Dünya Bankası Grubu dokümanıdır. SADECE RESMİ KULLANIM İÇİNDİR Rapor No. 11096-TR ULUSLARARASI İMAR VE KALKINMA BANKASI ULUSLARARASI FİNANS KURUMU ve ÇOK TARAFLI YATIRIM GARANTİ AJANSI’NIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE YÖNELİK 2018 MY – 2021 MY DÖNEMİNİ KAPSAYAN ÜLKE İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ 28 Temmuz 2017 Türkiye Ülke Yönetim Birimi Avrupa ve Orta Asya Uluslararası Finans Kurumu Avrupa ve Orta Asya Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı Bu belge sınırlı dağıtıma sahiptir ve alıcılar tarafından sadece resmi görevlerinin ifası sırasında kullanılabilir. İçeriği Dünya Bankası Grubu’nun izni olmaksızın açıklanamaz. KUR EŞDEĞERLERİ 28 Temmuz 2017 itibariyle geçerli döviz kurları Para Birimi 1 TL = 3,56 ABD$ MALİ YIL 1 Ocak – 31 Aralık KISALTMALAR ASA Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar IFC Uluslararası Finans Kurumu B40 Nüfusun en alt yüzde 40’lık dilimi UFK Uluslararası Finans Kuruluşu BOTAS Boru Hatları ile Petro Taşıma A.Ş. IMF Uluslararası Para Fonu CEM Ülke Ekonomik Memorandumu IPA Katılım Öncesi Yardım Aracı CLR Tamamlama ve Öğrenme İncelemesi IPARD Kırsal Kalkınma için Katılım Öncesi Yardım Aracı CPF Ülke İşbirliği Çerçevesi MIGA Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı CPS Ülke İşbirliği Stratejisi M-KOBİ Mikro, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler CTF Temiz Teknoloji Fonu BDFK Banka Dışı Finansal Kuruluş KP Kalkınma Planı BOH Bulaşıcı Olmayan Hastalık DPL Kalkınma Politikası Kredisi DPO Kalkınma Politikası Operasyonu OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü EBRD Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası OSB Organize Sanayi Bölgesi EC Avrupa Komisyonu PforR Sonuca Odaklı Program ECA Avrupa ve Orta Asya PISA Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı ESMAP Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı PLR Performans ve Öğrenme İncelemesi AB Avrupa Birliği KÖİ Kamu – Özel Sektör İşbirliği EUR Avro RAS Geri Ödenebilir Danışmanlık Hizmetleri DYY Doğrudan Yabancı Yatırım SCD Sistematik Ülke Değerlendirmesi FSA Finansal Sektör Değerlendirmesi SIDA İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı FRiT Türkiye’deki Sığınmacılara yönelik Fon KİT Kamu İktisadi Teşebbüsü MY Mali Yıl SORT Sistematik Operasyonlar Risk Derecelendirme Aracı FSRU Yüzer Depolamalı Gazlaştırma Ünitesi GKSS Geçici Koruma Sağlanan Suriyeliler GSYH Gayrisafi Yurtiçi Hasıla TY Teknik Yardım GEF Küresel Çevre Fonu TANAP Trans Anadolu Boru Hattı GFDRR Küresel Afet Azaltma ve İyileştirme Fonu TIMSS Uluslararası Matematik ve Fen Çalışmalarında Eğilimler IBRD Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası DB Dünya Bankası BİT Bilgi ve İletişim Teknolojileri DBG Dünya Bankası Grubu IBRD IFC MIGA Başkan Yardımcısı: Cyril E. Muller Dimitris Tsitsiragos Keiko Honda Direktör: Johannes Zutt Tomasz Telma Merli Baroudi Görev Ekibi Lideri: Eavan O’Halloran George Konda, Aisha Gianfilippo Carboni Çekirdek Ekip Üyeleri: Ximena Del Carpio, Tamara Williams, Enrique Lora Sulukhia, Alper Ahmet Oğuz, P. Facundo Cuevas, Tunya Celasin, Donato de Rosa, Pınar Yaşar ii TÜRKİYE ÜLKE İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ İçindekiler I. GİRİŞ ...................................................................................................................................... 1 II. ÜLKE BAĞLAMI VE KALKINMA GÜNDEMİ..................................................................... 1 II.1 Toplumsal ve Siyasi Bağlam ................................................................................................ 1 II.2 Son Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler ............................................................................ 3 II.3 Yoksulluk ve paylaşılan refah .............................................................................................. 6 II.4 Kalkınma Zorlukları ............................................................................................................. 7 III. DÜNYA BANKASI GRUBU İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ ........................................................ 9 III.1. Hükümetin Programı ve Orta Vadeli Stratejisi .................................................................. 9 III.2 CPS Tamamlama ve Öğrenme İncelemesinden ve Bağımsız Değerlendirme Grubu (IEG) Değerlendirmelerinden Çıkarılan Dersler ...................................................................... 11 III.3. 2018-21 MY dönemi için önerilen DBG Ülke İşbirliği Çerçevesi .................................. 13 III.4 2018-21 MY Ülke İşbirliği Çerçevesinin Uygulanması ................................................... 27 IV. ÜLKE İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ PROGRAMININ RİSKLERİNİN YÖNETİLMESİ ........ 30 Ek 1. Ülke İşbirliği Çerçevesi Sonuç Matrisi .............................................................................. 34 Ek 2. CPS (2012 MY – 2016 MY) Tamamlama ve Öğrenme İnceleme Raporu ......................... 48 Ek 3. Banka Portföy Performansı ve Yönetimi ile ilgili Seçilen Göstergeler ............................. 77 Ek 4. Operasyonlar Portföyü (IBRD/IDA ve Hibeler) ................................................................. 78 Ek 5. Taahhüt Edilen ve Kullandırılan Yatırım Portföyü ............................................................ 79 Ek 6. MIGA Aktif Garantiler ........................................................................................................ 82 Ek 7. Ülke Toplumsal Cinsiyet Değerlendirmesi 2016 – Özet Not .............................................. 83 Ek 8. Türkiye 2018 – 21 MY CPF için Vatandaş Katılımı Yok Haritası ..................................... 86 iii TÜRKİYE ÜLKE İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ (2018-21 MY) I. GİRİŞ 1. Türkiye için hazırlanan bu Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF) 2018 – 2021 MY dönemini kapsamaktadır. Bu CPF, Türkiye’nin 10. Kalkınma Planının amaçları ile uyumludur ve Şubat 2017’de tamamlanan Dünya Bankası Grubu (WBG) Sistematik Ülke Değerlendirmesinin (SCD) bulgularını esas almaktadır. CPF, mevcut programın temellerini esas alarak, Dünya Bankası Grubu’nun halihazırda aktif olduğu alanlardaki kilit kazanımlarını birleştirerek ve Dünya Bankası Grubu’nun ikiz hedeflerini oluşturan aşırı yoksulluğun azaltmasını ve paylaşılan refahı arttırılmasını sağlayacak alanlarda programı daha da geliştirerek Türkiye’nin kalkınma amaçlarına ulaşmasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. CPF, Dünya Bankası Grubu’nun programına yönelik olarak Türkiye ölçeğinde bir orta gelirli ülke için uygun esnek bir yaklaşım ortaya koymakta ve değişen ülke ve bölge koşullarını dikkate almaktadır. 2. CPF için tercih edilen önceliklerin ve amaçların belirlenmesinde, hem SCD hem de CPF hazırlıkları kapsamında benimsenen geniş bir istişareye dayalı yaklaşım esas alınmıştır . SCD Türkiye’deki uzmanlar, akademisyenler, özel sektör temsilcileri, yatırımcılar ve sivil toplum aktörleri ile yapılan birkaç tartışma turu sonrasında hazırlanmıştır. CPF, kapsadığı dönem için Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki rolü ile ilgili olarak Hükümet ile gerçekleştirilen stratejik istişarelerden yararlanmıştır ve bu programın müşteri talebi ile uyumlaştırılmasına olanak tanımıştır . Ayrıca çeşitli paydaşlar, özel sektör temsilcileri ve kalkınma ortakl arı ile yapılan tartışmalardan da faydalanılmış, bunların sağladıkları geri bildirimler CPF tasarımına yansıtılmıştır. II. ÜLKE BAĞLAMI VE KALKINMA GÜNDEMİ II.1 Toplumsal ve Siyasi Bağlam 3. Türkiye 2000’li yılların başlarından bu yana övgüyü hak eden ekonomik ve sosyal kalkınma sonuçları elde etmiştir ve bu performansı ülkeyi dünyanın 17. büyük ekonomisi haline getirerek küresel mevcudiyetini daha da sağlamlaştırmıştır. Makroekonomik istikrar, finansal sektör reformu, Avrupa Birliği (AB) ile yakınlaşan ekonomik bağlar ve ekonominin önemli bir bölümünün tarım ekonomisinden imalat ve hizmetler ekonomisine dönüşümü, Türkiye’nin büyüme performansına katkıda bulunan faktörler olmuştur. Yapılan geniş kapsamlı reformlar dinamik bir özel sektörü desteklemiş, ülkeyi dış ticarete açmış, önemli altyapı yatırımlarını teşvik etmiş ve bir yandan gelirleri yükseltirken aynı zamanda sosyal göstergelerin OECD normlarına daha fazla yakınlaşmasını sağlamıştır. Türkiye’nin kişi başına düşen milli geliri 2001 yılında 3.115 $ iken, 2015 itibariyle 11.000 $’a yükselmiştir: yoksulluk insidansı yarıdan daha aza inmiş, aşırı yoksulluk ise daha da çarpıcı bir şekilde azalmıştır. Türkiye’nin kalkınma başarıları haklı bir şekilde takdir görmüştür ve birçok ülke Türkiye’nin kalkınma modelini ilham kaynağı olarak görmektedir. 4. Önümüzdeki dönem için, Türkiye siyasi, ekonomik ve güvenlikle ilgili zorluklarla karşı karşıyadır. Son yıllarda, bir ülkenin kurumlarının kalitesi ile ilgili yaygın olarak kabul görmüş çeşitli göstergeler (İş Yapma Kolaylığı Endeksi, Yolsuzluk Algıları Endeksi ve Dünya Ekonomik Forumu’nun Rekabetçilik Endeksi gibi) Türkiye’nin yüksek gelirli ülkelerin sahip olduğu seviyelerin altında kaldığını ve “sınıra uzaklığın� genişlemekte olduğunu göstermektedir. 2015 1 yılının başlarından bu yana, Türkiye uzun süren bir seçim döngüsü (Haziran ve Kasım 2015’te gerçekleşen genel seçimler), Mayıs 2016’da gerçekleşen kabinede görev değişimi ve Temmuz 2016’da gerçekleşen başarısız darbe girişimi dahil olmak üzere bir dizi siyasi zorluk yaşamıştır. Başarısız darbe girişimi sonrasında, hükümet terör örgütleriyle ilişkili olduğunu tespit ettiği kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması ve bazı kuruluşların varlıklarının devri dahil olmak üzere terörizmle mücadele için gerekli olan önlemlerinin alınabilmesi amacıyla bir olağanüstü hal ilan etmiştir. Nisan 2017’de, seçmenler icracı bir cumhurbaşkanlığı sistemi oluşturacak ve Devletin organları arasındaki ilişkilerde önemli değişiklikler getirecek bir dizi anayasal reformu onaylamıştır. 5. Bölgesel dinamikler ve Suriye’deki çatışmaların etkileri de önemli zorluklar doğurmaktadır. Türkiye Hükümeti Geçici Koruma Sağlanan Suriyeli (GKSS) statüsü verilen yaklaşık 3 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır . Türkiye, kayıt, dolaşım özgürlüğü, sağlık ve eğitim hizmetleri, yasal istihdam beklentileri dahil olmak üzere GKSS’lerin ihtiyaçlarını kendi kanunlarına tabi olarak ve çoğunlukla giderlerini kendi üstlenerek karşılamaktadır (GKSS’lerin yüzde 10’dan azı kamplarda barındırılmaktadır). Bu takdire şayan yaklaşıma rağmen, bu kadar çok sayıda GKSS’lnin mevcudiyeti hizmetler ve işgücü piyasası üzerinde baskılar yaratmaktadır . Aynı zamanda, Orta Doğu bölgesindeki jeopolitik çalkantılar ve bunun Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde yarattığı sonuçlar bazı bölgelerde yerel ekonomileri etkilemiş, turizmi durgunlaştırmış ve yatırımlar üzerinde caydırıcı bir etki yaratmıştır. 6. Türkiye’nin AB ile ilişkilerine inişler ve çıkışlar damgasını vurmuştur . Türkiye 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşmasından bu yana AB ile olan ekonomik bağlarından önemli ölçüde faydalanmıştır. 2005 yılında, AB ile katılım müzakereleri başlamıştır ve bu süreç reform yolu için bir çıpa, uzun vadeli hedefleri için de güçlü bir pozitif gösterge işlevi görmüştür. 2010’lu yılların başlarından bu yana AB müzakereleri yavaşlamasına rağmen, 2015/16 yıllarında katılım sürecinde iki yeni fasıl daha müzakerelere açılmıştır . 2015 yılının sonlarında, Türkiye’den Avrupa’ya çok sayıda GKSS geçişinden kaynaklanan krizin daha hızlı bir ilerleme için bir teşvik sunduğu görülmüştür. Türkiye Avrupa’ya düzensiz göç geçişini durdurmak için daha fazla çalışma yapmayı kabul ederken, AB bir insani yardım programı kapsamında Türkiye’den GKSS kabul etmeyi, Gümrük Birliğinin güncelleştirilmesi çalışmalarını, AB müzakere sürecini ve Türklerin vizesiz bir şekilde Avrupa’ya girişine olanak tanınması sürecini hızlandırmayı kabul etmiştir. AB ayrıca Türkiye’de barındırılan GKSS’ler için 6 milyar €’luk bir yardım sağlamayı da taahhüt etmiştir. Türkiye’den Yunanistan’a düzensiz geçişler önemli ölçüde azalmış olmasına ve 3 milyar € tutarında bir AB desteği taahhüt edilmesine rağmen, Türk vatandaşlarının AB’nin Schengen bölgesine vizesiz girişi konusundaki ve GKSS’lerin AB’de iskanına yönelik Gönüllü İnsani Kabul Programındaki ilerleme yavaş kalmıştır. Bu durumda bile, AB halen Türkiye’nin en büyük ticaret ve kalkınma ortağı olduğu ve ticaret hacminde neredeyse yarı yarıya bir paya sahip olduğu için, AB’nin ticaret ve yatırım standartları ile uyumlaşma Türkiye’nin reform gündeminin en önemli maddesi olmaya devam edecektir. 7. Bu zorlu ortamda bile, Türkiye’nin kalkınma temelleri halen sağlamlığını korumaktadır . Asya ile Avrupa’nın kesişme noktasında yer alan, dinamik bir özel sektöre ve genç bir nüfusa sahip olan ve AB’ye katılım sürecinde olan Türkiye küresel yatırımcıları çekmeye devam etmektedir. Güçlü makroekonomik yönetim Türkiye’nin küresel finansal krizi nispeten iyi bir şekilde atlatmasını sağlamıştır. Ancak geçmişteki başarılar gelecekteki başarıyı garanti etmez . Mevcut siyasi, sosyal ve ekonomik zorluklar ile ne kadar iyi baş edebileceğini, ne kadar yabancı ve yerli yatırım çekmeye 2 devam edebileceği ve yüksek gelirli bir ülke statüsüne ulaşma hedefini ne zaman yakalayabileceği belirleyecektir. II.2 Son Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler 8. Türkiye 2009 küresel finansal krizinden hızlı bir şekilde çıkmıştır ve yüksek dış ve iç dengesizlikler pahasına olsa da 2015 yılına kadar yüksek büyüme oranları yakalamıştır. 2010 ile 2015 arasında Türkiye’nin GSYH’sı ortalama yüzde 7,4 hızında büyümüş ve benzer ülkelerdeki büyüme oranlarını gölgede bırakmıştır. Yatırım oranlarını GSYH’nın yüzde 25’i seviyesinin yukarısında tutmak için önemli bir cari açık yaşamıştır. Bu yatırım oranları aradaki farkı kapatmasına yardımcı olmasına rağmen, yatırım harcamalarının yarıdan fazlasının inşaat faaliyetlerine yapıldığı göz önüne alındığında, yatırımların kalitesinin iyileştirilmesi için halen bir alan mevcuttur . İhtiyatlı mali yönetim Türkiye’nin iyi ekonomik performansı için bir köşe taşı olmuştur , ancak uyumlaştırıcı para politikası ucuz dış finansmanın etkilerini büyütmüş, iç ve dış kırılganlıkları ağırlaştırmış, cari açıkların sürmesine ve enflasyon oranının hedefin üzerinde kalmasına yol açmıştır. Tablo 1: Temel Makroekonomik Göstergeler ve Projeksiyonlar1 Göstergeler 2013 2014 2015 2016 2017t 2018t 2019t 2020t Reel Ekonomi Aksi belirtilmediği sürece, yıllık yüzdelik değişim Reel Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GDP) 8,5 5,2 6,1 2,9 4,0 3,5 4,0 4,0 Özel Tüketimin Katkıları (yüzdelik puan olarak) 5,0 1,9 3,4 1,4 3,0 1,9 2,2 2,1 Kamu Tüketiminin Katkıları (yüzdelik puan olarak) 1,1 0,4 0,5 1,0 1,2 0,3 0,5 0,5 Gayrısafi Sabit Yatırımın Katkıları (yüzdelik puan 1,4 olarak) 3,8 1,5 2,7 0,9 0,9 1,1 1,2 İhracat, Mallar ve Faktör Dışı Hizmetlerin Katkıları 1,1 (yüzdelik puan olarak) 0,3 1,8 0,9 -0,5 1,3 1,2 1,2 İthalat, Mallar ve Faktör Dışı Hizmetlerin Katkıları -1,2 (yüzdelik puan olarak) -2,1 0,1 -0,4 -0,9 -1,0 -1,0 -1,1 Tüketici Fiyatları Endeksi (ortalama) 7,5 8,9 7,7 7,8 10,1 8,6 7,9 7,1 Mali Hesaplar Aksi belirtilmediği sürece, GSYH’nın yüzdesi Toplam Gelirler 34,6 33,8 34,2 34,7 34,3 34,1 34,3 34,2 Giderler 35,2 34,3 34,3 36,3 36,4 35,8 35,7 35,4 Genel Kamu Dengesi -0,6 -0,5 -0,1 -1,6 -2,1 -1,6 -1,3 -1,2 Kamu Borç Stoku 33,5 31,0 30,0 30,5 30,0 29,4 27,9 26,7 Ödemeler Dengesi Aksi belirtilmediği sürece, GSYH’nın yüzdesi İhracat Toplamı 22,0 23,6 23,1 21,9 25,1 25,7 26,3 27,3 İthalat Toplamı 28,0 27,6 25,9 24,8 28,9 29,3 30,1 31,4 Birincil ve İkincil Gelir -0,8 -0,7 -1,0 -0,8 -0,9 -0,9 -0,9 -0,7 Cari Hesaplar Dengesi (GSYH’nın %’si) -6,7 -4,7 -3,7 -3,8 -4,7 -4,5 -4,6 -4,8 Net Doğrudan Yabancı Yatırım 1,0 0,6 1,4 1,1 1,1 1,2 1,3 1,4 Net Portföy Yatırımı 2,5 2,2 -1,8 0,7 1,8 1,8 1,8 1,9 Net Diğer Yatırımlar 4,1 1,6 1,6 0,8 0,9 1,5 1,5 1,6 Rezerv Aktiflerde Değişim -1,0 0,1 1,4 -0,1 0,9 0,0 0,0 -0,1 Net Hata ve Noksan Kalemleri 0,2 0,2 1,2 1,3 0,0 0,0 0,0 0,0 Nazım Kayıtlar Nominal GSYH (milyar TL) 1.810 2.045 2.338 2.591 2.973 3.339 3.751 4.181 Kaynak: DB ve IMF tahminleri (Şubat 2017), TÜİK, Kalkınma Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 1 Bu tablodaki rakamlar, AB düzenlemelerine uyum amacıyla ulusal muhasebe yönteminin revize edilmesi yönünde Aralık 2016’da alınan kararı yansıtmaktadır (ESA 2010). Yapılan revizyonlar ile, 2015 yılına ait GSYH yaklaşık 140 milyar $ artarak 851 milyar $’a ulaşmış, kişi başına düşen GSYH 2.000 $ kadar artarak 11.000 $’ı aşmış, yıllık büyüme oranları da şu şekilde artmıştır: 2002-07 dönemine ait ortalama büyüme oranı yüzde 6,8’den yüzde 7,9’a yükselirken, 2012 -15 dönemine ait ortalama büyüme oranı yüzde 3,3’ten yüzde 6,2’ye çıkmıştır. 3 9. Jeopolitik çalkantılar, olumsuz küresel gelişmeler ve başarısız darbe girişimi sebebiyle 2016 yılında Türkiye’nin GSYH artış oranı yüzde 2,9’a düşmüştür (Tablo 1). Başarısız darbe girişimi sonrasında, hanehalkları harcamalarını (özellikle dayanıklı tüketim malları) ertelerken şirketler de kilit yatırım kararlarını ertelemişler, bu durum tüketimin ve yatırımın azalmasına yol açmıştır. Bu azalmalar kamu harcamalarındaki artış ile ancak kısmen karşılanabilmiştir. Dış ticaret tarafında ise, ithalat yavaşlayan iç talep sebebiyle düşerken, zayıflayan dış talep ve bazı ticaret ortakları ile olan ekonomik bağlardaki çalkantılar sebebiyle ihracat daralmıştır . Tarım dışı işsizlik oranı Ocak 2016 ile Aralık 2016 arasında yüzde 12,1’den yüzde 14,3’e yükselmiştir. 10. 2016 yılında, özellikle düşen turizm gelirleri sebebiyle cari açık hafif bir artışla GSYH’nın yüzde 3,8’i seviyesine çıkmış, 2017 yılında küresel petrol fiyatl arındaki artış ile birlikte yeniden açılmaya başlamıştır. 2013 yılında GSYH’nın yüzde 6,7’si seviyesinde olan cari açık, artan altın dengesi ve küresel petrol fiyatlarındaki çöküşün enerji faturasında getirdiği düşüş gibi konjonktürel faktörler sayesinde 2015 yılında GSYH’nın yüzde 3,7’si seviyesine inmiştir. Türkiye’nin ana ticaret ortaklarındaki zayıflıklar sebebiyle çekirdek denge büyük ölçüde yatay bir seyir izlemesine rağmen, güvenlik endişeleri ve Rusya yaptırımları sonucunda önemli ölçüde azalan turizm gelirleri sebebiyle hizmetler dengesinde kötüleşme kaydedilmiştir. Bu durum enerji faturasındaki iyileşmeyi dengelemiş ve 2016 yılında cari açığı GSYH’nin yüzde 3,8’i seviyesine çıkarmıştır . 2017 yılında, AB’deki güçlenen büyüme sayesinde enerji ve altın hariç açık daralmaya başlamıştır. Önümüzdeki dönemde, enerji fiyatlarındaki olası artışların orta vadede daha büyük cari açıklara yol açması beklenmektedir. 11. 2016 yılının sonlarında iç ve dış faktörler sebebiyle tahvil piyasasından p ortföy çıkışları hızlanmıştır ancak 2017 yılında ılımlı bir toparlanma yaşanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) başkanlık seçiminin sonuçları ve ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını başlangıçta beklenenden daha hızlı yükselteceği öngörüsü, küresel risk iştahını azaltmış ve çoğu gelişmekte olan ülkeden çıkışları tetiklemiştir. Türkiye’de, yavaşlayan GSYH artışı, yükselen enflasyon, artan cari açık ve Merkez Bankası’nın liradaki değer kaybına karşı sıra dışı tepkisi yatırımcı endişelerini tetiklemiştir. Bu tablo karşısında, tahvil piyasalarından çıkışlar (yerleşik olmayanlar tarafından) dördüncü çeyrekte 3,2 milyar ABD$’na ulaşırken , sermaye piyasası da marjinal düzeyde girişlere şahit olmuştur. Bu çıkışlar gösterge niteliğindeki 2 yıllık devlet tahvillerinin getirisini iki puandan fazla yükselterek yüzde 11,15’e çıkarmıştır; öte yandan lira üçüncü çeyrek sonu ile 2017 Ocak ayı sonu arasında yüzde 25’t en fazla değer kaybetmiştir. Küresel risk iştahındaki iyileşmeler 2017 yılında gelişmekte olan ülkelere sermaye girişlerini tekrar tetiklemiştir ve Türkiye tahvil piyasasına girişler Ocak - Nisan döneminde 1,7 milyar $’a ulaşmıştır. 12. Son üç yıldaki para politikası kararları enflasyon oranının Merkez Bankasının belirlediği yüzde 5’lik hedefi aşmasına yol açmıştır. Gıda fiyatlarındaki sert artışlar, lirada devam eden değer kaybı ve uyumlaştırıcı para politikası, 2014 ve 2015 yıllarında enflasyonu hedefin oldukça yukarısında tutmuştur. 2016 yılında, enflasyon yüzde 8,5’e ulaşmış, otomobil ve tütün ürünleri için getirilen vergi artışları ile ulaştırma ve enerji fiyatlarındaki artışlar düşen gıda enflasyonunu dengelemiştir. Liradaki hızlı değer kaybı ile ilişkili döviz geçiş etkisi, yükselen küresel enerji fiyatları ve olumsuz hava koşulları fiyatları yükselterek Nisan 2017 itibariyle manşet enflasyonu yü zde 11,9’a, çekirdek enflasyonu ise yüzde 9,4’e çıkarmıştır. Mayıs ayında manşet enflasyonu hafif bir düşüşle yüzde 11,7’e inmiştir. Enflasyonun 2017 yılı boyunca düşük iki haneli seviyelerde kalması beklenmektedir. 13. Liradaki hızlı değer kaybı Merkez Bankasının 2016-17 dönemlerinde faiz oranlarını yükseltmeye itmiştir. Merkez Bankası Mart 2016’da karmaşık ve sıra dışı para politikası çerçevesini 4 sadeleştirmeye başlamış ve Eylül ayına kadar gecelik borç verme oranını 250 baz puan düşürerek faiz oranı koridorunu daraltmıştır; ancak nötr bir yaklaşım yerine genişlemeci bir yaklaşım takip etmiştir. Liranın 2016 yılının sonlarında hızlı bir şekilde değer kaybetmesi üzerine Merkez Bankası bu süreci tersine çevirmiş ve Kasım ile Ocak ayları arasında haftalık repo ve gecelik borç verme oranlarını sırasıyla 50 baz puan ve 100 baz puan artırmış, aynı zamanda eski politika çerçevesine dönüş yapmıştır. Ocak 2017’de lirayı desteklemek için, politika faiz oranında doğrudan bir artıştan kaçınılarak haftalık repo ihalelerini durdurmuş yüzde 9,25’lik bir gecelik borç verme oranı ve 11’lik bir geç likidite penceresi oranı üzerinden finansman sağlamıştır. Merkez Bankası enflasyondaki yukarı yönlü gidişatı göz önünde bulundurarak geç likidite penceresi oranını Mart ayında yüzde 11,75’e Nisan ayında da yüzde 12,25’e çıkarmıştır. Piyasa gözlemcileri güvenin yeniden tesis edilmesi, liradaki değer kaybının durdurulması ve fiyat istikrarı ile finansal istikrarın sağlanması için daha olağan bir politika çerçevesi beklemeye devam etmektedirler. 14. Mali politika 2016 ve 2017 yıllarında büyüme için önemli bir uyarıcı etki sağlamıştır. Hükümet 2012-2015 döneminde mali disiplini korumuştur. Söz konusu dönemde merkezi yönetim bütçe açığı ortalama olarak GSYH’nin yüzde 1,0’ı, faiz dışı fazla ise ortalama yüzde 1,5’i olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan ücretlerdeki, transferlerdeki ve mal ve hizmet alımlarındaki artışlar sebebiyle merkezi yönetim giderleri 2016 yılında yüzde 15,4 artmıştır. Sermaye giderleri ile faiz giderlerinin GSYH içindeki payının düşmesi toplam giderlerdeki artışın kontrol altına alınmasına yardımcı olmuştur. Azalan ekonomik faaliyete rağmen vergi yeniden yapılandırmaları ve afları sonucunda gelirler yüzde 14,8 artmıştır. Sonuç olarak merkezi yönetim bütçesi mali hedefler dahilinde 2016 yılında GSYH’nin yüzde 1,1’i gibi düşük bir oranda açık kaydetmiştir. Genişlemeci mali politikanın 2017 yılında bütçe dengelerinin mali hedefleri aşmasına yol açması, öte yandan büyüyen KÖİ portföyünün daha yakından izleme gerektirmesi beklenmektedir. 15. GSYH artışının 2017 yılında yüzde 4’e ulaşacağı ve orta vadede de yüzde 4 civarında kalacağı öngörülmektedir. 2017 yılında tüketimin (mali önlemlerin etkisiyle) ve net ihracatın büyümeyi sürüklemesi beklenmektedir. Mali teşvik önlemlerinin geçici olacağı varsayıldığından dolayı GSYH artışının 2018 yılında yavaşlayarak yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesi, 2019 ve 2020 yıllarında ise ekonomik ve siyasi belirsizliklerin azalması ile birlikte tekrar yüzde 4 seviyesine çıkması beklenmektedir. 16. Türkiye’nin büyüme modeli orta vadede büyümeyi baskı altında tutması muhtemel zorluklarla karşı karşıyadır. Orta vadede küresel likiditede beklenen sıkılaşma göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin yüksek seviyelerdeki dış finansman gereksinimleri büyüme için aşağı yönlü riskler doğurmaktadır. 2016 yılında yüzde 3,8 olarak gerçekleşen cari açığın 2017 yılında GSYH’nin yüzde 4,7’si seviyesini çıkması, 2018 yılının başı itibariyle dış borcun GSYH’nin neredeyse yüzde 20,3’ü seviyesine ulaşması beklenmektedir. Türkiye’nin yatırım notu üç büyük derecelendirme kuruluşu tarafından düşürülmüştür; bu durumun finansman maliyetlerini etk ilemesi, yatırımcı ve tüketici algılarını kötüleştirmesi dolayısıyla yatırımları ve tüketimi azaltması beklenmektedir. Küresel likiditenin sıkılaşacağı olumsuz bir senaryoda lirada yaşanacak yeni bir değer kaybı dalgası şirketlerin bilançolarını daha büyük baskı altına alacak, özel yatırımları durgunlaştırarak GSYH artışını düşürecektir. Bankaların net açık döviz pozi syonu tutmalarına izin verilmemesine rağmen şirketler kesimindeki temerrütler de kredi riski kanalları yoluyla bankacılık sektörü üzerinde olumsuz bir etki yaratabilirler. Yukarı yönlü bir eğilim izlemelerine rağmen takibe düşen krediler şu anda yüzde 3,2 ile düşük bir orandadır ve iyi bir şekilde karşılıklandırılmışlardır; bu durum kredi kalitesindeki ilave bir kötüleşme halinde rahatlık sağlayacaktır. Bu bağlamda , bankalar, mevduat tabanı yavaş bir şekilde büyüdüğünden, küresel likidite ile ilgili belirsizlikler dış 5 borçlanmayı kısıtladığından ve düşük karlılık beklentileri bankaların sermaye yeterliliklerindeki bir erozyonu önlemek için ilave sermaye enjeksiyonu gerektirebileceğinden dolayı daha fazla kredi artışını desteklemek için sınırlı kaynaklara sahiptir. Orta vadede iç ve dış dengesizliklerin azaltılabilmesi için mali ihtiyat önemli olacaktır. II.3 Yoksulluk ve paylaşılan refah 17. Türkiye yoksulluğun azaltılmasında ve refahın paylaşılmasında önemli ilerlemeler kaydetmiştir. 2002 ile 2014 arasındaki dönemde yoksulluk oranı yüzde 44’den yüzde 18’e inmiş (5 ABD Doları/gün olarak belirlenen bölgesel yoksulluk sınırına göre), aşırı yoksulluk ise (2,50 ABD doları/gün) daha hızlı bir düşüşle yüzde 13’ten yüzden 3,1’e inmiştir.2 Makroekonomik oynaklığa ve verimlilik farklarına rağmen hem ılımlı hem de aşırı yoksulluk kırsal ve kentsel bölgelerde azalmıştır. Söz konusu dönemde kırsal yoksulluk yüzde 54’ten yüzde 33’e, kentsel yoksulluk ise yüzde 37’den yüzde 11’e düşmüştür. Yoksullukta azalmanın en önemli etkeni yeniden dağılımdan ziyade ekonomik büyüme olmuştur; nüfusun düşük gelirli kesimi için büyüme daha iyi gelir fırsatları yaratmıştır. 18. Türkiye’nin zenginliği paylaşılmıştır ve gelir dağılımının en alt kesiminin refah düzeyi yükselmiştir. Nüfusun en yoksul yüzde 40’lık kesiminin (B40) kişi başına tüketimindeki artış ile ölçülen paylaşılan refah Türkiye’de önemli düzeyde artmıştır. Nüfusun en yoksul yüzde 40’lık kesiminin kişi başına tüketimindeki yıllık artış 2007 ile 2012 arasında yüzde 4,3’e ulaşmıştır; bu oran nüfusun tamamına ilişkin orana yakın bir rakamdır. Bu benzer ülkeler ile karşılaştırıldığında iyi bir performansa işaret etmektedir; OECD ülkeleri arasında Meksika ve Şili’den daha iyi ancak Rusya ve Brezilya’dan daha düşüktür. 19. Bu ilerlemeye karşın bölgeler arasında büyük farklılıklar mevcuttur . Bölgelerin çoğunda zaman içinde yoksulluk azalmıştır ve genel bir yakınsama eğilimi meydana gelmiştir. Ancak bu ilerlemenin hızı bölgeler arasında farklılık göstermiştir; bazı bölgeler giderek diğer bölgelerin gerisinde kalırken bölgelerin zaman içinde daha heterojen hale gelmesini sağlamıştır. GSYH ve yoksulluktaki uçurum Batı ve daha zorlu şartlara sahip Güneydoğu Anadolu bölgeler i arasında halen büyüktür. Güneydoğu’daki en yoksul bölgeler, komşu Suriye ve Irak’taki çatışmalardan kaçan çok sayıda GKSS’ye ve başka sığınmacılara ev sahipliği yapmaktadır Öte yandan en yoksul bölgeler doğal sermayelerine yatırım almada da önemli ölçüde geride kalmıştır; bu durum bozunum yoluyla potansiyel yoksulluktan çıkış yollarını erozyona uğratmakta ve ekonomik yakınsamayı geciktirmektedir. Bu bölgelere yatırım yapılmasına teşvik etmek amacıyla çeşitl i teşvik programları başlatılmıştır ve yakın gelecekte bunların etkisinin görülmesi beklenmektedir. 20. Ayrıca sosyoekonomik gruplar ve cinsiyetler arasında büyük eşitsizlikler mevcuttur . Sürekli büyüme kaydedilmesine ve refahın paylaşılmasına rağmen gelir dağılımının en zengin yüzde 10’luk diliminin ortalama geliri en yoksul yüzde 10’luk diliminin ortalama gelirinden 13,5 kat daha yüksektir. Bu oran OECD ülkeleri arasında en yüksek oranlardan birisidir. 2000’li yıllar boyunca eşitsizlik önemli ölçüde azalmıştır ancak 2008-09 mali krizi sırasında bu eğilim tersine dönmüştür. 2 Yoksulluk ve aşırı yoksulluk, Dünya Bankasının Avrupa ve Orta Asya (ECA) bölgesi için benimsediği eşik değerler kullanılarak ölçülmektedir. 2005 satın alma gücü paritesi (2005 SAGP) bazında yoksulluk sınırı günlük 5,00 ABD doları, aşırı yoksulluk sınırı ise günlük 2,50 ABD doları olarak belirlenmiştir. Bir kişinin günlük harcaması (aşırı) yoksulluk sınırının altında ise (aşırı) yoksul olarak kabul edilmektedir. Türkiye için harcama verileri TÜİK tarafından gerçekleştirilen Hane halkı Bütçe Anketinden (HBA) gelmektedir. 6 Kadınların ekonomiye katılımı halen ciddi derecede sınırlıdır. Son birkaç yılda istikrarlı olarak yükselmesine rağmen kadınların işgücüne katılım oranı sadece yüzde 33 seviyesindedir; bu OECD ve ECA ülkeleri arasında en düşük orandır. Türkiye Küresel Cinsiyet Uçurumu sıralamasında 145 ülke arasında 130’uncu sıradadır. 2016 Ülke Toplumsal Cinsiyet Değerlendirmesinin Özeti (daha fazla ayrıntı Ek 7’de sunulmuştur) Türkiye üretime dayalı gelir fırsatlarına, dolayısıyla ekonomik fırsatlara erişimde toplumsal cinsiyet uçurumlarını önemli ölçüde azaltmıştır. 2008 ile 2013 yılları arasında anne ölüm oranları yarı yarıya azalmıştır, kızlar ile erkekler arasında ortaöğretim ve yükseköğretimde okullaşma oranı daha da birbirine yaklaşmıştır ve kadınların iş gücüne katılım oranı istikrarlı olarak yükselmiştir. Bu sonuçlar kısmen toplumsal cinsiyet eşitliğin e yönelik yasal ve kurumsal çerçevede yapılan iyileştirmelerin de bir sonucu olmuştur. Bununla birlikte, bu övgüye değer gelişmelere rağmen, kadınlar önemli boyutlarda halen erkeklere göre sistematik olarak daha kötü sonuçlara sahiptir ve Türkiye bu bakımdan benzer gelir seviyesindeki ülkelerin ve komşularının gerisinde kalmıştır. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu 2016 sıralamasına göre 145 ülke arasında 130’uncu sıra yer almaktadır. Genel rakamlar ciddi sosyoekonomik ve bölgesel eşitsizlikleri gizlemektedir; dezavantajlı geçmişe sahip kadınlar, gelir fırsatlarına erişimdeki mevcut cinsiyet uçurumunun büyük kısmını temsil etmektedir. Türkiye benzer gelir düzeyine sahip ülkeler arasında en düşük kadınların işgücüne katılım oranına sahiptir: üst- orta gelirli ülkelerde kadınların ortalama yüzde 62’si ekonomik olarak aktif iken, Türkiye’de bu ora n sadece yüzde 33’tür. Kadınlar aynı zamanda girişimcilik, işletme sahipliği ve yönetimi gibi alanlarda da yetersiz temsil edilmektedir. Bu durum, söz konusu faaliyetlere girişin ve bunlara devam etmenin önünde önemli sosyo-kültürel ve ekonomik engeller olduğunu göstermektedir. Özellikle, finansal tabana yaymada kadınlar ile erkekler arasındaki fark halen nispeten yüksek düzeylerdedir. Bir örnek vermek gerekirse, 2014 yılı itibariyle, erkeklerin yüzde 70’i kayıtlı hesaba sahip iken bu oran kadınlar için sadece yüzde 44’tür. Kadınların temsil düzeyi nispeten zayıftır. 2015 itibariyle yüzde 14,9 olan kadınların Parlamentoda temsil oranı ECA ortalaması olan yüzde 25,7’nin halen altındadır. Bakanlık konumundaki kadınların oranı ise yüzde 4 ile daha da düşük düzeydedir ve 2015 yılı itibariyle ECA ortalaması olan yüzde 21,8’in oldukça altında kalmaktadır. Yerel düzeyde de tablo çok fazla değişmemektedir: yerel yönetim organlarındaki kadın temsilcilerin oranı sadece yüzde 4’tür. II.4 Kalkınma Zorlukları 21. Kısa süre önce tamamlanan Sistematik Ülke Değerlendirmesi (SCD) Türkiye’nin yüksek gelirli ülke statüsüne geçişini tamamlaması, daha f azla ve daha iyi işler yaratması, yoksulluğu azaltması ve paylaşılan refahı arttırması önündeki kilit bağlayıcı kısıtları tespit etmektedir. Analitik çerçeve dört ana alan etrafında yapılandırılmıştır: (a) Kurumlar, piyasalar, ekonomik ve sosyal istikrar üzerinde odaklanan Sağlam Temeller; (b) bölgeler arasında insanların becerilere, eğitime, sağlığa ve ekonomik fırsatlara erişimini inceleyen Üretken Bireyler; (c) şirketlerin finansmana erişimini, yenilikçiliği ve yatırım fırsatlarını değerlendiren Dinamik Şirketler; ve (d) bağlantı olanaklarını, altyapıyı ve doğal kaynakların korunmasını analiz eden Kamu Varlıkları ve Kaynakları. 22. Sağlam Temeller alanındaki başlıca zorluklar, düzenleyici ve denetleyici kurumların kalitesini yükseltmek; Orta Doğu bölgesindeki jeopolitik çalkantıların etkilerini ortadan kaldırmak; sermaye piyasalarını geliştirmek ve makro-mali riskleri azaltmaktır. Kurumların kalitesini yükseltmek sermaye çekme imkanını arttıracak, yenilikçiliği teşvik edecek ve doğal kaynakları koruyacaktır. İkinci bir kilit darboğaz, Orta Doğu bölgesindeki jeopolitik çalkantılar ve bunların Türkiye’nin güneydoğusu üzerindeki yayılma etkileridir: hizmetleri yaygınlaştırabilmek, yatırımları çekebilmek, istihdam yaratabilmek ve insan sermayesi birikimini teşvik edebi lmek için istikrarlı ve güvenli bir ortam çok büyük önem taşır. Derinleştirilmeye ihtiyaç duyan sermaye 7 piyasaları üçüncü bir darboğazdır. Bu darboğaz kayıtlı tasarruflardaki, borçlanma düzenlerindeki, finansal okuryazarlık düzeyindeki ve kadınların finansal hizmetlere erişimindeki açıklara katkıda bulunmakta ve küçük şirketlerin büyüme ve yenilikçilik yapma imkanlarını kısıtlamaktadır . Dördüncü olarak, Türkiye makro mali risklerden kaynaklanan dışsal kırılganlıklar ile karşı karşıyadır. Bunlar arasında özellikle dış kaynaklı tasarruflara bağımlılık ve yüksek miktardaki kısa vadeli borç stokunu çevirme ihtiyacı yer almaktadır. Bu bağlamda, küresel olarak artan riskten kaçınma davranışı Türkiye’yi hızlı sermaye çıkışlarına maruz bırakabilir. 23. Üretken Bireyler alanındaki temel zorluklar arasında; eğitim başarısının düşük düzeyde olması, kadınların ekonomiye katılımının sınırlı olması ve gerid e kalmış bölgelerde ekonomik ve sosyal hayattan dışlanma yer almaktadır. Şirketler yüksek öğretim mezunlarını işe alabildiklerinde ve bu mezunlar daha alt eğitim kademelerinde (okul öncesi dahil olmak üzere) doğru bilişsel ve davranışsal temelleri sunan kaliteli eğitimden yararlanmış olduklarında değer zincirinde daha yukarı seviyelere çıkabilmektedir. Kadınların işgücüne katılımının düşük olması ekonomik büyümenin kapsayıcılığını kısıtlamakta ve Türkiye’nin yüksek gelirli ülkelere göre iyileşme için daha fazla yol kat etmesi gereken bir zorluk sunmaktadır. Çocuklar ve yaşlılar için uygun maliyetli bakım hizmetlerinin sınırlı olması ve bazı bölgelerde yaygın olarak görülen ataerkil aile yapısının güçlendirdiği kültürel normlar kadınların daha aktif katılımını kısıtlamaktadır . Son olarak, bölgesel ekonomik ve sosyal eşitsizlikler devam etmektedir ve geride kalmış bölgelerde elde edilen sonuçlar daha gelişmiş bölgeleri yakalamak için halen yavaştır. 24. Dinamik Şirketler alanında düşük teknolojili ürünlerden uzaklaşma süreci devam etmektedir, ancak yüksek teknolojili ürünler toplam yaratılan katma değerin çok küçük bir payını oluşturmakta ve bu pay da son yıllarda düşüş yaşamaktadır. Türkiye özel sektörde yenilikçiliği teşvik etmek için iyi fi nanse edilen birkaç programa sahiptir. 2016 yılında, hükümet daha fazla destek sağlamak amacıyla aralarında yeni bir araştırma ve geliştirme kanunu, yatırım ortamına ilişkin bir kanun ve sınai mülkiyet kanunu da bulunan yeni düzenlemeleri yürürlüğe koymuştur. Bununla birlikte, halen iyileştirilmesi gereken hususlar mevcuttur : Türkiye’nin teknoloji emilimi ve yenilikçilik alanındaki düşük performansı OECD tarafından toplanan Ar-Ge ve yenilikçilik göstergelerinde açık bir şekilde görülmektedir. Bu kısıt eğitimdeki düşük başarı düzeyi ile ilişkilidir: zayıf insan sermayesi yenilikçilik olanaklarını sınırlamaktadır . Bu aynı zamanda düzenleyici ve denetleyici kurumların kalitesi ile de ilişkilidir. Özel yatırımlar, yenilikçilik ve girişimcilik için daha iyi teşvikler sunabilmek amacıyla bu kurumların kalitesinin de iyileştirilmesi gerekmektedir. Kurumsal yönetişim ile rekabet politikası ve bunların uygulanması Türkiye’nin şirketlerinin dinamizminin desteklenmesi için güçlendirilmesi gereken çok önemli ilave kısıtlardır . Hükümet son yıllarda Ar-Ge yatırımlarını teşvik etmek, yatırım ortamını iyileştirmek ve sınai mülkiyet çerçevesini uluslararası standartlar ile uyumlaştırmak için bir dizi kanun çıkararak önemli adımlar atmıştır. Ancak, düzenleyici ve denetleyici kurumların güçlendirilmesi bu önlemlerin etkili bir şekilde uygulanmasında başarı sağlamak için kilit bir öneme sahip olacaktır. 25. Kamu Varlıkları ve Kaynakları alanındaki kısıtlar arazi, su, enerji ve trafik sıkışıklığı ile ilgilidir. Bazı şehirler (İstanbul ve Kocaeli) trafik sıkışıklığı sorunu yaşamaktadır, dolayısıyla geçmişte büyümeye ve yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunmuş olan yığınlaşmanın faydalarını tehlikeye atmaktadır. Kentsel büyümenin sürdürülebilir kılınması için çevre düzeni planları ile uyumlu finansman ve sermaye yatırım planlaması temel bir önem taşımaktadır . Çevresel açıdan düşük maliyetlerle insanların ve işlerin etkin bir şekilde buluşturulması, rekabet gücünün ve sürdürülebilirliğin korunması için temel bir gerekliliktir. Su mevcudiyeti şimdilik genel olarak yeterli olmakla birlikte, su kullanımındaki artış projeksiyonları 2030 yılına kadar su mevcudiyetinin 8 aşılabileceğini göstermektedir3 ve bu durum tarım ve sanayide büyüme için frenleyici bir etki yaratırken, refahı da ciddi bir şekilde etkileyebilir. Enerji tüketiminde verimliliğin arttırılması ve ithal enerji kaynaklarına bağımlılığın azaltılması da rekabet gücü ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için kritik önem taşımaktadır. Verimsiz arazi yönetimi şehir planlamasını, belediye altyapısının finansmanını ve kırsal refahı olumsuz etkilemektedir. III. DÜNYA BANKASI GRUBU İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ III.1. Hükümetin Programı ve Orta Vadeli Stratejisi 26. Türkiye’nin kapsamlı kalkınma hedefleri, 2014 yılında uygulanmaya başlayan 10. Kalkınma Planında (KP 2014-2018) ortaya konulmuştur. Onuncu Kalkınma Planında takip edilen öncelikler, Dokuzuncu Kalkınma Planında belirlenen önceliklerin çoğu ile aynıdır ve Türkiye’nin geniş kapsamlı bir reform ve kalkınma programları dizisine olan bağlılığını vurgulamaktadır. Birbirini takip eden kalkınma planlarının uygulama performansı övgüye değerdir. Kalkınma Planları geleneksel olarak Türkiye ile Dünya Bankası Grubu arasındaki işbirliğinin temelini oluşturmuştur. Bir önceki Ülke İşbirliği Stratejisi (2012-16 MY) amaçlarını Dokuzuncu Kalkınma Planının (2007-2013) amaçları ile uyumlaştırırken, Ülke İşbirliği Stratejisi İlerleme Raporu (2014) Onuncu Kalkınma Planı amaçları ile uyumlaşma sağlamıştır . 27. Kalkınma Planı Türkiye’nin “orta gelir tuzağından� kurtularak yüksek gelirli ülke seviyesine ulaşma hedefini başarabilmesi için aşması gereken kilit zorlukları tespit etmektedir. Kalkınma Planı dört Üst Düzey Amaca sahiptir: (1) Yenilikçi Üretim, İstikrarlı Yüksek Büyüme (bu amaç makroekonomik önlemleri, üretkenlik, enerji, lojistik, altyapı alanlarında daha fazla yenilikçiliği ve teknoloji kapasitesini hedeflemektedir) ; (2) Nitelikli İnsan, Güçlü Toplum (bu amaç sosyal refah, sağlık, eğitim, kamu hizmetleri ve istihdam üzerinde odaklanmaktadır); (3) Yaşanabilir Mekânlar, Sürdürülebilir Çevre (bu amaç bölgeler arası eşitsizliklerin azaltılması , sürdürülebilir şehirlerin ve hizmetlerin teşvik edilmesi ve doğal kaynakların sorumlu kullanımı üzerinde odaklanmaktadır); ve (4) Kalkınma İçin Uluslararası İşbirliği (bu amaç Türkiye’nin olumlu kalkınma deneyimlerinin başka ülkeler ile paylaşılması üzerinde odaklanmaktadır). Bu amaçların ilk üçü kapsamında izlenecek reform adımlarının ve yapılacak yatırım türlerini daha ayrıntılı olarak belirlendiği 25 Dönüşüm Programı hazırlanmıştır. Türkiye aynı zamanda AB’ye katılım ile ilişkili kısa ve orta vadeli politika eylemlerini ve yapısal reform önceliklerini ayrıntılı olarak ortaya koyan AB Katılım Öncesi Ekonomik Reform Programları (ERP) hazırlamaktadır. 2017-2019 dönemini kapsayan son ERP Ocak 2017’de yayınlanmıştır. 28. Hükümet 10. Kalkınma Planına ve Dönüşüm Programlarına bağlılığını korumaktadır. Bu programlara ilişkin reform yolu ve yatırım öncelikleri ayrıntılandırılmıştır ve uygulama devam etmektedir; programa bağlı olarak farklı derecelerde ilerleme kaydedilmiş durumdadır. Aynı zamanda, Dünya Bankası Grubu’nun hazırlamış olduğu Sistematik Ülke Değerlendirmesi (SCD), her ne kadar uyumlaştırma amacı olmayan tamamen bağımsız bir tanılama çalışması olsa da, kalkınma zorluklarının KP amaçları ile yakın uyum içindeki bir önceliklendirmesini sunmaktadır (bakınız Şekil 1). Bu, Kalkınma Planının ilerleme için sağlam bir temel sunduğunu, dolayısıyla önümüzdeki dönemde üzerinde odaklanılması gereken hususun uygulamanın hızlandırılması olduğunu teyit etmektedir. 3 Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 2016: “İklim Değişikliğinin Su Kaynakları Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi�, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye. 9 29. Kalkınma Planı çerçevesi içerisinde, Hükümet hangi Dönüşüm Programları için hangi kalkınma ortakları ile birlikte çalışacağını ve bu ortak çalışmanın nasıl tasarlanacağını ve gerçekleştirileceğini belirlemektedir. Çok çeşitli potansiyel ortakları ve uluslararası piyasalarda finansmana erişim imkanları bulunan Türkiye geleneksel olarak hem finansman hem de danışmanlık hizmetleri için Dünya Bankası Grubu’nun da bulunduğu ortakları ile bilinçli bir çerçeve içerisinde çalışmıştır. Kalkınma Planının hazırlanması sürecinde, Hükümet genel olarak Dünya Bankası Grubu’ndan görüş istemiştir, ancak Banka Grubu’nun finansal desteği ve yatırımları için yapılan talepler çok daha seçici olmuştur (Tamamlama ve Öğrenme İncelemesinde belirtildiği gibi). Türkiye’de bu talep odaklı yaklaşım devam edecektir. 10 Şekil 1: SCD öncelikleri (10. Kalkınma Planı öncelikli dönüşüm programları ile ilişkilendirilmiş) Büyüme Kapsama Sürdürülebilirlik (SCD Öncelikleri 1 ve 2: sağlam temeller, (SCD Önceliği 3: üretken bireyler) (SCD Önceliği 4: kamu varlıkları ve dinamik şirketler) (UKP Amacı 2: nitelikli bireyler, güçlü kaynakları) (UKP Amacı 1: yenilikçi üretim, istikrarlı toplum) (UKP Amacı 3: yaşanabilir mekanlar, yüksek büyüme) sürdürülebilir çevre) 1. Makro-mali risklerin ortadan 9 . Bölgesel farklılıkların ve yakınsama 12. Enerji tüketiminin GSYH artışı ile kaldırılması (yurt içi tasarruflar, gelirler, eksikliğinin giderilmesi (sağlıklı yaşam ve bağlantılandırılması (yerel kaynaklardan harcamalar) hareketlilik, sağlık endüstrilerinde enerji tüketimi, enerji verimliliğinin dönüşüm) arttırılması) 2. Finansal piyasaların geliştirilmesi 10. Kadınların işgücüne katılımını 13. Kentsel gelişimin yönetilmesi 3. Düzenleyici ve denetleyici kurumların narttırılması (işgücü piyasasının etkililiği) (rekabet gücü ve sosyal uyum için kalitesinin yükseltilmesi 11. Eğitimde başarı seviyelerinin kentsel yeniden gelişim, taşımacılıktan 4. Rekabet politikasının geliştirilmesi lojistiğe geçiş + yerel düzeyde kapasite yükseltilmesi (temel ve mesleki 5. Kurumsal yönetişimin iyileştirilmesi becerilerin geliştirilmesi) geliştirme [UKP 2 no’lu amaç ile (iş ortamı ve yatırım ortamı, üretkenlik bağlantılı) (yerel düzeyde kapasite geliştirme [4 artışı) 14. Su kıtlığının giderilmesi (tarımda no’lu SCD önceliği ile bağlantılı]) 6. Teknoloji emiliminin ve yenilikçiliğin suyun etkili kullanılması) arttırılması (teknoloji geliştirme) 15. Arazi yönetiminin iyileştirilmesi 7. Doğu ve güneydoğudaki jeopolitik gerilimlerin ele alınması 8. Küçük ölçekli karma ürünlü tarımdan uzaklaşılarak ilerleme kaydedilmesi III.2 CPS Tamamlama ve Öğrenme İncelemesinden ve Bağımsız Değerlendirme Grubu (IEG) Değerlendirmelerinden Çıkarılan Dersler 30. Tamamlama ve Öğrenme İncelemesi (CLR) Dünya Bankası Grubu’nun çalışmalarının Türkiye’nin kendi kalkınma amaçları ile etkili bir şekilde uyumlu olduğunu göstermiştir. Kalkınma Planı ile olan uyum, CPS tasarımına rehberlik etmiştir. IBRD finansmanının nerede ve nasıl devreye sokulacağı ile ilgili Hükümet tarafındaki güçlü seçicilik duygusu ile birlikte bu husus, enerji sektörü ve finansal sektör üzerinde odaklanan daha küçük bir portföy sağlamış ve bu da IBRD’nin istenilen sonuçlara ulaşmasına katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte, CLR’nin önemli sonuçlarından birisi; IBRD’nin programına göre Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün, DBG programının katkısı ile ülke düzeyindeki sonuçlar arasında açık bağlantılar kurmada ve sonuçları DBG müdahalelerinin atfetmede zorluklar olduğunu göstermesidir. 3 31. Ortak bir Dünya Bankası Grubu CPS çalışması eşgüdümlü bir strateji sağlamış ve ortak programlar (sürdürülebilir ve sıralandırılmış müdahaleler içeren ) genellikle daha iyi sonuçlar vermiştir. Bazı örneklerde (belediye geliştirme, enerji, finansal sektör ve sağlık sektörü), IBRD yukarı yönlü politika reformlarını desteklemiştir (DPL’ler yoluyla) ve bu durum aşağı yönlü olarak daha güçlü temeller inşa edilmesini sağlayarak IFC/MIGA çalışmalarının ve özel sektör yatırımlarının yolunu açmıştır (Şekil 2 bu “Basamaklı�4 yaklaşımın enerji sektörü için başarıldığını göstermektedir). Birleştirme ve kaldıraç etkisi yaratma kapasitesinden yararlanarak, IBRD aynı zamanda DBG dışındaki ortakların da olgunlaşan ve daha iyi performans gösteren bir sektörel çerçeveye dahil olarak yatırımlara finansman sağlamaları için yukarı yönlü politika danışmanlığı ve kapasite oluşturma desteği sağlamıştır. 4 Basamak yaklaşımı, ülke ve sektör düzeyinde yukarı yönlü reformlar için artan ve daha sistematik bir vurguya (yukarı yönlü yaklaşımın yaygınlaştırılması) ve imtiyazlı kaynaklar ve kamu kaynakları üzerinde en fazla kalkınma etkisini yaratabilecekleri alanlarda kararlılığın yenilenmesine (varsayılanın değiştirilmesi) işaret etmektedir. 11 Şekil 2: Uygulamada basamak yaklaşımı: elektrik sektöründe sıralandırılmış DBG müdahaleleri özel sektör yatırımlarını arttırmış ve rekabetçi bir piyasa oluşturmuştur 32. Özellikle IBRD proje finansmanı için olmak üzere DBG faaliyetlerine yönelik yeni alanlar geliştirmek için önemli zaman ve çabaya ihtiyaç duyulmaktadır. IFC’nin Türkiye’deki programını büyütmede yakaladığı başarı büyük ölçüde şirketler ve belediyeler ile uzun vadeli ortaklıklara yatırım yapmasından kaynaklanmıştır. IFC’nin İstanbul’da açtığı ve Washington DC merkezi dışındaki en büyük ofisi olan merkez bunda kolaylaştırıcı bir etki yaratmıştır. IBRD’nın enerji sektörü ve finansal sektörde başarısı da benzer şekilde güven tesis etmek için, değer ortaya koyma kararlılığı sağlamak ve Dünya Bankası prosedürleri ile çalışma bilgisi oluşturmak için uzun vadeli bir ortak çalışma gerektirmiştir. CLR Raporu, Dünya Bankası Grubu programının bu ilişkilerin halihazırda mevcut olduğu, programlamanın başarılı olduğu ve ifade edilen müşteri talebinin yüksek olduğu sektörlerde odaklanmaya devam etmesini tavsiye etmektedir. CLR aynı zamanda programın yeni kalkınma önceliklerini ele alacak şekilde genişletilmeye devam etmesi gerektiği ancak bunun bilinçli bir yaklaşım yoluyla yürütülmesi gerektiği (çünkü bu önemli düzeyde başlangıç maliyetleri, uzun bir olgunlaşma süreci ve gelecekteki başarı için belirsizlik içermektedir) sonucuna varmaktadır. 33. Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA) Dünya Bankası Grubunun Türkiye’deki programının bir köşe taşını oluşturmaktadır ancak önümüzdeki dönemde müşteri taleplerine ve sahiplenmesine daha fazla cevap vermelidir. DBG’nin kalkınma etkisini artırmak için, ASA çalışmaları stratejik olarak DBG’nin karşılaştırmalı avantaja sahip olduğu, politika reformunun veya kurumsal reformun aktif olarak düşünülmekte olduğu, ihtiyaç duyulan verilerin mevcut olduğu ve hükümet tarafındaki karar verme yetkisine sahip muhatapların DBG’yi tanıdığı ve bilgilerinden yararlanmak istediği sektörlerde gerçekleştirilmelidir. DBG ASA çalışmalarını müşteri talebinin olduğu yerlerde odaklandırmaya ve yeni Geri Ödenebilir Danışmanlık Hizmetleri (RAS) çalışmalarını da yine buralarda geliştirmeye devam etmelidir. Ayrıca Türkiye’nin 12 ulusal kalkınma amaçları ve DBG’nin ikiz hedefleri ile uyumlu bir konuda di yalog başlatmaya çalışan yeni alanlarda da daha fazla ASA fırsatları olacaktır . III.3. 2018-21 MY dönemi için önerilen DBG Ülke İşbirliği Çerçevesi 34. Yeni Ülke İşbirliği Çerçevesinin (CPF) genel amacı, Türkiye’nin daha sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme hedefine ulaşmasına yardımcı olmaktır. Türkiye’nin altta yatan güçlü temelleri, sağlam kalkınma planı ve DBG ile uzun süredir olan işbirliği, Türkiye’nin yoksulluğu azaltmasına ve paylaşılan refahı artırmasına yardımcı olacak bir DBG programı tasarlamak için iyi bir çerçeve sunmaktadır. Aynı zamanda jeopolitik, güvenlik ve ekonomi ile ilgili gelişmeler de son zamanlarda elde ettiği kazanımların bazılarını koruma veya konsolide etme yeteneğini zorlamaktadır. Bu ortamda DBG’nin çoğunlukla bilinen çalışma programları olmak üzere kilit orta ve uzun vadeli amaçları üzerinde odaklanan ancak aynı zamanda fırsatlara cevap veren ve değişen koşullar ışığında dönem ortası düzeltmelere olanak tanıyan esnek bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir. Özellikle DBG’nin Türkiye’de geçmiş dönemlerde ortak çalışmalarından çıkarılan dersler (örneğin enerji sektöründe), güven ortamının oluşturulması ve DBG’nin Türkiye’nin kalkınma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmada sağladığı değerin ortaya konulması için seçici, istikrarlı ve destekleyici bir ortak çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır . 35. Hem stratejik düzeyde hem de amaç düzeyinde DBG programını tanımlamak için üç seçicilik filtresi kullanılmıştır: 36. 1’inci Seçicilik Filtresi: 10’uncu KP ile uyum . Ülke İşbirliği Çerçevesi, belirtilen reformlar için olumlu momentuma katkıda bulunarak ve olası geriye gidişleri engelleyerek KP uygulamasını desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu, KP uygulamasının DBG’nin nerelerde en fazla değer katabileceğinin, nerelerde olumlu değişiklikleri derinleştirebileceğinin veya hızlandırabileceğinin ve spesifik sorunlara karşı verilecek uygun cevapların şekillendirilmesine nerelerde yardımcı olabileceğinin eleştirel bir değerlendirmesini de içermektedir. (özellikle DBG’nin ikiz hedeflerini ilgilendirenler). 37. 2’nci Seçicilik Filtresi: SCD’de belirlenen öncelikli zorluklar üzerinde odaklanma. Sistematik Ülke Değerlendirmesi ve Kalkınma Planında belirtilen kalkınma öncelikleri, güçlü bir şekilde birbirleri ile uyumludur ve birlikte Ülke İşbirliği Çerçevesinin müdahale alanı tercihlerine yol göstermişlerdir. Çoğu durumda, Sistematik Ülke Değerlendirmesi, Dünya Bankası Grubu’nun devam etmekte olan programının halihazırda destek sağlamakta olduğu alanları ön plana çıkarmaktadır (örneğin makro mali riskler, finansal piyasalar, kadınların işgücüne katılımı, bölgesel farklılıklar, trafik sıkışıklığı yaşayan şehirler, enerji, arazi yönetimi); dolayısıyla bu alanlar ilerlemenin konsolide edilmesi ve yaygınlaştırılması için açık bir şekilde tercih edilen alanlar olmuşlardır . Bu bağlamda, Ülke İşbirliği Çerçevesi, Sistematik Ülke Değerlendirmesinin tüm öncelikli alanlarını hedeflemeyecektir. Örneğin, terörizmle ilişkili güvensizlik önemli bir zorluk olmasına rağmen, bu Dünya Bankası Grubu’nun yetki ve uzmanlık alanının dışında kalmaktadır. Ayrıca, program temel olarak Dünya Bankası Grubu’nun aktif olduğu sektörlerde yönetişim ve düzenleyici çerçeve üzerinde odaklanmakla birlikte (örneğin enerji, sağlık, finansal sektör ve daha genel anlamda iş ortamı ), bu gibi konuların Dünya Bankası Grubu tarafından en etkili şekilde nasıl ele alınabileceği hususunda mutabakatın olmadığı veya bu sorunların Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’de etkili ve yapıcı bir ortak olabilmek için sahip olduğu uzmanlık birikimine veya çalışmalarına çok uzak olduğu alanlar 13 mevcuttur. Bu bağlamda, programın uygun olduğunda genişletilebilmesi amacıyla fırsatçı bir yaklaşım benimsenecektir. Son olarak, Sistematik Ülke Değerlendirmesi, Dünya Bankası Grubu’nun kaldıraç etkisi yaratmak için kullanabileceği önemli bir uzmanlık bilgisine sahip olduğu ancak geleceğe yönelik programın henüz tam olarak ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmediği bazı sorunlar tespit etmektedir –örneğin azalan su mevcudiyeti, verimsiz küçük ölçekli tarım, yenilikçilik ve teknoloji emiliminde düşük performans gibi. Dolayısıyla, bu alanlardaki Dünya Bankası Grubu çalışmaları, ortak bir anlayışa ulaşma ve Ülke İşbirliği Çerçevesi dönemi boyunca üzerinde anlaşılan bir çalışma programı tanımlayabilme yeteneğine bağlı olacaktır. 38. 3’üncü Seçicilik Filtresi: Dünya Bankası Grubu’nun karşılaştırmalı avantajı: Ülke İşbirliği Çerçevesi, aşağıdaki yollarla, Dünya Bankası Grubu’nun devam etmekte olan programda dört ayrı alanda karşılaştırmalı avantaja sahip olduğu güçlü yönlerini esas almaktadır: (i) ortaklıkların olgunlaştığı ve ilerlemenin konsolide edilmesi ve yaygınlaştırılması için ortak çalışmalara devam etme yönünde açık bir tercihin olduğu alanlarda hükümet ve özel sektör ile zaten verimli bir şekilde devam etmekte olan ilişkilerin esa s alınması. Bu güçlü ortaklıklar, Ülke İşbirliği Çerçevesinin DBG genelindeki tamamen ortak yapısı ile birlikte , basamak yaklaşımının etkili bir şekilde uygulanmasına olanak tanımaktadır . Müşterinin tüm DBG araçlarını daha geniş bir şekilde kullanmasını teşvik etmeye yönelik çabalar da devam edecektir; aynı zamanda üzerinde anlaşılan alanların devam niteliğinde finansman sağlama ve sonuçl arı uzun vadede konsolide etme olanakları sunabileceği de kabul edilmektedir. İstanbul’daki ofisi ve farklı paydaşlar ile olan oturmuş ilişkileri yoluyla sağladığı önemli ve uzun süreli mevcudiyetinden yararlanarak, IFC müdahalelerinin yeni pazarlar yaratılmasına ve Türkiye’nin özel sektör öncülüğündeki büyümesine katkıda bulunacağı alanlar üzerinde odaklanmaya devam edecektir; (ii) Sistematik Ülke Değerlendirmesinin yoksulluğun daha hızlı azaltılması ve paylaşılan refahın arttırılması için öne çıkardığı alanlarda yeni ortak çalışmaları seçici bir şekilde savunarak başka fırsatların araştırılması; (iii) DBG desteğinin kaldıraç etkisinin en üst düzeye çıkarılabilmesi amacıyla, özellikle AB ve diğer UFK’lar olmak üzere diğer kalkınma ortakları ile koordinasyon ve işbirliğinin sürdürülmesi ; ve (iv) programın ülkedeki gelişmeler ve olaylar hakkında mümkün olduğunca geniş bir perspektife sahip olabilmesi için, STK’lar, akademik kuruluşlar ve sivil toplum ile merkezi düzeyde ve belediye düzeyinde ilişkiler kurulması. 39. CPF amaçları, dokuz CPF amacını kapsayan üç odak alanı altında gruplandırılmıştır . Şekil 3: CPF çalışma alanları (SCD öncelikleri ile ilişkilendirilmiş) 14 SCD Öncelikleri CPF Odak Alanları CPF Amaçları Artan mali hareket alanı 1. Sağlam Temeller Büyüme Yetersiz hizmet alan piyasalar için finansmana 2. Dinamik Şirketler erişimin arttırılması Seçilen sektörlerde rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması Sosyal yardımların etkililiğinin arttırılması 3. Üretken İnsan Kapsama Kadınlar ve kırılgan gruplar için işgücüne katılımın arttırılması Eğitim ve sağlık sektörlerinin performansının güçlendirilmesi Enerji arz güvenliğinin ve yeşil enerji üretiminin 4. Kamu Varlıkları ve arttırılması Sürdürülebilirlik Kaynakları Şehirlerin sürdürülebilirliklerinin ve afetlere karşı dayanıklılıklarının arttırılması Altyapı varlıklarının ve doğal sermayenin sürdürülebilirliğinin arttırılması 40. Toplumsal cinsiyet endişeleri CPF amaçları arasına yerleştirilerek programın merkezi öneme sahip konularından birisi olmuştur. CPF kısa süre önce hazırlanan Türkiye Ülke Toplumsal Cinsiyet Değerlendirmesini (Ek 7) esas alarak toplumsal cinsiyet ile ilgili hususları dokuz CPF amacından dördüne doğrudan yerleştirmiştir. Kadınların işgücüne katılımının arttırılmasına ilişkin CPF amacı Türkiye’nin toplumsal cinsiyet alanındaki kalkınma zorluğunu merkeze almaktadır. Finansmana erişim ve eğitim - sağlık hizmetleri üzerinde odaklanan diğer iki CPF amacı doğrudan kadınlara yönelik müdahaleleri hedeflemektedir. Öte yandan, şehirlerin sürdürülebilirliklerinin ve afetlere karşı dayanıklılıklarının arttırılması hakkındaki CPF amacı ise desteklenen şehirlerde hizmet sunumunun kadın faydalanıcıları hedeflemesini ve bunlar üzerindeki etkinin izlenmesini sağlamayı amaçlamaktadır. 41. Sonuç çerçevesi CPF’in esnek yaklaşımını yansıtmaktadır. Program tasarımı ve beklenen sonuçlar CPF döneminin ilk yıllarında daha belirgindir ; müşteri talepleri zaten ifade edilmiştir ve DBG programının katkısı daha açık bir şekilde tanımlanabilmektedir. CPF döneminin son yıllarında ise, ortak çalışma ülke koşullarına ve hükümetin destek taleplerine bağlı olarak gelişecektir; dolayısıyla bu son döneme ilişkin beklenen sonuçların tanımı PLR kapsamında sunulacaktır. Yeni IBRD çalışma alanlarının gerektireceği yüksek başlangıç maliyetleri ve uzun süre göz önüne alındığında, hem finansman hem de bilgi çalışmaları dahil olmak üzere çalışma alanlarının, araçların ve sürelerin seçilmesinde esneklik gösterilecektir. Odak Alanı 1: Büyüme 42. Dünya Bankası Grubu, Hükümetin mali yönetim, finansal sektör, rekabet gücü ve özel sektör yatırımları ile ilgili zorlukları aşma yolundaki çabalarını desteklemeye devam edecektir. Türkiye 2009 küresel mali krizinden hızlı bir şekilde çıkabilmiştir ve 2015 yılına kadar güçlü bir büyüme performansı kaydetmiştir. İhtiyatlı makroekonomik ve mali yönetim Türkiye’nin gösterdiği bu iyi performansın köşe taşını oluşturmuştur, ancak dış şoklara karşı dayanıklılık zayıflamış ve kırılganlıklar artmıştır. Aynı zamanda, siyasi bağlamdaki değişiklikler, jeopolitik gerilimler, yükselen petrol fiyatları ve ABD’de faiz oranlarında beklenen artışlar yatırımcı ve tüketici güvenini bastırmış ve büyüme beklentilerini etkilemiştir. Türkiye’nin banka merkezli finansal sektörü de stres altındadır ve hanehalklarına ve şirketlere kredilerde kısıntıya gitmektedir. Daha yüksek bir büyüme yoluna 15 dönebilmek ve yüksek gelirli ekonomilere yaklaşabilmek için, Hükümet’in mali yönetimi güçlendirmeye, hukukun üstünlüğünü ve bağımsız piyasa düzenlemesini güçlendirmeye yönelik kurumsal reformları derinleştirmeye ve daha etkili ve kapsayıcı bir finansal sektör için gerekli ortamı yaratmaya devam etmesi gerekmektedir. Türk şirketlerinin daha fazla katma değer yaratmak ve daha fazla ve daha iyi işler yaratabilmek için yenilikçiliği ve teknolojiyi geliştirerek üretkenliklerini arttırmaları gerekmektedir. Kalkınma Programının Dönüşüm Programlarından bazıları bu konuları ele almaktadır: Üretimde Verimliliğin Arttırılması, Yurt İçi Tasarrufların Arttırılması, Kamu Harcamalarının Rasyonelleştirilmesi, Teknoloji Geliştirme, İş ve Yatırım Ortamı. Sistematik Ülke Değerlendirmesi de Sağlam Temeller ve Dinamik Şirketler eksenleri kapsamında bu zorlukları tespit etmiştir. Bu zorluklar Ülke İşbirliği Çerçevesinin birinci Odak Alanı kapsamındaki amaç tercihlerinin esasını oluşturmuştur: (i) mali hareket alanının arttırılması; (ii) yetersiz hizmet alan segmentler için finansmana erişimin arttırılması; ve (iii) seçilen sektörlerde rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması. CPF Amacı 1: Mali Hareket Alanının Arttırılması Amaç 1 için Sonuç Göstergeleri Doğrudan vergi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içerisindeki payı Kamu idaresinde iç kontroller için bir izleme sisteminin kurulması 43. Dünya Bankası Grubu’nun programı hükümetin mali hareket alanını korumasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda mali yönetim üzerinde odaklanacak ve muhtemelen gelir vergisi kanunu, risk yönetimi, iç denetim ve mali politikanın dağılımsal etkilerinin analizi gibi alanları da içerecek bir Kamu Maliyesi İncelemesi (AB standartları ile karşılaştırmalı) gerçekleştirilecektir. Bu ASA faaliyetinin sonucunda belirlenecek politika tavsiyeleri, IBRD programının çekirdek bir parçasını oluşturacak ve 2018 mali yılında başlayacak bir önerilen DPL (kalkınma politikası kredisi) dizisinin temelini oluşturacaktır. Bu DPL dizisi , kilit ekonomik reform önceliklerini destekleyici olarak çeşitli farklı alanları kapsayan bir odağa sahip olacaktır ve büyüklüğü ve sıklığı ülke durumuna, reform programının gücüne ve finansman ihtiyaçlarına bağlı olacaktır. DPL dizisinin desteklediği reform programının kapsamı hakkında daha fazla ayrıntı ancak hazırlık aşamasında belli olacaktır, dolayısıyla gelecekteki CPF Performans ve Öğrenme İncelemesinde (PLR) sunulacaktır. CPF Amacı 2: Yetersiz Hizmet Alan Segmentler için Finansmana Erişimin Arttırılması Amaç 2 için Sonuç Göstergeleri Finansal hizmetler ile ulaşılan insanlar, mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (M-KOBİ) ve ihracatçılar Bireysel emeklilik yatırımcılarının / üyelerinin portföy büyüklüğündeki artış 44. Türkiye’nin büyüme performansı iyi işleyen ve kapsayıcı bir finansal sektöre kritik bir şekilde bağımlıdır. Bu, finansmana erişimin arttırılmasını (özellikle istihdamın yüzde 73,5’ini oluşturan ancak banka kredileri içerisinde sadece yüzde 24’lük paya sahip olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) için), finansal tabana yaymanın genişletilmesini (çoğunluğu kadınlar olmak üzere nüfusun yüzde 40’ının banka hesabı bulunmamaktadır) ve finans ve sermaye piyasalarının derinleştirilmesini ve çeşitlendirilmesini (örneğin uzun vadeli finansman imkanlarının geliştirilmesi, kurumsal yatırımcıların büyüklüğünün arttırılması , şirketlerin borçlanma araçlarının çeşitlendirilmesi, ve şirket tahvillerine ilişkin ikincil piyasada likiditenin arttırılması ) gerektirmektedir. Bankacılık sektörü son küresel finansal krizi herhangi bir devlet müdahalesi 16 olmadan aşmıştır ve iyi finansal göstergelere sahiptir ; 2016 sonu itibariyle sermaye yeterlilik oranı yüzde 15,6, takibe düşen kredilerin oranı yüzde 3,2 , aktif getirileri yüzde 1,50 ve sermaye getirileri yüzde 14,3 düzeyindedir. Ancak, küresel krizden bu yana bankaların sermaye tamponları , likidite ve karlılık seviyeleri aşağı yönlü bir eğilim izlemektedir (her ne kadar halen düzenleyici eşik değerlerin oldukça üzerinde olsalar ve son zamanlarda karlılıklarında bir artış gözlense de) ve son yıllarda takibe düşen kredilerde yukarı yönlü bir eğilim görülmektedir. Kredilerin mevduata oranı yüzde 123’e ulaşmıştır ve aşağıdaki sebeplerden dolayı bankalar daha fazla kredi artışını desteklemek için sınırlı kaynaklara sahiptirler: (i) düşük tasarruf oranları bankaların yeni mevduat çekme olanaklarını önemli ölçüde sınırlamaktadır, (ii) küresel likidite belirsizlikleri dış borçlanmayı sınırlamaktadır , ve (iii) düşük karlılık düzeyleri hissedarların sermaye artırımlarını caydırmaktadır. Önümüzdeki dönemde, Türkiye’nin finansal sektör riskleri ve bunların genel olarak ekonomi üzerindeki yayılma etkileri ile ilgili endişeleri ele alması gerekmektedir. Yapısal faktörler (sınır ötesi finansmana olan yüksek bağımlılık, kısa vadeli döviz cinsinden yüksek borç ve tasarruflar) ve konjonktürel faktörler (artan şirket kaldıraç oranları, yükselen şirket-banka ve (şarta bağlı) şirket-devlet risk toplamları) sebebiyle sektör kırılgan bir durumdadır. Kısa süre önce gerçekleştirilen bir IMF -DB finansal sektör değerlendirmesi, bankaların sermaye tamponlarının kısa süreli şoklara karşı dayanıklı olmakla birlikte, daha uzun süreli bir resesyonun bazı bankaları gelecekteki olası küresel likidite kısıtları düşünüldüğünde temin etmesi güç olabilecek ilave sermaye arayışı içerisine itebileceğini göstermiştir. 45. Dünya Bankası Grubu finansal sektörün birçok boyutu ile ilgili olarak uzun süredir çalışmalar yapmaktadır ve şu anda IFC, IBRD ve MIGA projelerden, yatırımlardan ve ASA çalışmalarından oluşan bir portföy yoluyla eşgüdümlü bir destek sağlamaktadır. CPF dönemi için, eşgüdümlü destek devam edecektir ve M-KOBİ’ler ve yetersiz hizmet alan segmentler için finansmanın arttırılması ve hükümetin politikalarına bilgi girdisi sağlayacak ve DPL dizilerinin temelini oluşturacak sağlam ASA çalışmaları üzerinde özellikle odaklanılacaktır. ASA programı; finansal sektörün çeşitlendirilmesi, emeklilik sistemi, sermaye piyasasının geliştirilmesi (belediye tahvil piyasasının geliştirilmesine ve İslami finansman piyasasının geliştirilmesine yönelik DB -IFC desteği dahil olmak üzere) ve sektörün karşısından esen rüzgarların ve bunlara karşı müdahalelerin analizi gibi kritik konuları kapsayacak şekilde koordine edil ecektir. ASA çalışmaları, potansiyel yeni finansal sektör yatırım operasyonları ve DPL dizileri yoluyla desteklenecek reformlar (emeklilik reformu gibi) hakkında bilgi girdisi sağlayacaktır. IBRD özellikle uzun vadeli finansal kaynaklar sağlayarak konjonktür karşıtı ve piyasa boşluklarını doldurma işlevlerini desteklemek amacıyla kamu bankaları, kalkınma bankaları ve diğer finansal kuruluşlar ile çalışmaya devam edecektir. Finansmana erişimi arttırmak (örneğin M-KOBİ’lere, kadınların veya sığınmacıların sahibi olduğu işletmelere), kilit sektörlerde yatırımcıları teşvik etmek (örneğin enerji veya teknoloji yenilikçiliği alanlarında) ve müşteri talebi odaklı araçları derinleştirmek ve çeşitlendirmek (örneğin kiralama ve faktöring, şirket tahvilleri, altyapı tahvilleri, İslami finansman, risk paylaşımı olanakları) için gerekli olduğunda yeni finansal sektör kredi hattı operasyonları sunulabilir. Bu bağlamda, uzun vadeli finansman eksikliği sorununun giderilmesine yardımcı olmak amacıyla 2017 MY başlarında yeni bir operasyon – Uzun Vadeli İhracat Finansmanı– sunulmuştur. Bu operasyon spesifik olarak M- KOBİ’lere ve ihracatçılara destek sağlamayı hedeflemektedir. CPF döneminde, finansal sektörün aşağı yönlü risklere karşı daha fazla kırılganlık göstermesi durumunda , program buna uygun olarak uyarlanabilir. 46. Finansmana erişimin arttırılması IFC’nin kilit önceliklerinden birisidir . IFC özellikle kırsal alanlar, kadınlara ait işletmeler ve tarımsal işletmeler üzerinde odaklanarak M-KOBİ’lere sunulan finansman olanaklarını arttırmak amacıyla finansal kuruluşlar ve aracı kuruluşlar ile birlikte çalışmaya devam edecektir. IFC, bankaları ve banka dışı finansal kuruluşları (BDFK) yetersiz hizmet 17 alan veya bankacılık hizmetlerinden yararlanmayan kesimlere sağladıkları desteklerin arttırılması amacıyla daha uzun vadeli kaynaklar ile desteklemeye devam edecektir. Finansal piyasaları derinleştirmek ve çeşitlendirmek ve yetersiz hizmet alan kesimlere ulaşmak amacıyla , IFC, tedarik zinciri finansmanı, dijital finansal hizmetler, BDFK’lar (kiralama şirketleri, sigorta şirketleri ve emeklilik fonları) ve sıkıntılı varlıklara yönelik çözüm platformları dahil olmak üzere çeşitli finansman araçlarını ve yöntemlerini kullanıma sunmayı amaçlamaktadır. IFC aynı zamanda teminatlı tahviller, çeşitlendirilmiş ödeme hakları (DPR), yeşil tahviller, belediye tahvilleri ve KÖİ proje tahvilleri (hem avro hem de lira cinsinden) gibi sermaye piyasası araçlarına yatırım yaparak banka finansmanının alternatiflerini desteklemeye devam edece ktir. Türk borçluların karşı karşıya oldukları kur riskini yönetebilmeleri için, IFC lira cinsinden finansmanı azami seviyeye çıkartmaya çalışacak ve reel sektörden müşterileri, KÖİ yatırımları ve yüksek miktarlı dış borcu bulunan belediyeler için döviz riskinden korunma araçları sunacaktır. Artan sermaye erozyonu risklerini göz önünde bulundurarak, IFC aynı zamanda bankaların düzenlemeye tabi sermayelerini güçlendirmelerine de yardımcı olabilir. Son olarak, IFC belediyelerin kredi değerliliklerinin arttırılması amacıyla ticari kreditörlerin artan risk garantisi taleplerine cevap verebilmek için MIGA ile yakın bir eşgüdüm içerisinde çalışacaktır. 47. MIGA Türk Eximbank’ı desteklemeye devam edecektir. Eximbank’ın stratejik rolü göz önüne alındığında, 2015 ve 20116 yıllarında kamuya ait işletmelerin finansal yükümlülüklerini yerine getirmemeleri riskini kapsayan teminatlar sağlamıştır , böylelikle bir bütün olarak finansal güçlendirilmesine yardımcı olmuş ve M-KOBİ’lere ve ihracata dönük şirketlere yönelik kredilendirme faaliyetlerini desteklemiştir. CPF Amacı 3: Seçilen Sektörlerde Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması Amaç 3 için Sonuç Göstergeleri IFC müşterileri tarafından desteklenen istihdam IFC’nin desteklediği sermaye fonları tarafından desteklenen istihdam 48. Hızla büyüyen bir işgücüne istihdam sağlamak için gerekli işleri yaratmak ve gelir düzeylerini yükseltmek için, Türkiye’deki işletmelerin yenilikçilik yaparak, üretkenliklerini arttırarak ve değer zincirinde daha yüksek seviyelere tırma narak rekabet güçlerini arttırmaları gerekmektedir. Dünya Bankası Grubu’nun bugüne kadarki programı ASA faaliyetlerini ticaretin serbestleştirilmesi, rekabet gücü, ihracat kalitesi, belirli sektörlerin değer zincirinde yükselmesi, doğrudan yabancı yatırımı (DYY) çekme yeteneği ve bölgesel yatırım ortamları üzerinde odaklandırmıştı. Geçmişin analiz edilmesi ve geleceğin şekillendirilmesi, iş ortamının iyileştirilmesine yönelik çabalar, yenilikçilik ve teknoloji emilimi (DYY ile yerel şirketler arasındaki bağlantılar gibi yollarla), yerel düzeyde rekabet gücü ve hizmet ticareti ile rekabet gücünün ve üretkenliğin belirleyici etkenlerini anlamaya yönelik çabalar (yeni gerçekleştirilecek Ülke Ekonomik Memorandumu (CEM) kapsamında) yoluyla bu programın güçlendirilmesi beklenmektedir. Düzenleyici ortamın iyileştirilmesini ve GKSS’lerin etkilediği topluluklarda iş fırsatlarının arttırılmasını amaçlayan teknik yardım (TY) faaliyetleri de planlanmaktadır. Özellikle Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) üzerinde odaklanan, rekabet gücü, kaynak verimliliği ve daha temiz üretim ile ilgili teknik yardım faaliyetleri gerçekleştirilecektir . Birlikte ele alındığında, bu ASA faaliyetleri Türkiye’deki DBG diyalogunun merkezi bir parçasını oluşturacak, reformların tasarımı için kullanılabilecek bilgiler sağlayacak, gelecekteki DPL dizilerinde ele alınabilecek ilgili reformların temelini oluşturacak ve potansiyel olarak hızlı büyüyen veya yenilikçi KOBİ’lerin hedeflenmesine yardımcı olacaktır (bu da CPF’in 2 no’lu amacı kapsamında sağlanacak finansal sektör desteği yoluyla hedeflenebilecektir). Bu güçlendirilen çerçevenin, IFC ve MIGA desteği ile 18 birlikte özel sektör yatırımlarının arttırılmasını sağlaması beklenmektedir . CPF döneminin daha sonraki aşamalarında, IBRD müşteri talebine bağlı olarak, yenilikçiliği, teknoloji emilimini, daha temiz üretimi ve iyileştirilen iş ortamını destekleyici kredileri arttırmak için ASA çalışmalarından yararlanabilir. 49. Girişimcilik ve yenilikçilik desteği yoluyla istihdam artışının sağlanması IFC’nin bu amaç kapsamındaki önceliğidir. Finansal aracılar ve reel sektör şirketleri ile doğrudan birlikte çalışma yoluyla, Türkiye’deki şirketlerin rekabetçiliklerinin güçlendirilmesine yardımcı olacak (yeni teknoloji, yenilikçilik ve daha iyi yönetişim yoluyla ) ve bölgesel ve uluslararası ölçekte büyümelerini destekleyecektir. IFC yerel girişimciliği, rekabetçiliği ve yenilikçiliği teşvik eden sermaye fonlarına yatırım yapmaya devam edecek, aynı zamanda hızlı büyüyen ve yüksek katma değerli sektörlerde istihdamı destekleyecektir (örneğin imalat, telekomünikasyon, teknoloji, tarımsal işletme). Ticaret finansmanı sağlayan bankalara garantiler sağlayarak riskleri azaltan Küresel Ticaret Finansmanı programına devam edecektir. IFC aynı zamanda kurumsal yönetişim üzerinde odaklanan danışmanlık hizmetleri ile KOBİ’lerin yüksek büyüme performansına sahip değer zincirleriyle daha iyi ilişkiler kurmalarına yardımcı olacak beceri geliştirme etkinlikleri sunmaya devam edecektir. IFC’nin danışmanlık hizmetleri (i) OSB’lerde uygulanacak kaynak verimliliği, daha temiz üretim, sanayi sembiyozları ve yeşil altyapı gibi bir dizi yeşil üretim müdahaleleri , (ii) bankalarca güvenilir projelerin daha iyi tespit edilebilmesi için şirket ve OSB düzeylerinde olurluk incelemeleri (maliyet- fayda analizleri) ve (iii) Türkiye için Yeşil OSB’ler hakkında kapsamlı bir ulusal çerçevenin geliştirilmesi yoluyla Türkiye’nin imalat şirketlerinin rekabet güçlerinin, üretkenliklerinin ve sürdürülebilirliklerinin arttırılmasına katkıda bulunacaktır . Odak Alanı 2: Kapsama 50. Bu alandaki Dünya Bankası Grubu desteği bir yandan Türkiye’nin ikiz hedeflere ulaşma doğrultusundaki başarısını konsolide etmeyi, diğer yandan geride kalanlara ulaşma yönündeki çabaları desteklemeyi amaçlamaktadır. Bunun için, giderek artan sayıdaki işgücü için iyi işler yaratarak demografik avantajdan yararlanmak ve bu kapsamda kadınların, ge nçlerin ve GKSS’lerin işgücüne daha iyi bir şekilde entegre edilmesi, devam etmekte olan cinsiyet eşitsizliklerinin azaltılması (özellikle ekonomik fırsatlara erişimde), bölgeler arası işgücü piyasası eşitsizliklerinin azaltılması ve öğrenme seviyelerinin yükseltilmesi (özellikle işyerinde ihtiyaç duyulan bilişsel ve davranışsal becerilerin gelişiminin optimal düzeyde olduğu en genç yaşlarda ) gerekmektedir. Dünya Bankası Grubu’nun bu odak alanında bugüne kadar uyguladığı program hükümet tarafından finanse edilen programlar (ve DPL’ler) için bilgi girdisi sağlayan ve hükümetin bu alanda gerçekleştirilen reformlardan çoğu için bilgi sağlamadaki rolü sebebiyle bu ortak çalışmaların merkezinde yer almak istediği ASA faaliyetleri üzerinde odaklanmaktaydı. Sadece bu Odak Alanını değil Dünya Bankası Grubu programının tamamını kapsayan eşitlik, kırılganlık ve bölgesel eşitsizlikler gibi geniş kapsamlı konular, muhtemelen gelecekteki bir CEM veya başka bir ayrıntılı tanılama çalışması yoluyla derinlemesine ASA çalışmalarının konusu olmaya devam edecektir. DBG programının bu alandaki önemli bir değişikliği 2017 MY’da AB’nin Türkiye’deki Sığınmacılara yönelik Fonu (FRiT) ile finanse edilen yeni yatırım operasyonlarının uygulamaya konulması olmuştur. Söz konusu Fon, GKSS’lere yapılan ev sahipliğini desteklemeye devam etmek için AB’n in Türkiye’ye taahhüt ettiği yardımın çerçevesini oluşturtmaktadır. FRiT finansmanı DBG’nin bir yandan ASA faaliyetlerini yatırım projeleri yoluyla daha derinlemesine bir destek ile tamamlamasına olanak tanırken, aynı zamanda DBG ile AB arasındaki işbirliğini güçlendirmiştir. CPF Amacı 4: Sosyal Yardımların Etkililiğinin Arttırılması Amaç 4 için Sonuç Göstergeleri 19 Sosyal yardımların yoksulluk uçurumu üzerindeki etkisinde kaydedilen artış Refah ve kapsayıcılık ile ilgili parasal ve parasal olmayan göstergelerdeki artış. 51. Bu CPF amacı, sosyal yardımların etkililiğini ve etkinliğini arttırmayı, bölgeler arasındaki farkların azaltılmasına yönelik politikalar için kanıt tabanının güçlendirilmesini ve kırılgan grupların daha fazla kapsanmasını sağlamayı hedeflemektedir. ASA programı, fırsat eşitliği ve çok boyutlu yoksulluk dahil olmak üzere, refah ve kapsayıcılık ile ilgili parasal ve parasal olmayan göstergeler üretmeye ve yaygınlaştırmaya devam edecektir. DBG özellikle engelliler gibi kırılgan gruplar için sosyal yardım sistemini daha etkili ve etkin hale getirmek için, Aile ve Sosy al Politikalar Bakanlığı’nın (ASPB) Yoksulluğu Azaltma Stratejisi ve Sosyal Yardım Reformu girişimini desteklemeye devam edecektir. Dünya Bankası Grubu’nun Avrupa ve Orta Asya bölgesinin Romanlara yönelik destek gündemi, kısa süre önce kabul edilen Türkiye’deki Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesinin (2016-2021) politikalarına destek sağlama çerçevesi yoluyla Türkiye’yi de kapsayacaktır. CPF Amacı 5: Kadınlar ve Kırılgan Gruplar için İşgücüne Katılımın Arttırılması Amaç 5 için Sonuç Göstergeleri Kadınların işgücüne katılımında artış Gençlerin işgücüne katılımında artış GKSS’lerin işgücünde istihdam edilebilirliklerinde kaydedilen artış (cinsiyet ayrımı bazında) IFC’nin imalat sektöründeki müşterileri tarafından doğu ve güneydoğu bölgelerinde doğrudan desteklenen istihdam 52. Bu amaç kapsamındaki Dünya Bankası Grubu desteği, özellikle kadınlar ve gençler olmak üzere daha fazla insanı kayıtlı işgücü piyasasına dahil etmeyi hedeflemektedir. Bu Türkiye’nin demografik fırsat penceresinin faydalarını toplayabilmesi ve yaşlanmadan önce büyüyebilmesi için kritik önem taşımaktadır. Bu zorluğun önemi kabul edilmiştir ve geçmişteki reformlar farklı müdahaleler üzerinde odaklanmıştır. Banka, işgücü piyasasının arz ve talep kısıtlarını ve okulda, eğitimde, istihdamda veya mesleki eğitimde yer almayan bireyleri analiz eden kapsamlı bir ASA paketi sunma rolünü devam ettirmek istemektedir (istihdam tanılama çalışması, asgari ücret gibi işgücü politikalarının, okul öncesi eğitim ve çocuk bakım politikalarının ve sosyal norm kısıtlarının değerlendirmeleri dahil olmak üzere). Bu ASA çalışmalarının amacı, Hükümet’in karar verme süreçleri için bilgi girdisi sağlayabilecek ve sonrasında DPL’ler yoluyla desteklenebilecek reform tavsiyeleri önermek olacaktır (örneğin esnek çalışma düzenlemeleri, okul öncesi eğitime yönelik vergi teşvikleri, doğum izni / babalık izni, kadınlara ve gençlere yönelik eğitimi ve istihdamı teşvik eden aktif işgücü piyasası programları (AİPP) gibi). İş arayanlara sağlanacak destek kapsamında, Dünya Bankası kamu istihdam hizmetleri kurumunun (İŞKUR) kapasitesini ve iş arayanlara yönelik yardımlarının etkililiğini güçlendirmeye yönelik çalışmalarını desteklemeye devam edecektir. 53. Bu amaç diğer kırılgan grupların istihdam edilebilirliklerini arttırmayı hedefleyecektir . GKSS akışı özellikle bu grupların yoğun olarak bulunduğu güneydoğuda olmak üzere işgücü için yeni zorluklar yaratmıştır. Bu durum, zaten daha düşük gelir seviyelerine sahip olan, kamu hizmetlerinden daha az yararlanan ve finansmana daha az erişimi olan güneydoğudaki insanlar (çiftçiler, tarımsal işletmeler ve özellikle kadınlara ait işletmeler olmak üzere KOBİ’ler için) için zaten zorlu olan ortamı daha da ağırlaştırmaktadır. DBG politika danışmanlığı (AB ve SIDA vakıf fonlarının desteği ile) ve proje müdahaleleri yoluyla bu sorunların ele alınmasına yardımcı olacaktır . FRiT tarafından finanse edilen bir işgücü piyasası kapsama projesi (50 milyon €, 2017 MY) AİPP’lere erişimin arttırılması yoluyla GKSS’lerin işgücü piyasasına katılımlarını arttırmayı hedeflemektedir. Bunu tamamlayıcı olarak, FRiT tarafından, GKSS’lerin etkilediği bölgelerde 20 istihdam ve girişimcilik fırsatlarını desteklemeye yönelik IBRD danışmanlık çalışmaları için 5 milyon €’luk bir finansman sağlanmıştır. Müşteri talebinin olduğu ve ikiz hedefler ile bağlantının kurulabildiği yerlerde daha fazla IBRD ve/veya AB yatırımları düşünülecektir. DBG aynı zamanda bu konudaki küresel bilgi rolü kapsamında daha geniş anlamda göç sorunları için de destek sağlamaktadır. 54. IFC, kırılgan ve yetersiz hizmet alan grupların hizmetlere, istihdama ve finans mana erişimlerinde daha fazla eşitlik sağlayan projelere yatırım yapmayı amaçlamaktadır . IFC kadın girişimcilere ve çiftçilere yönelik KOBİ finansmanlarının ölçeğini yükseltecek ve BDFK’ların bu gruplara yönelik finansmana erişimi arttırmaları için kaldıraç etkisi yaratacaktır. Aynı zamanda geride kalmış bölgelerde istihdamı desteklemek amacıyla, Türkiye’nin güneydoğusunda faaliyet gösteren kilit imalat şirketlerine de yatırım yapacaktır . yetersiz hizmet alan nüfus gruplarının daha iyi kentsel hizmetlere erişebilmelerine yardımcı olmak için, IFC ikinci kademede yer alan daha az gelişmiş bölgelerde ticari açıdan sürdürülebilir kentsel altyapı projelerine yatırım yapma imkanlarını araştıracaktır. Ayrıca, kadın istihdamını ve girişimciliğini destekleyen toplumsal cinsiyet programları geliştirmelerine yardımcı olmak için, Türk şirketlerine danışmanlık hizmetleri sunacaktır . CPF Amacı 6: Eğitim ve Sağlık Sektörlerinin Performansının Güçlendirilmesi Amaç 6 için Sonuç Göstergeleri 6-18 yaş arası GKSS’li çocukların örgün okullaşma oranlarındaki artış Bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik birincil ve ikincil önleme faaliyetlerinin iyileştirilmesi IFC’nin sağlık sektöründeki müşterileri tarafından hizmet verilen hasta sayısı 55. Sağlık sektöründeki program sağlıklı yaşam tarzlarının teşvik ed ilmesi üzerinde odaklanacaktır. Türkiye ölüm oranının düşürülmesinde ve beklenen yaşam süresinin uzatılmasında zaten çok önemli ilerlemeler kaydetmiş durumdadır ; şu anda en büyük potansiyel etkiye sahip zorluk davranışsal riskler ile mücadele ederek sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik etmektir. Devam etmekte olan bir IBRD finansmanlı sağlık projesi, Sağlık Bakanlığı’nın kanıta dayalı politika oluşturma kapasitesini güçlendirmeyi, hastane yönetim kapasitesini arttırmayı ve seçilen bulaşıcı olmayan hastalıkları önleme performansını iyileştirmeyi amaçlamaktadır . Proje temel olarak bulaşıcı olmayan hastalıkların risk faktörleri (sigara kullanımı, obezite ve fiziksel hareketsizlik gibi) hakkında farkındalık seviyesini yükseltmeyi ve davranış değişikliklerini teşvik etmeyi amaçlamaktadır ; diğer faaliyetlerin yanı sıra, Türkiye küresel bir obezite çalışmasına dahil edilecektir ve tütün kontrolüne ilişkin deneyimleri belgelenecektir. Ayrıca, IBRD sonuca dayalı müdahaleler ve ödeme reformları yoluyla kaliteli sağlık hizmetlerinin sunulması üzerinde odaklanan faaliyetler yoluyla sağlıkta dönüşüm programının ikinci aşamasını desteklemeye devam edecektir. Bu kapsamda elde edilen başarılar ve karşılaşılan zorluklar ile dönüşümün siyasi ekonomisi belgelenecektir. IFC ve MIGA, uzmanlaşmış sağlık hizmet sağlayıcılarına yatırım yaparak ve sağlık altyapısı finansmanına yönelik alternatif sermaye piyasası çözümleri yaratmaya yardımcı olacak finansal yenilikçilik yoluyla Türkiye’nin sağlık sektörünü desteklemeye devam edecektir. Örneğin, IFC Elazığ KÖİ Sağlık Projesi kapsamında Türkiye’nin ilk KÖİ tahvil ihracını finanse etmiştir; söz konusu tahvil ihracı kredi geliştirme ürünleri yoluyla MIGA ve EBRD tarafından yapılandırılmış ve desteklenmiştir . IFC stratejik yatırımcıları çekmede ve ortaklıklar oluşturmada rol oynayabileceği ve sonrasında finansman ile destek sağlayabileceği uzmanlaşmış hizmetlere yatırım yapacaktır (örneğin biyo- farmasötik üretim). MIGA ise yeni sağlık tesislerinin yapımı ve işletilmesi için siyasi risk sigortası garantileri sağlayarak, Türkiye’nin sağlık KÖİ yatırımlarını destekleme ye hazır olacaktır. IFC ile benzer şekilde, Türkiye’nin sağlık sektöründe finansal yenilikçilik, kısa süre önce kapanan Elazığ 21 tahvil işleminde kullanıldığı gibi, MIGA’nın kredi geliştirme ürünlerinin kullanımını sağlayacak bir odak alanı olarak kalmaya devam edecektir. 56. Eğitim sektöründe, Türkiye’nin son zamanlarda düşen PISA ve TIMMS puanları karşısında Ülke İşbirliği Çerçevesi ASA faaliyetlerini arttıracaktır . Bu ASA faaliyetleri ilköğretim ve öğretmen eğitimi reform çabalarını destekleyecek , eğitimin kalitesini ve eğitim hizmetlerinin izlenmesini etkileyen politikalar için bilgi girdisi sa ğlayacak ve bunları etkileyecektir. Öğrenmeyi etkilemek için ihtiyaç duyulan zaman göz önüne alındığında, sonuçların CPF döneminde ılımlı düzeyde olması ve başarının dönem sonrasında ortaya çıkması muhtemeldir. Dünya Bankası Grubu’nun küresel deneyime sahip olduğu yaşam boyu öğrenme ve uzaktan eğitim yaklaşıml arı gibi alanları desteklemek için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile görüşmeler yürütülmektedir. IBRD eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını ve kaynakların GKSS nüfusunun ve aynı zamanda ev sahibi toplulukların kapasite kısıtları ile karşı karşıya kaldığı yerlere yönlendirilmesini amaçlayan FRiT finansmanlı bir eğitim projesi (150 milyon €) uygulayacaktır. IBRD aynı zamanda göçmen çocukların eğitim ve mesleki eğitim sistemine entegre edilmesine yönelik bir stratejinin oluşturulmasına yönelik teknik destek de sağlamaktadır . Ayrıca, AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) ile finanse edilmek üzere, Türk gençleri ara sında okul terk oranlarının yüksek olduğu ve GKSS’li gençlerin hiç okula gidememe riskinin mevcut olduğu yerlerde, okul dışındaki gençleri hedefleyen yeni bir proje hazırlanmaktadır. Son olarak, IFC özel sektör tarafından sağlanacak mesleki eğitimi teşvik etmek amacıyla eğitim hizmet sağlayıcılarına yatırım yapma olanaklarını araştıracaktır. Odak Alanı 3: Sürdürülebilirlik 57. Dünya Bankası Grubu’nun programı, Sistematik Ülke Değerlendirmesinin ön plana çıkardığı büyümeyi yeniden daha yeşil, afetlere karşı dayanıklı ve sürdürülebilir bir düzene sokma zorluğunun ele alınmasına yardımcı olacaktır . Türkiye’de ekonomik büyüme ve şehirleşme henüz artan enerji kullanımından, kirlilikten ve sera gazı emisyonlarından ayrılabilmiş değildir; dolayısıyla kaynak verimliliğinin arttırılması ve kirliliğin azaltılması için büyük bir potansiyel mevcuttur. Buradaki zorluk, bağlantı olanaklarını ve yığınlaşmanın faydalarını çevresel, sosyal ve finansal açıdan sürdürülebilir bir şekilde sunmaktır (özellikle enerji yoğunluğunun düşürülmesi su kıtlığının önlenmesi bakımından). Program, IBRD’nin yatırım programının yüzde 75’inin ve IFC’nin çalışmalarının önemli bir bölümünün yoğunlaştığı enerji ve kentsel / belediye hizmetleri alanında IBRD ve IFC’nin oturmuş işbirliğinden yararlanacaktır: bu finansmanda basamak yaklaşımının işler hale getirilmesi için mükemmel bir fırsat sunmaktadır . Ülke İşbirliği Çerçevesi hem devam etmekte olan programının temel alınmasını hem de Türkiye’nin gelecekteki büyüme performansı için kritik önem taşıyan konulara doğru evrilmesini teşvik etmeyi öngörmektedir. Bu, Onuncu Kalkınma Planının enerji verimliliğinin geliştirilmesi, yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi, kentsel gelişim, içme suyu ve atıksu hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi, tarımda suyun etkili kullanımı ve doğal sermayenin sürdürülebilir kullanımı üzerinde odaklanan Dönüşüm Programları ile de uyumludur. Bu odak alanı içerisindeki CPF amaçları şunlardır: (i) enerji arz güvenliğinin ve yeşil enerji üretiminin arttırılması; (ii) Şehirlerin sürdürülebilirliklerinin ve afetlere karşı dayanıklılıklarının arttırılması; ve (iii) Altyapı varlıklarının ve doğal sermayenin sürdürülebilirliğinin arttırılması. CPF Amacı 7: Enerji Arz Güvenliğinin ve Yeşil Enerji Üretiminin Arttırılması Amaç 7 için Sonuç Göstergeleri Yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretiminin toplam enerji üretimi içerisindeki yüzdelik payı 22 IFC müşterilerinin yenilenebilir enerji projelerine sağladıkları kredilerin değeri Müşterilerin ulaştıkları toplam elektrik üretimi ve dağıtımı Doğal gaz depolama kapasitesindeki artış Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) Projesi yoluyla sağlanan doğal gaz ithalatı 58. Dünya Bankası Grubu’nun mevcut programı ağır bir şekilde enerji sektörü üzerinde yoğunlaşmaktadır ve IBRD’nin politika danışmanlığı ile teknik yardımlarının IFC ve MIGA destekli özel sektör katılımında artışın yolunu açtığı bir basamak yaklaşımı izlenmektedir. Program Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını azaltmasına yardımcı olmayı (petrol ihtiyacının yüzde 92’sini ve doğal gaz ihtiyacının yüzde 98’ini ithal etmektedir) , enerji reform gündemini desteklemeyi, enerji üretimini çeşitlendirmeyi (diğer hususların yanında yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması yoluyla) ve bölgesel iletim ve dağıtım şebekelerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. AB standartları ile uyumlaşma da kilit bir amaçtır . ASA çalışmaları –AB/IPA, ESMAP ve CTF hibelerinin desteklediği, çatı üstü güneş enerjisi programları, üretim planlaması, gaz sektörünün yeniden yapılandırılması, akıllı şebeke uygulamaları ve dağıtım şirketleri hakkındaki çalışmalar– hükümetin tartıştığı sektör sorunları hakkında politika danışmanlığı ve “tam zamanı nda� analizler sunmaya devam edecektir. IBRD, IFC ve MIGA yakın bir şekilde birlikte çalışarak Türkiye’nin özel sektör enerji yatırımlarını daha fazla teşvik etmek , enerji sektörü için düzenleyici ortamı güçlendirmek ve yenilenebilir enerji için uzun vadeli finansmanı arttırmak için KÖİ politika çerçevesini geliştirmesine yardımcı olacaktır5. ASA çalışmaları aynı zamanda yenilenebilir enerji üretimine ve iletimine yönelik yatırımları ve ilgili iklim değişikliği faydalarını canlandırabilecek gelecekteki DPL’lerin tasarımına da katkıda bulunacaktır. 59. IBRD yatırım portföyü, yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgar, güneş, jeoter mal) daha fazla kullanılması gibi yollarla Türkiye’nin enerji güvenliğinin ve bileşiminin iyileştirilmesi üzerinde odaklanmaya devam edecektir. CPF programı aşağıdakileri içermektedir: (i) devam etmekte olan Yenilenebilir Enerji Entegrasyon, Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği, Jeotermal Geliştirme ve AB/IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Projeleri yoluyla yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin payının arttırılması ve şebekeye entegrasyonunun iyileştirilmesi; (ii) devam etmekte olan Gaz Sektörü Geliştirme Projesi ve önerilen Gaz Depolama Kapasitesinin Arttırılması Projesi yoluyla enerji güvenliği altyapısının geliştirilmesi ; (iii) AB/IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Projesi yoluyla enerji ticaretinin geliştirilmesi ve BOTAŞ’ın yeniden yapılandırılması; (iv) TANAP Projesi (Türkiye’nin BOTAŞ şirketine ve Azerbaycan’ın Güney Gaz Koridoruna (SGC) sağlanan 800 milyon ABD$ tutarındaki IBRD kredisi Asya Altyapı Yatırım Bankası’ndan (AIIB) 600 milyon ABD$ tutarında bir finansmanı harekete geçirmiştir ve 1,2 milyar ABD$’na kadar ulaşabilecek bir MIGA garantisini harekete geçirmesi beklenmektedir) yoluyla Azerbaycan’dan gaz ithalatı dahil olmak üzere Türkiye’nin gaz arzının güvence altına alınması ve çeşitlendirilmesi; (iv) sınır ötesi elektrik ve doğal gaz ticaretini sağlamak için enterkoneksiyonların geliştirilmesi; ve (vi) Hükümet ile DBG arasında kararlaştırılan ve enerji sektörünün sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesini destekleyecek diğer alanlar (şebeke kapasitesinin ve akıllı şebeke teknolojilerinin geliştirilmesi , dağıtım ve iletim şebekelerinin sistemlerinin geliştirilmesi gibi). IBRD’nin sektördeki karşılaştırmalı avantajı göz önüne alındığında, 5 Örneğin yenilenebilir enerjiye ilişkin düzenleyici ortam desteği devam etmekte olan AB-IPA Enerji Sektörü Teknik Yardımı ve Çatı Üstü Fotovoltaik Güneş Enerjisi Değerlendirmesi kapsamında sağlanmaktadır. Enerji sektörüne yönelik yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik ilave çalışmalar, KÖİ Geri Ödenebilir Danışmanlık Hizmetleri (RAS) ile koordine edilecektir. 23 müşteri talebine bağlı olarak ve DBG’nin özel sektör finansmanını harekete geçirmedeki basamak yaklaşımı takip edilerek daha fazla enerji yatırımları takip edebilir. 60. IFC Türkiye’nin enerji güvenliğini desteklemeyi ve sektörde gerçekleştirilecek seçici ve stratejik çalışmalar yoluyla enerji bileşiminin yeniden dengelenmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. IFC alternatif yatırımlar yoluyla başarılamayacak yüksek kalkınma etkisine sahip yatırımlar ile IFC’nin özellikle DYY şeklinde harekete geçirici bir rol oynayabileceği projeler üzerinde odaklanacaktır. Artık elektrik dağıtım sektörünün tamamen özelleştirildiği düşünüldüğünde, IFC dağıtım şirketlerinin finansal yapılarının güçlendirilmesi ve kamu mülkiyeti sırasında yetersiz yatırım yapılan dağıtım şebekesinin geliştirilmesine yönelik uz un vadeli finansmanın çekilmesi için özelleştirme sonrası finansal destek sağlamak üzerinde odaklanacaktır. IFC dağıtım şirketlerinin döviz risklerinden korunmaları için uygun finansman planları sunarak kur uyumsuzluğu sorununu aşmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. IFC elektrik dağıtım sektöründeki sorunlardan bazılarını çözmek amacıyla yeni teknolojilere (örneğin akıllı sayaçlar) yapılabilecek yatırım fırsatlarını araştıracaktır. Ayrıca, ithalat terminalleri ve depolama tesisleri ile doğal gaz dağıtımı dahil olmak üzere doğal gaz altyapısına yapılacak yatırımlar yoluyla gaz arzındaki açıkları kapatma fırsatlarını araştıracaktır. MIGA siyasi risk sigortası garantileri sağlayarak yenilenebilir enerji alanındaki DYY girişimlerini desteklemeye hazırdır. CPF Amacı 8: Şehirlerin Sürdürülebilirliğinin ve Afetlere Karşı Dayanıklılığının Arttırılması Amaç 8 için Sonuç Göstergeleri Hizmet sunumunda iyileşme ve sayısallaştırılmış tapu ve kadastro bilgilerine erişimdeki artış İyileşen kentsel altyapı ve belediye hizmetlerinden yararlanan ilave kişi sayısı Afete dayanıklı kamu binalarının sayısının arttırılması ve afetlere karşı hazırlık durumunun iyileştirilmesi yoluyla şehirlerin afetlere karşı dayanıklılığında sağlanan artış. 61. Şehirleşmenin Türkiye’nin kalkınma başarısında oynadığı önemli rol göz önünde bulundurularak, DBG programı şehirlerin sürdürülebilir ve afetlere karşı dayanıklı hale gelmelerine yardımcı olmak üzerinde odaklanmaya devam edecektir. Türkiye’nin bazı şehirlerinde yüksek nüfus artışı, bağlantı olanaklarını ve yığınlaşma faydalarını olum suz etkileyebilecek trafik sıkışıklıklarına ve çevresel bozunuma yol açmıştır . Türkiye bu zorluğa karşı şehirlerin hizmetlerini çevresel ve sosyal açıdan daha sürdürülebilir yollarla planlama, i nşa etme ve sunma ihtiyaçları üzerinde odaklanan bir “Akıllı Şehirler� yaklaşımını takip etmektedir. Dünya Bankası Grubu, IBRD ile IFC arasındaki bir yatırım koordinasyon platformu yoluyla basamaklı bir yaklaşım getiren Sürdürülebilir Şehirler Programı kapsamında destek sağlamaktadır . Sürdürülebilir Şehirler Programı kapsamında DBG merkezi hükümet ile mevcut belediye finansman ve yatırım çerçevesinin modernize edilmesine yardımcı olacak politika değişiklikleri ve düzenleyici değişiklikler hakkında yapıcı bir diyalogun sürdürülmesi yoluyla finansmanı en üst düzeye çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda şehirlerin imtiyazlı finansmana erişim için kredi değerliklerini arttırmalarına ve kamu finansmanını en fazla ihtiyaç duyulan yerlerde yoğunlaştırmalarına destek sağlanacaktır. Kentsel dönüşüm (konutlar dahil olmak üzere) ile ilgili konularda şehirlere ve belediyelere sağlanacak politika danışmanlığı, teknik yardım ve kapasite oluşturma desteği, IFC ve MIGA tarafından desteklenen özel sektör yatırımların artmasının yolunu açabilir . Özellikle, IBRD’nin kentsel planlamayı, altyapı ve sermaye yatırım planlamasını geliştirme ve belediyelerin finansal kapasitelerini (kredi değerlikleri dahil olmak üzere) güçlendirme çabalarında belediyeleri desteklemek için İller Bankası ile yürüttüğü işbirliği , Dünya Bankası Grubu’nun özellikle sınır bölgelerinde ve yetersiz hizmet alan bölgelerde yer alan şehirler olmak üzere ikinci kademe şehirlere 24 desteğini arttırmasını sağlayacak, böylelikle hayati altyapı ihtiyaçları için doğrudan sermaye piyasalarından finansman temin edebilmelerini öngören nihai hedefe ulaşmalarına katkıda bulunacaktır. Belediye finansman seçeneklerinin arttırılması (tahvil piyasası ve döviz riskinden korunma araçları dahil olmak üzere) ve etkili bir belediye KÖİ çerçevesi DBG işbirliğinin devam ettirilmesi gereken alanlardır. Son olarak, küresel en iyi uygulamaların paylaşılabilmesi amacıyla, düşük karbonlu kentsel yönetim desteği ve büyük kent merkezlerinde ilgili yatırımların tespiti ile ilgili çalışma imkanları araştırılacaktır. 62. IBRD’nin kredi portföyü, karşılaştırmalı avantaja sahip olduğu bilinen alanlara dayalı olarak stratejik yatırımları hedeflemeye devam edecektir. 2016 yılının sonlarında onaylanan Sürdürülebilir Şehirler Programı bir projeler dizisi olarak öngörülmüştür ve belirli şehirlerin hazırlık durumlarına ve yatırım planlarına bağlı olarak yeni projeler programa dahil olmaktadır. Program, şehirlerin çevresel, sosyal ve finansal sürdürülebilirlik zorluklarını aşmalarına yardımcı olacak planlama ve politika analiz çalışmaları için AB finansmanlı bir teknik yardım çalışması da içerecektir. Yeni projelerin tasarımında yakın zamanda gerçekleştirilen veya devam etmekte olan ASA çalışmalarından yararlanılacaktır. Bunlar arasında aşağıdakiler yer almakt adır: (i) kentsel alanlarda sürdürülebilir su temini ve sanitasyon hizmetlerinin sunulması hakkında kısa süre önce yapılan ve AB standartlarına ulaşabilmek için gerekli ilave çabalar ile iklim açısından akıllı yaklaşımlar için operasyonların performansını iyileştirme fırsatlarının (su kayıplarının azaltılması, atıksu çamuru yönetiminin optimize edilmesi ve arıtılmış atık suların yeniden kullanımı ); analiz edildiği ve nicelleştirildiği bir ASA çalışması; (ii) nüfusun en alt yüzde 40’lık kesiminin konut ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin bir çalışma; (iii) AB Ulaşım IPA ve Sürdürülebilir Şehirler IPA programları yoluyla kentsel ulaşım gibi belediye hizmetlerinin iyileştirilmesi IPA; ve (iv) Küresel Afet Azaltma ve İyileştirme Fonu (GFDRR) tarafından finanse edilen, afet riski yönetimi ve şehirlerin afete karşı dayanıklılığı hakkındaki teknik yardım . Devam etmekte olan Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi de gayrımenkul piyasası bilgilerine erişimin arttırılması yoluyla vatandaşlara hizmet sunumunun geliştirilmesi ve arazi değerlemesinin iyileştirilmesi yoluyla yerel yönetim finansmanını geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Şehirlerin afetlere karşı dayanıklılıklarını arttırmak amacıyla, program kritik kamu tesislerinin depreme karşı gü çlendirilmesini ve yapı yönetmelikleri ile arazi kullanım planlarının daha iyi uygulanmasını öngören bir yatırım projesi önermektedir. 63. IFC ve MIGA’nın odak alanları arasında, finansal yönetim kapasiteleri ile altyapı projelerini tasarlama, hazırlama ve uygulama kapasitelerini güçlendirmek için belediyeler ile doğrudan birlikte çalışmak yer almaktadır. IFC’nin Şehirler Platformu, kentsel ulaşım, sokak aydınlatması, atıktan enerji üretme, atık su ve su yönetimi projelerini desteklemek için kredi değerlik durumlarına göre tasarlanmış uzun vadeli belediye finansmanı imkanları içermektedir. IFC, belediyelerin döviz cinsinden kredilerini yönetmelerine yardımcı olacak riskten korunma araçları ile uzun vadeli krediler (hem avro hem de lira cinsinden) ve belediye tahvilleri dahil olmak üzere çok çeşitli ürünler için kaldıraç etkisi yaratabilmekt edir. Belediye tahvil piyasasının geliştirilmesi , belediyeler için döviz riskinden korunma araçlarının uygulamaya konulması ve belediyeler için KÖİ çerçevesinin iyileştirilmesi, belediye düzeyinde yeni fırsatlar açmak için DBG işbirliğinin devam ettirilmesini gerektiren alanlardır. IFC, İstanbul ve İzmir’deki başarıları esas alarak, doğrudan imtiyazlı krediler (avro veya lira cinsinden) veya kaynakları yerel bankalar aracılığıyla şehirlere yönlendirmek yoluyla bir portföy yaklaşımından yararlanarak, diğer hızlı büyüyen ve kredi değerliğe sahip şehirlerin bankalarca kabul edilebilir projeler dizisi oluşturmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. CPF Amacı 9: Altyapı Varlıklarının ve Doğal Sermayenin Sürdürülebilirliğinin Arttırılması 25 Amaç 9 için Sonuç Göstergeleri DBG tarafından finanse edilen enerji sektörü projeleri yoluyla sağlanan kümülatif enerji tasarrufu Yıllık sera gazı emisyonu azaltımı 64. Kamu varlıklarının ve doğal sermayenin kullanılmasında verimliliğin arttırılması, Sistematik Ülke Değerlendirmesinde iklim değişikliği üzerinde olumlu etkileri olacak kilit bir kalkınma zorluğu olarak vurgulanmıştır. Sistematik Ülke Değerlendirmesi, enerji tüketiminde verimliliği arttırmanın Türkiye’nin rekabet gücü ve sürdürülebilir ekonomik büyümesi için kilit öneme sahip olduğunu ortaya koymuştur (ve bu aynı zamanda 7 no’lu CPF Amacı kapsamında enerji güvenliği gündemini de desteklemektedir). Dünya Bankası Grubu’nun enerji verimliliği alanındaki programı iyi bir şekilde geliştirilmiştir ve KOBİ Enerji Verimliliği Projesi, Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi yoluyla IBRD yatırımları devam etmektedir. Aynı zamanda sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji ile ilgili geniş kapsamlı bir IFC finansman programı da mevcuttur. Bu projeler müşteri talebine bağlı olarak devam niteliğinde veya tevsi niteliğinde projeler ile uygulanmaya devam edecektir. Ayrıca, IBRD, hibe finansmanlı bir Piyasa Hazırlık Ortaklığı Projesi (PMR) yoluyla karbon fiyatlandırması araçlarının ve piyasalarının geliştirilmesini desteklemektedir. IBRD kamu binalarında enerji verimliliğini desteklemek amacıyla sürdürülebilir finansman mekanizmaları ve uygulama modelleri geliştirmeyi amaçlamaktadır ve enerji verimliliği finansmanı alanında yeni pazarların geliştirilmesi için ilave projeleri düşünebilir . ASA programı kapsamında bir Ormancılık Notu ve Orman Toplulukları Sosyoekonomik Araştırması yer almaktadır (her ikisi de kısa süre önce tamamlanmıştır) ve gelecekte bu alanda ilave çalışmalar düşünülebilir. Kalkınma Bakanlığı ile işbirliği içerisinde, 12 numaralı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefinin (SKH) nasıl başarılacağı ile ilgili olarak sürdürülebilir üretim ve tüketim üzerinde odaklanan bir çalışma yürütülmektedir. Son olarak, IBRD’nin yeni sosyal ve çevresel çerçevesi, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik politikaları ve analitik çalışmaları hakkında diyalogun geliştirilmesi ve ülke içi kapasitenin oluşturulması için sağlam bir temel sunacaktır. 65. IFC, enerji verimliliğini arttırmak ve sera gazı emisyonlarını azaltmak amacıyla, imalat, KOBİ, belediye ve ulaştırma altyapısı alanlarında özel sektör yatırımlarını desteklemeye devam edecektir. IFC portföyü enerji verimliliği alanında odaklanan aracı kuruluşlara uzun vadeli finansman sağlayacaktır. Krediler, sermaye ve yeşil tahviller gibi bir dizi ürün ile enerji yoğunluğunu ve kirliliği azaltmak ve bu amaçlar için başka finansal ortaklardan kaynakların harekete geçirilmesini sağlamak için, sektör düzeyinde doğrudan ortak çalışmalar yapmanın yollarını araştıracaktır. IFC yeşil tahviller ve ipotek teminatlı tahviller gibi yenilikçi araçlar yoluyla yeşil binalar için sağlanan finansmanı arttırmak amacıyla finansal kuruluşlar ile birlikte çalışmalar yapacaktır . Belediye düzeyinde, enerji açısından verimli toplu taşıma, belediye binaları, atık yönetimi, atıktan enerji üretimi ve sokak aydınlatması projelerini destekleme fırsatlarını araştıracaktır. IFC finansmana ek olarak Türkiye’nin evsel konut ve sanayi sektörlerinde yeni enerji verimliliği uygulamaları getirmek için kilit kurumlara ve şirketlere danışmanlık desteği ve eğitim sağlayacaktır . 66. MIGA enerji verimliliğini arttırmak ve genel emisyon seviyelerini düşürmek için belediye altyapısı için sağladığı desteği arttırmaya hazırdır . Bu bağlamda, MIGA geçmişte İstanbul ve İzmir’e sağlanan desteğe benzer şekilde önemli belediye altyapı projeleri için kredi garantileri sağlayabilir. 67. Dünya Bankası Grubu ayrıca su ve orman kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı gibi Sistematik Ülke Değerlendirmesinde önemli olarak tespit edilen alanlarda genişletilmiş bir program uygulamasını savunacaktır. Bu program Türkiye’deki en kırılgan kesimler arasında sayılan küçük ölçekli çiftçileri ve orman topluluklarını destekleyecektir. Su sektöründe, olası bir IBRD sulama projesi görüşülmektedir. Söz konusu projenin muhtemel bileşenleri arasında sektörün 26 modernizasyonu, tarımda su verimliliğinin arttırılması, su kullanıcı birliklerinin kapasitelerinin güçlendirilmesi ve sulama sektörüne özel sektör katılımı için seçeneklerin araştırılması yer alabilir. Ormancılık sektöründe, son Ormancılık Politika Notunda yer alan tavsiyeler, orman sektöründe KOBİ’lerin büyümesinin hızlandırılması üzerinde odaklanacak potansiyel bir projeye ilişkin görüşmeler başlatılmasını sağlamıştır. Söz konusu projenin amaçları arasında orman değer zincirinin geliştirilmesi, bölgeler arası yakınsamanın sağlanması, dışarıya verilen göçün azaltılması ve inşaat ve enerji piyasaları için kaliteli orman ürünlerinin sürdürülebilir bir şekilde üretilmesi yer almaktadır. Tarımda da ortak çalışmalar yapılması mümkündür : örneğin üretkenlik ve rekabet gücü ile ilgili analitik çalışma (CPF Amaç 3 kapsamında önerilmektedir) tarımsal gıda değer zincirlerinin verimliliğinin arttırılması ve ticarileştirme fırsatlarını araştırabilir. Son olarak, Dünya Bankası Grubu ulaştırma ile ilgili konularda AB tarafından finanse edilen teknik yardım sağlamaktadır; örneğin çok modlu ulaşım stratejisi, kentsel ulaşım ve öncelikli demiryolu yatırımları gibi. Bu çalışmalard an bazıları CPF dönemi içerisinde finansman fırsatları ortaya koyabilir. III.4 2018-21 MY Ülke İşbirliği Çerçevesinin Uygulanması 68. Ülke İşbirliği çerçevesi, IBRD, IFC ve MIGA’nın güçlü yönlerini esas alan bir araçlar bileşiminden yararlanacaktır. 2017-21 MY dönemine ilişkin IBRD finansmanının 5 ila 7,5 milyar ABD$ arasında olacağı tahmin edilmektedir. Ancak gerçekleşen kredi hacimleri müşteri tale bine, finansman aracı tercihine, CPF dönemindeki genel performansa, IBRD’nin finansal kapasite sine ve IBRD’nin diğer borçlu ülkelerinin taleplerine bağlı olacaktır. IFC’nin mevcut toplam risk seviyesi (küresel olarak ikinci en büyük toplam risk), Türkiye’deki yükselen ekonomik ve siyasi riskl er ve küresel olarak gözlenen riskten kaçınma tutumunu yansıtan bir şekilde, IFC’nin kendi hesabına gerçekleştireceği yatırım programının büyüklüğünün yıllık 600 -800 milyon ABD$ düzeyinde olması beklenmektedir. IFC’nin program tutarı, Türkiye’nin yapısal reformlarda kaydedeceği ilerlemeye, ekonomik temellerdeki iyileşmelere ve CPF uygulama dönemindeki siyasi risklere bağlı olarak daha da arttırılabilir. IFC yüksek büyüme ve yüksek katma değerli yatırımlar ile KÖİ proje tahvilleri ve belediye KÖİ projeleri gibi alanlar üzerinde odaklanarak çok çeşitli yenilikçi ve yüksek etkili ürünler ve finansal araçlar sunmaya devam edecektir. 69. IBRD finansman programı tek bir Kalkınma Politikası Kredisi (DPL) dizisi önermekte, devam etmekte olan ve üzerinde anlaşılan alanlardaki finansmanı birleştirmekte ve diğer yatırım operasyonları için esnek bir yaklaşım benimsemektedir (Tablo 2). Program tek bir çok sektörlü DPL dizisi içerecektir ve CPF amaçlarına yönelik sağlayacağı spesifik destekler tasarımı sırasında kararlaştırılacaktır. Hükümet, hem çok boyutlu reform planı için sağladığı destek hem de ortaklara ve uluslararası piyasalara verdiği sinyal sebebiyle, Dünya Bankası Grubu ile olan programında Kalkınma Politikası Kredilerinin (DPL) önemini vurgulamaya devam etmektedir. Tamamlama ve Öğrenme Raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, Türkiye programın farklı unsurlarını bir araya getirebilecek, ASA tavsiyeleri yoluyla daha derin bir ortak çalışmaya ve takibe olanak tanıyan ve değişen ülke bağlamına cevap verebilmek için esnekliğe sahip bağlayıcı bir araç olarak DPL’lerin kullanılmasında iyi bir başarı yakalamıştır. 2018 MY için önerilen finansman, bir yandan mevcut ve üzerinde anlaşılan alanlarda destek sağlarken aynı zamanda geçmiş CPS döneminde elde edilen kazanımların konsolide edilmesini sağlayacaktır . CPF döneminin geri kalan yılları için (2019-21 MY), program, işbirliğinin diyalogun devam ettiği ancak ortak çalışma şeklinin henüz kararlaştırılmadığı alanlara evrilmesine olanak tanıyacak şekilde esneklik sunmaktadır . Bu esneklik programın değişen ülke bağlamına uyarlanabileceği ve aynı zamanda gelecekteki 11 . Kalkınma Planının amaçları ve somut uygulama ile uyumlu olacağı anlamına gelmektedir (2018 sonrası için). 27 Tablo 2: 2017-21 MY Dönemi için Gösterge Niteliğindeki Finansman (kaynaklar bazında) BÜYÜME KAPSAMA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DPL (IBRD, 2018 MY) Uzun Vadeli Finansman Eğitim (AB FRiT, 2017 MY) Jeotermal Geliştirme (IBRD ve CTF, 2017 (IBRD, 2017 MY) MY) Finansal Sektör (IBRD, 2019 İşgücü Piyasasına Entegrasyon (AB FRiT, Trans Anadolu Boru Hattı (IBRD, 2017 MY) MY) 2017 MY) Yenilikçilik (IBRD, 2020 MY) GKSS İstihdam Desteği ve Girişimcilik (AB Sürdürülebilir Şehirler Projeler Dizisi (IBRD FRIT, 2018 MY) ve IPA, 2017 MY; 2018 MY ve 2020 MY) Eğitim: Risk Altındaki Gençler (AB/ IPA, Gaz Depolama Genişletme (IBRD, 2018 2018 MY) MY) Sosyal Kapsama (IBRD, 2019 MY) Afet Riski Yönetim (IBRD, 2019 MY) Eğitim Reformu (IBRD, 2020 MY) Sulama (IBRD, 2019 MY) Enerji Verimliliği (IBRD, 2019 MY) 70. ASA programı stratejik olarak Türkiye’nin Kalkınma Planlarının ve DBG’nin finansman faaliyetlerinin program temelini oluşturan alanlardaki açık müşteri taleplerine ve sahiplenmesine cevap verecektir (Tablo 3). Genel amaç, karar vericilerin talebinin olduğu, politika ve kurumsal reform seçeneklerinin aktif olarak düşünüldüğü ve çalışmalara yön vermek ve sonuçlarının sahiplenilmesini sağlamak için hükümet tarafındaki muhataplar nezdinde yeterli bağlılığın olduğu alanlarda Dünya Bankası Grubu’nun uluslararası deneyim ve uzmanlık birikiminden kaynaklı bilgiler sunmaktır. Stratejik olarak anlamlı olduğu ve gerekli durumlarda, ASA faaliyetleri Kalkınma Planına da bilgi girdisi sağlayacak , aynı zamanda özellikle DPL’ler olmak üzere iyi tasarlanmış ve hedeflenmiş IBRD kredileri ile ilgili bilgiler sunacaktır . Türkiye’nin karşı karşıya olduğu kalkınma zorluklarının çoğunun farklı alanlara yayıldığı göz önüne alındığında (eşitlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, kapsama, üretkenlik, büyüme modelinin daha yeşil hale getirilmesi, vs.) tanılama çalışmaları tipik olarak birkaç CPF odak alanında birden uygulanacaktır. Gerektiğinde ve müşteri talebi olduğunda, Geri Ödenebilir Danışmanlık Hizmetleri (RAS) programının geliştirilmesi için daha fazla çalışma yapılacaktır . Son olarak, DBG Türkiye için de anlamlı olan önemli küresel sorunları takip edecektir; sığınmacılara ilişkin sorunlar, bulaşıcı olmayan hastalıklar ve iklim projelerinin finansmanı gibi. Tablo 3: Dünya Bankası ASA Programı BÜYÜME KAPSAMA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Ülke Ekonomik Memorandumu 2017 – Üretkenlik ve Rekabetçilik Ülke Ekonomik Memorandumu 2018 – Eşitlik Yoksulluk Analizi (Bölgeler Arası Eşitsizlikler dahil olmak üzere) DBG-IMF Finansal Sektör Eğitim: (1) PISA ve TIMS sonuçlarının analizi; AB finansmanlı IPA dahil Değerlendirmesini (FSAP), emeklilik (2) öğretmen eğitimi ve ilköğretim reformu olmak üzere, Program Odaklı sistemini, sermaye piyasalarını içeren desteği; (3) göç yönetimi Enerji ASA Finansal Sektör Program Odaklı ASA Yönetişim ile ilgili Program Odaklı İşgücü, eğitim ve beslenme konularına Sürdürülebilir Şehirler Teknik Yardım yoksulluk ve eşitlik açısından bakış hakkında Teknik Yardım 28 İş Ortamı ve Yenilikçilik konulu ASA İşgücü piyasaları ve beceriler: (1) işlerin SKH Uygulamasına Destek ve Teknik Yardım kalitesi, asgari ücret ve kayıt dışılık hakkında Teknik Yardım; (2) Eğitim, istihdam veya Mesleki Eğitim Dışında Olma ile ilgili çalışma; (3) Sosyo-Duygusal Beceriler Adalet Sektörü hakkında Teknik Suriyeli Sığınmacı Krizine Müdahale: Afet Riski Yönetimi hakkında Yardım uyumlaştırma stratejisi, bilgi üretme, etki Teknik Yardım çalışmaları Vergi Politikası Danışmanlığı Yoksulluğu Azaltma Stratejisi ve Sosyal Yardım Orman Sektörü İncelemesi Reformu hakkında Teknik Yardım Mali Politikanın Dağılımsal Etkileri Sağlık; (1) harcama projeksiyonu aktüerya Sürdürülebilir, Verimli ve modeli hakkında Teknik Yardım; (2) sağlık Güvenli Ulaştırma reformu ve birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanma değerlendirmesi; (3) obezite çalışması Engellilik ve Yaşlanma Çalışması Çatı Üstü Fotovoltaik Güneş Enerjisi Değerlendirmesi KÖİ Danışmanlık ve KÖİ RAS Hizmetleri Konut Çalışması 71. Vatandaş Katılımı: Ülke İşbirliği Çerçevesi, özellikle DBG’nin yatırım finansmanı portföyünde olmak üzere program kapsamında Vatandaş Katılımı faaliyetlerinin arttırılmasını ve yaygınlaştırılmasını önermektedir. Bugüne kadar, Türkiye’de IBRD destekli çeşitli operasyonlar, koruma önlemlerine uyum ile ilgili istişare ve şikayet mekanizmaları gibi Vatandaş Katılımı mekanizmalarından yararlanmıştır ve giderek artan sayıda operasyon faydalanıcı geri bildirim anketlerinden yararlanmaktadır. Örneğin, tapu ve kadastro müdürlüklerinde müşteri hizmetlerini iyileştirme hedefi kapsamında, Türkiye Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi kadastro hizmetlerine ilişkin faydalanıcı memnuniyetindeki artışları ve mahkemelerde bekleyen kadastro uyuşmazlıklarının sayısındaki azalmayı izlemek için faydalanıcı geri bildirim anketlerinden yararlanmıştır. Önümüzdeki CPF dönemi için, yüzde 100 faydalanıcı geri bildirim hedefine ulaşabilmek için tüm Yatırım Projesi Finansmanı (IPF) operasyonlarında Vatandaş Katılımı mekanizmaları güçlendirilecektir. Giriş noktalarını ve ilgili Vatandaş Katılımı mekanizmalarını belirlemek için tüm sektörlerde proje ekiplerine teknik yardım ve kapasite oluşturma desteği sağlanacaktır. 72. Dünya Bankası’nın Vatandaş Katılımını yaygınlaştırmaya yönelik yaklaşımı, Kalkınma Planı öncelikleri ve Türkiye’nin 16 numaralı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine Ulaşma yönündeki adımları ile uyumludur6. Kalkınma Planı, güçlü, çeşitlilik arz eden, çoğulcu ve sürdürülebilir bir sivil toplum için uygun bir ortam yaratarak ve toplumun tüm kesimleri için sosyal ve ekonomik kalkınma süreçlerine katılma fırsatları sunarak, sivil toplum sektörünün güçlendirilmesine öncelik vermiştir. ASA portföyü Türkiye’nin Vatandaş Katılımı ve katılımcı kamu idaresi reformları ile ilgili iyi uygulamalarını belgeleyerek ve yaygınlaştırarak Vatandaş Katılımının güçlendirilmesi üzerindeki odağını arttıracaktır. Hizmet kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla açık ve 6 SKH 16 - Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve herkesi kucaklayan toplumları teşvik etmek, herkesin adalete erişimini sağlamak, her seviyede etkin, hesap verebilir ve kucaklayıcı kurumlar inşa etmek 29 hesap verebilir kurumlar hakkında devam etmekte olan diyal og ve sağlık, arazi yönetimi, yerel yönetim ve göç yönetimi gibi seçilen alanlarda bakanlıklar / kurumlar ile daha fazla diyalog sağlanarak Vatandaş Katılımı ile ilgili ortak çalışmalar daha da derinleştirilecektir. Bu kapsamda, aşağıdaki konular üzerinde daha fazla odaklanılacaktır: (i) şikayetlerin giderilmesine yönelik sistemlerin güçlendirilmesi; (ii) özellikle kadınlar olmak üzere halkın sosyal ve çevresel konulardaki katılımının önünde yer alan engellerin kaldırılması; ve (iii) topluluk kurumlarının afet riski azaltma ve yönetme faaliyetlerine katılımlarının sağlanması . Ek-8’de ayrıntılı bir Vatandaş Katılımı Yol Haritası sunulmaktadır. Donör Koordinasyonu ve Kaynakların Harekete Geçirilmesi Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki programı kalkınma ortakları ile işbirliğini derinleştirmeye devam etmek ve DBG’nin daha fazla kaynağı harekete geçirme ve ülkelerin finansman ihtiyaçları için kaldıraç etkisi yaratma stratejik hedefini yakalama doğrultusunda çoklu kanallardan yararlanmak için güçlü bir şekilde konumlandırılmıştır. Türkiye enerji sektöründe özel sektör finansmanının harekete geçirilmesi bakımından “basamak� yaklaşımının sunduğu güçlü bir örnekten yararlanmaktadır. Aynı sektörde, IBRD Trans Anadolu Boru Hattı Projesi (TANAP) yoluyla Azerba ycan’dan gaz ithalatı ile birlikte Türkiye’nin gaz arzının güvence altına alınmasını ve çeşitlendirilmesini destekleyici nitelikte örnek bir UFK girişimine öncülük etmiştir. Söz konusu proje için Türkiye’ye ve Azerbaycan’a sağlanan 800 milyon ABD$ tutarındaki birer IBRD kredisi, Asya Altyapı Yatırım Bankası’ndan (AIIB) 600 milyon ABD$ tutarında bir finansmanı harekete geçirmiştir ve 1,2 milyar ABD$’na kadar ulaşabilecek bir MIGA garantisini harekete geçirmesi beklenmektedir. Bu çaba, söz konusu projeye yönelik 2 milyar ABD$ tutarındaki özel sektör finansmanını n bir bölümünün karşılanmasını sağlamıştır. Dünya Bankası Grubu’nun durum tespit çalışmaları ve diğer UFK’lar ile işbirliği yoluyla, bu proje için EBRD ve Avrupa Yatırım Bankası’ndan daha fazla finansmanın harekete geçirilmesi amaçlanmıştır . Bu örnekler donör koordinasyonunun sürdürülmesi, ortaklar için kaldıraç etkisi yaratılması ve basamak yaklaşımının diğer sektörlerde ve projelerde yaygınlaştırılması için iyi uygulama modelleri sunmaktadır. Türkiye - AB Katılım süreci yavaş bir şekilde ilerlemekle birlikte, ekonomi gündemindeki AB “çıpası� önemini korumaktadır ve AB sosyoekonomik konularda güçlü bir ortak olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla, Dünya Bankası Grubu ile AB arasında iyi bir ilişkinin sağlanması Ülke İşbirliği Çerçevesinin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. AB’nin Türkiye’deki Sığınmacılara yönelik Fonu (FRiT) AB ile Türkiye arasında yapılan ve AB’nin GKSS’lerin barındırılmaya devam etmesi ve AB’ye yasa dışı geçişlerinin caydırılması için taahhüt ettiği desteği kapsayan bir çerçeve anlaşmadır. FRiT kapsamında, Dünya Bankası Grubu eğitim, işgücü piyasaları ve girişimcilik alanlarında üç farklı operasyon idare etmektedir. IV. ÜLKE İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİ PROGRAMININ RİSKLERİNİN YÖNETİLMESİ 73. CPF amaçlarının başarılması konusundaki genel risk orta düzeydedir. Bu risk düzeyi, halihazırda hem yurt içinde hem de bölgesel ölçekte gözlenen karmaşık politika ve yönetişim bağlamını ve finansal sektördekiler de dahil olmak üzere makroekonomik kırılganlıklardan kaynaklanan risklerdeki artışı yansıtmaktadır. Türkiye’deki durumun dinamik özelliği göz önüne alındığında, risk değerlendirmesi Performans ve Öğrenme İncelemesi (PLR) kapsamında gözden geçirilecektir. Genel bir risk azaltma önlemi olarak, Ülke İşbirliği Çerçevesi ülke bağlamına cevap verebilecek ve uygulamadaki ilerlemeyi düzenli olarak değerlendiren esnek bir program yapısını güçlü bir şekilde vurgulamaktadır. CPF riskleri Standart Operasyonlar Risk Derecelendirme Aracı (SORT) kullanılarak değerlendirilmiştir ve sonuçları aşağıdaki tabloda özetlenmektedir. Risk kategorileri Derecelendirme Notu 1. Politika ve yönetişim Önemli 2. Makroekonomik Önemli 30 3. Sektör stratejileri ve politikaları Düşük 4. Projenin veya programın teknik tasarımı Orta 5. Uygulama ve sürdürülebilirlik için kurumsal kapasite Orta 6. İtibari Düşük 7. Çevresel ve sosyal Orta 8. Paydaşlar Orta GENEL Orta 74. Türkiye şimdiye kadar görülmemiş bir dizi politika ve yönetişim riski ile karşı karşıyadır. Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminden bu yana Türkiye’de yaşanan olaylar yurt içindeki manzarayı değiştirmiştir ve planlanan anayasal değişiklikler yeni bir cumhurbaşkanlığı sistemi getirerek yönetim sistemini değiştirecektir. Hükümetin anayasayı değiştirme (TBMM ve referandum yoluyla) ve jeopolitik gerginlikleri ve bunların özellikle doğu ve güneydoğu bölgeleri olmak üzere Türkiye üzerindeki etkilerini yönetme çabaları üst düzey hükümet görevlilerinin zamanlarının ve dikkatlerinin önemli bir bölümünü almakta, ihtiyaç duyulan reformlarda gecikme riski doğurmaktadır. Risk Azaltma: Dünya Bankası Grubu, diğer kalkınma ortakları ve özel sektördeki ortaklar ile birlikte, bu riskleri yakından izlemeye devam edecek ve yetki ve uzmanlık alanı gerektirdiğinde bu bağlamdan çıkan ekonomik sorunların ortadan kaldırılabilmesi için CPF çerçevesinde sağlanacak destekte değişiklikler yapabilecektir. CPF’in esnek yapısı bu noktada devreye girecek ve özellikle Dünya Bankası Grubu’nun finansman sağlama şekli ve yeri ile ilgili değişiklikler yoluyla program duruma göre uyarlanabilecektir. İhtiyatlı bir makroekonomik ortam yaratabilmek ve bağlama uygun sosyal ve yapısal reformlar uygulayabilmek amacıyla, önerilen DPL dizisi, hem miktar hem de politika içeriği bakımından koşullara göre kalibre edilebilecek tir. Eğer DPL desteği için uygun görülmez ise, programın daha dar bir hedefleme ile, olgunlaşmış çalışma alanlarındaki kazanımların konsolide edilmesi veya yaygınlaştırılması (enerji, finansal sektör, şehirler) ve kırılgan nüfus gruplarının ikiz hedeflere ulaşmasına yardımcı olacak yatırımların analizi veya yönetilmesi üzerinde odaklandırılması sağlanacaktır (halihazırda AB finansmanı ile Geçici Koruma Sağlanan Suriyeliler için yapıldığı gibi). 75. Alt bölgenin zorlu jeopolitik ortamı da zorluklar sunmaktadır . Avro bölgesindeki zorluklar, Türkiye’nin AB’ye katılımı ile ilgili zorlu tartışmalar, Suriye’de devam eden çatışmalar ve bunların terör şeklinde ortaya çıkabilecek yayılma riskleri, Türkiye’nin hem Rusya hem de ABD ile olan dinamik ilişkileri göz önüne alındığında bölgesel riskler daha karmaşık hale gelmiştir. Bu zorluklar siyasi, ekonomik ve sosyal konuları olumsuz etkileme riski doğurabilir . Olumsuz gelişmeler aynı zamanda özel yatırımları daha fazla caydırabilir. Risk Azaltma: Bu risklerin gerçekleşmesi halinde, Dünya Bankası Grubu desteği uygun bir şekilde ılımlı bir düzeye çekecektir. Böyle bir uygulama, planlanan DPL’in ertelenmesi, içe riğinin değiştirilmesi ve hacminin uyarlanması anlamına gelebilir; aynı zamanda proje finansmanının mevcut risklere cevap veren yatırımlara yönlendirilmesine de yol açabilir . İster yurt içindeki olumsuz koşullardan kaynaklansın isterse yatırımları Türkiye’den uzaklaştıran başka ye rlerdeki cazip koşullardan kaynaklansın, sermaye çıkışları Hükümet’in uluslararası piyasalardaki daha kötü koşulları telafi etmek amacıyla DBG ve UFK finansman olanakları ile daha f azla ilgilenmesine yol açabilir. Aynı zamanda yeni önem kazanan konularda verimli bir diyalog da sağlayabilir. Her halükarda, iş ortamını iyileştirmeye ve afetlere karşı dayanıklılığı ve kapsamayı arttırmayı amaçlayan reformlara yönelik DBG desteği önemini koruyacaktır ve DBG’in Türkiye’deki çalışmalarının bel kemiğini oluşturacaktır. 31 76. Yurt içindeki ve yurt dışındaki zorluklar halen makroekonomik görünüm için riskler sunmaktadır. 2016 yılında, Türkiye tekleyen bir büyüme performansı, düşük DYY girişleri (Türkiye’nin önemine ve potansiyeline sahip bir ülke için zaten düş ük düzeylerdeydi), devam eden yüksek cari açıklar ve uluslararası kredi derecelendire kuruluşlarınca not düşürmeleri yaşamıştır . Yükselen petrol fiyatları ve ABD faiz oranları ve düşen turizm gelirleri ticaret ve cari hesaplar üzerinde baskı yaratmaya devam edebilir. Ancak, (Türkiye’nin ana ticaret ortağı olan) AB’deki yükselen büyüme hızının ve liradaki değer kaybının ticareti ve cari hesapları desteklemesi olasıdır. Alt-bölgesel krizler (Suriye ve Irak’taki) Türkiye’yi yatırımcılar için daha az cazip hale getirmektedir ve yaklaşık üç milyon GKSS’linin barındırılması ile ilişkili maliyetler mali stresi daha da arttırmaktadır. Belirli düzeydeki parasal sıkılaştırmaya rağmen , enflasyon halen hedefin üzerindedir. Son zamanlara kadar Türkiye’nin ekonomik başarısının köşe taşı olan mali politika, yakın zaman önce uygulamaya konulan mali teşvik paketi ve artan şarta bağlı yükümlülükler portföyü ile birlikte genişlemeci bir süreçten geçmektedir. Risk Azaltma: Dünya Bankası Grubu –IMF ile birlikte– gelişmeleri yakından izleyecektir. Ek olarak, makroekonomik dayanıklılığı arttırmak ve hükümetin yeni ortaya çıkan kırılganlıklara cevap vermesine yardımcı olmak için Teknik Yardım ve danışmanlık programını arttıracaktır . Kısa ve orta vadede, Türkiye’nin önündeki temel zorluk kaldıraçsızlık sürecini tetikleyebilecek bir resesyondan kaçınmak ve tamponları yeniden oluşturmak, enflasyonu düşürmek ve dış dengeleri korumak için dış finansman koşullarından iyi bir şekilde yararlanmak olacaktır. Burada gerekli olması halinde DPL kredi dizisi dikkatli bir şekilde uygulanacaktır. 77. Finansal sektörün kırılganlığı ve bir bütün olarak ekonomi üzerindeki potansiyel yayılma etkileri ile ilgili giderek artan endişeler mevcuttur. Türkiye’nin finansal sektörü, ekonomideki yavaşlama, kurlardaki oynaklık ve dinamik siyasi bağlam sebebiyle artan istikrar baskıları ile birlikte karşıdan esen rüzgarlar ile mücadele etmektedir. Sektör yapısal ve konjonktürel faktörler sebebiyle özellikle kırılgandır. Yapısal faktörler arasında döviz cinsinden ve kısa vadede tutulan tasarrufların ve borçların seviyesinin yüksek olması, sınır ötesi finansmana olan bağımlılık ve önemli bankaların iş modellerindeki yakınlaşma yer almaktadır. Konjonktürel faktörler arasında artan şirket kaldıraçları, artan şirket-banka ve (şarta bağlı) şirket-devlet risk toplamları ve bankaların aktif kalitelerindeki kötüleşme yer almaktadır. IMF-DB Finansal Sektör Değerlendirmesi (FSA) bankacılık sektöründeki sermaye tamponlarının kısa süreli şoklara karşı dayanıklı olmakla birlikte, daha uzun süreli bir resesyonun bazı bankaları gelecekteki olası küresel likidite kısıtları düşünüldüğünde temin etmesi güç olabilecek ilave sermaye arayışı içerisine itebileceğini göstermiştir. Küresel likidite kısıtlarındaki potansiyel bir artış bu durumu daha da ağırlaştırabilir . Risk Azaltma: Dünya Bankası Grubu, diyalog, teknik yardım ve olası DPL desteği ve IMF ile yakın koordinasyon yoluyla (Madde IV incelemeleri kapsamında) FSA tavsiyelerini uygulayarak finansal sektör risklerini azaltabilir. Finansal sektörde devam etmekte olan operasyonlar, yeni ortaya çıkan sorunlara karşı gerektiğinde ve uygulanabilir olduğunda yeniden yapılandırılabilir ve yeni kredi hatları açılabilir. Türkiye’nin yüksek dış riski sebebiyle lira üzerindeki baskının artması beklentisi göz önüne alındığında, IFC reel sektör müşterileri, KÖİ yatırımları ve büyük açık döviz pozisyonu olan belediyeler için para birimi takasları sağlayacaktır. Ayrıca, IFC ticari kreditörlerin artan risk garantisi taleplerine cevap verebilmek için MIGA ile yakın bir koordinasyon sağlayacaktır . IFC bankaların düzenlemeye tabi sermayelerini güçlendirmelerini desteklemeye hazır olacaktır . 78. Koordinasyon sorunları, kurumsal yeniden yapılandırma ve projelerin uygulayıcı kurumlar tarafından zayıf bir şekilde sahiplenilmesi sebebiyle proje uygulamasına yönelik kurumsal kapasite ve sürdürülebilirlik etkilenebilir. Bu risk genel olarak orta dereceli olarak değerlendirilmiştir; ancak bu faktörler yönetim kademeleri arası koordinasyon zorluklarını 32 ağırlaştırabilir, politika yönelimini etkileyebilir ve geçmişte proje uygulamalarını zaman zaman aksatan bir husus olarak yatırımlar ve diğer proje faaliyetleri üzerinde uzlaşıya varılmasında güçlükler yaratabilir. Risk Azaltma: Dünya Bankası Grubu, projelerinde ve ASA çalışmalarında daha güçlü bir izleme ve koordinasyon için daha yoğun bir kapasite oluşturma yoluyla bu riski azaltacaktır . Dünya Bankası Grubu belirli alanlarda programını genişletmeden önce müşterilerin kararlılığı le ilgili daha açık sinyaller arayacaktır. Bu bağlamda olumlu bir faktör hükümetin kalkınma planını uygulama konusundaki kararlılığının devam etmesidir. Sosyal programların iyileştirilmesi, e meklilik rejiminin uyarlanması ve kırılgan gruplara yönelik fırsatların arttırılması gibi hassas konulardaki mevcut çabaları da bu kararlılığı kanıtlamaktadır. Dünya Bankası Grubu’nun birlikte çalıştığı kurumlar geleneksel olarak güçlü kurumlardır. Ancak, kurumsal riskler son zamanlarda karar vermede tereddütlere yol açmıştır. Aynı zamanda, Dünya Bankası Grubu’nun itibari ve koruma önlemleri alanındaki kılavuz ve politikalarının nasıl değer kattığını ve kalkınma sonuçlarını iyileştirdiğini göstermeye devam etmesi gerekmektedir. Ülke İşbirliği Çerçevesi, programın devam etmekte olan portföyün güçlü alanları üzerinde odaklanacak ve ilave finansman ve takip projeleri sunacak şekilde uyarlanmasına olanak tanıyabilir. 33 Ek 1. Ülke İşbirliği Çerçevesi Sonuç Matrisi ODAK ALANI 1: BÜYÜME İhtiyatlı makroekonomik ve mali yönetim Türkiye’nin gösterdiği bu iyi performansın köşe taşını oluşturmuştur, ancak dış şoklara karşı dayanıklılık zayıflamış ve kırılganlıklar artmıştır. Aynı zamanda, siyasi bağlamdaki değişiklikler, jeopolitik gerilimler, yükselen petrol fiyatları ve ABD’de faiz oranlarında beklenen artışlar yatırımcı ve tüketici güvenini bastırmıştır. Tüm bunlar büyüme beklentilerini etkilemektedir. Türkiye’nin banka merkezli finansal sektörü de stres altındadır ve hanehalklarına ve şirketlere kredilerde kısıntıya gitmektedir. Daha yüksek bir büyüme yoluna dönebilmek ve yüksek gelirli ekonomilere yaklaşabilmek için, Hükümet’in mali yönetimi güçlendirmeye, hukukun üstünlüğünü ve bağımsız piyasa düzenlemesini güçlendirmeye yönelik kurumsal reformları derinleştirmeye ve daha etkili bir finansal sektör için gerekli ortamı yaratmaya devam etmesi gerekmektedir. Türkiye’nin kısa vadeli dış finansmana bağımlılık sorununu çözebilmek için, diğer hususların yanında finansmana erişimin arttırılması ve finansal piyasaları derinleştirerek ve çeşitlendirerek finansal tabana yaymanın geliştirilmesi gerekmektedir. Türk şirketlerinin daha fazla katma değer yaratmak ve daha fazla ve daha iyi işler yaratabilmek için yenilikçiliği ve teknolojiyi geliştirerek üretkenliklerini arttırmaları gerekmektedir. Bu zorluklar, birinci Odak Alanı kapsamındaki CPF amaçları tercihinin temelini oluşturmaktadır. CPF Amacı 1: Mali Hareket Alanının Arttırılması Müdahale Mantığı: Dünya Bankası Grubu’nun programı, sağlam analitik çalışmalar, politika danışmanlığı ve gerçekleştirilecek reformlara yönelik DPL finansmanı yoluyla hükümete yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Gelir vergisi kanunu ve risk yönetim kılavuzları dahil olmak üzere mali yönetim planının, iç denetim stratejisinin ve mali politikanın dağılımsal etkilerinin analizi yoluyla mali hareket alanın korunması üzerinde odaklanılacaktır. Bu bilgi çalışmalarının sonucunda belirlenecek politika tavsiyeleri, IBRD programının çekirdek bir parçasını oluşturacak ve kilit ekonomik reform önceliklerini destekleyen kapsamlı bir odak alanına sahip olacak bir önerilen DPL (kalkınma politikası kredisi) dizisinin temelini oluşturacaktır. Ülke İşbirliği Çerçevesinin esnek yaklaşımı, büyüklüğü ve sıklığı ülke durumuna, reform programının gücüne ve finansman ihtiyaçlarına bağlı olacak DPL dizisinin tasarımında kendisini gösterecektir. DPL dizisinin desteklediği reform programının kapsamı hakkında daha fazla ayrıntı ancak hazırlık aşamasında belli olacaktır, dolayısıyla gelecekteki CPF Performans ve Öğrenme İncelemesinde (PLR) sunulacaktır. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı Doğrudan vergi gelirlerinin toplam vergi Kurumlar vergisi ve gelir vergisi kanunlarını Yeni finansman: gelirleri içerisindeki payı. birleştirerek vergi tabanını genişleten yeni bir DPL dizisi Başlangıç Durumu: 2015 itibariyle %29,2 kanunun çıkarılması yoluyla gelir vergisine ilişkin Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): Hedef: 2021 itibariyle yüzde 40 mevzuat çerçevesinin iyileştirilmesi. Vergi politikası danışmanlığı (Not: başlangıç durumu gelir ve kardan alınan Başlangıç Durumu: Yok (2016) Program odaklı yönetişim TY verginin toplam vergi gelirleri içerisindeki Hedef: Var (2017) payını temsil etmektedir.) Kamu idaresinde iç kontroller için bir izleme Kamu idaresi için yeni bir risk yönetim kılavuzunun Yeni finansman: sisteminin kurulması yayınlanması DPL dizisi Başlangıç Durumu: Bilgi girilmiş bir izleme Başlangıç Durumu: Yok (2016) Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): yazılımı bulunmamaktadır (2016) Hedef: Var(2019) Vergi politikası danışmanlığı Hedef: Merkezi yönetim kurumlarına ilişkin Program odaklı yönetişim TY verilerin yüzde 70’inin izleme yazılımına Yeni bir iç denetim strateji belgesinin yayınlanması ECA Kamu Mali Yönetim Vakıf Fonu girilmesi (2018) 2017-2019 İç denetim SAFE Vakıf Fonu 34 Başlangıç Durumu: Yok (2016) Hedef: Evet (2017) CPF Amaç 2: Yetersiz Hizmet Alan Segmentler için Finansmana Erişimin Arttırılması Müdahale Mantığı: Finansal sektörün güçlendirilmesi, daha hızlı ve özel sektörün sürüklediği bir büyüme için kritik önem taşır. Bunun için yapısal zorlukların aşılması, banka merkezli bir finansal sistemden uzaklaşılması, finansal piyasaların ve sermaye piyasalarının derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi, yetersiz hizmet alan kesimlere (M-KOBİ’ler ve kadınlar) ulaşabilmek için finansmana erişimin yaygınlaştırılması gerekmektedir. CPF, hükümet politikalarına bilgi girdisi sağlayacak ve IBRD ve IFC’nin gelecekteki yatırımlarının temelini oluşturacak anlamlı ASA çalışmalarının sunulması üzerinde odaklanacaktır. ASA programı; finansal sektörün çeşitlendirilmesi, emeklilik sistemi, sermaye piyasasının geliştirilmesi ve sektörün karşısından esen rüzgarların ve bunlara karşı müdahalelerin analizi gibi kritik konuları kapsayacaktır. IBRD özellikle finansmana erişimi arttıran, kilit sektörlerdeki yatırımcıları teşvik eden ve finansman araçlarını derinleştiren ve çeşitlendiren uzun vadeli finansal kaynaklar sunan yeni finansman operasyonları yoluyla kamu bankaları, kalkınma bankaları ve diğer finansal kuruluşlar ile çalışmaya devam edecektir. IFC özellikle kırsal alanlar, kadınlara ait işletmeler ve tarımsal işletmeler üzerinde odaklanarak M-KOBİ’lere sunulan finansman olanaklarını arttırmak amacıyla finansal kuruluşlar ve aracı kuruluşlar ile birlikte çalışmaya devam edecektir. IFC, (i) bankaları ve banka dışı finansal kuruluşları (BDFK) yetersiz hizmet alan veya bankacılık hizmetlerinden yararlanmayan kesimlere sağladıkları desteklerin arttırılması amacıyla daha uzun vadeli kaynaklar ile desteklemeye, (ii) çeşitli finansman araçlarını ve yöntemlerini kullanıma sunmaya; (iii) reel sektörden müşterileri, KÖİ yatırımları ve yüksek miktarlı dış borcu bulunan belediyeler için faiz oranı ve para birimi takaslarından yararlanmaya; ve (iv) teminatlı tahviller, çeşitlendirilmiş ödeme hakları (DPR), yeşil tahviller, belediye tahvilleri ve KÖİ proje tahvilleri (hem avro hem de lira cinsinden) gibi alternatif borç araçlarını desteklemeye devam edecektir. IFC belediyelerin kredi değerliliklerinin arttırılması ve M-KOBİ’lere ve ihracat şirketlerine yönelik kredilendirme faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla, ticari kreditörlerin artan risk garantisi taleplerine cevap verebilmek için MIGA ile yakın bir eşgüdüm içerisinde çalışacaktır. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı Finansal hizmetler ile ulaşılan insanlar, IBRD finansal sektör kredi hatlarından yararlanan Devam eden finansman: mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler şirketler için uzatılmış kredi vadeleri Yenilikçi Finansmana Erişim (M-KOBİ) ve ihracatçılar Başlangıç: Yok (gösterge uygulamaya giren DB KOBİ III Başlangıç: 2,2 milyon kişi (2015) finansal sektör kredi hatları ile bağlantılı) Uzun Vadeli İhracat Finansmanı Hedef: 4,1 milyon kişi (2019) Hedef: >1 Bunlara arasında ulaşılan kadınlara ait Yeni finansman: KOBİ’ler (sayı) IFC müşterilerinin ödenmemiş M-KOBİ kredi DPL dizisi Başlangıç: 27,000 (2015) portföyünün hacmi Yeni Finansal Sektör projesi Hedef: 28,500 (2019) IFC Başlangıç: 30,5 milyar $ (2015) IFC Hedef: 60 milyar $ (2019) Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): IBRD finansal hizmetleri ile ulaşılan M-KOBİ Bunun içinde kadınlara ait M-KOBİ’ler; Finansal sektörün derinleştirilmesi hakkında TY: uzun ve ihracatçı sayısı Başlangıç: 130 milyon $ (2015) vadeli altyapı yatırımlarının finansmanı için kira sertifikası IBRD Başlangıç Durumu: 116.000 (2016) Hedef: 220 milyon $ (2019) (sukuk) ve alternatif sermaye piyasası araçları üzerinde IBRD Hedef: 232.000 (2020) odaklanacak IBRD müşterilerinin ödenmemiş M-KOBİ kredi Finansal Sektör Değerlendirmesi takip TY: Finansal Bireysel emeklilik yatırımcılarının / üyelerinin portföyünün ve ihracat kredi portföyünün hacmi sektörün denetlenmesi, izlenmesi, dayanıklılığı arttırmak portföy büyüklüğündeki artış IBRD Başlangıç: 14,5 milyar $ (Ocak 2016) için sistematik risk ve kriz yönetimi üzerinde odaklanacak Başlangıç Durumu: 2016: 6,6 milyon IBRD Hedef: 29 milyar $ (2020) IFC finansmanı: 35 Hedef: 2020: 7,5 milyon Ödenmemiş şirket borçlanma senetleri portföyünde Sermaye piyasasının geliştirilmesi – belediye, Eurobond ve (cinsiyet bazında ayrıştırılmış veriler artış (milyar ABD$) yerel para birimi tahvil piyasalarına yatırım. toplanmaktadır ve PLR’de sunulacaktır) Başlangıç: 2016: 58 milyar ABD$ Bankacılık sektöründe derinliği ve rekabeti arttırmaya Hedef: 2020: 70 milyar ABD$ yönelik seküritüzasyon ürünleri. Faiz oranı ve para birimi riskini azaltmaya yönelik riskten Hisseleri borsada işlem gören şirket sayısındaki artış korunma araçları. Yerli ve uluslararası bankalar için risk Başlangıç: 2016: 381 azaltma ve sermaye rahatlatma araçları. Hedef: 2020: 450 Bankalara ve BDFK’lara (kiralama ve faktöring şirketleri ve sıkıntıdaki varlık platformları) yetersiz hizmet alan Kurumsal yatırımcıların portföy büyüklüğündeki kesimlere sağladıkları finansmanı arttırabilmeleri için uzun artış vadeli finansman Başlangıç: 2016: 105 milyar TL Tedarik zinciri finansman çözümleri Hedef: 2020: 150 milyar TL IFC danışmanlık hizmetleri: Belediye tahvil piyasasının geliştirilmesi (IBRD ile birlikte) MIGA: Türk Eximbank için, bir kamu iktisadi teşebbüsünün finansal bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumuna karşı garanti sağlanması (NHFO- SOE) CPF Amacı 3: Seçilen Sektörlerde Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması Müdahale Mantığı: Sistematik Ülke Değerlendirmesi, Türkiye’deki işletmelerin yenilikçilik yaparak, üretkenliklerini arttırarak ve değer zincirinde daha yüksek seviyelere tırmanarak rekabet güçlerini arttırmaları gerektiğini ortaya koymuştur. IBRD’nin programı Hükümetin rekabetçilik, ticaretin serbestleştirilmesi, ihracat kalitesi, yenilikçilik, değer zincirinin ilerletilmesi, doğrudan yabancı yatırım (DYY) çekme yeteneği ve bölgesel yatırım ortamları ile ilgili çabalarını destekleyen bir Ülke Ekonomik Memorandumu (CEM) yoluyla derinlemesine bir tanılama çalışması üzerinde odaklanacaktır. Bunu tamamlayıcı olarak, özellikle Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) üzerinde odaklanarak, rekabet gücünün kaynak verimliliği ve daha temiz üretim ile ilgili boyutlarının ve düzenleyici ortamın iyileştirilmesine yönelik teknik yardım faaliyetleri gerçekleştirilecektir. Bu ASA faaliyetleri gelecekteki DPL dizilerinde ele alınabilecek ilgili reformların temelini oluşturacak ve potansiyel olarak hızlı büyüyen veya yenilikçi KOBİ’lerin hedeflenmesine yardımcı olacaktır (bu da CPF’in 2 no’lu amacı kapsamında sağlanacak finansal sektör desteği yoluyla hedeflenebilecektir). Bu güçlendirilen çerçevenin, IFC ve MIGA desteği ile birlikte özel sektör yatırımlarının arttırılmasını sağlaması beklenmektedir. CPF döneminin daha sonraki aşamalarında, IBRD müşteri talebine bağlı olarak, yenilikçiliği, teknoloji emilimini, daha temiz üretimi ve iyileştirilen iş ortamını destekleyici kredileri arttırabilir; bu husus PLR’de yansıtılacaktır. Finansal aracılar ve reel sektör şirketleri ile doğrudan birlikte çalışma yoluyla, IFC yeni teknolojileri, yenilikçiliği ve daha iyi yönetişimi destekleyen yatırımlar yoluyla Türkiye’deki şirketlerin rekabetçiliklerinin güçlendirilmesine yardımcı olacak ve bölgesel ve uluslararası ölçekte büyümelerini destekleyecektir. IFC yerel girişimciliği, rekabetçiliği ve yenilikçiliği teşvik eden sermaye fonlarına yatırım yapmaya devam edecek, aynı zamanda hızlı büyüyen ve yüksek katma değerli sektörlerde istihdamı destekleyecektir (örneğin imalat, telekomünikasyon, teknoloji, tarımsal işletme). IFC ayrıca ticaret finansmanı sağlayan bankalara garantiler sağlayarak riskleri azaltan Küresel Ticaret Finansmanı programını genişletecektir. IFC Tük şirketlerine kurumsal yönetişim danışmanlık hizmetleri ile birlikte KOBİ’ler ve hızlı büyüyen değer zincirleri arasındaki bağlantıları iyileştirmeye yönelik teknik yardım sağlayacaktır. 36 37 CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı IFC müşterileri tarafından desteklenen IFC müşterilerinin ulaştığı öğrenciler: Yeni Finansman: istihdam (imalat, telekom, teknoloji, tarımsal Başlangıç Durumu: 11.500 (2015) DPL dizisi işletme) Hedef: 19.700 (2019) Yenilikçilik Projesi Başlangıç Durumu: 39.400 (2015) Ulaşılan kız öğrenciler Hedef: 59.000 (2019) Başlangıç Durumu: 6.200 (2015) Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): Desteklenen kadın istihdamı Hedef: 8.800 (2019) Üretkenlik konulu Ülke Ekonomik Memorandumu (CEM) Başlangıç Durumu: 11.000 (2015) İş ortamı ve DYY-yerel şirket bağlantıları Hedef: 12.000 (2019) IFC’nin tarımsal işletme müşterilerinin ulaştığı Yönetim kalitesi, yenilikçilik ve hizmet ticareti çiftçiler: Düzenleyici ortam ve GKSS’lerden etkilenen bölgelerde IFC’nin desteklediği sermaye fonları Başlangıç Durumu: 5.400 (2015) iş fırsatları tarafından desteklenen istihdam (#) Hedef: 10.900 (2019) Rekabet gücünün arttırılması ve OSB’lerin daha yeşil hale Başlangıç Durumu: 15.000 (2015) getirilmesi Hedef: 17.000 (2019) IFC Kurumsal Yönetişim danışmanlık projesi IFC yatırımları: İmalat, telekom ve BT, tarımsal işletme sektörlerine yapılacak yatırımlar. Mesleki eğitim desteği. Özel sermaye fonlarına ve diğer toplu yatırım araçlarına yapılacak ve hızlı büyüyen ve yüksek katma değerli sektörler üzerinde odaklanan yatırımlar. Ticaret finansmanı. ODAK ALANI 2: KAPSAMA Bu alandaki Dünya Bankası Grubu desteği bir yandan Türkiye’nin ikiz hedeflere ulaşma doğrultusundaki başarısını konsolide etmeyi, diğer yandan geride kalanlara ulaşma yönündeki çabaları desteklemeyi amaçlamaktadır. Bunun için, giderek artan sayıdaki işgücü için iyi işler yaratarak demografik avantajdan yararlanmak ve bu kapsamda kadınların, gençlerin ve GKSS’lerin işgücüne daha iyi bir şekilde entegre edilmesi, devam etmekte olan cinsiyet eşitsizliklerinin azaltılması (özellikle ekonomik fırsatlara erişimde), bölgeler arası işgücü piyasası eşitsizliklerinin azaltılması ve öğrenme seviyelerinin yükseltilmesi gerekmektedir. Dünya Bankası Grubu’nun bu odak alanında bugüne kadar uyguladığı program hükümet politikaları ve DPL’ler için bilgi girdisi sağlayan ASA faaliyetleri üzerinde odaklanmaktaydı. Sadece bu Odak Alanını değil Dünya Bankası Grubu programını tamamını kapsayan eşitlik, kırılganlık ve bölgesel eşitsizlikler gibi geniş kapsamlı konular, muhtemelen gelecekteki bir CEM veya başka bir ayrıntılı tanılama çalışması yoluyla derinlemesine ASA çalışmalarının konusu olmaya devam edecektir. DBG programının bu alandaki önemli bir değişikliği AB’nin Türkiye’deki Sığınmacılara yönelik Fonu (FRiT) ile finanse edilen yeni yatırım operasyonlarının uygulamaya konulması olmuştur. FRiT finansmanı, FRiT projelerinin tasarımı ve uygulaması yoluyla, DBG’nin ASA faaliyetlerini yatırım projeleri yoluyla daha derinlemesine bir destek ile tamamlamasına olanak tanımıştır. CPF Amacı 4: Sosyal Yardımların Etkililiğinin Arttırılması Müdahale Mantığı: Bu CPF amacı, sosyal yardımların etkililiğini ve etkinliğini arttırmayı, bölgeler arasındaki farkların azaltılmasına yönelik politikalar için kanıt tabanının güçlendirilmesini ve kırılgan grupların daha fazla kapsanmasını sağlamayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, DBG sosyal yardım sisteminin etkililiğini ve etkinliğini arttırma yönündeki desteklerini sürdürecektir. ASA programı, fırsat eşitliği ve çok boyutlu yoksulluk dahil olmak üzere, refah ve kapsayıcılık ile ilgili parasal ve parasal olmayan göstergeler üretmeye ve yaygınlaştırmaya devam edecektir. Ayrıca Aile ve Sosyal 38 Politikalar Bakanlığı’nın (ASPB) Yoksulluğu Azaltma Stratejisi ve Sosyal Yardım Reformu girişimine teknik yardım sağlayacaktır. Engelliler ve yaşlılar gibi nispeten kırılgan nüfus gruplarını korumak için uygulanan sosyal yardım ve destek programlarının yeterliliğini belirlemek amacıyla, bu kesimlere yönelik sosyal destek sisteminin bir değerlendirmesi yapılacaktır. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı Sosyal yardımların yoksulluk uçurumu Yeni Finansman: üzerindeki etkisinde kaydedilen artış. DPL dizisi Başlangıç Durumu: Yoksulluk uçurumunun Sosyal kapsama projesi yüzde 9,9’una ulaşılıyor Hedef: Yoksulluk uçurumunun yüzde 20’sine Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): ulaşılması Yoksulluğu Azaltma Stratejisi ve Sosyal Yardım Reformu TY - çok boyutlu yoksulluk ve eşitsizlik Refah ve kapsayıcılık ile ilgili parasal ve göstergeleri hakkında parasal olmayan göstergelerdeki artış Engellilik ve yaşlanma çalışması Başlangıç Durumu: Gösterge mevcut değil Hedef: 10 farklı parasal / parasal olmayan göstergenin mevcut olması CPF Amacı 5: Kadınlar ve Kırılgan Gruplar için İşgücüne Katılımın Arttırılması Müdahale Mantığı: Bu amaç kapsamındaki Dünya Bankası Grubu desteği, özellikle kadınlar ve gençler olmak üzere daha fazla insanı kayıtlı işgücü piyasasına dahil etmeyi hedeflemektedir. Banka, kapsamlı bir ASA paketi sunma ve Hükümet’in karar verme süreçleri için bilgi girdisi sağlayabilecek ve sonrasında DPL’ler yoluyla desteklenebilecek reform tavsiyeleri önerme rolünü devam ettirmek istemektedir. GKSS akışı özellikle bu grupların yoğun olarak bulunduğu güneydoğuda olmak üzere işgücü için yeni zorluklar yaratmıştır. DBG politika danışmanlığı (AB ve SIDA vakıf fonlarının desteği ile) ve çeşitli proje müdahaleleri yoluyla bu sorunların ele alınmasına yardımcı olacaktır. FRiT tarafından finanse edilen bir işgücü piyasası kapsama projesi (50 milyon €, şu anda hazırlanmaktadır ve 2017 ortasında onaylanması beklenmektedir) AİPP’lere erişimin arttırılması yoluyla GKSS’lerin işgücü piyasasına katılımlarını arttırmayı hedeflemektedir. Bunu tamamlayıcı olarak, FRiT tarafından, GKSS’lerin etkilediği bölgelerde istihdam ve girişimcilik fırsatlarını desteklemeye yönelik IBRD danışmanlık çalışmaları için 5 milyon €’luk bir finansman sağlanmıştır. Müşteri talebinin olduğu ve ikiz hedefler ile bağlantının kurulabildiği yerlerde daha fazla IBRD ve/veya AB yatırımları düşünülecektir; görüşülmekte olan bir alan, tarımsal-gıda sektöründe GKSS’lere yönelik geçim desteği sağlanmasıdır. DBG aynı zamanda işgücü piyasasında göçün yönetilmesine yönelik kapsamlı bir stratejinin oluşturulmasına destek sağlamaktadır. Bu amaç kapsamında, IFC, kırılgan ve yetersiz hizmet alan grupların hizmetlere, istihdama ve finansmana erişimlerinde daha fazla eşitlik sağlayan projelere yatırım yapmayı amaçlamaktadır. IFC kadın girişimcilere ve çiftçilere yönelik KOBİ finansmanlarının ölçeğini yükseltecek ve BDFK’ların bu gruplara yönelik finansmana erişimi arttırmaları için kaldıraç etkisi yaratacaktır. Aynı zamanda bölgede istihdamı desteklemek amacıyla, Türkiye’nin güneydoğusunda faaliyet gösteren kilit imalat şirketlerine de yatırım yapacaktır. Yetersiz hizmet alan nüfus gruplarının daha iyi kentsel hizmetlere erişebilmelerine yardımcı olmak için, IFC ikinci kademede yer alan daha az gelişmiş bölgelerde ticari açıdan sürdürülebilir kentsel altyapı projelerine yatırım yapma imkanlarını araştıracaktır. Ayrıca, kadın istihdamını ve girişimciliğini destekleyen toplumsal cinsiyet programları geliştirmelerine yardımcı olmak için, Türk şirketlerine danışmanlık hizmetleri sunacaktır. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı 39 Kadınların işgücüne katılımında artış Erken çocukluk eğitimi ve kreş kayıt oranları Yeni Finansman: Başlangıç Durumu: 2015 yılında % 31,5 Başlangıç Durumu: 1.209.106 (Ulusal Eğitim DPL dizisi Hedef: 2018 yılında % 35 (10. KP hedefi), İstatistikleri, Örgün Eğitim, 2015/16) EU FRIT İşgücü Piyasası Projesi 2023 yılında % 41 (Ulusal İstihdam Stratejisi Hedef: Başlangıç düzeyine göre %10 artış EU FRIT Eğitim Projesi hedefi) Gelecekteki GKSS’lere yönelik AB finansmanlı projeler Risk altındaki Gençlere yönelik AB/IPA Projesi Gençlerin işgücüne katılımında artış AİPP’lere katılan gençlerin sayısı Başlangıç Durumu: Eğitimde, İstihdamda Başlangıç Durumu: 74.748 erkek ve 76.172 kız Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): veya Mesleki Eğitimde olmayan Gençler (15- (15-24) şu anda AİPP’lere katılıyor (2015) İŞKUR IPA, İstihdam Vakıf Fonu, SIDA Vakıf Fonu 19 yaş): Erkekler %11,3, Kızlar %21,9 (2015) Hedef: Başlangıç düzeyine göre %10 artış İşgücü Piyasalarına Yoksulluk ve Eşitlik Açısından Hedef: Bu oranın yüzde 10 düşürülmesi Bakış, bölgesel eşitsizlikler dahil olmak üzere Eğitim için göç yönetimi Çalışma çağındaki uygun GKSS nüfusu Suriyeli sığınmacı krizine müdahale içerisinde çalışma izni olanların sayısında Eğitimde, İstihdamda veya Mesleki Eğitimde olmayan artış (cinsiyet ayrımı bazında) Gençler Çalışması Başlangıç Durumu: Çalışma çağındaki Sosyo-Duygusal Beceriler Pilot Uygulaması ve 900.000 uygun GKSS içerisinde 8.000 kişi Değerlendirmesi (<%1) çalışma iznine sahip (2016) İstihdam Kalitesi: Asgari Ücret ve Kayıt Dışılık Hedef: %5 artış (2021), bunun yüzde 25’i kadın IFC: IFC Toplumsal Cinsiyet Programı IFC’nin imalat sektöründeki müşterileri Kadınlara ait şirketlerin finansmanı tarafından güneydoğuda doğrudan Geride kalmış bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerin desteklenen istihdam finansmanı. Başlangıç Durumu: 38.000 (2015) Hedef: 43.000 (2019) (cinsiyet bazında ayrıştırılmış veriler toplanıyor) CPF Amacı 6: Eğitim ve Sağlık Sektörlerinin Performansının Güçlendirilmesi Müdahale Mantığı: Dünya Bankası Grubu’nun sağlık sektöründeki programı davranışsal riskler ile mücadele ederek sağlıklı yaşam tarzlarının teşvik edilmesi üzerinde odaklanacaktır. Devam etmekte olan bir IBRD finansmanlı sağlık projesi, Sağlık Bakanlığı’nın kanıta dayalı politika oluşturma kapasitesini güçlendirmeyi, hastane yönetim kapasitesini arttırmayı ve seçilen bulaşıcı olmayan hastalıkları önleme performansını iyileştirmeyi amaçlamaktadır. IBRD sonuca dayalı müdahaleler ve ödeme reformları yoluyla kaliteli sağlık hizmetlerinin sunulması üzerinde odaklanan faaliyetler yoluyla sağlıkta dönüşüm programının ikinci aşamasını desteklemeye devam edecektir. ASA programı modelleme araçlarının oluşturulması ve hizmetlerden yararlanma düzenlerinin değerlendirilmesi yoluyla, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin değerlendirilmesi üzerinde odaklanacaktır. IBRD desteği ile uygulanan reformları ve Türkiye’nin ilk sağlık KÖİ projelerinin finansmanında edindiği deneyimleri esas alarak, IFC uzmanlaşmış sağlık hizmet sağlayıcılarına yatırım yaparak ve sağlık altyapısı finansmanına yönelik alternatif sermaye piyasası çözümleri yaratmaya yardımcı olacak finansal yenilikçilik yoluyla Türkiye’nin sağlık sektörünü desteklemeye devam edecektir. Örneğin, IFC Elazığ KÖİ Sağlık Projesi kapsamında 40 Türkiye’nin ilk KÖİ tahvil ihracını finanse etmiştir; söz konusu tahvil ihracı kredi geliştirme ürünleri yoluyla MIGA ve EBRD tarafından yapılandırılmış ve desteklenmiştir. IFC sosyal ve diğer altyapı projelerine yönelik bu gibi yenilikçi finansal yapıları seçici bir şekilde destekleyecektir. Ayrıca, IFC stratejik yatırımcıları çekmede ve ortaklıklar oluşturmada rol oynayabileceği ve sonrasında finansman ile destek sağlayabileceği uzmanlaşmış hizmetlere yatırım yapacaktır (örneğin biyo-farmasötik üretim) MIGA ise garantiler ve kredi geliştirme olanakları sunarak, Türkiye’nin sağlık KÖİ programına yatırım yapmaya devam edecektir. Eğitim sektöründe, Türkiye’nin son zamanlarda düşen PISA ve TIMMS puanları karşısında Ülke İşbirliği Çerçevesi ASA faaliyetlerini arttırmayı ve aynı zamanda yaşam boyu öğrenme, öğretmen eğitimi ve uzaktan eğitim yaklaşımlarını güçlendirme çabalarında Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) yardım sağlamayı önermektedir. Öğrenmeyi etkilemek için ihtiyaç duyulan zaman göz önüne alındığında, sonuçların CPF döneminde ılımlı düzeyde olması ve başarının dönem sonrasında ortaya çıkması muhtemeldir. IBRD eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını ve yeni okulların yapımı yoluyla kaynakların GKSS’lerin etkilediği hassas bölgelere yönlendirilmesini amaçlayan FRiT finansmanlı bir eğitim projesi (150 milyon €) uygulayacaktır. IBRD aynı zamanda göçmen çocukların eğitim ve mesleki eğitim sistemine entegre edilmesine dönük bir stratejinin oluşturulmasına yönelik teknik destek de sağlamaktadır. Ayrıca, AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) ile finanse edilmek üzere, Türk gençleri arasında okul terk oranlarının yüksek olduğu ve GKSS’li gençlerin hiç okula gidememe riskinin mevcut olduğu yerlerde, okul dışındaki gençleri hedefleyen yeni bir proje uygulanacaktır. IFC özel sektör tarafından sağlanacak mesleki eğitimi teşvik etmek amacıyla eğitim hizmet sağlayıcılarına yatırım yapma olanaklarını araştıracaktır. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı 6-15 yaş arası GKSS’li çocukların örgün AB FRiT finansmanlı proje kapsamında rehabilite Finansman: okullaşma oranlarındaki artış edilen veya inşa edilen ilave okul sayısı Sağlık sektörü projesi (devam ediyor) Başlangıç Durumu: 469.495 çocuk eğitime Başlangıç Durumu: 0 (2016) erişebiliyor (149.439’u örgün eğitimde ve Hedef: 56 (2020) Yeni finansman: 320.056’sı geçici eğitim merkezlerinde: oran FRIT Eğitim projesi %32) Gelecekteki GKSS’lere yönelik EU finansmanlı projeler Hedef: 600.000 çocuğun eğitime erişebilmesi (%40 örgün eğitimde), kız-erkek çocuk Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): dağılımı yüzde 50-50 Türkiye obezite vaka çalışması Tütün kullanımının kontrol altına alınmasında Türkiye Bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik birincil Sağlıklı yaşam konusunda sağlık çalışanlarından deneyiminin belgelenmesi ve ikincil önleme faaliyetlerinin iyileştirilmesi danışmanlık veya eğitim hizmeti alan Beslenme ve Eğitime Yoksulluk ve Eşitlik Açısından Başlangıç Durumu (2015): Sağlıklı Yaşam hanehalklarının yüzdesi Bakış, bölgesel eşitsizlikler dahil olmak üzere Merkezlerinin hizmetlerinden yararlanan Başlangıç Durumu: %10, 2016 Engellilik ve yaşlanma çalışması hedef nüfusta yüzde 10 değişim Hedef: %11, 2020 (IBRD projesi sonunda) Sağlık harcamaları projeksiyonu aktüerya modeli TY Hedef: %50 Sağlık Reformunun Politik Ekonomisi ve Birinci Sağlıklı Yaşam Merkezlerinin kullanıcıları arasında, Basamak Sağlık Hizmetleri Kullanımının IFC’nin sağlık sektöründeki müşterileri Sağlıklı Yaşam Merkezlerine erişimin kolaylığı değerlendirilmesi tarafından hizmet verilen hasta sayısı ve/veya hizmetlerin bireylerin ihtiyaçlarına PISA-TIMSS Analizi Başlangıç Durumu: 0 (2015) uygunluğu bakımından memnun olanların oranı Öğretmen eğitimi ve ilköğretim reformu TY Hedef: 14,0 milyon (2019) Başlangıç Durumu: %50, 2016 (cinsiyet bazında ayrıştırılmış veriler Hedef: %70, 2020 IFC: 41 toplanıyor) Sağlık projesi tahvilleri gibi yenilikçi finansal yapılara yatırım yapılması Özellikle uzmanlaşmış sağlık hizmetlerinde özel sağlık şirketlerinin desteklenmesi ODAK ALANI 3: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Türkiye’de ekonomik büyüme ve şehirleşme henüz artan enerji kullanımından, kirlilikten ve sera gazı emisyonlarından ayrılabilmiş değildir; dolayısıyla kaynak verimliliğinin arttırılması ve kirliliğin azaltılması için büyük bir potansiyel mevcuttur. Buradaki zorluk, bağlantı olanaklarını ve yığınlaşmanın faydalarını çevresel, sosyal ve finansal açıdan sürdürülebilir bir şekilde sunmak (özellikle enerji yoğunluğunun düşürülmesi ve su kıtlığının önlenmesi bakımından) ve şehirlerin afetlere karşı daha dayanıklı olmalarını sağlamaktır. DBG programı, Sistematik Ülke Değerlendirmesinde vurgulanan büyümenin daha yeşil, afetlere karşı dayanıklı ve sürdürülebilir bir düzene yeniden oturtulması zorluğunun ele alınmasına yardımcı olacaktır. IBRD’nin yatırım programının yüzde 75’inin ve IFC’nin çalışmalarının önemli bir bölümünün yoğunlaştığı enerji ve kentsel / belediye hizmetleri alanında IBRD ve IFC’nin oturmuş işbirliğini esas alarak destek sağlayacak, programın Türkiye’nin gelecekteki büyüme performansı için kritik önem taşıyan konulara doğru evrilmesini teşvik edecektir. Bu, Onuncu Kalkınma Planının enerji verimliliğinin geliştirilmesi, yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi, kentsel gelişim, içme suyu ve atıksu hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi, tarımda suyun etkili kullanımı ve doğal sermayenin sürdürülebilir kullanımı üzerinde odaklanan Dönüşüm programları ile de uyumudur. CPF Amacı 7: Enerji Arz Güvenliğinin ve Yeşil Enerji Üretiminin Arttırılması Müdahale Mantığı: Dünya Bankası Grubu’nun mevcut programı ağır bir şekilde enerji sektörü üzerinde yoğunlaşmaktadır ve IBRD’nin politika danışmanlığı ile teknik yardımlarının IFC ve MIGA destekli özel sektör katılımında artışın yolunu açtığı bir basamak yaklaşımı izlenmektedir. CPF programı aşağıdakileri içermektedir: (i) devam etmekte olan Yenilenebilir Enerji Entegrasyon, Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği, Jeotermal Geliştirme ve AB/IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Projeleri yoluyla yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin payının arttırılması ve şebekeye entegrasyonunun iyileştirilmesi; (ii) devam etmekte olan Gaz Sektörü Geliştirme Projesi ve önerilen Gaz depolama Kapasitesinin Arttırılması Projesi yoluyla enerji güvenliği altyapısının geliştirilmesi; (iii) AB/IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Projesi yoluyla enerji ticaretinin geliştirilmesi ve BOTAŞ’ın yeniden yapılandırılması; (iv) TANAP Projesi (Türkiye’nin BOTAŞ şirketine ve Azerbaycan’ın Güney Gaz Koridoruna (SGC) sağlanan 800 milyon ABD$ tutarındaki IBRD kredisi Asya Altyapı Yatırım Bankası’ndan (AIIB) 600 milyon ABD$ tutarında bir finansmanı harekete geçirmiştir ve 1,2 milyar ABD$’na kadar ulaşabilecek bir MIGA garantisini harekete geçirmesi beklenmektedir) yoluyla Azerbaycan’dan gaz ithalatı dahil olmak üzere Türkiye’nin gaz arzının güvence altına alınması ve çeşitlendirilmesi. IBRD’nin sektördeki karşılaştırmalı avantajı göz önüne alındığında, müşteri talebine bağlı olarak ve DBG’nin özel sektör finansmanını harekete geçirmedeki basamak yaklaşımı göz önünde bulundurularak daha fazla enerji yatırımları takip edebilir. IBRD, IFC ve MIGA Türkiye’nin özel sektör enerji yatırımlarını daha fazla canlandırmak için KÖİ politika çerçevesini iyileştirmesine, enerji sektöründeki düzenleyici ortamı güçlendirmesine ve yenilenebilir enerji için uzun vadeli finansmanı arttırmasına yardımcı olmak için yakın bir şekilde ortak çalışmalar yapacaktır. Bu ASA çalışmaları aynı zamanda yenilenebilir enerji üretim ve iletim yatırımlarını teşvik edecek ve ilgili iklim değişikliği faydalarını ortaya çıkaracak gelecekteki DPL tasarımına da katkıda bulunacaktır. IFC Türkiye’nin enerji güvenliğini desteklemeyi ve sektörde gerçekleştirilecek seçici ve stratejik çalışmalar yoluyla enerji bileşiminin yeniden dengelenmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır ve IFC’nin özellikle DYY şeklinde harekete geçirici bir rol oynayabileceği yatırım imkanlarını araştıracaktır. IFC dağıtım şirketlerine dağıtım şebekelerini yenileyebilmeleri için uzun vadeli finansman sağlayacaktır. IFC elektrik şirketlerinin döviz risklerinden korunmaları için uygun finansman planları sunarak kur uyumsuzluğu sorununu aşmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. IFC elektrik dağıtım sektöründeki sorunlardan bazılarını çözmek amacıyla yeni teknolojilere (örneğin akıllı sayaçlar) yapılabilecek yatırım fırsatlarını araştıracaktır. 42 Ayrıca, ithalat terminalleri ve depolama tesisleri ile doğal gaz dağıtımı dahil olmak üzere doğal gaz altyapısına yapılacak yatırımlar yoluyla gaz arzındaki açıkları kapatma fırsatlarını araştıracaktır. MIGA siyasi risk sigortası garantileri sağlayarak yenilenebilir enerji alanındaki DYY girişimlerini desteklemeye hazırdır. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı Yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji IBRD projeleri ile finanse edilerek kurulan Devam eden finansman: üretiminin toplam enerji üretimi içerisindeki yenilenebilir enerji kapasitesi (MW) Gaz Sektörü Geliştirme Projesi yüzdelik payı (%). Başlangıç Durumu: 2016 yılında 0 Yenilenebilir Enerji Entegrasyon Projesi Başlangıç Durumu: 2015 yılında %31,5 Hedef: 2021 yılında 116 MW KOBİ Enerji Verimliliği Projesi Hedef: 2021 yılında %33 Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği IBRD projeleri yoluyla üretilen yenilenebilir enerji Projesi IFC müşterilerinin yenilenebilir enerji (MWh/yıl) projelerine sağladıkları kredilerin değeri Başlangıç Durumu: 2016 yılında 0 Yeni Finansman: Başlangıç Durumu: 38 milyon $ (2015) Hedef: 2017 MY’da 200.000 TANAP Hedef: 66 milyon $ (2019) Jeotermal Geliştirme Projesi REIP kapsamında finanse edilen trafo merkezlerine Yeni DPL’ler Ulaşılan toplam elektrik üretim ve dağıtım bağlanan santrallerde üretilen rüzgar enerjisine Gaz Depolama Kapasitesinin Arttırılması Projesi müşterisi (IFC) (milyon) dayalı elektrik (MWh/yıl) Yeni enerji sektörü proje(leri) Başlangıç Durumu: 4,33 (2015) Başlangıç Durumu: 2016 yılında 0 Hedef: 6,89 (2019) Hedef: 2018 yılında 1.743 Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): Çatı Üstü Fotovoltaik Güneş Enerjisi Değerlendirmesi Doğal gaz depolama kapasitesindeki artış IFC finansal hizmetleri yoluyla üretilen elektrik EDAŞ’ların analizi (milyar metreküp - bcm). (GWh) AB/IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Başlangıç Durumu: 2016 yılında 2,8 bcm Başlangıç Durumu: 16.700 (2015) Hedef: 2021 yılında 3,8 milyon $ Hedef: 34.600 (2019) IFC: Dağıtım ve gaz altyapısı (ithalat terminalleri, depolama, Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) Projesi BOTAŞ’ın yeniden yapılandırılması ve dağıtım gibi) için IFC finansmanı. yoluyla sağlanan doğal gaz ithalatı (bcm/yıl). Başlangıç Durumu: 2016 yılında yok Yeni finansman araçları için IFC desteği – yerel para Başlangıç Durumu: 2016 yılında 0 Hedef: 2021 yılında var biriminde finansman ve para birimi riskini azaltmaya Hedef: 2021 yılında 5 yönelik para birimi takasları Gaz Ticaret Platformunun kurulması yoluyla geliştirilen ve daha şeffaf hale getirilen toptan satış gaz ticareti Başlangıç Durumu: 2016 yılında yok Hedef: 2021 yılında var Doğal Gaz Piyasası Kanununda değişiklikler yapılarak, Türkiye doğal gaz piyasasındaki yasal, düzenleyici ve kurumsal ortamın iyileştirilmesi Başlangıç Durumu: 2016 yılında yok Hedef: 2021 yılında var 43 CPF Amacı 8: Şehirlerin Sürdürülebilirliğinin ve Afetlere Karşı Dayanıklılığının Arttırılması Müdahale Mantığı: Dünya Bankası Grubu’nun bütünleşik çalışmaları, Türkiye’nin “Akıllı Şehirler� yaklaşımını destekleyerek şehirlerin çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilir ve afetlere karşı dayanıklı hale gelmelerine yardımcı olmaya devam edecektir. Dünya Bankası Grubu, ortaklaşa yürütülen Sürdürülebilir Şehirler Programı kapsamında IBRD ile IFC arasında oluşturulan bir yatırım koordinasyon platformu yoluyla, merkezi hükümet ile mevcut belediye finansman ve yatırım çerçevesinin modernize edilmesine yardımcı olacak politika değişiklikleri ve düzenleyici değişiklikler hakkındaki yapıcı diyalogu sürdürecek, böylelikle IFC ve MIGA tarafından desteklenen özel sektör yatırımlarında artışın yolunu açacaktır. Özellikle, IBRD’nin kentsel planlamayı, altyapı ve sermaye yatırım planlamasını geliştirme ve belediyelerin finansal kapasitelerini (kredi değerlikleri dahil olmak üzere) güçlendirme çabalarında belediyeleri desteklemek için İller Bankası ile yürüttüğü işbirliği, Dünya Bankası Grubu’nun özellikle sınır bölgelerinde ve yetersiz hizmet alan bölgelerde yer alan şehirler olmak üzere ikinci kademe şehirlere desteğini arttırmasını sağlayacak, böylelikle hayati altyapı ihtiyaçları için doğrudan sermaye piyasalarından finansman temin edebilmelerini öngören nihai hedefe ulaşmalarına katkıda bulunacaktır. Belediye finansman seçeneklerinin ve kredi değerliklerinin arttırılması ve etkili bir belediye KÖİ çerçevesinin oluşturulması DBG işbirliğinin devam ettirilmesi gereken alanlardır. Son olarak, küresel en iyi uygulamaların paylaşılabilmesi amacıyla, düşük karbonlu kentsel yönetim desteği ve büyük kent merkezlerinde ilgili yatırımların tespiti ile ilgili çalışma imkanları araştırılacaktır. IBRD’nin kredi portföyü, karşılaştırmalı avantaja sahip olduğu bilinen alanlara dayalı olarak stratejik yatırımları hedeflemeye devam edecektir. Sürdürülebilir Şehirler Programı bir projeler dizisi olarak öngörülmüştür ve belirli şehirlerin hazırlık durumlarına ve yatırım planlarına bağlı olarak yeni projeler programa dahil olmaktadır. Program, şehirlerin, çevresel, sosyal ve finansal sürdürülebilirlik zorluklarını aşmalarına yardımcı olacak planlama ve politika analiz çalışmaları için AB finansmanlı bir teknik yardım çalışması da içerecektir. Devam etmekte olan Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi de gayrımenkul piyasası bilgilerine erişimin arttırılması yoluyla vatandaşlara hizmet sunumunun geliştirilmesi ve arazi değerlemesinin iyileştirilmesi yoluyla yerel yönetim finansmanını geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Şehirlerin afetlere karşı dayanıklılıklarını arttırmak amacıyla, IBRD kritik kamu tesislerinin depreme karşı güçlendirilmesini ve yapı yönetmelikleri ile arazi kullanım planlarının daha iyi uygulanmasını öngören bir yatırım projesi de sunabilir. 63. IFC ve MIGA’nın odak alanları arasında, finansal yönetim kapasiteleri ile altyapı projelerini tasarlama, hazırlama ve uygulama kapasitelerini güçlendirmek için belediyeler ile doğrudan birlikte çalışmak yer almaktadır. IFC, belediyelerin döviz cinsinden kredilerini yönetmelerine yardımcı olacak riskten korunma araçları ile uzun vadeli krediler (hem avro hem de lira cinsinden) ve belediye tahvilleri dahil olmak üzere çok çeşitli ürünler için kaldıraç etkisi yaratabilmektedir. IFC, İstanbul ve İzmir’deki başarıları esas alarak, doğrudan imtiyazlı krediler (avro veya lira cinsinden) veya kaynakları yerel bankalar aracılığıyla şehirlere yönlendirmek yoluyla bir portföy yaklaşımından yararlanarak, diğer hızlı büyüyen ve kredi değerliğe sahip şehirlerin bankalarca kabul edilebilir projeler dizisi oluşturmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı Hizmet sunumunda iyileşme ve Toplu gayrimenkul değerleme pilot çalışmalarının Devam eden finansman: sayısallaştırılmış tapu ve kadastro bilgilerine tamamlanması ve yeni gayrimenkul değerleme Belediye Hizmetleri Projesi erişimdeki artış politikası için bilgi girdisi sağlanması Tapu Kadastro Modernizasyon Projesi Ulusal düzeyde müşteri memnuniyetinde artış Başlangıç Durumu: Yok (2016) Başlangıç Durumu: 2016 yılında %85 Hedef: Var (2020) Yeni finansman: Hedef: 2021 yılında %95 Sürdürülebilir Şehirler 1, 2, 3 projeleri Dört belediyede sektörel ve mekansal planların ve Afet Riski Yönetim Projesi sermaye yatırım planlarının kabul edilmesi soluyla Yeni DPL dizisi IBRD ve IFC finansmanı sayesinde iyileşen planlama kapasitesinin ve hedeflenen belediye kentsel altyapı ve belediye hizmetlerinden hizmetlerine erişim kapasitesinin geliştirilmesi 44 yararlanan ilave kişi sayısı (milyon kişi) Başlangıç Durumu: 2016 yılında 0 Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): Başlangıç Durumu: 3,3 (2015) Hedef: 2021 yılına kadar en az 4 belediyede 10 Konut Çalışması Hedef: 4,7 (2019) sektörel planın kabul edilmesi Afet Riski Yönetimi GFDRR Hibesi kapsamında TY (cinsiyet bazında ayrıştırılmış veriler AB/IPA Sürdürülebilir Şehirler Hibesi toplanacak) Seçilen şehirlerde / belediyelerde sürdürülebilir kentsel ulaşım planlamasının benimsenmesi. IFC: IBRD ve FRiT finansmanı sayesinde afete Başlangıç Durumu: 0. Şehirler platformu – danışmanlık hizmetleri dayanıklı olacak şekilde güçlendirilen, Hedef: 2 şehir / belediye İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa ve kredi değerlik yeniden inşa edilen veya baştan inşa edilen Kentsel toplu ulaşımda ortalama seyahat süresi durumlarına göre başka büyük şehirlerde belediye altyapı kamu binalarının sayısının arttırılması (dakika) (tramvay ve metro) (IFC) yatırımları yoluyla şehirlerin afetlere karşı Başlangıç Durumu: 45 (2015) dayanıklılığında sağlanan artış Hedef: 25 (2019) Başlangıç Durumu: 0 Hedef: 2021 yılına kadar 110 IFC müşterileri tarafından arıtılan kentsel atık su (Mm3) Başlangıç Durumu: 0 (2015) Hedef: 4.470.000 (2019) IFC müşterileri tarafından bertaraf edilen kentsel katı atık (ton / yıl) Başlangıç Durumu: 0 (2015) Hedef: 133.000 (2019) Türkiye Afet Yönetim Stratejisi ve Türkiye Risk Azaltma Planının kabul edilmesi Başlangıç Durumu: 2016 yılında yok Hedef: Var CPF Amacı 9: Altyapı Varlıklarının ve Doğal Sermayenin Sürdürülebilirliğinin Arttırılması Müdahale Mantığı: Kamu varlıklarının ve doğal sermayenin kullanılmasında verimliliğin arttırılması, Sistematik Ülke Değerlendirmesinde iklim değişikliği üzerinde olumlu etkileri olacak kilit bir kalkınma zorluğu olarak vurgulanmıştır. Özellikle enerji tüketiminde verimliliğin arttırılması Türkiye’nin rekabet gücü ve sürdürülebilir ekonomik büyümesi için kilit öneme sahiptir. Dünya Bankası Grubu’nun enerji verimliliği alanındaki programı iyi bir şekilde geliştirilmiştir ve KOBİ Enerji Verimliliği Projesi, Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi yoluyla IBRD yatırımları devam etmektedir. Aynı zamanda sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji geniş kapsamlı bir IFC finansman programı da mevcuttur. Bu projeler müşteri talebine bağlı olarak devam niteliğinde veya tevsi niteliğinde projeler ile uygulanmaya devam edecektir; bu kapsamda olası bir yeni yatırım operasyonu yoluyla kamu binalarında enerji verimliliği için de destek sağlanabilecektir. Ayrıca, IBRD, hibe finansmanlı bir Piyasa Hazırlık Ortaklığı Projesi (PMR) yoluyla karbon fiyatlandırması araçlarının ve piyasalarının geliştirilmesini desteklemektedir. ASA programı yakacak amaçlı kullanılan odun kaynaklarının etkin kullanımını desteklemektedir (ve gelecekte bu çalışmanın ölçeğinin yükseltilmesi öngörülebilir). Ayrıca 12 numaralı Sürdürülebilir 45 Kalkınma Hedefinin (SKH) nasıl finanse edileceği ile ilgili olarak sürdürülebilir üretim ve tüketim üzerinde odaklanan bir çalışma yürütülmektedir. IBRD’nin yeni sosyal ve çevresel çerçevesi, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik politikaları ve analitik çalışmaları hakkında diyalogun geliştirilmesi ve ülke içi kapasitenin oluşturulması için sağlam bir temel sunacaktır. Dünya Bankası Grubu ayrıca su ve orman kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı gibi Sistematik Ülke Değerlendirmesinde önemli olarak tespit edilen alanlarda genişletilmiş bir program uygulanmasını savunacaktır. Bu program Türkiye’deki en kırılgan kesimler arasında sayılan küçük ölçekli çiftçileri ve orman topluluklarını destekleyecektir. Su sektöründe, olası bir IBRD sulama projesi görüşülmektedir. Ormancılık sektöründe, son Ormancılık Politika Notunda yer alan tavsiyeler, orman sektöründe KOBİ’lerin büyümesinin hızlandırılması üzerinde odaklanacak potansiyel bir projeye ilişkin görüşmeler başlatılmasını sağlamıştır. Tarımda da ortak çalışmalar yapılması mümkündür. Son olarak, Dünya Bankası Grubu ulaştırma ile ilgili konularda AB tarafından finanse edilen teknik yardım sağlamaktadır; örneğin çok modlu ulaşım stratejisi, kentsel ulaşım, ve öncelikli demiryolu yatırımları gibi. Bu çalışmalardan bazıları CPF dönemi içerisinde finansman fırsatları ortaya koyabilir. IFC, enerji verimliliğini arttırmak ve sera gazı emisyonlarını azaltmak amacıyla, imalat, KOBİ, belediye ve ulaştırma altyapısı alanlarında özel sektör yatırımlarını desteklemeye devam edecektir. IFC ayrıca portföyü enerji verimliliği alanında odaklanan aracı kuruluşlara uzun vadeli finansman sağlayacak, enerji yoğunluğunu ve kirliliği azaltmak için sektör düzeyinde doğrudan ortak çalışmalar yapmanın yollarını araştıracaktır. IFC hem imalat, tarımsal işletme ve hizmetler sektöründe yapılan yatırımlar yoluyla doğrudan hem de finansal kuruluşlar yoluyla (örneğin yeşil tahviller ve ipotek teminatlı tahviller gibi yenilikçi araçları kullanarak) kaynak verimliliğine yönelik finansmanı arttırmaya devam edecektir. Belediye düzeyinde, enerji açısından verimli toplu taşıma, belediye binaları, atık yönetimi, atıktan enerji üretimi ve sokak aydınlatması projelerini destekleme fırsatlarını araştıracaktır. IFC finansmana ek olarak Türkiye’nin evsel konut ve sanayi sektörlerinde yeni enerji verimliliği uygulamaları getirmek için kilit kurumlara ve şirketlere danışmanlık desteği ve eğitim sağlayacaktır. MIGA enerji verimliliğini arttırmak ve genel emisyon seviyelerini düşürmek için belediye altyapısı için sağladığı desteği arttırmaya hazırdır. Bu bağlamda, MIGA geçmişte İstanbul ve İzmir’e sağlanan desteğe benzer şekilde önemli belediye altyapı projeleri için kredi garantileri sağlayabilir. CPF Amaç Göstergeleri Destekleyici İlerleme Göstergeleri DBG Programı DBG tarafından finanse edilen enerji sektörü Karbon piyasasına ilişkin politika seçeneklerinin Devam eden finansman: projeleri yoluyla sağlanan kümülatif enerji Hükümete sunulması ve Hükümet tarafından Yenilenebilir Enerji Entegrasyon Projesi tasarrufu (MWh). değerlendirilmesi KOBİ Enerji Verimliliği Projesi Başlangıç Durumu: 2016 yılında 1.116.000 Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Hedef: 2021 yılında 6.000.000 Eğer DBG programı kapsamında bu alanlar Projesi geliştirilirse, CPF PLR zamanında aşağıdaki AB/IPA Enerji Projesi DBG programı yoluyla azaltılan veya önlenen göstergeler – veya başka ilgili göstergeler– yıllık sera gazı emisyonu miktarı (ton / yıl) değerlendirilebilir: Yeni finansman: Başlangıç Durumu: 2016 yılında 40.000 Yeni DPL’ler Hedef: 844.400 IBRD azaltımı, 373.000 IFC Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) stratejisinin Sulama Rehabilitasyon Projesi azaltımı, 600.000 GB standartlarının kabulü uygulamaya konulması Ulaştırma/Lojistik ve/veya Sürdürülebilir Orman yoluyla ülke düzeyinde önlenen emisyon Başlangıç Durumu: Yok Yönetimini destekleyecek gelecekteki olası projeler (2021) Hedef: Var. Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA): Hasat ve ağaçlandırma faaliyetlerine daha fazla özel Ormancılık Çalışması sektör katılımını sağlamak için Orman Kanununda, Üretkenlik ile ilgili Ülke Ekonomik Memorandum - CEM yönetmeliklerinde veya politikalarında değişiklik 46 yapılması. Başlangıç Durumu: Minimal IFC: Hedef: 2 veya daha fazla pilot bölgede Kaynak verimliliği projelerini desteklemeye yönelik IFC finansmanı YE / EV projelerini desteklemek için IFC tarafından finansal aracılara sağlanacak uzun vadeli krediler Modern, enerji açısından verimli belediye binalarına yapılacak IFC yatırımları ve danışmanlık hizmetleri (toplu taşıma, su, atık su, sokak aydınlatması, enerji açısından verimli binalar, vs.) Yeşil binalar ve sanayi bölgeleri hakkında IFC danışmanlık hizmetleri 47 Ek 2. CPS (2012 MY – 2016 MY) Tamamlama ve Öğrenme İnceleme Raporu CPS’in Kurulda Görüşülmesi: 27 Mart 2012 CPS İlerleme Raporu (Kurul’a Sunulması): 3 Ekim 2014 CPS Tamamlama ve Öğrenme İncelemesinin Kapsadığı Dönem: 2012 MY - 2016 MY 1. KİLİT BULGULARIN ÖZETİ 1. Türkiye’nin 2007-2013 ve 2014-18 dönemlerine ait Ulusal Kalkınma Planları (UKP), CPS (2012-15 MY) amaçlarının stratejik temellerini oluşturmuştur: (i) Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması; (ii) Eşitliğin ve Kamu Hizmetlerinin İyileştirilmesi; (iii) Sürdürülebilir Kalkınmanın Derinleştirilmesi; ve tüm eksenleri kapsayan ortak amaç olarak “Türkiye’nin Deneyimlerini, Sonuçlarını, Bilgilerini ve Kapasitesini Paylaşmak�. CPS İlerleme Raporunda (CPSPR, 2014 MY) belirtildiği gibi, Hükümet tarafından iletilen talep üzerine CPS dönemi Türkiye’deki seçim döngüsü ile daha iyi bir uyumlaşma için 2016 mali yılını da kapsayacak şekilde uzatılmıştır. 2. Genel CPS program performansı Orta Derecede Tatmin Edici (MS) olarak derecelendirilmiştir. Bu derecelendirme, CPS İlerleme raporu yoluyla revize edilen, Öz Değerlendirme Çerçevesine dayanmaktadır ve 33 CPS sonucunun çoğunun başarıldığı veya kısmen başarıldığı dikkate alınarak kararlaştırılmıştır. 3. CPS’in tasarımı ve uygulanması bakımından genel DBG performansı İyi olarak derecelendirilmiştir. DBG bünyesindeki ve kalkınma ortakları ile olan işbirliği yeterli olarak değerlendirilmiştir ve finansman programı bilgi ürünleri ile tamamlanmıştır. CPS döneminde IFC ve IBRD’nin bileşik toplam faaliyetleri 7,8 milyar ABD$’na ulaşırken, 2016 MY sonu itibariyle MIGA garantilerinin risk toplamı 1 milyar 695 milyon ABD$’na ulaşmıştır. Türkiye IFC’nin küresel olarak ikinci en büyük müşterisi olmuştur: IFC’nin uzun vadeli finansman olarak kendi hesabına yaptığı yatırımları 2012-16 MY programı için beklenen 2,5 – 2,8 milyar ABD$ düzeyinin çok üzerinde, 3,58 milyar ABD$ olarak gerçekleşmiştir. CPS döneminde, MIGA garantilerine ilişkin risk toplamı 2013 MY ile 2016 MY arasında 458 milyon ABD$’dan 1 milyar 695 milyon ABD$’na yükse lmiştir. Böylelikle ürün bileşimi geleneksel siyasi risk sigortasından krediler için sağlanan ödenmeme riski teminatlarına kadar çeşitlilik gösteren Türkiye MIGA’nın en yüksek risk toplamına sahip ülkesi olmuştur . 2. CPS KALKINMA SONUCU 4. CPS Kalkınma Sonucu notu “Orta Derecede Tatmin Edici� olarak değerlendirilmiştir. Program üç stratejik amaç, sekiz tematik alan (CPS İlerleme Raporu zamanında ondan sekize indirilmiştir) ve çoğu ya tamamen ya da kısmen başarılan 33 sonuç etrafında yapılandırılmıştır. Üç eksenin ortak bir alanı olarak “Türkiye’nin Deneyimlerinin Paylaşılması� Tematik bir öncelik olarak belirlenmiştir, ancak bununla ilişkili olarak belirlenen bir gösterge bulunmamaktadır ve bu CLR raporunda ölçülebilir bir amaçtan ziyade tematik bir öncelik olarak ele alınmaktadır. A. Birinci Stratejik Amaç: Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması – Kısmen başarıldı 48 A.1 Tematik Alan 1: Makroekonomik ve finansal istikrarın sürdürülmesi ve ihracatın, yurt içi tasarrufların ve dışsal etkilere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesi 5. Tematik alan 1 sonuçları kısmen başarılmıştır: iki sonuç göstergesinden birisi karşılanmış, birisi ise karşılanamamıştır. Birinci sonuç göstergesi yeni gönüllü emeklilik sistemine katılımın arttırılmasını öngörmekteydi: 2012 yılında 3,1 milyon katılımcı mevcut iken, 2016 MY sonuna kadar yüzde 100’lük bir artış ile 6,2 milyon katılımcıya ulaşılmıştır. İkinci sonuç göstergesi, gelir vergisi beyannamesi veren mükellef sayısında yüzde 10’luk bir artış öngörmüştür. Bu sonuç, henüz çıkarılamayan yeni bir gelir vergisi kanunu ile ilişkilendirildiğinden dolayı başarılamamıştır. 6. DBG’nin bu sonuç alanındaki amaçlarının temelinde gecikmelerle de olsa uygulamaya konulan DPL dizileri yer almıştır. CPS döneminde iki DPL uygulamaya konulmuştur: 800 milyon ABD$ tutarındaki Rekabetçilik ve Tasarruflar DPL (2013 MY) ve iki operasyon şeklinde planlanan Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi DPL dizisinin 500 milyon ABD$’lık birinci operasyonu (2015 MY). 2015 yılında üst üste yapılan iki genel seçim (Haziran ve Kasım 2015) DPL ile ilgili görüşmeleri yeni bir Hükümet kuruluncaya kadar arka plana attığı için, önerilen ikinci operasyon uygulamaya konulamamıştır. 7. Banka ayrıca birinci Tematik alanı destekleyici olarak geniş bir bilgi programı sunmuştur. Hazırlanan birçok bilgi ürünü arasında (sonuç matrisinde listelenmiştir), en önemlileri Türkiye’nin yüksek gelir eşiğine ilerleme sürecini kapsamlı bir şekilde analiz eden ve Türkiye’nin deneyimlerini küresel olarak paylaşma Tematik önceliğine katkıda bulunan Türkiye’nin Deneyimleri başlıklı amiral gemisi raporu (2015 MY) ile Türkiye’nin ticaret performansını ve rekabet gücünü arttırmaya yönelik politika seçeneklerinin ve müdahalelerin tespit edildiği bir Ülke Ekonomik Memorandumu (CEM) yer almaktadır. Bu raporlar yaygın bir şekilde tanıtılmıştır ve yüksek gelir eşiğinin ötesinde sürdürülebilir büyümenin sağlanması için ekonomik kurumların önemli hakkında faydalı bir tartışma başlatmıştır . Bu çalışmalar ayrıca raporların tartışıldığı dönemin Hükümetin 25 Öncelikli Dönüşüm Programı açıklamasıyla aynı dönemlere rastlaması ile birlikte, yurt içindeki politika tartışmaları için de bilgi girdisi sağlamıştır. Bunlara ek olarak iki teknik rapor da Hükümetin politikalarına katkıda bulunmuştur: Türkiye’nin son on yıllık dönemdeki mali politikalarının analiz edildiği ve mali politikaların daha geniş kapsamlı makroekonomik sonuçlarının (özellikle gelecekteki ekonomik büyümesi desteklemeleri bakımından) tespit edildiği bir Kamu Harcama İncelemesi; ve Gümrük Birliği’nin etkilerinin nitel ve nicel açıdan tahmin edildiği ve bu ticaret anlaşmasının hem Türkiye hem de AB için çok önemli olduğunu ortaya koyan Gümrük Birliği Değerlendirmesi raporu. A.2. Tematik Alan 2: Yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi; finansmana erişimin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması; istihdamın arttırılması 8. Tematik Alan 2 sonuçları kısmen başarılmıştır. Beş sonuç göstergesi karşılanırken, biri kısmen başarılmış, biri doğrulanamamış ve ikisi karşılanamamıştır. 9. Fikri mülkiyet haklarının iyileştirilmesi ile ilgili gösterge CPS dönemi içerisinde başarılamamış , ancak kanun sonuçta Aralık 2016’da kabul edilmiştir. 2016 MY sonu itibariyle sadece 5.512 yeni patent başvurusu yapıldığı için (2013 yılındaki başlangıç seviyesi 5.600 idi) , giriş engellerinin azaltılması ve fikri mülkiyet sahipliğinin geliştirilmesi ile ilgili alt göstergeler (i) karşılanamamıştır. Şirket tescil sistemine (MERNİS) kayıtlı şirket sayısı ile ilgili alt gösterge (ii), veriler açık bir şekilde yayınlanmadığı için doğrulanamamıştır (2012 yılındaki başlangıç düzeyi kayıtlı 204 şirket idi). 49 10. Öte yandan, özel sektörün finansmana erişimini arttırmak ile ilgili alt göstergeler büyük ölçüde başarılmıştır. IBRD finansmanından yararlanan şirketlerin performansını ölçen alt göstergeler (iii-iv) ile ilgili olarak, bu şirketler ihracat ve satış artışında daha iyi performans göstermiştir . Geçtiğimiz yıllarda finansal kuruluşlarda tasarrufu olan kadınların oranı ile ilgili alt gösterge (v) yüzde 3,3’lük hedef değeri geçmiştir ve 2015 sonu itibariyle yüzde 5,5’e ulaşmıştır. Ancak şirket tahvilleri ihracındaki artış hedefi ile ilgili alt gösterge (vi) piyasadaki daralma sebebiyle başarılamamıştır. IBRD finansmanından yararlanan finansal kuruluşlar için takibe düşen kredilerde daha iyi performans gösterilmesi üzerinde odaklanan alt gösterge (vii) karışık sonuçlar vermiştir. Aynı zamanda, IFC programı ile ilişkili sonuç göstergeleri tamamen başarılmıştır: IFC yaklaşık 760.000 KOBİ müşterisine ve yaklaşık 112.000 ilave çiftçiye ulaşmış ve 70.000 kişilik istihdam hedeflenirken yaklaşık 66.000 kişiye doğrudan iş yaratılmıştır (viii). 11. Banka, kredi hatlarını bankacılık sektörü için finansman vadesini uzatmaya yönelik bir köprü kredi gibi kullanarak ve KOBİ’lerin, ihracatçıların ve diğer hedef sektörlerin (yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi) kullanabileceği araçların çeşitliliğini arttırarak, 2013 ve 2015 DPL finansmanlarını ve bir projeler dizisini sunmuştur. Danışmanlık Hizmetleri ve Analitik Çalışmalar (ASA) bu projelerin tasarımı için bilgi girdisi sağlamış ve konsolide denetleme ve banka çözülümü , şirket tahvilleri ile ilişkili olarak sermaye piyasasının geliştirilmesi (IFC ile ortaklaşa), yatırım fonları, emeklilik fonları, mikro-finans desteği, finansal tabana yayma ve finansal sektör altyapısı (özellikle teminatlı işlemler ve ödeme gücü denetlemesinin güçlendirilmesi) gibi konuları kapsamıştır. 7 12. IFC’nin katkısı, bankacılık sektöründe derinliğin ve rekabetin arttırılması ve kurumsal müşterilerin desteklenmesi için seküritizasyon yapısının kullanımını içermiştir. Önceki CPS döneminde (2008-11 MY), IFC Türkiye’de Çeşitlendirilmiş Ödeme Hakları (DPR) varlık sınıfını yeniden canlandırmak için Akbank ile birlikte çalışmıştı. Bu başarılı ilk projeden sonra, Finansbank, Yapı Kredi Bank, Denizbank ve Garanti Bankası da IFC’nin desteği ile benzer programlar başlatmıştır ve DPR ihraçlarının tutarları tarımsal işletmelere, M-KOBİ’lere ve sürdürülebilir enerji projelerine kredi kullandırmak için kullanılmıştır. Güçlü kredi yapıları ve kıyı ötesi nakit akışlarına bağlı olmaları sebebiyle DPR’lar o zamandan bu yana Türk bankalarına uzun vadeli sermaye sağlamak için kritik araçlardan birisi haline gelmiştir. IFC Türk şirketleri ile doğrudan birlikte çalışarak sermaye piyasası finansmanına erişimlerine yardımcı olmuştur. Mersin Uluslararası Limanı tarafından gerçekleştirilen 450 milyon $’lık Eurobond ihracına çıpa yatırımcı olarak destek vermiştir ve bu Türkiye’nin ilk ve tek varlık altyapısı Eurobond ihracı olmuştur. 13. Beşeri kalkınma ile ilgili program odaklı bir Teknik Yardım (2012-13 MY), program odaklı bir istihdam dizisi (2012-15 MY), rekabetçilik analizi (2014 MY), yenilikçilik ve iş ortamı (2015 MY), değer zinciri ticareti, hizmetler ve lojistik program odaklı çalışma dizileri (2015 MY’dan itibaren) yoluyla istihdam yaratma ve yatırım ortamı ile ilgili bilgiler üretilmiştir. AB’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) ile finanse edilen ve Türkiye’deki ilk Geri Ödenebilir Danışmanlık Hizmeti (RAS) çıktısı olan Bölgesel Yatırım Ortamı Değerlendirmesi (RICA) projesi tamamlanmıştır. Ayrıca Eylül 2016’da bölgesel düzeydeki bir işletme anketi de tamamlanmıştır. 7 Bu projeler KOBİ’ler için Finansmana Erişim III (2013 MY) ve sonrasında Yenilikçi Finansmana Erişim Projesi (2015 MY), KOBİ v e Büyük İşletmeler Tedarik Zinciri Projesi (2016 MY); ayrıca KOBİ Enerji Verimliliği (FY13) ve Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Ek Finansman (2012 MY) için sağlanan enerji sektörü kredi hatlarıdır. 2015 MY’da sunulması önerilen Uzun Vadeli Finansman Garantisi Projesi ise düşürülmüştür. 50 A.3. Sonuç Alanı 3: Adil bir oyun alanı sağlamak için şeffaflığı arttırarak yönetişimin iyileştirilmesi 14. Bu sonuç tamamen başarılmıştır. 19 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı şirketler için denetim şartını belirleyen eşik değeri daha da düşürdü. Yeni eşik değer sayesinde, belirlenen hedef 3.500 şirket olmasına rağmen, 2016 sonu itibariyle bağımsız denetim yaptıran şirketlerin sayısının 5.000’i geçmesi beklenmektedir (2013 yılındaki başlangıç değeri 2.500 idi). 15. DBG bu Tematik alanı DPL’ler ve Vakıf Fonları yoluyla finanse edilen bilgi ürünleri yoluyla desteklemiştir. İlgili ASA faaliyetleri (sonuç çerçevesi bölümünde listelenmiştir) arasında TBMM için kapasite oluşturma hakkında bir Teknik Yardım; kamu iç denetim fonksiyonunun güçlendirilmesi; Sayıştay’ın üst denetim fonksiyonunun geliştirilmesi; adalet sektörü performansının değerlendirilmesi; ve bir yönetişim çalışması yer almıştır. Ayrıca, Banka bir Ulaştırma Sektörü Kamu Harcama İncelemesi tamamlamıştır. 16. 2013 yılında, IFC ülkede yerel olarak kurumsal yönetişimle ilgili hizmetler sunan tek kuruluş olan Türkiye Kurumsal Yönetişim Derneği (TKYD) ile ortak bir çalışma yapmıştır . Özellikle, üç şirketin kurumsal yönetişim sistemi uygulamalarını değerlendirmelerine yardımcı olmuş; TKYD üyesi şirketlere eğitimler vermiş ve TKYD’nin ticari bir ürün olarak kurumsal yönetişim danışmanlık hizmetleri geliştirmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca, IFC en büyük yatırım müşterilerinden 13’ünün kurumsal yönetişimi geliştirmelerine yardımcı olmuştur. 17. Bu Tematik alan kapsamındaki mütevazı amaç başarılmakla birlikte, DBG ile Türkiye arasında daha geniş kapsamlı bir ortak çalışma yapılması mümkün olabilirdi. Sistematik Ülke Değerlendirmesi bulgularına göre, kurumsal yönetişimdeki zayıflıklar şirketlerin yeni piyasalara, teknolojiye ve finansmana erişim imkânlarını azaltmaktadır. Özellikle, zayıf muhasebe standartları finansmana erişimin önünde önemli bir engel teşkil etmektedir. Benzer şekilde, 2008 yılından bu yana reformlar hız kaybettiğinden dolayı, Türkiye iş ortamı ile ilgili göstergelerde benzer ülkeler arasında gerilemektedir. B. İkinci Stratejik Amaç: Eşitliğin ve Kamu Hizmetlerinin İyileştirilmesi - Kısmen Başarıldı B.1 Tematik Alan 4: Sosyal hizmetlerin kalitesinin ve eşitliğin geliştirilmesi 18. Sonuç Alanı 4 sonuçları tamamen başarılmış, üç göstergenin tamamı karşılanmıştır. (i) Sağlık Bakanlığı 2015 yılına kadar yeniden yapılandırılarak sadece sağlık sektöründe liderlik fonksiyonları üzerinde odaklanması sağlanmıştır; ve (ii) tüm kamu hastanelerinin kamu hastane birlikleri olarak teşkilatlandırılması ve global bütçeden performans sözleşmelerine göre ödeme yapılması sağlanmıştır. Ayrıca, (iii) 20-69 yaş grubundaki kadınlar arasında rahim ağzı kanseri taramaları neredeyse yüzde 83 oranında artmıştır (hedef yüzde 30 idi). 19. Dördüncü tematik alanın sonuçlarının temelinde Banka’nın Sağlık Sektörü Reform Destek Projesi ile IFC ve MIGA’nın KÖİ modeliyle gerçekleştirilen sağlık kampüsleri yapım projelerine sağladıkları finansman yatmıştır. Banka 2016 MY’da takip niteliğinde bir sağlık operasyonu sunmuştur (134 milyon ABD$). Buna ek olarak, IFC sağlık sektöründe öncü niteliğindeki üç KÖİ projesi için 172 milyon ABD$ yatırım yapmış ve 256,5 milyon ABD$ tutarında yatırımın harekete geçirilmesini sağlamıştır. Söz konusu projeler ile üç modern sağlık kampüsü inşa edilmesi (toplam 7.000 yatak kapasiteli) ve kamu sağlık hizmetlerinin kalitesinin ve verimliliğinin arttırılması amaçlanmıştır. IFC aynı zamanda moleküler görüntüleme ve onkoloji tedavi hizmetleri alanında faaliyet gösteren lider bir firmaya 51 30 milyon ABD$ tutarında bir yatırım yapmıştır. CPS döneminde, IFC sağlık sektörü portföyünde bulunan şirketler aracılığıyla 3,2 milyon hastaya ulaşmıştır. 20. Bu sonuçlar çok çeşitli ASA çalışmaları ile desteklenmiştir. Bunlar arasında, ilaç sistemleri yönetimi ile ilgili bir Teknik Yardım, aile hekimliğinde performansa dayalı sözleşme hakkında bir ekonomik sektör çalışması ve Türkiye’nin sağlık sektörü reform deneyimlerinin başka ülkeler ile paylaşılmasına ilişkin bir Teknik Yardım desteği yer almıştır. Eğitim sektöründeki çalışmalar tamamen gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, eğitim sonuçlarının geliştirilmesi ve Türkiye’nin okullarında mükemmeliyetin sağlanması hakkında bir Teknik Yardım ile birlikte devam etmekte olan yüksek öğretim sektöründe verimlilik ve iyileştirme hakkında çalışma yürütülmüştür. B.2. Tematik Alan 5: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcı işgücü piyasaları doğrultusunda ilerleme kaydedilmesi 21. Beşinci Tematik alan sonuçları kısmen başarılmıştır: üç sonuç göstergesinin tümünde ilerleme kaydedilmesine rağmen, bunlardan sadece biri başarılmış, biri kısmen başarılmış ve biri doğrulanamamıştır. IFC kadınlara ait 2.600 KOBİ’yi destekleyerek kadınların işgücüne katılımının arttırılmasına yardımcı olmuştur. Aynı zamanda şirket kurullarındaki kadınların sayısını arttırmak amacıyla Uluslararası Kadın Yöneticiler Ağı ile işbirliği yapmıştır. 2015 sonuna kadar en az 20 şirkete yeni Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sertifikası verilmesini öngören gösterge tamamen başarılamamakla birlikte, 17 şirkete söz konusu sertifikayı almaları için yardımcı olunmuştur. Son olarak, Sosyal yardım faydalanıcılarının aktif işgücü piyasası programlarına erişimlerinin arttırılmasına ilişkin olarak İŞKUR programlarına kaydolan kişi sayısına göre ölçülecek gösterge, ver i toplamadaki eksiklikler sebebiyle doğrulanamamıştır. 22. Bu alanda ülke düzeyindeki performansa bakıldığında; 2010 ile 2015 arasında kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 27,6’dan yüzde 31,5’e yükselmiştir. Ancak yine de yüzde 32,6 olarak belirlenen hedefin gerisinde kalmıştır. Aynı zamanda, İŞKUR’un mesleki eğitim programlarının kapsadığı kişi sayısı 2010 ile 2012 yılları arasında 210.000’den 465.000’e yükselmesine rağmen, 2015 itibariyle 335.000’e düşmüştür. Kadınların işgücüne katılım oranına ilişkin OECD ortalamasının yüzde 65 olduğu düşünüldüğünde, Türkiye’nin önündeki orta vadeli bir zorluk olan kadınların ve gençlerin işgücüne katılımlarını arttırma zorluğu halen devam etmektedir. 23. Beşinci Tematik alanın amaçları temel olarak ASA ve DPL’ler yoluyla desteklenmiş tir. Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi DPL-I (2015 MY) kadınların işgücüne katılımlarını arttırmaya yardımcı olmuştur, ancak bunun devamı niteliğindeki DPL operasyonunun sunulmaması ilerlemeyi aksatmıştır. Banka kadınların ekonomik fırsatlara erişimlerini arttırmaya yönelik geniş bir analitik programı destekleyen bir SIDA Vakıf Fonunu harekete geçirmiştir. Ayrıca Kalkınma Bakanlığı’na yerel yoksulluk dinamikleri hakkında bir Teknik Yardım sağlamıştır. Bunların yanında, Türkiye yaklaşık üç milyonu bulan bir sığınmacı akışı ile karşı karşıya kaldığında (dünyadaki en büyük sığınmacı nüfusuna ev sahipliği yapan ülke haline gelmiştir), Banka bu sığınmacı nüfusunun Türkiye’nin güneydoğusundaki kentsel bölgeler, devletle ilişkiler ve işgücü piyasaları üzerindeki et kilerine ve kamu hizmetleri ile ev sahibi topluluklar üzerindeki baskılara ilişkin nicel ve nitel durum tespiti çalışmaları yapmıştır . C. Üçüncü Stratejik Amaç: Sürdürülebilir Kalkınmanın Derinleştirilmesi – Kısmen Başarıldı C.1. Tematik Alan 6: Güvenilir ve verimli enerji arzının arttırılması; yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve uygulanmakta olan iklim eylemlerinin arttırılması 52 24. Tematik Alan 6 sonuçları başarılmıştır. Beş sonuç göstergesinden dördü karşılanmış, biri ise kısmen karşılanmıştır. Türkiye bir yandan yenilenebilir enerji üretim kapasitesini arttırırken, aynı zamanda sağlam enerji sektörü reform programını tatmin edici bir şekilde devam ettirmiştir. 2010 sonundan bu yana eklenen 24.000 MW’lık ilave kapasite ile 73.000 MW’lık üretim kapasitesine ulaşılarak güvenilir ve etkin enerji arzı arttırılmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi 2015 sonu itibariyle toplam üretimin yüzde 31,5’ini oluşturmuştur (hedef yüzde 30 idi). IFC’nin elektrik üretim / dağıtım portföy şirketleri yoluyla 7,5 milyon elektrik tüketicisine ulaşılmıştır (hedef 7,2 milyondu). Ayrıca, Türkiye’nin enerji güvenliği de artmıştır; IBRD tarafından finanse edilen Gaz Sektörü Geliştirme Projesinin tatmin edici bir şekilde uygulanması sayesinde gaz depolama kapasitesi 2016 sonu itibariyle yüzde 19 arttırılmıştır. Gaz Sektörü Geliştirme Projesinin başarılı bir şekilde uygulanması Türkiye’nin gaz depolama kapasitesinin daha fazla arttırılmasını amaçlayan yeni bir IBRD finansmanlı projenin hazırlıklarına başlanmasını sağlamıştır. 25. Öte yandan, IBRD finansmanlı KOBİ Yenilenebilir Enerji (YE) ve Enerji Verimliliği (EV) kredi hatları yoluyla 4.372 GWh veya 2013 toplam yıllık talebinin yüzde 1,5’i kadar kümülatif enerji tasarrufu sağlanması hedefi karşısında, kümülatif tasarruf sadece 3.772 GWh’a ulaşmıştır. Başka sebeplerin yanında (EV ile ilgili aracı banka kapasitesinin düşük olması ve EV hizmetleri piyasasının henüz yeterince gelişmemiş olması gibi), hedefe ulaşamama sebepleri arasında h edeflenen kredi hatları kapsamında EV yatırımlarının yakalanamaması da yer almıştır: bazı KOBİ’ler enerji açısından verimli makineler almak için kredi kullanırken, enerji verimliklerindeki artışı kanıtlamak için gerekli belgeleri hazırlama angaryasından kurtulmak için KOBİ Enerji Verimliliği / Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği proje fonlarından yararlanmamışlardır. 26. Bu Tematik Alan kapsamındaki başarılar özel bir ilgiyi hak etmektedir. DBG neredeyse mevcut tüm araç türlerini kullanmıştır, güçlü bir donör koordinasyonu sağlamıştır ve önemli miktarda dış finansmanı harekete geçirmiştir. AB-IPA tarafından finanse edilen Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Türkiye’nin AB Enerji Politikası ile uyumlaşmasını desteklemiştir. 150 milyon ABD dolarını aşan miktardaki Temiz Teknoloji Fonu (CTF) hibeleri ve imtiyazlı krediler IBRD kredi operasyonları için eş finansman sağlamıştır. Piyasa Hazırlık Ortaklığı (PMR) projesi Türkiye’nin elektrik ve sanayi sektörleri için sera gazı izleme, raporlama ve doğrulama (MRV) sistemi oluşturma ve Türkiye’nin uygulamaya koyabileceği çeşitli piyasa tabanlı ve başka sera gazı azaltma seçeneklerini analiz etme yönündeki çalışmalarını desteklemektedir. Bu kapsamda Türkiye PMR projesini ilk uygulamaya başlayan ülke olmuştur ve daha şimdiden deneyimlerini (örneğin MRV sistemi ile ilgili) PMR forumunda diğer ülkelerle paylaşmaya başlamıştır. 27. IFC`nın özel sektör finansmanı bu alandaki hedeflerin başarılmasına önemli bir katkı sağlamıştır. IFC altı elektrik üretim projesine 659 milyon ABD doları ve bir elektrik dağıtım projesine 163 milyon ABD doları yatırım yaparak yıllık neredeyse 17.000 GWh elektrik üretimi desteklemiştir. Ayrıca Türkiye’nin ithal doğalgaza olan bağımlılığını azaltmak için Türkiye’de yeni kurulan Petrol Saha Hizmetleri A.Ş.’nin yurt içinde operasyonlarını genişletmesi için 40 milyon ABD doları yatırım yapmıştır. Öte yandan Türkiye’deki en büyük petrol ve gaz üreticisinin güneydoğudaki sınır illerinde petrol ve gaz üretimini artırması için 50 milyon ABD doları yatırım yapmıştır. Son olarak hem finansal sektörde hem de reel sektörde sağladığı finansman yolu ile IFC çeşitli iklim değişikliği ile ilgili projeleri de desteklemiştir. IFC yenilenebilir enerji ve sera gazı emisyonları ile ilgili yatırımlar için yaklaşık 300 milyon ABD doları sağlamıştır: spesifik olarak Yapı Kredi Leasing’e sürdürülebilir enerji finansmanı için 96 milyon ABD doları, TSKB’ye sera gazı emisyonlarını azaltacak, atık yönetimi uygulamalarını genişletecek ve işleme ve imalat süreçlerinde hammadde verimliliğini artıracak projelerin finansmanı için 53 150 milyon ABD doları ve İş Leasing’e bir toptan satış yaklaşımı yoluyla Türkiye’deki çeşitli sektörlerde enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerini teşvik etmesi için CTF eş finansmanı ile birlikte 35 milyon ABD doları sağlamıştır. Reel sektörde, karton sanayii, tekstil, tarımsal işletme, ambalaj film sanayii, katı atık ve atık si arıtma, inşaat, toplu taşıma ve sağlık kampüsleri sektörlerindeki enerji verimliliği projelerini finanse etmiştir. 2016 mali yılında, IFC işletmede bulunan 211 MW’lık HES ve güneş enerjisi projesi ile yapım aşamasındaki ilave 178 MW’lık bir portföye sahip bir yenilenebilir enerji platformu şirketi olan Akfen Enerji’ye 100 milyon ABD doları sermaye yatırımı yapmıştır. 28. Finansman desteğine benzer şekilde ASA faaliyetlerinde de çeşitli ve yenilikçi bir performans sergilenmiş, ürünlerin finansmanı için dışarıdan kaynaklar harekete geçirilmiştir . Enerji Reformu Kilometre Taşları ve Zorlukları başlıklı rapor (2015 MY) sektör reformu yoluyla elde edilen başarıları ve çıkarılan dersleri ortaya koyarak sadece Türkiye programını desteklemekle kalmamış, aynı zamanda Türkiye deneyiminin paylaşılmasına yönelik küresel bir bilgi ürünü işlevi görmüştür. ESMAP, Enerji Verimliliği Kurumsal İncelemesi (2015 MY), Enerji Sektörünün Sosyal Açıdan İzlenmesi (2014 MY), elektrik piyasasına ilişkin bir Teknik Yardım (2012 MY) ve dağıtım şirketlerine ilişkin devam etmekte olan bir analiz çalışmalarını finanse etmiştir. Özellikle belirtilmesi gereken bir başka husus olarak, AB/IPA finansmanlı Enerji Sektörü TY çalışmalarının Türkiye’de ilk defa uygulamaya konulan RETF modeli kapsamında, enerji sektöründeki ana muhatap kurum olan ETKB’nin analitik kapasitesini geliştirmesine ve kaliteli danışmanlık hizmetleri almasına yardımcı olmuştur. C.2. Tematik Alan 7: Çevre yönetiminin ve iklim değişikliğine uyumun güçlendirilmesi 29. Tematik alan 7 sonuçları kısmen başarılmıştır: üç göstergeden ikisi karşılanmış, biri ise karşılanamamıştır. Su Çerçeve Direktifinde belirtilen esaslar dikkate alınarak Türkiye’nin 25 nehir havzası için koruma eylem planlarının hazırlanması yoluyla Havza Yönetiminin İyileştirilmesi hakkındaki gösterge (i), ESES DPL kapsamında sağlanan politika desteği ile başarılmıştır. CPS İlerleme Raporu ile getirilen, “taslak Entegre Havza Yönetim Planının tamamlanması ve seçilen pilot havzalarda Havza Komitelerinin kurulması� göstergesi (ii) de başarılmıştır. Ancak, CPS İlerleme Raporu ile getirilen diğer gösterge olan seçilen iki su havzasında Doğal Sermaye Hesaplarının oluşturulması� göstergesi, doğal sermaye hesapları kurulmadan önce doğal kaynakların değerlemesine daha fazla ihtiyaç duyulduğu tespit edildiğinden dolayı karşılanamamıştır. Bu alandaki ASA faaliyetleri ile sağlanan DBG desteği tamamen değerleme metodolojisine ayrılmıştır ve daha ileri aşamada doğal sermaye hesaplarının oluşturulmasına temel teşkil etmek üzere iki örnek incelemesi gerçekleştirilmiştir. OSİB desteği ile iki Dünya Bankası yayını -biri ormancılık diğeri su değerleme yöntemleri ile ilgili– hazırlanmış ve ilgili kamu kurumlarına sunulmuştur. Doğal sermaye ile ilgili şemsiye niteliğindeki TY kapsamında, ormancılık bileşeni ile bir Orman Politika Notu (FPN) hazırlanmış ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesindeki Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ile birlikte orman köylülerine ilişkin bir sosyoekonomik araştırma gerçekleştirilmiştir. 30. Su kaynakları yönetiminin geliştirilmesi yoluyla iklim değişikliğine uyum kapasitesini güçlendirmesi öngörülen Su Kanununun kabulündeki gecikmeler ülke düzeyindeki performansı etkilemiştir. Buna göre, su havzalarına yönelik iklim değişikliğine uyum önlemlerinin yer aldığı Nehir Havzası Yönetim Planları tamamlanamamıştır. Ancak yeni onaylanan “Çevresel İzinler ve Ruhsatlar Yönetmeliği� entegre “e-izin� alacak tesisleri (2012 yılı itibariyle 2.394 ve 2012 yılı sonu itibariyle 3.222 izin verilmiştir) ve bu tesislerde çevresel izin işlemlerinden sorumlu olacak bir çevre görevlisinin çalıştırılması ile ilgili esasları belirlemektedir. C.3. Tematik Alan 8: Türkiye’deki şehirlerin sürdürülebilirliğinin arttırılması 54 31. Tematik alan 8 sonuçları kısmen başarılmıştır: yedi sonuç göstergesinden üçü tamamen karşılanmıştır, üçü kısmen karşılanmıştır ve biri karşılanamamıştır. İstanbul’daki 806 kamu binasının büyük bir depreme karşı güçlendirilmesi veya yeniden inşa edilmesi ile birlikte deprem riskini azaltma hedefine ulaşılmıştır (763 bina hedeflenmişti). Benzer şekilde tapu hizmetlerine ilişkin vatandaş memnuniyet oranı, yüzde 85’lik hedefe karşın yüzde 90 olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca Belediye Hizmetleri Projesi kapsamında finanse edilen şehirlerde ilave olarak 2.000.000’dan fazla insan geliştirilmiş kentsel hizmetlere ( su temini, kanalizasyon ve katı atık yönetimi gibi) erişim sağlamıştır (hedef 800.000 kişi idi). Son olarak, AB fonları kullanılarak, Vatandaş Karnesi uygulaması yoluyla 6 belediyede performans iyileştirme çabaları ve yerel kamu idareleri arasında rekabet ortamı yaratılması sayesinde yönetişim iyileştirilmiştir. 32. IFC ile bağlantılı sonuç göstergeleri de kısmen başarılmıştır. 2016 yılının ilk yarısında İstanbul’da yeni inşa edilen Kadıköy/Kartal metro hattından hafta içi günlerde yaklaşık 277.000 kişi yararlanmıştır (hedeflenen rakam 419.000 idi). İzmir elektrikli tramvay ve trafik yönetim sisteminin iyileştirilmesi projeleri henüz tamamlanmamakla birlikte; 2018 yılına kadar ilave 240.000 kişinin bu ulaşım imkanlarına erişebilmesi hedefi yolunda ilerleme kaydedilmektedir. Son olarak, IFC tarafından finanse edilen İzmir Atıksu Arıtma Tesisi genişletme yatırımı yoluyla Ege Denizi’ne arıtılmadan deşarj edilen atıksu miktarının azaltılması hedefi, inşaat çalışmalarındaki gecikmeler sebebiyle başarılamamıştır. Ancak projenin 2016 sonunda işletmeye girmesi ile birlikte 2017 yılında sonuçlara ulaşılması beklenmektedir. Ayrıca, Banka demiryollarına ilişkin bir projenin uygulamasını tamamlamıştır ve aynı zamanda TCDD’nin ayrıştırılmasına destek vermiştir (2016 ortasında başarılmıştır). 33. Sekizinci tematik alan kapsamındaki önemli bir başarı faktörü, CPS öncesinde onaylanan ve CPS döneminde nispeten sorunsuz bir şekilde kullandırılan IBRD ve IFC finansmanı olmuştur. Ancak, takip eden projelerde bazı aksamalar olmuştur; örneğin Sürdürülebilir Şehirler Projesi 2017 MY ortalarına kadar sunulamamıştır ve Ulusal Afet Riski Yönetim Projesi halen hazırlık aşamasındadır. 34. Türkiye’nin şehirleri için kalkınma beklentilerini yükseltmek için, DBG 2015 yılında sürdürülebilir şehirler için bir Ortak Uygulama Programı (JIP) başlatmıştır. Programın amacı, Türkiye’nin şehirlerinin sürdürülebilir kalkınma çözümlerini benimsemelerini teşvik etmek için tamamlayıcı ve kesintisiz bir IBRD-IFC danışmanlık hizmeti ve finansman paketi sunmaktı. IFC’nin sürdürülebilir şehirler ile ilgili çalışması güçlü bir başarı örneği oluşturmuştur. IFC, her ikisi de güçlü kredi geçmişine sahip olan ve ticari oranlar üzerinden piyasaya dayalı finansmana erişebilecek konumda bulunan İzmir ve İstanbul’a yatırım yapmış ve bu belediyeler ile stratejik ortak çalışmalar geliştirmiştir. IFC ayrıca türünün ilk örneğini teşkil eden bir proje geliştirme olanağı olarak ECA Şehirler Platformunu uygulamaya koymuştur. Söz konusu platform, teknoloji seçenekleri, çevresel ve sosyal riskler ve farklı finansman seçenekleri ile ilgili teknik çalışmaları finanse ederek belediyelerin bankalarca kabul edileb ilir projeler geliştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. IFC bu olanağı altyapı projelerinin geliştirilmesini desteklemek için İstanbul, İzmir ve Antalya’da kullanmıştır. IFC ayrıca yeşil konutların yapımını ve satışını teşvik etmeyi amaçlayan bir kredi hattı yoluyla, ticari bir kreditör -Odeabank- ile birlikte yeni bir yeşil ipotek finansman programına yatırım yapmış ve bu kapsamda Kayseri, Adana ve Ankara’da yeşil hastanelerin yapımını desteklemiştir. Son olarak, IFC yeşil konutları teşvik etmek amacıyla Hükümete ve özel sektör aktörlerine teknik yardım sağlamıştır. 35. Bu alandaki Banka desteği ASA ve Vakıf Fonları yoluyla sağlanmıştır. Türkiye’nin başarılı şehirleşme deneyimlerini paylaşmak ve şehir rekabetçiliği, konut piyasaları, kentsel ulaşım, belediye finansmanı ve kurumlar arası işbirliği alanlarındaki zorlukları aşmak için Hükümete politika önerileri 55 sunmak amacıyla, bir Şehirleşme İncelemesi hazırlanmıştır. Banka ayrıca 2015 yılında Küresel Afet Azaltma ve iyileştirme Fonundan (GFDRR) sağlanan 1,5 milyon ABD$ tutarındaki bir hibe ile Türkiye’nin Ulusal Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) için kapasite oluşturulmasına yardımcı olmuştur. Ayrıca, PPIAF ve Kore Yeşil Büyüme Fonunun sağladığı finansman ile, 30 büyükşehir belediyesinden 25’inin katılımı ile bir Belediye Kredi Değerlik Akademisi düzenlenmiştir. Ulaştırma sektörü ile ilgili olarak, Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD kentsel ulaşım, akıllı ulaşım sistemleri ve modlar arası ulaşım üzerinde odaklanan bir teknik yardıma (AB/IPA fonları ile finanse edilecek) öncelik vermiştir. D. Ortak Tematik Öncelik : Türkiye’nin Deneyimlerini, Sonuçlarını, Bilgilerini ve Kapasitesini Paylaşmak 36. CPS döneminin ikinci yarısında bilgi paylaşımı fırsatları geliştirilmiştir. Banka’nın amiral gemisi raporlarından birisi olan Türkiye’nin Deneyimleri başlıklı rapor Türkiye’nin yüksek gelir eşiği doğrultusundaki ilerleyişini analiz etmiş, temel kaynakları tespit etmiş ve sürdürülebilir büyüme için ekonomik kurumların önemi hakkında faydalı bir tartışmayı başlatmış, böylelikle Türkiye’nin kalkınma öyküsünün paylaşılabilmesi için faydalı bir araç sunmuştur. Benzer şekilde, Türkiye’nin şehirleşme alanındaki engin deneyimlerini yaymak için şehirleşme incelemesinden yararlanılmış, Afganistan, Fas ve Tunus hükümetlerinden yetkililerin bu deneyimler hakkında daha fazla bilgi edinmek için Türkiye’yi ziyaret etmeleri sağlanmıştır. Ayrıca, sağlık ve enerji sektörü bilgi ürünleri Türkiye’de uygulanan başarılı sektör reformlarının kilometre taşlarını ve karşılaşılan zorlukları ortaya koymuştur. 37. IBRD finansman operasyonları ayrıca Türkiye ile başka ülkeler arasında güney – güney işbirliğini de tetiklemiştir. İstanbul Deprem Riskini Azaltma projeleri çeşitli etkinlikler ile 40’tan fazla ülkede tanıtılmıştır. Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesinin başarıları Türkiye’ye gelen 10’dan fazla ülke misyonuna tanıtılmış ve TKGM 2015 yılında İstanbul’da düzenlenen Dünya Kadastro Zirvesi’ne ev sahipliği yapmıştır (Banka’nın desteği ile). Söz konusu yüksek profilli uluslararası etkinlik 92 ülkeden yaklaşık 3.300 kadastro uzmanı ve ilgili meslek mensubunu ve uluslararası kuruluşları İstanbul’da bir araya getirmiştir. 3. DÜNYA BANKASI GRUBU PERFORMANSI 38. Dünya Bankası Grubu’nun genel performansı “İyi� olarak derecelendirilmiştir. Bu değerlendirme aşağıdaki hususlar esas alınarak belirlenmiştir: (i) CPS amaçlarının Türkiye’nin ulusal kalkınma amaçları ile uyumluluğunun devam etmesi ve CPS İlerleme Raporu yoluyla ülkenin değişen ihtiyaç ve zorluklarına uyumun sağlanması amacıyla dönem ortası revizyonun etkili bir şekilde uygulanması; (ii) yüksek kullandırım oranları sağlayan proaktif önlemler yoluyla programın sağlam ve etkili bir şekilde uygulanması; (iii) değişen ülke ihtiyaçlarına zamanlı bir şekilde cevap verebilmek ve gerektiğinde riskleri azaltmak için Türk yetkililer ve diğer paydaşlar ile yürütülen proaktif ve yapıcı diyalog; (iv) DBG kurumları arasındaki güçlü iç koordinasyon; ve (v) kalkınma etkisinin arttırılabilmesi amacıyla AB ve diğer uluslararası finansal kuruluşlar ile başarılı ve etkili bir koordinasyonun sağlanması. Ancak, aşağıdaki faktörler performansı zorlamıştır: (i) kilit IBRD finansman operasyonlarının iptalleri ve yaşanan gecikmeler; (ii) 2015 yılındaki seçim dönemi sebebiyle geciken karar verme süreçleri; ve (iii) bazı tematik alanlarda operasyonların DBG sonuçları ile dengesiz bir şekilde ilişkilendirilmesi ve bunun belirli durumlarda DBG desteğini ölçmeyi güçleştirmesi. 56 Tasarım 39. CPS amaçları Türkiye’nin kalkınma gündemi ile uyumlu kalmıştır. Başlangıçta belirlenen CPS amaçları Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) ile uyumluydu ve Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) de uyumluluğunu korumuştur. CPS eksenleri karşılıklı olarak birbirlerini desteklemiştir ve Tematik alanlar arasındaki bağlantılar güçlü olmuştur. 40. DBG’nin ortak çalışma faaliyetleri esnekti ve CPS İlerleme Raporu değişen koşullara cevap verebilmek için bir fırsat olarak kullanılmıştır. 2015 yılının uygulamadaki ilerlemeyi etkileyecek uzun süreç seçim sürecine sahne olması sebebiyle, CPS İlerleme Raporu kapsamında CPS döneminin 2016 mali yılını da kapsayacak şekilde uzatılması uygun bir karar olmuştur. Bu imkan, yoksulluk ve kırılganlık alanlarında geri kalan hususlar üzerinde daha fazla yoğunlaşılabilmesi için etkili bir şekilde kullanılmıştır. CPS İlerleme Raporu CPS tematik alanlarının sayısı ondan sekize düşürülmüştür. 41. Program finansman tarafında seçiciliği ve odağı korurken, finansman dışı tarafta bu daha düşük ölçekte gerçekleşmiştir. CPS amaçları doğrultusunda, finansman programı KOBİ finansmanı, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve kentsel gelişim üzerinde odaklanmaya devam etmiştir. Banka’nın Türkiye’de (ve diğer orta gelirli ülkelerin çoğunda) izlediği geniş bir bilgi programı sunma yaklaşımına uygun olarak, ASA programı işbirliği talebinin olduğu alanlarda Hükümet’e küresel bilgi sağlayacak şekilde tasarlanmıştır ve aynı zamanda başka alanlarda gelecekteki çalışmaların yolunu açacak bir bilgi tabanı oluşturmayı hedeflemiştir. Bu bağlamda, finansman dışı portföy oldukça geniş bir alana yayılmıştır ve bu durum potansiyel olarak etkileri ölçülemez hale getirebilecektir. Bu husus, gelecekteki ASA programını tasarlamak için Hükümet ile işbirliğini geliştirmek için daha fazla fırsata ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. 42. CPS İlerleme Raporu sonuçta belirli ölçüde gerçekleşen kritik ekonomik, siyasi ve bölgesel riskler tespit etmiştir. Proaktif portföy yönetimi ve gelişmiş iletişim ve erişim stratejileri gibi etki azaltma önlemleri, risklerin yönetilmesine yardımcı olarak CPS amaçlarına ulaşma üzerindeki etkilerini azaltmıştır. IBRD Ülke Direktörü ile Hazine Müsteşarı ve Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı başkanlığında oluşturulan bir CPS Yönlendirme Komitesi, programa yön verilmesine, uygulama zorluklarının aşılmasına ve önerilen projelerin geleceği üzerinde önemli etkileri olacak kararların alınmasına yardımcı olmuştur. Reformun gecikmesi riski CPS İlerleme Raporu zamanında tespit edilmiştir ve sunulan DPL dizisinin buna göre uyarlanmıştır. 2012 yılında itibaren yoğun bir şekilde gerçekleşen Suriyeli sığınmacı akışından kaynaklanan öngörülemeyen bölgesel riskler dahi etkili bir şekilde programa yansıtılabilmiştir. Bu şekilde, Banka Suriyeli sığınmacı krizinin ev sahibi topluluklar üzerindeki etkisinin ve boyutlarının belirlenmesi ile ilgili çalışmalara bilgi desteği sağlayabilmiştir. 43. CPS sonuç matrisi ölçülebilir hedefler sunmuştur. Finansman operasyonları ile desteklenen tematik alanlar (enerji, sağlık ve kentsel gelişim gibi), DBG operasyonları ve gerçekleşen sonuçlar arasında açık bağlantılar sergilemiştir. Daha çok ASA faaliyetlerinin desteklediği sonuç alanlarında ise bu bağlantı daha az doğrudan belirgin oluştur. Belirli durumlarda, DBG sonuçları, mevzuat değişikliklerinin getireceği değişiklikler yerine Parlamentonun yasal adımları bazında ifade edilmiştir. Bazı önemli durumlarda ise, Parlamentonun atacağı yasama adımları CPS dönemi sonuna kadar tamamlanamamıştır (örneğin önerilen patent kanunu, gelir vergisi kanunu ve doğal gaz piyasası kanunu). Uygulama 57 44. Yeni IBRD finansmanı 4,3 milyar ABD$’na ulaşmıştır. 2012-15 MY dönemi için başlangıçta belirlenen 4,5 milyar ABD$’lık CPS hedefi CPS İlerleme raporu döneminde yukarı doğru revize edilerek 2012-16 MY dönemi için 6,5 milyar ABD$ olarak belirlenmiştir. Bunun temel sebeplerinden birisi tek borçlu limitinin kaldırılması olmasıdır. Ancak, özellikle yeni kredilere ilişkin nihai kararların verilmesinde yaşanan gecikmelerin operasyonların düşürülmesine veya kaydırılmasına yol açması sebebiyle, CPS döneminde 12 projeye tahsis edilen toplam IBRD finansmanı 4,3 milyar ABD$ olarak gerçekleşmiştir. 300 milyon ABD$ tutarındaki önerilen Uzun Vadeli Finansman Garantisi Projesi ile 50 milyon ABD$ tutarındaki Havza Yönetim Projesi düşürülürken, yaşanan gecikmeler Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi DPL dizisinin ikinci bölümünü (500 milyon ABD$), Jeotermal Geliştirme Projesini (250 milyon ABD$) ve Sürdürülebilir Şehirler Projesini (133 milyon ABD$) etkilemiştir. Bu kaymaların ardında üç temel sebep yatmaktadır: i. Müşterinin idari ve yasal çerçevesini zorlayan ve bu tasarımların gelecekteki uygulama üzerindeki potansiyel etkilerini yeterince dikkate almayan proje tasarımları. ii. Özellikle uzun seçim süreci ve bazen de projelerin yeterince güçlü şekilde sahiplenilmemesi sebebiyle hükümet içerisinde yaşanan yavaş karar verme süreci; iii. Yatırım Projesi Finansmanı (IPF) ile ilgili olarak Banka ile Hükümet’in idari gereklilikleri ve prosedür gerekliliklerinin uyumsuzluğu; ve iv. Bakanlıkların kararsız kaldığı durumlarda IBRD finansmanının katacağı değerin ifade edilmesinde yaşanan zorluklar. Bunun sebebi, bakanlıklardan birisinin ifade ettiği gibi, IBRD kredisinin ilgili bakanlığın bütçesine reel olarak finansal bir katkıda bulunmamasıdır (IBRD kredilerinin sağladığı kaynaklar genellikle Maliye Bakanlığı’nın kredi olmasaydı ilgili bakanlığa sağlayacağı bütçenin yerini almaktadır). Öte yandan IBRD finansmanı IBRD prosedürlerinin öğrenilmesi ve uygulanması bakımından sürece karmaşıklık katmaktadır. CPS dönemi içerisinde, IBRD finansmanın yanında bilgi ve uygulama desteği de sağlayabildiği için böyle bir ortaklığın özellikle etkili olabileceği durumlarda, IBRD Banka’nın programında IPF kredilerinin payını arttırmayı amaçlamıştır. Ancak, IPF’lerin hazırlanması zor bulunduğundan dolayı, Hükümet kredi hatlarını ve DPL’leri tercih etmeye devam etmiştir. Son sekiz yıllık dönemde yeni IPF kredileri daha çok IBRD’nin halihazırda aktif olduğu ve bilindiği sektörlerde ek finansman sağlama üzerinde yoğunlaşmıştır; çünkü bu koşullarda uygulama sorunlarının çoğunun zaten çözülmüş olacağı düşünülmüştür. Öte yandan, yeni finansman fırsatlarından yararlanma çabaları zaman içinde çok sayıda güçlükle karşılaşmış ve çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bazı durumlarda, IBRD’nin proje hazırlık çalışması (durum tespiti, proje tasarımı, vs.) başka uluslararası finansal kuruluşların ve ortakların finansman sağlamasının yolunu açmıştır. Bunda ise söz konusu ortakların Banka’nın proje hazırlık çalışmalarının özenine ve anlamlılığını bilmeleri ve Hükümet’in diğer UFK’ların finansman maliyetlerini daha düşük veya şartlarının daha uygun bulması etkili olmuştur . Bu durum, her ne kadar bazen finansörler arasında yer alamasa da IBRD’nin diğer kalkınma ortakları için önemli bir birleştirici rol oynadığı ve önemli bir kaldıraç etkisi yarattığı anlamına gelmektedir. 45. CPS dönemi sırasında, IFC 4,55 milyar ABD$ gibi rekor düzeyde bir yatırım yapmıştır; bunun 3,58 milyar ABD$’lık bölümü kendi hesabına yapılan yatırımdır, 793 milyon ABD$’ık bölümü ise harekete geçirdiği yatırımdır. CPS döneminde, harekete geçirdiği finansman da dahil olmak üzere IFC`nin sağladığı finansman 84 projeye tahsis edilmiştir8; bunlar enerji, belediye ve ulaşım altyapısı, 8 27 proje Finansal Piyasalar alanında (1,59 milyar ABD$), 19 proje Altyapı alanında (1,54 milyar ABD$), 29 proje İmalat, Tarımsal İşletme ve Hizmetler alanında (1,26 milyar ABD$) ve 9 proje Medya, Teknoloji ve Telekom alanında (169 milyon ABD $). 58 finansal kurumlar (özellikle enerji verimliliği üzerinde yoğunlaşanlar), KOBİ’ler ve kadın girişimciler için finansmana erişim, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi, özel sağlık ve eğitim hizmetleri, Türk şirketlerinin rekabetçiliklerinin yükseltilmesi ve diğer yükselen piyasalara açılmaları üzerinde odaklanmıştır. IFC yatırımları yoluyla daha uzun vadeli, daha yüksek çevresel ve sosyal standartlar sunan, daha iyi kurumsal yönetişim hizmetleri ve küresel bilgiler sunabilmiştir. Bu güçlü performans hem yeni hem de mevcut müşterilere giderek artan düzeylerde finansman temininin bir sonucu olmuştur . IFC, izlediği stratejiye uygun olarak danışmanlık hizmetleri yardımlarını şirket düzeyinde odaklandırmıştır ve hem bekleyen proje şirketlerini hem de portföy şirketlerini desteklemiştir. 46. MIGA’nın garantilerine ilişkin risk toplamı 2013 ile 2016 mali yılları arasında 458 milyon ABD$’dan 1 milyar 695 milyon ABD$’na yükselmiştir. MIGA müdahaleleri ekonominin stratejik alanlarını (sağlık, finansal sektör ve ulaştırma sektörü gibi) destekleyici dış kaynaklı özel finansmanın harekete geçirilmesine yardımcı olmuştur. Türkiye MIGA’nın en yüksek risk toplamına sahip ülkesidir; ürün bileşimi geleneksel siyasi risk sigortasından krediler için sağlanan ödenmeme riski teminatlarına kadar çeşitlilik göstermektedir. IFC ile MIGA’nın ortak iş geliştirme çalışmaları, MIGA’nın belediye altyapısı ve sağlık sektörlerinde aynı zamanda IFC finansmanında da yararlanan beş yeni proje için 347 milyon ABD$ düzeyinde garanti sağlaması ile sonuçlanmıştır. 47. IBRD portföy uygulaması CPS döneminde rekor derecede yüksek kullandırım oranlarına ulaşmıştır. Yoğun portföy izleme çalışmaları sorunların erken aşamada tespitini sağlamıştır. Yüzde 20 ile en düşük gerçekleştiği 2014 MY dışında, kullandırım oranı yüzde 30’un üzerinde kalmıştır. Böylelikle her mali yılda mevcut IBRD kaynaklarının neredeyse üçte biri kullandırılmıştır. Bunda 2014 yılında yeni kurulan izleme mekanizmasının uygulanması etkili olmuştur. Tablo 1: Türkiye için Seçilen IBRD Portföyü Göstergeleri (2012 MY – 2016 MY) 2012 MY 2013 MY 2014 MY 2015 MY 2016 MY Aktif proje sayısı 11 12 12 12 10 Net taahhütler (milyon ABD$) 4.742 5.763 5.078 4.310 3.899 Kullandırım oramı (yatırım) %36 %37 %20 %36 %31 9 Proaktiflik endeksi %67 %100 %100 %100 %100 Risk altındaki projelerin oranı (%) %6 %17 %17 %8 %0 Risk altındaki taahhütlerin oranı (%) %7 %11 %14 %4 %0 Sorunlu projelerin yüzdesi %9 %17 %8 %8 %0 48. IBRD portföyü hacmen neredeyse yüzde 25 oranında daralırken daha fazla yoğunlaşmıştır. Yeni operasyonların sunulmasındaki gecikmenin ve aktif projelerdeki hızlı kullandırımın ortak etkisi, aktif portföy büyüklüğünü 5,5 milyar ABD$’dan 3,9 milyar ABD$’na düşürmüştür. Portföydeki bu yoğunlaşma Banka ve Hükümet ekiplerinin bir yandan uygulama zorlukları üzerinde odaklanırken aynı zamanda koruma önlemleri, satın alma ve finansal yönetim ile ilgili kritik konular için kaynakları zamanlı ve yeterli bir şekilde harekete geçirmelerine olanak tanımıştır. Deneyimli Proje Uygulama Birimleri ile 9 12 ay önce “gerçekleşen� sorunlu durumdaki Portföy IBRD/IDA/RETF projeleri arasında son 12 ay içerisinde proaktif bir işlem yapılanların payının 12 ay önceki toplam sorunlu proje sayısına bölümü. 59 birlikte, mevcut operasyonlara yönelik geriye dönük finansman imkanı tanıyan ek finansmanlar tercih edilen bir seçenek olarak ortaya çıkmıştır. 49. CPS döneminin başında IFC’nin taahhüt edilen portföyü 2,3 milyar ABD$ (kendi hesabına yapılan yatırımlar) düzeyinde ilken, dönem sonunda bu rakam 3,8 milyar ABD$’na ulaşmıştır. Portföy daha fazla çeşitlenmiştir ve 2012 MY ile 2016 MY arasında finansal piyasalar alanındaki operasyonların payı yüzde 48’den yüzde 41’e inmiş, altyapı alanındaki operasyonların oranı %27’den yüzde 34’e çıkmış, imalat, hizmetler ve tarım alanındaki operasyonların payı yüzde 22’den yüzde 20’ye düşmüş ve medya, teknoloji ve telekomünikasyon alanındaki operasyonların payı yüzde 3’ten yüzde 5’e yükselmiştir. Portföy kalitesinde de bir iyileşme kaydedilmiştir: takibe düşen kredilerin miktarı CPS döneminin başında 68,6 milyon ABD$ iken 2016 MY sonu itibariyle 15,3 milyon ABD$ olarak gerçekleşmiştir (veya ödenmemiş bakiyenin yüzde 3,9’undan yüzde 0,6’sına inmiştir). 50. Analitik çalışmalar DBG’nin Türkiye’nin çok çeşitli kalkınma zorluklarını destekleyen öncelikli alanlarda bilgiler sağlamıştır. Banka müşterinin küresel bilgi ve analitik çalışma için işbirliği taleplerine cevap vermiştir. CPS İlerleme raporu zamanında daha fazla ASA önceliklendirmesine ihtiyaç duyulduğu tespit edilmiştir ve bunun sonucunda stratejik odağı korumak için program odaklı ASA uygulamaya konulmuştur. Türkiye’nin büyüklüğü ve yüksek gelirli ülke seviyesine ulaşma yolunda kaydettiği ilerleme göz önüne alındığında, karşı karşıya olduğu kalkınma zorlukları da karmaşıktır ve derin, özel tasarlanmış ve sektörler arası analizler gerektirmektedir. Bu durum, sorunların tespiti ve politika çözümlerinin sunulması için daha fazla kaynak ayrılmasını gerektirmektedir. Öte yandan , Hükümet ile istişare içerisinde belirlenen daha kompakt, seçici ve çıktıya dayalı bir ASA programı Banka analizlerinin değerini arttıracak ve önemli maliyet faydaları sağlayacaktır. ASA programında karşılaşılan bir başka zorluk da verilere erişimdeki düzensizlik olmuştur: bazı durumlarda, analizler sadece kamuya açık verilere dayandırılırken, bazı durumlarda ise ya kurumların verileri paylaşma yetkisi olmamıştır ya da güvenilir olduğunu düşünmedikleri için verileri paylaşmamışlardır. 51. IBRD bilgi portföyündeki kısıtları dışarıdan destekleyici kaynakları harekete geçirerek aşmıştır. CPS döneminde yeni iş alanlarını desteklemek için AB/IPA finansmanlı Bölgesel Yatırım Ortamı Değerlendirmesi (RICA, 2015 MY) konulu RAS, AB/IPA finansmanlı Enerji Sektörü Teknik Yardım RETF (2015 MY ve 2016 MY), AB finansmanlı Gümrük Birliği Değerlendirmesi (2014 MY) ve SIDA finansmanlı Kadınların Ekonomik Fırsatlara Erişimlerinin Arttırılması konulu Teknik Yardım gibi yenilikçi, finansman dışı faaliyetler uygulamaya konulmuştur. Ayrıca, önümüzdeki yeni bir ulaştırma sektörü BETF ve Belediye sektörü RETF çalışması için AB /IPA fonlarından kaynak temin edilmiştir (her ikisi de şu anda hazırlanmaktadır). RICA Türkiye’deki ilk RAS çıktısı örneğini, ancak kendine özgü yapısı sebebiyle tüm alanlar ve kurumlar için tekrarlanabilir bir model teşkil etmemektedir. Dolayısıyla, IBRD Türkiye’de henüz tam teşekküllü bir RAS programı geliştirmede başarılı olamamıştır, ancak kilit hususlarda IBRD ile Hükümet arasındaki farklılıkların (başka hususların yanında resmi dil, tek kaynak kullanımı, ihtilaf çözümü ile ilgili) aşılmasında ilerleme kaydedilmektedir. Kilit hükümlerdeki sorunları aşmak için Yönlendirme Komitesi tarafından incelenmek üzere hazırlanan bir RAS Çerçeve Anlaşması taslağı henüz onay sürecine ulaşamamıştır. Banka’nın taslak KÖİ RAS anlaşmasında çözülmeyi bekleyen hukuki karmaşıklıkların aşılması için gerekli çabalara öncülük etmesi beklenmektedir. 52. Sürdürülebilir şehirler ile ilgili olarak Banka ile IFC arasında yürütülen Ortak Uygulama Programı (JIP) henüz tam olarak istenilen sonuçlara ulaşamamıştır. IFC tarafında, kentsel altyapı yatırımlarının ilerletilmesinde iyi bir ilerleme kaydedilmiştir, ancak Banka tarafında Sürdürülebilir 60 Şehirler operasyonunun uygulamaya konulması 2016 sonuna sarkmıştır, dolayısıyla ortak IBRD-IFC yaklaşımının tam olarak etkisi henüz hissedilememiştir. Bununla birlikte, Ortak Uygulama Programı yoluyla tasarlanmamış olmasına rağmen, enerji sektöründeki ortak müdahaleler oldukça tatmin edici sonuçlar vermiştir ve geleceğe dönük olarak IFC ile IBRD arasında stratejik ortak çalışmaları geliştirmenin getirebileceği potansiyeli ortaya koymaktadır. 53. Donör koordinasyonu güçlü olmuştur. BETF, RETF ve RAS modellerini uygularken AB ile sağlanan etkili koordinasyon (IPA aracı yoluyla) önümüzdeki CPF dönemi için önemli bir potansiyel sunan önemli bir kilometre taşı teşkil etmiştir. Suriyeli sığınmacı çalışması, bu güçlendirilmiş ortaklığın kilit bir odak alanını oluşturmaktadır. Ayrıca, Enerji Sektörü TY programında EBRD ile, belediye sektöründe AFD ile, TANAP operasyonunda Avrupa Yatırım Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası ile, PMR projesinde GIZ ile ve toplumsal cinsiyet gündemi üzerinde SIDA ile sağlanan işbirliği, Banka Grubu’nun Türkiye’de donör koordinasyonu misyonu için yeni ufuklar açmıştır. 4. KURUMSAL HEDEFLERE UYUM 54. Revize edilen CPS programı Dünya Banaksı Grubu’nun yoksulluğu azaltma ve paylaşılan refahı arttırma hedefleri ile yakından uyumludur. Orijinal CPS DBG tarafından bu ikiz hedefler belirlenmeden önce hazırlanmasına rağmen, amaçları kadınların ve gençlerin işgücü piyasasında aktivasyonu (Amaç 1 kapsamında) ve erken çocukluk gelişimi ve özel sektörde toplumsal cinsiyet eşitliği sertifika programının geliştirilmesi (Amaç 2 kapsamında) yoluyla kısmen kilit hedef grupların sosyo - ekonomik koşullarının geliştirilmesi üzerinde odaklanmıştır. 55. CPS İlerleme Raporu Türkiye’de 2003-11 döneminde özellikle istihdamın arttırılması ve özel sektör kazançlarının yükseltilmesi yoluyla yoksulluk ile mücadelede kaydedilen önemli ilerlemenin kısa bir analizini sunmuştur. Aynı zamanda, örneğin ekonomik volatilite bağlamında sosyal korumanın yeterliliği, kırsal / kentsel ayrımı, kadınların işgücüne katılımı ve kuşaklar arası eşitsizlik ile ilişkili olarak aşılmayı bekleyen kilit zorlukları da tespit etmiştir. İlerleme raporu, bu ve diğer hususların yeni Sistematik Ülke Değerlendirmesi kapsamında daha yakından incelenmesi gerektiğini belirtmiş, böylelikle CPS döneminin geri kalan bölümünde Banka Grubu’nun faaliyetlerinin ikiz hedefler ile uyumunu doğrulamak için gerekli bilgi açıklarının kapatılması için analitik çalışmalar yapmayı taahhüt etmiştir. 56. CPS Tasarım aşamasında, DBG Operasyonlarında Vatandaş Katılımının Yaygınlaştırılmasına yönelik Stratejik Çerçeve henüz mevcut değildi. Ancak, söz konusu stratejik çerçeve kabul edildikten sonra, CPS dönemindeki beş yeni finansman operasyonunun üçü Vatandaş Katılımı koşullarına uygun olarak tasarlanmıştır. CPS düzeyinde Vatandaş Katılımı ile ilgili mevcut göstergeler arasında, “Vatandaş Karnesine dayalı olarak kamu kurumları arasında daha fazla puan almak için performans iyileştirme çabalarının başlatılması ve bir rekabet ortamı oluşturulması� ve “Tapu hizmetlerine ilişkin müşteri memnuniyet oranının yükselmesi� göstergeleri tam olarak karşılanmış, hatta hedeflenenden daha yüksek performans gösterilmiştir. 5. ÇIKARILAN ANA DERSLER 57. DBG Ülke İşbirliği Stratejisi, stratejik düzeyde eşgüdümlü bir yaklaşım sağlamıştır. IFC’nin Türkiye’deki portföyü diğer ülkelere göre çok daha fazladır; dolayısıyla eşgüdümlü bir DBG yaklaşımı doğal olarak daha fazla önem taşımaktadır. CPS kapsamında elde edilen sonuçlar; IBRD, IFC ve MIGA’nın paralel olarak çalıştığı, sonuç göstergelerinin operasyonlar ile uyumlaştırıldığı ve çeşitli 61 finansman araçları ile ve finansman dışı araçların kullanıldığı bir sektörde yoğun bir şekilde ortak çalışmaların yapıldığı durumlarda daha iyi olmuştur. DBG’nin enerji sektöründeki başarısı, stratejik odaklı ve eşgüdümlü bir yaklaşımın önümüzdeki CPF döneminde daha fazla başarı üretebileceğini göstermektedir. 58. CPS amaçları Türkiye’nin kalkınma amaçları ile iyi bir şekilde uyumludur, ancak sonuç çerçevesi daha sağlam bir şekilde oluşturulabilirdi ve program ile planlanan sonuçlar arasında daha açık bağlantılar sergileyen göstergeler içerebilirdi. Türkiye ekonomisinin büyüklüğü ve Banka Grubu programının elde edilen sonuçlara atfedilmesindeki zorluklar düşünüldüğünde bu oldukça güç bir iştir. Geleceğe dönük olarak, Türkiye’nin yeni CPF için sonuç çerçevesini daha keskin ir şekilde odaklandırmak ve bu sonuçların programa atfedilebilmesi konusunda daha açık bir anlayış oluşturulması gerekecektir. 59. Başarı farklı oyuncuların müdahalelerinin dikkatli bir şekilde sıralandığı uzun vadeli bir ortak çalışma gerektirir. Örneğin, Banka’nın bilgi ve DPL çalışmaları belirli sektörler için uygun bir ortam oluşturmakta ve genel stratejik çerçeveyi belirlemektedir (örneğin enerji). Bunu takiben, IFC özel sektörden ortakları ile birlikte bu sektörlerde çalışmalarını arttırmaktadır. Ayrıca, Banka’nın birleştirici rolü açık bir şekilde etkili olmuştur; diğer finansal ortaklar bazen kamu sektörünün desteğiyle olgunlaşmış bir sektörel çerçeveye adım atabilmişlerdir, bazen de IBRD’yi finansman dışında bırakmışlardır. 60. IFC programı özel sektör ile uzun vadeli bir ilişki kurmanın önemini göstermiştir. IFC’nin İstanbul Ofisinin bölgesel bir merkezden yakındaki üst düzey personeli ve yönetimi (Bölge Başkan Yardımcısı, Bölge sektör Direktörleri ve Yöneticileri ile Danışmanlık Birimi Başkanı dahil olmak üzere) bir araya getirerek IFC’nin ilk operasyon merkezine dönüştürülmesi, Türkiye’de IFC’nin piyasa fırsatlarına hızlı bir şekilde cevap vererek sağlam başarının yolunu açan güçlü yatırım ve kalkınma sonuçları üretmesine yardımcı olmuştur. 61. IBRD finansmanının idari karmaşıklık içerdiği, bakanlık bütçelerini arttırmadığı ve kamu dışı sistemlerin (örneğin IBRD) yaygın bir şekilde kullanımını gerektirdiği düşünüldüğünde , yeni IPF finansmanı Türkiye’de zorluk yaşamaya devam edecektir. Hükümet mevzuata uyum bakımından sorunsuz bir uygulama sağlayacak ve yerli ihale ve finansal yönetim düzenlemelerinin uygulanacağı operasyonları tercih etmektedir. Böyle bir ortamda yeni IPF finansman operasyonlarının başlatılabilmesi için dikkatli bir değerlendirme yapılması ve proje hazırlık sürecinin ilk aşamalarından itibaren Hükümet tarafından operasyonun sahiplenildiğinin doğrulanması gerekir. Bu da proje hazırlık sürecinin genellikle uzun bir zaman alması anlamına gelmektedir. Genel olarak, bu kısıtlar güven tesis etmek ve hedeflenen kalkınma sonuçları doğrultusunda potansiyel katma değeri göstermek için seçici, kararlı ve destekleyici bir ortak çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır. Bu durumda, DBG Türkiye’deki bağlamı ve müşterinin kendi bütçe ve kamu mali yönetim süreçlerini ve mevzuatını çok iyi anlamak zorundadır. 62. Türkiye’de yeni IPF operasyonlarının gerektirdiği büyük çaba göz önüne alındığında, Banka halihazırda çalışmalar yaptığı sektörler ve ifade edilen müşteri talebinin çok yüksek olduğu projeler (örneğin TANAP) üzerinde odaklanmalıdır. CPS döneminin ikinci yarısında (2014-16 MY), IBRD ikisi ek finansman niteliğinde olmak üzere dört IPF operasyonu gerçekleştirmiştir. CPS dönemi için planlanan diğer üç proje gecikmeli olarak, CPS dönemi sona erdikten sonraki alt ay içerisinde onaylanmıştır. Tüm bu IPF operasyonları Banka’nın halihazırda bir yatırım operasyonu ile aktif olarak çalıştığı sektörlerdedir. Banka yeni sektörlerde, uygulama sürecinde yenilikçi yaklaşımlar ile yeni IPF’ler sunamamıştır. Bu deneyim daha seçici bir finansman programı ile sonuçlansa da, gelecek için çok fazla 62 seçici olma riski de ortaya çıkmaktadır. Eğer Banka Türkiye’deki programını kalkınma önceliklerine cevap verecek şekilde geliştirmek istiyorsa, IPF yoluyla yeni sektörlerde çalışmanın -seçici ve bilinçli bir şekilde- önemli bir ön maliyet getireceğini, bunun uygulama sürecinin uzun olacağını ve sonuçta yüksek derecede bir belirsizlik içereceğini kabul etmek zorundadır. Aynı zamanda, ön maliyetleri ve gelecekteki belirsizlikleri azaltmak için, müşteri talebini hassas ve kapsamlı bir şekilde değerlendirmek ve tasarımda yenilikçilik ile uygulama arasında tercih yapmaktan kaçınmak gerekecektir. Ayrıca IBRD’nin Hükümet tarafındaki önerilen bir ortağa IBRD’nin finansmana katılmasının ne gibi ek değer katacağını, daha yüksek finansman maliyetlerinin neden haklı gösterilebileceğini ve uzun vadede IBRD koruma önlemlerinin kalkınma sonuçlarını nasıl iyileştirebileceğini açıklaması da önemlidir. Bu bağlamda, Banka’nın Türkiye’deki kalkınma sonuçlarının başarılmasına katkıda bulunmak istediği tüm alanlarda IBRD finansmanının kullanılması için ikna edici bir gerekçe öne sürmesi mümkün değildir; dolayısıyla analitik çalışmalar, politika danışmanlığı ve DPL ve kredi hatları üzerindeki yoğunlaşmanın sürmesi muhtemeldir. IPF’in prosedüre ilişkin karmaşıklığını aşmak için Türkiye portföyünde Sonuca Odaklı Programın (PforR) uygulanması yeni CPF döneminde çözümün bir parçası olabilir. 63. DBG, sahiplenme ve talep odaklı olduğunu gösterebilmesi için bilgi ve ASA gündemini daha stratejik olarak yönetmelidir. CPS döneminde verilere erişim ve raporların yayılması konusunda karşılaşılan zorluklar, müşterinin bilgi çalışmalarında her zaman yanında olmadığı veya Dünya Bankası tavsiyelerine kamuoyunun önünde uymayı istemediği durumlar olabileceğini göstermiştir. Bu husus, çalışmanın kapsamı başlangıçta daha dikkatli bir şekilde ve güçlü bir şekilde kararlaştırılmış (özellikle Hükümet nezdindeki daha üst yetki düzeylerinde) önceliklere ve odak alanlarına dayalı olarak belirlenerek daha iyi yönetilebilirdi. Gelecekte, belki de daha az sayıda ancak uygun düzeylerde daha fazla ilgi çekecek hedefli raporlar hazırlayarak (ister derinlemesine tanılama çalışmaları isterse ‘tam zamanında’ analizler veya politika tavsiyeleri) bilgi programı daha uyumlu bir odağa sahip olabilir. 64. Bilgi çalışmalarından çıkarılan dersler, Türkiye’de gelecekteki RAS işlerinin geliştirilmesi için dikkatli bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Olası bir Geri Ödenebilir Danışmanlık Hizmetleri (RAS) çalışmasının Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’nin doğrudan erişebileceği kaynaklara göre karşılaştırmalı avantaja veya küresel bilgiye sahip olduğu sektörlerde seçici ve stratejik çalışmalar ile açık bir şekilde ilişkilendirilmesi gerekecektir. Gelecekte Türkiye’de bir RAS çalışması yapabilmek için, doğal olarak önceden kararlaştırılan açık bir sahiplenme olması ve bunun prensip olarak veri paylaşımı, tanılama ve yayım konularında daha iyi bir ortaklık sağlaması gerekecektir. Bu da Türkiye’nin kamu sektörü süreçleri hakkındaki anlayışın derinleştirilmesini ve buna uyum sağlanmasını gerektirecektir. 63 2012 -16 MY Ülke Ortaklık Stratejisi Sonuç Çerçevesi Eksen 1: Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması - Kısmen başarıldı Tematik Alan 1: Makroekonomik ve finansal istikrarın sürdürülmesi ve ihracatın, yurt içi tasarrufların ve dışsal etkilere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesi . – Kısmen Başarıldı DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: Finansman:  DPL – Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi I (2015 MY) P146322 Sonuç 1: Yeni gönüllü emeklilik Karşılandı. Katılımcı sayısı önemli ölçüde  DPL – Rekabetçilik ve Tasarruflar (CSDPL) (2013 MY) P127787 sistemine katılım. arttı ve 2014 sonu itibariyle 5,1 milyona  IFC özel şirketlerin rekabet gücünü arttırmaya yönelik uzun vadeli finansman ulaştı. Bu rakam Nisan 2016’da 6,2  IFC ticaret finansmanı kredi hatları Başlangıç Durumu: 2012 itibariyle 3,1 milyona ulaştı. Hükümet ayrıca yeni özel milyon katılımcı.  Türk Eximbank’a yönelik MIGA garantisi (2015 MY) sektör çalışanları için gönüllü emeklik Hedef: Spesifik bir hedef belirlenmedi. Bilgi: sistemini göreve başladıktan sonraki ilk iki  Beşeri ve Fiziksel Sermaye Hakkında Ülke Ekonomik Memorandumu (Yatırımlar) ay için zorunlu hale getirdi. İkinci ay (2015 MY) P148205 sonunda çalışan sistemden çıkabilmektedir.  Türkiye’nin Deneyimleri: Entegrasyon, Kapsama, Kurumlar / Ülke Ekonomik Sonuç 2: Yeni gelir vergisi kanunu ile Karşılanmadı. Yeni Gelir Vergisi Kanunu Memorandumu (2015 MY) (P133570) gelir vergisi beyan eden mükellef henüz onaylanmadı. Dolayısıyla, 2016 sonu itibariyle vergi mükellefi sayısında önemli  Kamu Mali İncelemesi (2014 MY) P130699 sayısında artış sağlaması. bir artış olmamıştır  Dış Ticaret konulu Ülke Ekonomik Memorandumu (2014 MY) P129350 Başlangıç Durumu: 2012 yılında 523.982 mükellef.  Gü mrük Birliği Değerlendirmesi (2014 MY) P144290 Vakıf Fonu Avrupa Hedef: 2014 itibariyle yüzde 10 artış Komisyonu:  TY – Düzenli Ekonomik Güncelleme (2014 MY) P146343  FY – Finansal Okuryazarlık (Tasarruflar ile ilgili Program Odaklı Ülke Ekonomik Memorandumunun devamı niteliğinde) (2012 MY) P127354 Tematik Alan 2: Yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi; finansmana erişimin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması; istihdamın arttırılması. --- Kısmen başarıldı DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: IBRD Finansmanı:  Halkbank’a M-KOBİ Kredisi (2016 MY) Sonuç 1: Yeni patent başvurularındaki artış. Karşılanmadı. Yeni Patent Kanununun  DPL – Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi I (2015 MY) P146322 kabulündeki gecikme sebebiyle hedef  Yenilikçi Finansmana Erişim Projesi (2015 MY) P147183 ve TF015830 Başlangıç Durumu: 2013 yılında 5.600. karşılanamadı. Verilen başlangıç seviyesine  Rekabetçilik ve Tasarruflar DPL (CSDPL) (2013 MY) P127787 göre hedefler belirlenmedi; ancak 2016 MY  KOBİ’ler için Finansmana Erişim Projesi III (2013 MY) P130864 Hedef: Spesifik bir hedef belirlenmedi. sonu itibariyle sadece 5.512 patent  KOBİ’ler için Finansmana Erişim Projesi II (2010 MY) P118308 başvurusu yapıldı (2013 yılındaki başlangıç  KOBİ’ler için Finansmana Erişim Projesi I (2006 MY) seviyesi 5.600 idi).  Dördüncü İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV) (2008 MY) P096858 Gerçekleşme: 2015 yılında 5.512. 64 (Kaynak: TPE) IFC ve MIGA Finansmanı: Sonuç 2: Bütünleşik şirket düzenleme Doğrulanamadı. Bilgi mevcut değil.  Reel sektördeki IFC yatırımları sistemi (MERSIS) uygulamasının tüm Hükümet verileri açık bir şekilde  IFC Türk bankacılık sektöründe derinliği ve rekabeti arttırmak için seküritizasyon şirketlerin Türkiye genelindeki [238] sicile yayınlamıyor. yapılarını kullanmıştır: Birkaç Türk bankasının uzun vadeli yapılandırılmış girilmesini sağlaması. ürünlerine yatırım yapmıştır (teminatlı tahviller, yeşil tahviller, DPR seküritizasyonları). IFC aynı zamanda Türkiye’nin imalat ve altyapı sektörlerinden Başlangıç Durumu: 2012 yılında 204 şirket müşterilerinin Eurobond ihraçlarını desteklemiştir. tescil edildi. Hedef: Spesifik bir hedef belirlenmedi.  IFC’nin, kadın girişimciler, M-KOBİ’ler ve daha yoksul bölgeler gibi ekonominin daha az hizmet alan kesimlerine ikraz edilmek üzere bankacılık sektörüne sağladığı Sonuç 3: IBRD finansmanından yararlanan Karşılandı. EFIL IV projesinin kapanışı uzun vadeli finansman şirketlerin ihracat artışının sektör ihracat itibariyle, 2015 yılında sektör ihracat  IFC kısa vadeli ticaret finansmanı artışına göre oranının sıfırdan büyük olması. artışına (medyan) göre katılımcı şirketlerin  MIGA - Orfin Finansman A.Ş. için sağlanan garanti (2015 MY) Hedef: Sektör ortalamasından büyük olması ihracat artış oranı 5,96 olmuştur. Bilgi:  Tasarruflar ve Finansal Sektörün Çeşitlendirilmesi (P159281) Sonuç 4: IBRD finansmanından yararlanan Karşılandı. Ortalama olarak, IBRD’nin  Vakıf Fonu: Ödeme Gücü Denetlemesinin Güçlendirilmesi (2014 MY) (P131766) şirketlerin satışlarındaki artış oranının KOBİ II kredi hatlarından yararlanan  Beşeri ve Fiziksel Sermaye Hakkında Ülke Ekonomik Memorandumu (Yatırımlar) enflasyona göre düzeltildiğinde sıfırdan KOBİ’lerin satış gelirleri yüzde 41,5 arttı (2015 MY) P148205 büyük olması.  Ekonomik ve Sektörel Çalışma (ESW) Türkiye’nin Deneyimleri: Entegrasyon, Hedef: Sektör ortalamasından büyük olması Kapsama, Kurumlar / Ülke Ekonomik Memorandumu (2015 MY) P133570 Sonuç 5: IBRD finansmanından yararlanan Kısmen karşılandı. 6 finansal kuruluştan  TY Özel Sektörün Geliştirilmesi (2015 MY) P146494 finansal kuruluşlar için, gayrısafi takibe 3’ü sektörün ortalama takibe düşen kredi  TY Finansal Tabana Yayma ve Derinleştirme (2015 MY) P146626 düşen kredilerin oranının bankacılık sektörü oranından düşük orana sahip olmuştur.  ESW Rekabetçilik Reformu (2014 MY) P127856 ortalamasını geçmemesi (2011 sonu itibariyle Ziraat, TSKB ve Eximbank tutarlı bir  TY Finansal Sektörün Geliştirilmesi II (2014 MY) P132968 yüzde 2,7, BDDK). şekilde sektör ortalamasından düşük  TY Kamu-Özel Sektör İşbirliği (2014 MY) P145352 ve P148135 ileriye dönük. Hedef: Sektör ortalamasından düşük olması oranlar kaydederken, Halk, Vakıf ve TKB  ESW: Değer Zinciri Ticareti, Hizmetler ve Lojistik (program odaklı başlangıç 2015 sektör ortalamasının üzerinde kalmıştır. MY) Sonuç 6: IFC yerel finansal aracılar yoluyla Karşılandı. Toplamda yaklaşık 759.000  ESW: Yenilikçilik ve İş Ortamı (program odaklı başlangıç 2015 MY) yaklaşık 100.000 KOBİ müşterisi ve KOBİ’ye ve 112.182 ilave çiftçiye ulaşıldı.  Vakıf Fonu: Ticaret Finansmanı (PF015830) 120.000 çiftçi için finansmanın harekete Bu göstergeler IFC’nin yatırım portföyü  Ortak MNA/ECA bölgeler arası bilgi paylaşım girişimi: ‘Teknoloji Edinimi, geçirileceğini tahmin ediyor. aracıları yoluyla hesaplandı Yenilikçilik ve Girişimcilik Nasıl Yapılır?’  Program Odaklı İstihdam Dizisi: Sonuç 7: Şirket tahvilleri ihracında artış. Karşılanmadı. Piyasalardaki iç ve dış 1) Program Odaklı İstihdam Çalışması: İş Döngüsü Yoluyla İşgücü Piyasalarının Başlangıç Durumu: 50,3 milyar TL (2013). kaynaklı belirsizlikler sebebiyle, ihraçlar Yönetilmesi (2012 MY) P123771 Hedef : 50 milyar (2015). son iki yılda önemli ölçüde düştü. 44 2) Program Odaklı İstihdam Çalışması: Beceri Seviyesi Düşük Gençlerin ve milyar TL (2014), 44,5 milyar TL (2015) Kadınların Aktivasyonu (2014 MY) P131099 3) Program Odaklı İstihdam Çalışması: İyi İşler Yaratmak (2015 MY) P147432 65 Sonuç 8: Önceki yıl bir finansal kuruluşta Karşılandı. %5,5 (Findex 2014, Eylül  İŞKUR’un Mesleki Eğitim Programlarının Etki Değerlendirmesi (2014 MY) tasarrufu bulunan kadınların yüzdesi, (15+ 2015’te yayınlandı. Findex küresel bir P120514 yaş kadınların %’si) ankettir is ve yıllık olarak değil, 3-4 yılda  TY: Program Odaklı Beşeri Kalkınma (2013 MY) P133668 Başlangıç Durumu: %2 (Findex 2011) bir uygulanmaktadır).  TY: Program Odaklı Beşeri Kalkınma (2012 MY) P 128493 Hedef: %3,3 (Findex 2015)  IFC’nin mesleki eğitime desteği Sonuç 9: IFC’nin reel sektör portföyündeki Büyük ölçüde karşılandı. 66.367 ilave iş şirketlerin yaklaşık 70.000 ilave iş yaratıldı. yaratması. Tematik Alan 3: Adil bir oyun alanı sağlamak için şeffaflığı arttırarak yönetişimin iyileştirilmesi – Tamamen başarıldı DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: Finansman:  DPL – Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi I (2015 MY) P146322 Sonuç 1: Bağımsız denetim yaptıran Karşılandı. 19 Mart 2016 tarihli Resmi  Vakıf Fonu GPF (Yönetişim Ortaklık Fonu): TBMM için Kapasite Oluşturma (2009 şirketlerin sayısındaki artış: Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu MY – 2014 MY) P131181 Kararı şirketler için denetim şartını  Vakıf Fonu IDF (Kurumsal Gelişim Fonu): Kamu İç Denetim Fonksiyonunun Başlangıç Durumu: 2013 yılında 2.500. belirleyen eşik değeri daha da düşürdü. Güçlendirilmesi (P128662) Bağımsız denetim yaptıran şirket sayısının  Vakıf Fonu SAFE (Hesap Verebilirliğin ve Mali Ortamın Güçlendirilmesi): Hedef: 2015 yılında 3.500. 2016 sonu itibariyle 5.000’i aşaması Sayıştay’ın Üst Denetim Fonksiyonunun Geliştirilmesi (2014 MY) P128598 beklenmektedir. Bilgi:  KİT’lerde Kurumsal Yönetişim TY (P152468)  ESW: Türkiye’nin Deneyimleri: Entegrasyon, Kapsama, Kurumlar / Ülke Ekonomik Memorandumu (2015 MY) (P133570)  ESW: Ulaştırma Sektörü Kamu Harcama İncelemesi (2012 MY) P123074  TY: Kamu Mali Yönetim ve Yönetişim (2014 MY) P147805  TY Program Odaklı Kamu Mali Yönetim (PPFM) Çalışması (2013 MY) P130537.  TY: Program Odaklı Yönetişim (2015/16 MY)  IFC Kurumsal Yönetişim danışmanlık projesi  IFC yatırımları yoluyla müşterilerine kurumsal yönetişim danışmanlığı sağlamaya devam edecektir  TY Adalet Sektörü Performansı (2014 MY) P145480 66 Eksen 2: Eşitliğin ve Kamu Hizmetlerinin İyileştirilmesi – Kısmen Başarıldı Tematik Alan 4: Sosyal hizmetlerin kalitesinin ve eşitliğin geliştirilmesi – Tamamen Başarıldı DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: Sağlık Finansmanı:  Sağlık Sisteminin Güçlendirilmesi ve Desteklenmesi (2016 MY) Sonuç 1: • Sağlık Bakanlığı’nın 2015 Karşılandı. Kasım 2011’de çıkarılan 663  Sağlık Sisteminin Yeniden Yapılandırılmasına Destek projesi. Eski adı: Sağlıkta yılına kadar yeniden yapılandırılarak sayılı KHK ile Sağlık Bakanlığı’nın Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu Projesi APL 2 (2009 MY) P102172 sadece sağlık sektöründe liderlik yeniden teşkilatlandırılması  Vakıf Fonu – Yönetişim ortaklık Fonu (GPF): Sağlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik fonksiyonları üzerinde odaklanması. gerçekleştirilmiştir. Kasım 2012’de ikincil mevzuat kabul edilmiştir. Reformu (2009 MY) Sonuç 2: Tüm kamu hastanelerinin Karşılandı. Kasım 2011’de çıkarılan 663  Adana Sağlık Projesi (2015 MY), IFC'nin ilke sağlık sektörü KÖİ projesi ve Türkiye kamu hastane birlikleri olarak sayılı KHK ile Sağlık Bakanlığı’nın için bir ilk. teşkilatlandırılması ve global bütçeden yeniden teşkilatlandırılması  Etlik Sağlık KÖİ ve Kayseri Sağlık KÖİ projeleri (2015 MY, IFC) – entegre sağlık performans sözleşmelerine göre ödeme gerçekleştirilmiştir. Kasım 2012’de ikincil kampüslerinin yapımına ilişkin KÖİ projeleri. yapılması. mevzuat kabul edilmiştir.  Adana Sağlık KÖİ Projesi için yapılan sermaye yatırımına yönelik MIGA garantisi (2015 MY). Sonuç 3: 20-69 yaş grubundaki kadınlar Karşılandı. Haziran 2016 itibariyle, 20-69  Yozgat Sağlık KÖİ Projesi için yapılan sermaye yatırımına yönelik MIGA garantisi arasında rahim ağzı kanseri taramalarının yaş kadınlar arasında rahim ağzı kanseri (2015 MY). arttırılması. taramaları 2012 yılına göre yüzde 83,6 Sağlık Sektörü Bilgi Faaliyetleri: artmıştır.  Etki Değerlendirmesi HRBF Hibesi (programlanan 2015 MY / 2016 MY) P130373 Başlangıç Durumu: 2012 itibariyle  TY: İlaç (2014 MY) P133309 yüzde 19. Gerçekleşme: %82  TY: Sağlık sektörü Reformundan Çıkarılan Derslerin Paylaşılmasına Destek (sağlık Hedef: 2016’ya kadar yüzde 30 artış reformunun politik ekonomisi, hastane yeniden yapılandırmaları ve sağlık finansmanı hakkında politika notları dahil olmak üzere. (2014 MY) P144940  ESW: Aile Hekimliğinde Performansa Dayalı Sözleşme (2013 MY) P129248  IFC’nin kaliteli özel sağlık hizmetlerine erişimi arttırmaya yönelik yatırımları Eğitim Sektörü Bilgi Faaliyetleri:  Muhtemelen okul özerkliği ve finansmanı üzerine program odaklı çalışma 2015-16 MY için planlanıyor.  Eğitim Sonuçlarının iyileştirilmesi (2014 MY) P132094  Türkiye’nin Okullarında Mükemmeliyetin Sağlanması (2013 MY) P129423  Temel Eğitimde Kalitesi ve Eşitliğin Arttırılması (2012 MY) P122445  Türkiye’de Okul Bazlı Yönetim (2015 MY) P148207 Tematik Alan 5: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcı işgücü piyasaları doğrultusunda ilerleme kaydedilmesi – Kısmen Başarıldı DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: Finansman:  DPL – Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi I (2015 MY) Sonuç 1: 2015 sonuna kadar en az 20 Kısmen karşılandı.  Kadınların Ekonomik Fırsatlara Erişiminin Arttırılması P146215; Vakıf Fonu, SIDA şirkete yeni Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 17 şirket Toplumsal Cinsiyet Eşitliği  IFC’nin portföyündeki bankalar yoluyla kadınlara ait KOBİ’lere sağladığı destek Sertifikası verilmesi. Sertifikası aldı. Bilgi Faaliyetleri: Başlangıç Durumu: 2011 itibariyle  Program Odaklı İstihdam Çalışması: Beceri Seviyesi Düşük Gençlerin ve Kadınların sıfır. 67 Sonuç 2: IFC tarafından finansman Karşılandı. IFC KOBİ Sektörü Portföyü Aktivasyonu (2014 MY) P131099 sağlanan KOBİ’ler yoluyla kadınlara ait yoluyla 2.633 kadınlara ait işletmeye  TY: Özel Sektörde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sertifikalandırması (2012 MY 900 KOBİ’nin desteklenmesi ile ulaşmıştır. P129435 ve 2013 MY P133741) kadınların işgücüne katılımının  İŞKUR’un Mesleki Eğitim Programlarının Etki Değerlendirmesi (2014 MY) arttırılması. P120514 Sonuç 3: Sosyal yardımlaşma ve Doğrulanamadı. İŞKUR Sosyal Yardım dayanışma vakıfları (yarı özerk kamu faydalanıcılarını veri tabanına kaydetmeye kuruluşları) yoluyla İŞKUR başlamıştır, ancak daha sonra veri kalitesi programlarına kaydolan kişi sayısına sebebiyle bu işlemi durdurmuştur. göre ölçülmek üzere, Sosyal Yardım Dolayısıyla, bugüne kadar kaydedilen faydalanıcılarının aktif işgücü piyasasına ilerlemeyi ölçmek için veri programlarına erişimlerindeki artış bulunmamaktadır. Başlangıç Durumu: 2012: 9.500 Hedef: 2015 MY sonuna kadar 40.000. Eksen 3: Sürdürülebilir Kalkınmanın Derinleştirilmesi – Kısmen Başarıldı Tematik Alan 6: Güvenilir ve verimli enerji arzının arttırılması; yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve uygulanmakta olan iklim eylemlerinin arttırılması – Tamamen Başarıldı DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: Finansman:  DPL – Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi I (2015 MY) P146322 Sonuç 1: 2015 yılına kadar en az 10.000 Karşılandı. Üretim kapasitesi 2015 sonu  Gaz Sektörü Geliştirme Projesi – Ek Finansman (2015 MY) P133565 ve CTF MW yeni üretim kapasitesinin itibariyle neredeyse 24.000 MW’lık bir  Yenilenebilir Enerji Altyapısı (TEİAŞ) (2014 MY) P144534 eklenmesiyle güvenilir ve verimli enerji artış ile (2010 sonuna göre) yaklaşık  KOBİ Enerji Verimliliği (2013 MY) P122178 ve GEF katkısı P132189 arzının arttırılması. 73.000 MW’a ulaşmıştır.  Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi – Ek Finansman (2012 Sonuç 2: 2009 yılında yüzde 19,7 olan Karşılandı. Yenilenebilir enerji MY) P112578 (yüzde 18 idi, düzeltildi) yenilenebilir kaynaklarından elektrik üretimi 2015 yılı  Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) enerji kaynaklarından elektrik üretiminin itibariyle toplam üretimin yüzde 31,5’ini Kalkınma Politikası Kredisi (DPL) (2012 MY) P121651 toplam elektrik üretimi içindeki payının oluşturmuştur.  Güneydoğu Avrupa Enerji Topluluğu (ECSEE) APL6 Projesi (2011 MY) P110841 2015 yılında %30 veya daha yükseğe  Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi (2009 MY) P112578 çıkarılması .  Elektrik Dağıtım Rehabilitasyon Projesi (2007 MY) 68 Sonuç 3: IFC’nin elektrik üretim / Karşılandı. IFC’nin elektrik üretim /  Gaz Sektörü Geliştirme Projesi (2006 MY) P093765 dağıtım portföy şirketleri yoluyla 2015 dağıtım portföy şirketleri yoluyla 7,5  Vakıf Fonu: AB/IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Projesi I (2014 MY) MY’na kadar yaklaşık 7,2 milyon elektrik milyon elektrik tüketicisine ulaşıldı.  Vakıf Fonu: AB/IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Projesi I (2015 MY) tüketicisine ulaşması.  Vakıf Fonu PMR (Piyasaya Hazırlık Ortaklığı): Karbon Piyasaları Girişimi (onay Başlangıç Durumu: 2011 MY itibariyle 2014 MY) P126101 4,1 milyon müşteri.  Vakıf Fonu CTF (Temiz Teknoloji Fonu): Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Hedef: 2015 MY itibariyle 7,2 milyon Verimliliği Projesi (2009 MY) müşteri.  Vakıf Fonu IFC GeoFund (Jeotermal Enerji Geliştirme Programı): Teknik Yardım (2011 MY) Sonuç 4: KOBİ YE ve EV kredi hatları Kısmen karşılandı. Özel Sektör  IFC Sürdürülebilir Enerji Finansmanı yoluyla 4.372 GWh veya 2013 toplam Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği  IFC Yenilenebilir enerji projelerine finansman (jeotermal, hidro ve rüzgar) yıllık talebinin yüzde 1,5’i kadar Projesi ile KOBİ YR ve EV projeleri  IFC elektrik dağıtım şirketlerine yönelik finansman kümülatif enerji tasarrufu sağlanması. sayesinde sağlana kümülatif enerji  IFC enerji verimliliği projelerine yönelik finansman tasarrufu Haziran 2016 itibariyle 3.772 Bilgi: GWh’e ulaştı.  Türkiye’nin Enerji Geçiş Deneyimleri – Kilometre Taşları ve Zorluklar (2016 MY) Sonuç 5: Türkiye’nin enerji güvenliği Kısmen karşılandı. Gaz Sektörü P149638 için kritik önem taşıyan gaz depolama Geliştirme Projesi yolunda ilerlemektedir  Enerji Reformu Kilometre Taşları ve Zorluklar (2015 MY) P149638 kapasitesinin arttırılması. ve bu göstergelere zamanında ulaşılması  TY Enerji Verimliliği Kurumsal İncelemesi (2015 MY) P146501 beklenmektedir.  TY enerji sektöründe Sosyal İzleme (2015 MY) P147496 Başlangıç Durumu: 2013 yılında 2,6  TY Elektrik Piyasası (2012 MY) P114534 bcm  Vakıf Fonu Enerji Verimliliğinin Kolaylaştırılması (ESMAP) (2012 MY) P130578 Hedef: Tuz Gölü doğal gaz depolama tesisinin birinci be ikinci aşamalarının tamamlanması ile birlikte sırasıyla 2016 yılına kadar %19 artış ve 2020 yılına kadar yüzde 38 artış. Tematik Alan 7: Çevre yönetiminin ve iklim değişikliğine uyumun güçlendirilmesi – Kısmen Başarıldı. DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: Finansman:  Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) Sonuç 1: Havza Yönetiminin Karşılandı. ESES DPL kapsamındaki Kalkınma Politikası Kredisi (2012 MY) P121651 İyileştirilmesi: Su Çerçeve Direktifinde politika desteği yoluyla karşılandı.  Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi + GEF Projesi (FY04) belirtilen esaslar dikkate alınarak  Vakıf Fonu GEF3 Tam Ölçekli Proje: Türkiye Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Türkiye’nin 25 nehir havzası için koruma Projesi (2005 MY) eylem planlarının hazırlanması. Bilgi Faaliyetleri: Başlangıç Durumu: 2009 yılında 4;  Sürdürülebilir Kentsel WSS (2016 MY) P150112 Hedef: 2012 sonuna kadar en az 20.  ESW Rio+20/Daha Temiz Üretim (2012 MY) P127675 69 Sonuç 2: Taslak Entegre Havza Yönetim Karşılandı. Büyük Menderes Havzası için  TY - Gıda Güvenliği Program Odaklı Teknik Yardım Çalışması (2014 MY) Planının tamamlanması ve seçilen pilot Entegre Havza Yönetim Planı taslağı P145557 havzalarda Havza Komitelerinin hazırlandı ve 25 havzanın tümünde Havza  TY Su Diyalogu (2015 MY) P146361 kurulması. Komiteleri kuruldu (25 Mayıs 2015 tarihli  TY Ulusal Havza Yönetim Stratejisi (2012 MY) P129244 OSİB genelgesi ile)  Doğal Sermaye Tasarrufu ve Sürdürülebilir Büyüme Tanılama Çalışması (2015 MY) P149686  Çevresel ve Doğal Kaynak Yönetimi Program Odaklı Teknik Yardım Çalışması Sonuç 3: Seçilen iki su havzasında Doğal Karşılanmadı. Doğal sermaye hesapları (2015 MY / 2016 MY) Sermaye Hesaplarının oluşturulması. olışturulmadan önce doğal kaynakların değerlemesine öncelik verildi. Dolayısıyla, DBG değerleme metodolojisi üzerinde odaklandı. Orman ve su sektörlerinde değerleme metodolojisi ve örnek incelemeleri hakkında iki rapor hazırlandı ve hükümet ile paylaşıldı. Tematik Alan 8: Türkiye’deki şehirlerin sürdürülebilirliğinin arttırılması. – Kısmen Başarıldı DBG Sonuç Göstergeleri Bugüne Kadar Kaydedilen İlerleme: Finansman:  Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi - Ek Finansman (2015 MY) P106284 Sonuç 1: Belediye Hizmetleri Projesi kapsamındaki dört Karşılandı. CPS dönemi boyunca Belediye  Belediye Hizmetleri Projesi (2005 MY) + Ek Finansman pilot ilde ilave 420.000 kişinin daha su temini, çöp Hizmetleri Projesi tatmin edici bir şekilde (2010 MY) P081880 toplama ve kanalizasyon gibi temel kentsel hizmetlere uygulanmaya devam etti. Proje yatırımları hedefin  İstanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık erişiminin sağlanması. 2,5 milyondan fazla kişi ile geçilmesini sağladı. Projesi (2005 MY) + Ek Finansman (2010 MY) P078359  IFC’nin belediye altyapısını iyileştirmeye yönelik Belediye Finansmanı  IFC’nin ulaştırma lojistik yatırımları  MIGA’nın IFC kredilerine paralel üç hissedar dışı kredi için Sonuç 2: Belediye yönetişimi: Vatandaş Karnesine Karşılandı. Vatandaş Karnesi uygulaması sağladığı kredi geliştirme olanakları - yeni feribot temini, dayalı olarak kamu kurumları arasında daha fazla puan yoluyla performans iyileştirme çabaları ve yerel elektrikli tramvay hattı yapımı ve metro trenleri temini için almak için performans iyileştirme çabalarının kamu idareleri arasında rekabet ortamı 6 İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne (2013 MY, 2014 MY, 2015 başlatılması ve bir rekabet ortamı oluşturulması. belediyeye yayıldı: Manisa, Trabzon, Antalya, MY). Başlangıç Durumu: 1 pilot belediye (Manisa). İstanbul, Adana ve Malatya.  MIGA’nın İstanbul Ulaşım A.Ş.’ye Üsküdar-Ümraniye- Hedef: 6 belediye Çekmeköy metro banliyö hattı için sağlanan hissedar dışı kredi için sağladığı kredi geliştirme olanağı (2015 MY) Bilgi: 70 Sonuç 3: Yeni İstanbul Kadıköy-Kartal Metro banliyö Kısmen karşılandı. Proje ilerliyor. Hafta içi  Bölgesel Kalkınma ve Kırılganlık Program Odaklı Teknik hattı. 2016 yılına kadar ilave 419.000 kişinin günlerde ortalama yolcu sayısı 277.000 kişiye Yardım Çalışması (2016 MY) P151079 iyileştirilmiş hizmetlerden yararlanması. ulaşmıştır (2016 yılı ilk yarısı).  Türkiye Kredi Değerlik Akademisi (2016 MY) P159176 Başlangıç Durumu: 2013 yılında 150.000 kişi.  IBRD-IFC Sürdürülebilir Şehirler JIP (20106 MY) P156161 Sonuç 4: İzmir’de iki yeni elektrikli tramvay hattı ve Kısmen karşılandı. İnşaat çalışmaları 2017  Vakıf Fonu GFDRR (Küresel Afet Azaltma ve Yeniden iyileştirilmiş trafik yönetimi. yılında tamamlanacak şekilde yolunda ilerliyor; Yapılandırma Fonu): Afet Riskini Azaltma ve Hazırlık (2009 ilave 240.000 kişi erişebilecektir. [Not: ölçülebilir MY) etki CPS döneminin dışına taşıyor] 2018 yılında  Vakıf Fonu PPIAF (Kamu-Özel Altyapı Danışma Fonu): faaliyete geçmesi bekleniyor. Sürdürülebilir Şehirler (Belediye Kredi Derecelendirme İşlemlerinin Yapılandırması) (2015 MY) P133345 Sonuç 5: IFC tarafından finanse edilen İzmir Atıksu Kısmen karşılandı. Henüz bildirilebilecek sonuç  ESW Türkiye’nin Deneyimleri: Entegrasyon, Kapsama, Arıtma Tesisi genişletme yatırımı yoluyla Ege Denizi’ne yok: İzmir Büyükşehir Belediyesinin yükleniciyi Kurumlar / Ülke Ekonomik Memorandumu (2015 MY) arıtılmadan deşarj edilen atıksu miktarının azaltılması. değiştirmesi sebebiyle bir gecikme yaşanmıştır; (P133570) Başlangıç Durumu: 2012 yılında 605.000 m3 /gün ancak 2016 sonuna kadar tamamlanacak şekilde  ESW Şehirleşme İncelemesi (2015 MY) P128606 arıtma yolunda ilerliyor.  Çevresel ve Doğal Kaynak Yönetimi Program Odaklı Teknik Hedef: 20106 yılına kadar 821.000 m3/gün arıtma Yardım Çalışması. Sonuç 6: İstanbul ilinde toplam 806 kamu binasının Karşılandı. İSMEP projesi oldukça tatmin edici büyük bir depreme karşı güçlendirilmesi / yeniden inşası bir şekilde tamamlandı ve 806 kamu binası (2014 hedefi 763 bina idi). güçlendirildi / yeniden inşa edildi. Sonuç 7: Tapu hizmetlerine ilişkin müşteri memnuniyet Karşılandı. Tapu ve Kadastro Modernizasyon oranının yükselmesi. projesi tatmin edici bir şekilde ilerliyor ve Aralık Başlangıç Durumu: 2008 yılında %40. Hedef: 2015 2015 itibariyle vatandaş memnuniyeti yüzde 90’a sonuna kadar %85. ulaşmıştır. 71 Tablo 1: CPS Dönemi IBRD Finansman Onayları 2012-16 MY CPS Planlanan IBRD ABD$ 2012-16 MY CPS Gerçekleşen IBRD ABD$ (milyon) (milyon) Kalkınma Politikası Kredisi: Kalkınma Politikası Kredisi: Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Enerji Sektörü (ESES) Kalkınma Politikası Kredisi 600 ve Enerji Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi 600 2012 Yatırım Projesi Finansmanı: 2012 MY Yatırım Projesi Finansmanı: MY Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji 500 500 Ek Finansman Verimliliği Ek Finansman Ara Toplam 1.100 Ara Toplam 1.100 Kalkınma Politikası Kredisi: Kalkınma Politikası Kredisi: Program Odaklı Büyüme, Rekabetçilik ve İstihdam 600 Rekabetçilik ve Tasarruflar DPL 800 DPL 2013 Yatırım Projesi Finansmanı: 2013 MY Yatırım Projesi Finansmanı: MY Özel Sektör Enerji Verimliliği 200 KOBİ Enerji Verimliliği 201 KOBİ Finansmana Erişim (Gıda Güvenliği) 200 KOBİ Finansmana Erişim III 300 Sağlık Projesi 200 Tahsisat daha sonra belirlenecek 100 Ara Toplam 1.300 Ara Toplam 1.301 Kalkınma Politikası Kredisi: Kalkınma Politikası Kredisi: Kalkınma Politikası Kredisi – daha sonra belirlenecek 350 (2015 MY’a taşınmıştır) Yatırım Projesi Finansmanı: Yatırım Projesi Finansmanı: Finansmana Erişim Alanları: KOBİ’ler veya Yenilenebilir Enerji Entegrasyon 300 2014 ihracatçılar 2014 MY MY Eğitim Alanları / İstihdam 700 Sürdürülebilir Şehirler Alanları / Afet / Havza / Enerji Ara Toplam 1.050 Ara Toplam 300 Ara Toplam 2012-14 MY 2.701 Kalkınma Politikası Kredisi: Kalkınma Politikası Kredisi: Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi DPL- 1 500 Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi DPL- 1 500 Yatırım Projesi Finansmanı: Yatırım Projesi Finansmanı: Gaz Sektörü Geliştirme (BOTAS) Ek Finansman Gaz Sektörü Geliştirme (BOTAS) Ek Finansman 400 400 2015 Yenilikçi Finansmana Erişim 250 2015 MY Yenilikçi Finansmana Erişim 250 MY Su Havzaları Yönetim ve Rehabilitasyon 50 Jeotermal Enerji Geliştirme (+ CTF) 300 Sürdürülebilir Şehirler 300 Uzun Vadeli Finansman Garantisi – 300 milyon $ (daha sonra belirlenecek) Ara Toplam 1.800 Ara Toplam 1.150 Kalkınma Politikası Kredisi: Paylaşılan Büyümenin Sürdürülmesi DPL -2 500 (2017 MY’a taşınmıştır) Yatırım Projesi Finansmanı: Doğal Afet Riski Azaltma 300 Sağlık 100 Sağlık Sisteminin Güçlendirilmesi ve 134 2016 2016 MY Desteklenmesi MY Mikro, Küçük, Orta Ölçekli İşletmeler ve Finansal Sektör Operasyonu 300 200 Büyük İşletmeler Tedarik Zinciri Finansmanı Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi Ek 91 Finansman Ara Toplam 1.200 Ara Toplam 425 Toplam Planlanan 6.450 Toplam gerçekleşen (Haziran 2016 itibariyle) 4.276 72 Tablo 2: CPS Dönemi IFC Uzun Vadeli Taahhütleri (2012-16 MY) Orijinal Orijinal Orijinal Taahhüt Taahhüt Proje Taahhüt MY Sektör Proje Kodu ve Adı Faaliyeti - Faaliyeti Toplam Sayısı Faaliyeti - B IFC Kendi Diğer Kredisi Hesabı Mobilizasyon 29413-Abank Alt Kredi 0 27 27 31531-Finansbank RI II 1 3 0 3 31114-Fibabanka Kadın 1 30 0 19 49 FM Sektör 31113-ABank-Kadın 1 25 0 15 40 Grubu 31112-TSKB Sürdürülebilir 1 75 0 75 2012 31085-YKB DPR 1 75 0 70 145 30579-Şeker Tahvil 1 25 0 25 32197-UHG Hak İhracı II 1 6 0 6 MAS Sektör 31929-UHG Hak İhracı 1 1 0 1 Grubu 31474-MNT 1 30 0 30 28467-Tiryaki 1 30 0 30 CTT Sektör 32659-Earlybird 1 25 0 25 Grubu 31623-Mediterra CP 1 20 0 20 33154-Deniz Tem. Tahvil 1 70 0 70 FM Sektör 33143-TSKB Pol. Abatem 1 75 0 75 Grubu 32241-İş Leasing YE/EV 1 35 0 35 31274-Finansbank DPR 1 75 0 75 32902-Asyaport 1 75 0 75 Altyapı Sektör 32503-Farcan ACWA 1 125 0 125 2013 Grubu 32078-İzsu Atıksu 1 36 0 36 31733-İzmir Belediye 1 59 0 59 33711-Şişecam Tahvil 1 40 0 40 32583-Plato 1 6 0 6 32420-Sanko Tekstil 1 25 0 25 MAS Sektör 32285-CPLF-ModernKarto 1 8 0 8 Grubu 32026-OzU 1 43 0 43 31983-Superfilm 1 45 0 45 31836-KKagit 1 50 0 50 CTT Sektör 33645-Logo 1 13 0 13 Grubu 35153-Seker RI 1 1 4 0 4 FM Sektör 33922-Seker Alt Kredi 1 50 0 50 Grubu 32915-Odea Bank KOBİ 1 50 0 50 32669-Fiba Alt Kredi 1 40 0 40 34457-Transatlantic 1 40 0 40 Altyapı Sektör 34306-İzmir Tramvay 1 76 0 76 Grubu 33943-Mersin Limanı 1 75 0 75 2014 32036-Viking Hizmetler 1 50 0 50 34764-Cimko II-B Kredi 0 0 3 3 34448-Recordati İlac 1 34 0 34 34061-Tiryaki II 1 30 0 30 MAS Sektör 34009-OzU II 1 25 0 25 Grubu 33995-Elif Türkiye 1 10 0 10 33753-Cimko Çimento II 1 40 25 65 33528-Astra Dorms 1 10 0 10 32940-Chipita Türkiye 1 15 0 15 73 36641-Mercury 1 15 0 15 CTT Sektör 36631-ATF I 1 40 0 40 Grubu 35939-Zenium 1 25 0 25 35828-Iyzico 1 3 0 3 36788-Sekerbank RI 2 1 1 0 1 36341-Sekerbank swap 1 1 0 1 36153-FinansL EE II 1 40 0 20 60 FM Sektör 36017-Seker Tahvil Swap 1 17 0 17 Grubu 35827-Odeabank Yeşil İpotek 1 45 0 22 67 34488-Abank Enerji Verimliliği 1 50 0 45 95 33950-YKL Sürdürülebilir 1 64 0 32 96 36080-İzsu Kanalizasyon 1 12 0 12 2015 35395-ACWA Kırıkkale 0 0 45 45 Altyapı Sektör 35012-Izmir Tren 1 25 0 25 Grubu 34552-HKA 0.5 31 0 17 48 34552-HKA 0.5 31 0 17 48 32258-Gama Enerji 1 165 0 38 203 36337-Adana Swap 1 4 0 4 36320-Adana B Kredi 0 0 62 62 34669-Soda Sanayii 1 25 0 25 MAS Sektör 34358-Adana Sağlık 1 44 0 108 151 Grubu 33995-Elif Türkiye 1 10 0 10 33677-Etlik Sağlık 1 82 87 169 31029-Kayseri Sağlık 1 38 0 38 CTT Sektör 37661-Revo Sermaye 1 8 0 8 Grubu 34636-Taxim Sermaye 1 20 0 20 37925-Odeabank Sermaye 1 75 0 39 114 37112-DCM Finansb DPR2 1 100 0 100 37063-DCM TSKB İklim 1 75 0 75 FM Sektör 36318-Seker M-KOBİ 1 50 0 25 75 Grubu 36167-Fibabanka Sermaye 1 40 0 40 35128-Burgan Türkiye 1 40 0 20 60 35827-Odeabank Yeşil İpotek 0 0 0 25 25 38655-Karaca Swap 1 3 0 3 37872-Karaca Hidro 1 44 0 22 66 2016 37093-MMI Metro Hattı 1 65 54 120 Altyapın Sektör 36827-HKA Hedge 1 5 0 5 Grubu 36772-Akfen Enerji 1 100 0 100 36711-AkCez II 1 106 58 163 36326-UNIT Sermaye 1 143 0 143 34552-HKA 0.5 4 0 23 27 37310-Etlik Swap 1 3 0 3 36747-RHOL Sermaye 1 215 0 215 MAS Sektör 35338-Trakya Cam VIII 1 40 15 20 75 Grubu 34552-HKA 0.5 4 0 23 27 31029-Kayseri Sağlık 1 2 0 2 2012-16 MY TOPLAMI 3.579 348 624 4.552 74 Tablo 3: CPS Dönemi IBRD Finansman Dışı Hizmetler Mali Yıl Ürün Hattı Proje Adı CP Türkiye CPS 2012-15 MY EV Türkiye CASCR İnceleme EW Üçüncü Program Odaklı Kamu Harcama İncelemesi ve PFM Çalışması EW RIO+20 YEŞİL BÜYÜME POLİTİKA BELGESİ 2012 MY EW Türkiye: Ekonomik döngünün tamamında işgücü piyasalarının yönetmek TA ELEKTRİK PİYASASI FAALİYETLERİ İÇİN KAPASİTE OLUŞTURMA TA Finansal Okuryazarlık Görevi TA TR Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak TA Beşeri Kalkınma Teknik Yardım TI Türkiye CT Çalıştayı 2012 MY EW Eğitim Çalışması 2013 MY EW Aile Hekimliği Çalışması TA TR FSD Teknik Yardım (FSA takip, Sermaye Piyasası Geliştirme) TA ULUSAL HAVZA YÖNETİMİ TA Program Odaklı Kamu Mali Yönetim Çalışması EW Program Odaklı İstihdam – Aktivasyon EW Türkiye CEM: Ticareti Arttırarak Yüksek Gelire Ulaşmak EW Türkiye’de Eğitim Sonuçlarını İyileştirmek EW Türkiye PPER EW Türkiye Düzenli Ekonomik Raporu EW Türkiye Gümrük Birliği IE İŞKUR’un Mesleki Eğitim Programlarının Etki Değerlendirmesi KP Kurumsal Risk İzleme TA Program Odaklı Gıda Güvenliği TY-3 2014 MY TA Rekabetçilik Reformu TA Sayıştay Güçlendirme Projesi Teknik Yardım Çalışması TA İlaç Çalışması TA Türkiye Kamu-Özel Sektör Ortaklığı TA Türkiye Yeşil Büyüme Teknik Yardım takip çalışması TA TR - Second Financial Sektör Development Technical Assistance TA TBMM ve TBMM Bütçe Komisyonu için Kapasite oluşturma TA Adalet sektörü Performans Ölçümü TA Türkiye’de Evrensel Kapsama Oranı Hakkında Küresel Konferansa Destek TA Yoksulluk Ölçüm ve İzleme Teknik Yardım TE Satın Alma ve FY Çalıştayı (P148513) TA Türkiye: İşgücü Piyasasında ve Girişimcilikte Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak CP CPS İLERLEME RAPORU EW Türkiye’de Okul Bazlı Yönetim EW Türkiye Dersler Raporu EW TÜRKİYE ŞEHİRLEŞME İNCELEMESİ KP Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Elektrik Özelleştirmesinde Sosyal Sözleşme 2015 MY TA Program Odaklı Kamu Mali Yönetim Çalışması TA Türkiye Su Diyalogu Teknik Yardım Çalışması TA Doğal Sermaye Tasarrufu ve Sürdürülebilirlik Tanılama Analizi TA Türkiye #10269 Öde Gücü Denetiminin Güçlendirilmesi TA Özel Sektör Geliştirme TY TA Türkiye’de Enerji Verimliliği Kurumsal İncelemesi TA Finansal Tabana Yayma ve Finansal Derinleştirme 75 TA Elektrik Özelleştirmesinin Sosyal Etkilerinin İzlenmesi TA Sürdürülebilir Şehirler Eylem Planı EW Türkiye’nin Enerjide Geçiş Deneyimleri - Kilometre Taşları ve Zorluklar EW Türkiye’de Ulaştırma Sektörü için Banka Desteğinin Tanımlanması EW Sığınmacı Krizine Müdahale hakkında Politika Notu EW Bölgesel Yoksulluk Dinamikleri EW Mali Yatay Eşitsizlikler EW Bölgesel İşgücü Piyasası Dinamikleri EW Türkiye’de Sürdürülebilir Kentsel Su Temini ve Sanitasyon 2016 MY IE Sığınmacıların İşgücü Piyasaları Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi KP Türkiye Ülke Ekibi Çalıştayı 2016 PA Türkiye Program Odaklı İstihdam – Aktivasyon AAA PA Bölgesel Kalkınma ve Kırılganlık PA İş Ortamı ve Yenilikçilik Program Odaklı TY TA IBRD-IFC Sürdürülebilir Şehirler Ortak Uygulama Programı TA Tasarruflar ve Finansal Sektörün Çeşitlendirilmesi TA KİT Kurumsal Yönetişim TY TA Türkiye Kredi Değerlik Akademisi TA Türkiye KÖİ 2015MY 76 Ek 3. Banka Portföy Performansı ve Yönetimi ile ilgili Seçilen Göstergeler 29 Temmuz 2017 itibariyle 2014 MY 2015 MY 2016 MY 2017 MY Gösterge Portföy Değerlendirmesi Uygulamadaki Proje Sayısı a 12,0 11,0 10,0 12,0 Ortalama Uygulama Süresi (yıl) b 5,1 5,7 5,2 3,7 Sorunlu Projelerin Yüzdesi -sayıya göre a, c 8,3 0,0 0,0 25,0 Sorunlu Projelerin Yüzdesi -miktara göre a, c 4,0 0,0 0,0 13,2 Risk altındaki projelerin yüzdesi -sayıya göre a, d 16,7 0,0 0,0 25,0 Risk altındaki projelerin yüzdesi -miktara göre a, d 14,0 0,0 0,0 13,2 Kullandırım Oranı (%) e 20,3 35,8 34,5 37,3 1980 MY’dan Son Beş MY Açıklayıcı Bilgiler bu yana IEG tarafından değerlendirilen projeler-sayıya göre 149 7 IEG tarafından değerlendirilen projeler-miktara göre (milyon ABD$) 27.627,7 3.167,2 IEG tarafından U veya HU olarak derecelendirilen proje yüzdesi – sayıya göre 26,0 28,6 IEG tarafından U veya HU olarak derecelendirilen proje yüzdesi – miktara göre 16,4 6,7 a. Portföy Yönetimi Yıllık Raporunda gösterildiği gibi (cari MY dışında). b. Banka'nın ülke portföyündeki projelerin ortalama yaşı. c. Kalkınma amaçları (DO) ve/veya uygulamadaki ilerleme (IP) bakımından U/HU olarak derecelendirilen projelerin yüzdesi d. Portföy Geliştirme Programında tanımlandığı gibi. e. Yıl içindeki kullandırımların, yıl başında Banka'nın portföyündeki kullandırılmayan bakiyeye oranı : Sadece yatırım projeleri. * Tüm aktif projeleri ve mali yıl içinde portföyden çıkan projeleri de içeren Kullandırım Oranı dışında, tüm göstergeler Portföydeki aktif projeler içindir. 77 Ek 4. Operasyonlar Portföyü (IBRD/IDA ve Hibeler) 29 Temmuz 2017 itibariyle Kapanan Projeler 188 IBRD/IDA* Toplam Kullandırılan (Aktif) 1.597,46 geri ödenen 243,68 Toplam Kullandırılan (Kapanan) 17.314,16 geri ödenen 10.764,89 Toplam Kullandırılan (Aktif + Kapanan) 18.911,62 geri ödenen 11.008,57 Toplam Kullanılmayan (Aktif) 1.508,34 Toplam Kullanılmayan (Kapanan) 0,00 Toplam Kullanılmayan (Aktif + Kapanan) 1.508,34 Beklenen ve Aktif Projeler Gerçekleşen Kullandırımlar Son PSR Arasındaki Denetleme Derecelendirmesi Orijinal Tutar, Milyon ABD$ Fark ̷ͣ Kalkınma Uygulamadaki Mali Project ID Project Name IBRD IDA Hibe İptal Kullandırılmayan. Orj. Revize Amaçları İlerleme Yıl P093765 GAZ SEKTÖRÜ GELİŞTİRME S MS 2006 725,0 0,0 0,0 110,3 -289,7 -289,0 P152799 Sağlık Sistemi Güçlendirme ve Destek MS MS 2016 134,3 0,0 0,0 121,3 53,7 0,0 P147183 Yenilikçi Finansmana Erişim S S 2015 250,0 0,0 0,0 45,6 0,0 0,0 P106284 Tapu ve Kadastro Modernizasyon Projesi MS MS 2008 293,6 0,0 15,0 78,4 26,9 7,9 P156252 Uzun Vadeli İhracat Finansmanı S S 2017 300,0 0,0 0,0 249,3 -20,8 0,0 P157691 M-KOBİ ve LESCF Projesi MU MU 2016 200,0 0,0 0,0 149,0 0,0 0,0 P144534 Yenilenebilir Enerji Entegrasyon S S 2014 300,0 0,0 0,0 186,6 238,7 66,7 P128605 Sürdürülebilir Şehirler S S 2017 132,8 0,0 0,0 132,4 1,8 0,0 P130864 TR KOBİ III MS MS 2013 300,0 0,0 0,0 107,6 0,0 20,6 P151739 Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi S MS 2017 250,0 0,0 0,0 219,4 -30,4 0,0 P122178 Türkiye KOBİ Enerji Verimliliği Projesi GEF MS MU 2013 201,0 0,0 0,0 105,9 0,0 61,7 P132189 Türkiye KOBİ Enerji Verimliliği Projesi GEF MS MU 2013 0,0 0,0 3,6 0,0 2,4 0,0 0,0 Genel Sonuç 3,086,7 0,0 3,6 15,0 1.508,3 -19,7 -132,8 * Kullandırım verileri ayın ilk haftasının sonunda güncellenmektedir. a. Bugüne kadar hedeflenen kullandırımlar eksi değerlendirme zamanında tahmin edildiği şekliyle bugüne kadar gerçekleşen kullandırımlar. 78 Ek 5. Taahhüt Edilen ve Kullandırılan Yatırım Portföyü 29 Temmuz 2017 itibariyle (milyon ABD$) Taahhüt Edilen Kullandırılan ve Ödenmemiş Taahhüt Kurum Sermaye Risk IFC Sermaye Risk IFC Kredi Sermaye GT Katılımcı Kredi Sermaye GT Katılımcı Mali Yıl Kısa Adı Benzeri Yön TOPLAM Benzeri Yön TOPLAM 2015 ACWA Güç 125,00 0 0 0 0 125,00 45,00 118,33 0 0 0 0 118,33 42,60 2016 AKCEZ 97,29 0 0 0 0 97,29 54,78 65,76 0 0 0 0 65,76 50,56 2015 Abraaj Türkiye I 0 39,98 0 0 0 39,98 0 0 13,81 0 0 0 13,81 0,00 2015 Adana Sağlık 39,91 0 0 0 4,88 44,79 57,01 35,71 0 0 0 4,88 40,59 51,02 2010/ 2017/ 2011/ 2003/ Akbank TK 250,00 0 0 0 0 250,00 0 250,00 0 0 0 0 250,00 0,00 2004 2016 Akfen Enerji 0 100,00 0 0 0 100,00 0 0 49,96 0 0 0 49,96 0,00 1999/ 2014/ 2017/ 2011/ Alternatifbank 95,45 0 0 79,78 0 175,23 0 95,45 0 0 79,78 0 175,23 0,00 2015/ 2016/ 2012 2009/ 2010/ 2017 Assan Alüminyum 55,00 0 0 0 0 55,00 0 55,00 0 0 0 0 55,00 0,00 2014 Astra Dorms 0 7,50 0 0 0 7,50 0 0 7,50 0 0 0 7,50 0,00 2013/ 2014 Asyaport 50,32 0 0 0 0 50,32 0 50,32 0 0 0 0 50,32 0,00 2017/ 2016 Burgan Türkiye 40,00 0 0 4,02 0 44,02 0 40,00 0 0 4,02 0 44,02 0,00 2011 DenizBank A.Ş. 11,40 0 0 0 0 11,40 0 11,40 0 0 0 0 11,40 0,00 2014 EAS Solutions 0 1,68 0 0 0 1,68 0 0 1,68 0 0 0 1,68 0,00 2013 Earlybird 0 25,00 0 0 0 25,00 0 0 10,86 0 0 0 10,86 0,00 2017 Elazig Sağlık 91,22 0 0 0 0 91,22 0 47,67 0 0 0 0 47,67 0,00 2014/ 2015 Elif Plastik 12,00 0 0 0 0 12,00 0 12,00 0 0 0 0 12,00 0,00 2011/ 2008 Enerjisa 0 0 128,07 0 0 128,07 552,11 0,00 0 128,07 0 0 128,07 552,11 2015 Etlik Sağlık 85,52 0 0 0 7,26 92,77 90,08 42,12 0 0 0 5,76 47,88 44,37 2010 Eurasia Capital 0 4,15 0 0 0 4,15 0 0 2,15 0 0 0 2,15 0,00 2013/ 2014/ 2017/ 2015/ Fibabanka 40,00 25,63 0 85,14 0 150,77 0 40,00 25,63 0 85,14 0 150,77 0,00 2016/ 2012 1997/ 2010/ 2017/ 2006/ Finans Leasing 91,82 0 0 0 0 91,82 0 91,82 0 0 0 0 91,82 0,00 1998/ 2015 2015 Gama Enerji 0 126,05 0 0 0 126,05 0 0 104,03 0 0 0 104,03 0,00 2017 Garanti Bankası 150,34 0 0 0 0 150,34 0 150,34 0 0 0 0 150,34 0,00 79 Taahhüt Edilen Kullandırılan ve Ödenmemiş Taahhüt Kurum Sermaye Risk IFC Sermaye Risk IFC Kredi Sermaye GT Katılımcı Kredi Sermaye GT Katılımcı Mali Yıl Kısa Adı Benzeri Yön TOPLAM Benzeri Yön TOPLAM 2002 Günkol 0 0 0,00 0 0 0,00 0 0 0 0,00 0 0 0,00 0,00 2015 Hepsiburada.com 0 11,18 0 0 0 11,18 0 0 11,18 0 0 0 11,18 0,00 2015/ 2016 Hexagon KA 50,00 20,00 0 0 4,15 74,15 0 34,14 0 0 0 0,77 34,91 0,00 2009 İZGAZ 3,80 0 0 0 0 3,80 0 3,80 0 0 0 0 3,80 0,00 2013 İşLeasing 10,00 0 0 0 0 10,00 0 10,00 0 0 0 0 10,00 0,00 2009/ 2016 İstanbul BB 75,91 0 0 0 0 75,91 57,01 32,96 0 0 0 0 32,96 21,23 2017/ 2015 Iyzico 0 4,86 0 0 0 4,86 0 0 4,86 0 0 0 4,86 0,00 2013/ 2014/ 2015 İzmir BB 117,35 0 0 0 0 117,35 0 77,44 0 0 0 0 77,44 0,00 2013/ 2015 İzsu 38,06 0 0 0 0 38,06 0 37,43 0 0 0 0 37,43 0,00 2015 Kayseri Sağlık 39,91 0 0 0 3,54 43,45 0 27,06 0 0 0 1,96 29,02 0,00 2016 Kremna Elektrik 44,00 0 0 0 3,00 47,00 0 44,00 0 0 0 0,87 44,87 0,00 2015/ 2012 MNT 0 29,15 0 0 0 29,15 0 0 29,15 0 0 0 29,15 0,00 2017 Martur 0 31,92 0 0 0 31,92 0 0 31,92 0 0 0 31,92 0,00 2013 Mediterra I 0 4,77 0 0 0 4,77 0 0 3,89 0 0 0 3,89 0,00 2017 Mediterra II 0 16,91 0 0 0 16,91 0 0 2,83 0 0 0 2,83 0,00 2014 Mersin Limanı 47,72 0 0 0 0 47,72 0 47,72 0 0 0 0 47,72 0,00 1992 NASCO 0 0,00 0 0 0 0,00 0 0 0,00 0 0 0 0,00 0,00 2014/ 2017/ 2015/ 2016 Odea Bank 65,93 48,56 0 198,58 0 313,06 35,00 65,93 48,56 0 198,58 0 313,06 35,00 2013/ 2014 OzU 23,18 0 0 0 0 23,18 0 23,18 0 0 0 0 23,18 0,00 2013 Plato 0 0 2,00 0 0 2,00 0 0 0 2,00 0 0 2,00 0,00 2013/ 2007/ 2011/ 2016/ QNB Finansbank 115,00 0 0 0 0 115,00 0 115,00 0 0 0 0 115,00 0,00 2012 2014 Recordati İlaç 17,82 0 0 0 0 17,82 0 17,82 0 0 0 0 17,82 0,00 2016 Revo Capital 0 8,00 0 0 0 8,00 0 0 3,69 0 0 0 3,69 0,00 2016 Rönesans Holding 0 197,33 0 0 0 197,33 0 0 197,33 0 0 0 197,33 0,00 2009 Rotor Elektrik 33,22 0 0 0 0 33,22 0 33,22 0 0 0 0 33,22 0,00 2006/ 2014/ 2007 Sanko Grup 22,89 0 0 0 0 22,89 15,79 22,89 0 0 0 0 22,89 15,79 2013 Sanko Tekstil 11,54 0 0 0 0 11,54 0 11,54 0 0 0 0 11,54 0,00 80 Taahhüt Edilen Kullandırılan ve Ödenmemiş Taahhüt Kurum Sermaye Risk IFC Sermaye Risk IFC Kredi Sermaye GT Katılımcı Kredi Sermaye GT Katılımcı Mali Yıl Kısa Adı Benzeri Yön TOPLAM Benzeri Yön TOPLAM 2009/ 2010/ 2013/ 2014/ 2017/ 2011/ 2015/ 2016/ Şeker Bank 144,04 22,78 0 113,71 0,53 281,06 0 144,04 22,78 0 113,71 0 280,53 0.00 2008/ 2012 1997/ 2013/ 1993/ 2003/ Şişe ve Cam 39,71 0 0 0 0 39,71 0 39,71 0 0 0 0 39,71 0.00 2002 2015 Soda Sanayii 0 24,52 0 0 0 24,52 0 0 24,52 0 0 0 24,52 0.00 2013 Süperfilm 20,77 0 0 0 0 20,77 0 20,77 0 0 0 0 20,77 0.00 2010 TCE Ege 11,35 0 0 0 0 11,35 0 11,35 0 0 0 0 11,35 0.00 2005/ 2013/ 1969/ 1983/ 1993/ 2017/ 1977/ 1975/ TSKB 134,62 0 0 6,40 0 141,02 0 134,62 0 0 6,40 0 141,02 0.00 1990/ 1964/ 1967/ 1980/ 1972/ 2016/ 2012 2016 Taxim Capital I 0 18,93 0 0 0 18,93 0 0 3,36 0 0 0 3,36 0.00 2014/ 2012 Tiryaki 30,00 0 0 0 0 30,00 0 30,00 0 0 0 0 30,00 0.00 2005/ 2009/ 1999/ 1983/ 1993/ 1996/ 1979/ 1990/ Trakya Cam 30,09 0 0 0 0 30,09 11,10 30,09 0 0 0 0 30,09 11.10 1989/ 1984/ 2016/ 1991 2002 Türkven I 0 0,06 0 0 0 0,06 0 0 0,06 0 0 0 0,06 0.00 2005/ 1999/ 2017/ 1995/ Türk Ekon Bank 0 0 100,00 50,00 0 150,00 0 0 0 100,00 50,00 0 150,00 0.00 2003/ 2016/ 2008 2007 Türkven II 0 24,14 0 0 0 24,14 0 0 24,13 0 0 0 24,13 0.00 2007 Unitim 7,25 0 8,00 0 0 15,25 0 7,25 0 8,00 0 0 15,25 0.00 2016 Unit Investment 0 142,65 0 0 0 142,65 0 0 112,65 0 0 0 112,65 0.00 1997/ 2010/ 1998/ 2011/ Yapı Kredi Lease 49,78 0 0 0 0 49,78 0 49,78 0 0 0 0 49,78 0.00 2015/ 2008 2013/ 2014/ 2017/ 2015/ Yapı Kredi Bank 0 0 0 212,72 0 212,72 0 0 0 0 212,72 0 212,72 0.00 2016/ 2012 2015 Zenium 0 25,00 0 0 0 25,00 0 0 22,74 0 0 0 22,74 0.00 Toplam Portföy 2.419.21 960,76 238,07 750,34 23,35 4.391,73 917,89 2,177,67 759,29 238,07 750,34 14,23 3.939,60 823,77 81 Ek 6. MIGA Aktif Garantiler (29 Temmuz 2017 itibariyle) Proje Yatırımcı Yürürlük Sona Erme İş Risk Toplamı Yatırımcı Ülkesi Adı Adı Tarihi Tarihi Sektörü (ABD$) Orfin Finansman A.S. RCI Banque S.A. 12/31/2014 12/30/2021 Finansal Fransa 53.496.875 Norddeutsche Landesbank Finansal Türk Eximbank 03/31/2015 03/28/2025 İngiltere 103.868.399 Girozentrale Finansal Türk Eximbank Citibank Europe plc, UK Branch 03/31/2015 03/28/2025 İngiltere 193.150.363 Finansal Türk Eximbank II Citibank N.A. 06/30/2016 06/29/2026 ABD 609.645.368 Finansal Türk Eximbank II Citibank N.A. 07/01/2016 06/29/2026 ABD 233.088.047 Finansal Türk Eximbank II Citibank N.A. 11/09/2016 11/07/2026 ABD 35.811.552 Türk Eximbank II Citibank N.A. 11/09/2016 11/07/2026 Finansal ABD 116.015.663 İzmir Hafif Raylı ING Bank, a branch of ING-DiBa AG 06/30/2015 05/31/2030 Altyapı Almanya 32.624.534 İzmir BB ING Bank, a branch of ING-DiBa AG 06/27/2013 05/12/2023 Altyapı Almanya 34.353.167 Izmir BB ING Bank, a branch of ING-DiBa AG 06/27/2013 05/12/2023 Altyapı Almanya 11.797.894 İzmir Tramvay ING Bank, a branch of ING-DiBa AG 06/05/2014 02/26/2027 Altyapı Almanya 70.897.937 Kadıköy-Kartal-Kaynarca Wilmington Trust (London) Limited 04/21/2011 10/14/2020 Altyapı İngiltere 115.862.853 Metro Projesi Üsküdar Metro BNP Paribas 02/12/2015 02/05/2028 Altyapı Fransa 185.508.624 Adana Entegre Sağlık Meridiam Eastern Europe S.a.r.l. 12/18/2014 12/17/2034 Hizmetler Lüksemburg 143.998.105 Kampüsü Bursa Entegre Sağlık Meridiam Eastern Europe S.a.r.l. 05/11/2017 05/10/2032 Hizmetler Lüksemburg 107.941.451 Merkezi Elazığ Entegre Sağlık Meridiam Eastern Europe S.a.r.l. 11/17/2016 11/16/2036 Hizmetler Lüksemburg 74.325.307 Kampüsü Elazığ Entegre Sağlık ELZ Finance S.A. 12/13/2016 12/12/2036 Hizmetler Lüksemburg 263.846.337 Kampüsü Türkiye Gaziantep KDB Infrastructure Investments Kore, 04/21/2017 04/20/2037 Hizmetler 60.637.075 Hastanesi BLT Projesi Asset Management Co., Ltd. Cumhuriyeti Yozgat Eğitim ve Meridiam Eastern Europe S.a.r.l. 06/19/2015 06/18/2035 Hizmetler Lüksemburg 30.353.276 Araştırma Hastanesi Yozgat Eğitim ve Siemens Bank GmbH 06/25/2015 06/02/2033 Hizmetler Almanya 21.400.688 Araştırma Hastanesi 2.498.623.515 82 Ek 7. Ülke Toplumsal Cinsiyet Değerlendirmesi 2016 – Özet Not Türkiye üretime dönük fırsatlara, dolayısıyla ekonomik fırsatlara erişimde cinsiyet eşitsizliklerini son yıllarda önemli ölçüde azaltmıştır. 2008 ile 2013 yılları arasında anne ölüm oranları yarı yarıya azalmıştır, kızlar ile erkekler arasında ortaöğretim ve yüksek öğretimde okullaşma oranı daha da birbirine yaklaşmıştır ve kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 18 artmıştır. Bu sonuçlar kısmen toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yasal ve kurumsal çerçevede yapılan iyileştirmelerin de bir sonucu olmuştur ve Türkiye OECD’nin Sosyal Kurumlar ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksinde 35. sıraya (108 ülke arasında) yükselmiştir. Bununla birlikte bu övgüye değer gelişmelere rağmen kadınlar önemli boyutlarda halen erkeklere göre sistematik olarak daha kötü sonuçlara sahiptir ve Türkiye bu bakımdan benzer gelir seviyesindeki ülkelerin ve komşularının gerisinde kalmıştır. Doğum ve ölüm oranlarının düşmesi ve büyük bir çalışma çağındaki genç nüfusun ortaya çıkması karşısında, ülkenin ancak tüm nüfusun kapsanması yoluyla faydalanılabilecek bir demografik avantajdan yararlanmak zorunda olması, kadınlar ile erkekler arasındaki eşitsizlikleri özellikle acil bir husus haline getirmektedir . Ayrıca, mevcut ekonomik ve sosyal istikrarsızlık durumu geçmişte elde edilen ilerlemeleri geriye götürme tehdidi de doğurmaktadır . Analizden üç temel zorluk öne çıkmaktadır:  Genel olarak, kadınların ekonomik faaliyete katılmaması bir ekonomik kayıp ve kalkınma kaybı oluşturmakta, ülkenin mevcut demografik fırsat penceresinden tam anlamıyla yararlanmasını engelleme riski taşımaktadır.  Genel rakamlar ciddi sosyoekonomik ve bölgesel eşitsizlikleri gizlemektedir; dezavantajlı geçmişe sahip kadınlar, gelir fırsatlarına erişimdeki mevcut cinsiyet uçurumunun büyük kısmını temsil etmektedir.  Görücü usulü evliliklerin oranının yüksek olmasından ve kadınların kurumlarda ve siyasi olarak düşük düzeyde temsil edilmesinden de görülebileceği gibi, kadınların temsil düzeyi nispeten zayıftır. Bu temsil sorununun yasal ve kurumsal çerçeve güçlendirilerek yeterli bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Türkiye benzer gelir düzeyine sahip ülkeler arasında kadınların işgücüne katılım oranının en düşük olduğu ülkelerden birisidir. Özellikle ülkenin mevcut demografik geçiş aşaması düşünüldüğünde kadınların işgücüne katılım oranının düşük olması ciddi bir endişe kaynağı oluşturmaktadır. Üst-orta gelirli ülkelerde kadınların ortalama yüzde 62’si ekonomik olarak aktif iken, Türkiye’de bu oran sadece yüzde 33’tür. Öyte yandan, her ne kadar 1990’lı yılların başlarında bir dalgalanma yaşansa ve 2000’li yılların ortalarından sonra daha istikrarlı bir artış kaydedilse de, Türkiye 1980’li yıllardan bu yana kadınların işgücüne katılma oranında düşüş kaydedilen birkaç OECD ülkesinden birisidir. Kadınlar tarafından işgücüne katılmamalarının ana sebebi olarak ev ve aileleri ile ilgili görevleri gösterilmektedir; bu eğitim düzeyi lise altında olan kadınlar arasında daha fazla geçerlidir. Gerçekten de, evlilik ve doğum yapma, kadınların inaktiviteye geçişlerinin kilit belirleyicileridir. Kadınların işgücü piyasasına bağlılıklarının zayıf olması ayrıca beceri uyuşmazlıkları ve sadece düşük vasıflı / uygun olmayan işlerde çalışabilmeleri ile de açıklanabilir. 83 Kadınlar aynı zamanda girişimcilik, işletme sahipliği ve yönetimi gibi alanlarda da yetersiz temsil edilmektedir. Türkiye’de toplam çalışan sayısı içerisinde işverenlerin payı yüzde 6 ile yüksek olmakla birlikte (Avrupa ve Orta Asya (ECA) ülkeleri ortalaması yüzde 3,2’dir) cinsiyet uçurumu özellikle büyüktür: erkeklerin yüzde 7’si işveren iken kadınların yüzde 1’i işverendir. Kadınlar arasında girişimcilik oranlarının düşük olması, söz konusu faaliyetlere giriş ve bunlara devam etme önündeki engeller ile ilişkili görülmektedir. Özellikle, finansal tabana yaymada kadınlar ile erkekler arasındaki fark halen nispeten yüksek düzeylerdedir. Bir örnek vermek gerekirse, 2014 yılı itibariyle, erkeklerin yüzde 70’i kayıtlı hesaba sahip iken bu oran kadınlar için sadece yüzde 44’tür. Öte yandan, Türkiye’de sahipleri veya yöneticileri arasında kadınların bulunduğu şirketlerin oranı yüzde 33 iken, (ki bu ECA ortalaması olan yüzde 36’ya yakındır), Türkiye’deki şirketlerin sadece yüzde 5’inin yüzde 50’den fazla hissesi kadınlara aittir; bu oran için ECA ortalaması yüzde 27’dir . Benzer şekilde, Türkiye’deki şirketlerin sadece yüzde 5’inin üst düzey yöneticileri arasında kadınlar bulunurken, ECA bölgesi için bu oranın ortalaması yüzde 20’dir. Genel cinsiyet uçurumu, dezavantajlı sosyoekonomik rakamlar geçmişten gelen kadınlar ve erkekler arasındaki özellikle büyük eşitsizlikler ile büyük ölçüde açıklanabilmektedir. Erkek çocuklar / erkekler ile kız çocukları / kadınlar arsında eğitim sonuçlarındaki farklar büyük ölçüde bu en dezavantajlı kesimlerde yoğunlaşmaktadır. Örneğin, erkekler ile kadınlar arasında eğitim seviyesindeki farkın en düşük olduğu bölgeler kentsel bölgeler ve İstanbul ve Ankara gibi ülkenin daha zengin bölgeleri iken, yüksek öğretimde okullaşma oranı gelir dilimlerine göre istikrarlı bir şekilde yükselmektedir. Ayrıca, Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranının düşüklüğünün önemli bir bölümü eskiden kentsel bölgelerde pazarlardan uzakta yaşayıp tarımsal faaliyetlerle uğraşan, düşük eğitimli kadın göçmenler ile açıklanmaktadır. Kadınlar için erkeklere göre çok daha pozitif fark yaratma etkisi olduğundan dolayı, eğitim aynı zamanda Türkiye’de girişimcilikteki cinsiyet eşitsizliğini de azaltmaktadır ve aynı zamanda cinsiyete dayalı şiddete karşı kritik koruyucu faktörlerden birisi olduğu görülmektedir. Kadınların temsil düzeyi nispeten zayıftır. Son zamanlarda ülkede toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yasal, kurumsal ve politika çerçevesinde kaydedilen ilerlemeye karşın, uygulama sorunları halen devam etmektedir Geleneksel ve ataerkil değerler ve uygulamalar yaygındır ve sosyal değişime karşı dirençlidir ve kadınlar halen siyasette yetersiz temsil edilmektedir. Kadınların toplumdaki rolüne ilişkin geleneksel görüşler daha çok yaşlı nüfusta yaygın olmasına, dolayısıyla nesiller arası bir değişime işaret etmesine rağmen, yüksek eğitim düzeyine sahip nüfusun üçte biri ve Türkiye nüfusunun en zengin kesiminin yarısından fazlası halen kadınların erken evlenmesi gerektiğini düşünmekte ve erkeklerin ve kadınların çoğunluğu boşanmayı doğru bulmamaktadır. Ayrıca, görücü usulü evlilik ve erken evlenme gibi geleneksel uygulamalar özellikle kırsal bölgeler halen yaygın bir şekilde kabul görmektedir. 2015 itibariyle yüzde 14,9 olan kadınların Parlamentoda temsil oranı ECA ortalaması olan yüzde 25,7’nin halen oldukça altındadır. Bakanlık konumundaki kadınların oranı ise yüzde 4 ile daha da düşük düzeydedir ve 2015 yılı itibariyle ECA ortalaması olan yüzde 21,8’in oldukça altında kalmaktadır. Yerel düzeyde de tablo çok fazla değişmemektedir: yerel yönetim organlarındaki kadın temsilcilerin oranı sadece yüzde 4’tür. Avrupa’da sadece iki ülke Türkiye’de daha düşük kadın bakan oranına ve yerel yönetimlerde kadın temsilci oranına sahiptir. 84 Ülkedeki mevcut cinsiyet eşitsizliklerinin değerlendirmesine dayalı olarak, yakın gelecekte özellikle üç alanda bu sorunların ele alınabilmesi için kararlı adımlar atılması gerekecektir: 1. Kadınların ekonomik faaliyete katılımları önündeki engellerin kaldırılması. a. Ülkede ev işleri ve çocuk bakım görevleri ile bağlantılı olarak kadınların işgücüne katılma oranlarının düşük olduğu göz nünde bulundurularak, özellikle en dezavantajlı kadınlar için olmak üzere (ki bunlar için güçlü bir sübvansiyon gerekecektir) kaliteli ve düşük maliyetli çocuk bakım hizmetlerinin sunulması kilit önem taşıyacaktır. b. Diğer destek politikaları arasında esnek çalışma zamanlamalarının sunulması ve kadınlara karşı olası ayrımcı uygulamaların önlenmesi için doğum / babalık yardımlarının iyileştirilmesi yer alabilir. c. İşe yönelik eğitim ve finansal tabana yayma kadınların girişimcilik faaliyetlerine dahil olmalarına yardımcı olacaktır. 2. Özellikle dezavantajlı geçmişe sahip olanlar için olmak üzere, kadınlara yönelik fırsatların arttırılması ve Türkiye’deki genel ekonomik sürecin genişletilmesi. a. Yüksek öğretimin içeriğini özel sektörün ihtiyaçlarına daha yakın olacak şekilde tasarlayarak ve böylelikle üniversite eğitimini istihdam piyasası için daya uyumlu hale getirerek, faydalı bir okuldan işe geçiş sürecinin sağlanması. b. Erkeklerin ve kadınların ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanan aktif işgücü piyasası programlarına yatırım yapılması. c. Eğitim seviyesi düşük kadınlar için sunulan mesleki eğitimlerin arttırılması (örneğin kentsel alanlarda yaşayan düşük vasıflı göçmenler); d. Dezavantajlı kadınlar arasında cinsiyet eşitsizliklerinin önemli ölçüde yüksek olduğu yerlerde, yüksek öğretimdeki kızlar için burs programlarını uygulanması. 3. Kadınların temsil düzeyinin güçlendirilmeye devam etmesi a. Erken evlilikleri ve görücü usulü evlilikleri önlemek için kararlı adımlar atılması. b. Muhtemelen aday listelerinde kotaların uygulanması yoluyla, siyasi kurumlarda kadınların daha iyi temsil edilmesinin sağlanması. c. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin kurumsal ve yasal çerçevenin geliştirilmesine devam edilmesi ve bunun yeterli bir şekilde uygulanmasının sağlanması. 85 Ek 8. Türkiye 2018 – 21 MY CPF için Vatandaş Katılımı Yok Haritası Bileşen Müdahale Alanları Hedefler Çıktılar / Sonuçlar Ülke Düzeyinde • Yeni Kalkınma Politikası Operasyonları için  VK yol haritasının CPF’e entegre edilmesi  i) VK müdahalelerinin ülkedeki gelişmeler Vatandaş Katılımı ile ilgili olarak önceden - yıllık portföy incelemeleri kapsamında, VK ile uyumlu ve stratejik hale getirilmesine atılabilecek adımlar hakkında müşteri ile konusunda kaydedilen ilerlemenin ve ve (ii) ülke düzeyindeki VK müdahalelerinin Diyalog karşılaşılan zorlukların tespit edilip ülke uyum durumunun, kalitesinin ve etkisinin yönetim birimi ile birlikte değerlendirilmesi izlenmesine yönelik sistematik yaklaşım PLR sırasında VK yol haritasında önerilen eylemlerin  Türkiye Dünya Bankası için VK / hedeflerin değerlendirilmesi uygulamalarının sistematik ve etkili bir - CLR raporu için, gerçekleştirilen önlemlerde ve şekilde yaygınlaştırılmasında örnek bir ülke hedeflere ulaşmada kaydedilen ilerlemenin olarak öne çıkmaktadır, dolayısıyla sadece gözden geçirilmesi IPF’ler için kurumsal gerekliliklerin - CLR’ye bilgi girdisi sağlamak üzere, sivil toplum karşılanması üzerinde odaklanmanın DB Portföyü ve diğer paydaşlar ile istişarelerin yapılması ötesinde bir ilgi gerektirmektedir. Genelinde  i) Türkiye bağlamı ile ilgili ve ii) başka OECD Vatandaş ülkelerinden, başka kalkınma politikası Katılımının (VK) operasyonlarındaki VK ile ilgili ön eylemlerin bir listesinin hazırlanması Yaygınlaştırılması Proje Düzeyinde  Uyumun geliştirilmesi • VK ile ilgili kurumsal taahhütlerin izlenmesi - 2018-21 MY dönemindeki tüm yeni projelerde,  Ülke portföyü genelinde VK ile ilgili • VK giriş noktalarının, müdahalelerinin ve 2 tasarım odaklı kurumsal VK göstergesine kurumsal gerekliliklere %100 uyum göstergelerinin tespit edilebilmesi için %100 uyumun devam ettirilmesi  Artan farkındalık / vatandaşların – görev ekiplerine Teknik Yardım - 2018 MY’na kadar uygulama sırasındaki faydalanıcıların proje / kamu geri bildirim sağlanması; gerektiğinde PUB’lara kapasite faydalanıcı geri bildirimlerinin ISR’da sistemlerine erişim kolaylığı oluşturma desteği sağlanması raporlanmasına %100 uyumu sağlayacak  Özellikle hizmet sunumu ile ilgili olarak, adımların atılması Türkiye’nin mevcut geri bildirim  Kalitenin iyileştirilmesi sistemlerine daha fazla uyum - Proje ile ilgili sorunlar için birden fazla geri  VK ve koruma önlemleri ile ilgili bildirim kanalı sağlanması dokümanların tutarlılığının ve kalitesinin - Varsa şeffaflık , farkındalık yaratma ve diğer arz iyileştirilmesi tarafı önlemlerine uyulması - Mümkün olduğunda kamu sistemleri (ile / içerisinde) uyumlaşmanın /kurumsallaşmanın sağlanması 86  Uygulamanın iyileştirilmesi - Proje düzeyindeki şikayet mekanizmalarını, BİMER ve diğer geri bildirim mekanizmaları ile bağlantılandırma olanaklarının araştırılması - Yeniden yerleşim veya diğer koruma önlemleri ile ilgili konular için oluşturulan şikayet mekanizmalarının yetki alanlarının proje ile ilgili tüm hususları kapsayacak şekilde genişletilmesi - Faydalanıcılar tarafından şikayet mekanizmalarının veya başka geri bildirim mekanizmalarının kullanılmadığı durumlarda erişim düzenlemelerinin getirilmesi  Raporlamanın iyileştirilmesi - Proje işlemlerinin / sonuçlarının Değerlendirme Raporlarında ve ISR’larda düzenli olarak raporlanması - Tüm raporlamalarda, kadınların sunduğu geri bildirimlerin ayrıştırılması Örnekler: • BİMER, SABİM, CİMER, ALO 170, E- Nabız  CPF döneminin ilk yılında Türkiye’den en az 3 en iyi  Müşteri ve paylaşacak iyi uygulamaları Türkiye’nin • E-devlet Portalı, SMS Bilgi Sistemi uygulama örneğinin belgelenmesi (BİMER ve E-Nabız olan başka ülkelerle yürütülecek diyalog Vatandaş • Belediyelerde Beyaz Masalar ve Vatandaş ile müşteri ile/tarafından belirlenecek / için kanıtların ve Türkiye’nin iyi Karneleri kararlaştırılacak diğer uygulamalar) uygulamalarının derlenmesi Merkezli İyi • Tapu kadastro hizmetlerinin iyileştirilmesi  Türkiye’nin afet riski yönetimi alanındaki ve/veya Uygulamalarının için örnek ofis pilot uygulaması kararlaştırılacak başka sektörlerdeki deneyimlerini ve Kamu Sektörü belgelemenin yollarını araştırmak için Çevre ve Reformunun Mekanizmalar: Tematik yuvarlak masa Şehircilik Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıklar ile Vitrine toplantıları; en iyi uygulama örnekleri; tartışmaların düzenlenmesi Çıkarılması Türkiye’ye başka ülkelerden çalışma gezileri  Türkiye’nin VK ile ilgili iyi uygulamalarını vitrine düzenlenmesi çıkarmak amacıyla, CPF döneminin üçüncü yılına kadar, müşteri ile işbirliği içerisine, en az bir etkinliğin (çalıştay / yuvarlak masa toplantısı) düzenlenmesi • Topluluk kurumlarının afet riskinin  Sağlık Bakanlığı ile, SB stratejisinin incelemesine ve  Spesifik alanlarda / sektörlerde (örneğin azaltılması ve yönetilmesi çabalarına görev ekibi ülke yönetim birimi geri bildirimlerine Türkiye’de Afet Riski Yönetimi, e- katılımlarının sağlanması dayalı olarak, daha iyi kullanıcı geri bildirimi yoluyla yönetişim, vs.) Vatandaş Katılımının Talebe Bağlı ASA • Sağlık hizmetlerinin kalitesini hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesi konusunda bir geliştirilmesi için müşteri tarafından derinleştirmek için vatandaş geri tartışma yapılması kullanılması muhtemel 1-2 ASA Fırsatları 87 Hakkında Diyalog bildirimlerinden yararlanma  Topluluk temelli risk sistemleri için kullanılabilecek çalışmasının yapılması • E-devlet platformunun kapsayıcılığını ve yolları araştırmak için, afete karşı dayanıklılık duyulan güveni arttırmak için kullanıcı faaliyetlerinde bulunan diğer bakanlıklar ile farkındalığının ve teşviklerin arttırılması tartışmaların düzenlenmesi • Hizmet sunan kurumların  İki hedef bakanlıkta BİT araçları, e-katılım ve açık veri performanslarının ve vatandaş ile ilgili Banka desteği için fizibilite çalışması yapılması merkezliliklerinin karşılaştırılması olanağının araştırılması konusunda müşteri ve DB Açık Veri Ekibi (DEC) ile iletişim kurulması. 88