi anne tarafýndaki büyükanne ve evrelerinden itibaren destekleyen entegre ve bütüncül büyükbabanýn eðitim durumu gibi diðer nesiller ara- politikalar ve programlar bu hedefler arasýnda yer sý faktörler ile Türkiye’de bugünkü çocuklarýn refahý almaktadýr. Grafik 1: Zaman �çinde 5 Yaþ Altý Ölüm Oranlarý (1960-2006) Kaynak Veriler: Dünya Kalkýnma Göstergeleri. (1965 yýlý verileri mevcut verilerden yola çýkarak dýþ deðerleme yoluyla bulunmuþtur.) 2. Eþitlik Temennisi 6. Marmara depremi ve 2001 krizinden 2008 Orta Doðu ve Kuzey Afrika ülkelerinden çok daha iyi ortalarýndaki küresel ekonomik durgunluðun baþ- bir performans sergilemektedir. Ülkedeki beþeri langýcýna kadar Türkiye, sosyal ve beþeri geliþim ba- geliþmenin en zayýf noktasý olarak görülen ortaöðre- kýmýndan önemli ilerlemeler kaydetmiþtir. Beþ yaþ altý timde net okullaþma oranlarý hýzlý bir yükseliþle yüzde 9 ölüm oranlarýnda on yýldýr devam eden önemli düþüþ 51’den (2002) yüzde 59’a (2008) çýkmýþtýr. Benzer þe- trendi sürmüþ ve bu oran 2008 yýlýnda (bin canlý kilde, 2002 yýlýnda yüzde 27 olan yoksulluk 2007 yýlýnda 8 doðumda) 23,9’a düþmüþtür. Grafik 1’de görüldüðü yüzde 19’a düþmüþtür, 2008 ortalarýna kadar daha fazla gibi, Türkiye bu istikrarlý düþüþü ekonomik küçülme düþüþün gerçekleþmiþ olmasý muhtemeldir. Yoksul- dönemlerinde dahi sürdürmüþ olup artýk 5 yaþ altý ölüm luktaki bu azalma sadece ekonomideki güçlü büyü- oranlarý açýsýndan uzun yýllar benzer bir tablo sergileyen me performansý ile deðil ayný zamanda toplumsal 8 Türkiye (2008) Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý’nýn ilk sonuçlarý, Hacettepe Üniversitesi. 9 Milli Eðitim Bakanlýðý, �statistik Yýllýðý, 2008-2009. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 3 eþitsizlikteki ciddi azalma sayesinde baþarýlmýþtýr, zira 8. Ayný ankette ayrýca adalet ve kader ile ilgili görüþler 2003 ile 2006 arasýnda, tüketim eþitsizliði yüzde ondan de sorulmuþtur. Türkiye’deki her üç yetiþkinden ikisi, 10 fazla azalmýþtýr. ülkedeki yoksulluðun temel sebebinin “toplumdaki adaletsizlik” olduðunu belirtmiþtir (Grafik 3). “Þans” 7. 2006’da gerçekleþtirilen bir kamuoyu anketinde ve “modern hayatýn kaçýnýlmaz bir sonucu” ifadelerinin isabetli bir þekilde ortaya konulduðu gibi, bu iyileþmeler de bireyin kontrolü dýþýndaki faktörleri belirttiði oldukça olumlu karþýlanmakla birlikte, hala Türk halkýnýn düþünülürse, Türkiye nüfusunun tam dörtte üçünün beklentilerinin gerisindedir. Geçiþ Ülkelerinde Yaþam yoksullarýn durumlarýndan sorumlu tutulamayacaðýný 11 Anketi (Life in Transition Survey) Türkiye ile birlikte düþündüðünü söyleyebiliriz. Ancak bu görüþ, varlýk Doðu Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki 27 ülkede ve itibar elde edenlerin bunu hak etmedikleri anlamýna gerçekleþtirilmiþtir ve ulusal ölçekte temsili yetiþkin gelmemektedir. Kamuoyu anketi ayný zamanda Türk halkýnýn dörtte üçünün baþarýnýn çabaya, sýký çalýþmaya, gruplarýna yaþam standartlarý, yoksulluk ve eþitsizlik, zeka veya beceriye baðlý olduðu yönündeki düþüncesini devlet kurumlarýna güven, piyasa ekonomisine karþý ortaya çýkarmýþtýr. tutumlarý ve kamu hizmetleri ile ilgili görüþleri sorulmuþtur. Yetiþkin nüfusun toplam yüzde 85’i Grafik 3: Bugün Türkiye’de Muhtaç Durumda �nsanlar Olmasýnýn toplumda zenginler ve yoksullar arasýndaki uçurumun Temel Sebebi Nedir? azaltýlmasý gerektiðini ifade etmiþtir. Bu rakam anketin Yaþamýn uygulandýðý tüm ülkeler arasýndaki en yüksek orandýr kaçýnýlmaz bir parçasý Þanssýzlýk (Grafik 2). Katýlýmcýlarýn daha da yüksek bir oraný 3% 8% –yüzde 92’si- zenginler ile yoksullar arasýndaki bu uçurumun azaltýlmasý konusunda devletin rol almasý gerektiðine inanmaktadýr. Grafik 2: Türkiye’de Zenginler ile Yoksullar Arasýndaki Tembellik Uçurum Azaltýlmalý mýdýr? 25 % Adaletsizlik 65 % Kaynak: Geçiþ Ülkelerinde Yaþam Anketi - LITS (2006) 9. Sosyal göstergelerdeki bazý farklýlýklar, genellikle toplumlarýn derinliklerinde yaþanan eþitsizlikler ile özdeþleþtirilir ve bu farklýlýklarýn bugün Türkiye’de gerçekten yüksek seviyede olduðu görülmektedir. Orta- öðretimde net okullaþma oranlarý artmýþ olmasý- na raðmen, onceden de belirtildigi gibi kýzlarýn ve erkeklerin ortaöðretimi tamamlama oranlarý arasýn- daki fark hala yüksektir. 2009 itibariyle yüzde dokuzluk 12 Kaynak: Geçiþ Ülkelerinde Yaþam Anketi - LITS (2006) bir oran söz konusudur. Eðitim Reformu Giriþimi (2009) 10 Sosyal politika ile ilgili olarak Hükümet ve Dünya Bankasý tarafýndan ortaklaþa hazýrlanan çalýþma belgelerinden birisi olan Aran ve arkadaþlarýnýn raporu (2009), Türkiye’de 2003 ve 2006 arasýnda eþitsizlik ve ortalama tüketimdeki deðiþikliklerin yoksulluðun azaltýlmasýna katkýlarýnýn ayrýntýlý bir analizini içermektedir. Yetiþkin eþdeðerine göre ayarlanmýþ tüketim bazlý Gini katsayýsý ile ölçülen eþitsizlik, yüzde 34’ten yüzde 31’e düþmüþtür. 11 Anketlerin içeriði ve sonuçlarý için, bakýnýz; Avrupa �mar ve Kalkýnma Bankasý (2007) ve Zaidi ve diðerleri. (2009). Ferreira ve diðerleri. (2009)’da ise Türkiye sonuçlarý incelenmektedir. 12 Dünya Kalkýnma Göstergeleri (2009). Cinsiyete göre okul tamamlama oranlarý Dünya Kalkýnma Göstergelerinde 2006 yýlýna kadar sunulmaktadýr. Daha sonraki veriler sadece orta öðretimde net okullaþma oranlarý (tamamlama oranlarý deðil) için mevcuttur ve MEB tarafýndan 2008 yýlý için erkeklerde %60,6, kýzlarda %56,3 olarak bildirilmiþtir. 4 Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý kapsamýnda vurgulandýðý ve bu Raporun ilerleyen düþük oranlarý ve erkeklerle kadýnlar arasýndaki büyük bölümlerinde de belirtildiði üzere, kýzlarýn öðrenme uçurumu göstermekte, ayný zamanda bu oranlarýn baþarýsý en az erkeklerinkine eþit düzeydedir, dolayýsýyla büyümekte olan piyasalar ve OECD ülkeleri ile okula eriþim oranlarýndaki farklýlýklarýn genellikle altta sergilediði çarpýcý zýtlýðý da gözler önüne sermektedir. 13 yatan (derinlerde yaþanan) eþitsizliklerden kaynaklandýðý Dünya Bankasý tarafýndan hazýrlanan ortak bir rapor düþünülmektedir. eðitim durumu ile kadýnlarýn iþgücüne katýlýmý arasýnda güçlü bir iliþki olduðunu göstermektedir, dolayýsýyla 10. Benzer þekilde, kadýnlarýn iþgücüne katýlýmý çok düþük iþgücüne katýlýmdaki bu uçurum, en azýndan kýsmen de düzeylerdedir. Bu oran 2008 itibariyle yüzde 25,5’tir. olsa eðitim sistemi yoluyla ve daha sonrasýnda gerçek- Grafik 4, Türkiye’de kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýndaki leþen eþitsizliklere baðlanabilir. Grafik 4: Cinsiyete Göre �þgücüne Katýlým Oranlarý 15+ Yaþ Toplam Nüfusun Yüzdesi Erkek Toplam Kadýn Türkiye Amerika Birleþik Devletleri Belçika Kore Cumhuriyeti Portekiz Norveç Yemen Güney Afrika Mýsýr Türkiye Macaristan Polonya Yunanistan Þili Almanya Avusturya Arjantin Özbekistan �sviçre Yeni Zelanda Tunus Ermenistan Avustralya �sveç Brezilya Çin �talya Fransa Bosna Finlandiya Azerbaycan �rlanda Hollanda Danimarka Kolombiya Romanya �spanya Rusya Kanada Kaynak: Dünya Kalkýnma Göstergeleri, 2009 3. Türkiye’de Fýrsat 14 Eþitliðinin Durumu Bu bölümde Türkiye’deki fýrsat eþitliðini nicel olarak ve bugünün çocuklarýnýn fýrsatlarý ile büyükannelerinin- deðerlendiriyoruz. Eþitliði, doðumla birlikte gelen (ve büyükbabalarýnýn sosyoekonomik geçmiþi arasýnda kiþinin kendi çabalarýna veya þansýna baðlý olmayan) yakýn bir bað olduðunu gördük. koþullarýn yaþam fýrsatlarýný etkilemediði bir durum olarak tanýmlýyoruz. Bugün Türkiye’deki varlýk daðýlýmý 11. “Fýrsat eþitliði” kavramý ne anlama geliyor? ve eðitim sonuçlarý incelendiðinde, toplumda ciddi fýrsat Öncelikle, 2006 Dünya Kalkýnma Raporu’nda belirtilen eþitsizlikleri görülüyor; bu durum hanehalklarý arasýnda kavramý alacak olursak, fýrsatlar ile kastettiðimiz þey bu sonuçlardaki farklýlýklarýn üçte birine karþýlýk geliyor, insanlarýn hayatta baþarýlý olabilme, yani maddi veya zira doðum yeri ve sosyo-ekonomik geçmiþ ile ilgili bazý sosyal yoksunluðun olmadýðý saðlýklý ve uzun bir yaþam koþullarýn toplumda bugün yaþanan avantaj ve sürebilme olanaklarýdýr. Örneðin bir çocuk için, sosyal dezavantajlarýn güçlü belirleyicileri olduðu fark ediliyor. çevrenin (aile, hanehalký, topluluk, eðitim ve saðlýk Ayrýca, fýrsat yoksunluðunun nesilden nesile geçtiðini sistemi vs.) çocuðun geliþimsel ihtiyaçlarýný desteklemesi 13 Dünya Bankasý (2009b). 14 Bu Bölüm, Ferreira ve diðerleri (2009) ve Ferreira ve Gignoux (2009)’a dayanmaktadýr. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 5 ve çocuðun yaþamda kendi yolunu çizebilmesi için gün çocuk refahýnda karþýlaþýlan ve bireysel çaba veya mümkün olan en iyi zemini saðlamasý þeklinde somut- þans ile hiçbir ilgisi olmayan farklýlýklar yaþamýn erken laþtýrýlabilir. evrelerinde ortaya çýkmaktadýr. Örneðin, 2004 Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý’na göre, beþ yaþ altý çocuklarýn 12. Bu fýrsatlarýn gerçek baþarýlara dönüþtürülebilmesi, yüzde 12’sinde kronik yetersiz beslenmenin bir belirtisi kiþinin kendi inisiyatiflerine, çabalarýna ve bazen de olan büyüme geriliði görülmektedir. Bu durumun þansýna baðlýdýr. Ancak fýrsatlarýn kendileri bir bireyin öðrenme yetenekleri üzerinde ciddi bir olumsuz etkisinin kesinlikle hiçbir þekilde deðiþtiremeyeceði faktörlerce olduðu kanýtlanmýþtýr. Yetersiz beslenmenin bu þekli, de belirlenebilmektedir: mesela hangi ailede ve nerede çocuklarýn içinde büyüdüðü hanehalklarýnýn yoksulluðu dünyaya geldiði; anne-babanýn eðitim durumu ve varlýk ve sosyo-ekonomik koþullarý ile yakýndan iliþkilidir. durumu; ailede konuþulan dil; veya kiþinin cinsiyeti Dolayýsýyla, herkesin okula eriþimi saðlansa ve eðitimin gibi faktörler sayýlabilir. Bu gibi faktörler yani John kalitesi tüm ülkede yüksek olsa bile, bebekliðinde 15 Roemer’in ifadesiyle koþullar, bir kiþinin kendi büyüme geriliði yaþayan çocuklarýn, küçüklüðünde iyi tercihleri ve çabalarýndan tamamen baðýmsýzdýr. beslenen çocuklar ile eþit derecede öðrenmeleri olasý deðildir. Fýrsat eþitliði, toplumdaki dezavantajlý gruplara 13. Dolayýsýyla, vatandaþlarýna eþit fýrsatlar sunan bir eriþmek ve bu dezavantajlarý erken aþamada telafi etmek toplum, ailenin sosyoekonomik geçmiþi veya doðum için yoðun çaba sarf etmek anlamýna gelir. yeri gibi koþullarýn yaþam fýrsatlarý üzerinde çok az etkili olduðu veya hiç etkili olmadýðý bir toplumdur. 16. Türkiye’de fýrsatlarýn eþit bir þekilde daðýlmadýðýnýn Eþitlikçi bir toplum, Aðrý ile Erzurum arasýnda uzak ve bir kanýtý olarak, bugün Türkiye’de koþullarýn baþarýyý yoksul bir yerde, örgün öðrenim görmemiþ bir anne- belirlemede önemli bir etken olduðunu gördük. Bu bö- babanýn çocuðu olarak dünyaya gelen bir kýz çocuðunun, lümün kalan kýsýmlarýnda ekonomik baþarý ve eðitim �zmir’in merkezinde zengin ve eðitimli birer anne- baþarýsý olarak ifade edebileceðimiz iki sonuç için fýrsat babanýn oðlu olarak dünyaya gelen bir çocukla, yaþamda eþitsizliðine dair nicel tahminleri sunuyoruz. baþarýlý olmak için ayný olasýlýða sahip olduðu bir toplumdur. Ekonomik Fýrsat Eþitsizliði 14. Burada kullanýlan eþitlik kavramý ile, tek baþýna 17. Ekonomik fýrsat eþitsizliðinin analizi için, bir bireyin sonuçlardan ziyade fýrsatlar vurgulanmaktadýr. kontrolü dýþýndaki faktörler olarak deðerlendirilebilecek Sonuçlardaki eþitlik, tüm çocuklarýn on beþ yaþýndaki altý koþul tanýmlayabiliriz. Bu altý koþul, veri kaynaðýmýz okuma puanlarýnýn ayný derecede yüksek olmasý, zenginliðin homojen bir þekilde daðýlmasý, veya ortalama olan Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý’nda (TNSA) yaþam süresinin toplumun tüm bireyleri için ayný olmasý mevcut bilgilere göre belirlenmiþtir. TNSA’da, 15-49 gerektiðini ima edebilir, ancak bu tür sonuçlar ayný yaþ arasýndaki daha önce evlenmiþ tüm kadýnlar için zamanda büyük ölçüde kiþinin kendi çabalarýna, bu deðiþken veriler toplanmýþtýr. Burada belirtmemiz inisiyatiflerine ve þansýna baðlýdýr. Örneðin, yaþam tarzý gereken önemli bir husus, Türkiye’deki tüm hanehalk- kararlarý (sigara içip içmeme gibi) bireyin beklenen larýnýn yüzde 80’den fazlasýnda daha önce evlenmiþ en yaþam süresinin önemli bir belirleyicisi olacaktýr. az bir kadýnýn olduðu, dolayýsýyla anketin nüfusun 16 Ayrýca, yenilikçilik ve ilerleme için toplumlarda oldukça büyük bir kesimini kapsadýðýdýr. Deðerlen- (öðrenme, eðitim ve çalýþma yönünde) gayretlerin dirdiðimiz koþullar arasýnda; kadýnýn doðum yeri ödüllendirilmesi de gereklidir. (kýrsal/kentsel alan ve bölge), babasýnýn ve annesinin eðitim durumu, ailedeki kardeþ sayýsý ve büyüme çaðýnda 15. Bununla birlikte, fýrsat eþitliði kavramý, eðitim gibi ailede konuþulan dil yer almaktadýr. temel kamu hizmetlerine herkesin eriþimini saðlamak- tan çok daha fazlasýný ifade eder. Raporun ilerleyen bö- 18. Doðum zamanýndaki bu koþullar ile hayatýn ilerleyen lümlerinde göreceðimiz üzere, Türkiye toplumunda bu- aþamalarýnda ortaya çýkan sonuçlar arasýndaki iliþkiler, 15 Roemer (1998). 16 Örnekleme hangi hanehalklarýnýn dahil edildiði ve hangilerinin dahil edilmediði ile ilgili bir analizin yer aldýðý Not 1’e bakýnýz. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 6 hem doðrudan hem de karmaþýk olabilir. Bu koþullarýn iliþkiyi göstermektedir. Örneðin, panel A en az varlýklý toplu etkisini deðerlendirmeyi amaçlamakla birlikte, hanehalklarýndaki kadýnlarýn yüzde 85’inin kýrsal bunlarýn her birinin yaþam fýrsatlarýný tek tek nasýl alanlarda doðduðunu, bugün varlýklý ailelerde yaþayan etkilediðini anlamayý amaçlamýyoruz. Örneðin doðum kadýnlar için bu oranýn sadece yaklaþýk yüzde 20 yeri, önemini birçok kanal yoluyla gösterebilir: olduðunu göstermektedir. Bu panelin hanehalkýnda ulaþýlabilen saðlýk ve eðitim hizmetlerinin niceliði ve daha önce evlenmiþ kadýnlarýn doðum yerini gösterdiðini, niteliði; kanalizasyon ve (saðlýk risklerini azaltan) temiz aile üyelerinin þu anda yaþadýðý yeri göstermediðini su veya (bilgiye eriþimi etkileyen, karanlýk saatlerde belirtmekte fayda vardýr. okuma ve iletiþime imkan veren) elektrik gibi kamu hizmetlerine eriþim; istihdam ve gelir getirici faaliyetleri 21. Diðer koþullar ile hanehalký varlýk durumu arasýnda saðlamasý münasebetiyle, piyasalar ile baðlantý; veya da benzer þekilde yakýn bir iliþki görülmektedir. Bu, çocukluk ve yetiþkinlik dönemi boyunca destek ve anne ve babanýn eðitim durumu için özellikle önemlidir teþvik saðlayacak güçlü ailevi ve toplumsal aðlarýn (panel C ve D). Bu iki panelin þeklinin karþýlaþtýrýlmasý bulunmasý gibi koþullar doðum yeri ile baðlantýlýdýr. da, Türkiye’de bir önceki neslin cinsiyete göre eðitim Benzer þekilde, eðer bir coðrafi bölge geniþ anlamda durumunun önemli derecede farklýlýk gösterdiðini ortaya toplum tarafýndan belirli özellikler ile anýlýyorsa, doðum koymaktadýr: burada gösterilen ‘anne-baba nesli’ (veya yeri yaþamýn ilerleyen dönemlerinde olumlu veya bugünkü çocuklarýn büyükannelerinin-büyükbabalarýnýn olumsuz ayrýmcýlýk ile de iliþkilendirilebilir. 17 nesli) yaklaþýk olarak 1940 ile 1970 arasýnda doðmuþtur. O nesilde ilkokul diplomasýna sahip olmayan kadýnlarýn 19. Analizimize, ekonomik sonuçlarý etkileyecek birçok payý, ayný nesilden erkeklere göre çok daha yüksektir. 19 koþuldan sadece bazýlarýný dahil edebildik, dolayýsýyla sunulan tahminler Türk toplumunda bugün mevcut olan 22. Tüm bu koþullarýn önemini birlikte deðerlen- asgari fýrsat eþitsizliðini gösterdiðinden, eþitsizliðin alt dirdiðimizde, Türkiye’de varlýk daðýlýmýndaki farklarýn limitleri olarak deðerlendirilebilir. Örneðin, daha önce en az üçte birinin fýrsat eþitsizliklerinden kaynaklandýðý evlenmiþ kadýnýn kocasý ile ilgili bilgileri (doðum yeri, sonucuna ulaþtýk. (Grafik 6) Tüm koþullarý analize dahil kocasýnýn eðitim durumu, vs.) veya kadýnýn ve kocasýnýn edemediðimizden, bu iyimser bir tahmindir ve fýrsat doðduðu ailenin hanehalký geliri ve varlýk durumu ile eþitsizliðinin payýnýn daha yüksek olmasý ihtimali ilgili bilgileri analizimize dahil edemedik. Fýrsatlar büyüktür. Uygulanan teknikler, ‘koþullara’, dolayýsýyla üzerindeki etkilerinden dolayý, bu tür koþullar da dahil fýrsat eþitsizliklerine baðlý varlýk (hanehalký refahý) edilseydi, Türkiye’de ölçülen fýrsat eþitsizliði daha 20 eþitsizliðinin payýný deðerlendirmektedir. Bu baðlamda, yüksek çýkacaktý. doðumdan kaynaklanan koþullarýn yaþamýn akýþý üzerinde güçlü bir etkisi olduðu sonucuna ulaþtýk. Diðer 20. Türkiye’de, hanehalkýnýn varlýk durumu ve ölçülen ülkeler için yapýlmýþ ve Türkiye’yi uluslararasý düzeyde koþullar arasýnda yakýn bir iliþki mevcuttur. Varlýk du- karþýlaþtýrmamýza olanak tanýyacak analizler sýnýrlýdýr, rumunu, hanehalkýnýn sahip olduðu dayanýklý tüketim kabaca bir gösterge olarak, Türkiye, uzun süre mallarý (bisikletten traktöre, buzdolabýndan klimaya kadar), eþitsizliklerle ön plana çýkan bir kýta olan Latin Amerika konut koþullarý (büyüklük, yapý malzemesi) ve kamu ülkelerinin nispeten dengeli/ ýlýmlý ucunda görün- 18 21 hizmetleri gibi olanaklara eriþim yoluyla deðerlendirdik. mektedir. Varlýk durumu ile koþullar arasýndaki iliþkiler Grafik 5’te gösterilmektedir. Grafikteki her bir panel -soldan saða 23. Farklý koþullarýn göreceli önemlerini incelerken, bölge doðru “en az varlýklý”dan “en varlýklý”ya kadar- hanehalký ve anne-baba eðitiminin diðer koþullardan çok daha ön varlýðý ile belirli bir koþul arasýndaki iliþkiyi göstermektedir. plana çýktýðýný tespit ettik. Bu payýn bileþimine baktýðýmýzda 22 Keskin bir þekilde aþaðýya doðru kývrýlan eðri, güçlü bir (ki bu dikkatli bir þekilde yorumlanmalýdýr ), doðum böl- 17 Özellikle mekansal deðiþkenlerin yoksulluk ve beþeri geliþimi nasýl etkilediði ile ilgili çalýþmalar olmak üzere, bu çalýþmalarýn yakýn zamanlý bir incelemesi için, bakýnýz Wietzke (2009). 18 Ferreira ve diðerleri (2009), varlýk deðiþkenini tanýmlamak için Filmer ve Pritchett (2001) tarafýndan geliþtirilen yöntemi esas almýþtýr. 19 Bu hesaplama için ilkokulun eski tanýmýný (beþ yýl) kullandýk. 20 Bakýnýz Teknik Not 2. 21 Bakýnýz Ferreira ve diðerleri (2009) ve Paes de Barros ve diðerleri (2009) 22 Hesaplamalar ve yöntem ile ilgili ayrýntýlar için; bakýnýz Teknik Not 3 ve Ferraira ve diðerleri (2009). Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 7 Grafik 5: Hanehalkýnýn varlýk durumu ve koþullar, 2004 A. Doðum Yerine Göre B. Doðum Bölgesine Göre Batý Kentsel �ç Kýrsal Doðu En az varlýklý Varlýk Ondalýk Dilimleri En varlýklý En az varlýklý Varlýk Ondalýk Dilimleri En varlýklý C. Annenin Eðitim Durumuna Göre D. Babanýn Eðitim Durumuna Göre Yüksek Yüksek Orta Orta �lk �lk Diplomasýz Diplomasýz En az varlýklý Varlýk Ondalýk Dilimleri En varlýklý En az varlýklý Varlýk Ondalýk Dilimleri En varlýklý E. Birinci Dile Göre F. Kardeþ Sayýsýna Göre 5’ten az Türkçe Türkçe Olmayan 5’ten fazla En az varlýklý Varlýk Ondalýk Dilimleri En varlýklý En az varlýklý Varlýk Ondalýk Dilimleri En varlýklý Kaynak: Ferreira ve diðerleri (2009)’a dayalý Dünya Bankasý hesaplamalarý. Grafik 6: Türkiye’de Varlýk Daðýlýmýnda Fýrsat Eþitsizlikleri birçok þekilde etkileyebilmektedir, söz gelimi kamu hizmetlerinin (eðitim hizmetleri dahil) eriþilebilirliði, güvenilirliði ve kalitesi ile piyasalar ile baðlantý ve Eþitsizliðin çaba þans ve bilgiye eriþim doðum yeri ile baðlantýlý bulunmuþtur. ölçülemeyen koþullara Doðum yerinin ardýndan, annenin ve babanýn eðitimi atfedilebilecek bölümü (üst sýnýr) –ki bu sosyoekonomik durum ile yakýndan iliþkilidir- benzer þekilde önemli koþul faktörleri olarak ortaya çýkmaktadýr. Bu üç faktör tek baþýna ülkedeki varlýk Eþitsizliðin “koþullara” ve fýrsatlara atfedilebilecek daðýlýmý ile iliþkili fýrsat eþitsizliðinin üçte ikisini açýkla- bölümü (alt sýnýr) maktadýr. Ana dil, kardeþ sayýsý ve doðulan coðrafi böl- ge bunlarý daha az önem düzeyi ile takip etmektedir. Kaynak: Ferreira ve diðerleri (2009). 24. Türk toplumunun fýrsat profili, doðumdaki farklý dýþsal koþullarýn ne kadar yaygýn olduðunu gösterebilir. gesinin (kýrsal veya kentsel olarak) fýrsatlarý etkileyen en Fýrsat profili, tüm koþullar kullanýlarak ve nüfus gruplarý önemli faktör olduðunu görüyoruz. Bulunulan bölge, tanýmlanarak oluþturulur. Örneðin, evlenmiþ kadýn bugün Türkiye’deki varlýk (refah) daðýlýmý eþitsizliðini üyeleri, ülkenin batýsýndaki kýrsal bölgelerde doðan ve Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 8 ebeveynlerin ortaöðretimi tamamlamýþ olduðu ve Türkçe (en az avantajlý) dilimde, daha önce evlenmiþ kadýnlarýn konuþulan bütün hanehalklarý, bu þekilde oluþturulan yüzde 99’unun (3’ünün) kentsel alanlarda, ve yaklaþýk bir nüfus grubu olabilir. Bu gruplar daha sonra, gözlenen üçte ikisinin (yüzde 4’ünün) ülkenin batý bölgelerinde hanehalký varlýk durumu bilgisi kullanýlarak nüfusun doðduðunu tespit ettik. Bunlarýn yüzde 94 (yüzde 12) gibi en az avantajlý ve en fazla avantajlý yüzde onluk dilimleri oldukça yüksek bir kýsmý en az ilkokul diplomasýna sahip dahil edilecek þekilde biraraya getirtilebilir. Bu durumda, eðitimli bir anneye ve yüzde 99,7’si (yüzde 19), yani ‘en az avantajlý’ yüzde onluk dilim, doðumdaki dýþsal neredeyse tamamý en az ilkokul mezunu bir babaya sahiptir. koþullara dayalý olarak varlýk edinme konusunda en az 23 Ayrýca, yüzde 98’inin (yüzde 9) çocukluðundaki anadili fýrsata sahip nüfusu içerecektir. Türkçedir ve yüzde 85’i (yüzde 4’ü) üç veya daha az kar- 25. Farklý fýrsat dilimlerinde, belirli koþullarýn ciddi deþe sahiptir. Dolayýsýyla, Türkiye’deki fýrsat eþitsizlikleri- ölçüde yoðunlaþtýðýný tespit ettik, yani bir grup hane- nin büyük bir payýný açýklayacak bazý dýþsal koþullarý halkýnda dezavantaj ile iliþkili koþullar yoðunlaþmýþ bulmuþ olmakla birlikte, diðer koþullar (coðrafi bölge durumda. Grafik 7’de görüldüðü gibi, en fazla avantajlý dahil) ile örtüþme yüksektir. Grafik 7: En Avantajlý ve En Dezavantajlý Nüfus Gruplarý için Fýrsat Profili, 2004 (yüzde) Not: Koþullar daha önce evlenmiþ kadýnlar için tanýmlanmýþtýr. Kaynak: Ferreira ve diðerleri (2009). Bakýnýz Teknik Not: 4 Eðitim Baþarýsýnda Fýrsat Eþitsizliði bazý varlýk (zenginlik) deðiþkenleri ile ilgili bilgiler kaydedilmiþtir. 26. Þimdi doðumdaki dýþsal koþullarýn ekonomik olmayan bir sonucu, yani eðitim baþarýsýný nasýl 27. Varlýk daðýlýmý ile ilgili sonuçlara benzer olarak, 24 etkilediði üzerinde duracaðýz. Bu amaçla, fýrsat genel öðrenci baþarýsýndaki farklýlýklarýn dörtte biri ile eþitsizliði kavramý, okuma, matematik ve fen alanla- üçte biri arasýnda bir oranýn altta yatan fýrsat eþitsizliðine rýndaki standartlaþtýrýlmýþ testleri kaydeden 2006 yýlý baðlanabileceðini bulduk. Tüm koþullar birlikte düþü- Uluslararasý Öðrenci Deðerlendirme Programý’ndan nüldüðünde ve sabit tutulduðunda, aile geçmiþi eðitim (PISA) elde edilen sonuçlara uygulanabilir. Bu yöntem baþarýsýndaki bu eþitsizliðin baskýn kaynaðý olarak Türkiye’de 15 yaþ grubundaki büyük bir öðrenci ortaya çýkmaktadýr: fýrsat eþitsizliðinin dörtte üçü ile örneklemine uygulanmýþtýr ve buna paralel olarak beþte dördü arasýnda bir oraný, öðrencilerin ailelerinde öðrencinin cinsiyeti, okulunun bulunduðu yer ve bölge, anne-baba eðitimi, mülkiyet durumu ve baba mes- aile geçmiþi (babanýn mesleði, anne-baba eðitimi) ve leði gibi sosyo-ekonomik deðiþkenlere baðlanabilir. 23 Bakýnýz Teknik Not 4. 24 Bakýnýz Ferreira ve Gignoux (2009). Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 9 28. Hem doðum yeri hem de bölgeden oluþan mekansal inceleyeceðiz. Türk toplumunun bugünkü sosyal ve deðiþkenler fýrsat eþitsizliðinin yaklaþýk beþte birini ekonomik hayatý ile kýrk veya elli yýl önceki halini karþý- açýklamaktadýr. Aile geçmiþi gibi diðer deðiþkenler dikkate laþtýrdýðýmýzda, kentsel ve kýrsal yaþam ve geçim tarzlarý, alýndýðýnda bile, Doðuda veya kýrsal alanlarda yer alan vs. açýsýndan çok büyük dönüþümlerin yaþandýðýný okullarda daha düþük test puanlarý kaydedilmiþtir. Ancak söyleyebiliriz. Ancak bu tür dönüþümlere raðmen bu Rapor bu mekansal deðiþkenler Türkiye’de baþarýdaki eþitsizliðin büyükannelerin ve büyükbabalarýn -yaklaþýk kýrk veya elli fýrsatla açýklanabilecek asgari payýnýn en çok beþte birine yýl önce aldýklarý eðitim düzeyi ile ölçülen- sosyoekonomik denk gelmektedir. Okuma ve fen bilimleri bakýmýndan, durumu ile bugün torunlarýnýn refahlarý ve yaþamda baþarýlý kýrsal-kentsel ayrýmý, geniþ bölgesel lokasyonun da önüne olma olasýlýðý arasýnda güçlü bir bað olduðunu ortaya 26 geçmiþtir, bu da ekonomik fýrsat eþitsizliðini belirleyen koymaktadýr. faktörlere dair sonuçlarla benzerlik arz etmektedir. Tablo 1: Çocuklarýn Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarý 29. Cinsiyet okullaþma ile iliþkili kilit bir faktör olarak Anneanne- Annenin Dedenin ortaya çýkarken, daha sonra açýklayacaðýmýz üzere, Doðum Yeri Eðitimi (okula kaydolduktan sonraki) baþarýnýn önemli bir Nesiller Arasý Düþük belirleyicisi deðildir. 2006 PISA sonuçlarýna göre kýzlar Fýrsat Grubu Kýrsal Doðu �lkokuldan (NADFG) düþük okumada erkeklerden (önemli ölçüde) daha iyi bir performans sergilerken, matematikte biraz daha düþük Nesiller Arasý Yüksek En az 25 Fýrsat Grubu Kentsel ilkokul bir performans göstermiþtir. Genel anlamda, PISA (NAYFG) Batý/�ç mezunu sonuçlarýna göre, kýzlarýn okula devam etmeleri halinde Kaynak: DB varsayýmlarý. erkeklerden daha kötü bir performans sergilediði yönünde bir kanýt bulunmamaktadýr. 32. Bunu daha net bir þekilde göstermek amacýyla, fýrsatlarýn nesiller arasý geçiþini izlemek için iki grup 30. Bu bulgular, Eðitim Reformu Giriþimi tarafýndan oluþturduk. Yukarýdaki analiz, varlýk eþitsizliðinin en kýsa süre önce yayýnlanan eðitimde eþitlik analizindeki büyük fýrsat payýný açýklayan koþullar olarak doðum bulgularý (ERG, 2009) desteklemektedir. ERG raporu alanýnýn (kýrsal/kentsel) ve anne-baba eðitiminin önemini öðrencilerin sosyo-ekonomik durumlarýna göre orta- vurgulamýþtý. Eðitim de dahil olmak üzere, ailenin sosyo- öðretim düzeyinde farklý kalitedeki okullara ayrýldýklarýný ekonomik durumu, eðitim baþarýsý analizinde de en önemli ve bu ayrýmýn temelde dezavantajlý çocuklar için okul etken olarak ortaya çýkmýþtýr. Bu sonuçlar hem alan hem öncesi eðitime ve kaliteli ilköðretime eriþimin olmayý- de bölge gibi mekansal deðiþkenlerin de önemli olduðunu, þýndan kaynaklandýðýný göstermektedir. (Anadolu liseleri, ancak bunlarýn etkisinin sosyo-ekonomik duruma göre genel liseler, meslek liseleri, çok programlý liseler gibi) daha düþük olduðunu göstermiþtir. Bu bulgulara ve fýrsat Ortaöðretim kurumlarýnýn türlerinin üniversiteye giriþ profillerinin analizinde gözlemlenen örüntülere dayalý –ve gelecekte daha yüksek kazanç- bakýmýndan önemli olarak, anneleri doðuda kýrsal bir alanda doðan ve hem bir belirleyici olduðu göz önüne alýndýðýnda, ERG anneannesi hem de dedesi ilkokulu tamamlamamýþ mevcut yapýsý ile eðitim sisteminin sosyal hareketliliði çocuklarý Nesiller Arasý Düþük Fýrsat Grubu (NADFG) kýsýtladýðý ve tüm çocuklar için eþit fýrsatlar sunmadýðý olarak tanýmladýk. Öte yandan, anneleri Türkiye’nin Batý sonucuna varmaktadýr. veya �ç bölgelerinde kentsel bir alanda doðmuþ olan ve hem anneannesi hem de dedesi en az ilkokul mezunu olan Büyükanne-Büyükbabalar ve Torunlar çocuklarý Nesiller Arasý Yüksek Fýrsat Grubu (NAYFG) olarak tanýmladýk (bakýnýz Tablo 1). 31. Þimdi, gözlenen fýrsat eþitsizliklerinin bugünün çocuklarýný etkileyip etkilemediðini, dolayýsýyla bu eþit- 33. Nesiller arasý düþük fýrsat grubunda yer alan çocuk- sizliklerin nesiller arasýnda ne derecede intikal ettiðini larýn nesilleri ile anneannelerinin-büyükbabalarýnýn 25 Kýzlarýn okuma sonuçlarýnda daha iyi performans sergilemesi, orta öðrenim düzeyinde kýzlarýn okul terk oranlarýnýn daha yüksek olmasýyla ilgili olabilir. Daha kötü performans sergileyen kýzlarýn orta öðretim düzeyindeki okul terk oranlarý artarsa geriye kalanlarýn ortalama puaný yükselir. 26 TNSA anketinin sadece daha önce evlenmiþ kadýnlarýn koþul deðiþkenleri ile ilgili verileri içerdiði düþünüldüðünde, sadece anne tarafýndaki büyükanneler-büyükbabalar ile torunlarý arsýndaki iliþkileri inceleyebildik. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 10 nesli arasýnda önemli deðiþimler meydana gelmiþtir. Grafik 8: NADFG ve NAYFG için Yaþa Göre Boy Ölçüleri Bunlardan en önemlisi halihazýrda yaþanan yer ile ilgilidir. NADFG grubundaki anneannelerin tümü kýzlarýný ülkenin doðu bölgelerinde kýrsal alanda doðurmuþ olmasýna raðmen, geçmiþ on yýllarda yaþanan yoðun göçün bir Kernel Yoðunluðu sonucu olarak, torunlarýnýn neslinin halihazýrda yaþadýðý yer çok daha daðýnýktýr (Tablo 2). NADFG grubundaki çocuklarýn yaklaþýk yüzde 50’si bugün Türkiye’nin doðu bölgelerinde kýrsal kesimde yaþamaktadýr, ancak yüzde 30’luk bir bölüm ise kentsel alanlara taþýnmýþ olmakla birlikte hala doðuda bulunmaktadýr. Ortalama deðerden standart sapmalar annelerin en düþük fýrsat grubu annelerin en yüksek fýrsat grubu Tablo 2: Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarý ve Çocuklarýn Mevcut Yaþadýðý Not: TNSA 2004’e dayalý Dünya Bankasý hesaplamalarý Yerler, yüzde Doðu Kýrsal Doðu Kentsel Batý/�ç Kentsel Batý/�ç Kýrsal Toplam yüzde 11’inin annesinin ana dili Türkçedir; NAYFG grubunda ise bu oran yüzde 98’dir. NADFG 50 30 18 2 100 NAYFG 3 0 90 7 100 36. Nesiller arasý fýrsat gruplarý ile, günümüz çocuklarýnýn refahý arasýnda önemli bir paralellik tespit ettik. En göze Kaynak: TNSA 2004’e dayalý Dünya Bankasý hesaplamalarý (2004) çarpan sonuç, 2004 yýlýnda çocuk yoksulluðu ile nesiller arasý fýrsat gruplarý arasýndaki yakýn iliþkidir: NADFG 34. Her iki gruptaki çocuklarýn anne-babalarýnýn eðitim grubunda çocuk yoksulluðu yüzde 78 iken, NAYFG seviyesini incelediðimizde, nesiller arasýnda eðitim grubunda yaklaþýk yüzde 4,4’tür, buna göre iki grup arasýnda seviyesi açýsýndan ciddi oranda birbirinin devamý gibi on sekiz kat fark bulunmaktadýr. NADFG grubunun farklý görünen sonuçlar farkediliyor. Tablo 3’te, NADFG alt gruplarý için yoksulluk risklerini incelediðimizde, grubunda özellikle kadýnlar arasýnda eðitim seviyesinde Türkiye’nin Batý ve �ç bölgelerindeki kentsel alanlara göç ilerlemenin sýnýrlý olduðu görülüyor: NADFG grubundaki eden ailelerin yoksulluk riskinin (yüzde 40), kendi günümüz çocuklarýnýn üçte ikisinin annesi ilkokul mezunu bölgelerinde kalan ailelerin yoksulluk riskinden (Doðudaki deðildir, dolayýsýyla bu kadýnlar eðitim seviyesinde kendi kýrsal alanlarda yüzde 89, Doðudaki kentsel alanlarda annelerine göre ilerleme kaydedememiþtir. Çocuklarýn yüzde 73) daha düþük olduðunu, ancak yine de Doðu babalarýnýn önemli bir oraný ilkokulu tamamlamýþtýr, bölgeleri dýþýndaki ortalama kentsel yoksulluk oranýn- ancak yine de yüzde 80’den fazlasý ortaokulu tamam- dan neredeyse üç kat daha yüksek olduðunu bulduk. lamamýþtýr. Dolayýsýyla, bölgesel göç dezavantajý azaltmakta ancak Tablo 3: Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarý ve Büyükanne-Büyükbaba ortadan kaldýrmamaktadýr. Fýrsatlar iyileþmektedir ancak ve Anne-Babanýn Eðitim Düzeyleri, yüzde �kinci Bölümde gördüðümüz gibi bu iyileþme Türk toplu- �lkokuldan düþük/ �lk Orta Yüksek munun istediði hýzda gerçekleþmemektedir. okuma-yazma Toplam bilmiyor Öðretim Öðretim Öðretim NADFG 68 31 1 0 100 37. Büyüme geriliði ile ilgili sonuçlar da ayný derecede çocuðun annesi çocuðun babasý 23 61 14 2 100 öne çýkmaktadýr. Beþ yaþ altýndaki yüz çocuktan NADFG NAYFG grubundaki 27’sinin boyu yaþa göre kýsadýr, bu durum çocuðun annesi 0 31 51 18 100 yetersiz beslenmenin uzun vadeli etkilerini göstermek- çocuðun babasý 0 20 55 24 100 tedir. NAYFG grubunda ise yüz çocuktan sadece dördü Kaynak: TNSA 2004’e dayalý Dünya Bankasý hesaplamalarý (2004) bu belirtileri göstermektedir. Grafik 8, iki farklý gruptaki çocuklarýn büyüme süreçlerinin ne kadar farklý olduðunu 35. �ki grup yaklaþýk olarak birbiri ile eþit büyüklüktedir. göstermektedir. Dikey eksen, daðýlýmýn yoðunluðunu, Analizimizin baz yýlý olan 2004 itibariyle NADFG grubu- yani kaç çocuðun belirli bir boya ulaþtýðýný, yatay eksen nun oraný, çocuklarýn yüzde 14’ünün biraz üzerindedir, ise çocuklarýn ulaþtýklarý gerçek boyu, ‘0’ deðeri yaþa NAYFG grubu ise yüzde 16’ya yakýndýr. Fýrsat profilini göre beklenen normal boyu göstermektedir. �ki eðri- incelerken gördüðümüz üzere, koþullar arasýnda büyük nin önemli ölçüde farklýlaþtýðýný görüyoruz; ölçekte bir baðlantý vardýr. NADFG grubundaki çocuklarýn yaklaþýk NAYFG grubunun eðrisi sað tarafa doðru yükselmektedir Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 11 ve bu normal büyüme performansýný göstermektedir. Öte sütunlar) büyüme geriliði görülmesi olasýlýðý Türkiye’deki yandan, NADFG grubunun eðrisi ise daha çok sola ortalama büyüme geriliði düzeyinden 1,5 kat daha kaymaktadýr ve bu durum çok sayýda çocuðun performan- yüksektir. sýnýn normal büyüme performansýnýn altýnda olduðunu göstermektedir. 39. Ayrýca, fýrsatlarýn nesiller arasýndaki intikalinin kýzlarý daha fazla etkilediðini gördük. NADFG grubu içerisinde, 38. Çalýþmamýzda fýrsat eksikliðinin nesilden nesile küçük kýzlarýn erken yetersiz beslenme belirtileri gösterme geçtiðini ve bugün Türkiye’de dezavantajlý çocuklarýn olasýlýðý erkeklerden daha yüksektir: kýzlarýn büyüme geliþim potansiyelini ciddi ölçüde etkilediði sonucuna geriliði oraný (yüzde 30’un üzerinde), erkek kardeþlerine ulaþtýk. Grafik 9, yoksulluk ve büyüme geriliði riskleri (yüzde 23) göre üçte bir oranýnda daha yüksektir. Büyüme bakýmýndan nesiller arasý fýrsat gruplarý arasýndaki farký geriliðinin çocuklar için akut riskin erken iþaretlerinden göstermektedir. Büyüme geriliði, ülkeler arasý araþtýrma- birisi olduðu göz önüne alýndýðýnda, bu sonuç özellikle lara göre çocuklarýn biliþsel geliþim potansiyeline tam 28 endiþe vericidir. Çocuk geliþimindeki gidiþat, eðitimde olarak ulaþmalarýný engelleyen en önemli akut risk 27 de farklýlaþmaya devam etmektedir: nesiller arasý düþük faktörleri arasýndadýr. Grafikte görüldüðü gibi, 2004 fýrsat grubunda (NADFG), 7-15 yaþ arasý kýzlarýn okul- yýlýnda NADFG grubunda doðan bir çocukta (kýrmýzý laþma olasýlýðý yüzde 68 iken, bu oran erkekler için nere- deyse yaklaþýk yüzde 90 idi. Grafik 9: Nesiller Arasý Fýrsat Gruplarýna Göre Çocuk Yoksulluðu ve Büyüme Geriliðinde Görülen Nispi Risk Oraný, 2004 40. Dolayýsýyla, eþitsizliðin nesilden nesile geçiþ zinci- rinin kýrýlmasý çabalarýnda, Türk toplumundaki dezavantajlý kýzlarýn desteklenmesi üzerinde özellikle odaklanýlmasý gerekmektedir. Sosyo-ekonomik geçmiþ- leri ve doðumdaki diðer koþullarý düþünüldüðünde, dezavantajlý kýzlarýn düþük fýrsatlar ve yoksulluk sar- malýnda kaybeden taraf olma olasýlýðý daha yüksektir. Dolayýsýyla, dezavantajlý kýzlarýn, geliþim potansiyelle- rine ulaþabilmeleri için hem eðitim açýsýndan hem de diðer açýlardan desteklenmesi, gelecekte kendi çocukla- Not: 5 yaþ ve altý tüm çocuklardaki ortalama insidansa göre risk rýnýn doðduktan sonra karþýlaþacaklarý sosyoekonomik Kaynak: Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasýna (2003-2004) dayalý olarak DB hesaplamalarý koþullarýn iyileþtirilmesi bakýmýndan yararlý olacaktýr. 4. Çocuk Geliþimi ve Çocuklarýn Karþýlaþtýðý Riskler Eþitsizliðin nesiller arasý geçiþinin bugün Türkiye’nin Daha sonra, çocuk geliþiminin farklý boyutlarý açýsýndan, en genç neslini ciddi ölçüde etkilediði yönündeki bulgumuz yoksulluk ve fýrsat gruplarýna göre çocuk geliþiminin çerçevesinde, çocuklarýn fýrsatlarýnýn küçük yaþlardan haritasý çýkarýlacaktýr. Son olarak, Türkiye’nin çeþitli itibaren nasýl geliþtiðini ve dýþsal koþullarýn yaþam boyutlar bakýmýndan benzer ülkelerin gerisinde olduðu fýrsatlarý üzerindeki etkisini azaltmaya katkýda buluna- göz önüne alýndýðýnda, uluslararasý karþýlaþtýrmalar bilecek politikalarýn olup olmadýðýný anlamamýz gerek- Türkiye’nin çocuk geliþimine dair halihazýrdaki kararlý mektedir. Bu bölüm, Türkiye’deki çocuklarýn refah hedeflerinin yerinde olduðunu göstermektedir. durumuna daha derinlemesine bir bakýþ sunmaktadýr. Fýrsat gruplarý arasýnda çocuklarýn yoksulluk içerisinde Çocuk Yoksulluðu büyüme olasýlýklarýndaki keskin farktan dolayý, bu bölümde ilk olarak çocuk yoksulluðu ele alýnacaktýr. 41. Nesiller arasý fýrsat profilinin çocuk yoksulluðu ile 27 Grantham-McGretor ve diðerleri (2007) ve Walker ve diðerleri (2007) 28 Ayrýca, çok deðiþkenli regresyon analizinde çocuk eriþimini ve sonuçlarýný koþul deðiþkenlerine baðladýðýmýzda, kýzlarýn aþýlanma ve týbbi tedavi alma olasýlýðýnýn erkeklerden çok daha düþük olduðunu bulduk. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 12 çok yakýndan iliþkili olduðu düþünüldüðünde, bugünün iyileþmelerden en az yararlanan grup çocuklar olmuþtur. çocuklarý için yaþam fýrsatlarýnýn önemli göstergelerinden Grafik 10 çocuklarýn nispi yoksulluk oranýný, yani birisi yoksulluk durumlarýdýr. Yoksulluðun hanehalký çocuklarýn Türk toplumundaki diðer tüm yaþ gruplarýna düzeyinde tanýmlandýðý ve çocuklarýn hanehalklarýnýn gelir nazaran yoksul olma riskini ölçmektedir. 2003 ile 2006 veya varlýklarýna katkýda bulunmadýklarý göz önüne yýllarý arasýnda, 0-5 yaþ arasýndaki çocuklarýn nispi alýndýðýnda, yoksulluk küçük yaþlardaki çocuklar için yoksulluk riski hafif bir þekilde artýþ göstermiþ, 6-14 gerçekten bir koþuldur. Ülkeler arasý araþtýrmalar yoksul- yaþ arasý çocuklarýn riski ise oldukça ciddi bir þekilde luðun çocuklardaki geliþim gecikmesinin en önemli faktör- artmýþtýr. lerinden birisi olduðunu ortaya koymuþtur. Yoksulluk, çocuk refahýna doðrudan tesir edebilecek çeþitli deðiþkenler 44. Bu rapor çerçevesinde yapýlan tahminlere göre, ile iliþkilendirilmiþtir, þöyle ki, büyüme gecikmesine yol Türkiye’nin bugün yaþadýðý ekonomik durgunluk sebebiyle açabilecek yetersiz beslenme, yetersiz saðlýk önlemleri en fazla yoksulluða düþme riski taþýyan nüfus grubu yine ve hijyen olanaklarý bu deðiþkenlerden bazýlarýdýr. Benzer çocuklardýr. Genel ekonomik durgunluðu ekonominin þekilde, yoksulluk ebeveyn stresi, özellikle de annenin farklý sektörlerindeki istihdam azalmasý ile iliþkilendiren stres seviyesi, ebeveynlerin düþük eðitim seviyesi ve daha bir simülasyon modeline dayalý olarak, yoksulluktaki 29 düþük biliþsel uyarým ile de iliþkilendirilmiþtir. potansiyel artýþ büyük oranda 0-14 yaþ grubundaki çocuk- larda görülebilir. Grafik 11’de gösterildiði gibi, sisteme giren ilave yoksullarýn neredeyse üçte birinin 14 yaþ Grafik 10: Yaþ Grubuna Göre Nispi Yoksulluk Riski, 2003 ve 2006 31 altýndaki çocuklardan oluþacaðýný tahmin etmekteyiz. Grafik 11: Yaþ Grubuna Göre Yoksullukta �lave Artýþ Oranlarýnýn Tahmini Daðýlýmý, 2009-2010 Nispi Yoksulluk Riski Yaþ Gruplarý Kaynak: Aran ve diðerleri (2009) baz alýnarak hesaplanmýþtýr. 42. 2006 yýlýnda, çocuk yoksulluðu Türkiye’deki diðer tüm yaþ gruplarýndan daha yüksekti. Hem küçük (0-5 yaþ Kaynak: Dünya Bankasý hesaplamalarý. Bakýnýz Teknik Not 5 arasý) hem de ileri yaþ grubundaki (6-14 yaþ arasý) çocuklar, dörtte birlik bir yoksulluk oraný ile tüm yaþ gruplarýndan daha yüksek bir yoksulluk oraný sergilemekteydi. 2006 Çocuk Yoksulluðu ve Fýrsat Gruplarý yýlý itibariyle, Türkiye’deki tüm yoksullarýn yüzde 41’i (veya beþ milyondan fazlasý) on dört yaþ altýndaki 45. Erken çocukluk geliþimi araþtýrmalarýndan elde çocuklardý. Bunlarýn yaklaþýk 1,9 milyonu bebekler ve beþ 30 edilen bulgulara göre, çocuklarýn geliþim potansiyellerine yaþ altý çocuklardý. tam olarak ulaþmasýný engelleyebilecek olgu, çok boyutlu 32 43. 2003 ile 2006 arasýnda genel yoksulluk oranlarý fýrsat eksikliðidir. Fýrsat eksikliði bir çok farklý düþmüþ olmasýna raðmen, refah düzeyindeki bu kaynaktan doðabilir, buna yukarýda incelenenler (yani 29 Grantham-McGregor ve diðerleri (2007), s.62. 30 Aran ve diðerleri (2009)’a dayalý hesaplamalar, s. 35. 31 Hentschel ve Aran (2009)’a dayalý olarak. Bakýnýz Teknik Not 5. 32 Çeþitli risklerin kýsmi etkilerini tek tek ele almaktan ziyade çocuklar üzerindeki çok sayýdaki çevresel etkileri vurgulayan çocuk geliþimi ekolojik modeli, çocuklarýn geliþim potansiyellerine ulaþamama olasýlýðýný arttýran faktörün risklerin kümülatif kombinasyonu olduðunu göstermektedir (Shonkoff ve Meisels 2000). Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 13 yoksulluk, anne-baba eðitimi, cinsiyet, mekansal özellikler) ilgili akut risk faktörlerine, yani farklý çocuk gruplarýnýn ve tespit edilmesi daha zor faktörler (yani, ailenin veya geliþim açýsýndan gösterdiði farklarýn erken belirtilerine geniþ ailenin iþlevi, komþuluk desteði) dahildir. Çocuk- baktýk. Bunlar arasýnda düþük doðum aðýrlýðý, büyüme lar ayný anda çok sayýda fýrsattan yoksunsa, çocukluk geriliði ve biliþsel geliþim gecikmesi yer almaktadýr. Son geliþiminde sorun yaþanmasý ihtimali artacaktýr. olarak, fýrsat gruplarýna ve yoksulluða göre okula de- vam durumunun –hayatýn ilerleyen dönemlerinde-nasýl 46. Grafik 12’de sunulan basit bir ölçüm çerçevesini farklýlaþtýðýný ölçtük. Bu üç kriter, çocuk geliþimini takip kullanarak, birçok fýrsattan ayný anda yoksun olunmasý etmeye yönelik bir ölçüm çerçevesi oluþturmaktadýr; ancak durumunda, Türkiye’de çocuk geliþimini fýrsat eksikliði çocuk geliþimi çýktýlarýný ve sonuçlarýný baþka birçok faktör ile baðlantýlý bir þekilde inceledik. Öncelikle, çocukla- etkileyeceðinden dolayý nedenselliðin belirlenmesinde rýn saðlýk hizmetlerine eriþimi ile ilgili çeþitli göstergele- temkinli olmamýz gerekmektedir. Fýrsat yoksunluðu re (örneðin doðumun saðlýk personeli eþliðinde olmasý), ölçüleri ile ilgili olarak, nesiller arasý fýrsat gruplarý idari fonksiyonlara (örneðin doðum belgesi) ve biliþ- sýnýflandýrmamýzý (NADFG ve NAYFG) muhafaza ediyor 33 sel uyarým girdilerine baktýk. �kinci olarak, geliþim ile ve buna çocuk yoksulluðu durumunu ilave ediyoruz. Grafik 12: Çocuk Geliþimi Ölçüm Çerçevesi · doðum öncesi kontrol · Düþük doðum Risk Çocuk geliþimi · saðlýk personeli Çocuk geliþimi aðýrlýðý faktörlerinin · Erken okul terk eriþim eþliðinde doðum çýktý · Büyüme geriliði orta - uzun · Düþük Eðitim göstergeleri · iyot temini göstergeleri · Biliþsel geliþim vadeli etkileri düzeyi · Aþýlama gecikmesi · Doðum Belgesi · biliþsel uyarým Kaynak: Dünya Bankasý (2009b)’den uyarlanmýþtýr. Tablo 4: Fýrsat Durumuna Göre Çocuk Geliþiminde (�mkanlara) Eriþim ve Sonuç Göstergeleri, 2004, (Yüzde cinsinden) Çocuk Geliþimi Çocuklarýn imkanlara Eriþimi (girdi) Göstergeleri, yüzde Sonuçlarý, yüzde Doðum Saðlýk personeli öncesi eþliðinde olmayan Yetersiz Eksik Aþýlama Doðum Düþük Büyüme kontrol yok doðum �yot (�lk Yýl) Belgesi Yok Doðum Aðýrlýðý Geriliði Tüm çocuklar 24 21 50 48 16 11 12 -- yoksul 50 45 79 68 28 18 23 -- yoksul deðil 14 8 33 36 9 9 6 NADFG 54 56 81 75 28 22 27 -- yoksul 62 65 92 80 30 24 30 -- yoksul deðil 21 20 35 58 20 20 15 NAYFG 4 4 20 27 6 6 4 -- yoksul 25 18 55 55 33 mevcut deðil 14 -- yoksul deðil 3 3 19 26 5 6 4 Kaynak: TNSA 2004’e dayalý hesaplamalar. Bakýnýz Teknik Not 6. 33 Paes de Barros ve diðerleri (2009), temel hizmetlere bireysel eriþim oranlarý için uygulanabilecek yeni bir ölçüm aracý sunmaktadýr: �nsan Fýrsat Endeksi. Endeks hem (imkanlara) eriþim düzeylerini hem de nüfus içindeki daðýlýmlarýný tespit etmektedir ve yoksul ailelere -fýrsat yoksunluðundan muzdarip olma olasýlýðý daha yüksek olduðundan- daha fazla aðýrlýk vermektedir. Türkiye’de bundan sonra yapýlacak çalýþmalar -�nsan Fýrsat Endeksi kavramý esas alýnarak- hem bölgesel fýrsatlarý hem de zaman içindeki deðiþimleri ölçebilir. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 14 47. Temel (imkanlara) eriþim göstergelerinin Türkiye’de 49. Koç Universitesi tarafýndan yürütülen yeni bir fýrsat grubuna ve çocuk yoksulluk durumuna göre önemli çalýþma, çocuklarýn biliþsel geliþimi için gerekli girdilerin ölçüde farklýlaþtýðýný tespit ettik. Tablo 4’te 2004 yýlý sosyo ekonomik katmanlara göre önemli derecede için yoksul çocuklarýn ve NADFG ve NAYFG grupla- 34 deðiþtiðini göstermektedir. Bu verileri Tablo 4’te olduðu rýndaki çocuklarýn (imkanlara) eriþim göstergeleri sunul- gibi fýrsat grubu/yoksulluk boyutu bakýmýndan sunma maktadýr. Genel olarak, düþük fýrsat ortamlarýndaki imkanýmýz olmamasýna raðmen, sosyo-ekonomik katmanýn yoksul çocuklar temel saðlýk fonksiyonlarýna eriþim ba- ve çocuklarýn fýrsatlarýnýn yakýndan iliþkili olduðunu kýmýndan diðer gruplardan oldukça kötü durumdadýr gözlemledik. Grafik 13, çocuklarýn biliþsel öðrenme süre- ve bu durum çocuklar daha doðmadan önce baþlamak- cinin önemli girdilerinin (örneðin, dil uyarýmý, öðrenme tadýr: düþük fýrsat ortamlarýndaki annelerin üçte ikisi hamilelikleri sýrasýnda asgari doðum öncesi saðlýk hiz- materyallerinin bulunmasý) 3-4 yaþ çocuklarýn içinde metlerinden yararlanamýyor. Benzer þekilde, NADFG bulunduðu sosyo-ekonomik katmana göre önemli derecede grubundaki yoksul çocuklarýn yüzde 92’den fazlasý ye- farklýlýk gösterdiðini örneklerle ortaya koymaktadýr. terli iyot içeren besin alamýyor ve beþte dördü bir yaþýný tamamlayýncaya kadar tavsiye edilen altý aþýyý içeren Grafik 14: Türkiye’de 36-47 Aylýk Çocuklarýn Biliþsel Geliþim Puanlarý aþýlama paketini alamýyor. Grafik 13: Türkiye’de 36-47 Aylýk Çocuklar için Hanehalký Düzeyinde Biliþsel Geliþim Girdileri Kaynak: Veriler, 36-47 aylýk çocuklar ve aileleri arasýnda gerçekleþtirilen “Türkiye’de Erken Çocukluk Geliþimi Ekolojileri – 2008” çalýþmasýndan alýnmýþtýr. SED: Sosyoekonomik Durum 50. Bu uyarýmýn, biliþsel geliþim ve daha sonraki eðitim Kaynak: Veriler, 36-47 aylýk çocuklar ve aileleri arasýnda gerçekleþtirilen “Türkiye’de baþarýsýnýn kilit bir belirleyici faktörü olduðu kanýtlan- Erken Çocukluk Geliþimi Ekolojileri – 2008” çalýþmasýndan alýnmýþtýr. 35 mýþtýr ve bu iliþki Türkiye’de de gözlenebilmektedir. Koç Üniversitesi tarafýndan gerçekleþtirilmekte olan araþtýrma 48. Fýrsat eksikliklerinin kümülatif özelliði de (yani bir çalýþmasýnda 3-4 yaþ arasý çocuklar için biliþsel test puanlarý çok fýrsatýn ayný anda bulunmamasý) bu eriþim göstergeleri da toplanmaktadýr. Test sonuçlarýnda çocuklarýn büyüdüðü incelenirken eþit derecede görünür hale geliyor. NADFG ailelerin sosyo-ekonomik durumuna göre erken aþamalarda ve NAYFG gruplarý içerisinde (yoksul olan ve yoksul farklýlaþma ortaya çýkmaktadýr: Grafik 14 dil anlama olmayan çocuklar arasýnda) ve yoksul çocuklar arasýnda (Tifaldi) ve kýsa süreli hafýza (Corsi) test sonuçlarýný (gruplar arasýnda) belirgin farklýlýklar ortaya çýkýyor. sunmakta ve farklý sosyo-ekonomik duruma sahip çocuklar Örneðin, NAYFG grubunun (sadece) yüzde 5’ini oluþturan arasýnda biliþsel geliþim sonuçlarýnýn keskin bir þekilde 36 yoksul çocuklarýn doðum belgesi alma olasýlýðý NADFG farklýlaþtýðýný göstermektedir. grubundaki yoksul çocuklardan iki kat fazladýr. Benzer þekilde, NAYFG grubundaki yoksul olmayan çocuklarýn 51. Grafik 12’de sunulan ölçüm çerçevesindeki sonuç bir saðlýk tesisinde doðma olasýlýðý ayný gruptaki yoksul boyutuna geçecek olursak, düþük fýrsat ortamlarýndaki çocuklara göre on kat daha fazladýr. çocuklar için akut risk faktörleri belirtileri görüyoruz. 34 Türkiye’de Erken Çocukluk Geliþimi Ekolojileri Çalýþmasý, Koç Üniversitesi. Çalýþmada Türkiye genelinde temsiliolan üç yaþýnda bir çocuk grubu ve anneleri ile ilgili panel verisi toplanmaktadýr. 35 Shonkoff ve Phillips (2000). 36 Corsi testi uluslararasý bir standart kýsa süreli hafýza testidir. Tifaldi dil testi özellikle Türkçe dilini anlama amaçlý olarak tasarlanmýþtýr. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 15 Düþük doðum aðýrlýðý NADFG grubundaki yoksul yüksek oranlar, NAYFG grubundaki yoksul çocuklar çocuklarýn dörtte birini etkilemektedir (Tablo 4). Düþük için de anlamlý düzeyde olmakla birlikte, bu oranlarýn doðum aðýrlýðý beyin geliþiminin kritik bir döneminde fetal NADFG grubundaki yoksul çocuklar arasýnda yoðun- beslenmedeki kýsýtlarý göstermektedir. Bunun da sebebi laþtýðý görülmektedir. Bu durum, akut risk faktörlerinin, büyük ölçüde annelerin yetersiz beslenmesi ve geçirdikleri anne-babanýn eðitim durumunun daha iyi olduðu yoksul 37 enfeksiyonlardýr. Benzer þekilde, büyüme geriliðindeki hanehalklarýnda da geliþebileceðini göstermektedir. Grafik 15: Fýrsat Grubuna ve Cinsiyete Göre Okullaþma-Yaþ Profilleri, (2004) yaþ yaþ Kaynak: TNSA 2004 verilerine dayalý personel incelemeleri. 52. Son olarak, orta vadeli etkilere geçecek olursak, er- arasýnda, ayný zamanda NADFG grubundaki yoksul ken çocukluktaki (imkanlara) düþük eriþim oranlarýnýn kýzlar ve erkekler arasýnda ne derece deðiþtiði görül- ve akut risk faktörlerinin ortaya çýkýþýnýn, örgün eðitim mektedir. Hem fýrsat grubuna ve yoksulluða hem de baþladýðýnda önemli derecede farklýlaþan okullaþma (daha belirgin þekilde) cinsiyete göre keskin farklýlýklar profilleri ile paralel olarak geliþtiðini görüyoruz. Grafik gözlemlenmektedir. Bu cinsiyet farklýlýklarý, eðitime 15’teki Panel A’da ve B’de, 2004 itibariyle Türkiye’deki eriþimde, hanehalklarýnýn fýrsat ortamlarýnýn da ötesine bu okullaþma profillerinin NAYFG grubundaki yoksul geçmekte ve bir kez daha Türkiye’nin önündeki baþlýca 38 olmayan çocuklarla NADFG grubundaki yoksul çocuklar kalkýnma zorluklarýndan biri olarak ortaya çýkmaktadýr. Grafik 16a: 5 Yaþ Altý Ölüm Oraný (verilerin mevcut olduðu en son yýl Grafik 16b: Nitelikli Personel Eþliðinde Gerçekleþen Doðumlar (verilerin itibariyle, 1.000 canlý doðum baþýna) mevcut olduðu en son yýl itibariyle, yüzde) Kaynak: Dünya Kalkýnma Göstergeleri (2009) Kaynak: Dünya Kalkýnma Göstergeleri (2009) 37 Walker ve diðerleri (2007), s. 145. 38 Bakýnýz, örneðin ERG (2009). Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 16 Uluslararasý Karþýlaþtýrmalar 53. Uluslararasý ölçekte, Türkiye temel çocuk geliþimi altý ölüm oranýný kiþi baþýna düþen sabit GSY�H ile 39 göstergeleri bakýmýndan benzer ülkelerden daha düþük iliþkilendirerek bu iliþkiyi göstermektedir. Eðri ‘öngö- performans sergilemektedir. Aþýlama oraný, nitelikli rülen’ sonucu göstermektedir, buna göre Türkiye’de 5 yaþ personel eþliðinde gerçekleþen doðum ve 5 yaþ altý ölüm altý ölümlerde öngörülenden daha yüksek bir oran vardýr. oraný gibi göstergeler karþýlaþtýrýldýðýnda, Türkiye’nin Benzer sonuçlar aþýlama oraný ve nitelikli saðlýk personeli gelir düzeyi açýsýndan benzer ülkelerden daha düþük bir eþliðindeki doðum bakýmýndan yapýlan karþýlaþtýrmalarda performans sergilediði görülmektedir. Grafik 16a, 5 yaþ da gözlenebilmektedir. (Bu sonuncusu için bkz. Grafik 16b). 5. Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý: Erken Çocukluk Geliþimi Politikalarý Raporun bu bölümünde eþitliði saðlayýcý politikalar öðrenme fýrsatlarý sunulmasý yoluyla beþeri sermaye incelenmektedir ve yüksek düzeydeki maliyet etkinliði oluþturulmasý, örneðin sermaye piyasasýndaki kusurlarýn ile özellikle en dezavantajlý gruplar için yararlý olduðu giderilmesi veya baþlangýçtaki dezavantajý telafi edecek uluslararasý deðerlendirmelerde kanýtlanan belli bir gelir transferleri yoluyla üretime yönelik imkanlarýn politika üzerine odaklanýlmaktadýr: bu politika erken desteklenmesi gibi geniþ bir yelpazeye yayýlmaktadýr. çocukluk geliþimidir. Nesiller arasý fýrsatlar ile gerek Bu politikalar, coðrafi yoksulluk çýkmazýný aþmak için, yoksulluk gerekse çocuklarýn saðlýk, biliþsel geliþim ve kamu altyapý yatýrýmlarý yoluyla insanlarýn piyasalarla eðitime eriþim sonuçlarý arasýndaki güçlü baðlar göz baðlantýsýný kurarak, ve bireyleri daha yüksek fýrsat önüne alýndýðýnda, erken çocukluk geliþimi politikalarý alanlarýna taþýyýp bu alanlardan faydalandýrarak fýrsat Türkiye’de doðumdaki koþullar ile sonuçlar arasýndaki yaratan politikalar olabilir. 40 baðlarýn zayýflatýlmasýnda önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye, gelecekte aile hekimlerinin oynayacaðý 55. Bu bölüm eþitlik saðlayýcý politikalardan biri olan kilit rol de dahil olmak üzere, çocuklar üzerine odaklanan erken çocukluk geliþimi (EÇG) üzerinde odaklanmaktadýr. yenilikçi reformlar uygulamaktadýr. Bununla birlikte, Yukarýda belirtildiði üzere, Türkiye’de eþitsizliðin nesiller çalýþmamýzda bugün Türkiye’deki sosyal politikalarýn arasý geçiþinin yoðun etkisi göz önüne alýndýðýnda, bugün finansman önceliklerinin diðer yaþ gruplarý üzerinde dezavantajlý çocuklarýn desteklenmesi Türkiye’nin gele- yoðunlaþtýðýný ve özellikle en dezavantajlý yoksul ceðine yapýlacak en etkili yatýrýmlardan biri olabilir. EÇG çocuklara yönelik etkili EÇG programlarýnýn kapsama politikalarý bugün sadece yoksulluða darbe vurmakla oranýnýn düþük olduðunu tespit ettik. Bu noktada, EÇG kalmýyor, ayný zamanda kadýnlarýn iþgücüne katýlýmý programlarýnýn hem bireysel hem de toplumsal düzeyde üzerinde dolaylý bir etki oluþturarak ve çocuk bakým ve potansiyel ekonomik ve sosyal faydalarýnýn oldukça okul öncesi hizmetlerine yapýlan masraflarý azaltarak fazla olduðu görülmektedir. eþitsizliklerin ve yoksulluðun nesilden nesile geçiþini engel- lemek açýsýndan da kilit bir rol oynuyor. Dünyadaki birçok 54. Toplumda fýrsat eþitsizliklerini azaltacak kamu ülke, çocuklara erken yaþlarda yatýrým yapmanýn ciddi politikalarý, geniþ anlamda insanlarýn sorumlu tu- boyutlardaki olumlu dýþ sonuçlarýný, sosyal ve ekonomik tulamayacaðý koþullar ile (yaþamdaki) sonuçlar ara- getirilerini göz önüne alarak, erken çocukluk geliþimi yatý- sýndaki baðlarý zayýflatmayý amaçlar. Bu politikalar, rýmlarýný uzun vadeli büyüme ve kalkýnma gündemlerinin dezavantajlý gruplar için beceri oluþturma ve yaþam boyu en öncelikli maddesi haline getirmiþtir. 39 Grafik 15 Sahra Altý Afrikasý ülkelerine yönelik gözlemleri içermemektedir. 40 Dünya Kalkýnma Raporu (2009) Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 17 EÇG – Neden ve Nasýl? 56. Erken Çocukluk Geliþiminin önemi, çocukluðun 58. Daha yakýn zamanda yapýlan çalýþmalar etkin erken ilk aylarýndaki ve yýllarýndaki beyin geliþiminin yaþamýn çocukluk programlarýnýn sadece çocuklarýn okula hazýr ilerleyen aþamalarýndaki fiziksel saðlýk, öðrenme ve olma durumlarý ve sosyal ve duygusal geliþimleri üze- sosyal davranýþlarý etkilemesinden kaynaklanmak- rinde deðil, ayný zamanda çocuðun zeka düzeyi üzerin- 41 tadýr. �lk yýllarda, çocuk tüm temel beyin ve fizyolojik 45 de de etkili olduðunu vurgulamaktadýr. Kolombiya- yapýlarýný geliþtirir ve daha sonraki büyüme ve öðrenme Cali’deki programlardan, Jamaika’nýn �lk Ev �nceleme bu temel geliþime baðlýdýr. Örneðin, erken çocukluktaki Programý ve Peru’nun PRONOEI programýndan elde büyüme geriliðinin biliþsel geliþimi önemli ölçüde edilen kanýtlar, yaþamlarýnýn erken dönemlerinde bu etkilediði, iyot eksikliðinin zeka geriliðine yol açabile- programlardan yararlanan çocuklarýn zihinsel yetenek ceði ve yetersiz biliþsel uyarýmýn öðrenme kabiliyetlerini testlerinde programlara katýlmayan çocuklardan daha azalttýðý ispatlanmýþtýr. Dolayýsýyla, ilk aylarda ve yýl- yüksek puanlar aldýklarýný göstermektedir. 46 larda yeterli beslenmenin, saðlýðýn ve biliþsel uyarýmýn saðlanmasý daha sonra çocuða yapýlan yatýrýmlarýn geti- 59. Uluslararasý ölçekte, EÇG müdahalelerinin bazý 42 rilerini önemli ölçüde arttýrmaktadýr. Çocuðun geliþim ortak özellikleri, dezavantajlarý azaltma ve nesiller arasý geriliði ne kadar uzun sürerse, daha sonra çocuðun nor- yoksulluk ve eþitsizlik intikalini durdurma baþarýsý mal geliþimini saðlamak da o kadar yoðun ve maliyetli 47 açýsýndan ön plana çýkmaktadýr. �lk olarak, hem sosyal çaba gerektirir ve bunu baþarma olasýlýðý geçen süre hem de ekonomik anlamda en yüksek getiriler, en nispetinde düþer. dezavantajlý çocuklar üzerine odaklanarak ve onlara ulaþarak elde edilmektedir. �kinci olarak, dezavantajlý 57. EÇG politikalarýnýn etkinliði ile ilgili uluslararasý çocuklara mümkün olan en erken evrede -sözgelimi kanýtlar artmaktadýr, hatta bu kanýtlardan bazýlarý kilit EÇG anaokulu veya okul öncesi çaðýna ulaþmadan çok önce- müdahalelerinin Türkiye’de gerçekleþtirilen baþarýlý pilot ulaþmak hem etki hem de maliyet etkinliði bakýmýndan uygulamalarýndan ve deðerlendirmelerinden türetilmiþtir. Örneðin, Türkiye’de Anne-Çocuk Eðitim Programý’nýn en iyi sonuçlarý saðlamaktadýr. Üçüncü olarak, iyot ve (AÇEP) etkisi ile ilgili olarak gerçekleþtirilen uzun sureli demir eksikliklerinin azaltýlmasý, biliþsel uyarýmýn bir çalýþma kapsamýnda, 1982 yýlýnda programýn ilk turuna desteklenmesi ve saðlýk ve beslenme tedbirleri yoluyla katýlan çocuklar yetiþkinliklerine kadar (22 yýl sonrasý) büyüme geriliðinin önlenmesi için, ideal olarak saðlýk, 43 takip edilmiþtir. Çalýþmada, programdan yararlanan beslenme, biliþsel uyarým ve ebeveyn katýlýmýný kapsa- 48 çocuklarýn liseden hatta üniversiteden mezun olma olasý- yan bütüncül bir EÇG yaklaþýmý gerekmektedir. Son lýklarýnýn ve iþe girme olasýlýklarýnýn kontrol grubuna göre olarak, en maliyet etkin giriþimler dezavantajlý çocuklara daha yüksek olduðu bulunmuþtur. Bu sonuçlar büyümekte ve ailelerine doðrudan öðrenme deneyimleri kazandýrýr, olan piyasa ekonomilerinden elde edilen uluslararasý daha uzun sürelidir, kaliteli ve yoðun çalýþmalardýr. Ge- kanýtlar ile uyumludur: Kolombiya, Arjantin ve Brezilya’da liþmiþ OECD ülkeleri için, bu politika deneyimlerinden yapýlan çalýþmalarda EÇG programlarýna katýlan çocuklar bazýlarý –ve girdi göstergeleri- UNICEF tarafýndan kýsa arasýnda sýnýf tekrarýnýn benzer geçmiþe sahip ve programa bir süre önce gerçekleþtirilen ve Metin Kutusu-1’de su- katýlmayan çocuklara göre daha az olduðu ve okuldaki nulan uluslararasý karþýlaþtýrmalý bir deðerlendirmede 44 ilerlemelerinin daha iyi olduðu görülmüþtür. özetlenmiþtir. 41 Bakýnýz Heckman (2008), Engle ve diðerleri (2007), Grantham-McGregor ve diðerleri (2007), Walker ve diðerleri (2007), ve Young ve Richardson (2007). 42 Engle ve diðerleri (2007). 43 Kaðýtçýbaþý ve diðerleri (2005). 44 Dünya Bankasý (2006), Myers (1995), Young (2002) 45 Heckman ve Cunha (2007) 46 Dünya Bankasý (2006), Bölüm 7 47 Engle ve diðerleri (2007) 48 Evans, Myers, ve Ilfeld, 2000 Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 18 Metin Kutusu 1: Erken Çocukluk Geliþimi için Uluslararasý Karþýlaþtýrma Tablosu UNICEF (2008) kýsa süre önce ekonomik açýdan geliþmiþ ülkeler için uluslararasý bir karþýlaþtýrma tablosu yayýnlamýþtýr. Bu tabloda EÇG programlarýnýn kalitesi ve eriþim standartlarý ülkeler arasýnda karþýlaþtýrýlmaktadýr. Bu uluslararasý hedefler arasýnda hem yapýsal politika ölçütleri (örneðin dezavantajlý çocuklarý desteklemeye yönelik ulusal politikanýn bulunmasý) hem de EÇG programlarýnýn kapsamýna iliþkin göstergeler (örneðin sübvanse edilen ve düzenlemeye tabi çocuk bakým hizmetlerinin 3 yaþ altýndaki çocuklarýn yüzde 25’ine ulaþmasý; sübvanse ve akredite edilen erken eðitim hizmetlerinin dört yaþýndaki çocuklarýn yüzde 80’ine ulaþmasý) ve EÇG programlarýnýn girdi göstergeleri (örneðin okul öncesi eðitimde asgari personel: çocuk oranýnýn 1:15 olmasý; akredite erken eðitim kurumlarýndaki gerekli eðitimi almýþ personel yüzdesi; GSY�H’nýn yüzde 1’inin saðlýk hizmetleri hariç olmak üzere erken çocukluk hizmetleri için harcanmasý) yer almaktadýr. Bu kýstaslarýn çoðu ileri EÇG programlarý ve politikalarý olan OECD ülkeleri için anlamlýdýr – örneðin, 3-4 yaþ grubundaki çocuklarýn üçte ikisinden fazlasý OECD ülkelerinin genelinde okul öncesi programlara ve anaokullarýna kaydolmuþ durumdadýr; dolayýsýyla uygun politikalar ve planlama ile yüzde 80’lik bir hedefe ulaþýlabilir. Bu noktada Türkiye’yi bu göstergelere göre karþýlaþtýrmak uygun olmayacaktýr; ancak baþlýca Hükümet planlarýnda ve stratejilerinde belgelenen sosyal politikalar yoluyla çocuklara erken aþamada ulaþma konusundaki yeni kararlýlýðý düþünüldüðünde, bunlar Türkiye için uzun vadeli hedefler olarak kullanýlabilir. Türkiye’de EÇG Politikalarý ve Programlarý maaþlarý ve altyapý harcamalarý doðrudan Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan karþýlanmakla birlikte , özel kul- 60. Bugün Türkiye kamu ve sivil toplum kanallarý lanýcý ücretleri de genel finansmana katkýda bulun- vasýtasýyla çeþitli erken çocukluk geliþimi programlarý makta, mesela gýda takviyelerinin karþýlanmasýnda kulla- uygulamakta olup önümüzdeki yýllarda programlarýn nýlmaktadýr. Bu özel ücretler çocuk baþýna aylýk 50 TL daha da yaygýnlaþtýrýlmasý için belirli hedefler taným- ile 200 TL arasýnda deðiþebilmektedir. Dört kiþilik bir lanmýþtýr. Programlarý dört geniþ kategoriye ayýrabiliriz. aile için yoksulluk sýnýrýnýn 700 TL olduðu düþünül- düðünde, bu rakam yoksul aileler için potansiyel olarak 61. Kurum Bazlý Okul Öncesi Eðitim. Resmi rakamlara aðýr bir maliyettir. göre, (kurum bazlý) örgün okul öncesi eðitime devam, geçtiðimiz beþ yýllýk dönemde önemli ölçüde artarak 6 62. Çocuk yetiþtirme ve bakým programlarý. Türkiye, yaþýndaki tüm çocuklarýn yüzde 50’sine, 5-6 yaþ gru- ev bazlý erken çocukluk eðitimi ve okul öncesi bundaki çocuklarýn ise yüzde 31’ine ulaþmýþtýr. Anne programlarýn sunulmasý bakýmýndan uluslararasý bir Çocuk Eðitimi Vakfý (AÇEV)’nýn desteklediði “7 Çok öncü olarak kabul edilmektedir. Bunlar Halk Eðitim Geç” kampanyasý gibi kamuoyu bilinçlendirme giriþim- Merkezlerinde Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yay- leri erken çocukluk eðitimi konusunda ebeveynlerin ve gýn Eðitim Müdürlüðü’ne baðlý olarak uygulanmakta kamu kaynaklarýnýn seferber edilmesine katkýda bulun- (Avrupa Komisyonu’nun mali desteði ile) ve Anne Ço- muþtur. Gerçekleþtirilen bir altyapý atýlýmý ile, mevcut cuk Eðitim Vakfý ve UNICEF ile iþbirliði halinde sunul- ilköðretim okullarý bünyesindeki okul öncesi sýnýf kapa- maktadýr. Programlar çocuk bakýmý konusunda anneleri 49 sitesi arttýrýlmýþtýr. Ulusal düzeyde desteklenmekle bir- (ve artýk babalarý da) desteklemekte olup çocuklarýn likte, finansman temini daha ziyade il düzeyinde yerel biliþsel geliþimini ve okula hazýrlýk düzeyini arttýrmak 50 kaynaklarýn seferber edilmesi ile karþýlanmaktadýr, dola- üzere tasarlanmýþtýr. Ebeveyn ve bakýcý eðitim yýsýyla okul öncesi eðitimin kapsama oranýnýn temel programlarý Türkiye’de EÇG programlarýnýn ev bazlý itici gücü yerel talep ve önceliklendirmedir. Öðretmen hizmetler yoluyla yaygýnlaþtýrýlmasýnda çok önemli 49 Bakýnýz AÇEV (2007), Kaytaz (2005) ve Kaðýtçýbaþý (2005). 50 UNICEF’in aile eðitimi programlarý (Benim Ailem Programý) 6 yaþ altýndaki çocuklarýn annelerini eðitmektedir. Eðitim programlarý çocuklara yönelik merkeze dayalý okul öncesi eðitim yoluyla tamamlanmaktadýr. 2-10 yaþ arasýndaki çocuklarýn babalarýna yönelik olarak AÇEV tarafýndan uygulanan Baba Eðitim Programlarý, babalarý çocuklarýnýn geliþim süreci ile daha yakýndan ilgilenmeye teþvik etmektedir. Kýsa bir süre önce, MEB bünyesindeki Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü evlerde, kreþlerde veya okul öncesi sýnýflarda bakýcýlýk yapmak isteyen genç kadýnlara yönelik olarak bakýcýlýk kurslarý baþlatmýþtýr. Hükümet önümüzdeki yýllarda çocuk yetiþtirme ve bakým programlarýný yaygýnlaþtýrarak ebeveynlerin ve bakýcýlarýn yüzde 30’una ulaþmayý hedefliyor. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 19 bir baþlangýç noktasý sunmakla birlikte, kapsama oranlarý sunmaktadýr. Toplum merkezleri dezavantajlý topluluklarda hala orta düzeydedir. Türkiye’de tüm aile eðitim açýlan çok amaçlý tesisler olup genellikle aile eðitimi programlarý (AÇEP, UNICEF’in Benim Ailem Programý programlarýndan, mesleki eðitim atölyelerine ve kursiyer- ve Türkiye Aile Saðlýðý ve Planlamasý Vakfý) yoluyla lere çocuk bakýcýlýðý seçenekleri sunan aile danýþmanlýðý ulaþýlan altý yaþ altýndaki çocuklarýn oranýný yaklaþýk programlarýna kadar geniþ bir yelpazeye yayýlan hizmetler yüzde 3,5 olarak tahmin ediyoruz (bkz. Teknik Not 7). 52 sunmaktadýr. Ülke genelinde 81 toplum merkezi vardýr ve bu merkezler yoluyla yaklaþýk 40.000 çocuða ulaþýlmak- 63. Büyüme takibi ve psikososyal takip. Türkiye, Saðlýk tadýr (bkz. Teknik Not 7). Bakanlýðý vasýtasýyla, aile hekimlerinin sorumluluklarýnýn geniþletilmesi üzerine kurulu yenilikçi ve entegre bir anne- Özel ve Toplumsal Hizmet Sunumu çocuk saðlýðý izleme ve hizmet programýný uygulamaya koyuyor. Bu model, çok erken yaþlardaki beslenme, saðlýk, 65. Düþük maliyetli toplumsal ve özel hizmet saðlayýcýya biliþsel geliþim ve psikososyal geliþimleri kapsayacak dayalý modeller yoluyla EÇG hizmetlerin yaygýnlaþtýrýlmasý, þekilde, erken yaþlardaki çocuk geliþiminin ve çocuk ihti- EÇG hizmetlerinin Türkiye’deki en dezavantajlý çocuklara yaçlarýnýn çok disiplinli bir çerçevede deðerlendirilmesi- ulaþtýrýlmasý için düþünülebilecek baska bir araç olabilir. ni içermektedir. Dünya Saðlýk Örgütü’nün kýlavuzlarý ile 2007 itibariyle, 5-6 yaþ grubundaki çocuklarýn yüzde tutarlý sayýsallaþtýrýlmýþ bir puan kartý olarak tasarlanan bu 1’inden azý özel merkezlerden yararlanmýþtýr ve 4-6 yaþ araç, annelerin hamileliðinden itibaren çocuklarý takip etmeyi amaçlamaktadýr. Her bir çocuk için aþýlama arasýndaki toplam kayýtlý çocuklarýn sadece yaklaþýk yüzde bilgileri, büyüme performansý ve biliþsel ve psikososyal 6’sý özel okullarda kayýtlýdýr. Dolayýsýyla, toplum esaslý geliþim bilgileri düzenli olarak kaydedilmektedir. Bunun ve özel kreþ ve okul öncesi eðitim hizmet saðlayýcýlarýnýn için, aile hekimi hem çocuklardan hem de annelerinden sayýsý az olmakla birlikte, yenilikçi ve umut vaat eden düzenli olarak bilgi toplamaktadýr. Bakanlýk bünyesinde, modeller mevcuttur (bkz. Metin Kutusu 2). Kreþlere ve Anne Çocuk Saðlýðý Genel Müdürlüðü ile Temel Saðlýk anaokullarýna yönelik mevcut düzenleyici çerçeve, altyapý Hizmetleri Genel Müdürlüðü, entegre izleme aracýna dayalý kalitesine (yani çocuklar için açýk alanlarýn, spesifik alan olarak politika ve program geliþtirme çalýþmalarýný yakýn gerekliliklerine uygun uyuma odalarýnýn, mutfaðýn, revirin, bir þekilde koordine etmektedir. Program uygulamasý ilk vs. bulunmasý) ve merkezlerde çalýþan personelin eðitim olarak 1996 yýlýnda Bursa’da baþlamýþtýr ve þu anda 54 standartlarýnýna özel önem vermektedir. Hizmetlerin akre- ilde pilot uygulamasý yapýlmaktadýr. Pilot uygulama 108.000 ditasyonunun ve yaygýnlaþtýrýlmasýnýn kolaylaþtýrýlmasý hamile kadýný ve 0-6 yaþ grubundaki 686.650 çocuðu amacýyla mevcut altyapý ve personel eðitimi gereklilikle- kapsamaktadýr (Türkiye’nin 0-6 yaþ grubundaki çocuk rinin gözden geçirilmesi ve dezavantajlý bölgelerde hizmet nüfusunun yüzde 8,3’üne eþdeðer). Aile hekimliði veren özel hizmet saðlayýcýlara kamu finansman desteði uygulamasý ile birlikte 2010 yýlý sonuna kadar tüm ülkeye sunulmasý, yoksul çocuklar ve anneleri için bakým olanak- yayýlacaktýr. Program kapsamýnda, aile hekimleri kendi larýný geniþletebilir. görev alanlarýndaki tüm çocuklarýn aþýlanmasýndan ve büyümelerinin izlenmesinden sorumlu olacak ve bu Yönetiþim ve Eþgüdüm uygulamaya dahil edilen aile sayýsýna göre bu aile hekim- 51 lerine teþvik ödemesi yapýlacaktýr. 66. Türkiye’de EÇG programlarýnýn yönetiþiminden 64. SHÇEK Toplum Merkezleri. Son olarak, Türkiye, çeþitli kurumlar sorumludur. Sektörler Arasý Çocuk Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Konseyi, EÇG politikasýnýn UNICEF - Türk Hükümeti vasýtasýyla, yoksul ve dezavantajlý çocuklara yönelik özel program çerçevesinde koordinasyonundan sorumludur. bir program geliþtirmiþtir. SHÇEK hem yetim ve muhtaç Kamu sektöründe, özel sektörde ve gönüllülük esasýna durumdaki çocuklara yönelik “esirgeme” hizmetlerini göre EÇG hizmetleri sunan çeþitli aktörler olduðu yerine getirmekte hem de Toplum Merkezleri ve aile düþünüldüðünde, bu eþgüdüm hayati bir önem danýþmanlýðý programlarý yoluyla “koruyucu” hizmetler kazanmaktadýr. Çeþitli bakanlýklarýn temsil edildiði 51 Saðlýk Bakanlýðý’nýn verilerine dayalý personel incelemeleri. 52 SHÇEK þu anda ülke çapýnda toplam 81 Toplum Merkezi, 26 Kadýn Sýðýnma Merkezi ve 42 Aile Danýþmanlýðý Merkezi yönetmektedir. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 20 Konseyde, Saðlýk Bakanlýðý eþgüdümün saðlanmasýndan Dezavantajlý Çocuklar Arasýnda Kapsanma ve Eriþim sorumludur, sunulan hizmetlerin kalitesinin kontrolü Oranlarý 53 ise ilgili kurumlarýn sorumluluðundadýr. 68. Türkiye dünyaya örnek olan birçok yenilikçi EÇG 67. Baþarýlý EÇG programlarýnýn merkezinde, faali- programýna sahip olmasýna raðmen, bugün Türkiye’de yetlerin ilgili bakanlýklar ve çeþitli devlet kademeleri uygulanan çoðu EÇG programýnýn nispeten yoksul ve arasýnda etkili bir þekilde planlanmasýna ve koordinas- dezavantajlý çocuklarý kapsama ve bunlara ulaþma oranlarýnýn düþük olduðunu tahmin ediyoruz. Grafik 17 yonuna olanak tanýyacak kurumsal reformlar yatmak- yaþa ve programa göre takribi olarak ulaþýlan çocuk oranýný tadýr. Yakýn zamanda, Þili Hükümeti Chile Crece Contigo göstermektedir. Saðlýk personeli eþliðinde doðum ve (Þili Sizinle Büyüyor) programýný uygulamak için kap- aþýlama (yüzde 90) ile örgün, merkeze dayalý okul öncesi samlý bir kurumsal reform baþlatmýþtýr. Program fiili eðitim (5-6 yaþ grubu için yaklaþýk yüzde 30) dýþýnda, þu olarak, gebelikten itibaren Þili’deki bütün çocuklarýn anda hiçbir program ilgili yaþ grubundaki çocuklarýn yüzde saðlýklý bir þekilde büyümelerini ve geliþmelerini saðla- 10’dan fazlasýna ulaþamýyor. Dördüncü bölümde yacak hizmetler sunan ve bütün çocuklarý kapsayan gördüðümüz gibi, aþýlama veya saðlýk personeli eþliðinde bütünlükçü bir çocuk sigortasý sistemidir. Þili Planlama doðum gibi kapsama oraný yüksek programlar bile daha Bakanlýðý vasýtasýyla koordinasyon ve finansman çok daha yüksek fýrsat gruplarýndaki yoksul olmayan fonksiyonlarý uygulama fonksiyonundan ayrýlmýþtýr; çocuklara ulaþýyor. Diðer programlar, daha ziyade yoksul uygulama ilgili kurumlar ve uzmanlaþmýþ kuruluþlar ve dezavantajlý çocuklar için tasarlanmýþ olsa bile, risk tarafýndan yürütülmektedir. altýndaki çocuklarýn önemli bir bölümüne ulaþýlamýyor. Metin Kutusu 2: Türkiye’de Toplum Esaslý EÇG Hizmetleri Toplum esaslý bir özel hizmet sunum modeli, kadýnlarý, aðlar ve kooperatifler yoluyla yetkinleþtiren bir STK olan KEDV (Kadýn Emeðini Deðerlendirme Vakfý) tarafýndan geliþtirilmiþtir. KEDV Türkiye’nin kentlerdeki yoksul mahallelerinde (Kadýn ve Çocuk Merkezi adý altýnda) kooperatif niteliðinde çocuk bakým merkezlerinin kurulmasýný kolaylaþtýrmaktadýr. Bu model nispeten yoksul semtlerde düþük maliyetli çocuk bakým hizmetleri sunmaktadýr. Bu modelde, söz konusu mahalledeki kadýnlar bir araya gelip çocuklarý için bakým hizmetlerini kendileri finanse etmektedir. KEDV personeli merkezlerde gönüllü olarak çalýþan “mahalle annelerini” eðitmekte ve desteklemektedir; kooperatif ayrýca kreþlerde çalýþmak üzere profesyonel anaokulu öðretmenleri de tutabilmektedir. Kooperatif üyeleri, ödeme olanaklarýna göre deðiþken bir ölçekte maliyetlerin karþýlanmasýna katkýda bulunmaktadýr; böylelikle zaman içinde mahalle kreþleri tamamen kendi kendini finanse edebilir hale gelmekte ve topluluklarýn kendileri tarafýndan yönetilmektedir.54 Bu toplum esaslý giriþimler, Türkiye’de kamu veya özel çocuk bakým seçeneklerinin sýnýrlý veya maliyetli olduðu düþük gelirli semtlerde EÇG hizmetlerinin yaygýnlaþtýrýlmasýnda bir araç olabilir. Özellikle Latin Amerika olmak üzere, birçok ülkede bu tür toplum esaslý gayrýresmi aðlar EÇG hizmetlerinin yaygýnlaþtýrýlmasýnda temel direk haline gelmiþtir ve genellikle bir akreditasyon ve yakýn denetim sistemi çerçevesinde kamu finansmaný ile desteklenmektedir (Young 2007). 53 Büyüme takibi ve EÇG saðlýk hizmetlerinin denetlenmesinden Saðlýk Bakanlýðý sorumludur. Saðlýk Bakanlýðý ayný zamanda aile hekimlerini ve birinci basamak saðlýk kuruluþlarýný da denetlemektedir. Benzer þekilde, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) özel gündüz bakým evlerini ve kreþleri akredite etmektedir (ancak bu sorumluluk Milli Eðitim Bakanlýðý’na geçecektir). Bugüne kadar, Milli Eðitim Bakanlýðý özel kreþlerin ve ana okullarýnýn eðitimsel içeriðini düzenlemiþ, SHÇEK ise ruhsat denetimlerini yapmýþtýr. Gelecekte SHÇEK’in ruhsat denetimi yetkisi de MEB’e geçecektir. 54 Sosyal Politika Forumu (2009) Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 21 Grafik 17: Türkiye’deki Çeþitli EÇG Programlarýnýn Yaþ Kategorisine Göre Kapsama Oranlarý Kaynak: Dünya Bankasý hesaplamalarý. Ayrýntýlar için, bakýnýz Teknik Not 7. 69. Geçtiðimiz yýllarda Türkiye altý yaþ grubundaki lenmiþtir: Türkiye þu anda okul öncesi eðitimde okullaþma çocuklar için okul öncesi eðitime eriþimi yaygýnlaþtýrma oranýný 2011 yýlýna kadar 30 ilde yüzde 100’e çýkarmayý çalýþmalarýna büyük önem vermiþtir. Genel okullaþma amaçlamaktadýr. Grafik 18’de görüldüðü gibi, 2008 yý- geçtiðimiz yýllarda önemli ve sürekli bir artýþ kaydetmiþ, lýnda, benzer ülkelerdeki seviyelere veya OECD tarafýn- 2003’te yüzde 15 olan 5-6 yaþ grubu okullaþma oraný dan belirlenen hedeflere ulaþmak için okul öncesi eðitim- 2008’de yüzde 30’u geçmiþtir. Kapasite artýþý daha ziyade deki okullaþma oranýnýn daha fazla artmasý gerekmektedir. il düzeyinde finanse edildiðinden, bu artýþ merkezi ve yerel düzeyler arasýnda güçlü ortaklýklarýn tesis edilme- Grafik 19: Sosyoekonomik Duruma ve Kentsel/Kýrsal Ayrýma Göre siyle baþarýlmýþtýr. Daha ileri düzeyde hedefler de belir- Okul Öncesi Eðitime ve Kreþlere Eriþim (2008) Grafik 18: 36-72 Ay Yaþ Grubu �çin �lköðretim Öncesi Okullaþma Oranlarý, Brüt, Yüzde, 2008 Fransa Meksika �talya Almanya �sviçre Kore Rusya Japonya �ngiltere Amerika Birleþik Polonya Finlandiya Devletleri Þili Endonezya Kazakistan Not: Sosyoekonomik statü, gelir, hanehalký varlýðý ve hanehalkýndaki yetiþkinlerin eðitim düzeyini topluca deðerlendiren bir endeks olarak tanýmlanmaktadýr. Kaynak: Türkiye’de Erken Çocukluk Geliþimi Ekolojileri Çalýþmasý (2008), Koç Kaynak: Dünya Kalkýnma Göstergeleri (2009), MEB 2008-2009 okullaþma verileri Üniversitesi. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 22 Grafik 20: �llere Göre Okul Öncesine Kayýt Oraný ve �nsani Geliþim Endeksi (�GE) Kaynak: MEB (2008-2009 eðitim-öðretim yýlý) ve UNDP (2004) verilerine dayalý personel incelemeleri. 70. Daha çok kamu aðýrlýklý olan okul öncesi, anaokulu Kamu Finansmaný ve kreþ seçeneklerinin kamu ve özel sektör tarafýndan birlikte saðlanmasý bugün büyük ölçüde nispeten varlýklý 72. Türkiye’de Erken Çocukluk Geliþimi politikalarýnýn bölgelere kaymaktadýr. Bu hizmetlerin ulaþýlabilirliði ve programlarýnýn finansmaný tedrici bir þekilde artmasýna ile ilgili olarak hanehalký düzeyinde Koç Üniversitesi raðmen, bugün devlet tarafýndan yapýlan sosyal harca- tarafýndan toplanan veriler (Grafik 19), sosyoekonomik malarýn nispeten düþük bir kýsmý çocuklara aktarýlmak- imkanlarý az olan annelerin yüzde 20’den daha azýnýn tadýr. Tahmini hesaplamalarýmýz -sosyal güvenlik kurumuna semtlerinde bu hizmetlere ulaþabildiklerini, öte yandan ödenen tüm saðlýk, iþsizlik ve emeklilik primleri hariç sosyoekonomik durumu daha elveriþli olan annelerin yüzde olmak üzere- hükümetin eðitim, saðlýk ve sosyal koruma 50’den fazlasýnýn bu hizmetlere yerel olarak eriþebildiklerini için yaptýðý tüm sosyal harcamalara dair ayrýntýlý bir sýnýf- 55 landýrmaya dayanmaktadýr. Program yapýsý ve her bir göstermektedir. Ayný eþitsizlik kentsel – kýrsal ayrýmýnda gruba aktarýlan finansman ile ilgili mevcut tahminleri baz da ortaya çýkmaktadýr. Öte yandan yerel olarak ilköðretim alarak, yaþa göre sosyal harcamalarý tahmin ettik. Burada kurumlarýna eriþebilirlik bu kesimler arasýnda daha dengeli yer alan harcamalar sadece merkezi yönetim harcamalarýný bir daðýlým sergilemektedir. içermekte; yerel yönetimlerin harcamalarýný veya hanehalký düzeyindeki özel harcamalarý içermemektedir. Grafik 71. Hanehalký düzeyindeki verileri eþleþtirdiðimizde, okul 21’de görüldüðü gibi, toplumun en küçük yaþ grubu, öncesi eðitime eriþim oranlarýnýn il düzeyindeki daðýlýmý- merkezi yönetimin sosyal harcamalarýnýn yaklaþýk yüzde nýn da, gelir düzeyi yüksek illerde daha yüksek olduðunu 6,1’inden yararlanýrken, finansmanýn en büyük payý 45- görüyoruz. Grafik 20’de, okul öncesi eðitime eriþim oran- 65 yaþ grubuna tahsis edilmiþtir, bunun temel sebebi larý ile beþeri kalkýnma düzeyi (UNDP tarafýndan hazýrlanan emeklilik ve saðlýk harcamalarýnýn Hazine tarafýndan �nsani Geliþim Endeksi ile ölçülen) illere göre karþýlaþtýrýl- karþýlanan (primsiz) kýsmýdýr. Genel olarak, Türkiye maktadýr. Koç Üniversitesi’nin verileri ile uyumlu olarak, GSY�H’sýnýn yaklaþýk yüzde 0,5’ini 0-6 yaþ grubu için hafif bir olumsuz baðýntý görülebilmektedir; yani okul harcamaktadýr. Bu oran OECD ülkeleri için belirlenen öncesi eðitimde okullaþma oranlarý varlýklý illerde daha uluslararasý Erken Çocukluk Geliþimi ölçütlerinin oldukça 56 yüksektir. altýndadýr. 55 Bütçe rakamlarýna hanehalklarýnýn sosyal güvenlik kurumuna ödediði tüm saðlýk, iþsizlik ve emeklilik primleri dahil deðildir. Ayrýntýlar için, bakýnýz Teknik Not 8. 56 UNICEF (2008) EÇG programlarý için saðlýk hariç olmak üzere GSY�H’nýn yüzde 1’i düzeyinde bir ölçüt belirlemiþtir. Saðlýk harcamalarý hariç Türkiye’de gerçekleþen oran ise GSY�H’nýn yaklaþýk yüzde 0,1’idir. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 23 73. Hanehalklarý bünyesinde sosyal transferlerden kimlerin ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yararlandýðý ile ilgili farklý varsayýmlar yaptýðýmýzda bu (SHÇEK) yoluyla en dezavantajlý çocuklara saðlanan bulgu çok fazla deðiþmemektedir. Yukarýda belirtildiði finansmandan oluþmaktadýr. gibi, gelir transferlerinden (örneðin, gelir esaslý sosyal koruma transferlerinden) sadece yararlanýcý þahsýn Grafik 22: Türkiye’de Yaþ Grubuna Göre Kiþi Baþýna Düþen Sosyal Harcama (Hükümet, Sosyal Güvenlik Primleri Hariç, 2008), Bin TL yararlandýðýný varsaymak yerine, tüm transferleri hanehalký üyelerine eþit þekilde daðýtarak alternatif uçtaki yaþa özgü Eðitim harcama insidansýný tahmin ettik. Bu durumda, 0-6 yaþ Sosyal Koruma grubundaki çocuklar Türkiye’deki emeklilik yardýmlarýnýn Saðlýk 57 yüzde 2,8’ini almaktadýr. Revize edilmiþ bu hesaplamaya göre, kamu harcamalarýnýn yaþa göre daðýlýmýnda sadece 2008, TL küçük bir deðiþiklik olmakta, en küçük yaþ grubuna ulaþan toplam finansman payý hala yüzde 7’de kalmaktadýr. Grafik 21: Türkiye’de Sosyal Harcamalarýn Yaþ Gruplarýna Göre Daðýlýmý (2008) Yaþ Grubu (0-90) Not: Dünya Bankasý hesaplamalarý. Açýklamalar için, bakýnýz Teknik Not 8. 75. Türkiye nüfusunun bugünkü genç demografik yapýsý göz önüne alýndýðýnda, yaþ gruplarýna göre kiþi baþýna düþen finansman rakamlarý daha belirgin bir þekilde deðiþmektedir. Grafik 21, tüm nüfus için kiþi baþýna düþen finansman miktarýný göstermekte, dolayýsýyla belirli prog- ramlardan yararlananlar ve yararlanmayanlar arasýndaki finansman daðýlýmýný belirtmektedir. Grafikte görüldüðü gibi, 2008 itibariyle 0-6 yaþ grubundaki her bir çocuk baþýna düþen primsiz hükümet finansmaný düzeyi yaklaþýk Kaynak: Maliye Bakanlýðý Merkezi Bütçe Verileri, hesaplamalar ayrýntýlar için, bakýnýz 650 TL’yi bulmuþtur. Bunun önemli bir kýsmý aþýlama, Teknik Not 8). doðum sonrasý saðlýk hizmetleri ve büyüme takip programlarý içindir. 6 yaþ grubunda gözlemlenen ufak bir 74. Erken çocukluk programlarýnýn finansmaný program düþüþün ardýndan, ilköðretimdeki çocuklar için keskin bir türüne göre önemli deðiþiklikler göstermektedir. En yüksek artýþ yaþanýyor; ortaöðretimde ise çok daha keskin bir artýþ finansman saðlýk programlarý için – çoðunlukla aile hekim- görülüyor, ayný zamanda kiþi baþýna finansman bazýnda leri ve birinci basamak saðlýk kuruluþlarý tarafýndan yerine diðer eðitim düzeylerinden oldukça yüksek pay alan üni- getirilen aþýlama ve büyüme takip hizmetleri için- versite öðrencileri için de önemli finansman saðlanmýþtýr. Çalýþma çaðýndaki nüfusa yönelik sosyal harcamalar yak- saðlanmaktadýr. Söz konusu yaþ grubunun eðitimine ayrýlan laþýk 300 TL’ye düþerken, mevcut asgari emeklilik yaþý pay oldukça düþüktür, zira merkezi eðitim bütçesinin olan 40’lý yaþlarýn ortalarýnda keskin bir artýþ meydana sadece yaklaþýk yüzde 4’ü devlet finansmanlý okul öncesi 58 geliyor. Orta ve ileri yaþlar için yapýlan yüksek saðlýk ve ve aile/ebeveyn eðitim programlarýna tahsis edilmektedir. emeklilik harcamalarý, genel sosyal harcamalarýn yaþ Son olarak, hükümetin sosyal koruma harcamalarý da bu ölçeðimizin saðýna doðru kaymasýna yol açýyor ve sonuç yaþ grubu için nispeten düþüktür ve halihazýrda 3 milyondan olarak kiþi baþýna bazda “45 üstü” yaþ grubu ile “0-6 yaþ” fazla çocuða ufak miktarda transfer þeklinde gerçekleþen gurubu arasýndaki finansman oraný dörde bir olarak ortaya 59 ve büyük ölçüde çocuða odaklý þartlý nakit transfer ödemeleri çýkýyor. 57 Çocuklar emeklilik yardýmlarýnýn yüzde 2,8’ini; Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Genel Müdürlüðü (SYDGM) vasýtasýyla sosyal yardýmlarýn yüzde 12,2’sini; ve primsiz yaþlýlýk yardýmlarýnýn yüzde 6,6’sýný almaktadýr. Ancak, bu yardýmlarýn toplam miktarý az olduðu için, hanehalký içi daðýlým ile ilgili farklý varsayýmlar, yaþ grubuna göre ilk baþta tespit edilen oraný önemli ölçüde deðiþtirmemektedir (bakýnýz Teknik Not 8 ve 9). 58 Deðerlendirmemizde, Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü’nün toplam bütçesinin takribi üçte birini ebeveyn ve aile eðitim faaliyetleri kapsamýnda deðerlendirdik. �lköðretim okullarýndan görev yapan tam zamanlý okul öncesi öðretmenlerin maaþlarý, �lköðretim Genel Müdürlüðünün bütçesinden karþýlanmasýna raðmen, bu hesaplamada “okul öncesi” bütçesine dahil edilmiþtir. 59 Bakýnýz Teknik Not 8. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 24 Erken Çocukluk Geliþiminin Faydalarý eðitiminin ve okul öncesi eðitimin yaygýnlaþtýrýlmasýnýn potansiyel maliyetlerini deðerlendirmek için ortak 76. Bu raporda daha ziyade EÇG politikalarýnýn kuruluþlar tarafýndan çok sayýda çalýþma yapýldýðýndan, ekonomi genelindeki faydalarý deðerlendirilmektedir. bu Rapor fayda tarafý üzerine odaklanmaktadýr. Ulus- Hiç þüphesiz, erken çocukluk geliþimi hizmetlerinin lararasý çalýþmalardada kanýtlandýðý gibi, dezavan- yaygýnlaþtýrýlmasý önemli bir maliyet doðurmaktadýr. tajlý çocuklara yönelik kaliteli erken müdahale program- Bu rapor için tam ve kapsamlý bir maliyetlendirme larýnýn uzun vadeli faydalarý arasýnda, daha yüksek uygulamasý yapmadýk çünkü maliyet, büyük ölçüde sözel ve matematiksel baþarý, okulda daha fazla baþarý Erken Çocukluk Geliþimi programlarýnýn modeline (daha az sýnýf tekrarý, daha yüksek mezuniyet oranlarý), baðlý olacak, çeþitli hizmetleri kimin, nerede ve nasýl daha fazla istihdam ve kazanç, daha iyi saðlýk sonuçlarý, sunacaðý ve koordinasyonun ne kadar etkili ve verimli yardýmlara daha az baðýmlýlýk ve daha düþük suç oranlarý 60 olacaðý bu maliyeti etkileyecektir. Ayrýca çocuk bakýmý yer almaktadýr. Metin Kutusu 3: Türkiye’de Kadýnlarýn �þgücüne Katýlýmý ve Düþük Maliyetli Çocuk Bakým Seçenekleri EÇG programlarýnýn çocuklar üzerindeki doðrudan etkilerine ek olarak, düþük maliyetli çocuk bakým programlarý, annelerin iþgücüne katýlýmýný da olumlu etkileyebilir. Bugün Türkiye’de kadýnlarýn iþgücüne katýlým oraný düþüktür ve düþmeye devam etmektedir: 2009 itibariyle yüzde 25,5’lik bir oran ile Türkiye OECD ve 19 AB ülkesi arasýnda en düþük kadýn iþgücüne katýlým oranýna sahiptir. Türkiye’nin 9. Kalkýnma Planý Türkiye’de kadýnlarýn iþgücüne katýlým oranýnýn 2013 yýlýna kadar yüzde 29’a çýkarýlmasýný hedeflemektedir. Bugüne kadar Hükümet iþletmelerin kadýn istihdamýna olan talebini arttýrmak için çeþitli önlemler almýþtýr. Daha önce kayýtlý sektörde çalýþmamýþ kadýnlarý, kayýtlý istihdam kapsamýnda iþe alan iþletmelere saðlanan kýsmi sübvansiyonlar buna örnek verilebilir. (Mayýs 2008’de çýkarýlan �stihdam Paketi). Düþük maliyetli EÇG hizmetlerinin yaygýnlaþtýrýlmasý ile kadýnlarýn iþgücüne katýlým oranlarýnda meydana gelen deðiþimleri inceleyen daha geniþ kapsamlý deðerlendirmeler yapýlmaktadýr. Arjantin’de yapýlan bir çalýþmaya göre, ücretsiz ana okullarýna eriþimde büyük çaplý bir artýþýn annelerin istihdamý üzerinde yüzde 7 ile 14 arasýnda bir artýþ saðlayacaðý tahmin edilmiþtir (Berlinski ve Galiani 2007). Yine Arjantin’de regresyon süreksizliði yöntemiyle yapýlan bir baþka çalýþmada, en küçük çocuklarý okul öncesi eðitim için geçerli yaþ sýnýrýný yakalayan anneler ile bu sýnýrý kaçýran anneler arasýnda iþgücüne katýlým bakýmýndan yüzde 13’lük bir fark olduðu tahmin edilmektedir (Berlinski ve diðerleri, 2008). Bu Rapor ile paralel olarak hazýrlanan bir Raporda (Dünya Bankasý, 2009a) Türkiye’de kentsel alanlarda kadýnlar için çalýþmanýn alternatif maliyetini düþürmenin (örneðin çocuk yuvasý imkanlarýný arttýrmanýn) kadýnlarýn iþgücüne katýlýmý üzerinde büyük ve ani bir etki yaratmasýnýn muhtemel olduðu belirtilmektedir. Diðer birçok ülkede olduðu gibi, Türkiye’de de evlilik ve çocuk doðurma ile kadýnlarýn iþgücü arzý kararlarý arasýnda ters bir baðýntý bulunmaktadýr. 20-65 yaþ grubundaki daha önce evlenmiþ kadýnlardan yarýdan fazlasý çalýþmama sebebi olarak ev kadýnlýðýný gösterirken, yüzde 9’u çalýþmamalarýnýn temel sebebini çocuk bakýmý olarak ifade etmektedir (Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý, 2004). Türkiye’de özellikle enformel çocuk bakým aðlarýnýn daha zayýf olduðu kentsel alanlarda yaþayan kadýnlarýn iþgücüne katýlým oranýnýn düþük olmasýnýn önemli sebeplerinden birisi çocuk doðurmadýr. Çok deðiþkenli bir analizde, ilk çocuðun doðumu ile kentsel alanlarda vasýflý kadýnlar için iþgücüne katýlým olasýlýðýnda 12 puanlýk, vasýfsýz kadýnlar için ise 10 puanlýk bir azalma arasýnda baðýntý bulunmuþtur (Aran ve diðerleri, 2009). Türkiye’de düþük maliyetli çocuk bakým hizmetlerine eriþimin çok sýnýrlý olduðu göz önüne alýndýðýnda, özellikle kentsel alanlarda yaþayan kadýnlarýn çocuk sahibi olduktan sonra çalýþmaya devam etme þanslarý çok sýnýrlýdýr. Türkiye’de çocuk bakým hizmetlerinin çok pahalý olmasýndan dolayý, çocuðun doðmasýndan sonra çalýþmanýn fýrsat maliyeti ve kadýnlarýn iþ piyasasýnda kabul edeceði minimum ücret (ev ve çocuk bakým masraflarýný dikkate alan) artmaktadýr. Bazý kadýnlar evde kalýp çocuklarýna bakmayý tercih ederken, düþük maliyetli çocuk bakým imkanýnýn olmamasý çalýþmaya devam etmek isteyen kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýný engellemektedir. Bu durum özellikle kentlerdeki genç göçmen aileler için geçerlidir, zira bu ailelerin çocuk bakýmýnda geniþ aile aðýnýn desteðinden yararlanmalarý söz konusu deðildir (Sosyal Politika Forumu, 2009). Kaliteli çocuk yuvasý seçeneklerinin arttýrýlmasý, küçük çocuklara olumlu biliþsel ve geliþimsel uyarýmlarýn saðlanmasýna ek olarak, Türkiye’de kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýnýn önündeki arz kýsýtlarýný hafifletecektir. 60 Engle ve diðerleri (2007), s. 231. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 25 77. Türkiye’deki programlarýn bazýlarýnýn faydalarýný piyasasýna katýlým oranlarýnýn eðitim düzeyindeki ortaya koyan çok sayýda deðerlendirme vardýr. Kontrollü yükselme ile birlikte arttýðýný söyleyebiliriz. Buna paralel deneylerden elde edilen veriler, okul öncesi eðitim olarak, (bazý sektörler diðerlerine nazaran daha nitelikli programlarýna katýlan çocuklarýn katýlmayan çocuklara iþgücü çektiðinden) eðitim düzeyleri ayný zamanda nazaran (okul öncesi eðitimde geçen yýl hariç) yaklaþýk insanlarýn hangi sektörde çalýþtýklarýný veya kendi iþlerini bir yýl daha fazla eðitim gördüðünü göstermektedir. 61 hangi sektörlerde kurduklarýný etkileyebiliyor. �kinci Daha fazla eðitim beraberinde daha fazla kazanç, daha olarak, kadýnlarýn eðitim düzeyinin artmasý ile doðum yüksek kayýtlý sektörde çalýþma olasýlýðý ve buna baðlý oranýnýn azalmasý arasýnda iliþki bulunmaktadýr; bu durum olarak kamu gelirlerine daha fazla katký getirmektedir. hanehalký kiþi baþýna gelir ve tüketimde deðiþikliklere Sadece AÇEP program yoluyla bir yýllýk ev bazlý okul yol açmaktadýr. Son olarak, bir yýl daha fazla eðitim öncesi eðitime yapýlan yatýrýmýn getirisi asgari 1:2 olarak süresinin kazanç ve tüketim üzerinde doðrudan bir etkisi hesaplanmýþ, hatta bunun 1:6’ya kadar çýkabileceði vardýr, zira söz konusu ilave eðitim süresi, geçmiþ 62 belirtilmiþtir. Tek baþýna aile eðitim programlarýna iliþkilerden hesapladýðýmýz bir getiri ile baðlantýlýdýr. baktýðýmýzda bile, yatýrýlan her 1 TL’nin yüzde 20 ile yüzde 100 arasýnda getirisi olduðu hesaplanmýþtýr. 79. Sadece bu iletim mekanizmalarýný düþündüðümüzde Programlara katýlan çocuklarýn yaþamlarýnýn ilerleyen bile, okul öncesi eðitim ve çocuk bakým politikalarýnýn dönemlerde yoksulluða düþmesinin önlenmesi gibi geniþ toplumsal düzlemde önemli etkileri olduðunu yüksek özel faydalardan ayrý olarak, UNICEF bu tür görüyoruz (bakýnýz Teknik Not 10). Burada deðerlen- dirdiðimiz 20-39 yaþ grubu için, kiþi baþýna gelirler aile eðitim programlarýna yapýlan kamu yatýrýmlarýnýn, neredeyse yüzde 8 artmakta, yoksulluk yüzde 11 oranýnda daha yüksek kayýtlý istihdam oranlarý ve daha yüksek azalmakta ve kadýnlarýn iþgücüne katýlýmý yüzde 9 vergi tahsilatý yoluyla yaklaþýk 20 yýl içerisinde kendisini 63 artmaktadýr. Bu tür simülasyonlar, eðitime dönüþler veya amorti ettiðini tahmin etmektedir. þirketlerin talepleri gibi deðiþiklikleri dikkate almadýðýndan kýsmi olmakla birlikte, erken biliþsel uyarým gibi diðer 78. Türkiye’deki çocuklarýn fýrsatlarýnýn arttýrýlmasý EÇG programlarý ile kurulan sinerji hesaba katýlmadýðý önemli ekonomik ve sosyal faydalar saðlayacaktýr. Bu için, bu hesaplarýn faydalarýn alt sýnýr tahminleri (asgari Raporda, seçilen EÇG politikalarýnýn potansiyel tahminler) olduðu söylenebilir. faydalarýný deðerlendirmek için iki simülasyon modelinden 64 yararlanýlmaktadýr. Birinci modelde, Türkiye’de okul 80. Ayrýca, ‘Türkiye’nin geleceðine yapýlan bu yatý- öncesi eðitimin ve çocuk bakým hizmetlerinin okula rýmlarýn’ bazýlarý çok kýsa vadede gerçekleþebilir. Kadýn- devam süresinin artmasý üzerindeki etkisi üzerinde larýn iþgücüne katýlýmý ile ilgili olarak Dünya Bankasý 65 durulmaktadýr. Bugün 20-39 yaþ grubunda olan neslin tarafýndan yakýn zamanda hazýrlanan bir raporda (Dünya altý yaþýndayken okul öncesi/çocuk bakým programlarýna Bankasý 2009a), özellikle kentlerde yaþayan yoksul katýlmýþ olmalarý halinde yoksulluðun, gelirin ve kadýnlarýn kadýnlarýn isteseler bile çalýþamayabilecekleri, zira iþgücüne katýlýmýnýn bugünkünden ne ölçüde farklý çocuk bakým maliyetlerinin bu kadýnlarýn gelir getirici olacaðýný inceleyen bir model kullandýk. Bu çerçevede, faaliyetlere girmesini engellediði tespit edilmiþtir. Türkiye’deki deðerlendirmelerin bu çocuklarýn net eðitim Dolayýsýyla, ana okulu ve kreþ hizmetlerine eriþimi art- süresinde ortalama 1 yýllýk bir artýþ ortaya koyduðunu týrmanýn saðlayacaðý bir yayýlma etkisi ile, kadýnlarýn dikkate alarak, bu yaþ grubunun eðitim düzeyini iþgücüne katýlýmýnda gerçekleþecek eþzamanlý bir artýþ, varsayýmsal olarak 1 yýl uzattýk. Daha sonra, eðitim büyüme ve verimlilik üzerinde hýzlý ve olumlu bir tesir düzeyindeki bu artýþýn yol açabileceði etkileri deðerlen- oluþturabilir (Bakýnýz Metin Kutusu 2). dirdik: ilk olarak, eðitim hem iþgücü piyasasýna katýlým ile hem de meslek seçimi ile iliþkilendiriliyor. Gözlenen 81. Elde ettiðimiz sonuçlara göre, kadýnlarýn iþgücüne iliþkilerden yararlanarak, özellikle kadýnlarýn iþ gücü katýlýmý ile ilgili olarak Hükümet’in 9. Kalkýnma Planý 61 Ertem ve diðerleri (2006), Kaðýtçýbaþý ve diðerleri (2001), Kaytaz (2005), Özmert ve diðerleri (2005) ve Yýlmaz (2007). 62 Kaytaz (2005). 63 Yýlmaz (2007). 64 �ki modelde de, daha ziyade doðrudan etkiler deðerlendirilmekte; dolayýsýyla birçok davranýþsal fonksiyonu da kapsayan genel etkiler deðerlendirilmemektedir. 65 Sunar, Bekman ve Kaðýtçýbaþý (2001) ve Kaytaz (2005). Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 26 gibi çeþitli politika belgelerinde belirlediði yüzde 29’luk Grafik 23: Kadýnlarýn �þgücüne Katýlýmýndaki Artýþýn Toplam Geliri Arttýrýcý ve Yoksulluðu Azaltýcý Etkileri hedefe ulaþmanýn genel gelirin artmasý ve yoksulluðun azaltýlmasý üzerinde önemli etkileri olabilir. (bakýnýz Grafik 23 ve Teknik Not 11). Eðitim, aile yapýsý ve yaþ arasýndaki iliþkilerin yanýsýra kiþisel özellikler ile kazanç arasýndaki mevcut baðlantýlardan yola çýkarak, bu artýþýn Türkiye’deki tüm hanehalklarýnýn toplam geliri üzerinde Yüzdelik Puan yüzde 7 civarýnda bir katký saðlayabileceðini tahmin ediyoruz, bu da ailelerin yoksulluktan kendi baþlarýna çýkmalarýný destekleyebilecek önemli bir artýþtýr. Baz yýl olarak 2006’yý aldýðýmýzda ve iþgücü piyasasýna yeni giren kadýnlarýn tam zamanlý olarak çalýþtýklarýný varsayarsak, yoksulluðun (yüzde 18.3’den yüzde 15,5’e gerilemesiyle) yüzde 15’ten fazla azalacaðýný tahmin Yoksulluðu Azaltma Gelir Artýþý ediyoruz. �þgücü piyasasýna yeni girenler yarý-zamanlý Tam Zamanlý Yarý Zamanlý çalýþsalar bile, toplam gelirin artmasý (yüzde 3,4) ve yoksulluðun azalmasý üzerinde (yaklaþýk yüzde 8’lik) 66 bir etkisi olacaðýný tespit ettik. Kaynak: Dünya Bankasý hesaplamalarý (bakýnýz Teknik Not 11). 6. Deðerlendirmeler 82. Bu raporda eþitlik, fýrsat perspektifinden incelenmiþtir. toplumda eþitliðin arttýrýlmasý için, dezavantajlý çocuklarýn Bu çerçevede, Türkiye’de fýrsat eþitsizliðinin önemli fýrsatlarýnýn arttýrýlmasý gerekecektir; bu da Türkiye refah boyutlarda olduðunu ve burada koþullar olarak tanýmlanan devletinin halihazýrdaki iþleyiþinin ve finansmanýnýn gözden olgularýn, yani hiçbir bireyin sorumlu tutulamayacaðý geçirilmesini gerektirecektir. Türk halkýnýn bu raporda dýþsal faktörlerin, yaþamýn gidiþatý üzerinde büyük etkisi incelediðimiz eþitlik beklentilerini göz önüne aldýðýmýzda, olduðu ortaya konulmuþtur. Ayrýca, bu eþitsizliklerin toplum geniþ anlamda bu tür mülahazalara hazýr görün- belirgin þekilde nesilden nesile intikal ettiðini, büyükanne- mektedir. Eþitliði saðlamaya yönelik bir dizi politika mev- büyükbabanýn sosyo-ekonomik durumu ile Türkiye’nin cuttur ve bunlardan birisi olan erken çocukluk geliþimi bugünkü genç nesli olan torunlarýnýn erken çocukluk politikalarýnýn bir çok ülkede koþullar ile bireyin yaþam geliþimi sonuçlarý arasýnda yakýn iliþki olduðu tespit fýrsatlarý arasýndaki baðý zayýflatmada önemli rol oynadýðý edilmiþtir. Çocuðun geliþme sürecinde, fýrsat geçmiþine kanýtlanmýþtýr. Kamunun mevcut primsiz harcamalarýnýn ve yoksulluk durumuna göre, erken aþamalardan itibaren ufak yaþtaki çocuklara ulaþan kýsmý çok sýnýrlýdýr. Dezavan- farklýlýklar ortaya çýkmaktadýr. Eþitliði saðlamaya yönelik tajlý çocuklara yönelik programlarýn yaygýnlaþtýrýlmasýna çeþitli politikalardan birisi, en dezavantajlý çocuklara, olanak tanýyacak mali kapasiteyi tesis etmek için, yaþlýlýk mümkünse doðumdan önce olmak üzere, hayatlarýnýn sigortasýna aktarýlan finansmanýn ve sosyal transferlerin erken bir evresinde ulaþmaktýr. Bugün Türkiye’deki bu gözden geçirilmesi gerekecektir. tür erken çocukluk geliþimi politikalarý en muhtaç çocuklarýn çok azýna ulaþýrken, kamu kaynaklarýndan büyük oranda 84. �kinci olarak, halihazýrdaki gayri resmi dayanýþma diðer yaþ gruplarý yararlanmaktadýr. aðlarýnýn, en dezavantajlý çocuklara yönelik kamu politi- kalarý ile desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’deki gayri 83. Raporu, kamuoyundaki sosyal politika tartýþmalarý resmi dayanýþma aðlarýnýn, ne kadar güçlü olursa olsun, üzerine bir kaç deðerlendirme ile bitiriyoruz. �lk olarak, zor koþullarda doðan çocuklarýn, özellikle kýzlarýn, yaþadýðý 66 Kadýnlarýn iþgücüne daha yüksek oranlarda katýlmasýnýn (örneðin yüzde 40 oranýnda) etkilerini tahmin etmek için ayný yöntemi kullandýðýmýzda, neredeyse yüzde 12 oranýnda toplam geliri arttýrýcý ve yüzde 17 oranýnda yoksulluðu azaltýcý etki tespit ettik. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 27 dezavantajlarý telafi edemediði görülmektedir. Türkiye, avantajlýlardan daha yoðun olarak ulaþýlmasý anlamýný toplumsal iþleyiþin temel direklerinden biri olarak taþýmaktadýr. Eðer bu kavram Türkiye’de karþýlýk bulursa, tanýmlanan geleneksel ve güçlü bir toplumsal ve aile yaygýnlaþtýrma stratejisinin en fazla dezavantajlý çocuk- 67 içi dayanýþmaya sahiptir. Ancak burada gözlemle- larýn kaç tanesine ve nasýl ulaþýlacaðý ile ilgili hedeflerin diðimiz üzere, eþitsizliðin ciddi ölçüde nesilden nesile belirlenmesi gerekecektir. Þu anda, yaþamsal çocuk hizmet- intikal ettiði göz önüne alýndýðýnda, söz konusu toplumsal lerinden -beslenme desteðinden, saðlýk kontrolüne ve ve geleneksel baðlarýn, en dezavantajlý çocuklara yönelik biliþsel uyarýma kadar- büyük ölçüde daha az dezavantajlý bütünlükçü ve kapsayýcý bir politika ile desteklenmesi çocuklar yararlanmaktadýr. “Dezavantajýn” tanýmý ile ilgili gerekecektir. Daha sonra aileler, çocuklarýnýn erken bir tartýþma gerekmekle birlikte, çocuk yoksulluðu ve an- dönemde saðlýklý geliþimini ve öðrenmelerini daha iyi ne/baba eðitiminin fýrsatlarý belirleyen kilit faktörler olduðu, düzeye çýkarmak amacýyla desteklenebilir. Kadýnlarýn bu Raporda ortaya konulmuþtur. eðitim düzeyinin düþük olduðu, bütün yetiþkin kadýnlarýn okur-yazar olmadýðý ve annelerin genellikle çocuklarýnýn 86. Son olarak, sivil toplum giriþimlerinin, özel giriþimlerin temel bakýcýsý olduðu dikkate alýndýðýnda çocuklarýn ve mahalle bazlý çalýþmalarýn en dezavantajlý çocuklara hayatýnýn erken bir evresinde ailelerin EÇG programlarý yönelik hizmetlerin yaygýnlaþtýrýlmasýný amaçlayan ve ile desteklenmesi özel bir önem taþýmaktadýr. devlet tarafýndan yürütülen çabalarý takviye eden bir rol üstlenmeleri gerekecektir. Türkiye’nin sivil toplum kanallarý 85. Üçüncü olarak, uluslararasý deðerlendirmeler yoluyla EÇG hizmet sunumundaki yenilikçi ve ilham koþullarýn fýrsatlar üzerindeki etkisini azaltmanýn en verici deneyimleri tüm dünyada büyük bir takdir ile izlen- etkili yolunun öncelikle en dezavantajlý çocuklara etkili mektedir. Bunun yanýnda, bu hizmetlerin genel kapsama destek saðlamak olduðunu göstermektedir. Bu raporda oraný çok düþüktür. En dezavantajlý çocuklarý desteklemeye kullanýlan fýrsat eþitliði kavramý, sadece (imkanlara) yönelik bir toplumsal uzlaþý, özel, kamu, sivil ve toplumsal eþit eriþim saðlamanýn da ötesinde bir anlama sahiptir, aktörler arasýnda bir uyum gerektirecektir. Bu uyum burada kastedilen yaþam fýrsatlarýný arttýrabilmeleri dezavantajlý çocuklara yönelik kaliteli ve bütünleþtirici için, en dezavantajlý çocuklara öncelikli olarak ve daha desteðin saðlanmasý için müsait bir ortam oluþturacaktýr. 67 Bakýnýz, örneðin Ayata (2004). Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 28 Kaynaklar AÇEV (2007), “Yedi Çok Geç Kampanyasý Bankasý ve Oxford University Press, Washington Deðerlendirme Sonuçlarý”; AÇEV (Anne Çocuk D.C. Eðitim Vakfý), Istanbul. Cunha, F. and J. Heckman (2007), The Technology of Aran, M., Demir, S., Yazýcý, H., ve Sarýca, O. (2009), Skill Formation, 12840, National Bureau of “Türkiye’de Yoksulluk ve Eþitsizlik Deðiþimleri”; Economic Research. DPT-Dünya Bankasý Refah ve Sosyal Politika Çalýþma Belgesi No. 1, Ankara. Dünya Bankasý. (1999). “Erken Çocukluk Önemlidir: EÇG Programlarý Eþitsizlikleri Ne Þekilde Aran, M., Uraz, A., Husamoglu, M., Sanalmis, D., ve Giderebilir” (Early Childhood Counts: Ways in S. Capar, (2009). “Türkiye’de Kadýnlarýn �þgücüne which ECD Programs can address inequalities). Katýlýmýmndaki Son Eðilimler”; DPT-Dünya Washington DC. Bankasý Refah ve Sosyal Politika Çalýþma Belgesi No. 2, Ankara. Dünya Bankasý (2006), “Dünya Kalkýnma Raporu, Kalkýnma ve Eþitlik” World Development Report, Ayata , S.(2004), “Türkiye’de Yoksulluk ve Politika”; Development and Equity, Oxford University Press, Orta Doðu Teknik Üniversitesi, Ankara. Washington D.C. Dünya Bankasý (2009a), “Türkiye’de Kadýnlarýn �þgücüne Baydar, N. (2008), “Türkiye’de Erken Çocukluk Katýlýmý: Eðilimler, Belirleyiciler ve Politika Çerçe- Geliþimi Ekolojileri Çalýþmasý”, Koç Üniversitesi, vesi”, Rapor No 48508-TR, Washington D.C. �stanbul. Dünya Bankasý (2009b). Investing in Young Children: Bekman, S. (1998), “Eþit Fýrsat: Anne-Çocuk Eðitim the "Why?" and "How?" - Practical tools and evidence- Programý'nýn Deðerlendirilmesi”, �stanbul. based recommendations", forthcoming. Berlinski, S., ve S. Galiani (2007), “The effect of a Dünya Bankasý (2009c), Dünya Kalkýnma Göstergeleri large expansion of pre-primary school facilities on 2009, Washington D.C. preschool attendance and maternal employment”; Labour Economics, 14: 665-680. Eðitim Reformu Giriþimi (2009), “Eðitimde Fýrsat Eþitsizliði”, �stanbul. Berlinski, S., Galiani, S., ve P. J. McEwan (2008), “Preschool and maternal labor market outcomes: Engle, P., Black, M., Behrman, J., Cabral de Mello, M., Evidence from a regression discontinuity design”, Gertler, P., Kapiriri, L., Martorell, R., Young, M.E. IFS Working Papers W09/05, The Institute for Fiscal and the International Child Development Steering Studies, London. Group (2007), “Strategies to Avoid the loss of developmental potential in more than 200 million Bourguignon, F., Ferreira, F., ve Ph.G. Leite (2008): children in the developing world”; LANCET 369: “Beyond Oaxaca-Blinder: Accounting for 229-242. differences in household income distributions”, Journal of Economic Inequality 6: 117-148. Ertem, I., Atay, G., Bingoler, E., Dogan, D., Bayhan, A., and D. Sarica (2006), “Promoting child Bourguignon, F., Ferreira, F. ve N. Lustig (ed.) (2005) development at sick child visits: A controlled trial “The Microeconomics of Income Distribution to test the effect of the home environment of young Dynamics in East Asia and Latin America”, Dünya children”; Pediatrics 118: 124-131. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 29 Avrupa �mar ve Kalkýnma Bankasý ve Dünya Bankasý Kaytaz, M. (2005), “Türkiye’de Okul Öncesi Eðitimin (2007), “Geçiþ Ülkelerinde Yaþam Anketi” (Life in Bir Maliyet-Fayda Analizi”, AÇEV, �stanbul. Transition Survey), Londra. Milli Eðitim Bakanlýðý (2009), �statsitik Yýllýðý: 2008- Evans, J., Myers, R., and E. Ilfeld (2000), “Early 2009, Ankara. Childhood Counts”, Dünya Bankasý, Washington D.C. Myers, R. (1995), The Twelve Who Survive: Strengthening Programs of Early Childhood Ferreira, F. ve J. Gignoux (2009), “Eðitimde Fýrsat Development in the Third World , 2nd ed., Eþitsizliði: Türkiye Örneði”, DPT-Dünya Bankasý High/Scope Press, Ypsilanti, Michigan. Refah ve Sosyal Politika Çalýþma Belgesi No.4, Ankara. O’Donnell, O., Doorslaer, E. v., Wagstaff, A., and M. Linde (2008), “Analyzing Health Equity Using Ferreira, F., Gignoux, J., ve M. Aran (2009), “Türkiye’de Household Survey Data”, World Bank, Washington Ekonomik Fýrsat Eþitsizliði”, DPT-Dünya Bankasý DC. Refah ve Sosyal Politika Çalýþma Belgesi No. 3, Ankara. OECD (2008), Education at a Glance, Paris. Filmer, D. ve L. Pritchett (2001), “Estimating Wealth Ozmert, E. N., Yukdakok, K. and S. Soysal (2005), Effects without Expenditure Data – or Tears: An “Relationship between physical, environmental and application to education enrollment in stats of India”, socio-demographic factors and school performance Demography 38 (1): 115-132. in primary schoolchildren”, Journal of Tropical Pediatrics 62: 25-32. T.C. Hükümeti (2007), Dokuzuncu Kalkýnma Planý, Devlet Planlama Teþkilatý, Ankara Paes de Barros, R., Ferreira, F., Molinas Vega, J., and J. Saavedra Chanduvi (2009), “Measuring Inequality Grantham-McGregor, S., Cheung, Y., Cueto, S., of Opportunities in Latin America and the Glewwee, P., Richter, L., Strupp, B. and the Caribbean”, Latin American Development Forum International Child Development Steering Group Series, Washington D.C. (2007), “Development potential in the first 5 years for children in developing countries”, LANCET Roemer, J. E. (1998), Equality of Opportunity, 369: 60-70. Cambridge, MA, Harvard University Press. Heckman, J. J. (2008), “The case for investing in disadvan- Seifer, R., and A. J. Sameroff (1987), “Multiple taged young children”, in: First Focus (Ed.), Big ideas Determinants of Risk and Vulnerability”, In E. J. for children: Investing in our nation's future: 49-58, Anthony and A. Cohler (eds.), The Invulnerable Washington, DC. Child, pp. 51-69, Guilford Press, New York. Heckman, J., and F. Cunha (2007), “The Technology Shonkoff, J., and S. J. Meisels (Eds.) (2000), Handbook of Skill Formation”, The Institute for the Study of of Early Childhood Intervention, Cambridge Labor, (IZA), Bonn. University Press, Cambridge. Hentschel, J. ve M. Aran (2009), “Türkiye’de Olasý bir Shonkoff, J.P., and D. A. Phillips (2000), From Neurons Büyüme Yavaþlamasýnýn �þgücü Piyasasý ve to Neighborhoods: The Science of Early Childhood Yoksulluk Sonuçlarýnýn Deðerlendirilmesine �liþkin Development, National Academy of Sciences bir Metodoloji Çalýþmasý”, Dünya Bankasý, mimeo, Presses, Washington, DC. Ankara. Sosyal Politika Forumu. (2009), Turkiye'de Çocuk Kaðýtçýbaþý, S., Sunar, D. Bekman, S. ve Z. Cemalcýlar. Bakým Hizmetlerinin Yaygýnlaþmasýna Yönelik Bir (2005). “Erken Müdahalenin Eriþkenlikte Süren Öneri: Mahalle Kreþleri, Boðaziçi Üniversitesi, Etkileri”, AÇEV, �stanbul. �stanbul. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 30 Sunar, D., Bekman, S., and Ç. Kaðýtçýbaþý (2001). “Child development: Risk factors for adverse “Long-term Effects of Early Intervention: Turkish outcomes in developing countries”, LANCET 369: Low-Income Mothers and Children”, Applied 145-157. Developmental Psychology: 333-361. Wietzke, B. (2009), “Neighborhood Effects and Human Taymaz, E. (2009), “Büyüme, �stihdam, Beceriler ve Development: A Critical Review of the Literature”, Kadýn �þgücü”, DPT-Dünya Bankasý Refah ve London School of Economics, mimeo, London. Sosyal Politika Çalýþma Belgesi No. 6, Ankara. Yýlmaz, H. (2007), “Ebeveyn Eðitim Programlarýnýn Kýsa bir �ncelemesi (0-6)”, UNICEF, Ankara. TÜS�AD (2005), "Doðru Baþlangýç: Turkiye'de Okul Öncesi Eðitim", Yayýn No. TÜS�AD-T/2005-05/396, Young, M. E. (2002), “Erken Çocukluk Geliþiminden �stanbul. �nsani Geliþime”, Dünya Bankasý, Washington D.C. UNICEF (2008), “The Child Care Transition: A League Young, M. E. ve Richardon, L.M. (2007), “Erken table of Early Childhood Education and Care in Çocukluk Geliþimi: Ölçümden Eyleme”, Dünya Economically Advanced Countries”, Innocenti Bankasý , Washington D.C. Research Center, Florence. Zaidi, S., Alam, A., Mitra, P., Sundaram, R. (2009), Walker, S., Wachs, T. D., Meeks Gardner, J., Lozoff, B., “Doðu Avrupa ve Eski Sovyetler Birliði’nde Yaþam Wassermann, G., Pollitt, E., Cater, J.A. and the Interna- Memnuniyeti ve Hizmet Sunumu”, Dünya Bankasý tional Child Development Steering Group (2007), Çalýþma Belgesi 162, Washington D.C. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 31 Teknik Notlar 1 Ekonomik fýrsat eþitsizliði analizi için, 10.836 larýnda yaþayan nüfus arasýnda yoksulluk oraný daha hanehalkýnýn verilerini kaydeden ve hem ulusal düþüktür (yüzde 19,8). düzeyde hem de beþ büyük bölge (Batý, Güney, �ç, Kuzey ve Doðu) düzeyinde temsil özelliði olan 2 Fýrsat eþitsizliði payý aþaðýdaki yöntemlerden birisi Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý (veriler Aralýk yoluyla hesaplanabilir (i) parametrik regresyon 2003 ile Mayýs 2004 arasýnda toplanmýþtýr) esas (varlýklý olma deðiþkenini doðrudan koþul deðiþkeni alýnmýþtýr. Grubun temel sosyo-ekonomik özellikleri ile iliþkilendirir ve açýklanan deðiþimin derecesini ile ilgili bilgiler tüm hanehalký üyeleri için gizli fýrsat payý olarak kullanýr; veya (ii) parametrik toplanmýþtýr ve 15-49 yaþ arasý daha önce evlenmiþ olmayan analiz (tüm veri kümesini benzer koþullara tüm kadýnlar nüfus ve saðlýk ile ilgili ayrýntýlý bir sahip ayrý gruplar halinde bölümlendirir ve hanehalký anketi yanýtlamýþtýr; toplam 8,075 kadýndan bilgi varlýk durumundaki genel deðiþimin ne kadarýnýn alýnmýþtýr. Daha önce evlenmiþ kadýnlara yönelik koþullu hücre ortalamalarý arasýndaki farklara baðlý bu ankette kadýnlarýn doðum yeri (kýrsal/kentsel olduðunu hesaplar. Her iki teknik de Türkiye için alan; coðrafi bölge), babasýnýn ve annesinin eðitim benzer sonuçlar vermektedir. Burada belirtilmesi durumu; ana dili, vs. gibi doðum zamanýndaki gereken önemli bir husus, hanehalký araþtýrmasýnda özellikleri ile ilgili bilgiler toplanmýþtýr. Dolayýsýyla, (anne-babanýn mesleði, anne-babanýn varlýk durumu bu raporda hanehalký düzeyinde varlýk daðýlýmý ile vs. gibi) koþul deðiþkenlerinin tamamý araþtýrýl- ilgili sonuçlar sunulurken koþul deðiþkenleri madýðýndan, burada hesaplanan fýrsat eþitsizliði hanehalklarýndaki kadýnlardan türetilmiþtir. Daha payýnýn alt sýnýr tahmini olduðudur. Ayrýntýlý açýkla- kapsamlý bir tartýþma için, bakýnýz Ferreira ve ma için, bakýnýz Ferreira ve diðerleri (2009). diðerleri (2009). 3 Ferreira ve diðerleri (2009) tarafýndan açýklandýðý Üyeleri arasýnda daha önce evlenmiþ kadýn bulun- gibi, söz konusu parametrik tahmin, Türkiye’deki mayan hanehalklarý grubunun yapýsýný deðerlen- toplam varlýk eþitsizliðinde fýrsat eþitsizliðinin pa- dirmek için, istihdam ve ilgili diðer deðiþkenler yýna dair isabetli bir alt sýnýr tahmini sunmaktadýr. hakkýndaki bilgilere de yer veren 2004 yýlý Hanehalký Bütçe Anketini analiz ettik. Fertleri arasýnda 15-49 Bununla birlikte, bu payýn her bir koþul deðiþkeninin yaþ arasý daha önce evlenmiþ kadýn bulunmayan yaptýðý katkýya göre ayrýþtýrýlmasý, koþullarýn atla- haneler toplam nüfusun yüzde 17’sini temsil nan deðiþkenler (yani, Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþ- etmektedir (Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasýndan elde týrmasýnda yer almayan koþullar) ile kýsmi baðýntýsý- edilen yüzde 20’lik orana çok yakýn) ancak 15 yaþ na baðlýdýr. Varlýklý olma göstergesine bir alternatif altý tüm çocuklarýn sadece yüzde 3’ünü oluþturmak- (hanehalký düzeyinde hesaplanan tüketim) ve tadýr. Daha önce evlenmiþ kadýn bulunmayan hane- sonuçlarýn saðlamasý için, bakýnýz Ferreira ve diðer- halklarýnda yaþayan bireylerin çoðunluðu (%63), leri (2009). sadece 50 ve daha üzeri yaþtaki çalýþmayan üyeler- den oluþan hanehalklarýný temsil etmektedir. Türkiye 4 Tüm nüfus, dýþsal koþullar kullanýlarak, fýrsat Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasýna geri döndüðümüzde, kümelerine göre farklý gruplara ayrýlabilir. Söz daha önce evlenmiþ bir kadýn bulunmayan hanehalk- gelimi, daha önce evlenmiþ kadýn üyesi batýda larýnýn ortalama büyüklüðünün 2,70 olduðunu kentsel alanda, hem annesi hem de babasý yüksek görüyoruz, bu rakam TNSA örnek-lemindeki öðrenimi tamamlamýþ bir ailenin çocuðu olarak hanehalklarýnýn ortalama büyüklüðünden (2004 doðmuþ, ana dili Türkçe olan ve dokuzdan fazla yýlýnda 4,63) çok daha düþük. TNSA örneklemin- kardeþi olan tüm hanehalklarýndan müteþekkil bir deki hanehalklarý için tespit edilen yüzde 29,8’lik grup oluþturulabilir. Ferreira ve diðerleri (2009) yoksulluk oraný ile kýyaslandýðýnda, bu hanehalk- bunun gibi 768 tür grup tanýmlamýþtýr. Her bir tür Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 32 için, tüm grup türlerini sýralandýrmak için sonucunda takribi 170.000 hanehalký reisi 2009 kullandýklarý ortalama varlýðý hesaplamaktadýrlar. yýlýnda birincil iþlerini kaybedecektir. Bunun Daha sonra, en az varlýða sahip yüzde onluk (türe “düþük ücretli kayýtlý sektör çalýþanlarý” arasýnda koþullu) nüfus grubu en az avantajlý ondalýk dilim yoðunlaþacaðýný varsayýyoruz. Taymaz’ýn olarak; en fazla varlýða sahip yüzde onluk (türe tespitine göre (2009,) Türkiye’deki son krizde, koþullu) nüfus grubu en avantajlý ondalýk dilim þu ana kadar bu iþçileri etkileyen en büyük iþgücü olarak tanýmlanmaktadýr. Bu iki grubun oluþumunun piyasasý uyumu gerçekleþmiþtir. Burada toplam incelenmesi, ana metindeki Grafik 7’nin esasýný iþgücü üzerinde deðil sadece hanehalký reisleri oluþturan fýrsat profilini ortaya çýkarmaktadýr. üzerindeki iþgücü piyasasý etkisini deðerlen- diriyoruz; (ii) tarým dýþýndaki kayýt dýþý sektör 5 Ekonomik yavaþlamanýn yoksulluk üzerindeki olasý için, geçmiþe dönük ortalama üretim esnekliðini etkisini deðerlendirmek için simülasyonlarda 0,37 olarak varsayýyoruz; bu durumda sektördeki yaptýðýmýz ayarlamalar ve varsayýmlar aþaðýda daralma 2010 yýlýna kadar 45.000 hanehalký sunulmuþtur: reisini etkiliyor. Benzer þekilde, geçmiþe dönük · Çýkýþ noktamýz 2006 Türkiye Hanehalký Bütçe esneklik hesaplamalarýna uygun olarak, tarýmdaki Anketidir. Her bir hanehalký için (mekansal olarak kayýt dýþý istihdamda daralma olmayacak. ayarlanan) kiþi baþýna düþen reel tüketim düzeyi Geçtiðimiz on yýlda, tarýmsal istihdamda, üretim belirlenmekte ve (ulusal) bir yoksulluk sýnýrý artýþlarýndan ve düþüþlerinden baðýmsýz olarak, tanýmlanmaktadýr; ciddi bir düþüþ yaþanmýþtýr (bu durumda 0,07 · 2006 verilerini (mevcut en son anket) baz olarak gibi önemsiz düzeyde bir istihdam esnekliði 2008 yýlýna uyarlamak için, reel sektörel hesaplanmaktadýr). Ancak, kriz zamanlarýnda, GSY�H’de kiþi baþýna artýþ oranlarýný kiþi baþýna bu gibi uzun süreli düþüþ eðilimi durabilir veya tüketim deðiþkenine uyguluyoruz (tarým, sanayi TÜ�K’in son toplam istihdam rakamlarýnda ve hizmetler sektörü ile diðer sektörleri birbirin- görüldüðü gibi potansiyel olarak tersine de den ayýrarak). Her bir hanehalkýnýn belirli bir dönebilir; (iii) “daralan” iki sektörde (düþük sektöre iliþkilendirilmesi hanehalký reisinin faa- ücretli kayýtlý sektör ve tarým dýþýndaki kayýt dýþý liyet alanýna göre yapýlmaktadýr. Faal olmayan sektörde) gerçekte iþini kaybeden hanehalký veya halihazýrda iþsiz olan hanehalký reisleri reislerini rastgele tespit yoluyla seçiyoruz; (iv) için, ortalama GSY�H kiþi baþýna artýþ oranýný diðer tüm sektörler için (yüksek ücretli kayýtlý uyguluyoruz; istihdam, kayýt dýþý tarým, faal olmayan, iþsizlik), · Daha sonra hanehalklarýný hanehalký reisinin hanehalký reisinin istihdam durumunun deðiþme- istihdam durumuna göre altý farklý kategoriye diðini varsayýyoruz. ayýrýyoruz: düþük ücretli kayýtlý sektörde istihdam · Hanehalký refahý üzerindeki etkilere ulaþmak (sosyal güvenlik kapsamýnda olan, asgari ücretin için, (diðer tüm potansiyel deðiþkenleri sabit 1,5 katýna kadar kazanan hanehalký reisleri); tutarak) kiþi baþýna tüketim ve hanehalký reisinin yüksek ücretli kayýtlý sektörde istihdam (asgari iþsiz olmasý arasýndaki kýsmi korelasyon katsayý- ücretin 1,5 katýndan fazla); tarýmda kayýt dýþý sýný kullanýyoruz. 2006 HBA verileri kullanýlarak istihdam; tarým dýþýndaki kayýt dýþý istihdam, yapýlan kesit regresyonuna göre, iþsiz bir hane- iþsiz; faal olmayan. halký reisi hanehalký kiþi baþý tüketimde ortalama · GSY�H reel artýþýnda, 2009 yýlýndaki -5’lik ve yüzde 18’lik bir düþüþ ile iliþkilendirilmiþtir. Bu 2010’daki -1’lik düþüþün potansiyel etkisini düþüþü, simülasyonumuzda hanehalký reisi iþini deðerlendiriyoruz; kaybeden hanehalklarýnda yaþayan nüfusa uygu- · Senaryolarýn istihdam üzerindeki etkisi, üretim luyoruz. artýþýnda hesaplanan ortalama istihdam esneklikleri ile belirlenmektedir (Taymaz 2009). Diðer sektörler için, aþaðýdaki varsayýmlarý kullaný- Buradaki varsayýmlarýmýz þunlardýr: (i) kayýtlý yoruz: (i) yüksek ücretli kayýtlý sektöre baðlý hane- sektördeki istihdam, geçmiþe dönük olarak halklarýnýn refah düzeylerini nispeten muhafaza et- hesaplanan 0.47’lik aðýrlýklý esneklik oranýnda tiklerini varsayýyoruz (kýsmen, çalýþanlarýn önemli azalacaktýr. Büyüme senaryosuna göre, bunun bir bölümü sendikalý ve/veya kamu sektöründe Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 33 olduðu için). Bunlar için kiþi baþýna GSY�H artýþ 7 Türkiye’deki EÇG programlarýnýn yaklaþýk kapsama oranýnýn yarýsý kadar bir azalmanýn geçerli olacaðýný oranlarýnýn hesaplanmasýnda kullanýlan kaynak veriler varsayýyoruz; (ii) hanehalký reisi iþsiz olan veya ve yöntemler þunlardýr: Hamilelik izleme, doðum faal olmayan hanehalklarý için, kiþi baþýna GSY�H öncesi kontrol, ve aþýlama verileri 2004 Türkiye Nüfus artýþ oranýnýn tamamýný uyguluyoruz; (iv) diðer ve Saðlýk Araþtýrmasý’ndan hesaplanmýþtýr. Büyüme hanehalklarý (yukarýdaki ayarlamalar yapýldýktan takibi ve psikososyal geliþme takibi verileri Saðlýk sonra tarým dýþýndaki kayýt dýþý sektörde kalanlar), Bakanlýðý Temel Saðlýk Hizmetleri Genel Müdürlüðü kiþi baþýna tüketim düzeylerinde – diðer gruplar (Zihin Saðlýðý Birimi)’nden alýnmýþtýr ve Aralýk 2008 için kullanýlan farklý varsayýmlar ile kiþi baþýna ge- ayýna aittir. Ebeveyn eðitim programlarýnýn kapsama nel GSY�H artýþý arasýnda kalan artýk deðeri “dü- oranlarý Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn zelten” oranda- düþüþ yaþýyor. Eðitim Genel Müdürlüðü’nden alýnmýþtýr ve her anne ve babanýn ortalama olarak 0-6 yaþ arasýndaki 2 çocuða Daha sonra, hanehalký baþýna düþen tüketimdeki ulaþtýðý varsayýlmýþtýr. Kamu ve özel okul öncesi deðiþiklikler, hanehalkýnýn 2008 tahmini tüketim eðitim kurumlarýnýn 4-6 yaþ grubuna yönelik kapsama düzeyi ile 2009 ve 2010 için simülasyonda çýkan oranlarý MEB’ten alýnmýþtýr. 2008-2009 eðitim-öðretim kiþi baþýna tüketim düzeyi karþýlaþtýrýlarak analiz edilebilir. Bu karþýlaþtýrmayý, ekonomik yavaþlama yýlýna ait ilköðretim öncesi eðitim kapsama oraný sonucunda yoksulluða düþme riski altýnda olan ha- devlet anasýnýfý ve ana okullarýnýn toplamýdýr. nehalklarýnýn profilini çýkarmak için kullanýyoruz. �lköðretimde okullaþma oranlarý MEB’ten alýnan 2008- 2009 eðitim-öðretim yýlý ilköðretim okullaþma 6 Tablo 4’te yer alan deðiþkenlerin tanýmlarý (Türkiye oranlarýdýr. SHÇEK toplum merkezlerinin kapsama Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasýndan türetilmiþtir) þu oraný, 81 toplum merkezinin her birinin yaþ grubundaki þekildedir: Doðum öncesi kontrol hamile kadýnýn en tahmini 500 çocuða hizmet verdiði varsayýlarak az bir konsültasyon yoluyla bir doktor veya hesaplanmýþtýr (81 x 500 = 40.500 çocuk). hemþire/ebe tarafýndan kontrol edilmesi olarak tanýmlanmaktadýr. Bu pay, daha önce evlenmiþ olan 8 Yaþ gruplarýna göre hükümetin kamu sosyal ve anketten önceki beþ yýl içinde canlý doðum yapan harcamalarýnýn hesaplanmasýnda, Maliye Bakanlýðý kadýnlarýn son doðumlarýnýn tümü için hesaplan- tarafýndan 2005 yýlýndan bu yana yayýnlanan maktadýr. Doðum belgesi: çocuðun annenin bildiri- fonksiyonel harcama daðýlýmý esas alýnmýþtýr. 2008 mine veya anketörün doðrulamasýna dayalý olarak harcamalarýný yaþ gruplarýna daðýtmak için aþaðýdaki kimlik kartýnýn olmasý. Saðlýk personeli eþliðinde adýmlarý takip ettik. �lk olarak, hükümetin primlerle doðum: çocuðun bir kamu veya özel saðlýk kurulu- finanse edilmeyen tüm sosyal harcamalarýný tespit þunda doðmasý (alternatif olarak, ankete katýlanýn ettik. Dolayýsýyla, sadece (iþ göremezlik ve yaþlýlýk evinde veya baþka bir evde doðumun gerçekleþmesi). maaþý programlarý gibi) primsiz programlarý veya Tam aþýlama: aþý ile önlenebilecek altý hastalýða emeklilik ve saðlýk sigortasý açýklarýný karþýlamak (tüberküloz, difteri, boðmaca, tetanos, çocuk felci için Hazine tarafýndan finanse edilen ve sosyal ve kýzamýk) karþý aþýlamanýn birinci yaþ gününden güvenlik kurumuna aktarýlan transferleri dahil ettik. önce aþaðýdaki aþýlarýn yapýlmasý ile tamamlanmasý: Yeþil kart harcamalarý Saðlýk Bakanlýðý bütçesinde bir doz BCG aþýsý, üç doz DPT ve çocuk felci aþýsý yer almaktadýr. Hükümet bütçesinin dýþýndaki tek ve bir doz kýzamýk aþýsý (BCG aþýsý tüberküloza karþý, DTP aþýsý difteri, boðmaca ve tetanosa karþý kalem olarak, analizimize Sosyal Yardýmlaþma ve koruma saðlar). �yot Eksikliði: sofra tuzunun iyot Dayanýþma Fonu’nun (Maliye Bakanlýðý tarafýndan içeriðini tespit etmek için yapýlan test tuzun potasyum merkezi olarak toplanmayan ve bu programa tahsis iyotlu olduðunu veya potasyum iyodür (en az edilen vergiler yoluyla finanse edilen) þartlý nakit milyonda 15 parça) içerdiðini gösterir; sofra tuzunun transferi programý ve diðer sosyal güvenlik aðý iyot içeriðinin test edildiði hanehalklarý örneklemin- programlarý için saðlanan finansmaný dahil ettik. deki beþ yaþ altý çocuk örneklemi. Büyüme Geriliði: �þsizlik Sigortasý Fonu’na devlet katkýsý da eþit standartlaþtýrýlmýþ yaþ-boy oranýnýn, referans nüfusun ölçüde analizimize dahil edilmiþtir. �kinci olarak, ortalamasýndan 2 standart sapma daha düþük olmasý. ilgili harcamalarýn temel yararlanýcý gruplarýný tespit Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 34 etmek için Maliye Bakanlýðý tarafýndan yayýnlanan halk eðitim merkezleri; ve kamu mesleki eðitim kýlavuz ve açýklamalarý (Analitik Bütçe Sýnýflan- programlarýndan oluþmaktadýr. Bu harcamalarý farklý dýrmasýna �liþkin Rehber) kullandýk. Dolayýsýyla, eðitim kurslarýnýn yaklaþýk katýlýmcý profillerine genel saðlýk harcamalarý dýþýnda, yaþ-faydalanýcý böldük (Milli Eðitim Bakanlýðý’ndan alýnmýþtýr). iliþkisini aþaðýda daha ayrýntýlý olarak açýklanan Son olarak, “idari ve araþtýrma faaliyetleri” ve baþka þekilde finanse edilen programlarýn özelliklerinden yerde sýnýflandýrýlmayan eðitim hizmetleri” kalemleri türettik. Üçüncü olarak, kiþi baþýna düþen harcama ilgili kalem dýþýndaki, gerçekleþen harcama daðýlý- düzeylerine ulaþmak için, yaþ gruplarýna göre toplan mýna göre yaþ gruplarý arasýnda daðýtýlmýþtýr. genel sosyal harcamalarý TÜ�K tarafýndan saðlanan güncel yaþa göre nüfus tahminleri ile böldük. Merkezi olarak finanse edilen toplam sosyal koruma harcamalarýný yaþ gruplarýna daðýtmak için program Saðlýk sektöründe, Türkiye’deki toplam saðlýk özelliklerinin ayrýntýlý açýklamalarýný kullandýk. harcamalarýný daðýtmak iþçin, Saðlýk Bakanlýðý’ndan SHÇEK tarafýndan saðlanan hastalýk ve iþ aldýðýmýz mevcut yaþa özgü faydalanýcý aðýrlýklarýný göremezlik transferleri ilgili yaþ gruplarýnýn nüfus kullandýk (Saðlýk Bakanlýðý Türkiye Ulusal Saðlýk aðýrlýklarýna göre daðýtýlmýþtýr. Yine SHÇEK Hesaplarý Çalýþmasý 1999-2000, 2004). Ayný aðýr- tarafýndan saðlanan “yaþlýlýk hizmetleri”, büyük lýklarý, genel saðlýk sigortasý açýklarýný finanse etme- ölçüde 65 yaþ üzerindekilere saðlanan yardýmlarý ye yönelik merkezi hükümet transferlerine de uygu- içermektedir. Çoðunlukla SHÇEK bütçesinden ladýk. karþýlanan “aile ve çocuk yardýmý”, ilgili yaþ gruplarýndaki toplam SHÇEK yararlanýcý sayýsýna Eðitim için, aþaðýdaki yaþa özgü sýnýflandýrmayý dayalý olarak 0-6 ve 7-18 yaþ gruplarýna daðýtýlmýþtýr. uyguladýk. Tüm ilköðretim öncesi eðitim harca- “�þsizlik yardýmý” (�þsizlik Sigortasý Fonu’na devlet malarý 5 ve 6 yaþ grubu için kullanýlmaktadýr; katkýsý) harcamalarý ilgili yaþ gruplarýnýn aktif ilköðretim harcamalarý çoðunlukla 7-14 yaþ grubu çalýþma çaðýndaki nüfus payý aðýrlýklarýna göre için kullanýlmaktadýr, ancak þu anda yaklaþýk daðýtýlmýþtýr. “Sosyal �çerme programý” harcamalarý 600.000 okul öncesi öðrenciye MEB’e baðlý ilk- yoksullarý; göçmenleri; suç ve þiddet maðdurlarýný; öðretim okullarý bünyesinde hizmet verilmesi uyuþturucu ve alkol baðýmlýlarýný kapsamaktadýr. sebebiyle, ilköðretim harcamalarýnýn küçük bir Dolayýsýyla, bütçe harcamalarý ilgili yaþ gruplarýnýn bölümü ilköðretim öncesi harcamalarýnda nüfus aðýrlýklarýna göre daðýtýlmaktadýr. Baþka Yerde sayýlmýþtýr; tüm ortaöðretim harcamalarý 15-18 yaþ Sýnýflandýrýlmayan Sosyal Koruma kalemi temel grubu için kullanýlmaktadýr (kapsadýðý kalemler olarak emeklilik sistemi açýklarýný, genel saðlýk arasýnda Genel ortaöðretim Programlarý, Teknik sigortasý (GSS) açýklarýný ve SGK tarafýndan Ortaöðretim Programlarý ve diðer ‘Baþka Yerde saðlanan primsiz sosyal yardýmlarý (yaþlýlýk maaþý; Sýnýflandýrýlmamýþ’ programlar yer almaktadýr). engellilere, yetimlere, gazilere saðlanan yardýmlar, �lköðretim okullarýnýn binalarýnda hizmet veren vs) karþýlamak için SGK’ya yapýlan transferleri okul öncesi öðretmenlerinin (tam zamanlý) maaþ- içermektedir. Bu kalem ayný zamanda tüm larýný da, 5-6 yaþ grubuna tahsis edilen harcamalar emeklilere vergi iadesini karþýlamak için yapýlan olarak saydýk. Bu miktarý (toplam yaklaþýk 400 ek ödemeleri ve üst düzey memur emeklilerine milyon TL) ilköðretim okullarý bütçesinden alýp (eski belediye baþkanlarý gibi) yapýlan ek ödemeleri okul öncesi düzeye ilave ettik. Daha sonra, yüksek içermektedir. GSS için yapýlan Hazine transferi öðretim harcamalarýný iki yaþ grubuna ayýrdýk: 19- hükümetin saðlýk harcamalarý kapsamýnda finanse 25 ve 25-35. Lisans programlarý, meslek yüksek edilmektedir ve yukarýda açýklanan saðlýk harcama- okullarý ve yüksek lisans çalýþmalarý için yapýlan larýnýn daðýlýmýna göre daðýtýlmaktadýr. Emeklilik kamu harcamalarý 19-25 yaþ grubuna yönelik ola- harcamalarý için yapýlan Hazine transferleri, 65 yaþ rak sýnýflandýrýldý. Hükümetin doktora program- üzeri ve 44-64 yaþ gruplarý için nüfus aðýrlýklarý larýna yönelik harcamalarý ise 26-35 yaþ grubuna kullanýlarak daðýtýlmaktadýr. Sosyal yardým har- yönelik olarak sýnýflandýrýldý. “ Düzeye göre camalarý program türlerine ve faydalanýcý sayýla- tanýmlanamayan eðitim” kalemi çýraklýk eðitimi; rýna göre daðýtýlmaktadýr. Emeklilere yapýlan ek Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 35 ödemeler ilgili yaþlarýn aðýrlýklarý kullanýlarak edilmiþtir. Mikro simülasyonlar, 2006 Türkiye daðýtýlmaktadýr. Son olarak, Sosyal Yardýmlaþma Hanehalký Bütçe Anketinde belirtildiði üzere, Fonu’nun ailelere yapýlan þartlý nakit transferleri gözlenebilen bir takým özellikler ile (eðitim düzeyi, harcamalarý farklý faydalanýcý gruplarýna göre doðum tercihleri, meslek, ve iþgücü kazancý gibi) bölünmektedir: tüm hamilelik ve saðlýk yardýmlarý gelir ve yoksulluk belirleyicileri arasýndaki istatis- 0-6 yaþ grubuna daðýtýlmaktadýr; eðitim desteði tiksel iliþkilere dayalý örneklem dýþý tahminlere da- ilköðretime (7-14 yaþ) ve ayrýca ortaöðretime (ilgili yanmaktadýr. nüfus aðýrlýklarý kullanýlarak, takip eden yaþ aralýðý) daðýtýlmaktadýr. SYDGM’nin diðer harcama kalem- Bu sonuçlarýn her biri için bir model tahmin edil- leri þu þekilde sýnýflandýrýlmaktadýr: (i) ilköðretim mekte ve eðitim düzeylerinde artýþýn etkilerinin si- öðrencilerine ücretsiz kitap daðýtýmý için MEB’e mülasyonu için kullanýlmaktadýr. yapýlan transferler; engelli çocuklara ücretsiz öðle yemeði ve ulaþým desteði, (ii) ÞNT dýþýnda kalanlara · Bir dizi bireysel ve ailevi özellik ile eðitim düzeyi saðlanan eðitim yardýmý, (iii) yoksullara yönelik arasýndaki mevcut iliþki sýralý bir probit modeli diðer sosyal yardým harcamalarý. �lköðretim öðren- kullanýlarak tahmin edilmektedir. Bu model, cilerine saðlanan ayni transferler, 7-14 yaþ grubu (ilköðretim yaþ grubu) için yapýlan sosyal koruma incelenen eðitim yaygýnlaþtýrma senaryosu harcamalarý kapsamýnda sayýlmaktadýr. ÞNT dýþýn- kapsamýnda, her bir bireye düþen eðitim düzeyi 68 daki eðitim harcamalarý, ilgili nüfus aðýrlýklarýna artýþlarýný tahmin etmek için kullanýlmaktadýr. göre ilköðretimden yükseköðretime kadar yaþ grup- Ulusal düzeyde eðitim ortalama olarak ne kadar larýna yönelik sosyal koruma harcamalarýna daðý- yaygýnlaþýrsa yaygýnlaþsýn, bazý bireylerin göz- týlmaktadýr. SYDGM’nin yoksulluk üzerinde odak- lemlenmeyen ve eðitim almaya elveriþli ya da lanan diðer faaliyetleri ilgili yaþlarýn nüfus aðýrlýk- elveriþsiz bir takým özelliklere sahip olduðu dü- 69 larýna göre sosyal koruma harcamalarýna daðýtýl- þüncesini dikkate alarak, bireysel heterojenlik 70 maktadýr. hesaba katýlmýþtýr. · Eðitim düzeyleri, diðer bireysel ve ailevi özellik- 9 Emeklilik ücretlerinin ve diðer gelir transferlerinin ler ile iþgücü kazançlarý arasýnda gözlenen iliþkiler hanehalký üyeleri arasýnda daðýtýlmasý: Bu hesaplama lineer regresyon modelleri kullanýlarak tahmin için, TÜ�K’in saðladýðý Hanehalký Bütçe Anketi edilmiþtir. �þgücü kazançlarý kayýtlý çalýþan ücret- (2006) veri kümesini kullandýk. Emeklilik yardýmlarý liler, kayýt dýþý çalýþan ücretliler ve serbest iþ (emekli_yl), sosyal yardým transferleri (sosy_yl) ve sahipleri için ayrý ayrý tahmin edilmiþtir. Bu tah- primsiz yaþlýlýk maaþlarý (yasli_yl) kapsamýnda minler, her bir meslekte, bir üst eðitim düzeyi- sýnýflandýrýlan transferleri dikkate aldýk. �lk adýmda ne ulaþan bireylere düþen iþgücü kazancýndaki hanehalký üyeleri tarafýndan alýnan tüm ödenekleri artýþlarý tahmin etmek için kullanýlmýþtýr. Burada hanehalký düzeyinde topladýk. �kinci adýmda, bu ailevi ve bireysel özelliklere baðlý eðitime dönüþ- yardýmlarýn toplam deðerini her bir hanehalkýndaki lerin ayný kaldýðý varsayýlmýþtýr. Bu varsayým, fert sayýsýna böldük ve her hanehalkýnda kiþi baþýna gözlenmeyen kazanç belirleyici faktörleri baký- düþen yardýmlarý hesapladýk. Son olarak, alýnan mýndan ve genel denge etkileri olmaksýzýn, eðitim yardýmlarýn yaþ gruplarý bazýnda toplamýný hesap- düzeylerinin içsel olmadýðý düþüncesine dayan- ladýk. Dolayýsýyla, daha sonra Maliye Bakanlý- maktadýr. Bundan sonra yapýlacak simülasyonlar, ðý’ndan alýnan toplam harcama verilerine uygula- eðitime dönüþteki deðiþiklikler ile ilgili alternatif mak üzere, her bir yaþ kategorisine göre yardým daðýlýmlarýný türettik. senaryolarý araþtýrabilir. · Kadýnlarýn çocuk sayýsý ile ölçülen doðum tercih- 10 Mikro simülasyon, Bourguignon, Ferreira ve leri, eðitim düzeyi de dahil olmak üzere ailevi ve Lustig (2005) ile Bourguignon, Ferreira ve Leite bireysel özelliklerin bir fonksiyonu olarak sýralý (2008) tarafýndan önerilen yöntem kullanýlarak elde probit kullanýlarak modellenmektedir. 68 Bu, sýralý probit modelinin kesme noktalarý dönüþtürülerek yapýlmaktadýr; bakýnýz Bourguignon, Ferreira ve Leite (2008). 69 Bireysel artýk deðerler, sýralý probit durumunda normal bir daðýlým olan, modelin varsaydýðý daðýlýmdan alýnmaktadýr. 70 Bu heterojenlik, modelin diðer denklemlerinde ayný þekilde dikkate alýnmaktadýr. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 36 Bu tahminler, her bir kadýnýn eðitim düzeyi yüksel- 11 Türkiye’de kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýndaki bir dikçe tercih ettiði çocuk sayýsýndaki deðiþikliklerin artýþýn tüketim ve yoksulluk üzerindeki olasý etkilerini ve olasý düþüþlerin tahmin edilmesine olanak taný- deðerlendirmek için, iþgücüne katýlým ve gelir ka- maktadýr. zancý regresyonlarýna dair basit birmodel kullan- · �þsizliði, kayýtlý sektörde ücretli çalýþmayý, kayýt dýþý dýk. sektörde ücretli çalýþmayý ve serbest çalýþmayý gösteren kategorik bir deðiþken ile ölçülen meslek 1.Adým: 2006 Hanehalký Bütçe Anketinden yarar- tercihleri, eðitim düzeyi ve çocuk sayýsý de dahil lanarak, 15 yaþ ve üzeri, tüm kadýnlar için, mevcut olmak üzere ailevi ve bireysel özelliklerin bir tüm bireysel özellikleri (eðitim, yaþ, vs.) ve hanehalký fonksiyonu olarak çok terimli logit kullanýlarak mo- özelliklerini (hanehalký büyüklüðü,evlilik durumu, dellenmektedir. Baðýmsýz deðiþkenler arasýnda po- çocuk sayýsý, vs.) sabit tutarak iþgücüne katýlýmýn pro- tansiyel kazançlar yer almadýðýndan, bu meslek bit regresyonunu tahmin ettik. tercihleri modeli iþgücü arzýnýn yapýlandýrýlmýþ bir modelinin indirgenmiþ bir hali olarak görülebilir. Bu 2.Adým: Bu regresyonu, ankete katýlan her bir tahminler, hem eðitim düzeyindeki yükselmenin kadýnýn iþgücüne katýlým (dolayýsýyla, çalýþma veya iþ arama) olasýlýðýný hesaplamak için kullandýk. doðrudan etkisini hem de doðurganlýktaki deðiþimler yoluyla saðlanan dolaylý etkiyi tahmin etmemize 3.Adým: Kadýnlarýn iþgücü piyasasýna katýlma veya olanak tanýmaktadýr. katýlmama yönündeki birinci aþama kararýný düzeltmek için, iki aþamalý bir tahmin prosedürü Simülasyonu yapýlan kazanç, doðum ve meslek kullanarak cinsiyete özgü ücret geliri regresyonlarýný deðiþiklikleri ile, eðitimin yaygýnlaþmasýnýn hesapladýk. istihdam yapýsý, kazanç daðýlýmý, aile geliri ve 71 yoksulluk üzerindeki etkileri tahmin edilebilir. 4.Adým: Kadýnlarýn iþgücüne katýlým oranýna dair Kiþi baþýna düþen gelir; hanehalkýndaki her bir farklý hedefler kullanarak (yani, Hükümetin ferdin mesleðine, bu mesleklerde elde ettikleri belirlediði üzere, kýsa vadede yüzde 29’luk ve uzun kazançlara ve aile büyüklüðüne (çocuk sayýsýna vadede yüzde 40’lýk hedef), iþgücü piyasasýna ilave 72 baðlýdýr) baðlýdýr. Dolayýsýyla, doðurganlýk deðiþik- olarak girecek kadýnlarýn sayýsýný hesapladýk ve likleri meslek tercihleri ve hanehalký büyüklüðü daha sonra ortaya çýkan ilave kadýn sayýsýný, daha yoluyla refah üzerinde dolaylý etkilere sahiptir. önce iþgücüne katýlmayan ancak daha önce hesaplanan olasýlýklara göre katýlma olasýlýðý en Dikkate aldýðýmýz eðitim yaygýnlaþmasý simü- yüksek olan kadýnlara “aktardýk” (adým 1’den adým lasyonu, 20-39 yaþ arasýndaki bireylerin ortalama 2’ye). eðitim sürelerinde bir yýllýk bir artýþa dayanma- 73 ktadýr. (bireyin özelliklerine göre, alýnan eðitim 5. Adým: Mincer denklemlerini ve Adým 3’te tahmin süresi farklý miktarlarda deðiþir). Bu grup, önümüz- edilen parametreleri kullanarak bu kadýnlar için deki yirmi yýlda doðacak gruplarýn faydalanacaðý varsayýmsal gelirler hesapladýk. Burada iþgücü arzý bir eðitim yaygýnlaþmasýnýn uzun vadeli etkilerini artmasýna raðmen eðitime dönüþlerin ve diðer var- incelemek için seçilmiþtir. Eðitim sürelerinde or- lýklarýn deðiþmediði varsayýlmýþtýr. [�þgücü piya- talama bir yýllýk artýþ, Türkiye’de þu ana kadar uy- sasýna giren kadýnlarýn çoðunun nispeten daha düþük gulanmýþ erken çocukluk geliþimi programlarýnýn maaþ alacaðý düþünüldüðünde, nispeten düþük tahmin edilen etkilerine karþýlýk gelmektedir. Ancak, ücretler için iþgücü talebi oldukça esnek olduðun- eðitimin yaygýnlaþmasý ile ilgili alternatif senaryolar dan (Dünya Bankasý 2009a) bu varsayým haklý araþtýrýlabilir. görülebilir. 71 Yoksulluk oraný, TÜ�K tarafýndan kullanýlan yoksulluk sýnýrý ve (tüketim yerine) kiþi baþýna gelir kullanýlarak hesaplanmaktadýr. 72 Hanehalkýnýn iþgücü dýþý gelirlerinin ayný kaldýðý varsayýlmaktadýr. 73 Tamamlanan yýl olarak eðitim düzeyi deðiþkeni, 2006 HBA anketinde sunulduðu üzere tamamlanan eðitim düzeylerine dair kategorik deðiþken kullanýlarak yapýlandýrýlmýþtýr. Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 37 6.Adým : Son olarak, ilave hanehalký gelirinin gelirindeki deðiþimi (ki bu çarpan etkilerini dik- gerçekleþen tüketimi arttýracaðýný varsayarak, hane- kate almadýðýndan alt sýnýrda bir tahmin saðla- halký geliri ve tüketimindeki deðiþimi hesapla- yacaktýr); ve (ii) yoksulluk oranýndaki deðiþim- dýk. Böylelikle; (i) tüm hanehalklarýnýn toplam leri deðerlendirebildik. ©2010 Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Dünya Bankası 1818 H Street, NW Washington, DC 20433 Tüm Hakları Saklıdır.